@ezgilend
|
... Gözlerimden akan yaşları silerek baktım karşımdaki görüntüye. Boğazımdan gelen hıçkırık sesleri, konuşmamı engelliyor ve beni zor bir duruma sokuyordu. Dizimdeki yarayı unuttum bir süre, acısı canımı yakmıyordu ama bu görüntü beni hasta ediyordu. Derin derin nefesler alarak, kendimi sıktım konuşmak için. "A-abi.." sinirle harmanlanmış yüzü bana döndü hızla. Yutkundum ve tekrar ağzımı açtım. "Ben birşey yapmadım ki, orada sadece oynuyordum, beni o çocuk itti." Gözlerini yumdu ve yumruklarını sıkarak üzerime bir adım yaklaştı. "Sadece başımızı belaya sokmadan kendi halinde oyna dedim, kimseye yaklaşma gerekirse kaç dedim, ama sen ne yaptın.." derin bir nefes aldı. Elimi uzatıp elini tuttuğumda sinirle çekti elini ve bana baktı. "Başıma gelen en büyük belasın, doğduğun güne her gün lanet ediyorum." Çocuk aklım dediklerini çok olmasa da anlamıştı. Suçlulukla geri çekildim ve ellerimi arkama sakladım. "Özür dilerim abi." Dudaklarımı dişlerimle ezerken, alttan alttan ona bakıyordum. "Sence o dilediğin özür birşeyleri düzeltir mi, salak mısın kızım sen!?" Hiddetli sesi beni daha da tedirgin ediyor ve korkutuyordu. Kolumdan tutup beni karakolun dışına doğru sürüklemeye başladı. Ona ayak uydurmaya çalışan minik adımlarım beni yoruyordu. Onu bu kadar sinirlendiren durumun, abartılacak bir yanı var mıydı? bilmiyordum, çünkü bazı şeyleri kavrayamıyordu çocuk aklım. Sabah evden çıkarak oynamaya gitmiştim mahallede, arkadaşım yoktu, dışlanıyordum. Üzülsem de bu duruma, bazen tek başına oynamak daha güzeldi. Kendi kendime seksek oynarken bir çocuk elindeki poşetle yanımdan koşarak geçmişti ve bana çarptığı için düşmüştüm. O sırada yokuştan hem koşup hem bağıran bir kadın da bana takılıp düşünce, beni hırsızlıkla suçlamış üstüne kolumdan tutup arkadaşın nerede diye bağırmıştı bana. Korkudan ağlamıştım, ama kadın yalan söylediğimi düşünüp karakola götürmüştü yaka paça, işte bu yüzdendi abimin tüm siniri. Kolumu bırakıp, önden yürümeye başladı, arada küfürler savuruyor ve arkasına bakarak bana ölümcül bakışlar atıyordu. Kalbim sürekli kırılıyor fakat bunu düzeltmeye çalışan tek kişi bile olmuyordu. Dolu gözlerimi silip yarama baktım, durduğum için abim de durmuş ve homurdanarak yanıma gelmişti. Ben dizime bakarken gözümün önüne soktuğu peçeteyi elime tutuşturdu. "Hızlı ol, bir de kaybolmanla uğraşamam." diyerek ellerini ceplerine yerleştirip arkasını dönerek yürümeye devam etti, peçeteyi yırtılan pantolonumun içinden canımı acıtarak zorla yerleştirdim. Acıyan dizime rağmen koşarak abimin peşine takıldım. "Abi.." dedim heyecanlı bir sesle. Beni duymamazlıktan gelerek yürümeye devam etti. "Abi, birşey sorabilir miyim?" Dedim aynı ses tonuyla. Yine duymazdan geldi beni, yüzüme dahi bakmadı. Dudaklarım büzülürken diyeceğim şeyi de unutmuştum. Omuzlarım çökerken arkasından yürümeye devam ettim. Abim bir süre sonra gülerek hızlı hızlı karşıya yürümeye başladı. Bakışlarımı kaldırıp ilerdeki abime baktım. Yanında onunla aynı boyda bir abi ve bir de çocuk vardı. Önce o abiyle konuştu daha sonra ise biraz eğildi ve gülümseyerek çocuğun saçlarını okşadı. O kadar çok kıskanmıştım ki, yine de kendimi sıktım ağlamamak için. Onlar ayrılırken abim tekrar önüme geçti o sırada bana da bakmış kaybolmadığımdan emin olunca da yürümeye devam etmişti. Aklıma gelen soruyla yüzüm aydınlandı, abimin beni sevmesi için bir fikir gelmişti aklıma. Ama önce ona da sormam gerekiyordu. "Abi.." dedim heyecanlı bir ses tonuyla. Derin bir nefes alarak yüzünü sıvazladı ve bıkmış bir ifadeyle bana döndü. "Ne var?" Bana cevap verdiği için gülümserken başımı kaldırıp ağzımı açtım. "Beni erkek olmadığım için mi sevmiyorsun, erkek olursam sever misin beni?" Beni sevmesi için bir neden bulmuştum ve bu beni çok heyecanlandırmıştı. Ama abim istediğim tepkiyi vermedi, ilk önce şaşkınlıkla suratıma baktı daha sonra ise kaşlarını çattı. "Saçma sapan konuşup benim asabımı bozma, sinirlerim tepemde senden çıkarmayayım!" Oldukça sinirli olan bu adam her dediğime olumsuz cevap veriyordu. Dudaklarımı büzerek başımı salladım. Bugün çok konuşmuştum, bu yüzden abim haklıydı. ... Merhaba. Öncelikle daha önce çoğunuzun geldiği o platformdaydım bende, burası yeni bir yer yeni bir sayfa kitaplarımı buraya taşımaya karar verdim, umarım pişman olmam, Türk yapımı olduğu için umutluyum, en azından yerel bir yerde yazmak istiyorum, pişman olacaksam da burda pişman olayım.. Önceki platformda bir ortamım vardı elbette, herşeye sıfırdan başlıyormuşum gibi hissediyorum neyse, herşey güzel olur inşallah. Giriş bölümü gibi birşey oldu bu, o yüzden uzun tutmadım. Askeri bir kurgu olduğu için tereddüt ettim açıkçası, ilk beş bölüm çocukluk dönemini anlatıyor, karakteri daha iyi anlamamız için böyle yaptım. İyi okumalar.
|
0% |