@fannywanwan
|
Gizemin Anlatımıyla
Eve baktıktan sonra,arabanın yolunu aldım,Oğuz beni gördü ama ben onu görmezden gelip.
"Arabanın kapısı açık mı","açık"diyince arabanın önüne oturup telefonumu elime aldım,sesizce annemin fotoğraflarına bakıp ağlıyordum, o sırada Oğuz bindi arabaya.
"Gizem Ne oldu,iyimisin gözlerin şişmiş".
Cevap vermedim çantamdan kulaklığımı çıkarıp rastgele bir şarkı açtım,şarkının adı nerdesindi,bir şarkı sözü aklıma takılmıştı sadece,söyle bana yine nerdesin,bu gece kimin evindesin,duymak istiyorum sesini,aç telefonu son bir defa Dinlerken uyuya Kalmıştım,uyandığımda ise çoktan gelmiştik ve galiba Oğuz olmalı ki beni yatağa bile uzandırmıştı, bunları düşünürken yataktan kalkıp,yerde olan çantamı aldım. İçi bom boştu,ilk başta şaşırdım ne olduğunu anlamaya çalıştım,sonradan bi dolaba bakma kararı aldım. Dolaba Baktığımda ise,bütün eşyalarım katlanmış bir şekilde dolapta düzenli duruyorlardı Oğuz yapmıştır diye düşündüm heyecanlı bir şekilde.Sonradan kendi kendime konuştum.
"Ya niye böyle yapıyorsun gerizekalı"
Bi 2 dk sonra Oğuz odaya girdi,"Günaydın",bende karşılık olarak "Günaydın" dedim. "Aşağı inmeyecek misin?Kahvaltı hazır."
Aslında inmeyecektim ama açtım galiba annem ve babamsız ilk kahvaltımı yapacaktım o sırada dolu gözlerim ve ıslak dudaklarım ile Oğuza cevap verdim.
"Elimi Yüzümü yıkayıp gelicem."
Banyoya girdiğimde içimde anlamaya çalıştığım bir heycan vardı o heyecanı takmadan elimi yüzümü yıkayıp odama geçtim. Üstüme en sevdiğim olan pembeli kapşonlu üstümü aldım ve altımada tayt aldım. Ve aşağı indim en sevdiğim yemek olan sosis kızartması vee menemen vardı hemen masaya oturup,elime bütün ekmek alıp,bir kısmını yırtıp,menemene batırdım ve ağzıma attım. O sırada arkamdan öksürme sesi geldi,Arkamı sakin şekilde döndüm ve arkamda Oğuz vardı. Yanaklarım kıpkırmızı Olmuştu,"Selam Hoşgeldin geç otur" dedim "Hoşbuldumda aylardır sanki yemek yemiyorsun gibisin iyimisin??" Dedi O sırada utançtan yerle bir olmuştun,yanlış birsey dicem diye sakince Arkamı dönüp yemek yemeye devam ettim.
Oğuzunda çok umrunda değildi açıkçası ama şaşırmıştı ve bu her bakışından belli oluyordu,karnım doyduktan "ELHEMDÜRİLLAH" dedim ve sofradan kalktım. Odama çıkıp yatağıma uzanıp düşünmeye başladım. Acaba noldu? Babam gerçeklerimi söylüyordu yoksa hepsi yalan mıydı?Annem acaba şuanda nasıldı Bi anda aklıma annemi aramak geldi ama olmuyordu meşgule gidiyordu artık bu babamın yanlışı direk beni onlardan mı ayırdı diye Düşünürken. Gözlerimden akan yavaş su damlalarını gördüm yüzümden yavaş yavaş akmaya başladı ve boynuma kadar geldi.
