Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@fandomsalsenarist

-Aradan birkaç gün geçmişti. Bülent ve Aylin normal hayatlarında devam ediyordu. Birbirlerini pek hatırladıkları bile söylenemezdi. Ta ki Bülent başını yine derde sokana kadar..

-Aliyle Bülent yine iş çıkışı meyhaneye gelmiş içtikçe içiyorlardı.

Bülent:Salaksın oğlum sen. Madem yemeğe çıkalım dedi kadın ne bok yemeye gelip içiyorsun benimle?

Ali:Kanka onun yemeğe çıkalım demesi benim başımın etini yiyecek şu motorsiklet meselesinden. Sen çaktırma toplantı yemeği var dedim ben.

Bülent:Gerizekalı sarhoş gidince anlamayacak mı Sinem? Hayır sen karını o kadar salak mı sanıyorsun?

Ali:Yoo, senden benden zeki. İçtik deriz abi yemekte ya. Salla hadi.

-Ali kadeh kaldırır ve Bülentle tokuştururlar. Az sonra müzik çalmaya başlar. Önce Ali sonra Bülent yüksek sesle şarkıyı söylemeye başlarlar.

Bülent:Çünkü sen çölüme yağmur oldun

Sen geceme gündüz oldun

Ali:Sen canıma yoldaş oldun

Sen kışıma yorgan oldun.. 

Bülent:Şerefe kankaa. 

Ali:Şerefe kardeşim.. 

-Yan masada ki adam sesten rahatsız olur ve bağırmaya başlar.

A:Biraz sessiz be kardeşim! Ağız tadıyla içirmediniz şurda.

Ali:Ne? 

A:Ağzınla iç diyorum ağzınla.

Bülent:Bize mi diyor o kanka?

Ali:Galiba kanka. 

A:Evet size dedim. İçmeyi bilmiyorsanız gelmeyin lan.

Ali:Ne diyorsun lan sen? 

-Ali'nin ayağa kalkmasıyla adama vurması bir olmuştu. Adamın arkadaşları da ayaklanınca Bülent de araya girdi ve kavga anında büyüdü.

... 

-Aylin, Mesut ve Aliyle devriyedeydi. Sakin geçen devriyeye bir çay molası vermişlerdi.

Aylin:İçim ısındı valla abi, sağolun.

Ali:Kızım daha yeni geçti gribin geldin devriyeye. Git eve dedik sana.

Aylin:Olur mu öyle şey Ali?

Mesut:Bırak bırak yok öyle yatmak.

Aylin:Sağol abi ya. 

Mesut:Ne kızım? 

-Az sonra gelen ihbarla keyifleri bölünür.

Ali:İçmeyi bilmiyorsanız içmeyin arkadaşım.

Aylin:Hadi hadi gidelim. 

Mesut:Sıkılmıştım zaten. 

... 

-Ekip birkaç dakikaya meyhaneye geldiğinde Ali ve Mesut hemen araya girmişti.

Mesut:Ehh yeter lan! 

Ali:Bi sakin olsun herkes. 

Mesut:Aylin topla kimlikleri gbt'leri sorgula.

Aylin:Tabi abi.. Hadi arkadaşlar çıkarsın herkes kimliğini.

-Mesut meyhane sahibini yanına çağırır.

Mesut:Ne oluyor arkadaşım burda..?

Aylin:Evet ver sende kimliği..

-Aylin yüzüne bakmadan Bülent'in kimliğini alır. Bülent sarhoş olsa da Aylin'i tanımıştır.

Bülent:Oo komiserim. 

-Aylin kafasını kaldırır ve Bülent'e bakar.

Aylin:Sen? Ve yine bir kavga. 

Bülent:Karşılaştığımıza bende memnun oldum.

-Bülent gülerken Aylin GBT'yi sorgulamıştır ve kimliği uzatır.

Aylin:Temiz abi herkes. 

Mesut:Kavga tarafları hariç gerisi kalsın. Emniyete geçelim bizde.

Ali:Hadi arkadaşlar.

-Bülent ve Ali giderken yolda zor yürüyordur.

