Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. BÖLÜM

@eysanyagmurberber

Merhabalarrrrr, iyi okumalar dilerimmm. ❤

 

Sadece sen görmek, sen bakmak istersin. Sesini sadece sen duymak istersin.

 

 

 

Bölüm Sekiz – Bir takım meselesi

 

 

 

ÜSTEĞMEN ARSLAN ÖZTÜRK 'DEN

 

Korkmuş benim için. Bir şey olacak diye korkmuştu. Benim için endişelenmişti.

 

Ağzım kulaklarım da odama doğru gidiyordum. Fakat Yusuf ' un radarına takılmıştım.

 

'' Hayırdır komutanım, ağzınız kulaklarınızda. ''

 

'' Hayırdır inşallah Yusuf. ''

 

Beraber ilerlerken kaşlarımı çattım.

 

'' O kadar çok mu gülüyorum? ''

 

'' Yani biraz daha gülerseniz ağzınız yırtılabilir komutanım. ''

 

'' Komutanım, Ahsen komutan sizi baya güldürmüş. '' ben kaşlarımı çatarken Yusuf kahkaha atıyordu.

 

'' Hiç bakmayın öyle komutanım. Birbirinize olan bakışlarınızdan belli oluyor. ''

 

'' Öyle mi? Ahsen nasıl bakıyor ki? '' aklıma gelen şey ile bir daha kaşlarımı çattım.

 

'' Sen Ahsen ' in bakışlarına ne bakıyorsun bakma bir daha. ''

 

'' Ben bakarım. '' sinirlenmiştim. Yusuf ise bana gülüyordu.

 

Resmen Ahsen ' i kıskanmıştım. Hem de timimdeki askerden, arkadaşımdan.

 

Aşk böyle bir şey miydi?

 

Sadece sen görmek, sen bakmak istersin. Sesini sadece sen duymak istersin.

 

💂‍♂️

 

Tim ile oturuyorduk ben telefona bakıyordum, gözlerim bakıyordu da aklım başka yerdeydi.

 

Yusuf ve Yiğit satranç oynuyordu.

 

Eren ve Eymen ise televizyon izliyorlardı.

 

'' Komutanım sizce bu akşam ki Fenerbahçe mi yoksa Başakşehir mi kazanır? '' Eymen ' in bana yönelttiği soruyla kafamı kaldırdım.

 

Gülümsedim. '' Tabi ki Fenerbahçe' m. ''

 

'' Fenerli misiniz komutanım? '' Yiğit ' in sorduğu soruyla başımı arkaya çevirdim.

 

'' Evet, Fenerbahçeliyim. ''

 

'' Eğer Fenerbahçe hakkında konuşursanız sizi buraya gömerim ona göre. ''

 

💂‍♂️

 

Maçın başlama saati geldiğinde koltukta yerimi almıştım. Tim de gelmiş oturmuştu.

 

Son iki dakika kalmıştı başlamıştı başlamasına. Dakika başı saate bakıyordum kaç dakika kaldı diye.

 

'' Komutanım, favori numaralarınız kim? '' diye sordu Yusuf.

 

'' Hepsini seviyorum ama 1, 7, 10, 19 benim için ayrı. ''

 

Biz konuşurken futbolcular saha gelmişti. İstiklal Marşı okunduktan sonra başlanmıştı.

 

Bismillahirrahmanirrahim.

 

Başlamıştı. Heyecanla ekrana doğru kitlenmiştim. Süre altı dakikayı geçerken Fenerbahçe'den atak gelmişti karşı tarafın kalesine baskı yapıyordu.

 

Spiker heyecanla konuşurken umutla yerimden kalkmıştım. O an spikerden o duymayı istediğim ses duyuldu.

 

'' Veeee, golllll! ''

 

'' Valenciiiiaaaa!!!! ''

 

'' Golllll! '' spikerin ardından birde ben bağırmıştım.

 

Sesim tüm askeriyede duyulmuş olabilirdi.

 

İlk yarı 1 – 0 bitmişti.

 

İkinci yarının başlamasını bekliyorduk.

 

'' Maç var dediler geldik, eşlik edebilir miyim? '' duyduğum ses ile kafamı kaldırdım.

 

Gelen Ahsen'di.

