Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@eysanyagmurberber

Üçüncü bölüm gelldiii! İyi okumalar dilerim.

Lütfen, paragraf aralarımız boş kalmasın.


Konuşmak, konu açmak istiyordum.

Nedensizce sesini duymak istiyordum.

Kahverengi gözleri, gözlerime baksın istiyordum.


Bölüm üç – KAHVERENGİ GÖZLER


ÜSTEĞMEN AHSEN YILDIRIM'DAN

ERTESİ GÜN


Gece yapılan saldırıyı ekip gelmiş, önlemişti. Hepimiz temkinli bir şekilde askeriyeden çıkartılmış ve kontrol amaçlı hastaneye götürülmüştük.

Üç şehidimiz vardı.

Üç aile, 

Üç can, 

Üç kahraman gitmişti.

On yaralımız vardı. Çok şükür ciddi yaralar yoktu.

Hastaneden taburcu olduktan sonra askeriye tadilat gerektirdiği için orada kalamayacaktık. Bu bölgede görev aldığımızdan bize yakın olan askeriyeye yerleşecektik.

Sağ olsun onlarda bizi misafir etmeyi kabul etmişlerdi.

Sıyırıkta olsa yaramı göstermiştim pansuman yapılıp sarılmıştı. Timde ki çoğu kişiye bakılmıştı, kalan kişilerde halledildikten sonra hastaneden çıkıp askeriyeye geçecektik.

Bizi almak içinde asker gelecekti.


Askeriyeden eşyalarımız da getirilmişti. Formalarımızı giymiştik.


💂‍♂️


Hastanede işimiz bitmiş, arabaya binmiş askeriyeye gidiyorduk. Timden hepimiz arabadaydık Albay ' ımız bizimle değildi. Şehit olan askerlerin ailelerine gitmişti...


Sessiz ve sakin bir yolculuk geçiriyorduk. Araba gelen silah sesi ile birlikte sağ sola gittiğinde oturduğumuz yerde sallanmıştık.


Araba durduğunda silahları çıkartıp aşağıya indik. Şoför kısmındaki askerlerde inmişti.


'' Neler oluyor? ''


'' Teröristler – '' lafını bitiremeden silah sesi yankılandı. Refleksle eğilirken arabanın arkasına geçtik. Özel yapılmıştı, kurşun geçirmiyordu.


Kurşunlar arabaya çarpıp yere düşüyordu.


Kurşunlar ardı ardına gelmeye devam ederken bizde onlara karşılık verdik. Çalıların ardındaki teröristi görünce silahımı ona odakladım.


Terörist sabit dururken ateş ettim ve tam isabet.


Birkaç teröristi de indirdikten sonra işimiz bitmişti. Adını yeni öğrendiğim asker Yusuf, lastiği yedek lastik ile değiştirmişti. Az kalan yolumuza ise sapasağlam bitirdik.


Araba durduğunda hepimiz aşağıya indik. Eren önde biz arkada askeriyeye doğru yürümeye başladık. Kapının önünde bizi karşılamak için askerler vardı.


Kapıya geldiğimizde adam elini kaldırıp kendini tanıttı.


'' Merhaba, ben Albay Erdem Kılıç. ''


'' Merhaba, ben bu timin komutanı Üsteğmen Ahsen Yıldırım. '' Albay eliyle yanındaki askeri gösterdi.


'' Tim komutanı Üsteğmen Arslan Öztürk. ''


Adının Arslan olduğunu öğrendiğim kişiye baktım. Anında dikkatimi çeken gözleri olmuştu.


Kendine çekiyordu gözleri. Kahverengi gözleri ormanı andırıyordu, tek eksik yeşildi belki ama belli etmiyordu.


Eğer konuşmaya başlamasaydı ben konuşamaz gözlerine bakmaya devam ederdim.


'' Merhaba, komutanım. '' demişti gülerek.


'' Merhaba. '' diğer tim ile de tanışıp içeriye geçmiştik. Albay işi olduğunu belirtip odasına çekilmişti.


Ben Arslan ile önde tim ise arkada ilerliyorduk.


Konuşmak, konu açmak istiyordum.


Nedensizce sesini duymak istiyordum.


Kahverengi gözleri, gözlerime baksın istiyordum.


İlk defa gördüğüm ve beş saniyeyi geçmeyen konuşma ile bunları düşünmem ne kadar doğruydu?


Arslan ' nın adımları yavaşladığında bende yavaşladım. Durup sağ tarafta kalan kapıyı gösterdi.


