@eysanyagmurberber
|
'' Biz Türk Hava Kuvvetleriyiz yapamayacağımız bir şey yok. ''
Bölüm Dokuz – Türk hava kuvvetleri
Yazar anlatımından
Ahsen, Arslan'lar gittiğinden beri içine doğan sıkıntıyla boğuşuyordu.
Derin bir nefes aldı, ama almış gibi değildi.
Odasından çıktı hava almak iyi gelir diye düşündü. Garip bir şekilde hareketlilik vardı.
Bir şey olduğu düşüncesi daha çok korkutmuştu.
Yavaşça yürürken iki askerin konuşmasını duydu.
'' Vatan timi mahsur kalmış, acil ekip lazım. ''
💂♂️
Bomba imha uzmanına haber vermişlerdi fakat burada daha fazla dayanamazlardı.
İçeride ki gençlerde öyle. Yiğit uzman çavuştu. Bombayı imha etmeye çalışıyordu.
Yarım saat olmuştu neredeyse. Bombayı kendi elleriyle yapmıştı teröristler, bizler de çözmeyelim diye karmaşık bir şekilde yapmışlardı.
Yarım saatin ardından bombayı imha etmeyi başarmıştık. Bomba imha ekibine haber vermiştik, onların da buraya gelmeleri mümkün değildi.
Şimdi ise tek bir sorun kalmıştı. Buradan çıkmak.
Etraflarını teröristler sarmıştı.
Tim oradan çıkardı fakat gençleri tehlikeye atamazlardı.
Telefonla askeriyeye bağlandı Arslan.
Havadan destek isteyecekti.
Komutanında dediği gibi yirmi dakika sonra gelmişti.
Telefon çaldığında Arslan açtı.
'' Ben Arslan. ''
'' Yüzbaşı Derya Özcan konuşuyor. ''
'' Emredin komutanım. ''
'' Terörist unsurlarıyla olan konumuz ne? ''
'' Evin içindeyiz komutanım, teröristler çıkışı kapatmış durumda.
'' Sizler için alçak uçuşta taarruz yapacağım. ''
'' Tehlikeli komutanım. Ya yapamazsanız. ''
'' Biz Türk Hava Kuvvetleriyiz yapamayacağımız bir şey yok. Kendilerinizi koruyun, taarruzu başlatıyorum. ''
'' Emredersiniz komutanım! ''
Tim gençlerin tutulduğu odaya girip toplaştılar. '' Hedefe yaklaştık geri sayımı başlatıyorum.
10!
9!
8!
7!
6!
5!
4!
3!
2!
1!
Yukarıdan sesler gelmeye başladığında birbirlerine daha çok sığındılar. Sesler kesildiğinde eş zamanlı olarak telefondan bağlantı kurmuşlardı.
'' Şahin – 1, Arslan? ''
'' Arslan dinlemede. ''
'' Hava taarruzu başarılı ''
'' Oldukça. ''
💂♂️
Gençleri köye götürüp askeriyeye geri döndük. İki Albay ' da kapıda bizi bekliyordu. Ahsen ortalarda yoktu.
" Aferin aslanlarım iyi iş çıkardınız, bizi biraz endişelendirdiniz tabi. "
" Sağ olun komutanım. "
" Benim timim gitti, senin timin geldi."
" Allah onların da sağ salim dönmesini nasip etsin inşallah. "
" İnşallah. "
Demek ki Ahsenler de operasyona gitmişlerdi.
Umarım sağ salim dönerlerdi.
Benim tim odalarına giderken ben komutanlarına içeriye geçmiştim.
Ahsenler ile iletişime geçmek için bağlantı kurmuştuk.
Şu anlık bir sıkıntı yoktu.
Umarım olmazdı da. İyi olduklarını öğrendikten sonra duş almak için çıkmıştım.
Duştan sonra aşağıya geri inmiştim.
Hareketlilik vardı kalbim korkuyla kasıldı.
Sadece duş almak için beş dakika yukarıya çıkmıştım.
Bir şey olmuş olamazdı değil mi?
Hızlıca yanlarına gittim. Minel komutan telefon ile konuşuyordu.
Telaşlı bir şekilde telefonu kapadıktan sonra bize doğru döndü.
