
Argun yüzündeki dikey şekildeki bandajla içeri girip yanımıza sandalye çekip oturdu
Alev:hoşgeldin paşamız?
Farah:prenses o prenses
Eflin hafiften kıkırdar gibi oldu
Eflin:yakışmış banda-
Argun:tek kelime daha etme Eflin, yoksa kafana tulumba tatlıyı yağmalarım
Eflin:alman pastası demedi ona şükür...
Alev:benim dışarıda bir işim var, halledip geleyim mi?
Farah:uzun sürer mi
Alev:ortalama yarım saat diyebiliriz
Argun:özgürlüğüne uç o zaman
Alev:görüşürüüz
Kafeden çıkıp Bulutun evine gittim, kapıyı çaldım ve kritik saniyeler beraberinde kapıyı açtı
Bulut:Alev? Hoşgeldin, geç içeri geç geç
Alev:sana birşey sormaya geldim
Ne olduğunu sorarcasına kafa salladı
Alev:bugün benimle çok kısa bir yolculuğa çıkmak ister misin?
Bulut:dünden razıyım
Alev:o zaman toparlan bakalım, hadi gidelim
Bulut:bu kadar hızlı mı
Alev:o zaman yıldırım nikahı kıyacağımız zamanda alırsın bu cevabı
Hızlıca odasına girdi, montunu alıp çıktı
Bulut:hazırım
Bulutuda alıp kafeteryaya götürdüğüm sırada bizi ilk gören Argun abiydi ve gözleri fal taşı gibi açılmıştı, bunu gören Farah ağzını kapatmaya çalıştı
Farah:ağzı açık ayran delisi ya- Alevle Bulut?
Eflin:Bulut mu?
Sarı:ne Bulut-
Bize kitlenmişlerdi
Yanlarına geçince Eflin soru yağmuruna tutmaya başladı, Bulut ile yanyana oturmuştuk
Eflin:el ele kol kola, Alev ile Bulut el ele kol kola
Argun:Cin Ali ile Lale el ele, kol kola
Sarı:resetlendik şuan...
Argun:Alev? Hadi yanıma geç kestane saçlı güzel kardeşim
Bulut:ben Farah yengeyle sana karışıyor muyum Argun? Aşk olsun
Argun:aşk kime olmuş belli oluyor zaten, geç Alev sağındaki yere hemen
Alev:demiştim ben yolda
Buluta göz kırpıp Argun abinin yanına geçtim
Sarı:gözlerime inanmakta güçlük çekiyorum ben
Farah:bende...
Eflin:ben dünden
Alev:anladığınız gibi oldu işte, Bulut ile-
Argun:dur, kalp krizi geçiriyorum sanırım
Farah:sakin ol Argun sakin ol
Argun:abine bunu böyle mi demek zorundaydın Alev? Kalbime niye indiriyorsun? Abin artık yaşlandı kardeşim...
Argun abinin drama queenliği ile sohbet sonlandıktan sonra herkes dağıldı ve Bulutla biz kaldık
Bulut:artık yanıma oturabilirsin
Sandalyemi yanına çekip koluna yaslandım
Alev:uykum geldi, sabah 6'da kalktım biliyor musun
Bulut:kaçta yattın peki?
Alev:2 gibi
Bulut:uyku vakti o zaman, kalk gidiyoruz
Alev:yolda markete uğrayıp gazozda al bana, canım çekti baksana şuradaki çocuğa, nasılda içiyor
Bulut:benimde çekti sen deyince
Bulutla birlikte evime yürüdük ve kapımın önüne kadar bıraktı
Alev:görüşürüz
Bulut:görüşürüz
Arkasını döndü gidiyordu
Alev:Bulut
Hemen bana döndü
Bulut:efendim
Alev:Sarkaçyanın kaçıncı sayfasındasın?
Bulut:ee şey, 69 sanırım
Alev:peki-
Aniden dudakları dudaklarımı buldu... o sıcaklığı ilk defa hissettim sanırım, hava buz gibi olsa bile sıcak bi doku yüzüme temas etmişti, yüzümü yüzüme temas ederken okyanus mavisi gözleri beni hipnotize ediyordu resmen...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 28.14k Okunma |
1.57k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |