Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@fandomsalsenarist

|Ertesi Gün|

-Aylin omurgarsında kalan kurşun yüzünden yürüyemeyeceğini duyduğundan beri yanındaki kimseyle konuşmuyordu.

Mesut:Aylin hadi ama kızım.. Kaç defa anlattık geçici diye.

Hüsnü:Evet güzelim, sen kendini toparla kalkacaksın ayağa.

-Bülent, Aylin'in başucunda oturmuş gözlerinin içine bakıyordu ama Aylin ona dahi bakmıyordu.

Bülent:Abiler haklı Aylin. Hepimiz kaç defa konuştuk doktorla.

-Aylin sonunda dayanamadı ve bağırdı.

Aylin:Ya yürüyemeyeceksin dediniz bana! Bu ne demek anlamıyor musunuz abi?

Suat:Güzelim, Aylin'im ameliyat olunca geçecek ama.

Aylin:Abla ameliyat ya ters giderse? Doktor kendisi söyledi gözümün içine bakarak. Kararı sen vereceksin diye. Ya ben tekrar yürüyemezsem? Ne yaparım o zaman bir başıma söylesene abla?

-Suat'ın da gözleri dolmuştu.

Rıza:Tek başına ne demek oluyor Aylin?

Bülent:Sen tek başına mısın Aylin? Baksana etrafına ne kadar insan var.

Aylin:Evet hepiniz varsınız sağolun ama...

Bülent:Aması yok Aylin. Senin yanında bu kadar insan var,ben varım sen yalnız değilsin.. Ve aksi hiçbir şey olmayacak. Sen kalkacaksın ayağa..

Rıza:Biz şimdi seni yalnız bırakalım yoruldun zaten dinlen biraz.

-Aylin hiçbir şey söylemez.

Hüsnü:Suat sende kal yanında.

Suat:Burdayım burdayım...

Hüsnü:Hadi bizde gidelim.

-Mesut çıkarken hala oturan Bülent'e bakar.

Mesut:Koçum sen çıkmıyor musun?

Bülent:Ben mi?

Hüsnü:Evet sen. Hadi kız dinlensin.

Bülent:Peki..

-Bülent çıkarken Aylin önce Bülent'in gözlerinin içine bakar sonra Mesutla Hüsnü'nün. Onlar çıktıktan sonra Suat, Aylin'in yanına oturur ve saçlarını sever.

Suat:Güzelim Aylin'im üzme kendini. Kalkacaksın ayağa inşallah korkma bu kadar. Hadi gülsün o güzel yüzün artık.

Aylin:İyi ki varsınız abla.

Suat:Sende güzelim sende...

...

-Hüsnüler kapının önüne çıkarlar.

Rıza:Hadi Aylin yalnız kalsın Suat burada zaten. Biriniz de beni eve bıraksın zahmet olmazsa.

Mesut:Ben bırakarım baba. Hüsnü burada şimdilik.

Rıza:Ne zaman çıkacak belli mi?

Bülent:Ben sordum yarın iyi olursa çıkabilirmiş.

-Hepsi dönüp Bülent'e bakar.

Rıza:Rahat bırakın çocuğu. Hadi Mesut sende beni eve götür artık.

Mesut:Aylin hele bı toparlasın da.

Rıza:Sende dikkat et kendine evlat.

Bülent:Sağolun efendim...

-Mesut, Rıza'yı götürür. Hüsnü, Bülent'e ters ters bakar.

Hüsnü:Anlıycaz seni de anlıycaz şunu atlatalım da.

-Hüsnü de içeriye girer. Bülent tek başına kalır.

Bülent:Offf..

-Bülent sağa sola gidip gelirken Sinem gelir.

Sinem:Bübü hayırdır? (Gülerek) Bekçi mi yaptılar seni kapıya?

Bülent:Aylin dinlensin dediler kaldım burada.

Sinem:Kimse var mı yanında?

