-Gece olduğunda ekip hastaneye gelmişti. Bülent ise Ali'yle birlikte hastanenin önüne çıkmıştı.

Bülent: Çok zormuş Ali.

Ali:Ne kanka?

Bülent: Aşık olmak, acısını çekmek hele de böylesini çok zormuş.

-Ali gülümser.

Ali:Sen hep goygoyuna takıldın tabi.

Bülent: Aşkı gerçekten görmemişim diyelim.

Ali:Aylin'i görene kadar.

Bülent:Aynen onu görene, tanıyana kadar. Daha çok yeni ama ne bileyim sanki senelerdir ona aşıkmış gibiyim. Öyle lafta değil anlıyorsun değil mi?

Ali:Anlıyorum kanka hatta en iyi ben anlarım.

-Ali ceketinin cebinden alkol çıkarır ve Bülent'e uzatır. Bülent bir iki yudum alır ve Ali'ye geri verir.

Bülent:Eyvallah...

...

-Ekip ise Aylin'in başında bekliyodur.

Rıza:Tarık ne durumda?

Hüsnü:Sevk ettik baba savcılığa.

Rıza:Durumu?

Mesut:Ne durumu?

Rıza:Emniyete geldiğimde bir şikayet duyar mıyım?

-Kimseden ses çıkmaz.

Rıza:Neyse...

Suat: Hüsnülerin haberi var mı Pınar?

Pınar: Yokmuş ilk babam duydu.

Hüsnü:Neyden haberimiz var mı Suat?

Suat:Şeyden Hüsnücüm...

Ali:Ya Aylin'den bir gelişme yok mu? Gelmedi mi hiç doktor?

-O esnada Sinem, Aylin'in yanından çıkıp gelir.

Ayla:Geliyor işte doktor hanım.

Sinem:Merhaba,herkeste burada görüyorum ki.

Ali:Nasıl gelmeyelim doktor hanım.. Durumu ne?

Mesut:Uyanmayacak mı hala?

Sinem:Bu geceyi de atlatırsa hayatı tehlikesi geçecek ondan sonra deneyeceğiz uyandırmayı.

Hüsnü:Atlatamama ihtimali de var mı yani?

Sinem:Durumu stabil.. Iyileşme olmadığı gibi kötüye de gitmiyor bu açıdan şanslıyız ama dayanıyor. Atlatacağını umuyorum.

Suat:İnşallah, açsın bir an önce güzelim gözlerini artık.

Sinem:Ben buralardayım gelirim yine.

Pınar:Sağolun hocam...

-Sinem gittikten sonra da Rıza, Ayla,Suat ve Pınar eve gider. Hüsnü, Mesut ve Ali'de kantine inerler. Onların gidişiyle Bülent ve Ali yoğun bakım önüne gelir.

Bülent:Sinem nerde? Girdi mi ki yanına?

Ali:Ben bakıp geleyim.

Bülent:Hı hı..

-Ali gider, Bülent öylece Aylin'i izler. Az sonra Ali,Sinemle birlikte gelir.

Bülent:Sinem durumu nasıl? Ne zaman uyanacak ya?

Sinem:Biraz daha beklemek zorundayız. Dağılmış mı arkadaşları?

Ali:Biz geldiğimizde yoktu onlar.

Sinem:Hazır kimse yokken yanına girmek ister misin?

Bülent:Girebilir miyim cidden?

Sinem:Çok kısa olmak şartıyla evet.

Bülent: Olur hadi hadi.

Sinem:Gel benimle sen.

-Bülent,Sinemle gidip hazırlanır ve yoğun bakıma girer. Ali'de camın önünde bekliyodur.

Sinem:Hemşire gelene kadar burda kalabilirsin.

Bülent:Hı hı..

-Bülent sakin adımlarla Aylin'in başucuna gelir ve yere çömelir.

Bülent:Aylin ben geldim... Seni çok özledim de geldim..

-Önce yüzünü sever sonra elini tutar.

Bülent:Ben aşkı ilk sende tattım biliyor musun? Daha önce hayatımda çok kız oldu hatta doğruyu söylemek gerekirse sende öyle olursun diye düşündüm ama o kadar yanıldım ki.. Seni görünce içimde değişti bir şeyler zaten ama seni tanıdıkça bu kadar kısa süre içinde sensiz yapamayacağımı anladım. Meğerse senmişsin beni ayakta tutan...