Aylin:Yürüyemiyorlar bile hay Allah'ım ya.

Bülent:Kanka yine soktuk başımızı belaya.

Ali:Bu bir işaret bence kanka. Baksana kim geldi.

Bülent:Ne diyorsun be? Ne işareti?

Ali:Komiser diyorum arkamızda geliyor.

Bülent:Kanka boş yapma ya.

... 

-Emniyete geldiklerinde ifadelerden sonra iki tarafta birbirinden şikayetçi olmamıştı. Beklerlerken Aylin, Ali ve Bülent'e kahve getirmişti. Aslı'nın eşi Sinem de gelmiş başlarında bekliyordu o sıra.

Aylin:İçin de kendinize gelin.

Sinem:Sağolun komiserim. Başları belada mı yine?

Aylin:İki tarafta şikayetçi olmadı, işlemlerden sonra salınacaklar.

Sinem:Hadi yine iyisiniz Ali. 

Ali:Sağol karıcım. 

Sinem:Eve gidelim göstericem sana ben. İş yemeğindesiniz ha?

Bülent:Kanka fena boka bastın.

Ali:Sus lan. 

Sinem:Sende az değilsin Bülent.

Aylin:Kahve kendilerine getirir onları.

-Bülent sırıtarak Aylin'e bakar.

Bülent:Sağolun komiserim.

Aylin:İç hadi iç. Ve mümkünse bir daha başını belaya sokma.

Bülent:O dediğin zor biraz ama denerim belki.

Sinem:Hay Allah'ım ya. 

Aylin:Benim birkaç işim var, iyi günler.

Sinem:Tekrardan sağolun komiserim.

-Aylin gider. Ali, Sinem'e yaklaşır.

Sinem:Hiç yanaşma Ali. Eve gidelim hele bi göreceksin sen gece gece beni buralara getirmeyi.

Ali:Ama Sinem.. 

Sinem:Aması yok Ali. 

Ali:Neysee.. Şu komiser kız tam Bülent'e göre değil mi?

Sinem:Ne diyorsun Ali sen? Ayıp ayıp.

Ali:Ne ayıbı ya? Bunlar sürekli karşılaşıyor. Kaderin var bir bildiği diyorum ben.

Sinem:Aman Ali ya. 

-Bülent, Ali'yi dürter.

Bülent:Kanka saçma sapan başladın yine.

Ali:Sana da iyilik yaramıyor ha.

... 

-Aylin ve Ali gerekli imzaları atıyordu.

Ali:Bunlar geçen de sette kavga edenler değil miydi? Hani birinin arabasına çarpmışsın.

Aylin:Aynen onlar. Rahat duramıyorlar demek ki.

Ali:Halbuki temiz insanlara benziyorlar.

Aylin:Onlar mı? Güldürme Ali.

Ali:Allah Allah sende var herhalde bir şey.

Aylin:Ne olacak bende be? Hadi yoruldum ben, gönderelim şunları da az dinleneyim.

Ali:Git sen ben hallederim. 

-Aylin, Ali'nin omzuna dokunur.

Aylin:Eyvallah, çok sağol...

... 

-Ertesi Sabah Bülent şirkete gelmiş odasında uyuyordur. Ali elinde kahveyle gelir.

Ali:Kankaa, kalk lan. 

Bülent:Ne oluyor be? 

Ali:Burda mı kaldın sen? Eve bırakmadık mı biz seni?

Bülent:Evden geldim zaten. Ama uyumuşum. Oğlum kendime gelemedim ben daha.

Ali:Bende bende. 

Bülent:Başım da öyle bir ağrıyor ki.

Ali:Al kahve iç, kendine getirir belki.

Bülent:Eyvallah. 

-Bülent kahveyi içerken aklına gece emniyette Aylin'i görmesi gelir.

Bülent:Hadi lan, boş boş.

Ali:Ne boş boş? 

Bülent:Hiç... Neyse kahvaltı yapmadım ben şu karşıdaki pastaneden bir şeyler alıp geleyim.

Ali:Çocuklardan birine söyle alsın.

