-Birkaç saat sonra Bülent, Aylin'in söylediği cafeye gelmiş bekliyordu. Sağa sola bakınırken içeriye giren Aylin'i gördü. Ayağa kalktı ve Aylinle tokalaştı.

Bülent:Hoşgeldin. 

Aylin:Hoşbuldum. Çok mu beklettim? Kusura bakma malum İstanbul trafiği.

Bülent:Yok yok yeni geldim bende. Ee otursana.

-İkisi de yerlerine otururlar, garson yanlarına gelir.

Bülent:Ne içersin? 

Aylin:Türk kahvesi alayım.

Bülent:Bende Türk kahvesi..

-Garson gider. 

Bülent:Sever misin kahveyi? (güler) Beni de kahve içmeye diye çağırdın ya ondan sordum.

Aylin:Severim, yani ayakta tutuyor beni.

Bülent:Yorucu oluyor ha? 

Aylin:Eh işte.. İstanbul temiz şehir değil.

Bülent:Doğru.. 

-Kahvelerini içerken koyu bir sohbete dalmışlardı.

Bülent:Nereli olduğunu sormayı unuttum bak.

Aylin:Samsun ama çok oldu İstanbul'a geleli. Ya sen?

Bülent:İzmir ama küçük yaşta geldik İstanbul'a bizde. Arada bir babam götürürdü o kadar. Boşandıktan sonra ne İzmir'i ne de babamı pek görmedim zaten.

Aylin:Ayrılar mı annenle? 

Bülent:Evet, küçüktüm daha ilkokula giderken. 14-15 yaşına kadar gördüm babamı da sonrası yok.

Aylin:Niye? Yani sakıncası yoksa tabi.

Bülent:Kendine farklı bir hayat kurmuş bende görüşmek istemedim.

Aylin:Hm.. 

Bülent:Senin ailen peki? Birlikte mi kalıyorsunuz?

Aylin:Vefat etti ikisi de.. Ben mesleğe yeni başladığım sıralarda.

Bülent:Kusura bakma, üzmek istemedim.

-Aylin gülümser. 

Aylin:Yok yok... Ee yok mu kavga gürültü? Pek sakinsiniz bu ara.

Bülent:Öyle değil mi? Aman uzak olsun bizden. Gerçi Aliyle ben çekiyoruz ama.

Aylin:Fazlaca çekiyorsunuz hemde.

-İkisi de güler. 

Bülent:Şimdi böyle birlikte kahve falan içiyoruz ama erkek arkadaşın kızmasın?

Aylin:Erkek arkadaşım? Hayatımda kimse yok.

Bülent:Şaşırdım doğrusu.. Senin gibi birini nasıl yalnız bıraktılar.

-Aylin utanır ve gülümser.

Aylin:Vardı birisi de anlaşamadık diyelim.. Sana sormalı sana ters yapmasınlar sonra.

Bülent:İnanır mısın benimde hayatımda kimse yok.

Aylin:Senin? Hadi ama Bülent.

Bülent:Vallahi doğru yani senin gibi güzel birini..

-Bülent dediğinin farkına varır ve susar. Aylin kafasını öne eğmiştir.

Bülent:Şey işin yoksa şöyle bir sahil havası alsak mı? Hava güzel tabi sende istersen.

Aylin:Birkaç saatim daha boş, iyi olur.

-Aylin ve Bülent kafeden sonra sahilde biraz yürürler. Birbirlerine kendilerinden bahsederler ve tahmin ettiklerinden daha da samimi olurlar.

Aylin:Ben artık gitsem iyi olacak. Mesai devam akşama da.

Bülent:Tabi tabi.. İşinden ettim seni de.

Aylin:Yok yok, iyi geldi bile diyebilirim.

Bülent:Tekrar eder miyiz o zaman? Yani böyle konuşup sohbet etmek falan.

Aylin:Neden olmasın? 

-Daha sonra Aylin gider, Bülent biraz daha sahilde turlar.

... 