Artık ailem yoktu sadece Oğuz denen o mal vardı o pis parası ile ailemi bile çalmıştı allah cezasını versin dedim kendi kendime. O sırada odaya Oğuz girdi "İyimisin ağladın mı?" O sinir ile "Sanane Amk Sanane sen o pis paran ile ailemi çaldın ya bide şimdi karşıma geçmiş İyimisin diyon"
Oğuzda "Sanki ben mi istedim,Senin o babadan denen adam seni satsaydi nolucaktı o zaman" Derin derin nefes alarak sakinleştim ve Oğuza "kitap okumayı seviyor musun?" Dedim. "Evet" dedi. "Peki "KARANTİNA" kitabın varmi onu okuyacağım 4.perde olsun" Oda "Evet hatta kütüphanem var dedi..." Aşağı indik ve kocaman bir kütüphane vardi karşımda direk karantinayı görünce hemen aldım ve işaretlenmiş yerlere baktım ve en sevdiğim bölüm olan "Teşekkür ederim" yazdım kağıda onurda kalemi elimden alıp kağıda "Teşekkür mü edersin" yazdı
Kitabı okurken uyuya Kalmıştım kendime geldiğimde ise,kimse yanımda yoktu ve çok üşümüştüm,olduğum yerden doğruldum ve sakince nefes alıp etrafa baktım herşey yerli yerindeydi odadan çıkmak istedim ama olmuyordu kapı ya sıkışmıştı yada kilitlenmişti ne olduğunu anlamıyordum bile en sonunda bir yere oturdum kendi kendime düşünüyordum kim beni buraya kitlemişti diye o sırada Kapı açıldı bir erkek girdi içeri ama o Oğuz değildi içeri girdiği gibi bende gizli gizli çıkıp kapıyı üstüne kitledim ve sakince odama çıktım odama girdiğimde biri bana "gizem" dedi bende o korku ile gidip ayağımdaki terliği yüzüne yapıştırdım o sırada o kişi ışığı açtı o kişi Oğuzdu "Napiyorsun ya yüzüm acıdı" dedi "ya pardon napim korktum karanlık odada gizli gizli girip gizem denilirmi" dedim oda "ya pardon nerden bilim bu arada sen sabahtan beri nerdesin seni arıyorum yoksun telefonunda meşgulde" dedi. Orda şoka girmiştim "ne alaka ya ben sabahtan kütüphanedeyim uyuya kalmışım kitap okurken kalktım kapıyı açmaya çalıştım kapalıydı bende sen yaptın zannettim sinirlendim" dedim. Oğuzda anlamsız gözlerle bana bakıyordu,o sırada biri içeri girdi,evin hizmetçisi hatice ablaydı. Hatice abla korkmuş bir sesle şöyle dedi "Oğuz evladım iyimisiniz" dedi Bizde Oğuzla aynı anda "evet iyiyizde ne olduki" Hatice abla bize "eve hırsız girdi ilk kütüphaneye girdi sonradan bir kız onun arkasından çıkıp kapıyı kitledi hırsız şuan İçerde ama evin önündede 2 tane araba var ve o hırsız erkeğe benziyordu" Dedi. Benim tüylerim diken diken Olmuştu "Peki napicaz dedim" Oğuz ve Hatice abla bana baktılar o sırada Eve ateş etmeye başladılar ev baştan aşağı kurşunlarla doluyordu korkudan Hatice abla ve ben bağırmaya başladık Oğuz beni ve hatice ablayı banyoya götürdü ve şöyle dedi "Burda kalın sakın çıkmayın" dedi ve kapıyı üstümüze kilitledi ben Oğuz Diye bilmem kaç dakika bağırdım ama en sonunda nefesim tükendiği için sustum ve yere çöküp ağlamaya başladım. Hatice abla bilmem kaç dakika kaç saat beni teselli etti,Artık ağlamaktan gözlerim kan gölüne dönmüştü. Artık Hatice abla beni teselli ederken bile uyuya Kalmıştı,benimde artık ağlamaktan uykum gelmişti en sonunda dayanamayıp uyuya kaldım.
1 yıl sonra
Uyandığımda heryer güneşti ve tahminem saat 10:11'di. Kendime gelmek için gözlerimi ovaladım ve,fark ettim ki hatice abla burda yoktu,gitmişti beni tek bırakmıştı. Ayağa kalktım ve kapıya yöneldim,kapıyı açtığımda ortalığın savaştan başka bir hale dönüşmemişti heryer darma dağınıktı. Merdivenleri çıktım ve oğuzun odasına baktım ama onun odasıda alt kattan farksızdı. Bir an yere çöküp ağlamak istedim. Artık çok yorulmuştum,nefes dahi almak bana fazlalık geliyordu,Oğuzu sadece bu 2 gün içerisinde bende nasıl bağlandığımı bilmiyorum yorulmuştum,tükenmiştim. Ve artık birinin sıcak elleri arasında yatakta sakince uzanıp uyumak istiyordum tek isteğim buydu ama bunun bile artık gerçek olacağını bilmiyordum. Bi anlık kararla evdeb çıkıp oğuzu aramaya başladım. Ama gittiğim heryer sanki değişmişti sanki burası bambaşka bir yerdi. Bi anda cebimden ses gelmeye başladı. Elimi cebime attığımda baktım ki. YIL 2025'İDİ EVET 2025'Dİ. bi anlık şokta elim boşluğa düştü ve telefonum yere düştü ve yere çöküp ağlamaya başladım. Hağla bunun gerçek olduğuna inanmıyordum. Bi anda yanıma bir erkek geldi bana iyi olup olmadığımı sordu iyiyim dedim ama,sesi çok tanıdık gelmişti ve gidip yüzümü ona çevirdim ve o kişi. Oğuz'du
|
0% |