"Teröristler ile yaşadıkları çatışmada Ahsen 'i rehin alıp kaçırmışlar. "
O an ne hissettiğimi ne yaşadığımı hissettim.
Başımdan aşağıya kaynar su dökülmüş gibiydi.
Komutanım etrafa emirler yağıyordu fakat hiçbirini tam anlamıyla duymuyordum.
Aklıma gelen gerçeklikle kendime geldim. Gelmem lazımdı.
Bizim acilen harekete geçip Ahsen ' i bulmamız lazımdı. Oradan koşar adımlarla çıkıp odaya gittim. Tim buradaydı.
" Hazırlanın acil durum. "
Hepsi birden ayağa kalktılar hazırlanmak için odaya geçmiştik silah odasından ekipmanları aldığımızda koşarak bahçeye çıktık. Hazırlanırken durumdan bahsetmiştim.
Teröristlerle çatıştıkları yer belliydi. Oraya gidecektik. Ahsen ' in nerede olduğu ise bilinmiyordu.
Helikoptere bindikten sonra havalanmıştık. Kısa bir süre sonra helikopter bizi indirmişti.
Silah sesleri geliyordu. Desteğe ihtiyaçları vardı teröristler etraflarını sarmıştı.
Yanlarına giderek bizde çatışmaya dâhil olduk. Geldiğimizi anlamışlardı. Seray ' in yanına gittim. Hala ateş ediyorduk.
Fakat teröristlerin sayıyı bize göre fazlaydı baş edebilirdik ama her geçen saniye Ahsen ', in aleyhineydi.
" Durumunuz nasıl? " Diye sordum Seray ' a.
" Daha fazla dayanamayız komutanım. " Teröriste ateş ettikten sonra geri bana döndü.
" Dört kişi, dört kişi kaçırdı komutanımı geriye bunlar kaldı. "
" Tamam, halledeceğim. Geri çekileceğiz."
Konuşmasına izin vermeden telefonla bizimkilere bağlandım.
" Durum nedir " diye sordu telefon karşısında ki komutanım.
" Geri çekilmemiz gerekiyor vakit kaybedemeyiz hava desteği gerekiyor. "
" Gönderiyorum. " Telefon kapandıktan sonra Seray' a döndüm.
Gözlerimi kapatıp açıp onayladım. Bizimkilere döndüm.
" Geri çekiliyoruz. "
Teröristlerden uzaklaşmaya başladık. Geri çekildiğimizi anlamış ateş etmeyi kesmişlerdi.
" Ne oldu korktunuz mu? " Dedi o iğrenç ses ardından güldü ve ekledi.
" Hani Türkler korkmaz dı? Güldüm. Birazdan korkan kendileri olacaktı.
Yakınlarda helikopter sesi gelmeye başlamıştı.
Bizimkiler geliyordu!
Havadan ateş açılmaya başlandığın da teröristler ne olduğunu anlayamamıştı. Ateş bittikten sonra bir teröristin kaçtığını görmüştüm.
Sen bize lazımsın kaçamazsın.
Omzuna ateş ettim. Bu onu engellerdi. Bir eli omzuna gittiğinde hareketleri yavaşlamıştı.
" Ne oldu korktunuz mu? Korkak tavuk gibi etrafta koşmaya başladınız."
" Gel buraya, hiç bir yere gitmiyorsun. "
Adımlarım ona doğru yaklaşırken küçük adımlarla geriye gidiyordu.
" Beni tutmanız hiç bir şey elde etmeniz için yaramaz. Mesela kaçırılan o komutan için. "
Boynumu çıtlattım.
" Lan! " Sakin kalmaya çalıştım. Pek mümkün olmasa da
" O diğer arkadaşların nerede? "
" Nerede olduklarını bilmiyorum ama oldukça iyi oldukları kesin. Düşünüyorum keşke bende onlarla gitseydim. O güzel hatunu kaçırmak istemem. "
Cümlesini bitirmesiyle suratına yumruk atmam bir olmuştu.
Yere düştüğünde üzerine çıkıp yakasını tuttum.
" Ne diyorsun lan sen! "
" Nerede lanet olası arkadaşların. " Teröristi sinirle bırakıp kalktım.
Kafayı yiyecektim.
Neredesin Ahsen, neredesin...