Bülent:İki kişi var.

Sinem:İyii, bakalım o zaman nasıl Aylin?

Bülent:Ya çok kötü Aylin. İnanmıyor bize Sinem.

Sinem:Yürüme konusunda mı?

Bülent:Hı hı..

Sinem:Gel bakalım sen.

-Sinem içeriye girer, Bülent kapıda bekliyodur.

Sinem:Hastamız nasıl?

Hüsnü:İyi iyi maşallahı var.

Sinem:Aylincim nasılsın?

Aylin:İyiyim,ağrım var biraz.

Sinem:Olur o kadar, hemşire ağrı kesici verir bir kez daha hafifler biraz. Pansumanı yaptılar mı?

Suat:Yaptılar doktor hanım yaptılar.

Hüsnü:Ee ne zaman taburcu oluruz biz?

Sinem:Değerleri iyi gidiyor, komiserim de iyiyse yarın çıkabilir.

Aylin:İyiyim iyiyim evde daha iyi olurum hatta ama...

Sinem:Anlıyorum seni de kafana takılan mevzuyu da.. Ama sandığın gibi değil Aylin. Yani omurilikte kurşun kaldığı sürece yürümeyeceksin sen. Eğer alırsak...

Aylin:Ama terslik olursa tüm vücut felç olacak öyle demedi mi doktor?

Sinem:Evet canım ama bu çok düşük bir ihtimal.

Hüsnü:Kızım doktor hanımı iyi dinle bak bize inanmıyorsun.

Bülent:Hem en iyi doktorları buluruz senin için Aylin.

-Aylin, Bülent'e hafif tebessüm ettiğinde Hüsnü'nün bakışları Bülent'i bulmuştu.

Suat:Hüsnü!

Sinem: Bülent doğruyu söylüyor çok iyi doktorlarımız var bu konuda. Ama senin önce kendini ve moralini toparlayıp onay vermen lazım.

Aylin:Düşünmek istiyorum biraz.

Sinem:Tabii,senin kararın nasıl olsa. Ama gülsün yüzün artık(göz kırpar). Ben çıkmadan gelirim yine.

Aylin:Teşekkürler..

-Sinem çıkar. Aylinle Bülent birbirlerine bakıp duruyordur.

Suat: Hüsnü hadi bizde çıkalım.

Hüsnü:Nereye ya? Yalnız mı kalsın kız?

Suat:Yalnız değil Hüsnücüm bak Bülent oğlum yanında.

Hüsnü:Sıkıntı orada değil mi Suat?

Suat:Hüsnü hadi dedim,hadi bir çay ısmarla canım bana hadi.

-Suat zor da olsa Hüsnü'yü çıkarıp Aylinle Bülent'i yalnız bırakır.

Aylin:Gelsene yanıma.

Bülent:İyi misin?

Aylin:İyiyim iyiyim.

Bülent:Yüzünü güldürmek için Sinem gerekiyor diye en baştan deseydin keşke.

Aylin:O ne demek?

Bülent:Sabahtan beri ağlıyorsun canım. İçim gidiyor sen ağladıkça.

Aylin:Ağlamıyorum artık bak.

-Bülent, Aylin'in yüzünü sever.

Bülent:Ağlama, kıyamam gözyaşına Aylin.

Aylin:Sen ne tatlısın böyle.

Bülent:Her zaman tatlım.

Aylin:Her zaman? Hüsnü abilerle de mi?

Bülent:Yok,onlar beni kesecek gibi bakarken tatlı olamıyorum maalesef. Sen bu halde olmasan ne yapacaklar kim bilir.

Aylin:Söylemeseydin sende canım.

Bülent: Söylemese miydim mi? Sen o haldeyken buraya gelmemem lazımdı o zaman. Işte o çok zor.

Aylin:Seni çok seviyorum.

Bülent:Bende seni... Ben seni çok özledim biliyor musun?

Aylin:Öyle mi? Alt tarafı birkaç gün canım.

Bülent:Birkaç gün mü? Bana bir ömür say sen onu...

-Aylin, Bülent'i yakasından tutup kendine çeker ve öpmeye başlar. Bülent afallasa da hemen karşılık verir. Nefesleri kesilene dek öpüşmeye devam ederler. Bıraktıklarında ikisi de gülüyordur.

Bülent:Şu an hastanede olmasak bu iş çok başka yerlere giderdi.

Aylin:Sapık sus!

Bülent:Ne var Allah Allah?

...

|ErtesiGün|

-Aylin taburcu olacaktır ve tüm ekip hastaneye gelmiştir.

Ali:Ya çıkıyoruz çıkıyoruz da kime gidiyor Aylin? Karar verdik mi?

Hüsnü:Bize gidiyor demedik mi?

Mesut:Ne zaman dedik onu ya? 

Rıza:Senin ev çok kalabalık Hüsnü.

Ali:Valla kız zor iyileşir orada.

Hüsnü:Doğru..

Mesut:Bana götürmek olmaz mı? Olmaz tek başına kalıyor.

Aylin:Ya kimseye gerek yok eve giderim.

Hüsnü&Mesut:Sen karışma kızım.

Rıza:Biz hallediyoruz Aylin.

Hüsnü:Aylin'in eve götürelim Suat yanında kalır.

Mesut:Beşinci kat zor olur usta acil bir şey olsa.

Suat:Haklı Mesut.

Ali:Bize gidelim en iyisi o.

Rıza:Doğru.

Bülent:Aslında bana da gelebilir ben kalırım yanında isterse Suat abla da kalır ben giderim. Hem yüksek kat falan da değil.

-Rıza düşünürken Mesut ve Hüsnü ters ters bakar. Ali ise Aylinle bakışıyordur.

Bülent:Peki anladım.

Rıza:Hadi hadi bize gidiyoruz. Ayla da demişti zaten. Suat da gelir isterse arada Aylin kendine gelene kadar.

Suat:Olur olur.

Ali:Biz çıkış işlemlerini halledelim o zaman.

Mesut:Bizde eşyalarını götürelim hadi usta.

Hüsnü:Olur.

-Odada Aylin, Bülent ve Rıza kalmıştır. Bülent önüne bakarken Rıza ikisine bakarak güler.

Rıza:Onlara gitseydi Aylin biraz zor görüşürdünüz. Her gün her saat seni kapımda görmek istemiyorum anlaşıldı mı evlat?

Bülent:Peki efendim.

Rıza:Iyi çocuk ha Aylin?

-Aylin gülümser.

Aylin:Ben bir kötülüğünü görmedim baba.

Rıza:Iyi iyi...

Bülent:Şey biraz hızlı olacak ama izin verirseniz Aylin'i akşam dışarı çıkarabilir miyim?

Rıza:Hızlı oldu sanki biraz.

Bülent:Kaç gündür hastanede biraz hava aldırmak istiyorum sizde izin verirseniz Aylin'de isterse.

Rıza:Bana göre sıkıntı yok.

...

-Akşam üstü eve gittikten sonra Bülent, Aylin'i almaya gelmiştir. Bülent, Aylin'i arabaya oturtup sandalyeyi bagaja koyarken Ali kapıda dikilir..

Ali:Geç kalmayın ha.

Aylin:Alii,başlama sende.

Ali:Ne var kızım Allah Allah? Gözümüzün önünde ol daha iyileşmeden hemen..

Aylin:Ali dedim.

Bülent:Birkaç saat çok değil.

Pınar:Alicim gel hadi. Aylincim bakın keyfinize siz.

-Aylin ve Bülent gider.

...

|Sahil|

-Bülent arabayı park eder ve tekerlekli sandalyeyi açıp Aylin'i kucağına alır.

