Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1 - Buranın polisi benim!

@ezzuhre

Hava rüzgarlı ve soğuktu. Etraf ölüm kadar ıssızdı. Eylül, saatin kaç olduğundan habersizdi. Deniz kenarında bankta oturmuş dalgaları izliyordu. Yalnızdı. Yalnızlığı seviyordu. Onu koruduğunu düşünüyordu. Acaba yalnız olmasa yine aynı şeyleri düşünecek miydi? Cem isimli arkadaşının doğum günü partisindeydi. Parti çok kalabalık olup kendisine hitap etmeyen bir ortam olduğu için erken ayrılmıştı. Tek başına biraz yürüyüşe çıktı. Denizin güzelliğini farkedip banka oturmuş ve dalgaları seyretmeye koyulmuştu.

Altın sarısı saçları ve ela gözleri vardı. Göz yapısı hafif çekikti ve sol gözünün hemen altındaki ben, güzelliğine güzellik katıyordu. 22 Yaşında üniversite öğrencisiydi. Saftı. Öyle ki denizin dalgalarını izlerken kendisinin izlendiğini farketmemişti. İki kötü niyetli kişi tarafından izleniyordu. Bazen 6. hissimizmiş gibi etrafa bakınır ve izlendiğimizi görürüz. Eylül de kafasını çevirdi ve kendisini izleyen o iki kişiyi farketti. Korkuya kapıldı. Telefonunu açıp saate baktı. Gecenin üçüydü! Şaşkınlıkla etrafta bakındı, kimseyi göremedi. Banktan kalkıp taksi durağına doğru hızlı bir şekilde yürümeye koyuldu. Taksi durağına en az üç-dört sokak vardı. Yürürken arkasına göz gezdirdi. O iki kişi de geliyordu. Kalbi hızlandı. Elleri titremeye başladı. Etrafa bakıyor kimseyi göremiyordu. Yürümesini hızlandırdı. Telefondan arkadaşı Zeynep'i aramaya koyuldu. Ama nafile. Büyük ihtimalle uyuyor olduğu için telefonuna yanıt alamadı. Hızlı adımlarla yürümeye devam ederken bir ses işitti..

"Takip mi ediliyorsun?" Bu ses arkadan gelmemişti. Sağına baktı ağacın altındaki karanlık bankta biri oturuyordu. Eylül birini gördüğüne sevinmişti, elini çantasının ipine götürdü ve sesi titrek bir şekilde cevapladı.

"E-evet.. G-galiba..." Çok korktuğu her halinden belli oluyordu.

"Yanıma otur." Taksi durağına daha vardı ve gördüğü kişiye güvenebileceğini hissetti. Yanına oturdu. Elleri titriyordu.

"Laftan anlayacak tiplere benzemiyorlar." Eylül daha da tedirgin olmuştu. Kavga çıkabilirdi. O iki kişi çok geçmeden yanlarına geldiler. Eylül'ün yanındaki gence bakarak tehditkar bir şekilde:

"Hayırdır kız tanıdık mı çıktı?"

"Takip mi ediliyorsun dedim, evet dedi. Yanıma oturtup işimizi kolaylaştırayım dedim. Böyle güzelini zor buluruz." Eylül duyduklarına inanamadı. Yanındaki gence baktı. Sanki kafasından kaynar sular dökülmüş gibiydi.

"Vaay kafa adama çattık! Doğru diyosun böyle güzelini bulamayız. Bi tadına bakmak lazım." Elini kızın yüzüne değdirmek için uzatmasıyla çenesine yumruk yemesi bir oldu. Direk yere düşüp bayıldı. Arkadaşının bayıldığını gören diğer adam hemen atılıp yumruk sallasa da genç kolunun altından sıyrıldı ve yüzüne vurdu. İki yumrukla ikisini de yere düşürmüştü. Biri baygın diğeri acıyla kıvranıyordu. Acıyla kıvrananın kolunu kıvradı ve kırdı. Bir çığlık feryat etti. Eylül hayretler içinde kalmıştı. Baygın olanın da kolunu kavradı. Eylül dayanamayıp:

"Napıyosun dur!"

"Ne mi yapıyorum. Ne yapıyora benziyorum?" İkinci adamın feryadı devam ediyordu.

"Ben olmasam sana ne yapacaklarını sanıyodun?" Eylül kolu ters dönmüş adamı ve çığlıklarını görmeye dayanamıyordu.

"Polise şikayet edelim yapma lütfen."

"Buranın polisi benim." Dedi ve baygın adamın da kolunu kırdı.

Eylül hayretler içerisinde kalmıştı. Bir an önce evine gitmek istiyordu. Yola doğru göz attı ve tekin değildi. Ayakta kalakalmış ne yapacağını düşünüyordu.

Genç ayağa kalktı ve etrafa bakındı. Banka oturmak istiyor gibi bi hali vardı. Eylül ile konuşurken hiç yüzüne bakmamıştı. Yine ona bakmadan olayı anladı. Bir nefes çekip:

"Seni eve bırakayım... Gel."

 

 

 

 

~~~~~ Devam Edecek ~~~~~

 

 


 

Loading...
0%