@fandomsalsenarist
|
-Bülent birkaç dakikadır öfkeyle sağa sola gidip geliyordu. Bülent:Kim lan kim? Kim yazdı, yaptırdı bu haberi? Ali:Bir sakin ol kanka. Bülent:Ne sakini Ali ya? Ne yazmışlar görmüyor musun? Ya bunu Aylin görürse? Ben ne derim kıza? Ali:Kaldırtırız haberi kanka dur Allah aşkına. Bülent:Bunu hangi gerizekalı yaptırdıysa perişan edicem onu. Ne demek lan polis sevgilisi üstelik engelli diye. Ben bunu yapanı perişan etmez miyim? Ali:Halledicez dur. -Bülent başını ellerinin arasına alıp odanın içinde gezinip durur. Bülent: Allah'ım lütfen Aylin görmemiş olsun. Siker beni valla siker. Ali:O kadarla kalırsa iyi. Bülent:Ya sus lan! Hallet şu işi.. Ali:Tamam be tamam. ... -Aylinler ise kahvaltıdadır. Ali tam telefonu bırakırken bir haber görür. Dikkatini çekip okuduğunda Bülent'in gördüğü haberi o da görür. Ali:Bu ne lan? Pınar:Ne oldu? Aylin:Bir şey mi oldu? Ali:Yo yok. Bir haber gördüm saçma sapan da ona şaşırdım. Rıza:Sabah sabah bırak şunu Ali. Hadi geç kalacağız. Ali:Ta-tamam baba.. -Ali bir Aylin'e bir telefona bakar. O da sinirlenmiştir ama belli etmez. Kahvaltıdan sonra Ali, Rıza'ya bir şeyler uydurup yanından ayrılmıştır ve Bülent'in şirketine gider. Bülent ise haber kalktığı halde hala telaşlıdır. Bülent: Arayıp ağzını arasam mı acaba? -O esnada sekreter gelip Ali'nin geldiğini söyler. Peşinden Ali öfkeyle içeri girer. Bülent:Ali.. Hoşgeldin. Ali:Sen ne ayaksın oğlum? Bülent:Ne? Ali:Sen kendini ne sanıyorsun Bülent! O haber ne lan? Hangi hakla hangi cesaret bu? Bülent:Her şey yanlış anlaşılma. Haber kalktı. Ali:Neyin yanlış anlaşılması lan? Bülent:A-Aylin gördü mü? Ali:Hayır... Ha ama benden sonra gördü mü ya da duyar mı bilemem. Bülent:Off! Ya ben ne yapacağım şimdi? Ali: Yanlış mı anlaşılma oyun mu bilmem ben ama eğer Aylin üzülürse seni perişan ederim oğlum. Duydun mu beni Aylin duyar üzülürse mahvederim. Bülent:Ben.. Ali:Bir de dua et senin peşinde gezen abiler duymasın bunu. Yoksa yüzünü göremezsin o kızın. Bülent:Ben halledeceğim, bulacağım. Ali:Iyi hadi bakalım... -Ali çıkarken Bülent'in telefonu çalar. Arayan Aylindir. Bülent:A-Aylin..(telefonu açar) Alo, günaydın dünyanın en güzel kızı. Aylin:Günaydın canım. Nasılsın? Bülent:Iyiyim tatlım sen? Aylin:Bende.. Bir şey diyecektim. Bülent:Söyle güzelim.. Aylin:Beni almaya gelebilir misin? Bülent:Iyi misin sen? Aylin:Iyiyim iyiyim.. Gelebilir misin? Biraz dolaşır, konuşuruz. Işin yoksa eğer tabi. Dönüşte de pansumana gideriz. Bülent:Işim yok yok.. Geliyorum hemen. -Aylin telefonu kapatır. Bülent:Sesi bozuk kesin duydu kesin biliyor ya.. Ne yapacağım ben? -Az sonra odaya Ali gelir. Ali:Kanka ne oldu ya? Gelen giden olmuş. Bülent:Sıçtım oğlum ben. Kesin duydu Aylin. Ali: Nasıl lan? Hem az önce gelen. Bülent:O ayrı canımı okudu zaten. Şimdi çıkmam lazım. Aylin buluşalım dedi. Ali:Gazan mübarek olsun kanka. Bülent: Sağ gelirim inşallah. Ali:Iyi adamdın be. Bülent:Kes lan.. ... -Bülent, Aylin'i evden alıp bir cafeye gelmiştir. Bir şeyler yiyip içerken Aylin'in suratı düşüktür. Bülent iyice endişe etmeye başlar. Bülent:Aylincim sen iyi misin? Aylin:Iyiyim ne oldu ki? Bülent:Bi tuhafsın buluştuğumuzdan