-Ali,Sinemle birlikte gitmiştir. Ekip ise tekrar yoğun bakım önüne gelmiştir. Hüsnü ilk başta yoğun bakıma bakınca bir şey anlamaz. Tekrar baktığında Bülent'i farkeder.

Hüsnü: Içeride ki hemşire falan değil biz hepimiz burada olduğumuza göre Aylin'in yanında ki kim?

Ali:Aylin'in yanında ki mi?

-Ali ve Mesut'ta bakar ama kimse tanımaz.

Mesut:Kim lan bu?

Hüsnü:Dur bakalım usta, anlarız birazdan...

-Bülent'in gözleri dolmuştur.

Bülent:Kaç gündür sensiz o kadar zor ki.. Seni de çok üzdüm zaten.. Hadi uyan da affettireyim sana kendimi. Özür dilemem lazım barışmamız lazım bizim. Biliyorum çok büyük eşeklik ettim ama korktum Aylin, bende başkası var hayatında diye çok korktum. Ama sen beni affedersin değil mi? Sen kıyamazsın affedersin beni. Sana söz kendimi affettirmek için her şeyi yaparım ama sen uyan olur mu? Uyan da aç o güzel gülen gözlerini.

-Bülent kafasını çevirip dışarı bakar ve ekibi görür.

Bülent:Yandık... Seninkiler dışarıda bize bakıyor. Hadi kalk birlikte açıklayalım tek bırakma beni.

-Hemşire gelir ve Bülent'e çıkması gerektiğini söyler.

Bülent:Gidiyorum ama burdayım tatlım,hadi uyan bekletme bizi...

-Bülent, Aylin'i alnından öper ve çıkar.

Mesut: Öptü lan bir de.

Ali:Çıkıyor çıkıyor...

Hüsnü:Bizim bilmediğimiz kim olabilir?

-Bülent maskesini ve boneyi çıkarıp ekibin yanına gelir. Ekip ters bakışlarla Bülent'e bakıyordur.

Bülent:(tebessüm eder) Merhaba...

Mesut:Sen kimsin lan?

Hüsnü:Ben bunu daha önce gördüm usta.. Ama nerde?

Ali:Bende tanıyorum seni de sen kimsin? Ne işin var bizim kızın yanında?

Bülent:Şöyle söyleyeyim ben Aylin'in erkek arkadaşı Bülent.

Hüsnü:Erkek arkadaşı Bülent?

-Bülent elini uzatır, Hüsnü ve Ali sıkar. Mesut ters ters bakıyordur.

Ali:Ne zamandan beri?

Bülent:Birkaç hafta.

Mesut:Sen şimdi Aylin'in sevgilisi misin?

-Bülent, Mesut'un ses tonu ve bakışlarından tırsmıştır.

Bülent:E-evet...

Mesut:Bizim niye haberimiz yok?

Bülent:Aylin söyleyecekti ama bi-biz..

-Tam o esnada hemşirenin sesiyle hepsi yoğun bakıma döndü.

Hemşire:Hasta uyandı, gözlerini açtı.

Bülent:Aylin?

-Bülent bir camda ellerini dayamış Aylin'e bakarken ekipte diğer camda seyrediyordu Aylin'i. Aylin yavaş yavaş gözlerini açıp etrafa bakındı ve gülümsedi.

Ali: Uyandı uyandı..

Hüsnü:Gülüyor bir de bak bak.

Mesut: Yaşa be Aylin..

-Sinem yoğun bakıma gelirken Hüsnü de Rıza'yı arıyordu.

Hüsnü: Uyandı baba uyandı açtı gözünü kızımız.

Rıza: Çok şükür.. Biz geliyoruz hemen.

Hüsnü:Tamam baba...

-Sinem yoğun bakıma geldi ve Aylin'in değerlerine bakarken onunla konuşmaya çalıştı.

Sinem:Günaydın Aylin... Çok korkuttun herkesi.

-Aylin maskeyi indirip zorla konuşmaya çalışır.

Aylin:Bü-Bülentte bu-burda.

Sinem:Hep buradaydı o ama sen kendini yorma şimdi.

