Yeni Üyelik
14.
Bölüm

13.BÖLÜM

@fatma_uygun

 

İyi okumalar😘

 

Bölüm şarkısı : Babutsa yanayım yanayım

 

Alnımıza yazılan kader imtihanla doludur. Bazen hayra yorarız bazen şer'e . Bizim için hayırlı bidiğimiz şer ,şer bildiğimiz hayır da çıka bilir . Biz sadece bize bahşedilen imtihanın bitmesini bekleriz bize ne getireceğini bilmeden bilinmezlik içerisinde bekleriz. Aden için kötü başlayan hikayesi nasıl biterdi bilinmez. Ona sadece sabretmek düşecekti bu hikâyede. Acılar ile başlayan hayatı nasıl bitecekti orası muamma idi.

 

Genç kadının uzun zamandır yolunda gitmeyen hayatı bu aralar oldukça iyi gidiyordu. Ne kadar belli etmesede korkuyordu. Tam herşey düzeldi yolunda gidiyor derken herşeyin tepe taklak olup eski haline dönmesinden.

 

Sekiz yaşından beri hayata karşı bir savaşı vardı. Sekiz yaşından yirmi iki yaşına kadarda normal bir hayatı olmamıştı. Çocukluğunu bile doya doya yaşayamamıştı. Önce gördüğü psikolojik tedavi sonrası ise amcasının zulmü , Savaş'ın hastalıklı takıntı sı . Zaten geçirdiği dört senede annesi ve abilerine olan özlemi .

 

Abilerine yaşadığı hiç bir şeyi anlatamıyordu anlatmaya kalkıştığı an annesi zarar görüyordu ve bunun ağırlığı altında eziliyordu. Birde en büyük korkusu abilerini de kaybetmek ti.

 

Yalnız dı hemde çok yalnızdı . Ama şimdi hayatı kalabalık tı. Barlas ve Deva hayatına girdiğinden bu yana o yalnızlığı onu terk etmişti. Geçen beş aydır da hem mutlu hem huzurluydu ama korkuyordu. Bir anda gelen huzurunun bir anda gitmesinden deli gibi korkuyordu.Mutluluk ona hiç uğramamıştı ki . Aden'in ne çocukluğu olmuştu ne huzurlu bir gençliği onun hayatı hep engebeli ve zordu.

 

Yürüdüğü her yol çakıl taşları ile doluydu . Her adımında canını yakıp kanatı yordu. Mutluluk ona yabancıydı çokta geç gelmişti ve herşey eski haline döner diye korkuyor du. Korkmaktada haklıydı onun yoluna girdiğini düşündüğü hayatı bir kaç gün sonra tepe taklak olacaktı.

 

Hiç ummadığı bir şekilde hiç ummadığı biri tarafından. Aden'in varlığı Barlas'a cenneti vadederken Barlas'ın varlığı Aden'e cehenemi vadedecekti.

 

Barlas'ı tanıdığı güne lanet edecekti. Kendisine yakın olmasına müsade ettiği her gün için pişmanlığını yaşayacak tı. Aden hayatına tek bir adam almıştı tek bir adama aşık olmuştu. Sevdam dediği adamın ihanetine en ağır şekilde uğramış o günden sonra o defteri hiç açılmamak üzere kapatmıştı.

 

O günden sonra Aden'e tek yakın olan adam Barlas olmuştu ve buna Aden izin vermişti. İzin vermese değişen birşey olmayacaktı Barlas kafasına koyduysa önünde dağ dursa devirdi orası ayrı. Ama Aden içinde küçük tohumları yeşermeye bırakmıştı Barlas'a karşı. Abilerinden sonra tek ona güvenmişti Barlas ile ne kadar kavga etselerde onunla geçirdiği vakit güzel geliyordu.

 

Barlas'ın yanında kendini güvende hissediyor, kendisi için birşey yaptığında mutlu oluyordu. Birde o odunsu kokusunu hissedince ona karşı birşey hissettiğini farkediyordu . Ama geçmişte yaşadığı ihanet yüzünden Barlas'ı kendine haram kılıyordu tıpkı cennetteki yasaklı meyve gibi.

 

Kader onları acımasız bir oyun ile bir araya getirmeseydi ikiside mutlu bir şekilde aynı yolda yürüye bilirlerdi. İkisininde derin yaraları vardı ve bir bir lerinin yaralarını saracak güce sahiplerdi .Ama kaderlerini yazan kalem acımasız dı. Barlas sadece Aden'in hayatını çalmayacaktı onun geçmişte korktuğu yara aldığı yerden kanatacaktı ve Aden bir gün Barlas'a aşık olsa bile ölene kadar o yarasını kanattığı için onu asla affetmeyecekti.

 

Aden huzurlu geçirdiği son günleri olduğunu bilmeden günün tadını çıkarmaya devam ediyordu. Bir kaç saat önce aldığı telefon ile dahada mutlu olmuştu. Kız kardeşi gibi büyüdüğü Dila'nın geleceğini öğrendiğinden bu yana dahada mutluydu.

 

Çalan kapı ile Aden oturduğu yerden ayaklandı aceleci adımları ile kapıyı açtı.

 

Kapıyı açtığı gibi Dila'nın üzerine atlaması bir oldu . Aden bir anda neye uğradığını şaşırdı. Konu Dila olunca böyle hareketler oldukça normaldi alışıktı ama bazen de daha ne kadar çılgınlık yapa bilir diye düşünürken dahada farklı şeylerle karşısında buluyordu Dila yı.

 

" Ben geldimmm " kollarını Aden'in boynuna öyle bir dolamıştı ki üzerine atladığında geriye doğru sendelemesine sebep olduğu yetmezmiş gibi şimdide boynuna doladığı kolları ile nefes almasını zorlaştırıyor du.

 

Aden den ses çıkmayınca." Ne o özlemedin mi beni sesinde çıkmıyor. Deva var ya unuttun tabi beni . " Hala aynı şekilde Aden'e sarılarak sitem ediyor du. Deva yı kıskanıyordu ve bunu gizleme gereksinimi duymuyordu.

 

Tıpkı şuanda Deva' nın holün kenarında durmuş kendilerini duyduğunu umursamaması gibi. Dila ve Aden'in arasındaki bağ çok farklıydı iki kuzenden daha da öteydi . Onlar bir birlerinin olmayan kız kardeşleriydiler. Hangisinin canı acısa diğeride aynı acıyı hissederdi . Birinin başına birşey gelse diğeri yanacağınıda bilse onun yanında olurdu . Onların bir birlerine olan bağları çok kuvvetliydi.

 

" Dila bırakırsan sesimi de duyacaksn" Zor bela kendini Dila' nın kollarından kurtardı.

 

" Napayım özledim seni ama sen pek özlememişsin bitanecik kardeşini.Bi hoş geldin bile demedin ban." Yüzünde beliren gerçek olmayan alınganlık ifadesi ile Aden'e baktı.

 

Aden , Dila'nın yanağına sulu bir öpücük kondurdu. " Hemende alınıyormuş benim koca bebeğim . Hoş geldin. "

 

Dila gülümseyerek holden içeriye doğru geçti. Barlas ise Dila'nın hareketlerine adeta deli görmüş gibi baktı. Deva ya deli diyordu Devadan daha delileri varmış diye içinden geçirmeden edemedi. Birde Aden bu kızla büyümüştü . Dila ile büyü mesine rağmen ne huyundan ne suyundan benzememesine sevindi Barlas. Küçüklüğü Dila ile geçmiş aylardır da Deva ile aynı evi paylaşmıştı Allah'tan onlar ile otura kalka onlara benzemedi diye yine içinden geçirdi Barlas.

 

Holün kenarında bekleyen Deva "Hoş geldin Dila. Merak etme biz Aden ile ne kadar senden çok görüşsekte seninle kurduğu güçlü bağı koparmaya benim gücüm yetmez öylede bir niyetim olamaz.Merak etme senin yerini almak gibi bir gayem yok. " Diyerek Dila ya gülümsedi.

 

" Bunu bilmen iyi hiç kimse bir Dila Eroğlu olamaz da zaten . Hadi gel senide öpeyim bari ." Diyerek Deva'nın iki yanağını öptü.

 

Deva yı da seviyordu elbette ama Aden ile kendisinden daha çok görüşmelerinide kıskanmadan edemiyordu . Dila ile Aden aynı yaştaydılar. Sadece Dila ,Aden den üç ay büyüktü. İkiside gözlerini açtığında bir birlerini görmüşlerdi. Bu yaşlarına kadar birgün ne kavga etmişlerdi nede küsmüşlerdi.

 

Murat kardeşinin bu hallerine sabır diliyordu içten içe . İstanbul'a gelene kadarda delirtmişti kardeşi.

 

" Hoş geldin abi daha fazla bekleme kapıda geç içeriye ." Diyerek Murat'ı eve buyur etti Aden .

 

" Hoş buldum güzelim. "

 

Murat içeriye geçince kapıyı kapatıp sarıldılar bir birlerine . Murat ,Aden'in kulağına eğilip "Bizim her zamanki deli işte ." Diye fısıldadı Dila'nın duymasını istemedi gelene kadar kafa denilen birşey koymamıştı bu yorgunlukla Dila yı hiç çekemezdi.

 

Aden , Murat'ın söylediği ile sesizce güldü . Tahmin edebiliyordu yolda Murat'a dili ile işkence ettiğini. Murat'ın bezgin bakışları ve söylediği de bunu doğruluyordu.

 

İki kuzen salona doğru ilerlediler ve Barlas'ın görüş açısına daha net girdiler . Barlas'ın oturduğu yer geniş holün tam karşıydı ve kapı görüş açısına giriyordu.

 

Murat ve Aden sesizce gülerken onları kırmızı görmüş boğa gibi izleyen bir adet Barlas vardı ve bunun farkında olan tek kişi Murat tı.

 

Barlas'ı delirtmeye yeminli gibi kolunu Aden'in omzuna atıp biraz daha kendine çekerek salona girdiler. Kolunu Aden'in omzundan çekmeden Barlas'ın tam karşına oturdular. Aden , Murat kolunu çekmediği için mecburiyetten oturmuştu .

 

Gözleri Barlas'ı bulunca sinirden kasılan yüzünü gördü. Kıskanıyordu ve Aden bunun farkındaydı tıpkı aralarında ki çekimin farkında olduğu gibi. Barlas'ın şuanki gösterdiği kıskançlığı saçma buluyordu Aden. Nede olsa kuzenlerdi aynı evde büyümüşlerdi ve Murat'a abi diyordu. Tabi Murat'ın kendine olan hislerini bilmiyordu. Barlas'ın bunun farkında olduğundan da bir haberdi.

 

Barlas'ın gözleri Aden'in omzundaki koldan ayrıldı ve göz göze gelmelerine sebep oldu . Gözlerindeki kıskançlık öfke ile harmanlanmış tı. Murat'ın genç kadına olan duygularını bilmese bu kadar öfkelenmezdi. Murat ve Barlas ikiside aynı kadına olan hislerinin farkındaydılar ve bunu sesiz çekişme halinde ilerletiyorlardı. Ama Barlas'ın bu duruma sabrı kalmamıştı ve her an Murat'a patlaya bilirdi aynı şekilde Murat ta . Barlas'ın , Aden'e olan bakışlarından neferet ediyordu ve şuanda farkettiği bir şey vardı ve Aden de ona aynı şekilde bakıyordu.

 

Tek fark Barlas'ın bakışları daha yoğun ve duygularından emin di. Aden ise sadece içinde hissettiği ufak bir kırıntı tanesi gibiydi . Seviyorum ,aşık oldum denecek kadar büyük birşey yoktu . Barlas'ın hisleri daha yoğun du hemde bu küçük kadın için herşeyi yapacak kadar .

 

Aden ve Barlas'ın bakışmalarını sonlandıran Murat'ın sözleri oldu.

 

" Bakıyorum da ne zaman arasam veya ne zaman buraya gelsem burdasın Barlas ! Ha birde az önce bahçede gördüğüm adamlarını da unutmayalım ." İma dolu sözlerini esirgemeden dile getirdi.

 

"Nedense kendimi hep burda buluyorum beni bu eve çeken birşey var demek ki." Bu sözü söylerken Aden'in gözlerine baktı Murat ne demek istediğini daha iyi anlasın diye . "Bu arada karşıdaki evi almayı düşünüyorum en geç bu gün akşama kadar tüm işlemler halolmuş olur. " Söylediği sözlerle Murat'ın gerilmesine sebep olduğunu görmesine rağmen umursamadı devat etti ." Adamlarıma gelecek olursak düşünceli bir patronum yeni yaşayacakları yeri görmek onlarında hakkı hemde değer verdiğim insanları korurum oyüzden burdalar ." Murat , Barlas'ın üstü kapalı şekilde söylediklerini gayet net anladı.

 

Barlas ta da alışkanlık olmaya başlamıştı Eroğlu erkeklerinin damarlarına basmak. Sabah Aden'in yanında olduğunu fotoğraf ile Ferman'ın gözüne soktu şimdide bir anda karşıdaki evi alma kararını vererek istediğinizi yapın Aden den uzak durmam mesajını Murat'a anlayacağı dilden anlattı.

 

Üç genç kız sesizce bir birine iğneleyici sözler söyleyen adamları izlediler.

 

Kimsenin birşey demesini beklemeden oturduğu yerden kalktı Barlas.

 

" Deva hadi eve gidiyoruz sen anca eşyalarını toplarsın benimde işlerim var. "

 

Deva abisinin sözünü ikiletmeden ayağa kalktı.

 

Ortamda bir anda Dila'nın sesi duyuldu.

" Hayır Deva gidemez . " Dilanın bir anda söylediği ile tüm gözler ona döndü.

 

Barlas bu kızın kesin deli olduğundan emin oldu olur olmadık yerde yaptığı hareketleride bunun ispatı idi Barlas'a göre.

 

" Neden miş o." Barlas çattığı kaşları ile Dila'nın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştı.

 

" Çünkü bizim düzenlememiz gereken bir parti var. "

 

Deva ve Aden ,Dila'nın neyden bahsettiğinden haberleri bile yoktu ve bu yüzden anlamaz bakışlarla Dila ya bakıyorlardı. Aden ,Dila'nın yine bir haltlar karıştırdığından şüphelendi.

 

Barlas tek kaşını kaldırarak . " Parti hemde Aden ve Deva ile düzenleyeceksin öylemi? " Parti diyince aklından geçenler ile kaşları daha çok çatılıp çenesi seğirdi bir anda .

 

Dila, Barlas'ın kendisini dövecekmiş gibi olan bakışlarında az buçuk tırsmış olmalı ki hemen açıklama yapma gereksinimi duydu.