beri.. Bilmediğim bir şey yok değil mi? -Aylin'in aklına şirkette konuşulanlar gelir. Aylin:Yok yok.. Bu aralar yorgun hissediyorum biraz. Bülent: Doktora gidelim hemen. Aylin:Yok yok gerek yok zaten pansuman var. Bülent:Kafanı da çok yoruyorsun değil mi? Aylin:Ne için? Bülent:Durum için işte yani ameliyat falan.. Aylin:Yanii, evet.. Bülent: Kaç kez konuştuk bunları.. Sinem de konuştu seninle en ince ayrıntısına kadar. En iyi doktor bulundu bile. Aylin:Evet ama tereddüt ediyorum işte. -Bülent, Aylin'in elini tutar. Bülent:Bak ben senin hep yanındayım biliyorsun değil mi? Ne durumda olursan ol ne karar verirsen ver ben varım. Aylin: Biliyorum ama sende biliyorsun.. Bu ameliyatın sonucu kötü olursa ben.. Bülent: Kötü falan olmayacak Aylin. Ne olursa olsun ben yanındayım dedim ayrıca sana. Aylin:Sakat kalsam bile mi? Bülent:Allah korusun Aylin. O ne demek? Evet öyle olsa bile. Aylin:Ama ben seni buna mahkum edemem Bülent. Yani kendime mahkum edemem. Senin konumun, olduğun yer çok farklı. Bülent:Ne alakası var şimdi bununla? Aylin:Gerçek olan şeyler Bülent. Bülent: Gerçek olan tek şey sen ve ben Aylin. Sen ne durumda olursan ol ben seni seveceğim. Olduğum konumu da yeri de siker atarım çünkü ben sana aşığım. -Aylin gözleri dolu gülümser. Bülent, Aylin'in ellerini öper. Bülent:Sen benim gibi çapkın birini adam ettin bu ne demek biliyor musun? Aylin:Ne demek? Bülent:Bu Bülent sana sırılsıklam aşık demek. Aylin: Çok fazla tatlısın. Bülent: Doğamız böyle ne yapalım... -Bülent saatine bakar ve ayaklanıp tekerlekli sandalyenin arkasına geçer. Bülent:Hadi bakalım pansumana geç kalmayalım, Sinem bekliyor. Aylin:Son bir şey daha. -Bülent, Aylin'e doğru eğilir. Bülent:Söyle tatlım. Aylin:Sana çok yük oluyor muyum? Bülent:Sana konuşmayı yasaklıyorum.. Yani birkaç dakika. ... -Aylin ve Bülent hastaneye gelmiş, Aylin'in pansumanı yapılmıştır. Sinem, Aylin ve Bülent odada otururken birisi gelir. Sinem hemen ayaklanır. Sinem:Hocam hoşgeldiniz.. Adam:Merhaba.. AyBül:Merhaba. Sinem:Ersin Hocam senin için burada Aylin. Aylin:Benim için mi? Ersin:Evet.. -Aralarında kısa bir tanışma faslı gerçekleşir. Ersin:Sinem durumun hakkında gereken her şeyi anlattı zaten ama senin tereddütlerin varmış. Aylin:Evet, maalesef.. Ersin: Haklısın aslında olduğun durum ve girmek zorunda olduğun ameliyat çok riskli. Bülent:Ama.. Sinem:Bülentcim. Ersin:Ama düşün bi istersen.. Durumun yüzde elli iken bir ömür sırtında bir kurşun ile yaşayabilir misin? Ameliyatı reddedip kendini bu tekerlekli sandalyeye mahkum etmeye gönlün razı mı? Aylin:Ben... Ersin:Bak Aylin sana alanımda iyi olduğum için demiyorum bunları. Seni de düşünerek söylüyorum. Polissin ki anladığım kadarıyla mesleğine aşıksın. Aylin(gülümser):Evet.. Ersin:Ve eğer ameliyatta sakat kalırsan herkese yük olacağını düşünüyorsun. Aylin:Evet. Ersin:Peki böyleyken? Bu durumda da aynısı olmaz mı sence? Aylin:Ama felç kalma riski.. Ersin:Bu yüzdelerle dolu bir şey... Doktor olarak anlatayım sana olmazsa bir büyüğün olarak anlatayım... -Aylin ve Bülent, Doktor Ersinle konuştuktan sonra hastaneden ayrılmıştı. Bülent:Ne düşünüyorsun? Hala kararsız