-Aylin emniyete geç kaldığı için alelacele çıkmıştı evden ve son hız trafikte gidiyordu. Yetişmesi gereken bir toplantı vardı. Telefon çaldığı an kırmızı ışığa denk gelmişti. Tam telefonu alırken yere düşürdü. Aylin bir yandan yerde çalan telefonu ararken bir gözüyle de trafik ışığını takip ediyordu. Telefonu aldığı an gelen sesle irkildi ve ağzından istemsizce küfür çıktı.

Aylin:Hassiktir!

-Aylin telefonu ararken gaza basmış önde duran arabaya çarpmıştı. Öndeki son model arabadan uzun boylu esmer bir adam söylenerek indi.

Aylin:Ah Aylin! Sırası mıydı şimdi?

-Arabanın camına vuran adam oldukça sinirli görünüyordu. Aylin'de arabadan indi.

Aylin:Şey ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Kusura bakmayın.

Bülent:Kusura bakmayın mı? Hanımefendi ehliyeti nereden aldınız siz! Arabanın haline bakın bir. Duran arabaya üstelik kırmızı ışıkta nasıl çarpabiliyorsunuz ki?

Aylin:Gerçekten sizinle şu an kaybedecek vaktim yok. Tüm zararınızı karşılayacağım.

Bülent:Bir zahmet. Arıyorum polisi.

Aylin:Size vaktim yok diyorum beyefendi. Size ulaşabileceğim bir numara verin işim biter bitmez ararım.

Bülent:Ne yani şimdi nasıl gideceğim işe ben?

Aylin:Ne bileyim?

Bülent:Bu ne ukalalık? Arabama çarpan sizsiniz.

-Aylin cebinden kartvizit çıkartıp Bülent'e uzatır.

Aylin:Alın bu benim kartım, birkaç saat sonra arayın halledelim şu işi.

-Bülent kartvizite bakar, Aylin'in polis olduğunu görür. Aylin'i baştan aşağı süzdüğünde belindeki tabancayı farkeder.

Bülent:Polis misiniz?

Aylin:Kartvizitte polis yazdığına göre esnafım arkadaşım.

Bülent:Ha ha ha çok komik.

Aylin:Bak benim şimdi çok acil bir toplantıya yetişmem gerek. Sen ara beni sonra halledelim, kusura bakma tekrar.

-Aylin arabaya binip kaza yerinden uzaklaştığında Bülent elindeki kartvizit ile Aylin'in arkasından bakakalmıştır.

Bülent:Bu ne şimdi ya? Sikeyim böyle işi ben nasıl gidicem ofise.

...

-Aylin elinde birkaç dosya ile emniyete giriş yaptığında hızla toplantı yapılacak kata çıktı.

Aylin:Canan, geldi mi müdürler?

-Canan etrafına bakındı, sağ tarafta takım elbiseli 4 kişi geliyordu.

Canan:Geliyorlar abla, Rıza müdür de yanlarında.

Aylin:Şükür.

Canan:Niye nefes nefese kaldın sen? Bir şey mi oldu?

Aylin:Az kalsın yetişemiyordum ne olsun daha ya. Neyse ben içeriye geçiyorum.

Canan:Tamam.

-Aylin toplantı odasına geçip masanın üstünde duran bilgisayarını ayarlayıp dosyalara son kez baktı. Birkaç saniye sonra tek tek müdürler içeriye girdi. Aylin onları ayakta bekliyordu. Hepsiyle tokalaştıktan sonra yerine geçti. 2-3 saatlik toplantının ardından önden diğer müdürler arkadan Aylin ve Rıza Müdür toplantı odasından çıktı.

Rıza:Aferin Aylin, yine çok iyiydin.

Aylin:Sağolun müdürüm ama ne yaptım ki?

Rıza:Senin şu hazırlayıp sunduğun dosyaları, anlatımı kimse yapamaz burda.

Aylin:Estağfurullah baba,görevim.

Rıza:Aferin aferin, sana güveniyordum zaten.

-Aylin gülümseyerek karşılık verir Rıza'ya. Yanlarına gelen Ali ikilinin sohbetini böler.

Ali:Müdürüm ihbar var.

Rıza:Ne ihbarı?

Ali:Hücre evi, yaklaşık on kişi varmış evde.