 

" Düşündüğün gibi bir parti değil. Çok sevdiğimiz bir arkadaşımız var onun için bekarlığa veda partisi düzenleyeceğiz . Ha bu mekan da falan değil evde yapıcaz ." Abisinin sözleri aklına gelince sesli bir şekilde söylenmeyide ihmal etmedi . " Ben bir mekanda olmasını tercih etmiştim. Ama Abim izin vermedi. Neymiş efendim ben gittiğim yere ya bela götürüyormuşum yada belayı çekiyormuşum . Toplumun sağlığını düşünüp evde yapmam en doğrusuymuş. " Yüzünü buruşturarak bezgin bir şekilde kendine bakan abisine baktı. Onun nazını niyazını çeken tek kişi idi abisi. Nazlana bileceği ne bir babası nede bir annesi vardı. Hayattalardı ama yoklardı Dila'nın yanında . İstenmeyen bir kız çocuğu idi erkek olsaydı annesi ve babası onuda severdi .

 

Onlara göre kız çocuğu beladan başka birşey değildi . Kız çocuklarının yaptığı en ufak hata başlarını yere eğmelerine sebep olurdu oysa erkek çocuğu öyle değildi erkektir yapar der geçerlerdi . Düşünceleri gibi zihniyetleri de geriydi . Çocuksu hareketleri ve gülüşlerinin ardına gizlemişti acılarını.

 

Barlas ise nefes almadan konuşan genç kıza boş bir şekilde bakmakla yetindi . İçinden ise seni alanın Allah yardımcısı olsun demeden edemedi . Çünkü bu kız insanın akıl sağlığı ile oynuyor du.

 

Kendisine beklenti ile bakan Dila ya " Bence abin haklı gitmeyi düşündüğün mekandaki insanların ve . " Yan tarafında duran Aden ve Deva yı işaret etti gözüyle. " Onların sağlığı için abinin sözünü dinle . " Dedi. Kardeşi ve sevdiği kadın bir olaya karışsa Barlas sakin kalamazdı önce olaya karışanların sonrada kendisi için değerli olan iki kadının canını okurdu .

 

Dila daki bakışlarını Devaya çevirdi Barlas . "Akşam alırım seni abim . "

 

" Tamam abi . "

Kardeşini Aden için bırakmıştı yoksa hayatta bırakmazdı.

Deva 'nın cevabından sonra salondan çıkmak için hareketlendi .

 

" Ben seni geçireyim . " Dedi Aden Murat'ın öldürücü bakışlarını aldırış etmeden salondan çıkan Barlas'ın arkasından gitti. Sonuçta misafiriydi ne kadar sık sık evine gelsede geçirmese ayıp olurdu.

 

Barlas'ın ise Aden'in bu tavrı hoşuna gitmişti dudağının kenarı kıvrılmadan edemedi .

 

Kapının önüne geldiklerinde ikiside durup bir birlerine baktı. Barlas aşk ile bakarken Aden o bakışların altında eziliyordu. Çünkü sevdayı kendine yasak kılmışken Barlas ile arasına mesafe koymadığı için bu duyguyu hissetmesine sebep olmuştu.

 

" Bakma Dila 'nın bu hallerine özünde çok iyi bir kızdır. "

 

"İyimidir değilmidir bilemem ama o dili ile belayı çeker . Onun uçuk aklına uymayın sakın yoksa Deva yı da senide yakarım bilmiş ol. "

 

" Halla hallah sen kimi yakıyorsun ben seni yakarım. Sen hayırdır !" Barlasın söylediği sözle sinirli bir şekilde kendisi ile arasında baya boy farkı olan adama başını kaldırarak sinir ile kirpiklerinin altından baktı

 

" Yakarsın sen şüphem yok .Sinirlenme hemen . " Zaten yakmamış mıydı Barlas'ı. ' Bir görsen beni nasıl yaktığını bu sözlere gerek olmadığını anlardın yanağın daki çukura kurban olduğum .' diye içinden geçirdi Barlas. Aden'in yanağın da ki iki çukurabile aşıktı.

 

Aden'in sinirli bakışlarının hâlâ sürdürdüğünü görünce . Bakma öyle ters ters." Diyerek iki parmağının arasına burnunu sıkıştırıp hafifce sıktı.

 

" Ya canımı acıtıyorsun . " Barlas'ın eline birtane vurarak minik burnunu parmaklarının arasından kurtararak acıyan burnuna dokundu.

 

" Çokmu acıdı. " Diyerek sırıtmaya başladı.

 

Aden hafif sızlayan burnuna dokunmaya devam ederek evet anlamında başını salladı.

 

" Öpeyim geçsin . " Sırıtmaya devam ederek Aden'in vereceği tepkiyi bekledi .

 

" Elimin tersiyle bitane çarparım sana öpmeyi görürsün . " Çocuk azarlar gibi azarladığı yetmezmiş gibi açtığı kapıdan itekleyerek dışarıya attı Barlas'ı. Kapıyı da kapattı. Barlas Aden'in yaptığına ufak bir kahkaha attı.

 

Cihangir , Barlas'ın kapıya atılmasını görünce.

" Bilseydim kapıya atılmaktan hoşlandığını boş bulduğum her an atardım seni kapıya abi ." Diyerek Barlas'ın o haline kahkaha atarak gülmeye başladı.

 

Barlas kendisine gülen Cihangir'in ensesine sert bir şekilde vurdu.

 

" Siktirtme bana kapıyıda geri kalanınıda bu günlerde iyice cozutun sen kendine gel yoksa sike sike kendine getiririm seni . " Sestonu alçak olmasına rağmen sesinin sert tınısı insanı ürküten kadar sertti. " Şimdi git karşı evin sahibini bul getirbana."

 

" Napacağız karşı evin sahibini abi . "

 

" Karşı evin sahibinin bir kızı varmış soracağım elimizde bir mal var acaba kızlarına alırmı diye . " Mal derken eli ile Cihangir'i gösterdi.

 

" Abi mal derken ayıp olmuyormu? "

 

" Niye ayıp olsun senden başaka elimizde malmı var ? Cihangir sinirlerim zaten tepemde salak salak konuşup benim tepemin tasını attırma git adamı bul getir ." Biraz önce murat ile yaptığı konuşma canını sıktığı yetmezmiş gibi birde Cihangir'in diline düşmüştü. "Karşıdaki evin sahibini ne yapacağımıza gelirsek

Ferman'a komşu olacağım . "

 

Bir anda aklına gelen evi almakta kararlıydı. Böylelik le hem Aden'e daha yakın olurdu hemde Ferman'ın damarına basmak için iyi bir fırsat yakalamış olacaktı. Kimse onu sevdiği kadından uzak tutamaz dı güçleri yetmezdi . Barlas , Aden'in yanında sakin kalıyor du diğer yüzünü görse kesinlile Barlas ile bir daha görüşmezdi korkardı.

 

Giden Barlas'ın arkasından Murat ta kendini kapının önünde bulmuştu Dila'nın sayesinde.

 

Bir bilselerdi yarın gece kızların başlarına getireceklerini üçünü kesinlikle bir arada yanlız bırakmazlardı.

 

Dila ,Deren için yapacağı süpriz bride to partisi için tüm detayları kızlara anlatmış organizasyonu ele almıştı .

 

Bunu yapma amacı hem Deren'e unutamayacağı bir sürpriz olsun istiyordu hemde geçen zaman baya yıpratmıştı kızları kafaları dağılsın istiyordu.

 

Muhabbetin dibine kadar vurmuşlardı üç genç kız gece yarısına kadar. Onlar bütüngün muhabbetin dibine vururken Cihangir karşıdaki evin sahibini bulmuş evin değerinin iki katını ödeyerek evin tapusunu Barlas'ın üzere almıştı. Evi almanın keyfi ile Barlas ,Deva yı almaya gelmişti. Yarın sabah erkenden tekrar gelecekti. Aden, Deva' nın kalmasını istesede Barlas kardeşini özlediğini belirtince ısrar etmedi .

