Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@ezgiesy

TEKRARDAAN MERHABAAA NASİLSİNİZZ

bölüm şarkıları

Beni aşka inandır/Kolpa

Kolay değildir/Duman

 

 

 

 

Geçmiş

Bugün Antalya kitap fuarina gelmiştik. Sabah mükemmel bir otobüs yolculuğunun ardından şükür geldik Berene yolda gördüğüm bütün herşeyi sorduğum için ufacik sinirli neyse kıyamaz o bana. İner inmez hemen bir koşturmaca başladı. Ve hemen içeri girdik hocalarin rutin uyarilarindan sonra Berenle gezmeye başladık. İbo,Burak,Samet,Batu,Emir,Erkan toplu toplu geziyorlardi sonradan birbirimizi bulabilmek için numaralarımızı birbirimize verdik yeni yeni tanışıyorduk zaten tek Burakla ortaokul arkadaşıyız Burağa klasik sözüm olan sürüden ayrılani kurt kapar lafını dedikten sonra etrafa bakinmaya başladım. Beren tam bir manga hastası hemen kendine iki tane manga aldi bende kurgu almak istedim ama param kıymetli geldi vazgeçtim. Ufak bir gezintiden sonra dünyanın en ama en mantıklı şeyini aldım Ronaldo maskesi ve evet etrafta onunla dolaştım Berenin ilk tanımamazlikten gelmesi dışında pek bir sıkıntı yoktu yavaş yavaş toplanma alanına gidiyorduk ask bahcem parami maskeye harcadığım için sevgi dolu şeyler söylüyodu. Toplanma alanına geldikten sonra herkesle fotoğraf çekindim ve Avmye yürümeye başladık bizimkiler önden yürümüş yetismek imkansiz zaten bir adimlari benim iki adimim anca oluyodu zar zor oraya varıp berenle giriş yerine doğru gittik aslında Beren yanımdaydi bi anda kayboldu hay Beren diye ufak sovdukten sonra Xraye çantamı koymaya hazırlanıyordum ki birinin omzuna kafami çarptım sakince baktiktan sonra bişey demeyince susmayı tercih ettim ama çocuğa ufak bir baktiktan sonra bakışımı hiç çekmemek istedim

Günümüz

Şarkıyı içimde zorla susturduktan sonra sert bakışını üzerimden çekmediğini fark ettim tanımış olamazdı yani tanımamalıydı. İçimden askerlikte yakışmış maşallah demeden edemedim.

 

Kendimi toparlayıp dik yürüyüp içeri girdim nerden bileyim arkamdan gelip beni durduracağını bakışımı ona çevirdikten sonra çantamı uzatıp ciddi bir sesle bu dalgınlıkla işiniz zor dedi sonrasında ufak bir gülümsedi ama saliselik bir andı. Hayir çantamı orda unutmuş olamazdım rezil olmuştum kafami bıraktı ki dedi iç sesim. icimden konuşmayı bırakıp nazikçe teşekkür edebildim ve evraklarin olduğu odaya girip bütün hepsini imzalayıp çıkacaktim ki Sıla'nın bildirimiyle duraksadim

 

Fistigiiiimmmm

 

Fistigiiiimmmm: kanka beni acil arasana

 

Fistigiiiimmmm:bunlar toplantı diye çağırdı dedikodu yapıyorlar

 

Fistigiiiimmmm:ilk davamida aldiim

 

Ben: hayırlı olsuuun dur hemen arıyorum

 

Telefonu kapatıp hemen aradım ve onu almaya yola koyuldum arabada yiğiti gördüğümü söyledim. o kertenkele suratlı yaşıyomuymus dedi. gülerek mucize gibi demi dedim oda gülmeye başladı. Gülmemizin tek bir nedeni vardi oda lisedeyken benim ona sırılsıklam aşık olmamdi lisedeki halim şimdiki halini görse diye içimden geçirdikten sonra susup eve vardık.

 

Canim annem güzel annem bir sürü yemek yapmış Asel de bizi kapıda bekliyomus ablasının gülü ya burnu kıpkırmızı olmuş. Aseli kucağıma alıp Sılayla içeri geçtik yemekte babamgille sohbet ettikten sonra odalarımıza çekildik. Pijamalarimi giyip yorganın sarıldım güzelce ve hemen Berene yazdım

 

               

Berenimaskim:

 

Ben: kanka bugün yiğiti gördüm

 

Berenimaskim: ha hangisi

 

Berenimaskim: kertenkele suratlı olan mı?

