@ezelgezgin
|
2. Bölüm Ezel Arslan Esrayla birlikte hizmetçileri yıkandığı banyoda yıkandık ve yengemin bize bugün aldığı sade düz elbiseleri giydik ikimizinkide siyahtı saçlarımızı kurutup taradık benim kuzguni siyah saçlarım hafif dalgalı Esra'nın sapsarı saçları dümdüz dü makyaj esyamiz yoktu yüzümüze sadece güneş kremi sürdük ve hazirdik işte bu kadar basit ve sade harik aşağı indik ve büyük salona sofrayı Esrayla birlikte etrafı ve mutfağı toplayıp yengemde izin alarak Esra'nın odasına çıktık benim odamdan farksızdı hatta belki daha beter çünkü yengem Esradan nefret ediyordu çünkü ölü kumasının çocuğuydu amcam da aynen öyle Esra'nın annesi yani Nazlı Arslan amcamın en büyük aşkiydi amcam Nazlı yenge hala yasiyorken bu kadar kotu değildi ama yengem ölünce kötüleşti zaten yılan Nuran yengem de buna az katkı saglamadi değil amcam esrayı gördükçe eski karısını hatırlıyordu ve bu sinirlerini bozuyordu bu yüzden amcam hep Esradan nefret ediyor. Esra'nın yatağına uzandık Esra konuşmaya başladi "içeride ne konuşuldu duydun mu" dedi gözlerim kapalı belli belirsiz kafamı salladım "Karadağ aşireti barış için haber yollamış 3 gün sonra amcamlar diyarbakıra gideceklermiş" dedim çok yorulmuştum bugün. Esra hevesle ve korkuyla "nasıl bir barış yapacaklar acaba" dedi gozlerimi açıp hafif yerimden doğrulurken "kan bağı evlilik ya seni ya beni verecekler" dedim o an ikimizde korkuyla yutkunduk sıkıntı şu amcam büyük ihtimalle hatta kesin bir şekilde barışı kabul ederse esrayi verirdi ama karadağların en büyük oğlu harrandı bu düşünceyle yutkunmakta zorlandık burnum sızladı. Esra dolu gözlerle bana baktı ve titreyen sesiyle "ben keremin olmak istiyorum ama " dedi rahatça konusuyorduk çünkü ikimizin de odası yan yana ve konağın en karanlık pis ve izbe yerindeydi yengem asla gelmezdi buraya zaten, ona baktım "kerem buna izin vermez sen içini ferah tut" dedim ama benim içimde de bir korku vardı aşk nedir hatta ben sevgi nedir bilmezdim esrayi kardeşim gibi severdim orası ayrı ama hiç bir erkeğe karşı bir duygum olmadı ne kötü ne iyi ama harranı görünce içimde bir şeyler sanki uyanıyor ve bu beni korkutuyor hele ki Esra ve Harran evlenme ihtimali beni kahrediyor sanki ama neden NEDEN işte bu büyük bir soru işaretiydi en azından benim için. Harran Karadağ Ben ,kerem ve en yakın iki arkadaşımız olan Baran ve Hazar kendimize ait olan dağ evinde bir rakı sofrasında rakı içiyorduk Hazar" eeee hadi harranı biliyoruz ya sen kerem " dedi Kerem rakısından bir yudum alırken "ne ben " dedi Baran hemen balıklama atladı "sen ne zaman evlenecen" bana bakıp "bu hayirsizdan bir şey yok ya senden " dedi Kerem keyifle gülümsedi "inşallah yakında" dedi Baran harrana dönüp "utan utan onca kız peşinde biriyle evleseydin de yuva kursaydın " dedi Harran kaşları çatıldı "bana ne lan siz evlendiniz diye ben niye evleniyom sik kafalı " dedi aklında her zaman ki gibi ezel ile doluyken Kerem abisine baktı ezeli sevdigini biliyordu ama bir şey demiyordu daha dogurusu diyemiyordu derse abisi ağzına siciyordu zaten. Hazar"niye oğlum evlilik kötü bir şey mi bak mesela beni evde hamile karım bekliyor birazdan gidip sıcacık yatağımdan onu kollarımın arasına alarak huzurla yaticam" dedi. Harran" ben onu mu diyorum lan hepiniz sevdiği ile ben niye sevmediğim ile evleniyorum " dedi Tüm gözler aniden ona döndü harran ilk defa evlilik konusunda en azından kendi evliliği konusunda olumlu konuşmuştu ezeli az çok biliyordular zaten ama bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordular. Baran" Eee kerem esra yengeyi alınca sende ezel YENGEYİ alırsın " dedi Baran siritarak. Harran karşı çıkmadı tam tersine "o zaten benim olacak başka türlüsü olmaz " dedi istiyordu o kızı ilk gördüğünde kendince abarttığını düşünmüştü ama aklından çıkmıyordu o da sürekli kerem gibi Urfa'ya gidip geliyordu ama artık yetmiyordu yanından istiyirdu onu ama nasıl bir şekilde halledecekti. 2 Gün sonra Diyarbakır Hancı Konağı Ezel Arslan Amcamlar diyarbakırdan gelmiş ben de esrada korkudan kalbimizi tutuyorduk ama amcam ikimizinde kalbindeki o cehennem ateşini söndürecek cümleyi söyleyene kadar "Kerem Karadağ ile Esra evlenecek" dedi ikimizde derin bir nefes aldık resmen huzura bulanmıştım. Ertesi Gün Hafta sonu isteme olacağı için bugün tüm konağı dip bucak temizliyorduk amcam kesinlikle bir sorun en küçük bir kusur istemiyordu yengem ise keyif kahvesi içiyordu kumasının kızından kurtuluyordu benim içim ise bir buruktu esrasız ne yapardım diye düşünüyordum ama sonra daha erken olduğunu Esra'nın hevesini kirmak istemediğim için ona yansitmiyordum akşama doğru işimiz bitmişti çok şükür belim kırılmıştı sanki odama gidip yatağıma uzandım Cat pat diye açılan kapı ile irkilerek oturur pozisyona geldim Esra ise küçük bir çocuk gibi yerinden tepiniyordu kapıyı kapatıp yanıma geldi ve elindeki mektubu gösterdi anlaşılan kerem ona yine mektup göndermişti o söze girmeden ben söz aldım "oku " dedim elini kalbine koyup dedin bir nefes aldı ve mektubu açıp icindeki 4'e katlanan kağıdı alıp okumaya başladı Güzel kızım benim zümrüt gözlüm az kaldı yakından sonsuza kadar benim olacaksın kollarımın arasında her sabah senin kokunla huzurla uyanıp geceleri senle uyuyacağim isteme için elbise ve kuaför gönderirim ayrıca en sevdiğin çiçeği unutmadım lalerler ve tabi ki de beyaz sütlü çikolata isteme günü düğün günü de kararlaştırılıcak ayrıca annemle konuştum gençler tanissin bahanesiyle bize bir günlük bulusmada ayarlayacaklar sabırsızlıkla seni bekliyorum güzel kizim.ve gelecekteki müstakbel karım mı demeliyim
Sevgilerimle Müstakbel Kocan
|
0% |