2018 Şırnak

İki tim birlikte katıldıkları görevin başarıyla tamamlanması üzerine birlikte yemeğe çıkmışlardı. Aylin özenle hazırlanmıştı. 2018'in son zamanlarındaydılar. Ve o Ilgaz'dan hoşlandığını kabul etmişti. Açıkçası bunu inkar etmek için elinden geleni yapmıştı. Ama Hilal pekte müsade etmemişti. Göz ucuyla dönüp Ilgaz'a baktı. Onunda kendisine baktığını gördü. O anda kitaplardaki gibi utanınca yanaklarının kızarmadığı için şükretti.

Hilal ve Egemen büyük bir ilgiyle onları izliyordu. Arada birbirlerini dürtüp Aylin ve Ilgaz'ı işaret ediyordu. O anda Hilal Kartal’a dönme ihtiyacı hissetti. Gözlerinde yoğun bir öfkeyle Ilgaz'a bakıyordu. Görevden önce Hilal ona açılmış ama reddedilmişti. Kartal ona Aylin'i sevdiğini söylemişti. O anda içinde bir hüzün daha belirmişti Hilal'in. Aşık olduğu kadın Kartal’ı kardeşi gibi görüyordu. Daha fazla bir şey söylemeden uzaklaşmıştı. O gece eve gitmemiş görev satine kadar bir parkın salıncağında sallanmıştı.

Orkun ve cihan kız kardeşi gibi gördüğü komutanlarını kimseyle yakıştıramıyordu bu yüzden ne Aylin'in utanıp başını çevirmesini ne de Ilgaz'ın bir an bile bakışlarını ondan çekmeyişini görmüştü. Bayram bir köşede ailesiyle konuşuyordu. Herkesin keyfi yerindeydi. Gece boyu kahkahalar kesilmemişti. En sonunda Cihan sarhoş olan iki timi karargaha götürdü. İçmiş olsada sarhoş olmayan Ilgaz ve içki içmediği için ayık olan Aylin birlikte yürümeye başladı.

Issız sokakları aydınlatan sokak lambalarının altında ilerlerken Aylin sigarasını içiyor bir yandamda Ilgaz'la sohbet ediyordu. Ilgaz'ın küçükken yazları gittiği yayla maceralarını dinliyordu. O gece lojmana gidene kadar çok eğlendiler. Sanki hayatları boyunca susmuş ve bir araya gelince konuşmaya başlamış gibilerdi. Ilgaz anlattığı anıların hep bir köşesinde Aylin'de varmış gibi hissediyordu. Birgün Karadeniz'in yaylalarında o anıları tekrar yaşayacaktı. En yakın seçenwk iki ay sonra evlenecek olan ablasının düğünüydü. O zamana kadar Aylin'e açılmalı ve düğüne onuda götürmeliydi.

2024 Şırnak

Hilal ona ulaşan kağıda bakıyordu. Buna hazırmıydı bilmiyordu. İstemediğine emindi. Ama bir gün başına geleceğini biliyordu. Tayini çıkmıştı. Tim olarak Şırnak'a yeni gelmiş olsalarda bu onu yıllardır içinde olduğu izci timinden alıp Ankara'ya gönderemeyecekleri anlamına gelmiyordu. Kağıtta yeni katılacağı timin adı yazmıyordu. Büyük ihtimalle yeni kurulacak bir tim için çağrıyorlardı. Kağıdı yastığının altına koydu ve kadınlar yatakhanesinden çıktı. Tim dinlenme odasına doğru yol aldı. İçeriden gelen kahkahayla karışık azar sesleri ve küfürleri işitince gözleri doldu. Onları bırakıp gideceğini nasıl söyleyecekti. En çokta Ilgaz abisini bırakmak zor geliyordu.