 

Ben: he evet o

 

Berenimaskim: lan nasi karşılaştıniz

 

Berenimaskim:oda mi doktor olmuş

 

Ben: asker olmus

 

Berenimaskim: NEGG VAY

 

Berenimaskim: nasıl karşılaştıniz

 

Ben: askeriyede çarpıştık

 

Berenimaskim: ayy aynı lisedeki gibi

 

Ben: lan ben unuttum onu sen nasıl hatırlıyon

 

Berenimaskim: he he aynen kesin unuttun

 

Berenimaskim: neyse yarın konuşuruz ben uyuyorum yarın sınavım var

 

Telefonu kapattıktan sonra sağa sola döndüm ama bir türlü uyuyamadım ayaklanip Sıla'nın yanına gittim. Sıla noldu diye sessizce söyledi ben bişey diyemeden sadece sarıldım hep öyle yapardım ama o anlardı beni. En zor zamanlarımda Sılaya sarılmak isterdim iyi gelirdi o bana anlardi beni aslında şimdi zor bir zamanım yoktu sadece yiğiti görmek lise anılarımın tekrar canlanmasına yol açmıştı.

 

Aslında geçmişi hatırlamak iyi gelirdi insana bu içimdeki yara neydi bilemiyorum Sılayla birlikte uyumuşuz bugün sabah erken kalkmamız gerekiyordu ben doktor o avukat olarak işine baslicakti

Sabah hızlıca kahvaltı ettikten sonra siyah kazağımı ve siyah kumaş pantolonumu giyindikten sonra tam mafya gibi duruyodum. Biraz fazla siyahi abarttım diyerek beyaz kabanımi üzerime geçirdim hava cidden çok soğuktu saçımı toplarsam ensem donardi salık bırakmayı tercih ettim ve Sılayla konuşamadan arabaya atladım. Uykumu geçirmek için şarkı açmaya karar verdim.En sevdiğim şarkı beni aşka inandırı açtıktan sonra hastaneye varabildim.

 

              

*********

Hastanedeki acil ekip arkadaşlarım Can, Buğra,Nildi.Can biraz asosyal çocuk kumral yeşil gözlü hastalar dışında pek bir konuşmamız olmadı. Buğra çok neşeli ayni zamanda çapkın çoğu kadın hastalarla flörtlesiyor kadınlarla arası iyi zaten sarışın olması kadınların ilgisini çekiyor. Nile gelisek çok tatlı bir kız gelir gelmez çok iyi anlaştık kumral ela gözlü uzun saçlı sevimli bir kız. Etrafa bakındıktan sonra telefondan gelen bildirimle telefona baktım yazan Sılaydı

Fistigiiiimmmm:

 

Fistigiiiimmmm: İnsan çıkarken haber verir.

 

Fistigiiiimmmm:Sen artık beni sevmiyosun(saka)

 

Fistigiiiimmmm: bak sakin aşirete bulaşıyim deme ha

 

Fistigiiiimmmm: ya da bulaş avukatın var burda

 

Ben: Uyanmışşınız avukat hanım

 

Ben: ben yaramaz çocuk muyum 25 yaşıma geldim

 

Fistigiiiimmmm: aynen canım hiç çocuk gibi değilsin geçen oyuncak almadım diye ağlayan kimdi

 

Ben: Orayı karıştırma

 

Telefonu cebime kattıktan sonra hastalarla ilgilenmeye başladım korktuğum gibi olmadı gayet sakin geçiyordu.Derken ambulans sesleri duyulmaya başladı.

 

Gelen askerdi ve yaralıydı elim ayağıma dolaştı. Ne yapacağımı bilemedim askerler hakkında her zaman hassastım. Güçlü durmaya çalışarak hemen askerin yanına koştum göğüsunden iki kurşun kolundan ise tek kurşun yemişti. Kan kaybı fazlaydı acil A Rh+ pozitif kan lazım diye bağırdım ve hemen ameliyata almak için odaya götürdüm. Çok kan kaybetmişti ve kurşunlar çok derindi. ilk iki kurşunda sıkıntı yoktu Son kalan kurşunu çıkardığımda ise nabzi durdu. Hemen kalp masajına başladım pes etmedim ama başaramadım şehidimiz vardı. Ağlamaklı şekilde ölüm saati 10.25 diyebildim ve kendimi hemen dışarı attım dışarıda beni bekleyen karısına kötü haberi vermek zorundaydım. Karısı daha 3 aylık hamileymiş çok gençti. Yüzüne bakıp başınız sağolsun diyebildim ve oradan ayrıldım.

 

Güçlü durmak zorundaydım. Annem hep bu duygusallıkla birşey yapamazsın derdi. Haklıydı ama şehit haberleri en hassas olduğum konuydu. Acilden hızla dışarı çıktığımda nefes alamıyordum. Kadın tek başına kalmıştı çocuğuna hem anne hem baba olmak zorundaydı.

