@f4t1hk
|
Gülşen: "Kahretsin!" Fatih, Halit'i güçlükle yerden kaldırıp kolunun altına girdi ve ona destek oldu. Sonrasında Fatih, Gülşen'e bakarak konuştu. "Evin buraya ne kadar uzaklıkta?" Gülşen: "İki ara sokağı geçmemiz gerekecek. Bir de şimdi çıkacağımız ana caddeyi." Fatih bir süre duraksayıp düşündü. O sırada Halit yorgun seslerle konuştu. "Lütfen... Lütfen..." Gülşen, sinir bozucu bir ifade ile Halit'e baktı. Bu sırada Fatih konuştu. "Diğer koluna da sen gir. Daha hızlı oluruz." Gülşen: "Kusura bakma. Kendimi tehlikeye atamayacağım. Önden gideceğim. Bana yetişirseniz kurtulursunuz." Fatih bir süre daha duraksadı ve Halit'e bakarak düşündü. Sonrasında gergin bir ifade ile konuştu. "Pekala. Aç hadi kapıyı. Yapalım şunu." Gülşen kapıya yaklaştı ve birkaç saniye duraksamadan sonra hızla kapıyı açarak koşmaya başladı. Hemen arkasından Fatih ve Halit daha yavaş ama hareketli tempoda ilerledi. Ana caddeye çıktıkları anda atılganların dikkatini çekmişlerdi. 3 tane atılgan peşlerinden koşmaya başladı. Atılganlar, Fatih ve Halit'ten daha hızlı koşuyordu. Böyle bir durumda yakalanmamaları imkansız gibiydi. Gülşen en önden koşarken ilk ara sokağın başına geldiğinde arkasını dönüp baktı. Fatih ve Halit caddenin ortasında ilerlemeye çalışıyorlardı. Gülşen, arkalarından koşan atılganları gördü. Sinirli bir yüz ile Fatih'e bağırdı. "Fatih! Ya şimdi ya da hiç! Öleceksin! Bırak o adamı!" Fatih: "Kapa çeneni!" Gülşen: "Arkanda!" O sırada Fatih anlık arkasını döndüğünde bir atılganın üstüne geldiğini gördü. Belinden bıçağını çıkararak Halit'in koltuğundan çıktı ve üstüne gelen atılganın tam beynine bıçağı saplamayı başardı. Atılganın öldüğünü görünce hızla bıçağını kafatasına sapladığı yerden çıkardı ve diğer uzaktan koşan atılganları gördü. Sayılarının çoğaldığını fark edince çaresizce Halit'e baktı. Yere düşmüş ve kımıldayacak hali bile yoktu. Fatih hızla Halit'i yerden kaldırmak için çaba sarf etti. O sırada Gülşen ana caddede sayıları artan atılganları görünce Fatih'e son kez seslendi. "Bu imkansız! Ben gidiyorum!" Fatih için o an zaman durmuştu. Bir yandan üstlerine koşan atılganlar ve bir yanda yerde yatan yaralı adam. Diğer yanda ise ara sokakta onu bekleyen Gülşen. Derin bir ahlaki ikilemin daha içinde kalmıştı. O adama yardım etmez ve ölmesine sebep verirse nasıl hissedecekti? Kendini suçlu hissetmekte haklı mı olacaktı? Yoksa en azından denemiş mi olacaktı? Fatih'in o an hayatta kalma iç güdüsü ağır basmaya başlamıştı. Son kez Halit'in yüzüne bakarak konuştu. "Özür dilerim." dedikten sonra arkasına bile bakmadan Gülşen'in yanına koşmaya başladı. Ara sokağa vardığında daha ardına bakmadan Halit'in ölüm çığlıklarını duymaya başlamıştı. Atılganlar onu yemeye koyulmuştu. Gülşen konuştu. "Çabuk gidelim! Bu onları fazla oyalamaz." İkili ara sokakta koşmaya devam etti. Fatih'in kulaklarında hala Halit'in çığlıkları dolanıyordu. Atılganlar onun her parçasını ısırıp kopardığında daha güçlü bağırıyor ve o acıyı sanki Fatih'e hissettiriyordu. Ara sokağın sonuna geldiklerinde Gülşen dikkatle etrafına baktı. Sonrasında konuştu. "Karşıda bir ara sokak daha var. Orayı atlatırsak ev önümüze çıkacak." Fatih: "Bir an önce gidelim." İkili durmadan koşmaya devam ettiler. İkinci ara sokağa varmaya çalışırlarken peşlerine 2 atılgan takılmıştı. İkinci ara sokağa vardıklarında Gülşen Fatih'i durdurdu ve konuştu. "Peşimizdekileri halletmeliyiz. Yoksa sayıları çoğalır." İkili bıçaklarını çıkardılar ve uygun bir pozisyon alarak üstlerine koşan atılganları karşıladılar. Fatih üstüne atlayan atılganı yanındaki duvara doğru vurdurarak sabitledi ve beynine bıçağı sapladı. Dönüp Gülşen'e baktığında Gülşen yere düşmüş ve atılganla boğuşuyordu. Gülşen, Fatih'e bakarak bağırdı. "Yardım et!" Fatih'in aklına o an tekrar Halit nüksetmişti. Onunla aynı çığlıktı sanki. Aklının bulanmasına izin vermeden Gülşen'in üstündeki atılgana koştu ve bir tekmeyle onu yan tarafa düşürüp beynine bıçağı sapladı. Sonrasında Gülşen'i yerden kaldırıp konuştu. "İyi misin? Bir şey olmadı değil mi?" Gülşen: "Angut gibi bakmaya devam etseydin olacaktı!" Fatih sessiz kaldı. İkili peşlerinde başka atılgan olmadığını fark ettikten sonra evlerinin olduğu sokağa girdiler. 2 katlı bir müstakildi. Evin bahçesine girdiklerinde dış kapının açık olduğunu fark ettiler. Gülşen korkmuş şekilde konuştu. "Bu da ne? Kim girdi buraya?" Fatih: "Atılganlar girmiş olabilir." Gülşen: "Ev kapalı ve kilitliydi. Onların girmesi imkansız!" Fatih: "Sessiz ol. Girip bakmalıyız." İkili ellerinde bıçaklarıyla kapının önüne geldiler ve bir süre içeriyi dinlemeye çalıştılar. Gülşen evin üst katından sesler duymuştu. Bir top sektirme sesine benziyordu. Sessiz ve dikkatli şekilde evin içine girdiler. Gülşen merdivenlere doğru yürümeye başladı. Fatih hemen arkasından yürüyordu.
|
0% |