Mesut:Ne diyo ya konuşuyor doktorla?

Ali:Bizi soruyodur usta.

-Bülent ise gözleri dolu sessizce Aylin'i izliyor ve gülümsüyordur ona.

Bülent:Güzelim benim...

Sinem:Sen uyu biraz daha bizde kontrollerini yaparız çıkarırız sonra seni burdan.

-Aylin gözleriyle onaylar. Sinem de çıkıp ekibin yanına gelir. Bülent, Sinem'in hemen yanındadır.

Sinem:Gözümüz aydın.

Hüsnü:Çok şükür.. İyi değil mi?

Sinem: Değerleri iyi detaylı kontrollerini yapıp odaya alacağız.

Ali:Konuşuyordu ne dedi?

-Sinem, Bülent'e bakar.

Sinem:Ne zamandır orda olduğunu sordu.

Hüsnü:Haaa. İyi yani bizim kız.

Sinem:İyi iyi,geçmiş bitmiş olsun.

Mesut:Sağol doktor..

Sinem:Ben gelicem yine...

-Sinem giderken Bülent ve Ali'de peşinden gider.

Ali: Gözün aydın kanka.. Kurtuldu komiser.

Bülent:Sağol kanka sağol... Ömrümden on yıl gitti valla.

Sinem:Ne konuştuğunu sen sormayacak mısın?

Bülent:Dedin ya ne zamandır olduğunu sordu diye.

Sinem:Arkadaşlarına öyle demem gerekiyordu.

Bülent:Nasıl?

Sinem:Seni sordu yani. Buradaydı hep dedim.

Bülent:Beni mi sordu gerçekten?

Sinem:Evet... Biraz kendine gelsin görürsün zaten.

Bülent: Sağ kalırsam o zamana kadar.

Ali:Niye lan?

Bülent: Arkadaşları gördü beni içeride öğrenmiş oldular.

Ali:Ee?

Bülent:O an Aylin uyanınca arada kaynadım.

Ali:Neyse iyi bir kardeşimizdin kanka. İyi bilirdik seni az da şerefsiz.

Bülent:Ha ha ha çok komik kanka.

Sinem:Yapma Ali ya. Ne olabilir ki en fazla?

Bülent:Görücez bakalım...

...

-Kontroller yapıldıktan sonra Aylin odaya alınmıştı. Tüm herkes gelmiş kapıda bekliyordu. Bülent ise Ali'yle bir köşede duruyordu.

Ali: Mülayim oldun iyice kanka sende.

Bülent:Bende isterim kanka gidip orda beklemeyi de şimdi yemiyor.

Ali: Çıkıp aşığım derken pek cesurdun kanka.

Bülent:Yine gider söylerim kanka da ortalık karışmasın şimdi.

Ali:Tabi tabi...

-Sinem odadan çıkar.

Sinem:Herkes burada ama hepinizi alamam içeri maalesef.

Rıza:Tabiki de doktor hanım.

Ayla:Durumu nasıl?

Sinem:Kendine geldi, değerleri de iyi.

Suat: Şu yürüme işi?

Sinem:Onun için ikinci bir ameliyat gerekecek. Ama önce Aylin'in kendini toparlaması ve karar vermesi gerek.

Hüsnü:Karar derken?

Sinem: Ameliyat çok riskli yani kurşunun konumu açısından. Tam omuriliğin en sıkıntılı noktasında. Ameliyatta eğer bir aksilik olursa tüm vücut felç kalabilir.

Suat:Allah korusun.

Rıza:Nasıl olacak peki?

Sinem:Bu konuda bildiğimiz çok iyi doktorlar var onlarla görüşeceğiz. Dediğim gibi öncelik Aylin'in toparlanması... Şimdi yanına birkaç kişi girebilir.

Rıza: Sağolun doktor hanım.

-Sinem giderken Ali de peşine takılır. Bülent yalnız kalır. Hüsnü,Mesut,Rıza ve Ayla Aylin'in yanına girer. Aylin onları gülümseyerek karşılar.

Ayla:Aylincim..

Hüsnü:Oh oh maşallah iyi görünüyor.

Mesut:Iyi ya baksana şuna.

Rıza:Kızım..

Aylin:Baba.

Rıza:Nasılsın?

Aylin:Yorgunum biraz. 

