Yeni Üyelik
15.
Bölüm

15. Bölüm

@ezmoce

Geçmiş... Şu ana bakılırsa pek de geçmemişti. Çünkü geçmişte olan olaylar peşinü bırakmıyordu.
Damla, Levent ile evlilik yolunda giden bir ilişki içindeydi. 3 yıldır süren bu ilişki Levent'in tek bir kadın ile yetinmemesi ile bitti. Damla'ya önce fotoğraflar geldi. Daha sonra ise hastanenin ortasında ikinci kadın, yuva bozan kadın olarak anıldı. Yaren.. O da aynı hastanede kadın doğum uzmanı idi. Yaren'in söylemi ile onların evlilik hazırlığı hatta nikah tarihi bile belli idi. Ama Damla'nın Levent'in aklına girip hatta yatağına girip ayrılmalarına sebep olduğunu söylemişti. Öyle kendinden emin ithamlarda bulunuyordu ki Damla'nın kürtaj olduğunu dahi söylemişti. Bunlara Damla'yı tanıyan tanımayan herkes inanmıştı. İthamlar artık dayanılmaz bir hal almıştı Damla için. Çünkü artık sadece fısıldaşmalar değil tacizler de başlamıştı. Telefondan gelen mesajların aramaların haddi hesabı yoktu. Numarasını değiştirmiş izne çıkmıştı. Daha sonra da tayin istemiş gitmişti o şehirden. Aradan geçen 3 yılda Damla toparlanmıştı ya da toparlandığını düşünmüştü. Şimdi ise yine dağıldı. Peki bu sefer nasıl toplayacaktı kendini. Buradan da mi kaçacaktı?

Eve geldiklerinde Damla kendini odaya kapattı. Kapının dibine çöktü. Yarım saat orada oturup boşluğa baktı. Yarım saatin sonunda yerinden kalktı ve boğazını yırtan bir çiğlik attı. Eline ne geçtiyse fırlattı, kırdı, döktü.

Tam kendi evine geçmek için kalkan Demir çığlığı duyar duymaz yönünü odaya çevirdi. Kilitli kapı açılmayınca kırmak zorunda kaldılar. İçeri girdiklerinde ise kimse gözlerine inanamadı. Her şey heryerde idi. Damla'nın kolu ise kanlar içinde kalmıştı. Aynayı kırmış üstüne de çıplak ayakla basmıştı.

Demir camlara dikkat ederek Damla'yı kucağına alıp koşar adım arabasına götürdü. Tuğrul ve Deniz kendine gelir gelmez Demir'in peşinden hastaneye gittiler. Tuğrul kardeşinin iyi olduğunu öğrenir öğrenmez yönünü Levent'in evine çevirdi. Levent kapıyı açtığında suratına yediği yumrukla sendeledi.

Tuğrul '' Şerefsiz ne istiyorsun lan sen benim kardeşimden. Yetmedi mi yaşattıkların. ''

Levent '' Ne kardeşi lan Damla senin kardeşin falan değil aranızda kan bağı yok ne kardeşi. Senin her zaman Damla'ya ilgin vardı. Hiç bir zaman beni kabullenemedin bu sebepten.''

Tuğrul '' Ne diyon lan sen ben senin gibi haysiyetsiz miyim lan? Damla benim dünya ahiret bacımdır. Ben senin şerefsiz olduğunu bildiğim için kabullenmedim. Sen nasıl bir şerefsizsin lan. Böyle bir şeyi nasıl düşünürsün? ''

Levent '' Tabi canım ondan mi her seferinde bizi ayırmaya çalıştın kim bilir Yaren'i de sen gaza getirdin.''

Tuğrul '' Kendi şerefsizliğinin üstünü kapatmak için bana iftira atma. Gerçekten bunu düşünebiliyor musun ben kendi kardeşimi üzeceğim. Kan bağımız olmayabilir ama Damla benim kardeşim canımdan öte. Gerçi sen ne anlarsın ki ama ben buraya senin anladığın dilden konuşacağım bir daha Damla'ya yaklaşmayacaksın.''

