Calypso, bir çok insan tarafından garip sayılabilecek bir hayat yaşıyordu. Üç yaşındayken annesini kaybetmiş ve babasının bunun üzerine yaşadığı büyük depresyona bir yıl boyunca katlanmaya çalışmıştı, hemde daha dört yaşındayken. Ardından da bu tür durumlar yaşayan insanlara yardım eden bir kurum tarafından yatılı okula gönderilmişti. Şimdi bu olaylardan yedi yıl sonra yatağında yatmış bunu düşünüyordu. Yattığı ranzanın alt katında yurda geldiği ikinci yılda yurdun kütüphanesinde tanıştığı ve şuan en iyi arkadaşı olan Ashley uyuyordu. Aslında tam da Ashley ile tanıştığı günü hatırlamaya çalışıyordu ve o gün kütüphanenin neresinde olduklarınıda. Çünkü bu gün kütüphanede yaşadığı olay büyük ihtimalle orada olmuştu. Aslında olay şöyle gelişmişti. Calypso beş yıl önce Ashley ile tanıştığı yerde gezinirken üstünde adı yazmayan bir kitap görmüştü. Eline alıp sayfalarını incelerken kitap linden kaydı ve kapağındaki sivri bir şey Calypso'nun elini kesmişti. Korkuyla oradan koşarak uzaklaşmaya çalışırken kütüphaneci Mrs Spotlin onu görmüş ve revire götürmüştü. Orada onun lini sarmış ve ona bunun nasıl olduğunu sormuştu. Onu dikkatlice dinledikten sonra ise o kitabı bulup kütüphaneden kaldıracağını söyleyerek onu rahatlattı. Calypso sargılı elini kaldırıp inceledi , üzerinde kan lekeleri vardı. Ardında dikkatlice elini kaldırıp sargısını açtı.