Bülent:Yürürsem az kendime gelirim hem. Aç mısın sen?

Ali:Açım valla, erkenden çıktım evden Sinem başımın etini yiyecekti yoksa. Gece doyamadı malum.

Bülent:İyi, çay söyle sen.

-Bülent gider.

... 

- Bülent şirketin karşısında ki pastaneye gelip siparişini verir. Beklerken göreceği kişi aklına bile gelmez.

Aylin:Ben iki sade poğaça alabilir miyim?

Pastaneci:Hemen veriyorum komiserim.

Bülent:Aa siz? 

Aylin:Yine siz? Günaydın.

Bülent:Günaydın.. Sizi burda görmek?

Aylin:Mesaiye giderken yolumun üstü. Sabahları geçerken uğrarım.

Bülent:Öyle mi? Ben hiç denk gelmedim size. Bizim şirket karşıda hemen, sabahları uğrarım bende mutlaka.

Aylin:Bu güne kısmetmiş. Ayılabildiniz mi? Gece fazlasıyla sarhoştunuz.

Bülent:Baş ağrısı hala geçmiş değil ama.. Bu arada gece ki kahve için teşekkür ederim.

Aylin:Ne demek.

Pastaneci:Komiserim buyurun. Bülent abi seninkiler de hazır.

Aylin:Sağol Ahmet. 

Bülent:Tamam aslanım.. Şey aceleniz yoksa bir kahve içer miyiz? Sabah sabah kahve içmem derseniz çay da olur.

Aylin:Kahve değil de çay olur. Kahve sözü başka zamana kalsın.

Bülent:Buyrun o halde.. Ahmet iki çay bize kardeşim.

Pastaneci:Hemen geliyor abi. 

-Bülent ve Aylin masaya geçerler.

Bülent:Sizli konuşmasak mı? Tuhaf oluyor bi.

Aylin:Olur, bana da zor oluyor zaten.

-İkisi de güler ve aralarında kısa bir sohbet başlar.

Bülent:Zor olmuyor mu kadın polis olmak? Yani etrafın iti kopuğu, benim gibi serserisi çok.

Aylin:Estağfurullah ama zor değil yani bana zor gelmiyor. Ee sevince bir de yıllarımızı verdik sonuçta.

Bülent:Doğru.. 

Aylin:Sende serseri sayılmazsın aslında ama başını fazla belaya sokuyorsun sanki. Akşam arkadaşının eşi de sinirliydi bayağı ikinize.

Bülent:Öyle gibi ya da bela bizi çekiyor diyelim biz.

Aylin:Ya ya.. 

-Sohbet ilerledikçe ellerinde ki poğaçalar da bitmiştir çoktan.

Aylin:O kaza günü için de kusura bakma, fazla yoğundum aklımdan çıkmış tamamen.

Bülent:Unuttum gitti. Benim asabilik de yoğunluk yüzündendi. Çekimler üst üste olunca.

Aylin:Sizin iş eğlenceli sanardım ben böyle set ortamı, reklamlar falan ama arkası baya farklı galiba.

Bülent:Biraz diyebiliriz..

-Aylin telefonuna bakar. 

Aylin:Ben kalkayım, geç kalıcam yoksa mesaiye.

Bülent:Tabi tabi. Zaman geçmiş öyle otururken.

Aylin:Öyle olmuş.. 

-Aylin kalkar, Bülent hesabı öder.

Aylin:Görüşürüz mutlaka yine galiba.

Bülent:Tabi tabi asla aksatmam.

-İkisi de kahkaha atar. Ardından Aylin gider, Bülent arkasından bakar. İçinde ki hisleri tuhaftır.

Bülent:Ne oluyor oğlum sana?

... 

-Bülent şirkete geldiğinde Ali bir şeyler çiziyordur.

Bülent:Kanka naber? Geldin mi kendine?

-Ali elindeki kalemi fırlatır, Bülent kenara çekilir.

Bülent:Ne oluyor lan? 

Ali:Hani poğaçalar? Kahvaltı yapacağız diye bekliyoruz burda biz gibi oldu lan çaylar.