-Aylin akşam merkez nöbetindedir. Sabah Bülent'in baktığı gibi o da onun sosyal medya hesabına bakıyordur. Bir anlık dalgınlıkla Bülent'i takip eder. Farkedip takipten çıkmak istese de çok geçtir çünkü Bülent çoktan geri takip yapmıştır.

Aylin:Aferin Aylin, çok güzel hareket. Neyse yapacak bir şey yok. Bakalım beyefendinin yaşamı nasıl.

-Aylin kalkıp kendine bir kahve alır ve tekrar yerine geçer. Bülent'in hesabını inceledikten sonra kendi işine geri döner.

... 

-Bülent ise Aliyle dışarı çıkma planı varken onu ekip eve gitmiştir. Aylin'den ayrıldıktan sonra sürekli aklı ondadır. Aylin'in onu takip etmesiyle aptal aptal sırıtır.

Bülent:Oğlum Bülent bir şeyler oluyor sana. Daha 2 gün oldu kızı tanıyalı lan.

-Bülent, Aylin'e mesaj atmak ister. Bir süre yazıp yazıp vazgeçse de mesajı atar.

"İyi akşamlar, nasılsın?"

... 

-Aylin gelen mesaj bildirimiyle gözlerini bilgisayardan çekip arkaya yaslanır ve telefona bakar. Gelen mesaj Bülenttendir.

Aylin:"iyi akşamlar, nasılsın?"

"İyiyim, nöbete devam. Sen?"

-Bülent anında mesaja geri dönüş yapar ve aralarında mesajlaşmaya başlarlar.

"Bende iyiyim, evde oturuyorum. Bir bildirim düştü ekrana."

"O bildirimin geri dönüşü geldi bana da."

-Saatler geçer, Aylinle Bülent hala mesaja devam ediyorlardır.

Aylin:"Sen olmasan uyurdum sanırım bu gece nöbette. İyi vakit geçti."

Bülent:"Yardımcı olduysam ne mutlu bana."

Aylin:"İnan çok büyük yardımın dokundu."

Bülent:"Güzel.."

... 

-Ertesi sabah Aylin emniyetten eve geçerken reklam şirketinin karşısındaki pastaneye gelir. Bülent'te pastanenin önünde oturmuş, kahve içiyordur. Bekliyormuş gibi Aylin'i görür görmez ayaklanır.

Bülent:Aylin? Günaydın.

Aylin:Günaydın Bülent. Hayırdır sabahın köründe buralarda?

Bülent:Toplantı var erkenden, ondan önce benimde çalışmam lazım biraz. Geldim uyanır uyanmaz. Sen de buradasın yine.

Aylin:Ee yolumun üstü, eve geçmeden uğrayayım dedim.

Bülent:Ben işe sen eve. 

Aylin:Ben gece çalıştım şimdi dinlenme sırası.

Bülent:Tabi canım.. Sana iyi dinlenmeler o halde.

Aylin:Sana da iyi çalışmalar.. Görüşürüz.

Bülent:Görüşürüz.

-Aylin arabasına binip gider. Bülent'in Aylin'in arkasından bakar, aklı da ondadır.

.... 

-Bülent toplantı sonrası Ali ve Yeşimle şirketin terasında kahve içiyordur.

Ali:Kaç güne başlamamız gerekiyor şimdi?

Bülent:İki haftaya her şeyi bitmiş istiyor adam işte. İki güne başlamak lazım.

Ali:Bu akşam başlayalım o zaman ne nasıl olacak.

Yeşim:Bu akşam başlamasak mı?

Ali:Neden? 

Yeşim:E akşam davet var da ondan.

Bülent:Davet? Ne daveti? 

Yeşim:Ayy Bülent unuttun değil mi? Geçen gün dedim ya reklamcılar veriyor yeni yıla giriş daveti.

-Bülent gözlerini kısıp bakar.

Bülent:Davet ha hemde yeni yıl.. Bir sürü kız.. (ıslık çalar) Waoww, bayılırım hemen gidelim.

Yeşim:Damsız girilmiyor yalnız.

Bülent:Sen varsın ya tatlım, beni içeri sok yeter.

