2024 Şırnak

İzci timi ve Hayat timi birlikte yemek yemek için eskiden geldikleri bir mekana gelmişlerdi. Açıkçası Ilgaz biraz zorlamayla gelmişti. Onlara ayrıyrtrn Ahmet'te eşlik ediyordu. Kardeşine dair bir şeyler görmek onu mutlu ediyordu.

Zamanında bu mekanı herkese uygun olsun diye seçmişlerdi. Güzel bir kebapçıydı. Gerçi Şırnak'ta da çok bir seçenek yoktu. Ilgaz önüne gelen yemeğe baktı. Sonra masaya gelen içkiye Aylin sevmezdi. Ilgaz Aylin'den önce de sevmezdi ama ondan sonra nefret etmişti. Belkide bu yüzden hayata küsmüştü. Aylin'i çok sevmişti ama Aylin'siz olabileceği hiç aklına gelmemişti. Ona o kadar çok bağlıydı ki onun sevmediği şeylerden nefret ederdi. Belkide zamanında Aylin'le ömürlerinin bir olmadığını hatırlayabilse şu anı daha rahat yaşarı. Aylin'e o kadar bağlıydı ki onun yokuğunda hatıralar acı vermeye başlamış ve o bu acıdan bile memnun kalır olmuştu. Ilgaz aslında normalliğini kaybediyordu.

Zaman ilerledikçe herkes içmiş bir ayık Ilgaz kalmıştı. İyice saçmalayan timine baktı. Binbaşı Yıldırım ve Yarbay Ahmet kolkola girmiş tezahürat yapıyordu. Neye tezahürat yaptıklarını bilmiyordu.Demir ve Emir birbirini tokatlıyordu. Hilal bir köşede ağlıyordu. Önünde topuğu kırılmış ayakkabısı vardı. Kartal masanın üstüne sızmıştı. Egemen bir anda ben tavuğum diye bağırıp lokantanın mutfağından aldığı yumurtaların üstüne oturdu. Ilgaz yüzünü buruşturdu. Cihan boşluğa gülüp duruyor bazen burada olmayan Derya'yla konuşuyordu. Orkun Bayram Gökalp ve Mahmut (Ilgazın timindeler) Demet Akalın eşliğinde halay çekiyordu. Ilgaz hepsine ters ters baktı. En sonunda herkesi topladı. İki timi taksiye doluştırdu. Cihan Ahmet Binbaşı Yıldırım’ı kendi arabasının arka koltuğuna atmıştı. Askeriyeye gitmeden önce Cihan'ı Derya'ya teslim etti. Sonra askeriyenin kapısında onu bekleyen taksiciye parasını verip taksiyi gönderdi. Herkesi yataklarına gönderdikten sonra yatağına uzandı. Uykusunda Aylin'i görmek için dua ederek uyandı.

Ertesi gün izci timi sıkı bir eğitimdeydi. Ilgaz kimin neye çalışması gerektiğine bakıyordu. Eğitim sonrası odasına gidip Hayat timinin operasyon dosyalarını incelemeye devam edecekti. Açıkçası bu işten nefret ediyordu. Sahaya göndermelilerdi onları. İt avlamalıydı. Dosya incelemek yazmak kadar sıkan başka bir şey yoktu. Eğitimin sonunda öğlen olmuştu. Herkes yorgunlukla kendini yere attı. Timin çömezi olan Gökhan neredeyse ağlayacak haldeydi. Egemen onun ensesine vurdu. Ilgaz onları gülerek izliyordu. Aylin'den sonra onu mutlu eden şeyler bunlardı. Hayatına bak başka birini bul lafları kullanmadığı sürece annesi hayatı boyunca her daim arkasında olduğunu bildiği babası kardeşi Yunus onun kızı Aylin İclal ve kardeşten öte olduğu timi. Aylin'e kavuşurken yanında olacak olan timi. Egemen onun en yakın arkadaşıydı herp okulundan mezun olduğunda ikisininde ilk atandıkları yer aynıydı. Sonrasında da hiç ayrılmamışlardı. Egemen en yakın arkadaşını tanıyor ve onun mutlu olabileceği daha fazla alan oluşturmaya çalışıyordu çünkü biliyordu ki dört yılı zehir gibiydi.

Ilgaz kendi odasına gittiğinde dosyaları incelemeye başladı. Bir kaç dosyadan sonra fark etti ki neredeyse her görevlerinde ufakta olsa bir pürüz çıkmış. Bunu bir kağıda not aldı ve odasında henüz buradayken yaptığı gizli bölmeye koymak için masadan kalktı. Bunu her odasında yapardı. Evde ve karargahta. Ve odadan ayrılmadan önce bir sonraki sahibine söylerdi. Ama bu odadan pekte güzel ayrılmadığı için söylememişti. Bölmenin olduğu yere geldi ve bölmeyi açtı. İçinde bir kağıt vardı. Geldiğinden beri hiçbir şey koymamıştı bundan emindi. Giderkende koymadığını hatırlıyordu. Buda demek oluyordu ki bu bölmeyi bilen tek kişi olan Aylin koymuştu.

Ilgazın içini büyük bir heyecan kapladı. Kağıdı aldı ve odadaki yatağın üstüne oturdu. Kağıdı açtı ve bir mektup olduğunu gördü. Ilgaz'ın gözünden bir yaş düştü. Aylin'in el yazısıydı. Çok özlemişti.

Ilgaz canım sevgilim.

Eğer bu mektubu okuyorsan şehit olmuşumdur. Açıkçası uzun zamandır olan şüphelerimde haklıdır. Bunun yanlış olması için çok dua ettim sevgilim ama bazen hayırlı olan dualarımızın önüne geçer. Beni bile bile ölüme gönderdiler sevgilim. Benim gibi kıydıkları kaç kişi vardır bilmiyorum ama kendi ellerimle beslediğim canavar benim sonum oldu. Bile bile öleceğim öldüm. Ama ölmüş olmam başaramayacağım anlamına gelmez. Ben yoksam sen varsın ben düştüysem sen ayaktasın.

Bunu görmenin çok uzun süreceğini düşünmesemde her ihtimale karşı sana burada her şeyi anlatamam. Derya'da bir emanetin var onu al Ilgaz. Beni susturdular. Başkalarına da yapacaklar. Sana güveniyorum sevgilim. Biliyorum isteyeceğim şey sana çok zor gelecek ama bu mektubu yak Ilgaz. Diğer herkes gibi uyuyormuş gibi yap. Bilmiyormuş gibi. Ve akıllıca davran. Bil ki en büyük kanıt yazılı olandır. Kimseye güvenme. Seni Seviyorum

                              Aylin

Ilgazın artık tek yapması gereken Hayat timinin göreve gitmesini beklemekti. Bu mektupla da iyice emin oldu ki aralarında hainler vardı. Ilgaz bir savaşın fitilini ateşleyecekti.