@ezmoce
|
Damla'yı dışarı çıkartıp Demir ile ilgilenmeye başladılar ama Damla'yı kimse tutamıyordu. Demir'in ölme ihtimali Damla'yı mahvetti ve yeni bir sinir krizi geçirdi. Uyutmak zorunda kalmışlardı. Demir'in durumu ise kötüye gidiyordu iç kanaması başlamış tekrar ameliyata almak zorunda kalmışlardı. Tim de Damla'dan farklı değildi. Hepsi ayrı bir köşeye dağılmıştı. Ailesinden kimseye haber verememişlerdi. Nasıl vereceklerdi annesi yıkılırdı. Saatler süren ameliyat bitmiş tekrar yoğun bakıma alınmıştı Demir. Deniz cama yaklaşıp "Eğer kardeşimin yüzünü güldürmez onu ağlatmaya devam edersen seni buna pişman ederim komutanım o kız artık mutlu olmayı hak ediyor. Nolur komutanım uyanın artık." Berke; "Komutanım size çektirdiklerim için özür dilerim bir daha yapmayacağım diyemem biliyorsunuz ben boşboğazım yine konuşurum yine yaparım ama nolur uyanın yemin ederim gıkım çıkmayacak." GÖkhan;"Yemin etme lan senin mi gıkın çıkmayacak sen yine isyan edersin. Ama komutanım size kalmadan ben döverim bunu yeter ki uyanın." Berke; "Gökhan komutanım neden öyle diyorsunuz hem siz çok mu yerinizde duruyorsunuz. Mübarek timin çöpçatanı gibisiniz. Komutanımı başgöz etmek için az uğraşmadınız." Gökhan;" Adam mutlu olsun istedim çok mu? Hem bizimle uğraşmaya vakti kalmaz. Şimdi benim uğraşmama gerek bile kalmayacak Damla hanım hakkından gelir." Deniz;" Damla var ya anasından emdiği sütü burnundan getirir. Ama yeterki uyansın." Onlara yine beklemek düştü. Damla ne zaman uyansa uyuttular yine. Bekleyişin 24.saatinde ise Damla kimseye farkettirmeden yoğun bakımın önüne gitti. Bu sefer uyutmalarına izin vermedi. Orada bekleyecekti sevdiğini. Doktor geldiğinde ise hayati tehlikeyi atlattığını servise alacaklarını söyledi. Orada uyanmasını bekleyeceklerdi. Herkes odaya doluşmuştu ama doktor bir kişiye izin verdi. Damla herkese yalvarır gözlerle bakınca kimse ona kıyamadı ve herkes dışarı çıktı. Sabah albay Demir'i ziyarete geldiğinde gördüğü manzara hiç hoşuna gitmedi. Yeğeni ve askerini böyle göremeyi beklemiyordu. Albayı ilk farkeden Deniz oldu ama çok geç kalmıştı. Albay Deniz'i susturup karşılarına oturdu ve uyanmalarını bekledi. Aradan geçen yarım saatin sonunda ilk Demir hemen ardından Damla uyandı. İlk birbirlerine bakıp daha sonra karşılarında albayı görünce ikisi bir ağızdan; "Komutanım" "Amca" Albay; "Gördüğüm kadarı ile gayet iyisin asker. En kısa zamanda görüşmemiz gereken konular varmış gibi duruyor. Aynı zamanda sizinle de küçük hanım. Her şeyi zaten en son ben duyayım. " " Amca yaaa daha duyacağın bir şey yok ki en son sen duyacaksın önce bir dinleseydin keşke." "Yeğenim görünen köy kılavuz istemez. Ayrıca ben ikinizi de ayrıca dinleyeceğim. Beyfendiyi ayrıca bir dinleyeceğim." Deyip odadan çıktı. Damla "Boku yedik dicem de benden çok sen yemiş gibisin.Deniiiizzzz ağzına tüküreyim senin niye haber vermiyorsun." Demir;" Valla yediğim boktan şuan çokça razıyım." deyip güldü. Damla "Otu Boku bırakta nasılsın sen kendini nasıl hissediyorsun? Ayyy farketmeden bir de yanına uzanmışım bir yerine bir şey olmadı değil mi?" Demir "Güzelim önce bir sakin ol ben gayet iyiyim şuan ağrım varsa da hissetmiyorum çünkü yanımda sen varsın. Albayımı da çok dert etmiyorum niyetimi anlayınca bizi rahat bırakacağını düşünüyorum." Damla "İyi sen düşünmeyle kal çünkü canına okuyacak."
|
0% |