 

~~~~~~~~

 

Aden sabah Dila'nın başında söylenmesi ile gözlerini araladı.

 

"Kalksana kızım bugün çok işimiz var. " Diyerek Aden'in sarılarak uyuduğu yastığı çekiştirip aldı." Kocan olsa şu yastığa sarıldığın gibi sarılmazdın . "

 

" Tövbe de ne kocası. " Diyerek yattığı yerden doğrulup oturur pozizyonu aldı. " Dilan bugün hafta sonu yapacağın organizasyon gece ve biz bizeyiz ve ben uyumak istiyorum." Tekrardan yatağına uzanıp yatağının köşesinde oturan Dilan 'ın elindeki yastığı çekiştirerek alıp tekrar sarıldı.

 

" Ya kalksana."

 

" Sabahları erken uyanan biriyim ama bu kadarda erken uyanan biri değilim. Dün Barlas uykumun içine etti bugün de sen ne istiyorsunuz benden ya. " Ayağının ucu ile Dila yı yataktan itekledi .

 

" Dün Barlas mı uyandırdı seni ? " Diyerek Aden'in sarıldığı yastığı çekiştirmeye başladı. " Odana mı geldi kız ya kalk bi anlat merak ettim. " Meraklı bir şekilde genç kadını yattığı yerden sarsmaya başladı.

 

" Yok Dila koynuma aldım ayıp olmasın diye . Saçmalama niye odama gelsin beni uyandırmaya . Sabahın köründe kapıya dikildi. " Diyerek yattığı yerden kalktı .

 

" Niye gelmiş sabahın köründe. " İmalı imalı bakıp sırıtmaya başladı Dila.

 

" Kardeşini özlemiş. "

 

Dila konuşmadan önce odanın kapısına doğru ilerledi. " Seni özlemiş olmasın? " Diyerek odadan kendini dışarı atıp kapıyı kapatması bir oldu . Kapanan kapı ile Aden'in elindeki yastığı Dilaya doğru fırlatıp kapıya çarparak yere düştü.

 

" Ne münasebet beni niye özlesin. Dila yeminle o dilini koparırım senin . " Diyerek Dilaya çıkıştı .

 

Hiç bir sözü umursamayarak arsızlıkta devrim yapan Dila tekrardan kapıyı aralayıp kafasını hafifçe odaya sokup sırıtarak . " Hadi kalk gel kahvaltıyı bile hazırladım . Kıymetimi bil sevdiğin ne varsa istedim poğaça,simit, börek bide en sevdiğin bol Antep fıstıklı katmer. Seninki yolda geliyor biraz süslen adamın karşısına tımarhaneden kaçmış gibi çıkma. " Kapıyı kapatıp koşar adımlarla aşağıya indi arkasından tehditler savuran Aden'i umursamadan.

 

Aden Dilaya söylene söylene yataktan kalkıp önce yatağını düzenleyip etrafı toparladı. Oda ile işi bittikten sonra banyoya girip ihtiyaçlarını giderip odaya döndü gardıropun önüne geldi kıyafet seçmeye başladı. Seçtiği kıyafet ile üzerindekileri bir çırpıda çıkardı.

 

Dışarıda son baharın getirdiği soğuk olsada evin içi oldukça sıcak olduğu için ince askıları olan crop giyindi altına yüksekbel palazzo siyah jean pantolonu giydi . Makyaj aynasının önündeki tarağını altıp saçlarını tarayıp tepeden sıkı bir şekilde bağladı. Yatağın yanında ki komidinin üzerindeki duran telefonunu alıp pantolonunun cebine koydu. Hazırlanması son bulunca üzerinden çıkardığı kıyafetleri yerden alıp kirli sepetine attıp odadan çıkıp alt kata indi.

 

Salonda koltuğa yayılarak oturan Dila yı uyaracaktı yukarıda söyledikleri için cebinde çalna telefonu ile susmak zorunda kaldı. Cebindeki telefonu çıkarıp görüntülü arayan Ferman'ı cevapladı .

 

Aradan geçen dakikalar sonra kapı çaldı. Çalan kapı ile Dila oturduğu yerden ayaklanıp kapıyı açtı. Gelen Deva ve Barlas tı. Sanki sabahtan akşama kadar birlikte değillermiş gibi bir birlerine sım sıkı sarıldılar. Barlas sarılan ikiliye göz devirmeden edemedi. Birdi iki oldular bizim deliler diye sesizce söylendi. Deva ve Barlas salona geçerken Dila tam kapıyı kapatacaktı ki Cihangir'in ayağını kapının arasına koyması ile geri çekildi.

 

" Sen hayırdır bizim evi çok sevdin iki gündür burdasın ben seni çağırdığımı hatırlamıyorum."

 

Cihangir,Dila nın sözleri ile kendinden kat be kat kısa olan genç kadına üstten üsten bakıp .

 

" Çok konuşma cimcime elimdekileri al . " Diyerek karşılık verdi Dila 'nın sözlerini umursamadan.

 

" Sensin cimcime benim nerem cimcime bee! Kurba ol sen bana yalı kazığı ." Ters bakışları ile genç adama sertçe çıkıştı.

 

" Ben sana niye kurban olayım sen bana ol. " Yüzünü buruşturarak elindekileri kucağına iteleyip . " Çekil önümden hiçte misafir Perver değilmişsin evde kalırsın seni alanda olmaz . " Diyerek Dila 'nın cevap vermesine fırsat vermeden mutfağa ilerledi. Arkasında bir adet sinirden delirmiş Dila bırakarak.

 

Cihangir elindekileri mutfağa bıraktıktan sonra üst kata çıkacaktı Barlas'ın isteği üzerine elindeki kutuyu bırakıp inecekti.

 

Deva tüm enerjisi ile salona girdi lefon ile konuşan Aden'in yanına gitti gülüm seyerek.

" Günaydın çiçeğim ." Diyerek yanağına sulu bir öpücük kondurup ." Kiminle konuşuyorsun." Diyerek telefonun ekranına baktı. Gördüğü görüntü ile yüzünü buluşturdu. "Iııyy yürüyen kalaslamı konuşuyordun. Deren ile konuşuyorsun sandım tüm enerjim şuanda yok oldu . " Diyerek telefonu Aden'e doğru iteledi.

 

Ferman ,Deva' nın söyledikleri ile. " Abisi bitiyor kardeşi başlıyor. Hasbin Allah belamısınız abi kardeş. " Diye söylendi .

 

Barlas, Ferman'ın söylenmesini duyunca cebindeki telefonu çıkarıp. " Günaydın kayınço bakıyorumda karı gibi arkamdan konuşuyorsun. " Diye kısa mesaj gönderdi. Ardından karşısında ki koltukta oturan Deva ile didişen Aden'in fotoğrafını çekip Ferman'a gönderdi bugün onu iyice delirtecekti meydanın kendisine kaldığını gösteriyordu açık açık.

 

Ferman , Barlas'ın attığı mesajı gördüğü için cevabı gecikmedi. " Sikerim belanı evime yerleştin iyice ." Barlas mesajı okuyunca sırıtmaya başladı Ferman ' ı delirtmeyi başarmıştı.

 

Aden ise ekranda gördüğü abisinin renkten renge girişine yüzüne baktı neye sinirlendiğini anlayamadı.

 

" Noldu ?"

 

Fermen öfkeden değişen yüz rengi ile dişlerini sıkarak. " Abim kapıya bir yazı as sen. "

 

Aden anlamayan bakışları ile telefonun diğer ucundaki Ferman'a baktı. " Anlamadım. Ne yazısı?"

 

" Köpekler ve Barlas giremez yazısı. Köpekten sen korkuyorsun Barlas'ı da ben sevmiyorum ikimiz için de yararlı olur bu. "

 

" Yaa abi ya aranızdaki mesele neyse beni karıştırmayın. " Bir bilseydi iki dostun arasının açılma sebebi kendisi olduğunu ozamanda böyle diye bilir miydi?

 

Aden , Barlas'ın bir şey yapıp abisini sinir ettiğini anladığı için ters bakışlarını Barlas'a çevirdi. Kendine ters ters bakan kadına ben birşey yapmadım dercesine ellerini havaya kaldırdı.

 

"Abim sen benden yanamısın düşmandan yanamı sın ?"

 

Aden abisine cevap vermeye kalmadan Deva hışımla Aden'in elindeki telefonu aldı.

 

" Sen kime köpek diyorsun bee!"

 

Ferman'ın ağzından bir küfür firar etti. " Ha siktir."

 

" Terbiyesiz köpek dediği yetmedi düşman dediği yetmezmiş gibi birde küfür ediyor." Ferman'ı öldürecekmiş gibi baktı. Şuan

 

" Kızım ben sana mı dedim sen niye üstüne alınıyor sun."

 

"Abimede söyleyemezsin abim o benim . Kalk gidelim düşmanda olduk sonunda. "

 

Barlas hiç umursamadı Ferman ve Deva nın atışmalarını . Kendisine söylediklerini de umursamadı onların dostluğu çocukluktan geliyordu. Onlar bir bir birlerinin bu hallerine alışıklardı. Ferman Fransa'ya gittik ten sonra eskisi kadar görüşemiyorlardı ama sık sık telefonda konuşuyorlardı.Onlar geçmişte bir birlerine hep bir birlerine sırtını dayamışlardı .Hala dostlardı ama dostlukları uzun sürmeyecekti. Ferman gözünden sakındığı kardeşine Barlas'ın aşık olmasını kabul etmezdi etmiyorduda zaten .

 

Ferman , Barlas'a güvenirken Barlas güvenini boşa çıkarmıştı Aden'e aşık olarak . Ferman gibi bir adama da yapılacak en büyük yanlış bu olurdu. Gözünden sakınıp kardeşini kızı gibi büyütmüşken dostum dediği adamın kardeşine aşık olması Ferman için ağır bir darbeydi.

 

Barlas'ın bir suçu yoktu aslında bir anda elinde olmadan düşmüştü içindeki sevdaya. Çok savaş vermişti içinde olmaz diye dostum dediği adamın kız kardeşine aşık olamam bana yakışmaz diye ama içinde gün be gün sevdasını büyüttüğü küçük kadın galip gelmişti.

 

Deva söylene söylene telefonu Aden'e verdi . Aden abisi ve Deva'nın atışmalarına tepki bile veremedi . Çünkü ikiside saman alevi gibi alev almış yakacak yer atıyorlar dı ve Aden'in yanmaya hiç niyeti yoktu.

Ferman sabır dileyerek . " Abim ben kapatıyorum yoksa bu ikisi bana kafayı yedirtecek . Kendine dikkat et telefonu kapatır kapatmaz o ağa bozuntusuna kapıyı göster ."

 

"Sende dikkat et işlerini çabuk bitir hemen gel çok özledim seni ."

 

"Bende seni özledim en kısa zamanda orda olmaya çalışacağım. Hadi görüşürüz güzelim . " Diyerek telefonu kapattı.

 

Abisinin telefonu kapatması ile Aden telefonu orta sehpa ya bırakıp diğerlerine baktı. Şuanda dünya yansa umrunda olmaz bir Barlas,Aden'e bakıyordu. Dila koltuğun köşesinde oturmuş kıkırdayıp duruyordu. Ferman ve Barlas'ın arasındaki sorunun Aden olduğunu biliyordu. Cihangir ise dünya ile bağlantısını kesmiş kahvaltı masasına yumulmuş kahvaltı yapıyordu.

 

Şuan evin içerisinde tek normal olan Aden di. Herkes ayrı bir alem yaşıyordu. Koltuğun kenarında oturan Dila başını kahvaltı masasına çevirdiğin de keyifli birşe kahvaltı yapan Cihangir girdi görüş açısına.

 

" Sen tek başına zıkkımlan diyemi hazırladım ben o kahvaltıyı?" Şuan Cihangir'i o masaya gömmek istiyordu.

 

" Ne demiş atalarımız yemek buldun mu giriş dayak buldun sıvış . Birde Karahanların , Eroğlu gençlerini nasıl delirttiğini de görünce iştahım açıldı."

 

" Ben seni bir delirteceğim az kaldı . Bu arada zıkkım ye emi boğazına dursun "

 

Cihangir ekmeğine sürdüğü balı tek hamlede ağzına tıkıştırıp ağzındaki koca lokmasını bitirmeden " Bak yağ gibi geçti boğazımdan . " Diyerek ağzındiki lokmasını keyifle çiğnemeye devam etti.

 

Dila yüzünü buruşturarak. " İğrenç sin ya. " Diyerek diğerlerine döndü. " Şu çöp konteynırı kılıklı herif herşeyi silip süpürmeden kahvaltı masasına geçsek iyi olur. " Dedi .

 

Dila'nın sözü üzerine herkes masaya geçtiler. Barlas direk Aden'in yanına oturdu .Kahvaltı Dila ve Cihangir'in atışması ile devam etti. Dila çalan telefonu ile Cihangir'e laf yetiştirmeyi bırakıp masanın üzerinde ki telefona baktı arayan Murat'ı cevapladı.

 

"Efendim abi."

 

" Ne yapıyorsunuz? "

 

" Kahvaltı."

 

"Afiyet olsun . Abim senden tek birşey isteyeceğim . Arkadaşlarınla eğlenmek istedin kafanı dağıt diye getirdim seni zaten ama bugün uslu dur senden tek isteğim yetiştirmem gereken işler var yarın İsviçre ye gideceğim iş için beni uğraştırma. Başını belaya sokup bir işler karıştırma." Uyarı yapma gereksinimi duydu kardeşine çünkü nezaman arkasını dönse bir belaya bulaşıyor yada bir işler karıştırırken buluyordu . Kendi başını belaya soktuğu yetmezmiş gibi birde Aden'i peşinden sürüklüyor du.

 

" Ne zaman başımı belaya soktuğumu gördün aşkolsun kırıyorsun beni ." Küçük bir çocuk gibi dudağını büzdü sanki abisi onu görüyormuş gibi ."Hem ben çocuk muyum bu nasıl uyarı şekli be ." Ani bir şekilde bir anda çıkışlaması ile tüm bakışları üzerine çekti. Barlas'ın ise şuanda tek düşündüğü Dila'nın normal olmadığı ve biran önce kardeşi ve Aden'i ondan uzak tutması gerektiğini düşündü.

 

Barlas,Deva'nın bazı tavırlarını kaldıramazken Dila yı görünce kardeşi daha normal uslu bir kızmış gibi geldi . İçten içede düşman başına diye geçirdi Dila'nın ele avuca sığmaz bu hallerini. Birde bilseydi bu deli dolu genç kızın içinde büyük acılar gizleyep gülüşleri ile kamufle ettiğini yinede böyle düşünür müydü?

 

" Nezaman görmedin desen daha iyi olurdu abim . Sen Aden'i ver ben sana söylüyorum ama boşuna ."

 

" Ayıp ediyorsun şuanda kalbimi kırdın." Diye duygu sömürüsü yapmadan edemedi Dila.

 

" Hadi abim duygu sömürüsünü sonra yaparsın Aden'i ver ."

 

Dila alıngan bir tavır ile telefonu Aden'e uzattı ama hoparlöre alıp öyle verdi. Aden'e de hoparlörü kapatmaması içinde ölümcül bakışlarını atmaktanda geri durmadı. Abisinin kendisi ile ilgili ne söyleyeceğini duymak istedi.

 

" Efendim abi."

 

Aden'in her abi demesin de Murat'ın içinde bir yerler sızlıyordu. Aşık olmaması gereken birine aşık olmuş kalbine düşmemesi gereken bir sevda düşmüştü ve bu Murat'ın elinde olan birşey değildi.

 

Aynı evde büyümüşlerdi ve Aden , Murat'ı abi bilmişti genç adam da bunun aksini iddia etmemişti hiçbir zaman. Kendi gönlünde büyüttüğü sevdasının ağırlığını kendi çekmişti. Aden ona bir okadar yakın bir okadar da uzaktı.

 

