Bülent:E-evet annem, canım.. Geçsene anne içeri.

Kadın:Kapıda kalacağız sandım.

-Kadın,Aylin ve Bülent'in üstüne göz gezdirir. Aylin'in üstünde Bülent'in gömleği varken Bülent üstsüzdür.

Kadın:Müsait değildiniz galiba. Arkadaşınla tanıştırmayacak mısın beni Bülentcim?

Bülent:Ta-tabi.. Aylincim, annem Semra. Anne bu güzel hanımefendi de kız arkadaşım Aylin.

-Aylin ve Semra tokalaşır.

Semra:Merhaba tatlım.

Aylin:Merhaba efendim,hoşgeldiniz.

-Bülent,Aylinle kendi üstüne bakar.

Bülent:Annecim sen otur biz hemen geliyoruz.

Semra:Tamam canım.

Aylin:Kusura bakmayın.

Semra:Yok yok. Bekliyorum ben sizi.

-Aylin önde Bülent arkada üst kata çıkarlar.

Aylin:Rezil olduk ya! Haberin var mıydı annenin geleceğinden? Neden söylemedin bana? Of Bülent ya.

Bülent:Sevgilim ben nerden bileyim geleceğini. Hiç konuşmadık ki biz. Pat diye geldi işte. Hem annem anlayışlı kadındır,dert etme.

Aylin:Bülent şu kılık kıyafete bak. Neyin anlayışı Allah aşkına?

Bülent:Olmaz bir şey..

-Bülent üstünü giyinmiştir.

Aylin:In hadi yalnız bırakma kadını.

Bülent:Tamam sevgilim,dert etme bu kadar.

Aylin:Ya hala dert etme diyorsun Bülent. Ben nasıl bakacağım kadının yüzüne?

Bülent:Olmaz bir şey, yetişkin insanlarız biz.

Aylin:Of!Git hadi üstümü değiştireceğim.

-Bülent yatağa oturur.

Bülent:Kalsaydım ben,hem belki yardıma ihtiyacın olurdu.

Aylin:Bülent dışarı çıkar mısın?

Bülent:Iyiyim tatlım böyle ben.

Aylin:Bülent seni vururum dışarı çık. Bi daha dün geceyi yaşatmam sana.

-Bülent ellerini havaya kaldırır.

Bülent:Tamam tamam çıkıyorum hemen.

-Bülent dışarı çıkarken Aylin arkasından güler. Bülent annesinin yanına geldiğinde Semra evi inceliyordur.

Bülent:Ee anne hangi rüzgar attı seni taa Amerika'dan buraya?

Semra:Işlerim vardı gelmişken biricik oğlumu görmeden gidemezdim ama değil mi? Memnun değil misin yoksa özlemedin mi beni?

Bülent:Yo yo özledim de haber vermeyince dan diye gelmek olmadı sanki biraz.

Semra:Sürpriz yapmak istedim hayatım. Hem ben nerden bileyim senin kız arkadaşınla evde uygunsuz olacağını.

Bülent:Uygunsuz demeyelim annecim uyuyorduk biz.

Semra:Ee nerde arkadaşın?

Bülent:Üstünü giyiniyor anne.

-Az sonra Aylin aşağı iner. Semra ile tekrardan tokalaşır.

Aylin:Tekrardan hoşgeldiniz efendim. Az önce için kusura bakmayın.

Semra:Estağfurullah kızım. Ben habersiz geldim siz kusura bakmayın asıl.

-Aylin gülümser ve TV ünitesinin üstünden silahı ve kimliğini alırken Semra korkar.

Semra:Ne oluyor? O silah ne?

Aylin:Korkttum mu kusura bakmayın.

Bülent:Aylin polis annecim. Bi sıkıntı yok yani.

Semra:Aa öyle mi? Ne güzel meslek.

Aylin:Teşekkür ederim.. Ben çıksam size ayıp olur mu? Mesaiye geç kalmayayım.

Bülent:Git canım sen git.

Semra:Herkesin işi önemli tatlım. Görüşürüz biz yine.

Aylin:Kusura bakmayın.

Bülent:Ilaçlarını al,unutma.

Aylin:Merak etme aldım. Öğleden sonra fizik tedaviye gidicem geç çıkarım belki.

Bülent:Ben alırım seni o zaman çıkışta.

Semra:Geçmiş olsun güzelim.

Aylin:Teşekkür ederim.. Kısa zaman önce bı kaza geçirmiştim de onun tedavisi devam ediyor.

Bülent:Arabayı sen al istersen seninki emniyette kaldı.

Aylin:Yok yok taksiyle geçerim ben.

Bülent:Sen bilirsin.. Ben yolcu edeyim seni.

Aylin:Olur.. Tekrardan hoşgeldiniz, görüşmek üzere efendim.

Semra: Görüşmek üzere Aylincim,iyi görevler.

Aylin:Teşekkürler..

-Aylin ve Bülent kapının önüne çıkar.

Bülent:Kusura bakma sevgilim.

Aylin:Saçmalama hayatım.. Yalnız bırakma kadını hadi git yanına.

Bülent:Tamam dikkatli ol lütfen.

Aylin:Merak etmee..

Bülent:Bir şey unutmadın mı?

Aylin:Hmm..

-Aylin, Bülent'in yakasından tutup çeker ve öpüşürler.

Aylin:Bugün harika geçecek.

Bülent:Muhteşem olacak bence..

Aylin:Git hadi git...

-Aylin bi taksi durdurup biner, Bülent'te eve geçer.

Bülent:Çay kahve ne alırsın anne?

Semra:Bir şey istemiyorum gel bakalım sen şöyle.

Bülent:Ne oldu?

Semra:Bir şey olduğu yok konuşalım istiyorum oğlum.

Bülent:Konuşalım anne konuşalım işte.

Semra:Sen hiç mi özlemedin beni Bülent? Aylardır bir kez olsun aramadın anneni.

Bülent:Özleyip özlememem bir şey ifade ediyor mu ki senin için? Ona bakılırsa sende aramadın hiç.

Semra:Ben sen çalışıyorsun yoğunsundur diye..

Bülent:Tamam anne tamam, açıklamaya çalışma. Ikimizde neden birbirimizi arayıp sormadığımızı biliyoruz. O değilde sen o kocanı tek bırakıp nasıl geldin?

Semra:(gülerek)Tek gelmedim ki o da geldi.

Bülent:O da mı geldi? Nerde?

Semra:Otelde.. Buraya getirmedim.

Bülent:Iyi .

Semra:Ee sen söyle bu kız kim ne?

Bülent:Kız arkadaşım işte Aylin.

Semra:Her zaman ki gibi buldun yine bi takılmalık değil mi? Yalnız bu sefer polismiş.

-Bülent sinirlenir.

Bülent:Takılmalık falan değil! Aylin benim sevgilim anne.

Semra:Tamam oğlum işte onu diyorum. Kaç sevgilin oldu şimdiye kadar.

Bülent:Anne ben Aylinle ciddi düşünüyorum.

-Semra şaşırır.

Semra:Ne ne kadar ciddi?

Bülent:Ne kadar ciddi olunursa o kadar ciddi. Evlenecek kadar.

Semra:Yok artık Bülent! Saçmalama oğlum.

Bülent:Niye saçmalayayım anne? Evlenmek suç mu?

Semra:Hayır oğlum da sen yani.. Hem bu kız polis.

Bülent:Eee? Ne sakıncası var bunun?

Semra:Oğlum sen ünlü bi reklam yönetmenisin. Senin gibi birisi bir polisle mi evlenecek?

Bülent:Evet anne. Çünkü ben Aylin'i seviyorum benim kim olduğum Aylin'in kim olduğu önemsiz o yüzden.

Semra:Sen iyice delirdin Bülent.

Bülent:Ben delirmedim hatta aylardır hiç olmadığı kadar aklım başımda. Ama sen beni böyle konuştukça deli edeceksin anne. Daha fazla uzatma yeter ya.

-Bülent annesinin yanından kalkar.

Semra:Ben hata yapmamanı istiyorum Bülent.

Bülent:Ne hatasından bahsediyorsun sen anne? Neyin hatası? Kimmiş hata?

-Semra da ayağa kalkar.

Semra:Siz denk bile değilsiniz bu en baştan hata değil mi?

Bülent:Ne?

Semra:Siz denk değilsiniz diyorum. Tamam sadece bir kez gördüm hatta birkaç dakika ama bu bile yeterli. Çünkü sen başkasın o kız başka.. Bi polis...

Bülent:Ne olmuş polisse ya ne olmuş? Ya hem sana benim hayatıma karışma hakkını kim verdi? Sen hangi hakla söylersin siz denk değilsiniz diye? Sana kim verdi bu hakkı?

Semra:Ben senin annenim Bülent! Kimseden izin hak almaya ihtiyacım yok.

-Bülent sinirden gülmeye başlar.

Bülent:Annem evet annem.. Yıllardır görmediğim aylardır bir kez bile konuşmadığım beni önemseyen annem değil mi?

Semra:Bilmediğin şeyler var..

Bülent:Bilmediğim şey falan yok. Daha fazla beni sinirlendirmeden git burdan.

Semra:Ne?

Bülent:Neyi anlamadın ya? Daha fazla sinirlenip seni kırmak istemiyorum. Git seni bekleyen kocanın yanına hadi.

Semra:Sen hep babanın dolduruşuna geliyorsun.

-Bülent iyice sinirlenmiştir.

Bülent:Anne git artık!

-Semra çantasını alıp kapıya doğru ilerler.

Semra:Çok üzüleceksin Bülent. Böyle kafanın dikine gidersen çok üzüleceksin.

-Bülent hiçbir şey demez,Semra çıkıp gider.

...

-Akşama kadar Bülent şirkette sessiz sedasız dolanmıştır. Ali'nin sorularına dahi yanıt vermeyince Ali artık dayanamaz.

Ali:Kanka akşam maça gidelim mi?

Bülent:...

Ali:Komiserimi al bize gel date yapalım.

Bülent:...

Ali:Lan sana diyorum! Aylinle mi kapıştınız?

-Bülent yine cevap vermeyince Ali elindeki kalemi Bülent'e atar.

Bülent:Ne oluyor be?

Ali:Asıl sana ne oldu lan? Ne bu halin?

Bülent:Yok bir şey kanka.

Ali:Var bir şey belli. Komiserle mi kavga ettiniz? Sinemle beni de geçtin sen ha.

Bülent:Aman tahtalara vur lan. Aylinle aram iyi.

Ali:Derdin ne o zaman?

Bülent:Annem geldi.

Ali:Ne? Ne zaman?

Bülent:Bu sabah baskın verdi resmen.

Ali:Ee canın niye sıkkın senin?

Bülent:Sence?

Ali:O adamla mı geldi?

Bülent:Gelmiş gelmiş de o adam eve gelmez. Başka..

Ali:Ne başka?

Bülent:Aylin'de bendeydi annem geldiğinde. Polis olduğunu duyunca söylendi durdu. Işte denk değilsiniz falan demeye başladı. Benim sinir de arttı tabi.

Ali:Gelir gelmez ortalığı karıştırdı desene.

Bülent:Her zaman ki hali kanka. Neyse konuşmak istemiyorum daha fazla.

Ali:Tamam lan tamam, takılma fazla. O öyle dedi diye bırakacak değilsin kızı.

-Bülent oturduğu yerden kalkar ve ceketini giyer.

Bülent:Asla abicim asla. Hatta şimdi yanına gidiyorum.

Ali:Kimin?

Bülent:Aylin'in lan kimin olacak. Hadi Bülent kaçar. (sırıtır)Belki moralimi sultanım düzeltir.

Ali:Sen var ya çok şerefsizsin.

Bülent:Eyvallah kardeşim.

...

-Bülent şirketten çıkıp merkeze geldiğinde Aylin ve Mesut kahve içiyordu.

Mesut:Bunu içirdin madem fala da bakacaksın.

Aylin:Ay abi ne falı ya. Uğraştırma şimdi.

Mesut:Banane kızım. Hem senin fallar çıkıyor.

Aylin:Atma abi ya. Nerde çıkıyor falım?

Mesut:Çıkıyor kızım sen geçen Tunç okul kazanacak çok büyük dedin. Tokmak kafa psikolog oldu.

Aylin:Abi o bildiğimiz bir şeydi zaten. Hadi iç kahveni iç.

Mesut:Beni alakadar etmez.

Bülent:Bende bi fal baktırabilir miyim komiserim?

Aylin:Aa Bülent, hoşgeldin canım.

Mesut:Hoşgeldin lan.

Bülent:Hoşbuldum abi. Nasılsınız?

Mesut:Iyi iyi. Sen?

Bülent:Bende iyi abi, sağol.

Mesut:Niye geldin sen yine?

Aylin:Abii!

Mesut:Yemedik sevgilini be.

Bülent:Aylin'i almaya geldim abi. Işi mi var yoksa?

Mesut:Devriyen yok mu kızım senin? Hiç görmüyorum akşamları seni.

Aylin:Abi, Rıza baba devriyeye çıkmama izin vermiyor daha.

Mesut:Haa doğru doğru.. Neyse gidin hadi ama eve erken git.

-AyBül gülmeye başlar.

Mesut:Bana bak küpeli bozuşmayalım.

Bülent:Bozuşmayız abi, birkaç saat vakit geçiricez ya.

Mesut:İyi bi yamukluk görmeyeyim.

Bülent:Konuştuğumuz gibi abi.