Teröristin çığlık atmasıyla arkamı döndüm. Seray yerde yatan teröristin yaralı omzuna ayağıyla baskı yapıyordu.
" Bana bak lan, seni burada öyle bir hale getiririm ki ölmek için yalvaracak hale gelirsin. Şimdi diğerleri nerede söyle! "
" Buradan 200 m uzaklıkta. " Telefon ile bizimkilere bildirmiştim. Helikopter gelmiş bizi indirdiği yerde bekliyordu. Havadan bakacaktık.
Eymen teröristi yerden kaldırmıştı.
" Yürü! "
" Ben nereye? "
" Sende bizimle geliyorsun. "
Terörist ile birlikte helikoptere binmiş, yol almıştık. Komutanımla da iletişimi kesmiyor, sürekli konuşuyorduk. Onlar da herhangi bir bilgi aldıklarında bize haber verecekler. Helikoptere binmeden önce durumu bildirmiştim. Destek ekip gelecekti.
" Nasıl gittiğimiz yer ev mi, dağ mı, mağara mı? " Teröriste yönelttiğim soru ile cevabımız pek beklediğimiz gibi olmadı.
" Bilmem. " Dedi
" Ne demek bilmem, yalan mı atıyorsun lan bize eğer yanlış ise seni ölmek için yalvarma hale getireceğim. "
Helikopter indiğinde de bizde inmiştik. Boş bir araziydi. İleride gece kondu tarzı bir ev vardı. Etraf boştu kimseler yoktu ama eve bakmak zorundaydık. Ahsen her yerde olabilirdi.
Eve yaklaştığımız sırada telefonum çalmıştı. Eren arıyordu. O bizimle değildi Ahsen ' in konumunu bulmaya çalışıyordu.
" Komutanım, oradan gidin Ahsen komutan orada değil. " Sesi endişeliydi.
" Tuzak olabilir. " Eren ' in daha başka bir şey demesini beklemeden kapadım.
" Geri çekilin, tuzak! " Diye bağırdım.
Olabildiğince hızlı bir şekilde evden uzaklaşmaya çalışıyorduk. Ahsen ' in burada olmadığını bildiğim içindi çekilmem. Yoksa ne pahasına olursa olsun girerdim.
Uzaklaşırken kendimizi birden yerde bulduk. Eren ' in dediği gibi tuzaktı. Çınlayan kulağımı tutarken evden uzak olduğumuz için bir şey olmamıştı herkes iyiydi.
Ekip gelecekti ama görünüşte kimse yoktu. Telefonla bizimkilere bağlandım.
" Durum nedir? "
" Geldiğimiz yer tuzaktı komutanım. Bizde bir şey yok, görünüşte ekip te yok nerelerde? "
" Ekiplere ulaşamıyoruz, Eren size bir konum atacak Ahsen orada olabilir.
" Tamamdır, komutanım. "
Senay ve diğerlerine baktığım da onlarda iyiydi. Terörist ölmüştü. Eren adresi attığında geri helikoptere bindik.
Atılan adrese geldiğimizde asıl yer burası olmalıydı. Etrafı teröristlerle doluydu. İlk onları atlatmamız gerekiyordu.
'' Helikopterden inmeyeceğiz. Havadan atış yapacağız, öyle yapmak zorundayız. Helikopter etraflarında dönerken atış yapmaya başladık. Vurabildiğimiz kadar vurmuştuk.
Helikopterden inmiştik geri kalanlara karadan müdahale edecektik. Silahlarımıza susturucu taktığımız için ses çıkmıyordu. Teröristleri bir bir indirirken kapıya yaklaşmıştık.
Girecekken kapıdan on beş tane terörist çıkmıştı. Silahlarımızı anında onlara doğrulttuk. Öndeki terörist bize doğru yaklaşırken telefonundan bir şey açıp bize çevirdi.
Bir fotoğraftı.
Bu fotoğraftaki kişi Ahsen 'di.
Bölüm sonu.
Umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.
Twitter üzerinden #vatansagolsunkitap etiketi ile destek verirseniz çok mutlu olurum.
Sizleri seviyorum, görüşmek üzere. 💚
İnstagram - Eysan.yagmur / Eysan.yagmurkitaplari |
0% |