Eskiden Kartal’a karşı hissettiği hoşlantı artık yoktu. Kartal ona Aylin'i sevdiği güneen bu yana içindeki tüm sevgiyi azar azar öldürmüş daha Aylin şehit olmadan önce tüm hislerini bitirmişti. Tam kapıyı tıklatıp içeri gireceği zaman Cihan Komutanı kapıyı açtı. "Geçsene Hilal içeri ne diye kapıda bekliyorsun?" "Geçecektim komutanım." Hilal içeri girip hızlıca etrafı taradı. Bulduğu boş yere oturdu. Gelişi içerideki muhabbeti kesmemişti. Bir süre sessizce oturdu. Sonra Ilgaz abisiyle göz göze geldi. Kaşlarını çatmış ona bakıyordu. Son dört yıldır muhabbetlere daha az katıldığı için daha çok gözlem yapabiliyordu. Tabi buda Hilal'de ki durgunluğu fark etmesini sağlamıştı. Hilal çokta uzatmanın anlamı olmadığı için direk söyledi. "Tayinim çıktı. İzci timinden ayrılıyorum. Ankara’ya gideceğim."

"Nasıl gidiyorsunuz komutanım?" diye sordu Demir.

"Daha yeni gelmediniz mi Hilal bacım?" dedi Cihan. Derya'yla evlendiğinden beri hayatında olan her kadına hitap ederken Bacım kelimesini eklemeye başlamıştı.

"İtiraz etme hakkımız varmı?'dedi Egemen

'Hayır beni haftaya acil olacak çağırıyorlar. Yarın akşama uçak bileti aldım gideceğim."

Ilgaz hiçbir şey söylemeden kalkıp Hilal'e sarıldı. "Yolun açık olsun kardeşim. Ben her zaman arkandayım. Burada bir abin var."

Bayram odadan hiçbir şey demeden çıktı. Erkekler yatak hanesine gitti. Herkes arkasından şaşkınca baktı. Sonra elinde bir poşetle geri geldi. "Hilal komutanım bunları anam gönderdi memleketten. Bir şişe menemen iki şişe turşu bir şişe vişne reçeli iki şişe de tarhana çorbası. Alın afiyetle yersiniz Ankara'da. Yolunuz açık olsun. Atamı ziyaret etmeyi unutmayın." Hilal hiçbir şey diyemedem Bayram ona sarıldı ve poşeti Hilal'in eline tutuşturdu. Sırayla herkese sarıldı ve tayin emrinin olduğu kağıtla Albayın yanına gitti. Eşyalarını toplamak için izin istedi ve evine gitti. Bir ilk geldiğinde tek olduğu sonra Elmas komutanıyla kalmaya başladığı ve en yakın arkadaşlarından biri olan Aylin'le birlikte kaldığı Aylin'in şehadetiyle ayrıldığı ve dört yıl sonra geri göndüğü eveine baktı. Buram buram anı kokuyordu. Odasına yöneldi. Dolabının üstünde duran valizini aldı ve kıyafetlerini yerleştirmeye başladı. Annesini arayıp Ankara’ya gideceğini söyledi. Annesi sınırdan ayrılıp daha sakin olan baş kente gideceği için sevinmişti. Ama Hilalde annesi Asiye hanımda bilmiyordu ki daha tehlikeli bir görev için ankaraya geliyordu.

Herkese merhaba kuzenimin düğünü ve yeni kurgu için bir kaç günlük ara vermiştim. Evet yeni bir kurgu var aklımda. Ve başrolü Hilal'le daha önce çarpıştığı adam olacak. Bu hikaye için Hilal'e artık veda ediyoruz. Ama daha fazla göreceğiz onu ileride. Ama ne zaman olur bilmiyorum. Yazmaya başlamadım. Kurgunun her şeyine karar vermedim ve ne kadar şeye karar verirsen ver karakterlerin kendi istediği gibi davranabilir. O yüzden bu bir süreliğine Hilal'e veda beklediğimden uzunda sürebilir. Şimdilik Ilgaz ve Aylin'le yolumuza devam ediyoruz. Görüşmek üzere.

Bölüm ve karakterler hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı unutmayın.