Yeşim:Çok beklersin Bülent. Benim partnerim çoktan hazır.

Ali:Vayy, tanıyor muyuz? Ne zamandır çıkıyorsunuz? Nikah şahidin benim.

Yeşim:Tanımazsınız gerekte yok davete gelin yeter.

Ali:Benim partnerimde çoktan hazır, fıstık gibi karım var. Bülo sen kendi derdine yan oğlum.

Bülent:Bu yaptığınız şerefsizlik ama. Benim olmadığım ortama sizde giremezsiniz abi. Ben kaçıramam o eğlenceyi.

Ali:Ah be Bülo.. Düşünsene ne kızlar olur şimdi orda. 90 60 90 hepsi seni bekliyor.

Bülent:Siktir git Ali ya. 

Yeşim:Rehberi karıştır hayatım, rehberi.

Ali:Haa, bulursun içeri girecek birini belki de.

Bülent:Bulucaz bulucaz kaçmaz o davet..

... 

-Aylin öğlene kadar evde dinlenmiş emniyete gitmek için hazırlanıyordur. Üstünü giyinmiş silahını beline takarken telefonu çalar.

Aylin:Alo, efendim Arda? 

Arda:Abla evden çıkmadın umarım.

Aylin:Çıkmak üzereyim. Hayırdır bir şey mi oldu?

Arda:Akşam ki devriyeler iptal, Rıza baba izin verdi tüm ekibe.

Aylin:İzin mi? Bilmem gereken bir şey mi var?

Arda:Bilgim yok abla, gelmesine gerek yok dedi Hüsnü abi.

Aylin:Eyvallah Ardacım, sağol.

-Aylin telefonu kapatır, silahını yerine koyarken söylenir.

Aylin:O kadar hazırlandık, birkaç dakika daha önce haber verseydin ya Arda.. Neyse artık uzatır ayakları keyfimize bakarız bu akşam da.

-Aylin odasına geçtiğinde Bülent ise rehberde arayacak kişilere bakıyordu.

Bülent:Oğlum Bülent hiç bu kadar ekilmedin.. Dördüncü kızı aradık o da yok dedi ya lan. Kim gelir senle bu davete..?

-Bülent tekrar tekrar bakarken eli Aylin'in isminde takılı kalır.

Bülent:Aylin... Gelir mi acaba? Oğlum kızın yanında başkasına bakarsan çeker vurur seni. Polis lan.. Yok yok olmaz Aylin.. Ama belki de fırsat bu.

-Bülent biraz düşündükten sonra Aylin'i arar.

... 

-Aylin elinde bilgisayarı izlemek için film ararken telefonu çalar. Baktığında arayanın Bülent olduğunu görür.

Aylin:Bülent? Alo. 

Bülent:Selam Aylin, nasılsın?

Aylin:İyiyim sen? 

Bülent:Bende iyiyim, işte misin?

Aylin:Yok evdeyim, izin verdiler bugün. Bende uzattım ayaklarımı izlemeye film arıyorum.

Bülent:Oh oh çok güzel.

Aylin:Nasıl? 

Bülent:Madem izinlisin film izlemek dışında daha güzel bir teklifim var sana.

Aylin:Ne teklifi? 

Bülent:Bir davet var bu akşam reklamcıların verdiği eğlence gibi bir şey yani.

Aylin:Parti yani. 

Bülent:Eh sayılır.. Bende diyorum ki gelir misin benimle?

Aylin:Bilmem ki çok emrivaki oldu.

Bülent:Hadi ama Aylin.. Çok eğlenceli oluyor inan bana.

Aylin:Kaçta orda olmamız gerekiyor?

Bülent:Sen ne zaman hazır olursan.

Aylin:(güler) Ne zaman hazır olursam mı? Kabul etmedim ki daha.

Bülent:Bence ettin. Kaçta alayım seni?

Aylin:Hmm.. (saate bakar) Yedi de alırsın, konumu mesaj atarım.

Bülent:Hızlıyım diyorsun.

