Şerif ve diğer şerif yardımcıları eşliğinde konuşmak için sorgu odasına çekilen Rick boş bir masaya oturdu. Karşısına dikilen şerif konuşmaya başladı.

"Buraya neden geldin?"

Rick: "Jackie getirdi."

Şerif: "Onu nereden tanıyorsun?"

Rick: "O benim her şeyim."

Şerif: "Ne saçmalıyorsun sen? Seni tanımıyor bile."

Rick: "Öyle deme şerif, inanılmaz zekidir benim kızım."

Şerif: "Deli misin sen be salak?"

Rick: "Ben anlamıyorum bu kasabaya güneş mi çarptı?"

Şerif, tabancasının namlusunu Rick'in kafasına dayayarak konuştu.

"Son kez soruyorum. Jackie'yi nereden tanıyorsun?"

Rick, hafif gergin şekilde geriye yaslanarak şerife dikkatle bakıp konuştu.

"O-onu at pazarından aldım.."

Şerif: "Ne?"

Tam bu sırada yardımcı şeriflerden olan Billy konuştu.

"Efendim sanırım bu ahmak atından bahsediyor."

Şerif, yardımcısına bakarak konuştu.

"Onu ben de anladım Billy. Sağ ol."

Diğer şerif yardımcısı Henry de lafa girdi.

"Bana kalırsa bu ahmağın koruyucularla bir ilişkisi yok. Yine de bu kasabaya onların içinden geçip gelebilmesine bir anlam veremiyorum."

Rick o an koruyucular ismini duyduğunda Clark'ın demek üzere olduğu şey olduğunu anladı. Sessizliğini koruyarak beklemeye devam etti. Billy konuştu.

"Şerif Grace, bence ona sormamız gereken soru buraya nasıl geldiğidir."

Rick: "Ben hala buradayım. Yokmuşum gibi konuşmayın efendiler."

Grace: "Öyleyse anlat. Buraya gelmeyi nasıl başardın? Onlardan olman imkansız anlıyoruz ama buraya ulaşman da imkansız."

Rick arkasına yaslanarak daha rahat bir tavır takındı ve sakinliğiyle konuştu.

"Yakın batıda beni herkes tanır şerif. En dikenli kaktüsler bile..."

O sırada sorgu odasının kapısı birden açıldı ve içeriye bir kız girdi. Bu kız şerifin kızı Jane idi. Girer girmez babasının yanına gitti ve ona sarılarak konuştu.

"Babacığım... Atı bahçeden çıkarıp biraz dolaşmaya gidebilir miyim?"

Şerif Grace: "Seninle en son ne konuştuğumuzu unuttun mu Jane? Kasabanın sınırlarını fazla aşmamalıyız tatlım. Özellikle de senin için çok tehlikeli bu."

Jane, babasına yalvarır şekilde bakınırken Rick konuştu.

"Atınızın ismi nedir madam?"

Şerif Grace kızgın bir surat ifadesiyle Rick'e çıkıştı.

"Kes sesini ahmak!"

Jane, Rick'e dönüp baktığında bir süre duraksadı. Onu bu kasabada görmediği için Rick'e bakarak konuştu.

"Sen kimsin? Nereden geldin? Nasıl geldin ve neden geldin?"

Rick: "Kıtanın en güzel kızının burada olduğunu duymuştum. Evet... Şuan da buldum."

Şerif Grace: "Billy! Henry! Götürün bu budalayı hücreye! Ben karar verene dek çıkmayacak."