@f4t1hk
|
Fatih ve Gülşen, arka kapıdan kimseye görünmeden çıkmak için uygun anı beklediler. Kapıya en yakın oldukları konumda başka bir şeylerle uğraşıyorlarmış gibi yaptılar. Bir süre sonra kepenklere vuran atılgan sayısı çoğalınca insanların dikkati kepenklere yönelmişti. Tam bu sırada Gülşen, Fatih'in kolundan tutarak arka kapıya hızlıca yürüdü. Gülşen: "Tam zamanı!" İkili arka kapıyı açıp dışarı çıktıkları anda karanlık dünya ile karşı karşıya kaldılar. Markettekilerin fark etmesine kalmadan hızla koşarak ana caddeye çıktılar. Caddeye çıktıkları anda onları fark eden 4 tane atılgan üzerlerine koşmaya başladı. Onların koştuğunu gören Fatih panik halde konuştu. "Hani koşmuyorlardı bunlar?!" Gülşen: "Bilmiyorum öyle görmüştüm, koş!" İkili, atılganların üstlerine koşmasına karşın süpermarketin arka çıkışının olduğu ara sokağa tekrar geri koştular. Atılganlar gelmeden kapıyı açıp içeri girmek üzere oldukları esnada en yetkili market görevlisi içeri önce girmeye çalışan Fatih'i dışarıya ittirdi. Atılganların geldiğini gördüğünde ise ikiliye bakarak sert tonda konuştu. "Burada hırsıza yer yok ucubeler!" diyerek kapıyı üstlerine kapattı. O an Fatih yerdeyken kendisine koşan atılganı gördüğünde ne yapacağını bilemedi. O an sanki dünya onun için durmuş gibiydi. Sonunun geldiğini düşünerek donakalmıştı. Ta ki Gülşen hızla kendisini yerden kaldırıp karşı duvardaki merdivene koşmasını söyledi. Fatih, Gülşen'in yardımıyla ayağa kalktığında hızla karşısındaki merdivene koştu ve önce Gülşen, sonra da kendisi tırmanarak yerden yükseldiler. Ucu ucuna 4 atılgandan son anda kurtulduktan sonra merdivenleri tırmanmaya devam ettiler. Tırmanırlarken Gülşen konuştu. "Merdivenleri tırmanamıyorlar değil mi?" Fatih: "Hayır!" Gülşen: "Evet! Tahmin etmiştim." Fatih: "O şerefsiz herif bizi ölüme terk etti." Gülşen: "Sana onların aptal olduğunu söylemiştim." Fatih: "Sadece güçsüz olanlardan bahsetmiştin!" Gülşen: "Hepsi aynı! Orada tıkılı kaldılar işte!" İkili merdivenleri tırmanıp süpermarketin karşısındaki binanın çatısına ulaştıklarında bir süre durup dinlendiler. Fatih aşağıdaki ara sokakta ses çıkaran 4 atılgana baktı. Seslerden dolayı diğer atılganlar da o tarafa geliyordu. Fatih bir süre düşündükten sonra Gülşen'e bakarak konuştu. "Markettekiler oradan asla çıkamazlar artık." Gülşen: "Bunu bize şerefsizlik yapmadan önce düşünmelilerdi." Fatih: "Hepsi mi aynı fikirdelerdi sence?" Gülşen: "Umrumda değil." dedikten sonra çatıda ne var ne yok diye aramaya başladı. Çatıda havalandırma sistemleri, güneş panelleri ve uydu antenleri vardı. Bir de binanın içine erişilen bir kapı vardı. Gülşen tam kapıyı açacakken Fatih konuştu. "Dur! Hemen açma. Kapılara karşı fobim oluştu artık. Dikkatli ol." Gülşen bir şey demeden gülümsedi. Sonrasında hızlı kapıyı açtı. Kapının ardında bir şey yoktu. İkili beraber sakin bir şekilde içeri girdiler ve basamaklardan aşağı inmeye başladılar. Basamaklardan koridorlara doğru indikleri sırada Gülşen konuştu. "Gereğinden fazla sessiz değil mi?" Fatih: "Herkes kaçmıştır. Doğal olarak." Gülşen: "Ya da dönüşmüştür." Fatih: "Dönüşmek mi?" Gülşen: "O yaratıklar gökten inmedi ya. Sen ve ben gibi normal insanlardı." Fatih: "Ailemi her dakika daha da merak ediyorum." Gülşen: "Dua et ki evlerinde tıkılıp kalmamış olsunlar." Fatih: "Evde değillerse nasıl bulacağım onları?" Gülşen: "İki taraf da hayatta kalırsa illa ki bir noktada buluşursunuz." O sırada koridora inmişlerdi ve sessiz adımlarla yürümeye devam ediyorlardı. Koridor duvarında kan lekeleri gördükten sonra Gülşen Fatih'i dürttü. "Daha dikkatli olmamız gerektiğinin işareti bu." Fatih: "Hiçbir şeyimiz yok. Nasıl savunacağız kendimizi?" Gülşen: "Nasıl erkeksin sen? Yumruğunu kullan. O da yoksa aklını kullan." Fatih somurtarak yürümeye devam etti. İkili bir süre sonra açık kapısı olan bir daire gördüler. İçeriye girip bir şeyler bulma umuduyla daireye yaklaştılar.
|
0% |