Aylin:Mesleğimiz gereği.

Bülent:Okey, görüşürüz akşama.

-İkili telefonu kapatır. Bülent telefonu kapatır ve Ali'nin yanına gider.

Bülent:Oldu bu iş... Kanka?

Ali:Gel kanka gel. 

Bülent:Hazırlamaya gitmedin mi sen? Bak ben kaçıyorum.

Ali:Çıkacağım birazdan da sen nasıl geleceksin? Hangi kızı kandırdın lan?

Bülent:Valla rehberde kim varsa aradım da hepsinden veto yemişiz. Tek biri hariç tabi.

Ali:Kim lan? 

Bülent:Aylin. 

Ali:Aylin? 

Bülent:Polis olan. 

Ali:Gerizekalı. Polisle partiye gidip kızlara mı yürüyeceksin?

Bülent:Sen kardeşini hiç tanımamışsın kanka. Hadi ben kaçtım.

... 

|AylinEv|

-Aylin hazırlanmak için dolabını açar ve ne giyeceğine karar vermeye başlar.

Aylin:Of be Aylin.. Nerden çıktı ki bu şimdi? Ne giyeceğim ben? Yedide gel dedik adama da.

-Aylin biraz düşünüp bakındıktan sonra karar verir ve hazırlanmaya başlar. Saat yaklaştığında hazırlığı bitmek üzeredir.

... 

|Bülent|

-Bülent eve gelip bir duş almış ardından hazırlamaya başlamıştır. Lacivert spor bir takım giyer ve saçlarını yaptıktan sonra sadece özel zamanlarda kullandığı parfümünü sıkar. Saate baktığında yediye gelmek üzereydi. Anahtarları alıp evden çıktı ve arabasına bindi. Arabasına da şöyle bir bakındıktan sonra koku sıktı.

Bülent:Artık hazırız.. Bakalım neredeymiş komiserimin evi?

-Bülent, Aylin'in evine gitmek üzere yola koyulur. Evin önüne geldiğinde saat tam yediydi. Aylin'e "evin önündeyim" diye mesaj attığında Aylin pencereden bakındı ve Bülent'in olduğunu anladığı arabasını gördü. Takı kutusundan zarif ucunda anahtar olan bir kolye taktıktan sonra tam anlamıyla hazırdı. Ayakkabılarını da giyip küçük çantasına silahını koydu. Her ihtimale karşı yanında olmalıydı. Son kez boy aynasından kendine baktı ve evden çıktı. Apartmanın kapısına geldiğinde arabanın önünde bekleyen Bülent kafasını çevirip Aylin'i gördü. Aylin ona doğru geldiğinde donup kaldı. Karşısında o kadar güzel duruyordu ki. Siyah mini elbisesi ve dağınık saçlarıyla Aylin olduğuna bir an inanamadı. Aylin ona seslendiğinde kendine geldi.

Aylin:Geç kalmadım umarım.

Bülent:Yo-yok, yeni geldim bende. Tam vaktinde hazırsın ve ço-çok güzel olmuşsun.

Aylin:Gerçekten mi? Yani anca bu kadar hazırlanabildim.

Bülent:İnan bana çok güzelsin.

Aylin:Teşekkür ederim. Sende çok şık olmuşsun.

Bülent:Teşekkürler.. Ee hadi gidelim.

-Arabaya binip yola koyulduklarında ufak bir sohbete başladılar.

Aylin:Merak ediyorum nasıl ben geldim aklına?

Bülent:Nasıl yani? 

Aylin:Yani rehberinde bir sürü kız olduğuna eminim Bülent. Onların içinden partiye gitmek için beni nasıl seçtin. Polis birini özellikle.

Bülent:Aklıma ilk sen geldin desem?

Aylin:İnanmam. 

Bülent:Ama doğruyu söylüyorum.

Aylin:Peki inandım say. 

Bülent:İster inan ister inanma yani ilk sen geldin aklıma.

Aylin:Öyle olsun. 

-Bülent radyoya uzanır ve bir şarkı açar.