Kime ne zaman aşık olacağını bilemezdi insan . Gönül hiç ummadığın anda hiç ummadığın kişiye düşerdi bu insanın elinde olan birşey değildi. Aşk denilen illet öyle birşeydiki kiminin kalbine baharı getirirken kiminin kalbini çorak topraklara çevirir her gün yavaş yavaş kalbi katlederdi. Murat'ın da kalbine düşen Aden habersizce her gün birazdaha katlediyor du imkansızlığı ile.

 

Kader onları bir birine yazmamıştı. Ayrı yollarda yürüyüp farklı acılar çekecek iki kuzenlerdi onlar. Murat'ı, Aden'in hiç bir zaman bilemeyeceği sevdası yakarken . Aden'i, Barlas'ın ona olan sevdası yakacaktı. Kader Aden'e Barlas'ı yazmıştı . Bu küçük kadın Barlas Karahan'ın kısmetiydi ve onun karısı olacaktı istesede istemesede boyun eğmek zorunda kalacaktı. Yıllardır amcasına boyun eğmek zorunda kaldığı gibi yarında kalacaktı .

 

Ve bu gece Aden'in gülüp eğlendiği mutlu olduğu son gece olacaktı. Yarından sonra onu bekleyen bir cehennem vardı ve genç kadın bundan bir haberdi .

 

" Güzelim Dila dan gözünü ayırma. Gece dışarı çıkmak ister o şimdi sakın öyle birşey yapmasına izin verme seni çok zorlarsa beni ara. "

 

Aden tam cevap verecekken Barlas elindeki çatalı gürültü ile tabağına bıraktı. Kıskançlık tan kendini belli eden öfkesini bastırmaya çalışıyordu ne kadar başarılı olabilirse .

 

Masadaki herkes gibi Aden'in bakışlarıda Barlas'ı bulduğunda .

 

" Pardon elimden kaydı." Diye kendi varlığını Murat'a belli etti .

 

Aden yan tarafında oturan Barlas'ın gözlerine baktığında gizlemeye çalıştığı öfkesini gördü.

 

Murat, Barlas'ın sesini duyunca . "Bu Karahan'ın evi yokmu yedi yirmi dört sizde . " Sinirlendiği sesinin tınısından kendini belli ediyordu.

 

" Benim varlığım bu Eroğlu erkeklerine niye batıyor bu kadar . Misafir eden memnun sizene . Ferman'ı ayrı Murat'ı ayrı. " Diye ağzının içinden söylendi ama Murat dahil herkez söylediklerini duydu.

 

Aden tartışma çıkacağını bildiği için araya girdi.

 

" Aklın bizde kalmasın bütüngün evdeyiz . "

 

" Sen yinede o deliye dikkat et . Ne iş karıştırsa senide peşinden sürüklüyor. Sende o deliye kıyamadığın için suç ortaklığı ediyorsun."

 

Dila'nın delici bakışları Aden ve telefon arasında gidip geliyordu sinirle kendi kendine söylenip duruyordu abisinin ettiği sözlere. Aden bilerek Dila ile göz göze gelmemek için bakışlarını masaya sabitlemişti . Dila'nın zehirli dilinden nasibini almaya hiç niyeti yoktu.

 

" Abartma abi ya ."

 

Dila da hemen atıldı " Birdefa birşey geldi başımıza sende sürekli başımıza kalkıp duruyorsun ."

 

" Abim valla seninle hiç uğraşamam şuanda. Aden yarın babam gelicek yanınıza haberin olsun . "

 

Aden bir anda tedirgin oldu . Amcasının varlığı bile bir tedirginlik yaşatırken bir anda gelmesi dahada tedirgin olmasına sebep oldu.

 

" Bişeymi oldu ? " Sesindeki gerginliği gizleyemeden merak ettiği soruyu dile getirdi. Barlas'ın gözünden Aden'in amcasının geleceğini duyması ile bir anda gerilmesi gözünden kaçmadı. Aden'in bu hali Barlas'ı rahatsız etti çünkü sevdiği kadının zorbalığa mağruz kalmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyordu. Aden tedirginlikle gözlerini etrafta gezindirdi gözleri yan tarafında oturan Barlas'ı bulduğunda genç adam yine sevdiği kadının gözlerinde o korkuyu gördü.

 

Barlas'ın gözlerine baktığında gördüğü bilinmezlikten gözlerini kaçırdı. Kendisi gibi tedirgin bakan Dila ya baktı. ikisi de tedirgin di amcası bu eve hiçbir zaman hayırlı birşey için gelmezdi bu durum ikisinide korkutuyordu.

 

" Ben yarın öğleden sonra İsviçre ye gideceğim işi varmış babamın burda Antep'e giderken de Dila yı götürecek . Ben gitmeden uğrarım yanınıza ."

 

" Tamam abi."

 

"Hadi görüşürüz ozaman güzelim ."

 

Aden kapanan telefonu Dila ya uzattı. Barlas oturduğu yerden ayaklandı .

 

"Ben gideyim artık. Kahvaltı için teşekkür ederim. " Dedi Aden ve Dila ya ithafen. " Abim yarın alırım seni Cihangir kapıda olacak uyarmama gerek yok diye düşünüyorum."

 

" Uyarmana gerek yok zaten abimm ." Oturduğu sandayden kalkıp abisinin yanına gitti.

 

Barlas kardeşinin sevimlilik yapan hareketlerine dudağını kenarı kıvrıldı yanına gelen kardeşinin saçlarına küçük küçük buse kondurdu.

 

Aden abi kardeşin bu hallerini görünce özlemle baktı. Abilerini ne çok özlemişti . Oysa Ferman yeni görmesine rağmen yine özlemişti Aras'a olan özlemini hiç saymıyordu bile. Barlas ,Aden'in bakışlarını yakalayınca .

 

"Aden iki dakika gelsene ." Diyerek salondan çıkıp kapıya ilerledi arkasından gelen genç kadın ile birlikte. Kapının önüne gelip durdular.

 

Barlas sevdiği kadının gözlerine baktı. İlk zamana göre araları daha iyiydi daha yakınlardı . Ve Aden eskisi gibi hırçınlık yapmıyordu daha uysal ve durulmuştu . Barlas gözlerinin en derinine baktığı kadının gün geçtikçe her zerresine daha çok aşık olup ona çekiliyordu .

 

"Odana bir kutu bıraktırdım müsait olunca bakarsın."

 

"Ne kutusu?" Meraklı bakışlarını kahvenin siyah tonları olan gözlerine sabitledi .

 

" Bakınca görürsün." Diyerek sevdiği kadına tebessüm etti. Ama bu tebessüm uzun sürmeyecekti biraz sonra duyacağı sözler o tebessümü yok edecekti.

 

"Böyle birşeye gerek yoktu yinede teşekkür ederim." Dedi ama içten içe kendine kızıyordu artık Barlas ile arasın da olan adını koyamadığı şeye bir son vermesi gerekiyordu.Ya kendi canı yanacaktı yada Barlas'ın canını yakacaktı. Aden ne Barlas'ın incinip kırılmasını istiyordune de kendinin. Sevda ile açılan yaranın ne demek olduğunu biliyordu sürekli sızlayıp dururdu söküp atmak istesen o acıdan kendini kurtarmak istesen bile başaramıyordu insan.

 

Barlas'a da böyle birşeyi yaşatmaya hakkının olmadığını biliyordu ve buna bir son verecekti.

 

Barlas genç kadının söylediği sözlerden sonra içinden geçeni dile dökmekten çekinmedi "Ezê gûla birjînim li ser rêya te jin."(Yoluna gül bile sererim kadın) Aden'in gerek yoktu demesine karşılık kalbinden geçeni dile getirmekten çekinmedi.

 

Kürtçe olarak sevdasını dile döktü. Aden ne kadar anlamasada Barlas sevdiği kadına karşı iki güzel sözün özgürce dile dökmesinden bir rahatlama gelmişti. Aden tek kelime Kürtçe bilmezken Barlasın ona ilk güzel sözünü ana dilinden olmuştu. Sevdanın dili ırkı yoktu her dilin bir güzelliği vardı ve Barlas en güzel dil ile dile getirmişti. Biri Türk diğeri Kürttü zaman onlara ne gösterecek bilinmez ama Barlas sevdiği kadından karşılık bulabilirse iki dilin asilliği gibi dillere destan bir sevdaları olacaktı.İki ayrı dil bir sevda ile büyüyecekti .

 

Sevda her dilde güzeldi önemli olan güzel seve bilmekti ve Barlas güzel seviyordu Aden'i . Hiç kimseye göstermediği naif tarafını sevdiği kadına gösteriyordu elinden geldiğince.

 

Hiç kimseye göstermediği sabrı sevdasına gösteriyordu. Deva dan sonra ilk defa birine kıyamıyordu.

 

Aden ilk defa Barlas'ı kürtçe konuşurken duymuştu ve ne dediğini deli gibi merak ediyordu .

 

" Ne dedin söylediğinin anlamı ne ? " Diye kendinden oldukça uzun olan Barlas'a kirpiklerinin altından meraklı meraklı baktı.

 

" Sen bul ne dediğimi ." Meraklı meraklı kendine bakan kadının merakını ikiye katladı.

 

" Kötü birşey demedin demi ." Dedi masum masum.

 

" Ben sana kötü birşey söyleye bilir miyim hiç." Sevdiği kadının gözlerine okadar derin bakıyordu ki sevdasını görmeyen kör olması gerekti.

 

Aden de görüyordu o derin bakışların ne olduğunu ama görmezden geliyordu.

 

" Barlas? "

 

" Efendim."

 

" Bana bir daha hediye almanı istemiyorum." Dedi artık bu duruma bir son vermesi gerekiyordu ve şuanda doğru zaman olduğunu düşündü. " Deva ile arkadaşlığımız normal başlamadı ama Dila dan sonra bir kardeşim de Deva oldu benim ve sen benim arkadaşımın abisisin bana birşeyler alman doğru değil. " Barlas'ın gözlerindeki o ışıltının kaybolduğunu gördü onu kırdığının da farkınday dı ama yinede susmadı ikisi daha fazla kırılmasın diye . "Geçen sefer aldığın gülleri nezaketen kabul ettim ve o gün abimle kavga ettik daha doğrusu o bağırdı ben dinledim haklıydı. Çünkü. Ben senin yüzünden abimle aram açılsın istemiyorum. O kadar yıl ayrı kaldım onlardan güzel günler geçirmek varken senin yüzünden huzursuzluk çıksın istemiyorum ." Oysa o gün aşık olduğu o kırmızı gülleri hiç düşünmeden heves ile kabul etmişti mutlu da olmuştu ama Barlas'a karşı birşey yoktu içinde. Oluşmaya çalışan tek zerreyi bile kendisi öldürüyordu.

 

Genç kadının pervasızca dilinden dökülen sözleri gözlerinin içine bakarak dinledi Barlas. Dilinden dökülen her söz kalbine iğne gibi batıyordu ama ağzına açıp tek kelime edemiyordu.

 

Aden'in kurduğu sözlerle Barlas'ın adeta kalbi üşüdü. Sevdiği kadından hem de bugün böyle bir konuşma beklemiyordu. Adeta Aden'in sözleri ile bedeni kas katı kesildi. Tamam anlamında kafasını sallayarak tek kelime etmeden kapıyı açıp direk evden çıkıp arabasına adımladı yeri döver cesine attığı sert adımlar ile .

 

Arabasına ulaştığında şoför kapısını açtı binmeden önce kapıda hâlâ ona bakan Aden'e bakıp arabaya binip çalıştırdı . Parkettiği arabayı hareket ettirip gaza yüklenerek oradan ayrıldı. Arkasından hâlâ ona bakan Aden'i bırakarak.

 

Barlas gururlu adamdı bu sözleri Aden değilde bir başkası söylemiş olsaydı o insanı hayatından çıkarırdı ama söz konusu Aden olunca bunu yapamıyordu aşkı gururunun önüne geçiyordu ve sevdiği kadını amcasının eline bırakmamak içinde gurur yapamıyordu diğer yandan . Aden , Barlas'ın kurak toparaklarına düşen cemresiydi. Haketmiş miydi bu sözleri asla haketmemişti .

 

İlk defa bir kadın tarafından reddediliyordu ve reddeden kadın her zerresine aşık olduğu kadın dı. Zaten sevdanın ilkinide Aden le tatmıştı taş olan kalbi ilk defa bir kadını benimsemiş sahiplenmişti. Ne yazık ki kalbine aldığı kadın onu sevmiyordu.

 

Aradan geçen saatlerle akşam yaklaştı Dila herkesi ayağa dikmiş bride to be partisi için hazırlıkları başlatmıştı. Buraya gelmeden öncede bir çok şeyin hazırlığını yapmış siparişleri vermişti. Kızların giyecekleri kıyafetten tut Deren'in giyeceği elbiseyi bile düşünüp almıştı.

 

Dila yemek masasının arkasını süsleme yapmak için sandalyenin tepesine çıkarttığı Cihangir'i delirtmeye başlamıştı bile.

 

" Biraz daha yukarı."

 

" Oldumu Dila ."

 

" Bu defa da çok yukarıda oldu elinin bir ayarı yok ki .Ya çok tepeye çıkarıyorsun yada çok aşağı indiriyorsu." Dedi sinirle yaklaşık yarım saattir masanın iki tarafın şerit şeklindeki beyaz ,pembe ve gümüş rengi balonları duvara sabitlemeye çalışıyordu ve Cihangir bir türlü istediği gibi yapamıyordu ve Dila sinir olmaya başlamıştı.

 

" Okadar biliyorsan gel kendin as . AA pardon sen görünmezdin . Karınca kadar boyun var türlü türlü huyun var . " Diyerek Dila'nınboyuyla dalga geçti.

 

Kaşlarını çatarak aşağıdan sandalye tepesindeki Cihangir'e ters ters bakmaya başladı. " Neymiş benim türlü türlü huyum . 1.68 boyum var kısa değilim sen çok uzunsun yalı kazığı." Diyerek Cihangir'in ayağının altındaki sandalyeyi hışım la çekmesi ile Cihangir yeri boyladı.

 

Yere düşen Cihangir canı acımamasına rağmen canı yanıyormuş gibi inledi Dila'nın vicdanına oynamaya başladı.

 

" Ahhh belim!"

 

Dila yerde yatan Cihangir'in tepesine dikilip bir elini beline koyup diğer eli ilede kalk diye işaret etti. " Ben bunu yemem kalk yerden."

 

" Kızım ne vicdansız sın sen belim kırıldı galiba ." Diye yattığı yerden acı çekermiş gibi Dilaya bakmaya devam etti.

 

" Uydurma be kırılsa duramazsın acıdan. Bir görende gökdelenden düştün sanacak sandalyeden düştün abartma kalk daha işim var seninle."

 

Elini uzatarak " Bari yardım et kalkmama . Sen düşürdün beni. "

 

" Ammada canın kıymetliymiş ha. " Diyerek Cihangir'in uzattığı elini tuttu kaldırmak için.

 

Cihangir,Dila'nın elini tutması ile kendine doğru çekmesi bir oldu. Bir an boşluğuna gelmesi ile Dila, Cihangir'in üzerine düştü . Ağzından istemsizce bir çığlık firar etti.

 

Cihangir genç kadının attığı çığlıkla yüzünü buluşturarak üzerindeki Dila yı üzerin den yere iterek ayağa kalktı.

 

" Ödeştik." Yerde kendine ölümcül bakışlar atan Dila yı umursamadan yerde yatan genç kızın kolundan tutup ayağa kaldırdı. Elini kolundan çekerek genç kadının konuşmasına fırsat veremden .

 

Çattığı kaşları ile iri cüssesi ile genç kadının üzerine yürüyerek." Bana bak çitlenmik şimdi ben siktiğimin balonlarını asacağım sende tek kelime etmeyeceksin ! " Diyerek ürkütücü sestonu ile parmağını salladı genç kadının yüzüne karşı.

 

Dila bir anda yüzü ciddiye dönen ürkütücü bir şekilde kendisine bakan Cihangir'in korkusundan sesini çıkaramadı. Sadece tamam dercesine başkanı salladı. İki gündür gördüğü vurdum duymaz şakacı Cihangir'in içinden çıkan vahşi hali ile küçük dilini yuttu sanki .

 

Dila'nın yaptığı baş hareketi ile Cihangir. "Aferin sana böyle söz dinle. " Diyerek düştüğü sandalyeye tekrar çıkıp işini halletti.

 

Tüm hazırlıklar tamamlan dığında geriye kalan tek şey Deren'i aramak kalmıştı ve Dila onu da Aden'in yapmasını istemişti. Aden , Dila'nın isteği ile Deren'i aramış iyi değilim gelir misin demişti. Deren arkadaşının kendine ihtiyacı olduğunu düşündüğü için hemen geleceğini belirtmişti. Cihangir ise kızlara yardım ettiği için.' Bu gece öldürseniz bu evden çıkmam okadar yardım ettim . ' diyerek direttiği için kızlar kabul etmek zorunda kaldı.

 

Deren gelene kadar kızlar Dila'nın sabah uyandığında odalarına bıraktığı elbiseleri giyip hazırlanmak için çıktılar yukarıya. Aden odasına girdiğinde yatağın üzerindeki siyah kutu çarptı gözüne. Ağır adımlarla ilerleyip yatağın kenarına oturup kutuyu eline aldı .

 

Barlas'a söylediği sözler geldi aklına kırmıştı onu. Kutunun kapağını yavaşça aralayıp açtı. İçinde gördüğü şeyle yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Onu mutlu etmek için siyah kutunun içinde çeşitli çikolata ve tam kutunun ortasına bir tane kırmızı gül vardı ve Aden bu adamı kırmıştı. Bunun burukluğunu yaşasada söz ağızdan çıkmıştı birkere ve Aden doğru olanı yaptığını düşünüyor du. Elindeki kutuyu gardıropun kapağını açıp çantalarını koyduğu yere koydu.

 

Aden , Dila'nın kendisi için seçtiği siyah elbiseyi hızlı bir şekilde giydi. Tepeden topladığı saçlarını serbest bırakıp çekmecedeki maşasını çıkarıp prize takıp ısınmasını bekledi . Isınan maşa ile saçlarının uçlarına hafif dalgalar vererek işini bitirdi. Siyah renge en çok yakışacağını düşündüğü kırmızı rujunu sürdü. Son olarak gözüne siyah göz kalemi ve maskara yı sürdükten sonra işi bitti.

 

Dağıttığı odasını hızlı bir şekilde toparlayıp kapıya yakın olan boy aynasından son birkez kendine bakıp odadan çıkıp alt kata indi.

 

Salano girdiği gibi kızların bakışları Aden'i buldu. Üç genç kız bir birine beğeni ile bakıyorlardı.

 

Dila ,Deva ile Aden'i baştan aşağı süzdü . " Zevkli kadın olduğumu biliyordum." Kızların üzerindeki elbiseleri kendisi almıştı ve şuanda kendi zevki ile övünürken görüş açısına Cihangir girdi onu görmesi ile yüzünü buruşturdu. " Bir ara hatırlat senin tipinede el atayım şu tipsiz tarzın ile ışığımızı söndürdün ." Dedi

 

" Kedi ulaşamadığı ciğere mındar dermiş .Sen kendi tipine bak yer cücesi ." Eli ile kendini göstererek . "Şu gördüğün tipe kızlar hasta ."

 

Dila tam cevap verecek ken çalan kapı ile söyleyeceklerini yuttu. " Sana cevap verirdim de sen çalan kapıya dua et. " Diyerek Deren'in nişanlısının resminin olduğu maskeleri hepsinin eline tutuşturup kızların saçlarına bride yazan minik taşlar ile döşeli taçları takıp . " Maskeleri takın ." Dedi kızlara Aden ve Deva böyle bir partiye okadar uzaklardı ki Dila'nın bu kadar ayrıntılı düşünmesine şaşırmışlardı. Dila'nın dediğini yapıp maskeleri taktılar.

 

Elindeki maskeyi koltuğa fırlatan Cihangir." Elin herifinin maskesini takmam ben . " Diye Dila ya baktı.

 

Dila , Cihangir'e göz devirerek . " Bir şeyede itaraz etmesen şaşırırdım . " Elindeki confetti yi Cihangir'in eline tutuşturup . " Bari bunu yap ." Diyerek kızların kollarından çekiştirip kapıya doğru ilerledi . Sesiz bir şekilde parmak işareti ile üçe kadar sayıp bir anda kapıyı açması ile .

 

"Sürpriz." Diye bağırmaları ile confettinin patlaması bir oldu.

 

Deva telefonu ile bu anı ölümsüzleştirmek için video kaydı alıyordu.

 

Kapıda beti benzi atan Deren neye uğradığını şaşırdı. Aden için endişelenerek gelmişti şuanda ufak çaplı bir şok yaşadı. Ne için gelmişti ne ile karşılaşmıştı. Kızların yüzündeki nişanlısının resminin olduğu maskeyide görünce gülmek istedi ama korku ile mutluluk duygusu bir birine karışmıştı.

 

" Ya inanmıyorum. Kızım aklımı aldınız. Aden sana birşey oldu sandım iyi değilim dedin kapıyı da çalıyorum açmıyorsun nasıl korktum biliyormusun." Diyerek Aden'e baktı.

 

Aden arkadaşını korkuttuğunun farkındaydı ve Deren'in yanına giderek hızlıca sarıldı. " Özür dilerim seni korkutmak istemedim . " Dedi

 

Deren arkadaşının sözlerini duyunca daha sıkı sarıldı. Dila sarılan iki genç kızı ayırıp. " Hadi sen de üzerini değiş gel . Sana aldığım Aden'in dolabında . " Diyerek Deren'i üst kata Aden'in odasına gönderildi.

 

Aradan geçen dakikalar sonra Deren giydiği beyaz elbise ile merdivenden adeta bir kuğu gibi süzülerekten indi. Giydiği elbise güzelliğine adeta güzellik katmıştı.

 

Kızlara tek tek teşekkür edip sarıldıktan sonra Cihangir'in kim olduğunu sormuş Dila ise vasıfsız elaman diye cevaplamıştı. Dila ve Cihangir'in atışmaları ile çeşitli yemekler olan masaya oturdular.

 

Dila mutfaktan getirdiği alkol şişelerini masaya koydu. Aden görmesi ile. " Dila sakın bak Murat abiye söz verdik bu gece olaysız geçecek diye." Bu geceyi gerçekten olaysız ve eğlenerek geçirmek istiyordu. Üstelik Murat'a söz vermişti Dila konusunda .

 

" Evdeyiz dışarıda değiliz . Bu gün içelim o kadar hazırlık yaptık . Bu gece felekten bir gün çalalım söz veriyorum bir iki kadeh içeceğim olayda çıkarmam . " Kedi yavrusu gibi gözlerini kırpıştırarak Aden'e baktı.

 

" Olmaz alışık değilsin çarpar ondan sonra seni durdura bilene aşk olsun . Hem ben o iğrenç şeyden bir yudum bile içmem çok kötü kokusu var . Abim duyarsa yakar beni ."

 

Cihangir, Aden'in söyledikleri ile." İçtin mi daha önce hiç. " Diyerek merakını gidermeye çalıştı. İğrenç dediğine göre daha önce içmiş olabileceğini düşündü .

 

" Tabiki de hayır."

 

"Tadını bilmediğin şeye iğrenç dedin de o yüzden sordum."

 

" Abimler arada bir içerler di kokusunu oradan biliyorum. Kokusu iğrenç olan birşeyin tadının güzel olacağını hiç sanmıyorum."

 

"Aden bari bu gece abim gibi davranma . Bir iki kadehten birşey olacağını sanmıyorum. Hem kızlarda içmek istiyor belki . " Diyerek Deren ve Deva'nın üzerinde gezindi gözmeri Dila .

 

" İçmek istesemde ben içemem abim beni öldürür . " Diyerek Cihangir'e baktı. Böyle birşey yapacak olsa bile abisinin sağ kolunun yanında yapmazdı. Bu bir gerçekti. Barlas kardeşinin alkol içtiğini duyar yada görürse Deva yı votka şişesinde boğardı.

 

Cihangir, Deva'nın bir gecelik kaçamak yapma isteğine dayanamadı. Sonuçta yetişkin bir kızdı .

 

" Ben varım yanında bu gecelik abartmadan içe bilirsin abine söylemem merak etme." Diyerek karşısında Aden ile yan yana oturan Deva ya göz kırptı. Bu sözleri Barlas duysaydı böyle birşeye müsaade ettiği için Cihangir'in kanı ile sek içim yapardı.

 

" Valla böyle bir günde ben içerim . Aden bu gece benim için özel bir gece ne kadar sürpriz olsada bana . Bir iki kadeh içeriz çok içmeyiz."

 

" Siz için ben içmem ama abartmadan. " Diyerek arkadaşını cevapladı Aden ama hiç içtenlikle kurmamıştı bu sözleri sadece kızların gönlü olsun istemişti. Tek isteği de bu geceyi olaysız atlatmak tı ama bu bir imkansızdı saatler ilerledikten sonra başına geleceklerden habersizdi.

 

Dila yanında oturan Cihangir'in kolunu dürttü." Bu bu gece bize rahat veremez bir kadehten sonra dırdır etmeye başlar. " Diyerek Cihangir'in duyacağı bir şekilde söyledi.

 

" Ben hallederim onu." Diyerek Dila daki bakışlarını Aden'e çevirdi." Ben sana alkolsüz meyve kokteyli yaparım . " Diyerek oturduğu yerden kalktı . " Dila sende gel bana yardım et mutfakta aradığımı bulamam. " Diyerek Dila yı da oturduğu yerden kaldırıp peşinden mutfağa gittiler.

 

Dakikalar sonra alkolsüz meyve kokteyli diye alkollü meyve kokteyli ile salona girip yerlerine oturdular.

 

Yemek eşliğinde kısık çalan müzik ile masada tatlı muhabbet dönüyordu ortamda . Anı ölümsüzleştirmek adına bol bol resim ve videolar çekildi Cihangir ve Dila'nın atışmaları ile.

 

Dila, Cihangir'in çektiği resimlere bahane buluyordu. Cihangir ise genç kadının dırdırına dayanamayıp laf sokuyordu.

 

Aradan geçen bir saat sonra hepsi sorhoş olmuştu. Ve Aden içtiği meyveli nin alkollü olduğunu bile anlamamıştı.

 

Dila alkolün etkisi ile " Ayol oturmaya mı geldiniz . Bu geceyi düzenledik kalkın hadi kurtlarımızı dökelim. . " Diyerek oturduğu yerden kalktı ama ayakta bile zor duruyordu. Konuştuğunda da kimse pek birşey anlamadı .

 

Kısık sesle çalan müziğin sesini açıp dans ederek masaya ilerledi Dila . Masada oturan Deva ,Aden ve Deren'i kaldırdı oturdukları yerden . Daha sonra zorlada olsa Cihangir'i kaldırdı.

 

Cihangir elindeki alkol bardağı ile dans edip şarkıya eşlik eden kızları izlemeye başladı.

 

Çalan şarkılara bağıra bağıra eşlik edip deli gibi dans eden dört genç kız yarın Barlas ve Murat'ın gazabına uğrayacaklarından bir haberledi .

 

Aden ise bugün mutlu ve huzurlu geçirdiği son günü olduğunu bilmiyordu. Amcası yarın geldiğinde öyle bir bomba patlatacaktıki hayatı değişecekti bir anda. Aden'in kaderini yazan kader yarından sonra genç kadının hayatına acılar ve zulümler yazacaktı. Kaderinin yönü bir anda değişecek fırtınaya yakalanan bir tekne gibi alabora olacak hırçın rüzgarlarla sürüklenecekti. Adeta denizin ortasında kaybolmuş gibi hangi kıyıya vuracağını bilmiyordu.

 

Çalan müzikten sıkılan Cihangir . Elindeki kadehi bırakıp masadaki bulduğu peçeteyi bırakıp. Telefonundan medyadaki bulduğu şarkıyı açtı. Bir anda evin içini delalım şarkısını çalmaya başladı. Müziğin sesi okadar yüksektiki tüm komşuları rahatsız edecek kadar.

 

Bir anda değişen müzik ile gözler Cihangir'e döndü.

 

Cihangir sarsak adımlar ile kızların yanına gidip Dila'nın elini tutup halay çekmeye başladı. Dila çalan müziğin ritmine çabuk ayak uydururken Aden'in elinden tutarak halaya katılmasını sağladı. Aden'in arkasından Deva ve Deren de halaya katıldı.

 

Halay çekerken Cihangir'in ayağı sandalyeye takılınca yönünü kapıya doğru dönüp ilerledi . Açtığı kapı ile bahçeye çıktılar. Kapının açılması ile müziğin sesi dışarıdan daha çok duyulmaya başladı. Kapıdaki adamların tuhaf bakışları halay başındaki Cihangir ve kızların üzerinde dolandı. Hepsi körkütük sarhoşlardı ve ayakta durmakta bile zorlanıyorlardı ve bu halde halay çekiyorlardı.

 

Cihangir ve kızları gören Barlas ve Murat'ın adamları neye uğradıklarını şaşırdılar.

 

Barlas'ın adamı sarhoş olduklarını farkedince Barlas'ı aradı. Bir kaç defa çalan telefon ile Barlas'ın sesi duyuldu.

 

" Söyle!"

 

"Abi buraya gele bilir misin?" Tedirgin çıkan ses tınısı ile durumu barlas'a nasıl izah edeceğini düşünürken etrafa bakındı ve komşuların balkondan ,camdan bazılarının bahçeden deli gibi halay çeken beşliye baktıklarını görünce dahada tedirgin oldu.

 

" Ne oldu? "

 

Tedirginlik içinde." Abi kızlar ve Cihangir sarhoş bir şekilde bahçenin ortasında halay çekiyorlar. Bide şey abi."

 

" Söylesene lan birde ne ? " Kızların sarhoş olduğunu öğrenince kan beynine sıçradı. Oda yetmezmiş gibi adamı ağzının içinde birşeyler geveliyordu ve daha çok sinirlenmesine sebep oluyordu.

 

" Komşular camdan balkondan bizimkileri izliyor. "

 

Barlas normal aramadan görüntü aramaya geçiş yapacağını belirttikten sonra adamı telefonu halay çeken beşliye çevirdi. Hepsi bir ağızdan çalan şarkıyı bağıra bağıra söylüyordu. Sarhoş oldukları için şarkının sözleri ağızlarında yuvarlanıyordu.

 

Diyar Bekir yoluna le ,Diyar Bekir yoluna.

 

Toydum düştüm toruna le , toydum düştüm toruna.

 

Bu sevdalar boşuna le , bu sevdalar boşuna.

 

Delalım, delalım , delalım, delalım, delalım.

 

Bu sevdalar boşuna le, bu sevdalar boşuna.

 

Delalım,delalım, delalım, delalım, delalım.

 

Çalan şarkının sesi ile evi ilettikleri yetmiyormuş gibi birde kızlar ve Cihangir'in sesi bahçeyi inletiyor du.

 

Barlas onların o halini görünce sesli bir sekilde küfür savurdu.

 

" Kapat geliyorum ! Sizinlede gelince görüşeceğim. " Diyerek sinirle telefonu kapattı.

 

Murat'ın adamı da aynı şekilde Murat'ı aramış haber vermişti. Murat ve Deren'in nişanlısı Timur ile bu gece birlikteler di . İkisi de Antepli olduğu için arkadaşlıkları eskiye dayalıydı . Ve Timur ve Deren'in tanışmaları ve nişanlanmalarına vesile olmuştu .

 