 

Aslında bu pek mümkün değildi ama o isterse mümkün olmayacak bir şey yoktu.

 

'' İkinci yarının birazını sizinle izlemek isterim. ''

 

'' Tabi. ''

 

İkinci yarıda da Fenerbahçe gol atmış üstünlüğünü korumuştu. Ahsen hepimizi şaşırtmıştı. Maç izlerken başka birine dönüşmüştü.

 

Fenerbahçe gol attığında ki bağırışını tüm herkes duymuş olabilirdi. Maç 2 – 0 bittiğinde mutluyduk. Ahsen ile yan yana yürürken odalarımıza geçiyorduk.

 

'' Sende en az benim kadar koyu Fenerbahçelisin. '' dedim gülerek.

 

'' Evet, öyleyim bu yaşıma kadar kaçırdığım tek bir maçı dahi olmadı. Ama daha çok canlı izlemeyi tercih ederim. ''

 

'' Maça gitme fırsatın oldu mu hiç. ''

 

'' Maalesef. '' dedi. Odalara yaklaşırken onunda hoşuna gidebileceğini düşündüğüm bir teklif sundum.

 

'' Bende çok isterim. Madem öyle sana maç borcum olsun. Beraber maça gitme sözü. ''

 

Gülerek bana döndü.

 

'' Çok isterim. '' vedalaştıktan sonra dönmüştüm ki arkadan sesi gelmişti.

 

'' Sözlerini tutmayı seversin değil mi üsteğmenim? '' gülerek kafamı salladım.

 

💂‍♂️

 

Yazar anlatımından

 

Gece yarısı gelen acil durum çağrısı ile Vatan timi yola çıkmak üzere hazırlanmaya başlamıştı.

 

Geçen günlerde doktorlarla gittikleri köye teröristler tarafından saldırı gerçekleşmişti.

 

Tim hazırlanıp çıkmıştı. Gelen bilgiler arasında gençlerin teröristler tarafından kaçırıldığı da vardı.

 

Tim olabildiğince hızlı bir şekilde köye ulaşmıştı. Az da olsa silah sesleri geliyordu. Evlere yaklaştıklarında gece karanlıktan faydalanıp yeşilliklerin arkasında saklandılar.

 

Köylüler bir evin önüne toplanmış birbirlerine sarılı bir şekilde oturuyorlardı. Teröristler silahlarını doğrultmuş onlara tutuyordu. Herkes korkudan tir tir titriyor, ağlıyorlardı.

 

Fakat bir sıkıntı vardı.

 

Orada ki köylülerin hepsi yaşlıydı. Aralarında tek bir genç bile yoktu.

 

Genç kadın erkek fark etmeksizin götürmüşlerdi.

 

Sokur' un hedefi gerçekten gençler olmuştu.

 

'' Atış serbest! '' Arslan 'ın verdiği komutlu teröristlere ateş etmeye başladılar. Hepsini tekte elerken bulundukları yerden çıkıp evlerin olduğu kısımlara doğru koştular. Tek bir tane terörist kalmıştı onu da yakalamışlardı.

 

Köylüler ile ilgilenmesi için ekip çağırmışlardı onların asıl hedefi Sokur ve kaçırdığı gençlerdi.

 

Yakaladıkları teröristi sorguya çekeceklerdi.

 

Köylülerin evlerinden uzak boş bir binaya getirmişilerdi teröristi. Onlar için uygun bir yerdi.

 

Teröristi sandalyeye bağladılar.

 

'' Sokur nerede? '' diye sordu Arslan sakin ama hiddetli çıkan sesiyle.

 

'' Onun nerede olduğunu bilemezsiniz. O her yerde. Burada bile olabilir, olmayadabilir. Bir bakmışsın hop oradan oraya geçmiş. ''

 

'' Siz onu göremezsiniz ama o görebilir, duyabilir, hissedebilir, siz ona yetişmezsiniz ama o yetişebilir. ''

 

'' O her yerde. ''

 

'' Sana bir soru sorduk – '' terörist Yusuf ' un lafını kesti.

 

'' Bende cevap verdim. ''

 

'' Sokur nerede lan! '' Eren sinirle bağırdığın da terörist ister istemez oturduğu sandalyeye sinmişti.