Bülent:Ha yedik biz onları ya.

Ali:Yedik mi? Yuh lan kiminle? 

Bülent:Aylinle. 

Ali:Aylin kim lan? 

Bülent:Şu polis vardı ya akşam emniyette.

Ali:Ha seninki.

Bülent:Benimki diye bir şey yok çevirme lafı hemen. Karşılaştık sadece birer çay içerken yemişiz poğaçaları.

Ali:Şimdi seninki olmayabilir ama olmayacağı anlamına da gelmez.

Bülent:Ali hadi kardeşim ya.

Ali:Göreceğiz kanka. 

... 

-Aylin emniyete geldiğinde ekip çoktan merkezdeydi.

Hüsnü:Oo Aylin hanım teşrif ettiniz.

Aylin:Geç mi kaldım? 

Mesut:Yoo biz erken geldik. 

Ali:Babam kızdı valla, kahvesini de içemedi sen yokken.

Hüsnü:Alışkın değil adam seni burda görmemeye.

Aylin:Kusura bakmayın cidden ya. Arkadaşı gördüm pastanede, muhabbette dalmışız.

Mesut:Poğaça getirmiş olsaydın affederdik.

Hüsnü:Aynen şimdi kahve yap hepimize hadi.

Aylin:Olur abi. 

-Aylin'in aklında Bülent vardır. Ayrıldıktan sonra sürekli aklındadır hatta ama kendisi de anlamlandıramaz.

Aylin:Kendine gel Aylin...

...

-Akşama doğru toplantı çıkışı Ali, Yeşim ve Bülent cafede oturmuş bir şeyler yiyorlardır.

Yeşim:Yalnız sen Antalya'ya gelmek istemediğine emin misin Bülent? Mis gibidir şimdi oralar.

Bülent:Yeşimcim geçen ay oradaydım ben daha hatırlarsan gerek yok. Hem iki gün için bana göre değmez.

Ali:Ona şöyle en az 1 hafta olacak Yeşim. Gezecek, tozacak, içecek değil mi kanka?

Bülent:Aynen öyle. Zaten ikiniz gidiyorsunuz, ee yardımcı yönetmen de var halledersiniz işte. Buralara da lazım birisi.

Ali:İyi madem. 

... 

-Ertesi sabah Ali ve Yeşim, Antalya'ya gitmek için yola çıkmışlardır. Bülent şirkette tek başına otururken telefonu çalar. Ekranda yazan numarayı hatırlar gibidir ama çıkaramaz.

Bülent:Alo?

Aylin:Merhaba Bülent, Aylin ben.

Bülent:Aylin? Aa nasılsın?

Aylin:İyiyim sen?

Bülent:Bende iyiyim. 

Aylin:Numaranı dosyalardan buldum, malum önüme düşüyor sürekli.

Bülent:Başın beladan çıkmıyor desene.

Aylin:Yani.. Şeyy neden aradın dersin şimdi.

Bülent:Estağfurullah ama merak ettim.

Aylin:Bu arada müsaitsin değil mi? Çekimde falansan eğer..

Bülent:Müsaitim müsait, tek başıma oturuyorum şirkette.

Aylin:O zaman sana bugün öğlen kahve içmeyi teklif etsem? Şu kazanın özür meselesi için.

Bülent:Kapandı diye sayıyordum onu ben ama kahve olur kabul.

Aylin:Güzel, var mı bildiğin bir yer yoksa ben mi adres vereyim?

Bülent:Sen nereyi tercih edersen.

Aylin:Peki mesaj atarım.

Bülent:Olur.

Aylin:Görüşürüz.

Bülent:Görüşürüz.

-Bülent telefonu kapattığında birkaç dakika öyle kalır ve yüzüne aptal bir gülümseme gelir. Masanın üstünde duran kartviziti alır ve sosyal medya hesabına girer.

Bülent:Aylin Aydın... İşte buldum, buradasın. Güzel kız ama.. İçelim bakalım kahvemizi.

        

                             ✳️


Loading...
0%