mısın? Aylin:Evet.. Beni merkeze götürür müsün? Bülent:Emniyete mi? Aylin: Zahmet olmazsa tabi. Bülent:Ne zahmeti Aylinde yoruldun ama bugün dinlensen biraz. Aylin:Evde canım çok sıkılıyor biraz değişiklik olur. Bizimkilerle vakit geçiririm biraz. Bülent:Sen nasıl istersen güzelim... ... -Bülent, Aylin'i merkeze getirdiğinde ekip orta masada toplantıdaydı. Aylin'i görünce hepsi ayaklandı. Mesut:Aylin. Hüsnü:Aylin? Ne işin var senin burda? Aylin: Canım sıkıldı geldim abi.. Kötü mü ettim yoksa? Bülent:Hemen geri gidebiliriz. -Ali, Bülent'e ters ters bakarken Mesut, Aylin'in yanına gidip Bülent'i uzaklaştırır ama bakışları sürekli Bülent'in üstündedir. Mesut: Kızım me demek o? Bizimde aklımızdan sen geçiyordun zaten. Aylin: Gerçekten mi? Rıza:Evet,hatta akşam hepsi bize geliyordu. Hüsnü: Geliyorduk ve seni alıp gidiyordum. Aylin:Nereye? Hüsnü:Bize.. Birkaç gün bizdesin güzelim. Aylin:Abi yok zahmet vermeyeyim size hiç. Siz zaten kalabalıksınız. Hüsnü:Yok öyle.. Suat kaç gündür söyleyip duruyor kızı al getir diye. Aylin:Ya ben Rıza babalara yük oluyorum kaç gündür zaten şimdi bir de size yük olmayayım. Ali: Başladı gene ya. Aylin: Diyorum size bırakın evime gideyim diye. Idare ederim bir şekilde. Mesut: Başladı gene saçmalamaya. Bülent: Şimdi şöyle.. Aylin kimseye yük olmak istemiyorsa bende kalabilir ya da ben onda... -Bülent ona dikilen bakışları farkeder ve susar. Bülent:Pardon.. Burası değildi. -Mesut doğrulur ve sinirli bir şekilde Hüsnüyle birlikte Bülent'e bakarlar. Mesut:Sendeki bu cesaret nerden lan? Hüsnü: Yürek mi yedin oğlum sen? Aylin:Abi ya.. Hüsnü:Sen dur kız! Hayırdır oğlum sen? -Ali'de Bülent'e ters ters bakıyordur. Mesut:Iki izin verdik diye fazla coştun sen. Bülent:Abi yanlış anladınız ben.. Mesut:Ne abisi lan ne abisi? Rıza:Hüsnü, Mesut rahat bırakın çocuğu! Ali sende ters ters bakıp durma. Bülent:Ben gideyim en iyisi.. Kolay gelsin herkese. Aylin:Bencede git. Bülent: Akşama gelir alırım seni. Hüsnü:Gerek yok aslanım,bizde Aylin. Aylin:Git artık hadi. -Bülent bir şey diyemeden gider. Rıza:Sizin derdiniz ne bu oğlanla? Aylin:Sevemediler baba bir türlü. Mesut: Değişik bir şey. Hüsnü: Havalı da sanki. Ali: Aylin'e göre değil bence. Aylin:Ya gerçekten mi? Aşk olsun hepinize. Benim sevmem yetmiyor mu? Mesut:O seni seviyor mu? Aylin:Abii! Rıza:Bülent iyi bir çocuk.. Karışmayın artık ikisine de. Hüsnü:Peki baba. Ama Aylin üzülürse. Aylin:Abi benim üzüldüğüm falan yok. Yapmayın sizde artık. Mesut:Tamam tamam.. Neyse sen niye evde değilsin? Dinlenmen gerekmiyor mu kızım? Aylin:Abi çok sıkıldım iki haftadır ya.. Biraz dolaştık hastaneye uğradık sonra buraya geldim bende. En azından masa başında dururum. Rıza:Tamam tamam sen burda kalmak iyi gelir diyorsan öyle olsun. Ali:Hastanede ne yaptın? Ters bir durum mu var? Aylin:Pansuman için gittik hemde doktorla konuştum. Rıza:Hangi doktor? Aylin:Benim durumumla alakalı işte.. Alanında uzman birisiymiş. Hüsnü:Karar vermende yardımcı oldu mu peki? Aylin:Hala çok tereddütteyim aslında ama oldu galiba... Mesut:Yani? Aylin:Ne olursa olsun olacağım abi ameliyatı.. Yüzdelerle de olsa kurtulma ihtimalim varken böyle kadere bırakamam