Kızlar ve Cihangir adeta patlayan yanardağın volkanın alevlerini püskürttüğü gibi kendilerini yakmaya gelen Barlas , Murat ve Timur dan habersiz bir şekilde halay çekmeye devam ediyorlardı .

 

Aradan geçen dakikalar da farklı şarkılar çalmış kızlar eşlik ederek dans etmeye devam etmişlerdi.

 

Dila , Cihangir'in elindeki telefonu alarak medyaya girip çok sevdiği Babutsa' nın yanayım yanayım şarkısını açarak kalçasını sağa sola doğru kıvırtarak dans etmeye başladı. Cihangir'in telefonu ses sistemine bağlı olduğu için müziğin sesi yüksekti.

 

Aden ise hiç yapmayacağı birşey yaptı. Etrafındaki adamları umursamadan şarkının sözlerini bağıra bağıra söyledi.

 

Bir anlasan bir dinlesen

Seni deli gibi sevdiğimi bir bilsen

Bir sevdalı bir değilsen

Bana ne çileler çektirdiğini bir görsen

Yanayım yanayım, ateşlerde yanayım

O kırmızı dudağından bir öpücük alayım

Sarayım sarayım, kollarımla sarayım

Sen iste yeter ki senin kulun kölen olayım

Ah yaktın sen beni

Ah yıktın sen beni

 

Bir yandan şarkıyı söylerken bir yandanda müziğin ritmi ile vücudu adeta bir bütün olmuştu. Elinin birini havaya kaldırıp yukarıdan aşağıya doğru ağır ağır kıvırtarak indirirken omuzları eli ile aynı ritmik şeklinde hareket ediyor raks eder gibi kalçasını ağır ağır kıvırtıyordu. Şuanda Barlas ve Murat'ın adamlarına ve mahalliye adeta oryantel şov yapıyordu. Kusursun vücudu ve üzerindeki elbise dans ederken vücudunun kıvraklığı ile adeta görsel bir şölen sunuyordu .

 

Tabi yarın yaptığından dolayı utanacaktı ama ilk defa alkol aldığı için şuanda ne yaptığının farkında bile değil di.

 

Aden hala aynı şekilde kıvırtmaya devam ederken mahalleye süratle giren araba asfaltı delecek bir şekilde ani bir fren ile durdu . Arabanın sert bir şekilde fren yapması ile sesi adeta sokakta yankılandı .

 

Barlas öfkeli bir şekilde arabasından inip arabanın kapısını kırarcasına sert bir şekilde kapattı.

 

Önce etrafta baktı Aden'in evini izleyenlere sinirli bir şekilde sonrada ağzının içinde küfürler savurarak zemini dövercesine sert adımlar ile ilerleyip bahçeye girdi. Gördüğü manzara ile siniri iki kat olup adeta öfkeden kan beynine sıçradı.

 

Kendi gözünden sakınıp kıskandığı iki kadın dans ediyorlardı ve mahalleli bunu izliyordu . Bu iki kadın Deva ve Aden di . İkiside onun kıymetlisiydi . Ve şuan Aden'in arkası kendisine dönük üzerindeki vücudunu saran mini elbisesinin içinde raks ediyordu.

Hemde adamlarının yanında ve komşuların gözü önünde .

 

Aden dans ederken bir iki adım geriye atması ile sert birşeye çarpması ile duraksadı. Arkasına döndüğü gibi Barlas'ın sert göğsü ile göz göze geldi . Kafasını hafifçe yukarı doğru kaldırıp kirpiklerinin altından masum bir şekilde Barlas'a baktı. Barlas'ın gözlerindeki öfkeyle harmanlanmış sinirini görmesi ile sert bir şekilde yutkundu.

 

Barlas'ın kızgın bakışlarını yumuşatmak için kirpiklerini bir iki defa üst üste kırpıştırarak kırmızı ruj sürdüğü dolgun dudaklarını yana kıvırarak sevimli bir şekilde gülümsedi.

 

Barlas kafasını hafif bir şekilde genç kadının yüzüne eğerek kendisine şirinlik yapan kadının yüzüne baktı. Gözleri sevdiği kadının kırmızı dudaklarına kaydı bir anda.

 

Kırmızı ruj sürdüğü dolgun dudaklarındaki gülümsemede gezindi gözleri bir kaç saniye . Daha sonra gözleri gülümsemesinden dolayı yanağının iki kenarda beliren gamzelere değinip masum bakan gözleri ile gözlerini birleştirdi.

 

Bu masum bakışları ile Barlas Ağa'nın aklını çelmemişmiydi zaten. Dolgun dudaklarındaki eşsiz gülümseme ve yanağındaki iki çukur ile Barlas ağanın aklına girmiş sonrada kalbini çelmişti melekleri bile kıskandıracak güzellik teki genç kadın.

 

Barlas'ın saman alevi gibi parlayan öfkeyle harmanlanan siniri yatışmıştı azda olsa. Aklına Aden'i gördüğü ilk gün belirdi bir anda . O gün Aden yine böyle gülümserken görmüştü yanağındaki iki çukuru kendini gösteriyordu. Barlas Ağa'nın yanından geçerken de yine aynı uzun kirpiklerinin arasından masum bakışları ile bakıp geçmişti o dakika Barlas Ağa'nın kalbine düşmüştü.

 

" Barlas?" Dedi ismini zikrederken bile harfler ağzında yuvarlanıyordu .

 

Barlas büyülenmiş bir şekilde genç kadının yüzünün her zerresinde geziniyordu gözleri.

 

" Hım"

 

Aden bir kaç defa yine gözlerini kırpıştırıp. "Sendemi bize katılmaya geldin . Biz bayaa eyleniyoruz bak ." Diyerek Barlas'ın geldiğini bile fark etmeyen kızları ve Cihangir'i gösterdi sağ elini işaret parmağı ile. Onları göstermek için arkasını dönerken dengesi bozuldu bir anda . Düşmemek için Barlas'ın gömleğinin göğüs kısmına tutundu .

 

Barlas ise gömleğinin göğüs kısmını tutan kadının beline bir elini nazikçe dolayıp dengede durmasını sağladı . Daha sonra Aden'in işaret ettiği kızları ve Cihangir'i görünce biraz önce Aden'in azda olsa aldığı siniri tekrar gün yüzüne çıktı.

 

Bir anda kükrercesine bağırdı. " Daha ne bakıyorsunuz kapatın lan şu müziği ! "Diyerek etrafta hala onlara bakan komşulara bakınıp bu defada onlara sert bir şekilde çıkıştı. " Ne bakıyorsunuz lan girin evlerinize ." Diyerek yeri göğü inletircesine bağırdı.

 

Bahçedeki tüm adamlar ve kızlar Barlas'ın bağırması ile ufak çaplı bir panik yaşayarak genç adama baktılar.

 

Barlas'ın kulağının dibinde buğazını yırtarcasına bağırması ile Aden adeta olduğu yerde korku ile sıçradı. Barlas'ın anlında ve boynunda beliren damarlar patlayacak mış gibi kendini belli ediyordu sinirden çenesi seğiriyordu ve genç kadını bu manzarayı yakından görmesi korkutmuştu.

 

Barlas sevdiği kadının korkulu gözler ile kendine baktığını görünce ağzından eksik olmayan bir küfür daha savurdu. " Sikeyim böyle işi . " Dedi . Genç kadının belindeki elini hafifçe sıkılaştırıp narin bir şekilde parmak uçları ile okşadı. Ama öfkesini bir türlü bastırıyordu.

 

Kızları Cihangir'e emanet etmişti ve kardeşim dediği güvendiği adamı kızlara sahip çıkmadığı yetmezmiş gibi oda körkütük sarhoş olup bu kadar adamın içinde kızların dans etmesine ve sarhoş bir vaziyette bahçeye çıkıp kendilerini dağıtmalarına müsade etmişti . Öfke kontrolü yaşayan bir adamdı ve öfkesini bir türlü konturol altına alamıyordu . Şuan olduğu gibi.

 

Deva abisinin gözlerindeki alev topu gibi görünen öfkesini görünce korktu.

 

" Abi ? " Diyerek korku dolu bakışları ile abisine baktı.

 

" Kes sesini Deva ! Beni daha fazla delirtmeden içeri geç . " Diyerek sinirden yuvalarından çıkacakmış gibi olan gözleri kardeşinin üzerinde gezindi.

 

Aden , Barlas'ın kardeşine bağırması ile vücudu gerildi. Barlas'ın beline doladığı elinin üzerine elini koyarak belindeki elden kendi kurtarıp Barlas tan uzaklaşıp sarsak adımlar ile gözleri bir anda dolan Deva'nın yanına gitti.

 

Barlas öfkesi yüzünden Aden'in kendinden uzaklaştığının bilincindeydi ve elinde olan birşey değildi öfkesini konturol altında tutamıyordu. Cihangir ise abisi bildiği Barlas'ın kendisi yok muş gibi boş bakan gözlerini gördüğünde öylece baka kaldı. Alkolün etkisi ile şuan da kızlar ile yaptığı şeyin farkında değildi ve aklı selim düşünemiyordu.

 

Sokağı iki arabanın sesi daha doldurdu. Hızlı bir şekilde arabanın açılıp kapanan kapı sesi duyuldu. Murat ve Timur bahçeye girş yaptılar. Önce bahçenin bir köşesinde duran adamlara küfürler savurup bağıran Barlas'ı gördüler.

 

" Sikerim lan sizin yapacağınız işi. Dörttane kıza sahip çıkamıyor musunuz lan ? Ben sizi ne diye bu evin bahçesine diktim . Kızlar mahalleye karşı kendilerini kaybedecek cinsten dans ediyorlar siz ne yapıyorsunuz lan. " Diye buğazını yırtarcasına bağırdı. Hem kendi adamlarına hemde Murat'ın adamlarına." Kızlar kendini kaybedecek kadar içip bahçede dans ediyorlar ben sizi kızların ettiği dansı izleyin mahalleliye izletin diyemi diktim amına koduklarım . Dörtane kızı eve sokamadınızmı ."

 

Adam lardan birtanesi. " Ağam bi-" daha sözünü tamamlamadan Barlas müdahale etti.

 

" Kes sesini hepiniz ile tek tek ilgileneceğim ben . " Diyerek adamının sözünü kestirip attı .

 

Murat ve Timur olayın ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı . Sadece kızların sarhoş olduğunu iletmişti adamı Murat'a.

 

Diğer yandan da kızlar bahçenin bir tarafında Cihangir ile duruyorlardı.

 

Murat ne olduğunu anlamak için Barlas'a seslendi.

 

" Barlas ne oluyor burda ? " Diye .

 

Barlas hışım ile ne zaman geldiklerini görmediği Murat ve yanında ki kim olduğunu bilmediği Timur'a baktı.

 

Dindiremediği öfkesi ile . " Ne mi oluyor. " Diyerek eli ile bahçenin bir köşesindeki duran kızları ve Cihangir'i işaret etti . " Bu yarım akıllılar içki şişesinin dibine vurup sarhoş olmuşlar. Oda yetmezmiş gibi bahçeye çıkıp mahhalkiye oryantel şov yapıyorlar. " Dedi. Diğe eli ile yan tarafta duran on üç adamı işaret ederek . " Bunlarda emanet ettiğimiz kızlara sahip çıkamayıp hem izleyip hemde mahalleliye izlemelerine izin vermişler . " Dedi.

 

Tekrardan adamlarına dönüp öfke ile bakıp . " Olmayan şerefinizi sikeyim sizin . Yarın benden alacağınızı aldıktan sonra birdaha ne Mardin'de nede İstanbul'da gözüm görmeyecek sizi . " Diye bağırarak bir kere daha çıkıştı adamlarına.

 

Murat Aden'in arkasına kendini gizlemeye çalışan Dila ya baktı. Bütün bu olanlar onun başının altından çıktığını bir kere daha anladı. Murat'ın kardeşine olan bakışlarında hayal kırıklığı ile doluydu.

 

Anne ve babasından bir kırıntı tanesi kadar sevgi görmeyen Dila için herşeyi yapıyordu. Anne ve babası kızları yokmuş gibi davrandıkları için nereye gitse kardeşini götürüyor bir dediğini iki etmiyordu. Ne ilgisini nede sevgisini esirgemiyirdu. Alp de aynı şekilde değer veriyordu Dila ya ne kadar anlaşamasalar gibi görünselerde kardeşinin tırnağı kırılsa tırnağını kıranı bulur hiç acımadan kardeşinin birtek tırnağına karşılık olarak tüm tırnaklarını kökten sökerdi.

 

Murat , Dila'nın ne kadar üstüne titresede Dila küçük bir çocuk gibi hırçın ve sürekli başını belaya koyuyordu. Murat ne kadar uyarsa da Dila çocuk gibi yaramazlıklar yaparak annesi ve babasının açtığı yaraları kapatmaya çalışıyordu gülüşleri ile acısını kamufle ediyordu.

 

Murat , Deren'e ölümcül bakışlar atan Timur'a döndü. " Sen Deren'i al götür istersen kardeşim . Birazdan burası savaş alanına dönecek . " Dedi

 

" Tamam kardeşim. Bir ayılsın Deren hanım ben onu ne savaşlara götüreceğim düğün öncesi . " Diyerek nişanlısının yanına gidip elini kavrayarak ilerlemeye başlamıştı ki.

 

Deren bir anda durdu büzdüğü dudakları ile Timur'a bakıp. " Çantam içeride kaldıı." Dedi

 

Timur boştaki eli ile yüzünü sıvazlayıp . " Hay senin çantana . Bekle burda geliyorum ." Diyerek eve doğru ilerledi açık olan kapıdan içeri girip salona bakındı. Koltuğun üzerinde duran çantayı alıp hızlıca evden çıkıp ağzının içinde birşeyler mırıldanan Deren'in yanına gidip tekrar elini tutup bir iki adım atmıştıki Deren tekrardan duraksadı. " Timur ? " Dedi .

 

Timur içten içe sabır dileyerek . " Yine ne oldu kadın . " Diyerek sesini yükseltti.

 

Deren ,Timur'un kendisine bağırması ile hemen gözleri doldu ağlamaya başladı. "Ne bağırıyorsun . " Diyerek ağlaması şiddetlendi bir anda. Timur şaşkınlık ile Deren'e baka kaldı.

 

" Bağırmadım sana öyle geldi ağlama . " Deren'e kızgında olsa kıyamadı ağlamasına .

 

" Bağırdın . " Diyerek gözyaşlarından buğulanmış gözleri ile Timur'a baktı.

 

" Tamam ağlama özür dilerim ." Diyerek Deren'in göz yaşlarını sildi.

 

"Arabam burda mı kalacak . "

 

Timur sabrını sınayan kadına patlamamak için gözlerini yumup tekrar açtı sakinleşmek adına . Ağzının içinden homurdandı . " Senin arabanada çantanada . " Diyerek Allah'tan Deren duymamıştı bunları duysa bu defada onun için ağlardı.

 

" Ben birilerini gönderir aldırırım hadi gidelim bitanem ."

 

Deren bu defa zorluk çıkartmadan Timur'un omzuna yaslanarak yürümeye başladı. Bahçeden çıkan çift arabaya binerek uzaklaştılar.

 

Murat kardeşi ve Aden'i eve sokmadan önce adam larına dönüp . " Sizinle sonra hesaplaşacağız . "Dedi

 

Aden'in arkasına saklanan kardeşinin yanına gidip . " Dila hadi eve . " Dedi

 

Dila , Aden'in tam önünde duran abisine Aden'in arkasından kafasının bir kısmını uzatıp baktı. " Ben senin sözünü dinleyeceğim eve gireceğim sende bana kızmayacaksın . " Diye teklifte bulundu.

 

