Berfu ve Çağrı endişeli bir şekilde endişeli bir şekilde Demir'e bakıyorlardı. Şu an aralarında Hint filminden esinlenilmiş bir bakışma geçiyordu. Sessizliği kesen Berfu oldu.

"Demir söylesene Damla'ya mı bir şey oldu. En son 2 saat önce konuştuk bir şeyi yoktu anne babasını havaalanına bırakacaktı. Şimdiye gelmiş olması gerekiyordu."

​​​​​​Demir "Yok arıyorum açmıyor. Geri de dönüş yapmıyor. Öz annesinin halt etmeleri yüzünden hayatı tehlikede. Ama varya o kadını elime geçireyim doğduğuna pişman edeceğim."

Damla gerçekten de tefeciler tarafından kaçırılmıştı. Ama kimin başı beladaydı orası pek belli değildi. Çünkü Damla'nın çenesi hiç durmuyordu. En son ağzını bantlamak zorunda kalmışlardı. Bu sefer de bağlı olduğu sandalyeyi hareket ettirmeye başladı ve bacağını kırdı. Adamlar artık illallah etmişti.

"Bak güzel arkadaşım ağzını açacağım ve seninle anlaşma yapacağız." Adam Damla'nın ağzını açtığı anda;

"A..ına koduğum şerefini si..tiğimin şerefsizleri ulan siz kim oluyorsunuz da beni kaçırıyorsunuz lan. O kadın benim annem değil lan onun parasını ben niye ödüyorum tanımıyorum bile kadını. Çöz lan elimi eğer ben çözersem ettiğim küfürlerin hepsini yerine getiririm. Hatta dur lan çözme sen ben çözeceğim. Götüne o silahı sokacağım dur lan."

Çok sürmemişti ellerini çözmesi. Haliyle 2 bordo bereliyle geçirmişti hayatını. Gerizekalı dedi içinden insan biraz sert bağlar. Adama karşı tüm dövüş sanatlarını sergilemişti. Tefeci neye uğradığını şaşırdı. Karşılık bir kere verse Damla ikincisine fırsat vermiyordu.

​​​​​​Tefeci artık pes etmişti. Damla ellerini bağladı. Telefonunu bulup Demir'e konum attı. Adamın üstünü soydu, sadece altında donunu bıraktı. Çantasından makyaj malzemelerini alıp adama makyaj yapıp resmini çekti. Bir de alnına gayim yazmıştı.

"Manyak karı ne yazdım lan suratıma. Seni kaçıran benim Allah belamı versin. Bir tek savunmasız kadın var diye adamları yollayan beni Allah bildiği gibi yapsın. Valla git ben inandım senin onunla alakan olmadığına. Yok ben ondan da para almayacağım. İstemiyorum lan bırak."

"Aaaa sen de ne çabuk pes ettin daha götüne şu silahı sokacaktım."

Tam götüne sokarken Demir askerlerle birlikte geçmişti. Ama görmeyi beklediği şeyi görememişti. Daha doğrusu bir adamın götüne silah sokmaya çalışan bir adet Damla görmeyü hiç beklemiyordu.

"Gözünüzü seveyim alın beni suçluyum içeri atın beni kadını kaçırdığımdan beri ne kafa kaldı ne can her şeyi geçtim manyak karı götüme silah sokmaya çalışıyor. Ne eli bağlı iken durdu ne ağzı. Allah seni alan adama sabır versin. Sen türünün son örneğisin. Bi kadından dayak yemediğim kalmıştı onuda yedim abi gözünü seveyim alnıma ne yazdı. İnsan içine çıkmadan silin."

Askerler artık kendilerini tutamayıp kahkaha atmaya başladı. Adam taramalı tüfek gibi saydırmıştı. Damla da adamı az benzetmedi. İlk dövdü sonra makyaj yaptı üstüne alnına gayım yazdı. Demir ; "Güzelim bunların hepsini sen tek başına mı yaptın ?"

Demir bir gülüyor bir kafası karışık bir şekilde ortama bakıyordu.

"Abi sen misin bunun sevgilisi. Yol yakınken ayrıl vazgeç bu sevdadan."

Demir "bi sus be yeter geldiğimizden vır vır susmadın. Anladık Damla'm seni bu hale getirdi. İyi de yapmış eli maşalı sevgilim. Şuan bir kez daha aşık oldum ben sana."

Damla'ya sarılıp öpecekti ki albay buna izin vermedi.

"Yeğenim benzetmişsin adamı."

"Tabi amca ne sandın. Kimden eğitim aldım o kadar kolay mı bir Damla Yılmaz'ı devirmek. Bugüne bugün Timur Yılmaz'ın yeğeni aynı zamanda öğrencisiyim."

"Damat sen az önce kızıma yaklaşmış ne yapıyordun öyle."

Demir "Be -ben hiç komutanım öyle birden heyecan yaptım bulduk ya ne yapabilirim ki."

Tefeci karakola teslim edilene kadar tüm suçlarını itiraf etmişti. Damla Demir ile beraber eve döndü. Binanın önüne park ettiğinde arabayı Demir Damla'ya dönüp "Bugün sana ulaşamayınca ödüm koptu. Canımdan can gitti sandım. Senden konum gelince oraya geldiğimde göreceğim manzaradan çok korktum. Ama gördüğüm manzara dilimin tutulmasına sebep oldu. Allah aşkına adamın götünden ne istedin ya silah patlasaydı." Demir gülmemek için kendini tutuyordu.

Damla "Gül gül kendini tutma sevgilim hem ben şarjörü çıkarmıştım salak o kadar korkmuş ki gözünün önünde çıkardığımı bile farketmedi. Ayrıca öpeceksen öp artık bu kadar yakınlık çok fazla ya öp ya uzaklaş. Yoksa ben öpeceğim ırzıma geçiyorlar diye bağırırsın artık."

Demir tam öpecekti ki cam tıklatıldı. "Yok anasını satayım bir rahat vermiyorlar."

Damla "Biyolojik olandan bahsediyorsun dimi çünkü kendisi beni satışa getirdi. Az da sen onu satışa getir. Neyse ya uğraşmaya değmez. Uzak dursun bizden. "

Çağrı"Ne yapıyorsunuz iki saattir burada hadi içeri gelin merak ettik."

Demir"Ne yapamıyorsunuz diye sorsana. Geleceğiz işte ne gelip rahatsız ediyorsun."

Çağrı" aaaa ne olmuş buna ayol sanki gerdekte bastım. Bu ne sinir ne stres yiğidim. Hayırdır.. Gerçekten bastım mı? Bak kahrolurum. Kız Damla gel buraya kaslarına bakabildin mi lens miymiş? Ay ben kime diyorum."

Damla ve Demir Çağrı'yı arkalarında bırakıp eve gitmişlerdi. Berfu ve Çağrı bu akşam Damla ile kalacakları için Demir kendi evine gitmişti. Damla yorgun olduğunu söyleyip odasına çekildi.

​​​​​