Tuğrul bir yandan söylendi bir yandan dövdü. Kapıyı açık bulan Deniz ise direk içeri dalıp Tuğrul'u Levent'ten uzaklaştırıp bir posta da o dövdü.

 

 

 

 

 

 

Demir'den

Nasıl bu hale gelmişti. Kapıyı kırdığımda gördüğüm manzara canımı yakmıştı. Şimdi ise hastanede serumunun bitmesini bekliyordum. Tuğrul ve Deniz'in nereye gittiği hakkında bir fikrim yoktu ikisi de birden ortadan kaybolmuştu.

Damla yavaş yavaş kendine gelip sayıklamaya başladığında ne dediğini anlamak için dinlemeye başladım ama sessiz mırıldanışlarına bir anlam veremedim. Tamamen kendine geldiğinde ise '' Ne oldu bana?'' diye sordu.

'' Küçük bir sinir krizi geçirdin. Kendini nasıl hissediyorsun.?''

'' Burada olduğumuza göre pek de küçük sayılmaz. Bizimkiler nerde?''

Tuğrul ve Deniz o sırada içerü girdi.

Tuğrul '' Ah benim kelebeğim uyanmış mı? ''

Damla ''Abi ne zaman çıkıyoruz?''

''Dur bismillah daha yeni uyandın bir doktor gelsin durumuna baksın. Hatta ben doktoru çağırmaya gidiyorum. ''

Gidip doktoru çağırdım iyi olduğunu çıkabileceğini ama ilaçlarını aksatmaması gerektiğini söyledi.

Taburculuk işlemlerini yaptıktan sonra eve döndük. Tuğrul beni kapıda nazikçe kovdu. Yeter bugünlük herkes evine diyerek beni evime gönderdi. Eve döndüğümde Yeşim'in valizini hazırlandığını amcamın da salonda oturduğunu gördüm. Şükür ki artık Yeşim diye bir derdim kalmamıştı.

Amcam '' Oğlum senden ne kadar özür dilesek az hakkını helal et bu kız yüzünden senin yüzüne bakacak yüzüm yok. İnan ki nerde hata yaptım bilmiyorum. Ben bu kızı böyle büyütmedim. Nasıl böyle oldu bilmiyorum. Bundan sonra senin rahatsız olacağın bir durum söz konusu olmayacak emin olabilirsin.''

'' Amca bir kez olsun bana inansaydınız bunların hiç biri olmayacaktı. Hakkım varsa helal olsun. Sen değerin bende ayrıdır bilirsin baba yarımsın sen benim başımın üstünde yerin var fakat artık Yeşim'in yüzünü görmek istemiyorum.''

O akşam amcam Yeşim'i alıp gitti. Damla'yı ise ne kadar görmek istesem da göremedim. Arkadaşları ile tatile gitmişti. Tuğrul onun biraz sakinleşmesi için uzaklaşması gerektiğini söyledi. Ben dönmesini beklemeyecektim onunla konuşmak istiyordum. Bu yüzden mesaj atmaya karar verdim.

Selam 😊 Tatile gitmişsin. Merak ettim seni nasılsın.

 

 

Selam. İyiyim sen nasılsın ? Evet tatile geldim kafamı biraz dağıtmam gerekiyordu.

Ne zaman döneceksin?

 

 

Bilemiyorum iznimi uzatmayı düşünüyorum.

Umarım öyle bir şey yapmazsın. Çünkü seninle yüzyüze konuşmak istediklerim var.

 

 

Ne gibi şeyler ?

Gelirsen öğrenirsin.

 

 

Çok önemli ise söylersin hem ne konuşabiliriz ki biz seninle. Alt tarafı abimin arkadaşısın. Benimle bir samimiyetin yok.

Şu an ne yapmaya çalıştığının farkındayım. Ondan boşuna uğraşma. Geldiğinde öğrenirsin.

 

 

İYİ.... BEN GİDİYORUM GELİRSEM KONUŞURSUN.

Capslocku kapat büyük yazdığında korkup söylemeyeceğim. 😊

 

 

İYİ GECELER 😛

O dilini var ya..... İyi geceler 🙄

 

Loading...
0%