Murat sinirlerine hakim olamayıp kardeşine sert bir şekilde çıkıştı. " Ulan hem suçlusun hemde benimle bu durumdayken pazarlıkmı yapıyorsun . Geç eve benim tepemin tasını attırma. "

 

Aden , Murat'ın ,Dila ya kızmasına dayanamadı. " Bağırma benim kardeşime. " Diyerek Murat'ı azarladı.

 

" Aden hadi güzelim sende eve gir ikiniz bir olup benim daha fazla sinirlerimle oynamayın ." Dedi Murat.

 

Barlas ta aynı şekilde " Deva sende eve gir . " Dedi bahçenin diğer tarafındaki adamlarına dönüp . Cihangir'i işaret ederek . " Birinizde şunu içeri alsın yoksa elimden bir kaza çıkacak . " Dedi

 

Barlas'ın adamlarından biri hızlıca Cihangir'in yanına gelip Cihangir'in kolunun birini omzuna atarak eve ilerledi. Dila , Cihangir'i götüren adama seslendi . " Hey sen merdivenleri çıkınca sağdaki ilk odaya götür onu . Yatağın üzerine pijama koydum üzerini değiştirmeden yatağa yatırma o pasaklıyı . Dediğimi yapmazsan kafanı patlatırım senin . " Diye uyarıda bulundu. Yatağın üzerine bilerek bıraktığı pijama olaydı ve bilerek koymuştu Cihangir bugün sinir ile üzerine yürüdüğü için yarın rezil edecekti onu. Aklına gelen şeyle kıkırdamaya başladı Dila.

 

Murat kardeşinin o hallerini görünce . " Dila çıkdırtma beni eve gir . " Dedi Dila abisinin gözlerindeki öfkeyi görünce eve doğru ilerledi . Deva da abisinin ölüm saçan bakışlarından kaçmak için Dila'nın arkasından sarsak adımlar ile ilerleyip eve girdi . Bahçede geriye kalan sadece Aden idi.

 

Aden kendine ters ters bakan Barlas ve Murat'ı hiç umursamadan behçenin bir köşesine konumlandırılan bahçe mobilyasına ilerleyip oturdu.

 

Barlas artık sabrının son demlerini yaşıyordu ve Aden'in bu hareketi ile de sabrı tükenmişti.

 

" Aden ? " Dedi Barlas

 

Aden bakışlarını Barlas'a çevirerek .

" Efendim. "

 

" Eve girmeyi düşünüyor musun? " Dedi sert ve sabırsız bakışları genç kadının üzerinde gezindi.

 

" Girmeyeceğim ." Dedi omuz silkerek .

 

" Aden bak sabrımı sınıyorsun." Dedi sert bir dille .

 

Murat , Barlas'ın, Aden'e sert çıkışmasına dayanamadı. " Senin sabrını sınıyorsa git kardeşinle ilgilen . " Sestonu oldukça sertti.

 

Şuanda hem Murat hemde Barlas pimi çekilmiş bomba gibi patlamaya hazırlardı. İkiside aynı kadına aşıktı ve ikiside bunun farkındaydı. Tek fark Murat'ın, Aden'e duyduğu aşk imkansızdı çünkü Aden , Murat'ı abi olarak görüyordu kendi abilerinden hiçbir farkı yoktu.

 

Aden'in önünde çömelerek oturdu elinin birini avuçlarının arasına alarak. " Aden hadi kalk güzelim eve geçelim . Hem ellerinde buz gibi olmuş hasta olursun. " Dedi yumuşacık bir ses tonu ile .

 

Aden cevap vermeye kalmadan evin bahçesine bakan ikinci katın camında Dila'nın ağlamaklı sesi duyuldu .

 

" Abi yanıma gelirmisin? Annem arıyor ben konuşmak istemiyorum yine beni çocuk gibi azarlayacak benden nefret ettiğini söyleyecek " Diyerek sesli bir şekilde ağlamaya devam etti. " Telefonu açmazsam da yine azarlayıp hakaret edecek . Telefona sen bakarmısın ? " Dedi . Nekadar aralarında mesefe olsada biri üst katta diğeri bahçede olsada Murat kardeşinin gözündeki o acıyı gördü Dila ise abisinin bir anda yok olan öfkesini ve gözlerindeki şevkati göre biliyordu.

 

" Sen camdan uzak dur geliyorum abicim ." Diyerek Aden'in önünden ayağa kalktı. Barlas ile göz göze geldiklerinde ne kadar istemesede . " Aden'i içeriye al bünyesi hassas çabuk hasta olur. Şimdi zorla kaldırıp eve sokmaya çalışsam inat eder girmez . " Diyerek Barlas'ın birşey demesini beklemeden eve doğru ilerleyip hâlâ açık olan kapıdan içeriye girdi .

 

Aden hâlâ hiç birşeyin farkında değil di Dila'nın konuşması kulağına uğultu gibi gelmişti ve hiçbir şey anlamamıştı. Anlasaydı eğer Dila'nın yanına gider sarılıp onun ile birlikte ağlardı.

 

Barlas , Aden'in yanına oturup .

 

" Hadi inat etme yavrum eve geçelim . " Dedi . Barlas'ın kurduğu cümle Aden'in kendisine bakmasını sağladı. " Hem daha Devaya bakacağım . Bak sen dışarıda oturuyorsun diye kardeşimin yanına gidemiyorum." dedi biraz önceye karşı sesi hem şevkatli hemde yumuşak bir tondaydı. Beklenti dolu bakışları genç kadının yüzünde geziniyordu.

 

Aden beklenti dolu bakışları görünce . "Tamam. " Diyerek oturduğu yerden kalktı. Kalktığı gibide başı döndü olduğu yerde sendeledi. Barlas genç kadının o halini görünce sabır dileyerek oturduğu yerden kalkıp genç kadının beline kolunun birini dolayarak kendisine yaşlanmasını sağladı. Ağır adımlarla eve doğru ilerken Aden yine az önce çalan şarkıyı mırıldanmaya başladı.

 

" Yanayım yanayım ateşlerde yanayım o kırmızı dudağından bir öpücük alayım. " Diyerek kendini Barlas'a daha çok yasladı. Söylediği kelimeler ağzının içinde yuvarlanıp yok oluyordu.

 

" Ben alacağım senin o kırmızı ya boyadığın dudağından öpücüğü sen merak etme. " Dedi açık olan kapıyı kapatarak

 

Aden ise sarhoşluğun etkisi ile Barlas'ın sözlerine kıkırdadı. Eve giren ikili üst kata çıkan merdivene doğru ilerlemiştiki Aden duraksadı. Aden'in bir anda durması ile Barlas genç kadının yüzüne baktı sorun ne dercesine.

 

" Odama çıkmak istemiyorum. " Dedi Aden .

 

" Olmaz öyle . "

 

Dudaklarını büzüp bir kaç defa masum masum gözlerini kırmıştırdı.

 

" Lütfen odama çıkmak istemiyorum."

 

Bu küçük kadın nazıyla ,cilvesi ve güzelliği ile şeytanı bile yoldan çıkaracak cinstendi. Barlas'a her istediğini yaptıracak tek kadındı ve Barlas ağa bunun gayette farkındaydı.

 

" Tamam seni salona götüreceğim . Ben gelene kadar yerinden kımıldamıyacaksın . " Diyerek salondaki geniş koltuğa genç kadını oturttu . Aden Barlas'ı başıyla onayladı tamam dercesine.

 

" Ben Deva ya bakıp geliyorum . " Diyerek üst kata çıkan merdivenleri çıktı. Daha önce de Deva bu evde kaldığı için hangi odada kalğını biliyordu. Üst kata geldiğinde Dila'nın ağlama sesi doldu kulağına ardından Murat'ın sesini duydu kardeşini sakinleştirmek adına kurduğu çümleler doldu kulağına.

 

Dila'nın camdan söylediği sözler Barlas'ın aklını kurcalasada umursamadı. Onun özel hayatıydı sonuçta .

 

Deva'nın kaldığı odanın kapısının önüne geldiğinde iki defa kapıyı tıklatıp bekledi . İçeriden ses gelmeyince kapıyı hifif aralayıp odaya baktığında kapının tam karşısına konumlandırılan yatakta uyuyan kardeşini gördü. Kapıyı tamamen açıp odaya girip kapıyı kapattı.

 

Ağır adımlarla ile yatağa doğru ilerleyip uyuyan kardeşinin yanına gidip yatağın kenarına oturdu. Uyuyan kardeşinin saçlarını okşadı şevkat ile daha sonra saçlarına ufak buseler kondurdu. Kardeşine ne kadar kızgın olsada uyurken şefkatinden mahrum etmedi . Şimdi şefkatini gösteriyordu ama yarın canını okuyacak tı elbette.

 

" Deva abim hadi uyan güzelim . " Diye bir yandan kardeşinin saçlarını okşuyor bir yandan da uyandırmaya çalışıyordu. Bir kaç defa seslenmesin den sonra Deva ağır ağır gözlerini araladı.

 

" Hadi kalk üzerini değiş . " Diyerek Deva'nın yataktan kalkmasına yardım etti. Kenarda duran valize ilerleyip içinden Deva ya giymesi için pijama takımı çıkarıp tekrar kardeşinin yanına döndü. Elindeki pijama takımını Deva ya uzattı.

 

" Hadi banyoda üzerini değiştir . " Diyerek Deva ya banyonun kapısına kadar yürümesine yardımcı oldu . "Ben burada bekliyorum birşey olursa seslen . "

 

Deva uykulu ve sarhoş bir şekilde"Tamam." Diyerek banyoya girip kapısını örttü. Biraz uğraştıktan sonra üzerini değistirip banyodan çıktı. Barlas kardeşine tek kelime etmedi söyleyeceği sözleri yarına saklıyordu. Kardeşine yardımcı olarak tekrar yatağına getirip uzanmasına yardım etti üzerini örttü.

 

" Miden bulanıyor mu? "

 

Deva uyku ve uyanıklılık arasında.

" Hayır uykum var sadece. " Dedi

 

Barlas bir kaç dakika daha kardeşinin yanında durup odadan çıktı. Dila'nın bahçede Cihangir için olan odayı söylemesi ile Cihangir'in kaldığı odaya da gidip onuda kontrol etti. Cihangir yatakta sere serpe uyuyordu Barlas'ın gözüne Cihangir'in üzerindeki pijama çarptı. Cihangir'in üzerindeki pijamaya gülmeden edemedi .

 

Ne kadar Cihangir'e öfkelide olsa Cihangir onun kardeşiydi. Kan bağı yoktu aralarında ama can bağı vardı . Cihangir, Barlas'ın çocukluğuy du . Barlas düştüküğünde yanında olan tek dostuydu . Cihangir'in rahmetli babası ile Barlas'ın babasıda onlar gibiydi. İkisinin babasının bıraktığı en değerli miras idi Cihangir ve Barlas'ın dostluğu.

 

Barlas salonda bıraktığı Aden'in yanına tekrar dönmek için hızlıca merdivenleri indi. Aden hala bıraktığı koltukta oturuyordu. Barlas görüş açısına girince Barlas'a baktı.

 

Barlas genç kadının yanına oturdu . Aden ise Barlas'ın hiç beklemediği birşeyi yaptı. Yanına oturan Barlas'ın dibine girip başını göğsüne koydu elinin birini genç adamın karnına doladı.

 

Aden den böyle birşey beklemediği yetmezmiş gibi birde teması ile vücudu kas katı kesildi. Aden bugün Barlas'a şok üstüne şok yaşatıyordu. Sabah kullandığı sözlerin tam tersini yapıyordu Aden .

 

Barlas ta kolunun bir tanesini Aden'in sırtının arka kısmında geçirerek elini beline dolayıp kendine doğru birazdaha çekti. Hiç bir fırsatı kaçırmıyordu Barlas ağa. Bu fırsatı da bir daha yakalayamazdı.

 

Aden Başını ufak bir açı ile kaldırıp üstten üstten kendisine bakan Barlas'ın yüzünü inceledi gür kirpiklerinin altından. Burnuna dolan o odunsu koku yine Aden'i etkisi altına almıştı.Burnuna dolan güzel kokuyu dile getirmeden edemedi.

 

" Barlas parfümün ne çok güzel kokuyor. Benim çok hoşuma gidiyor bu koku . " Diyerek bir gerçeği dile getirdi hâlâ barlas'a bakmaya devam ederek. Sarhoş olmasaydı bunları kesinlikle dile getiremez di.

 

Barlas şaşırmış bir şekilde kaşlarını havaya kaldırdı şaşkınlığını gizleme gereksinimi duymadan.

 

" Özel üretim. Kokumun hoşuna gittiğini bilmiyordum ." Dedi dudağına beyda olan çapkın gülümsemesi ile.

 

Aden ,Barlas'ın çapkınca gülümsediğini görünce kaşlarını çatarak Barlas'ın karnına doladığı elini Barlas'ın karnına geçirdi. Barlas, genç kadının bu hallerini görünce dudağındaki gülümsemesi genişledi.

 

Aden genç adamın göğsüne yasladığı başını kaldırdı genç adamın yüzünü daha net göre bilmek için.

 

" Hoş adamsın, ultra yakışıklı adamsın şu kendini beğenmiş hallerinde olmasa iyi olacak . Egon boyunu aşmış Barlas Karahan. " Hâlâ Barlas'ın yüzüne bakıyordu ve göz temasını kesmiyordu.

 

Barlas duyduğu sözler ile ufak çaplı bir kahkaha attı. " Demek beni yakışıklı buluyorsun ha yavrum."

 

" Hı hı."

 

" Bunu senden duymak güzel. " Dedi gülümseyerek. Aden hiç bir tepki vermeden gözlerinin içine bakıyordu. Kısa bir süre ortama sessizlik hükmetti . Geçen o kısa sürede ne Aden bakışlarını kaçırmıştı nede Barlas ölene kadar bakmak istediği gözlerden gözünü çekmişti.

 

Kısa süren sessizliği bozan Barlas'ın dilinden dökülen kelimeler oldu .

 

" Çok güzelsin be kadın hemde haddinden fazla. " Diyerek Aden'in bir tutam saçını kulağının arkasına yerleştirip bir eli ile genç kadının yanağını avucu arasına alıp baş parmağı ile yavaş hareketlerle genç kadının pürüzsüz teninde gezindirdi.

 

Aden hiç bir tepki vermeden hâlâ Barlas'a bakıyordu. Barlas genç kadının hiçbir tepki vermemesi ile içinden geçenleri diline döktü.

 

" Şu masum bakışların . " Derken yüzündeki eli ile göz altını okşadı."Yanağın daki çukur " yanağındaki gamzenin olştugu yerde gezindi parmağı. En son eli dudağının kenarı doğru kayıp baş parmağı ile genç kadının dudağının kenarını okşadı. Bunu yaparken gözleri parmağını takip ediyordu ."O gülşün varya kalbimde deprem etkisi yaratıyor be kadın . Bir bilsen kalbimdeki seni ne ara bukadar büyüttün bu kadar kısa sürede nasıl sevdin dersin. Bendeki yerini bir bilsen bana karşılık versen ne olurdu." Dedi daha çok kendine sorarcasına. Gözlerini sevdiği kadının gözlerine kitleyip derinlerine daldı.

 

Barlas aylardır içinde pelesenk ettiği duygularını günyüzüne çıkardı söyledikleri ile. Aden belki yarın hatırlar belki hatırlamazdı . Hatırlasada umrunda değildi Barlas'ın. Aylardır içinde büyüttüğü küçük kadından karşılık alamadıkça bunun altında gönlü eziliyordu. Aden ona bir okadar yakın bir okadar da uzaktı ama imkansız değil di.

 

Aden titreyen kirpiklerinin arasından Barlas'a bakmaya devam ederken.

 

"Barlas- " Cümlesini tamamlayamadan midesinin kasılması ile bir öğürtü koptu ağzından . Bulanan midesi ile elini hemen ağzına koyarak dönen başını umursamadan koltuğa çarparak ilerledi hızlıca bulundukları katın lavabosuna doğru ilerledi.

 