Bülent:Müzik dinlemek rahatsız etmez umarım.

Aylin:Yok yok, iyi gelir hatta.

-Bülent bir rastgele bir radyoda durur. Çalan şarkı Mabel Matiz'in "hanımefendi" şarkısı çıkar. Aylin yola bakarken Bülent şarkının bazı sözlerinde gülümseyerek Aylin'e bakar.

... 

-Eğlencenin olduğu mekana geldiklerinde Bülent arabadan iner ve Aylin'in kapısını açıp, inmesine yardımcı olur. Aylin iner ve Bülent'in koluna girer. Girişe doğru geldiklerinde Ali ve Sinem'de oradadır.

Ali:Oo kanka tam zamanında. Komiserim merhaba.

Aylin:Merhaba.. Aliydi değil mi?

Ali:Evet evet, eşimle de karşılaşmıştınız emniyette.

Sinem:Merhaba komiserim. Sizi burda Bülentle görmek ne güzel.

Aylin:Merhaba merhaba. Teklif edince kıramadım.

Sinem:Ne güzel.. 

Bülent:Geçsek mi içeriye?

Ali:Aynen geçelim. 

-İçeriye girerler. Sağa sola bakınıp kendilerine uygun bir masa seçerler. Aylin etrafına bakındığında aklına geleni sormadan edemez.

Aylin:Bülent. 

Bülent:Efendim. 

Aylin:Sen benimle buraya başka bir şey için gelmiş olabilir misin?

Bülent:Ne gibi? 

Aylin:Yani etrafta o kadar güzel kız var.. Ve sen buraya benimle geldin. Dışarıda da duyduk içeriye damsız girilmiyor. Sen acaba beni onun için mi davet ettin buraya?

Bülent:Aşk olsun ya. Ben öyle birine mi benziyorum?

Aylin:Bilmem, seni daha yeni tanıyorum sonuçta.

Bülent:O zaman öyle bir şey yapmam bunu söyleyeyim.

Aylin:Peki. 

-Vakit geçtikten sonra Aylin hafif gergindir ve Bülent bunu farkeder.

Bülent:Sende bir şeylik var.

Aylin:Gerildim biraz. 

Bülent:Neden? 

Aylin:Ortam çok farklı geldi. Polis biri yani böyle reklamcılar arasında. Kameralar falan bir de.

Bülent:Alışırsın birkaç dakikaya. Hem telaş yapma magazine kapalı burası. Dışarıda bekler sadece onlar.

Aylin:Hı hı.. 

-Vakit ilerledikçe herkes gelmeye başlar ve insanlar eğlenmeye başlar. Bülent'in gözü arada diğer kızlara kaysa da yanında Aylin olduğunu hatırlayınca Aylin'e döner.

...

-Eğlenceli bir gecenin ardından Bülentler ve Aliler ayrılır. Bülent tekrar Aylin'i evine bırakacaktır. Bütün gece ikisi içinde o kadar güzel geçmiştir ki birbirlerine karşı hisleri de ortaya çıkmaya başlamıştır. Evin önüne geldiklerinde Aylin inmeden Bülent onu durdurur. Elini tutup gülümser.

Bülent:Teşekkür ederim Aylin, bu gece için.

Aylin:Bende çok teşekkür ederim Bülent. Çok güzel bir geceydi.

-Birkaç saniye öyle birbirlerine bakarlar. Ardından Bülent farkında olmadan bir hareket yapar ve yaklaşıp Aylin'i öper. Aylin ilk saniye ne tepki vereceğini bilmese de karşılıksız kalamaz ve o da Bülent'i öper. Ayrıldıklarında Aylin'in yüzü kızarmıştır.

Bülent:Be-ben..

Aylin:İyi geceler.

-Bülent, Aylin'i kolundan tutup durdurur.

Bülent:Dur bir dakika.

-Aylin bir şey demeden sadece bakar.

Bülent:Ben sana aşık oldum Aylin.

-Aylin gülümser ve Bülent'i öpüp iner.

Aylin:İyi geceler.. Görüşürüz.

                             ✳️