Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@ezgilend

Abla!" Arkamı dönerek sırtındaki çantayla bana doğru koşan çocuğa baktım.

Ondan başka arkadaşım yoktu, okulda zorbalığa uğramaya başlamıştım. Artık okul da cehennem haline gelmişti benim için.

"İyi misin?" Dedi nefes nefese, zorbalığa uğradığımı öğrenmişti geçen hafta, nasıl öğrendiğini de asla söylememişti.

"İdare ediyorum, sen nasılsın?" Bana göz devirip yanımda yürümeye başladı.

Gülerek omzuna vurdum.

"Bende iyiyim." Başımı sallayarak ellerimi ceplerime koyup önüme baktım. "Annen bu aralar kızıyor mu sana, eğer sıkıntı oluyorsa gerçekten yanıma gelme Asaf, küsmem sana valla bak." Omuz silkerek çakıl taşlarıyla oynamaya başladı.

"Onu dinlemek istemiyorum." Dediği kaşlarımı çatmama sebep olurken durdum.

"O senin annen oğlum anneler çocuklarının iyiliklerini düşünürler, onu dinlemelisin." Kızgın sesimle durdu ve bana baktı.

"Ama beni senden uzaklaştırmaya çalışıyor abla.." derin bir nefes alarak gözlerini kaçırdı.

"Asaf," önüne bakarak yürümeye devam etti.

Annesi benimle takılmasını istemiyordu, çünkü kimim kimsem yoktu, abimden başka ve insanlar bizi sevmiyorlardı, çünkü annesi babası olmayan çocukların korkacakları birşeyleri olmazdı, kötü yollara saparlardı, başlarına iş açarlardı, insanlar öyle düşünüyor diye herşey öyle olmak zorunda değildi.

"Evden benim yüzümden uzaklaşmanı istemiyorum, sen benim kardeşimsin Asaf, canın yansın istemiyorum." dedim adımlarına ayak uydururken, seviyordum bu çocuğu benim yüzümden ailesinden uzaklaşması hiç iyi olmazdı.

"Senden önce de herşeyime karışıyordu, kaç kere dedim sana, seninle bir ilgisi yok abla, yemin ederim." Gözleri dolmuştu.

"Doldurma gözlerini hemen, iyiliğin için diyorum." dedim ters ters, güldüğünde derin bir nefes aldım.

"Onunla konuşmak da işe yaramıyor, en son konuşmamızda rezalet çıkmıştı." Dedim gülerek.

Elinin tersiyle gözlerini silip burnunu çekti ve o da güldü.

"Sana birşey söyleyeyim mi abla?" Dedi sırıtarak, 'söyle' dercesine kafamı salladığımda, tekrar çekti burnunu.

"Biz mükemmel olduğumuz için kimse bizi çekemiyor." Bir süre durup ona baktım, gülmeye başladığımda o da bana eşlik etti.

"Alemsin ya, nereden buluyorsun böyle lafları?" Dedim gülümseyerek.

"Mükemmeliz işte, abla bir yerden öğrenmeme gerek yok ki." Sırıtarak bana baktığında gülerek başımı salladım.

16 yaşıma girmiştim bu sene lise 3'e gidiyordum, Asaf ise liseye yeni başlamıştı.

Top vakasından sonra sürekli yanıma gelmiş, benimle iletişim kurmaya çalışmıştı.

İyi ki gelmişti, yaşıtlarım tarafından dışlanırken, herkes benden nefret ederken yanımda olmuştu, olmayan erkek kardeşimdi, yeri geldiğinde abilik bile yapıyordu, benim ona ihtiyacım olduğu kadar, onun da bana ihtiyacı vardı.

Çok sorumsuz bir ailesi vardı, annesi insanlara göre davranan bir kadındı, kardeşleri onu aralarına almıyordu,dediğine göre babası da var ve yok arasıydı.

Yanında özgürce davranabildiğim ve beni güldürebilen tek kişi olabilirdi. Okula girdiğimizde, sınıflarımıza doğru yola çıktık.

Yüz ifademi olabildiğince donuklaştırıp, içeri girdim.

Sırama geçtiğimde sınıf bir süre sessizleşse de, herkes işine geri dönmüştü.

Kitaplarımı çıkartarak derse hazırlandım, bir süre sonra hoca sınıfa girdi.

Herkes ayağa kalktı, hoca günaydın dediğinde oturduk. Ders başladığı an hoca sorularını sıralamıştı.

Ödevlere bakacağını söylediğinde, herkesin korktuğunu fark ettim. Benim hiçbir zaman böyle dertlerim olmamıştı, keşke olsaydı belki o zaman hayatım normal olurdu.

Eve gider gitmez, ev işlerine gömülür onlar bittiğinde ise derslerle kafamı dağıtırdım.

"Aferin Mevsim!" Dedi hoca gülümseyerek, başımı sallayarak gülümsedim.

Çoğu genç kızda olan heyecan ve mutluluk bende olmazdı mesela, kimseye aşık da olamazdım ben, veya hislerim yoktu.

Ya da ben alıştırmıştım kendimi, kapatmıştım bütün duygulara, belki de elimdeki tek seçenek bu olduğu içindi.

Ders bitiminde, hoca yeni bir ödev vererek çıktı sınıftan.

"Senin yüzünden her gün azar işitiyoruz!" Diye çıkıştı masamın önünde duran kız grubundaki kızlardan biri, hep olduğu gibi yine bana kızmaya gelmişlerdi, birşey demek yerine boş boş ona baktım.

Ödevimi yapmıştım sadece ve bunun suç olduğunu sanmıyordum.

"Madem ödevini yapmaktan vazgeçmiyorsun, o zaman yaptıktan sonra defterini bize de ver biz de yapalım da hocadan azar işitmeyelim." Dedi sinirli sinirli.

"Zorunda değilim." Dedim ruhsuz bir tavırla.

Biri beni omzumdan ittiğinde, elin sahibine döndüm.

"Senden daha fazlayız, bence korkmalısın!" Dedi kollarını kavuşturan bir diğer kız.

"İstediğinizi yapmak zorunda değilim, her gün aynı şeyleri söyleyip duruyorsunuz, ben olsam bıkardım." Defterin kapağını kapatıp arkamı yaslandım.

Bana sinirle bakıp gittiklerinde, gözlerimi kapattım. Bunları yaşamak zorunda mıydım?

Başımı masaya koyarak kapşonumu başıma geçirdim ve gözlerimi kapattım.

Her uyuduğumda, bir daha uyanmamayı diliyordum Allah'tan.

Ölmek benim için kurtuluş olurdu.

...

Yeni bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

Oy ve yorum yapmayı unutmayın, teşekkürler ve iyi günler :)

 

 

 

Loading...
0%