kendimi. Korkup kaçarak bir yere yaramayacağımı anladım. Rıza:Aferin kızım.. Biliyordum senin en doğru kararı vereceğini. Hüsnü:Her şey çok güzel olacak zaten. Aylin:İnşallah abi.. -Aylin o gün merkezden sonra Hüsnülere gider. Bülent gelmek istese de gelemez. Ertesi gün yine Hüsnüyle birlikte merkeze gelir. Ekip orta masada otururken Aylinde bilgisayar başındadır. Mesut:Hangi gündü ameliyat şimdi? Aylin: Yarından sonra abi.. Yarın akşam hastaneye geçeceğim. Hüsnü:Oh! Bitsin gitsin rahat et artık kızım ya. Aylin:Herkesi de rahat ettireyim hem. Ali:Aylin! Başlama gene. Aylin:Tamam tamam.. -Aylin telefonda bir şeylere bakarken önüne bir görüntü düşer. Bülent'in sildirdiği haber başka bir sitede vardır ve Aylin denk gelmiştir. Aylin:(kaşlarını çatar)Bu ne ya? Kim yaptı bunu? Hüsnü:Ne kim ne yaptı? -Hüsnü ve Mesut hemen ayaklanıp Aylin'in yanına gelir Aylin:Bi bir şey değil abi. -Aylin'in yüzünün düşmesinden anlamıştır Mesut ve Hüsnü bir şey olduğunu. Mesut, Aylin'in elinden telefonu alır ve haberi okur. Mesut:Bu ne lan? Hangi densiz yaptı bu haberi? Ali:Ne haberi? -Ali de gelip bakar. Ali:Bu silinmedi mi ya? Aylin: Nasıl silinmedi mi? Senin haberin var mı? Ali: Dün çıktı bu haber. Gittim hesabını sordum sildireceğini söyledi. Aylin:Bana neden söylemedin? Ali:Gerek yoktu. Hüsnü:Ben bunun hesabını sorarım usta. Mesut:Bende bende.. -Aylin'in gözleri dolmuştur. Mesut: Arayın çağırın şunu buraya. Aylin:Abi gerek yok ben konuşurum. Hüsnü:Sen konuşmayacaksın kızım.. Ben ne dedim? Seni üzerse hesabını sorarım dedim değil mi? Aylin:Abi.. Belki suçu yoktur. Mesut: Haberi bilmiyor mu? Nasıl suçu yok? Gözünün içine baka baka geldi yanımıza dün bi de. Aylin:Abi.. Mesut:Aylin ara ama bir şey belli etme. Gelsin buraya. Hüsnü: Konuşacağız sadece. -Aylin, Bülent'i arayıp emniyete çağırır. Bülent, Aylin'in sesinden şüphelense de pek bir şey anlamaz. Aylin:Abi önce ben konuşsam. Mesut:Aylin.. Aylin:Abi lütfen anlayıp dinleyelim önce. Hüsnü:Tamam sen nasıl istersen.. Arda aşağıya götürün Aylin'i. Arda:Hemen abi... ... -Bülent geldiğinde Aylin kafeteryada onu bekliyordur. Gelip karşısına oturduğunda Aylin sadece susar ve bakar. Bülent: Tatlım.. Ne oldu? Iyi misin sen..? Aylin? Aylin:Sadece tek bir soru soracağım. Bülent:Sor sor tabi de ne oldu Aylin? Aylin:O haberden neden bana bahsetmedin? Bülent: Hangi haber? Aylin: Yapma Bülent.. Haberinin olduğunu biliyorum. Senin ve benim hakkımda çıkan haber. Bülent: Biz onu kaldırttık. Aylin:Ama kalkmamış.. -Aylin telefonu gösterir. Bülent:Bu bu başka site. Aylin:Ama böyle bir haber var.. Neden bahsetmedin bana bundan? Bülent:Senin üzülmeni istemedim.. Saçma sapan abuk subuk bir şey zaten... Görüp üzülüp kafa takacaktın. Aylin: Şimdi ne oldu peki? Bülent:Bak güzelim ben bunu yapanı bulacağım zaten.. Hesabını da soracağım. Aylin:Hesap falan sorma Bülent.. Bak sana kızgın değilim ama kırgınım bunu benden sakladığın için. Bülent:Dedim ya üzülmeni istemiyorum diye. Aylin:Zaten ikimizin bir arada olması.. sen ve ben çok farklıyız. Bu da göstermiş oldu. Bülent:Saçmalıyorsun Aylin. Aylin:Bir süre ara versek iyi olacak sanki. Bülent:Aylin ne demek ara verelim? Asıl