Aylin:Çıkabilir miyiz artık?

Mesut:Gidin gözüm görmesin sizi.

-Bülent, Aylin'in elini tutar.

Mesut:Hiç abinin yanında utanma da yok şunlara bak.

Aylin:Görüşürüz abicim.

...

-AyBül, Aylin'in fizik tedavisi sonrası yiyecek bir şeyler alıp Aylin'in evine gelmişti.

Aylin:Bayılıyorsun böyle sağlıksız sağlıksız şeyler yemeye Bülent ya.

Bülent:Kırk yılın başı kaçamak yapalım dedik güzelim. Bir şey olmaz bir kereden.

Aylin:Bir kere bir kere diye diye nereye kadar gidecek acaba?

Bülent:Gel hadi gel.. Mis gibi lahmacun işte.

Aylin:İlla yiyeceğiz yani.

Bülent:Evet hadi gel.

-İkili yemeklerini yemeye başlar.

Aylin:Annenle olursun sanıyordum bu akşam.

-Bülent birkaç saniye sessiz kalır.

Bülent:Ben bütün vaktimi seninle geçirmek istiyorum.

Aylin:Benimle alakalı bir şey söyledi mi annen? Rezil oldum kadına ilk görüşte.

Bülent:Senin hakkında bir şey söylemeye yetkisi var mı ki desin? Hiçbir şey diyemez,rezil falan da olmadık ayrıca.

Aylin:Tamam ya demedim bir şey.. Hadi ellerini falan yıka da bi film izleyelim.

Bülent:Olur ama ben seçerim.

Aylin:Bende çay hazırlayayım hemen.

-Aylinle Bülent sarılmış film izlerken Bülent hiç sesi çıkmadan Aylin'in saçlarıyla oynuyordur. Aylin, Bülentte ki değişikliği farkeder. Doğrulup öylece yüzüne bakar.

Bülent:Ne oldu?

Aylin:Neyin var senin?

Bülent:Yok bir şey canım. Film izliyoruz işte.

Aylin:Yemekten sonra durgunlaştın bir anda. Bir şey olmuş belli.

Bülent:Önemli bir şey yok,izleyelim filmimizi hadi.

Aylin:Annenle mi alakalı? Beni sevmedi değil mi? Tahmin etmiştim ya.

-Bülent kaşlarını çatar.

Bülent:Ne hakla sevmeyecek seni? Öyle bir şey yok düşünme bile.

Aylin:Ama bir şey olduğuna eminim. Annenle alakalı ama ne? Anlatmak istemiyorsan anlarım.

-Bülent derin bir nefes alıp kafasını öne eğip konuşur.

Bülent:Annemle aylardır konuşmuyoruz,bir yılı geçti belki de yüzünü dahi görmedim.

Aylin:Neden? Kavgalı mısınız?

Bülent:Annemle aram hiç iyi olmadı ki benim.. Sürekli başına buyruk, şımarık buldu beni. Ha belki öyleyim ama buna sebep zaten kendisi. Sürekli benim babamın dolduruşuna geldiğimi söyler durur. Kendisinde asla hata bulmaz.

Aylin:Tüm sebep bu değildir bence.

Bülent:Tüm sebep bu değil zaten. Anlatamayacağım çok şey var aslında... Babamla boşandıktan sonra beni bir kez düşünmeden yurtdışına gitti, evlenirken fikrimi sormayı geç haber dahi vermedi. Zaten evlendiği adamı gözüm hiçbir zaman tutmadı da. Sadece parasıyla övünen bi adam.

Aylin:Sabahta anlamıştım aslında gelişine direk moralin bozulmuştu ama bir şey demek istemedim.

Bülent:Öyle evet.

Aylin:Ama olsun annen yine de.. Yani varlığı olması bile yeter bence.

-Bülent, Aylin'in saçlarını kulağının arkasına koyup yüzünü sever.

Bülent:Bana bir sen ol yeter.. Başkaları umrumda değil bir sen yetersin bana.

-Aylin gülümseyerek Bülent'e bakarken yüzünü sever. Bülent, Aylinle arasındaki mesafeyi kapatır ve dudaklarına doğru yaklaşır. Aylin, Bülent'e fırsat vermeden kendisi öpmeye başlar. Öpüşmeleri saniyeler içinde derinleşirken Aylin, Bülent'in gömleğinin düğmelerini açar. Bülent'te Aylin'in üstünü çıkarmaya başlar. Dakikalar sonra ikili kendini yatak odasında bulur.

...