Bülent:Baksana daha evlenmeden kucağımda taşıyorum seni.

Aylin:O ne demek şimdi?

Bülent:Fırsatlar güzeldir demek tatlım.

Aylin:Bırak hadi bırak kolların ağrıyacak.

Bülent:Aşk olsun tüm sahili gezdiririm böyle sana.

Aylin:Saçmalama Bülent hadi.

Bülent:Peki..

-Bülent Aylin'i bırakır ve gezdirmeye başlar.

Bülent:Iyi gelmiştir deniz havası.

Aylin:Çok iyi geldi.

Bülent:Aslında bu havalar hiç İstanbul havası değil. Olacaktık Marmaris'te gezerdik benim tekneyle.

Aylin:Senin teknen mi var? 

Bülent:Var tabii, birkaç sene oldu alalı. Hele bir iyileş sen direk gideriz.

Aylin:Kaç kız attın oraya?

Bülent:Valla ilk sana nasip olacak güzelim.

Aylin:Hiç inanmadım ama olsun.

Bülent:Aşk olsun.

-Biraz yürüdükten sonra Bülent bir banka oturur.

Bülent:Bu ortama şarap güzel giderdi ama hastasın.

Aylin:Iyileştikten sonra sözün olsun o zaman.

Bülent:Hay hay komiserim... Aylin?

Aylin:Efendim canım.

Bülent:Sen beni affettin değil mi? Yani ben sen vurulmadan önce çok kırdım sözlerimle, çok üzdüm seni.

-Aylin hiçbir şey demez.

Bülent:Böyle çok geçiştirme gibi oldu sen vurulunca kendimi nasıl affettiririm onu da bilemedim.

Aylin:Ama şimdi buradayız.

Bülent:Evet ama o iki gün.. Hele sen ameliyattayken nasıl aklım gitti bir bilsen. Sinem'in ağzından çıkacak her kelime de yüreğim hopladı. Çok korktum seni kaybedeceğim diye.

Aylin: Ölmedim ama az kalsın kaybediyordun. Çok kırdın beni Bülent. Seni aldatmış olacağımı düşünmüş aklına gelmiş olması bile çok kırdı beni.

Bülent:Haklısın çok çok haklısın Aylin ama işte o an..

Aylin:Ben anladım ki bana güvenin yok senin.

Bülent:Saçmalama Aylin ben kendimden çok sana güveniyorum. Ama seni başka biriyle ne için olursa olsun görmek perişan etti beni. Söyle nasıl affettiririm sana kendimi?

Aylin:Gerek yok ben affettim seni. Ama bir daha sakın aklına gelmesin seni aldatmış olacağım. Ben kendimden çok seviyorum seni. Hele sen beni bu haldeyken bırakmadın ya.

Bülent:Deli misin kızım sen? Ben ne hâlde olursan ol bırakmam seni. Ben deli gibi seviyorum seni ya. Iste bas bas bağırayım haykırayım seni sevdiğimi şu denize, İstanbul'a.

Aylin:(gülerek) Saçmalama Bülent, sakın.

Bülent:Ne sakın Aylincim? Sana niye soruyorum ki?

-Bülent ayağa kalkar, Aylin'i de denize doğru çevirir ve Aylin'e döner.

Bülent:(yüksek sesle)Bu deniz bu şehir bu insanlar duysun..

Aylin:(gülerek) Bülent sus saçmalama. Deli misin sen?

Bülent:Aşk bu komiserim aşk delilik değil de ne? Duy beni İstanbul... Ben bu kızı deli gibi seviyorum ben bu kızı dünyada ki her şeyden çok seviyorum.

-Etrafta gezen insanlar gülümseyerek onlara bakıyordur.

Bülent:Ben komiserime çok aşığım İstanbul..!

Aylin:(yüksek sesle) Bende sana çok aşığım çok!


                               ✳️


Loading...
0%