sen söyle sen beni sevmiyor musun? Aylin: Şimdi de saçmalayan sensin işte.. Ben kafamı toplayana kadar görüşmeyelim diyorum sadece. Yoksa sen de bende üzülecek gibiyiz. -Birkaç saniye sonra Hüsnü ve Mesut gelir. Hüsnü:Arda, Aylin'i yukarı çıkar aslanım. Arda:Hemen abi.. Aylin:Abi siz nerden çıktınız? Bülent:Biz konuşuyorduk ama. Hüsnü:Bizde konuşacağız. -Arda, Aylin'i götürür. Mesut ve Hüsnü, Bülent'in karşısına oturur. Mesut: Aylin'i seviyorsun anladık aşıksın da ama yanlış iş be Bülent. Bülent: Nasıl? Hüsnü: Aylin alışık değil böyle şeylere.. Böyle şeyler dediğim de senin hayatın gibi hayata.. O kız hep çekingen oldu hep geride kalmak istedi. Ama bu tip hayat yani seninle olmak çok üzecek onu. Bülent:Biz mutluyuz ama sadece ufak bir yanlış anlaşılma. Mesut:O yanlış anlaşılma nasıl üzüyor onu farkında değil misin? Zaten olduğu durumu kabullenemezken şimdi de senin yüzünden çıkan bu haber olan moralini çökertti. Bülent:Ben bunu yapanı bulacağım gerçekten. Mesut:Bul ya da bulma... Aylin'in üzülmesinin önüne geçemezsin artık. Hüsnü: Aylin'in de dediği gibi bir süre gözükme gözümüze sen aslanım. Bülent:Ben seviyorum abi Aylin'i. Hüsnü:O da seni seviyor. Mesut:Bak sinirle seninle daha farklı konuşabilirim şu an ama Aylin'i üzmek istemiyorum Bülent. O kız gerçekten aşık sana.. Hatta hiç hissetmediği sevgiyi sende hissediyor bunu görüyoruz. Hüsnü:Ama bir süre beklemek daha iyi olacak hem senin hemde onun için. Bülent:Herkes öyle diyorsa eğer en doğrusu bu sanırım.. Ama herkes bilsin ben çok aşığım Aylin'e. Bunu kimse değiştiremez. -Bülent başka bir şey demeden ayrılır ordan. Hüsnü:Fazla mı gittik üstüne? Mesut:Yoo, az bile. Hüsnü: Neyse.. Gel çay içelim. Mesut:Olur sen ısmarla. Hüsnü:Beleşci... ... -Iki gün sonra Aylin'in ameliyat günü gelmiştir. Bülent kaç defa Aylin'i arasa da Aylin konuşmaz ve görüşmez Bülentle.. Bülent ise Aylin'in ameliyatıyla ilgili her şeyi Sinemden öğrenir. Ameliyat günü ise çok önemli bir toplantıdadır. Bülent:Ali benim çıkmam lazım artık. Ali:Ya tamam.. Bülent: Ameliyata girecek kız. Ali: Iyi hadi çık ama dikkatli git. Bülent:Tamam tamam. Ali:Bende geleceğim peşinden. -Bülent koşarak çıkar şirketten. Aylin'in yanında ise herkes vardır. Ama ne olursa olsun Bülent'i bekler. Ekip dışarıda beklerken Sinem, Aylin'in yanına gelir. Sinem: Hazır mısın? Aylin:Evet yani galiba.. Sinem konuştun mu hiç? Sinem:Bülentle mi? Aylin:Evet. Sinem: Aradım ama açan olmadı. Aylin: Öyle mi? Sinem: Özledin değil mi? Aylin: Yanında görmek istiyor insan. Sinem:Gelecektir inan bana. -Aylin gülümser. Biraz daha vakit geçtiğinde ameliyat saati gelmiştir ama Bülent hala gelmemiştir. Sinem:Aylincim artık almamız gerekiyor seni. Aylin:Gelmedi değil mi? Sinem:Hayır...Bekleyelim derdim ama. Aylin:Yok yok,bitsin gitsin artık. -Aylin ekiple de konuşup ameliyathaneye götürülür ama gözü hep Bülent'i arar. Bülent ise tam Aylin ameliyata girdiği esnada hastaneye girer. Koşarak ekibin yanına geldiğinde geç kaldığını anlamıştır. Bülent: Yetişemedim mi? Rıza: Şimdi aldılar içeriye. Bülent:Off... -Bülent elinde tek bir dalla bir köşeye oturur. Bülent:Yine mi yetişemedim...
✳️ |
0% |