Mesut:Uyudun kızım ne zamandır tabi yorgunsun.

Aylin:Bir de... Ayaklarımı hissetmiyorum.

Ayla:Hissetmiyor musun?

Hüsnü:Daha yeni uyandın ya ondandır o.

Rıza:Tabi tabi.. Konuşuruz doktorla onu.

Mesut:Toparlan biraz da konuşacaklarımız var.

Hüsnü:Sırası mı usta?

Mesut:Sırası gelecek işte.

Ayla:Biz çıkalım hadi Ali Pınar falan da bekliyor.

Rıza:Aynen Aylin'de dinlensin biraz daha.

-Onlar çıktıktan sonra Ali, Pınar ve Suat girer. Bülent bir kenarda bekliyodur. Rıza yanına gelir.

Rıza:Hadi sende gir yanına.

Bülent:Ben mi?

Rıza:Evet sen.. Görmek için can atıyorsun o da seni arıyor gözleriyle belli.

Bülent:Teşekkür ederim..

-Bülent aradan sıyrılıp içeriye girerken Mesut ve Hüsnü arkasından bakar.

Mesut:Bununla hesabımız da yarım kaldı usta.

Hüsnü: Alınacak ifade var.

Rıza:Ne hesabı ifadesinden bahsediyorsunuz siz?

Hüsnü: Şu genç oğlan Aylin'in erkek arkadaşıymış baba.

Rıza: Biliyorum.

Mesut:Biliyor musun? Haberin var mıydı senin?

Rıza:Evet, çocuk geldi söyledi. Bende şimdi Aylin'in yanına gönderdim.

Hüsnü: Anlaşıldı cesaret nerden geldi.

Rıza:Cesaretli çocuk ki geldi karşıma konuştu sizde uslu akıllı durun.

Mesut: Hı hı...

-Bülent odaya girmiştir ama kapıda bekler. Ali Aylinle konuşurken bir gözü Bülenttedir.

Ali:Iyisin değil mi canım?

Aylin:Iyiyim Alicim iyiyim.

Pınar:Çok korkuttun Aylincim bizi.

Suat: Aklımız çıktı valla.

Aylin:Öyle olmuş... Bir anda oldu bende anlamadım valla.

Ali:Neyse geçti bitti iyileş bir an önce takılacak kimse yok.

Aylin:Allah Allah ya.

Ali:Hem soracaklarım var.

-derken Ali gözüyle Bülent'i işaret eder.

Aylin:Haa..

Suat: Oğlum kapıda kaldın geç sende şöyle sevgilinin yanına.

Bülent:Şey...

Aylin:Se-sevgili mi..

Bülent:Geçmiş olsun Aylin.

Aylin:Sağol..

-Suat, Pınar'a kaş göz işareti yapar.

Pınar: Alicim hadi biz çıkalım Aylin dinlensin.

Suat:Evet evet yorgun kız.

Ali:Iyi madem.

-Bülent ayaklanırken Suat durdurur.

Suat:Sen dur oğlum konuşacaklarınız vardır.

Ali:Ne alaka ya?

Pınar:Alicim hadi canım hadi...

-Pınar, Ali'nin koluna girip çıkarır ve AyBül yalnız kalır. Bülent Aylin'in başucuna oturur birkaç saniye sadece birbirlerini izlerler. Ikisi aynı anda söze başlar.

Bülent:Ben..

Aylin:Bülent..

-Ikisi de gülmeye başlar, Aylin'in dikişleri acır.

Aylin:Ayhh.

Bülent: Acıdı mı?

Aylin:Biraz...

Bülent:Aylin ben çok özür dilerim.. Çok üzdüm seni. Çok da korktum seni bir daha göremeyeceğim diye.

Aylin:Konuşmasak şimdi bunları? Konuşacak konu çok ama şimdi değil.

Bülent:Peki,sen nasıl istersen tatlım. Böyle birbirimizi izleyelim o halde.

Aylin:Uyusak ya?

Bülent:O o da olur.. Hadi kapat gözlerini.

-Bir süre göz göze kaldıktan sonra Aylin uyuyakalır. Bülentte öylece Aylin'i izler. Aylin'in elini öper ve yüzünü sever.

Bülent:Iyi ki hayatımdasın güzel kız...

                             ✳️