 

Teröristten cevap gelmeyince daha da sinirlenmişti Eren, teröristin yüzüne yumruk attığında sandalye geriye doğru düşmüştü.

 

Arslan sandalyeyi geri kaldırdığında adamın çenesinden tutup sıktı.

 

'' Cevap ver! ''

 

'' Buraya üç saatlik uzaklıkta mağarada. ''

 

'' Kaçırılan gençler? ''

 

'' Onlarda orada. Ama ne olur beni götürmeyin sokur beni gebertir. ''

 

'' Eğer yanlış söylüyorsan zaten ilk biz geberteceğiz seni. '' Dedi Arslan.

 

Teröristi çözüp mağaraya gitmek için yola koyuldular.

 

Teröristin dediği gibi yaklaşık üç saat süren yolculuğun ardından gelmişlerdi. Yine de teyit etmek için Eren önden gitmiş bakacaktı.

 

Bir süre sonra Eren geldiğinde kafasını sallayarak onayladı. '' Buradalar komutanım, gençlerde öyle mağaranın içindeler sesleri geliyordu. Önünde ise on tane adam var. ''

 

Arslan kafasını sallayıp Yusuf 'a döndü gözlerini kapatıp açtığın da Yusuf, teröristi alıp arabadan aşağıya indi hava yavaş yavaş aydınlanıyordu.

 

Yusuf teröristi başından vurup öldürmüştü. Onunla işleri bitmişti. Sesleri gitmesin diye de silahlarını susturucu takmışlardı.

 

Mağaraya doğru yavaş ve dikkatlice ilerlediler her bir adım içeride ki gençler için önemliydi.

 

Yapacakları her bir hamle içeride ki gençlerin yaşamı için önemliydi.

 

Gerçekten de mağaranın önünde on tane adam vardı onlar indirilirdi, kolaydı.

 

'' Atış serbest mi komutanım? '' diye sordu Eymen sabırsızca.

 

'' Serbest asker. ''

 

Yiğit ateş edip bir adamı indirmişti. '' Kalan 9 ''

 

'' Kalan 8 ''

 

'' kalan 7 ''

 

'' Kalan 6 ''

 

'' Kalan 5 ''

 

'' Kalan 4 ''

 

'' Kalan 3 ''

 

'' Kalan 2 ''

 

'' Kalan 1 ''

 

'' Sonuncuyu kim vuracak komutanım? '' Eymen ' in sorusunun ardından Yiğit ateş etmiş, bu meraka son vermişti.

 

Dikkatli ve yavaş adımlarla içeriye doğru ilerliyordu.

 

'' Ben vurmak istiyordum belki sen niye hemen atladın ki oğlum '' Dedi Eren.

 

'' Önce davransaydın keşke komutanım. ''

 

Mağaranın girişinde durduklarında etrafı kolaçan edip sırayla içeriye girdiler en önde Arslan ilerlerken tim de peşinden geliyordu.

 

Etrafı kolaçan ederek dikkatli bir şekilde ilerliyorlardı. Arslan ayak sesi duyduğunda duvara doğru yaslanmış, saklanmışlardı. Görünmeden baktığında teröristin arkası dönüktü onları görmemişti.

 

Teröristi vurduğunda yola devam ettiler. Dümdüz gittikleri yol bitmiş karşılarına merdiven çıkmıştı aşağıya inmeleri gerekiyordu.

 

Merdivenlerden indikçe gençlerin sesi geliyordu ama net değildi, boğuktu. Merdivenlerden inmişlerdi fakat bir tane bile terörist yoktu.

 

'' Komutanım. '' dedi Yiğit sesi tedirgindi. Sesin geldiği odaya ilerlerken.

 

Arslan kapıyı açacaktı ki Yiğit onu durdurmuştu.

 

'' Tuzak, komutanım. Kapıyı açarsanız patlarız. ''

 

 

 

BÖLÜM SONU.

 

Umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

 

Twitter üzerinden #vatansagolsunkitap etiketi ile destek olabilirsiniz.

 

Sizleri seviyorum, görüşmek üzere 🩷

 

Instagram - Eysan.yagmur / Eysan.yagmurkitaplari

Loading...
0%