-Ertesi gün Aylin mesaideyken Semra arar ve akşam için bir yemek organize ettiğini söyler. Aylin, Bülent'i zorda olsa ikna eder ve yemeğe giderler. Semra'nın kaldığı otele geldiklerinde Bülent,Semra'ya ve kocasına karşı soğuk olsa da Aylin açığı kapatmaya çalışır.

Semra:Önce siparişleri verelim,sonra sohbet ederiz artık.

Bülent:Ederiz ederiz.

-Siparişler verilir, birkaç dakika sonra yemekler gelir.

Taner:Ee Bülent iş güç nasıl oğlum?

Bülent:Yoğun.

Taner:Bakıyoruz annenle nerdeyse her reklamda senin imzan var.

Semra:Yeteneklidir benim oğlum Taner.

Taner:Helal olsun valla.

Bülent:Teşekkür ederim.

Taner:Ama hiç gelmiyorsun da Amerika'ya falan. Arada gel yanımıza tatil yap.

Bülent:Yoğunum dedim ya Taner Bey! Kendime zor vakit ayırıyorum ben.

Taner:(gülerek) Şu bey lafını kaldıramadık yıllardır.

Bülent:Böyle iyi..

Taner:Ee Aylin kızım sizin nasıl işler? Polismişsin galiba.

Aylin: Teşekkür ederim Taner Bey.. Bizim de yoğun Bülent gibi.

Semra:Polislik yani kolay olmaz.. Ne kadardır birlikteydiniz siz?

Bülent:Oldu biraz.

Aylin:Birkaç ay oldu daha.

Taner:Bu hayta oğlan nasıl buldu seni ya? Bülent'in hiç huyu değildir polis falan.

Bülent:Sizi ne ilgilendirir? Tanıştık bir şekilde ve birlikteyiz.

Semra:Taner bir şey demedi ki oğlum merak etmiş sadece.

-Aylin, Bülent'in elini tutar sessizce kulağına yaklaşır.

Aylin:Sakin ol lütfen..

Semra:Ee canım annen baban? Birlikte mi yaşıyorsunuz? Haberi var mı onların ilişkinizden.

Bülent:Sanane anne!

Aylin:Şşt! Annemle babam rahmetli oldu efendim,seneler önce.. Babam dediğim ekibimizin müdürü var onlarda en başından beri biliyorlar zaten.

Semra:Yaa, başın sağolsun.

Aylin:Sağolun..

Bülent:Ya biz artık kalkalım mı?Sabah senin mesain var benimde erkenden toplantım.

Aylin:O-olur canım.

-O gün akşam yemekten sonra ikisi de yemekte olanlar hakkında hiç konuşmazlar.

...

-Ertesi gün Aylin mesaideyken Semra merkeze gelir ve memurlardan biri kafeteryada Aylin'i beklediğini söyler. Aylin:Ne alaka şimdi ya?

-Aylin kafeteryaya indiğinde Semra masada bekliyordu. Aylin tokalaşıp karşısına oturdu.

Semra:Üniformada yakışmış Aylincim.

Aylin:Teşekkür ederim.

Semra:Şimdi kesin aklından geçiyordur neden geldi bu kadın diye.

Aylin:Estağfurullah efendim.

Semra:Ama tahmin edersin ki Bülentle ilgili konuşmak için burdayım.

-Aylin gülümser.

Semra:Bak canım Bülentle kısa süredir tanışıyormuşsunuz ama Bülent tanıdığın gibi biri değil.

Aylin:Nasıl yani?

Semra:Bülent rahatına düşkün,zevk sahibi bı genç. Çapkınlığı ayrı zaten. Küçük yaştan beri şımartılarak büyüdü. Hayatına girenler hep kısa süreliydi.

Aylin:Yani?

Semra:Yanisi canım seninle Bülent zor demek istiyorum. Sen bir polissin üstelik Bülent ise reklamcı, ünlü biri.

Aylin:Denk değilsiniz demek istiyorsunuz yani.

Semra:Bir nevi öyle.. Şimdi gençsiniz dolu dizginsiniz ama birkaç ay sonra birbirinizi de üzersiniz.

Aylin:Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?

Semra:Evet canım bak benim yerimde olsan sende aynı şekilde düşünürsün.

Oğlum için değil sadece sen

in de üzülmeni istemem.

-Aylin'in gözleri dolsa da belli etmeden ayağa kalkar.

Aylin:Bana dediklerinizi lütfen oğlunuza söyleyin,ondan sonra tekrar konuşalım olur mu?

-Aylin gülümseyerek arkasını dönüp giderken gözünden bir iki damla yaş düşer.

✳️