 

Derin derin nefes alıyordum. Omzumda bir el hissettim yavaşça arkama döndüğümde karşımda olan kişi Yiğitti. Bişey diyemedim sadece gözlerine bakabildim. Oda çok üzülmüştü sanırım görev arkadaşıydı. Gözlerinin altı uykusuzluktan mosmordu görevden yeni gelmiş olmaliydi dağınık saçları ve yeni çıkan sakallarından anlaşılıyordu ve bu hâli onu daha karizmatik yapıyordu. Yiğiti ilk defa böyle görüyorum tamam altı yıldır görüşmüyorduk ama o umursamaz biriydi hele ki beni hiç umursamazdı ama şimdi bana bakıp senin suçun değildi Ezgi diye sarılmıştı. Üzerim kanliydı umursamamisti Hayal mi görüyordum hem bana sarılmıştı hemde beni tanıyordu tanıması imkansızdı tanımamalıydı ben o lisedeki Ezgi değildim değişmiştim ama oda aynı Yiğit değildi değişmişti. Bana sarıldığı anda ağlamaya başlamıştım buna çok ihtiyacım vardı. Kurtaramadım, yapamadım dedim ağlamaklı sesle ve göğüsünden ayrılıp özür dilerim biraz kötü oldum da diyebildim.

 

Hiç değişmemişsin Ezgi diye karşılık verdi. Tam birşey diyecekken görev arkadaşlarından birinin yanımıza gülerek gelmesiyle sustum gelenin adı Beratmış Merhaba yenge ben Berat dedi. Şaşkınlığımi gizleyemedim. Hemen Yiğit ne yengesi lan diye Berata çıkışınca Berat kekeleyerek şey komutanim ben diyebildi. Kendimi açıklama yapmak zorunda hissettiğim için Lise arkadaşıyız Yiğitle dedim ve memnun oldum Berat bende Ezgi diye ekledim. Berat kafasıyla onaylayan işareti yapıp yanımızdan ayrıldı. Yiğit, kusura bakma gevezedir biraz diye söze girdi. Ağlamaklı sesimle sorun yok diyebildim. Biraz daha toparlanınca yiğitin yanından ayrılıp işimin başına döndüm mesaim bitincede hemen Sılaya yazdım

               

 

Fistigiiiimmmm:

 

Ben:İlk günümde askeri kurtaramadım çok kötü hissediyorum kendimi

 

Fistigiiiimmmm: güzel kızım benim senin suçun yok bunda suçlama kendini

 

Fistigiiiimmmm:ofisime gel hadi hem dertlesir kahve içeriz sonrada eve geçeriz olur mu

 

Ben: çok güzel olur

 

Sıla'nın yanına gitmek için arabaya bindim modum çok düşüktü şarkı dinlemek bile istemiyordum öyle rastgele playistimden bir şarkı çaldı Duman'ın Kolay Değildir şarkısı...

 

Kahpe fişek nasıl delmiş kaşın arasını?

Birden bire donup kalmış gözün karası

Elde vardır bir tek onun kanlı beresi

 

Arabayı durdurup güzelce ağladım rahatlayana kadar benim canım bu kadar acımıştı peki karısının, görev arkadaşlarinın, annesinin, sevdiklerinin düşünmek istemiyordum.

 

Zar zor Adliyeye geldikten sonra direkt Sıla'ya sarıldım ve ağlamaya başladım ben ağlayınca oda ağladı çocuğum benim. Her zaman böyleydik ben ağlarsam o ağlar o ağlarsa bende ağlardım. Hiç değişmemişiz. İkimizde sakinlesince olaylari baştan sona anlattım. Şehit haberine çok üzüldü gözleri dolmaya başladı ama tekrar ağlamak istemedi sonrasında Yiğit olayını anlatınca Oda çok şaşırdı ve tepkisini

yıllar geçse de üstünden

Bu kalp seni unutur mu?

Kader gibi istemeden

Bu kalp seni unutur mu? Şarkı sözlerini mırıldanmaya başladı. Sus Sıla ya dedim. Sıla da Hâlâ seviyo musun sen onu diye soru yönelttiginde hemen hayır be niye seveyim ben o kertenkele suratlıyı diyerek kapattım konuyu bende emin değildim sevmiyordum ama görmek istiyordum lisedeki Ezgi değildim ben böyle şeylerle uğraşamazdım ama Sıla bu işin peşini bırakmazdı avukat kız sonuçta

 

Loading...
0%