Rıza:Hemen çıkın o halde, kaçırmayın. Hadi Aylin, Ali...

Aylin:Emredersiniz müdürüm.

-Aylin, Aliyle birlikte hazırlanmaya giderken telefonuna bakar ve cevapsız çağrıları görür.

Aylin:Şimdi hiç zamanı değil...

...

-Bülent şirkette her zaman ki gibi odasında oturmuş çizimler yapıyordu. Ali elinde kahvesiyle odaya geldi ve köşedeki koltuğa oturdu.

Ali:Kanka senin arabanın haşatı çıkmış. Tır mı geçti üstünden?

-Ali kahkaha atarken Bülent elindeki kalemi kulağının arkasına takıp Ali'ye döner.

Bülent:Tır değil abicim polis geçti.

Ali:Ne polisi lan? Ne yaptın yine?

Bülent:Vallahi billahi bir şey yapmadım. Kadın geldi kırmızı ışıkta tak diye vurdu.

Ali:Yuh! Kadın mı birde?

Bülent:Maalesef... Hayır işim var dedi gitti bir de, araba da kaldı öyle.

Ali:Basit mi lan öyle? Polis dedin ya git emniyete bul.

Bülent:Kartını verdi, aradım da açmadı.

-Ali kahkaha atar, Bülent anlamsızca bakar.

Ali:Kanka seni dolandırmışlar.

Bülent:Sus lan! Ne dolandırması?

Ali:Görürüz kanka. Arayan soran yok bak kaç saattir.

Bülent:Neyse çekim kaçta bizim? Bana bak yine yamuk yapmasınlar deliriyorum.

Ali:Akşam sekizde. Bu kez sorun yok, Yeşim ayarladı.

Bülent:İnşallah.

Ali:Ne oldu yönetmenim? Sinirleniyor musun sen?

-Ali güler.

Bülent:Yavşama lan yavşama.

...

-Akşam olduğunda Bülent ekibiyle reklam çekimine gelmişti. Kısacık sahne sürekli tekrara düşünce Bülent iyice gerilmiş, sinirlenmişti.

Bülent:Abi hadi ya. Saat kaç oldu iki dakika şu sahne. Nasıl başarıyorsunuz tekrara düşürmeyi?

Kameraman:Hocam yakın mı yoksa genel mi alıyorum?

Bülent:Kenan geneli çekebildin mi de yakına geçiyorsun?

Ali:Kanka sakin ol. Relax ya.

Bülent:Başlatma relaxına lan! Gel sen geç göreyim seni.

Ali:Hadi be ordan.

-Bir iki söylenmeden sonra figüranlardan biri Bülent'e bağırmaya başlar.

Figüran:Hoca mısın yönetmen misin nesin? Çok biliyorsan geç sen oyna!

Bülent:Ne diyorsun lan sen?

Ali:Hop hop!

-Figüran ve Bülent kavgaya tutuşurken Ali'de araya girmişti.

Yeşim:Ya yine mi ya...! Alo polis mi?

...

-Ekip gün sonu toplantısı yaparken dağılmak üzereydi.

Hüsnü:Aylin, Ali sizde devriye resmi ekiple çıkıyorsunuz.

Ali:Tamamdır abi.

Mesut:Bizde dağılıyor muyuz?

Hüsnü:Aynen haydi usta.

Ali:Ee iki saat boşluk varken yemeğe mi çıksak kız?

Aylin:İyi olur valla.

-Telsiz başındaki memur Aylinle Ali'nin yanına gelir.

Memur:Komiserim kavga ihbarı var.

Aylin:Al sana yemek Ali.

Ali:Ne kavgası ya?

Memur:Reklam setinde çıkmış, araya her giren kavgaya dahil oluyormuş.

Aylin:Hadi çıkalım o zaman.

...

-Aylin, Ali ve ekip kavga çıkan adrese geldiklerinde olay hala devam ediyordu.

Ali:Bu ne böyle ya?

Aylin:Kolay sakinleşmez bunlar.

-Aylin silahı çıkartır ve kalabalığa yürüyerek havaya ateş eder.

Aylin:Ayrılsın herkes. Polis!

-Silah sesiyle ayrılan iki grup gelen polislere bakar.

Ali:Ne oluyor burda? Ne bu gürültü ya?