'' Timiniz ile odanız burası, diğerleri de bu koridorda ki odalarda kalacaklar. ''


'' Teşekkür ederim, zahmet verdik size de. ''


'' Görevimiz komutanım. Bir ihtiyacınız olduğunuz da seslenmeniz yeterli. ''


'' Sağ olun, görüşmek üzere komutanım. '' dedim bende ona karşılık.


'' İnşallah '' demiş ve son ke gülümseyerek asker selamı verip gitmişti.


Allah ' tan tim içeri girmiş de görmemişlerdi. İstemsizce gülümseyerek gittiği yere bakıp içeri girmişti.


Odaya yerleştikten sonra biraz dinlenmek için uzanmıştım.


Uyandığımda akşam olmuştu kalkıp üzerimi düzelttim. Kapı çaldığında heyecanlanmıştım.


Belki de Arslan gelmiştir diye. Kapıya gidip açtım.


O değildi ama timinden biri gelmişti.


'' Komutanım, yemek hazır da. ''


'' Tamam, geliyoruz. '' tim ile beraber odadan çıkmıştık. Asker bize de etrafı anlatıyor nerde neyin olduğunu söylüyordu.


Yemekhaneye girdiğimiz de karşıda duvar kenarında ki masada timi ile oturuyordu.


Ne kadar itiraz etseler de yemekleri kendimiz alıp masaya geçtik. Misafirlikte bir yere kadar canım. Karşısındaki sandalyeye oturmuştum.


Göz göze geldiğimiz de gülümsedi, ben de ona karşılık vermiştim.


'' Afiyet olsun Teğmenim. '' demişti duyabileceğim şekilde.


'' Sana da Teğmenim. ''


Yemeklerimizi yedikten sonra başka bir alana geçmiştik.


Yusuf ve Yiğit langırt oynuyorlardı. Timden bazıları odaya çekilmiş bazıları da benimle birlikte oturuyordu. Odada ki tek gürültü langırt sesiyken Arslan bunu bozdu.


'' Diyemedik ama geçmiş olsun komutanım. ''


'' Nasıl oldu? '' diye sordu Eymen.


💂‍♂️


Yazar anlatımından


Kaç gece, kaç gündüz, kaç gün geçmişti hiçbir fikri yoktu belki ama kazmaya devam ediyordu toprağı.


Yeraltında yol açıyordu kendine.


Etrafı kontrol etmek için yukarıya çıktığında etrafına baktı gece olmuştu.


Etrafı kolaçan ederken gözü ilerdeki askeriyeyi gördü.


Başarmıştı. 


Kafasında ilmek, ilmek işlediği planı uygulamaya geçiriyordu.


Şimdiden emindi, zafer gülümsemesiyle yeraltına girerek geri döndü.


Yeraltındaki evine vardığında rahatladı, yorulmuştu.


Burayı da emek emek kurmuştu. İşe yarayacağı her şey buradaydı.


Tabi sadece burada yaşamıyordu, bütün yeraltı onun eviydi.


Gece, gündüz uğraşmış köstebek gibi labirentler oluşturmuştu kendine.


Odasına gelmiş, göz bandını değiştirmişti toz toprak olmuştu kazarken ama değerdi.


Ayak sesleri duyduğunda kapıya döndü. Adamı gelmişti.


Adam içeriye girdiğinde ellerini önde karın hizasında birleştirip kafasını eğmişti.


'' Sokur. '' 


'' Beni çağırmışsın. '' en sadık adamıydı bu adam. Aralarında en güvendiği kişiydi.


'' Bu gece başlıyoruz. Hazırlıklar tamam mı? ''


'' Evet, hepsi hazır. ''


'' Getir.'' 


Adam hızlıca bir sandık getirip Sokur ' un önüne koydu. Kapağını açıp gösterdi. İçinden bir tane silah alıp Sokur ' a verdi.


Sokur, eline aldığı silahı incelerken yüzündeki gülümsemesi genişlemişti. Adamına döndü.


'' Hazırlanıp, çıkın vakit kaybı istemem. '' adam kafasını sallayıp odadan çıktı.


Sokur, içine dolan huzurla oturduğu koltuğa yaslandı.


Geçen saatler boyunca merakla beklemişti adamını. Adamı koşarak odasına geldiğinde merakla adamına baktı.


Başarmıştı. 


'' Sokur, operasyon tamam. ''


BÖLÜM SONU. 


OY VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN.


SİZLERİ SEVİYORUMMM.❤


Twitter üzerinden #vatansagolsunkitap etiketiyle destek olabilirsiniz.


Instagram - Eysan.yagmur & Eysan.yagmurkitaplari


Çok mutlu olurum...

Loading...
0%