Figüran:Bu yönetmen bozuntusu hiçbir şey beğenmiyor.

Bülent:Bana bak lan!

Aylin:Hey hey, kesin!

-Bülent, Aylin'e döndüğünde şaşırır kalır.

Bülent:Sen?

Aylin:Ali alalım herkesi emniyete.

Ali:Aynen, dertleri neyse orda çözelim.

Aylin:Kim buranın sorumlusu?

Yeşim:Benim komiser hanım, koordinatörüm. Yönetmenimiz ve metin yazarımızda burada.

Aylin:Yönetmen kim?

Bülent:Benim komiserim.

-Aylin, Bülent'e baktığında anında tanır.

Aylin:Sen sabah ki..

Bülent:Evet komiserim, benim sabah çarptığınız ve aramadığınız aracın sahibi.

Aylin:Şimdi sırası değil.

Ali:Aylin, haydi gidelim.

Aylin:Tamam tamam, çocuklar alalım arkadaşları.

-Resmi polisler Bülentleri alırken Bülent yine sinirliydi.

Bülent:Sırası değil diyor abi şuna bak ya.

Ali:Kanka sus lan.

Bülent:Bugün herkes bana çatıyor abi ya. Kadın hem arabama çarptı hemde sırası değil diyor pişkin mi ne?

Ali:Bülentt!

...

-Emniyette alınan ifadelerin ardından iki tarafta birbirinden şikayetçi olmamıştı.

Aylin:Şikayetçi olmayacaklar diye mi uğraştık akşam akşam biz bunlarla?

Ali:Sanat camiası işte bunlar kızım, mahkemelik olsalar adları çıkacak.

Aylin:Hay ben onların camiasına...

Ali:Bana bak sen şu yönetmeni tanıyor musun?

Aylin:Yoo, niye ki?

Ali:Sırası değil falan dedin orda da.

Aylin:Önemli bir konu değil ya.. Neyse bırakalım şunları da gitsinler, yoruldum valla.

Ali:İyi hadi. Yemek de yiyemedik zaten.

Aylin:İşin gücün boğaz Ali.

-Aylin ve Ali nezarethaneye giderler ve önce figüranları çıkartırlar. Daha sonra Bülentlerin olduğu kısma geçerler.

Ali:Akşam akşam baya gürültü çıkardınız arkadaşlar ama serbestsiniz.

Ali:Sağolun komiserim,yorduk ama sizi de.

Ali:Estağfurullah.. Haydi bakalım.

-Bülent giderken kapıda Aylin'i görür.

Bülent:Oo kazayı yapıp üstünü örten komiser de burada.

Aylin:Bak arkadaş arayamadım çünkü bir ton işim vardı. Yarın telafi ederiz.

Bülent:Yarın da işin çıkar komiserim senin.

Aylin:Sabahtan beri o kadar koşturdum ki gece gece uğraşacak halim yok seninle.

Bülent:Kusura bakma komiserim ya. Kazayı ben yaptım sanki.

-İki Ali'de yanlarına gelir.

Ali:Aylin, haydi çıkalım artık. Arkadaşların işi bitti, memurlar eşlik edecek onlara.

Aylin:İyi haydi o zaman.

Bülent:Tamam mıyız kanka.

Ali:Tamam kanka tamam, haydi gidelim artık.

Bülent:Haydi haydi, sinirlerim geriliyor bugün zaten.

Aylin:Sinirleri geriliyormuş şuna bak ya.

Ali:Aylin sakin! Beyler haydi.

-Ali, Bülent'i götürür.

Ali:Kanka ne oluyor ya?

Bülent:Sabah çarpan bu kız abi.

Ali:Haa seni aramayan mı?

Bülent:Aynen, işi çıkmış hanımefendinin.

Ali:Çıkmıştır belki, polis lan sonuçta.

Bülent:Hadi ordan be.

Ali:Bana bak şimdi şey gibi olmasın da güzel kızmış.

Bülent:Banane be. Sabahtan beri yetti.

Ali:Deme lan öyle. İkidir kavga ettiniz. En büyük aşklar nefretle başlar derler hem.

Bülent:Ne nefreti ne aşkı Ali ya.

-Ali sinsi bir bakış atar.

Bülent:Hadi ordan be. Aşkmış... Bize uzak şeyler.

✳️