Giden Aden'in arkasından oturduğu yerden kalkıp hızlıca arkasından gidip genç kadının bulantısı yüzünden kapıyı kapatma fırsatı olmadığı için açık kapıdan lavaboya girdi.

 

Aden iki büklüm olmuş şekilde klozetin önünde dizlerini yere koymuş bir şekilde istifra ediyordu. Barlas yanına ilerleyerek eğilip saçlarını eliyle topladı. Bir süre sonra genç kadın midesindeki herşeyi boşalttıktan sonra oturduğu yerden Barlas'ın desteği ile kalktı. Klozetin sifonuna bastı.

 

Aden'in yüzünü yıkamak için lavabonun yanına getirdi önce ellerini yıkamasına yardım etti sonrada yine bir eli ile saçlarını toplayıp yüzünü yıkadı Aden'in. Avucuna doldurduğu su ile genç kadının ağzını gargara yaptırdı ağzındaki kötü tattan kurtulması için.

 

İşi bittikten sonra havluyu alarak genç kadının önüne geçip yüzünü kuruladı.

 

" Biraz daha iyi misin? " Dedi ettiği istifra dolayısı ile beti benzi kireç gibi olan yüzünü talan etti bakışları ile.

 

" İyiyim galiba ."

 

Barlas, Aden'in elini tutarak lavabodan çıkardı. " Seni odana çıkarayım üzerini değiş uyu . "

 

Aden genç adamın avucu içindeki elini çekerek . " Çıkmak istemiyorum odama. " Küçük bir çocuk gibi mızmızlan maya başladı.

 

" Sebep ? " Çattığı kaşları ile Aden'e baktı bu kadın bugün Barlas ağa'nın imtihanı idi. Odasına ısrarla niye çıkmak istemediğini düşündü.

 

" Yine kabus görmeye başladım. Korkuyorum dün gecede gördüm . Odamda uyumasam salonda uyusam sende yanımda olursan belki korkmam. " Beklenti ile Barlas'ın yüzüne baktı.

 

" Üzerini değiştirseydin . " Üzerindeki elbise bugün yeterince sinirlerini bozmuştu ve daha fazla bu elbiseyi görmeye tahammülü yoktu.

 

" Sen odama gidip getirsen. " Masum bakışları yine beklenti doluydu.

 

" Ben mi ? "

 

" Evet giyisi dolabımın sağ tarafında pisajamalarım ." Diyerek arkasını dönüp sarsak adımlar ile geniş koltuğa oturdu. Barlas hâlâ koltuğa oturan kadına bakıyordu.

 

Sabır dileyerek üst kata çıktı hızlı bir şekilde. Aden'in odasının kapısının önüne gelip kapıyı açıp içeri girdi. Odaya girdiği gibi kendisini büyüleyen koku burnuna doldu . Aden'in dediği gibi gardıropun sağ bölümünü açıp eline aldığı pijama takımı ile odadan çıkıp alt kata indi.

 

Elindeki pijama takımını Aden'in eline verdi. Aden aldığı pijama takımı ile lavaboya gitti Barlas ta her ihtimale karşı lavabonun kapısının önünde bekledi. Teni solgun görünüyordu genç kadının alkolün etkisi ile de düşüp bir tarafını yaralama ihtimali vardı.

 

Aden yaklaşık yirmi beş dakikadır lavabodaydı . Üzerindeki elbisenin fermuarını bir türlü açamıyordu ve bu duruma sinir olmaya başlamıştı.

 

Dakikalardır lavabodan çıkmayan Aden'i merak ettiği için Barlas kapıyı tıklattı. Tıklatılan kapı anında açıldı. Kapının açılması ile gözleri dolu dolu dokunsan ağlayacak bir vaziyetteydi Aden .

 

Barlas genç kadının gözlerinde akmaya hazır olan yaşı görünce . "Ne oldu? Niye ağlıyorsun sen? " diyerek Aden'in gözünden firar eden bir damla yaşı baş parmağı ile sildi.

 

Aden masum kedi gibi bakışları ile dudaklarını büzüp. " Elbisenin fermuarını açamadım. " Dedi

 

" Bunun için mi ağlıyorsun? " Şaşkın bakışları genç kadının yüzünde dolandı. Ne yani elbisesinin fermuarını açamadığı için miydi bu göz yaşı.

 

Aden burnunu içine çekerek. Çocuksu bir sestonu ile " evet . " Dedi

 

" Yardım etmemi ister misin? " Diye sordu Aden'in izni olmadan ona bu şekilde dokunamaz dı Barlas. Teması oluyordu olmuyor değildi ama bu farklıydı. Elbisenin fermuarı kalcasına kadar iniyordu ve sütyen de takmamıştı elbisesinin askıları ince olduğu için. Bu durumdan rahatsız olma ihtimalini göz önünde bulundur du Barlas.

 

Aden , Barlas'a arkasını dönerek izin verdi elbisenin fermuarını açmasına.

Barlas elbisenin fermuarını açarken elinden geldiğince Aden'in tenine temas etmemeye çalışıyordu ama parmaklarının tersi beyaz teninden aşağıya doğru süzülüyordu. Ve Barlas parmaklarının altında hissettiği yumuşak ten ile vücudu gerildi .

 

Hızlı bir şekilde fermuarı açıp geri çekildi. Aden geri çekilen Barlas ile kapıyı tekrar örtüp hızlıca üzerindeki elbiseden kurtulup pijama takımını giydi . Lavabonun dolabında her zaman bulunduğu tokasından birini alıp salona geçti . Salona girdiğinde Barlas'ı koltukta buldu. Barlas genç kadın kendisinden hem çekinmesin diye salona geçmişti hemde genç kadına ettiği temasın etkisinden kaçmıştı.

 

Aden elindeki toka ile saçını toplayıp topuz yaptıktan sonra Barlas'ın yanına oturup kafasını yine göğsüne koydu. Genç kadının ettiği her temas ile Barlas'ın vücudu geriliyor nabzı hızlanıyor kalbi maratona çıkar gibi çarpıyordu. Bahçe de Aden'i dans ederken gördüğünde sinirlenmişti halada sinirliydi ama genç kadının teması Barlas'ın sinirini devre dışı bırakıyordu.

 

Aden genç adamın göğsünde uykuya dalmıştı. Barlas halinden gayet memnun du . Sevdiği kadının aşık olduğu kokusuna bulanıyordu. Barlas ta farkındaydı sevdiği kadının bugün son yaklaşımıy dı ona son temasları idi .

 

Yarından sonra sevdiği kadının ona vereceği tek duygu nefret olacaktı. Bu kadının nefreti bile kabulüydü Barlas ağa için. Yeter ki sevdiği kadın yanında olsun iyi olmasıydı. Aslında pekte iyi olmayacaktı ama genç adam sevdiği kadının iyi olması için elinden geleni yapacaktı gerekirse ömrünü yoluna serecekti. Barlas ağa da böyle olsun istememiş ti ama buna mecbur du. İlk defa aşık olmuştu ve sevdiği kadının başka bir adama ait olmasına izin vermezdi hemde Aden , Savaş ile evlenirse yaşayamazdı. Birde amcasının Savaş ile pazarlığa oturduğunu öğrenir ise o gün hiç çekinmeden canına kıyardı gururu böyle birşeyi kaldıramaz yaşamasınada izin vermezdi.

 

Kaç saat geçti bilinmez Barlas aşık olduğu kadının yüzünün görünürdeki bir kısmını izledi saçlarını okşayarak . Barlas için bu büyüleyici anda canını sıkan tek şey genç kadının uyurken birşeyler mırıldanıp korku ile irkilmesi idi . Barlas genç kadının saçlarını okşayarak varlığını hissettiriyordu korkmaması için Aden ise Barlas'ın göğsündeki eli ile gömleğini kavramıştı tıpkı bir bebek gibi.

 

Merdivenlerden gelen ayak sesleri ile Barlas başını çevirerek aşağıya inen Murat'a baktı. Murat merdivenden inip salonun ortasına doğru ilerlemişti ki gördüğü görüntü ile buz kesen bedeni ile ayakları olduğu yere çivilendi bir adım dahil atamadı.

 

Yıllardır sevip te aşkını gizlediği kadın şu anda başka bir adamın göğsüne başını koymuş uyuyordu. Gözleri ağır ağır Aden ve Barlas'ın üzerinde dolandı. Barlas'ın bir eli genç kadının sırt kısmının arkasına dolanmış bel kısmını sarıp sarmalamıştı . Diğer eli ise bir gün olsun tedirgin olmadan dokunamadığı saçları okşuyordu. Gözleri bu defa genç kadının üzerinde dolandı. Bir elini Barlas'ın arkasına gelecek şekilde sarılmış diğer eli ile Barlas'ın gömleğini kavramıştı sanki gitmesinden korkar gibi.

 

Bakmaya kıyamadığı incitmeye korktuğu kadın baktı başka bir adamın kokusunu soluyordu. Bu gece Murat için en kötü geceydi şuanda Barlas'ın yerinde olabilmek için neleri feda etmezdiki . Murat imkansız yanlış bir sevdaya düşmüştü en ağırıda buydu.

 

Dila yı getirdiği gün Aden'in Barlas'a olan bakışları ve birde bu hallerini görünce aralarında birşey olduğunu düşündü.

 

Bir kadın iki adamın kalbinde farklı duygular yaşatıyordu şuanda. Murat'ın kalbinin sıkışmasına sebep oluyor kalbini gördüğü görüntü bin parçaya ayırıyordu adeta . Barlas'ın ise kalbinin ritmini değiştiriyor huzuru kalbinde hissetmesine sebep oluyordu. Genç kadının hiç bir suçu olmamasına rağmen iki erkeğe farklı duygular tattırıyordu.

 

Murat buğazını temizleyerek sert bakışlarını Barlas'a dikti. " Ne bu hal !" Dedi sert bir tonda.

 

Barlas herşeyin farkındaydı ve Murat'ın duyguları da acı çekmeside umrunda değildi .

 

Başını sağa doğru yatırarak kıstığı gözleri ile Murat'a baktı. " Ne varmış halimizde."

 

Murat öfke ile " Ne mi var halinizde . " Dedi.

 

Murat ile artık konuşmanın zamanı geldiğine kanaat getirdi Barlas . Ama Aden göğsünde uyurken bunu yapamazdı önce genç kadını odasına çıkarıp sonra Murat ile konuşacaktı.

 

" Senin ile konuşmanın zamanı geldi artık. Aden'i odasına götüreyim öyle konuşalım. " Dedi göğsünde uyuyan genç kadını uyandırmamaya özen göstererek başını hafifçe kaldırdı.

 

Murat, Barlas'ın ne yapacağını bildiği için. " Daha fazla dokunma Aden'e ben çıkarırım odasına. " Diyerek ikilinin yanına adımlamıştı ki . Barlas ölüm saçan bakışlarını Murat'a çevirdi.

 

" Murat seninle uğraşamam şuanda sinirlerim zaten tepemde . Ben götürürüm sen götürürsün davası çekişemem. Uykusunda korkuyor zor uyudu." Murat'ın ne tepki vereceğine ne diyeceğini umursamadan genç kadını kucağına alıp arkasında öfkeden kuduran Murat'ı bırakıp üst kata çıktı.

 

Murat , Barlas ile konuşurken gözünü bir dakika bile kırpmadan o hallerini izleyip kendine acı çektirdi. Barlas ise Murat'ın acı çeken halini görmesine rağmen umursamamıştı. Söz konusu Aden olunca hele birde bir başkasının sevdiği kadına kendisinin baktığı gibi baktığını görünce vicdanı sağır olurdu. Aden'e ne kimsenin gözünün değmesine müsade ederdi nede sözünün . Kıskançlıkta ne bir sınırı ne durdurağı vardı.

 

Aradan geçen dakikalar sonunda Barlas salona gelmişti. Murat'ın öfkesi hâlâ aynıydı bu gün bu evde kan dökülmezse bir daha dökülmezdi .

 

Barlas oturduğu koltukta rahat bir pozisyon alıp bakışlarını ateş püsküren Murat'a dikti.

 

" Şimdi söyle ne söyleyecek sen ."

 

" Neydi sizin o haliniz ? Aden ile aranızda ne var . " Diye sordu alacağı cevaptan deli gibi korkmasına rağmen.

 

Barlas sakin tavırlarından ödün vermedi bu durum ne kadar sürerdi bilinmez ama ikilinin yüzleşmesinde Barlas'ın sakin kalması imkansızdı.

 

" Gayet normaldi halimiz. Aden ait olması gerektiği adamın yanında olması gerektiği yerdeydi . İkinci soruna cevap vermeme gerek yok diye düşünüyorum ." Dedi rahat tavırları ile.

 

Murat ikilinin arasında birşey var diye düşünüyordu Barlas'ın sözlerinden dolayı ama Barlas aralarında birşey olduğunu söylememişti . Barlas kendi dilinde Aden ondan başkasına ait olamayacağını söylemişti. Aden istese de istemesede.

 

Murat karşısındaki adamın rahat tavırlarından oldukça rahatsızdı öfkesini ikiye katlıyordu Barlas'ın bu hali.

 

" Sana sadece Aden'i eve sok odasına çıkart dedim . Göğsünde uyut demedim." Son söyleyeceği söz ile Barlas'ın bam teline basıp bastırdığı öfkesini gün yüzüne çıkaracaktı. "Hata bende sana güvendiğim için. Nereden bile bilirdim eve al odasına çıkmasına yardım et dediğimde göğsüne yatırıp zehirli sarmaşık gibi saracağını. Sen zaten adam olsan dostum dediğin adamın kız kardeşine göz koymazdın . " Patlamaya hazır bombanın fitilini çekmiş ortaya atmıştı patlamasını bekliyordu Murat.

 

Barlas hışım ile oturduğu yerden kalkıp hızla karşı koltukta oturan Murat'ın yanına gitmiş sert yumruğunu yüzüne geçirmişti. Murat bile neye uğradığını şaşırdı. Barlas okadar atik hareket etmiştiki yüzüne inen yumruğun gelişini bile fark etmedi.

 

Barlas öfkeyle Murat'ın yakasına yapıştı. " Ne diyorsun lan sen . Sen kimin adamlığına laf ediyorsun şerefini siktiğim. Sen benim adamlığı mı sorgulayacak en son kişisin . Sana abi diyor abilerinden ayırt etmiyor lan seni. " Barlas'ın öfkesi hırçın dalgalar gibi kayalara çarpıyordu. "Ferman ile dostluk var aramızda evet . Ama sen Ferman'ın kardeşi gibisin ne Aras tan nede Aden den ayırt etmiyor seni . Kardeşi bildiği adam kardeşine aşık olmuş ve beni sorguluyor. "

 

Murat iki eli ile yakasına yapışan adamın elinden tuttuğu yakasından kurtarıp bir hışım ile geriye doğru itip ayağa kalktı. Murat yediği yumruğun altında kalacak bir adam değil di ve aynı şekilde oda Barlas'ın yüzüne yumruğunu indirdi. " Aden den uzak duracaksın ! Aranızdaki her neyse buna izin vermem ! " Diye bağırdı on beş yaşından bu yana aşık olduğu kadın imkansızıydı ve bunun acısını böyle çıkarıyordu .

 

Barlas yüzüne yediği yumruk ile kanayan dudağını silerek ateş saçan bakışları ile Murat'a bakıyordu . Ne demişti Murat . ' Aden den uzak duracaksın. Aranızdaki her neyse buna izin vermem.' Demişti . Barlas gibi bir adam buna müsaade eder miydi peki . Asla müsaade etmezdi . Murat kimdi ki dışarıdaki köpekten farkı yoktu Barlas için.

 

Bağırışlar evin dışına taşıyordu . Bahçedeki adamlara kadar ulaşıyordu . Kızlar ve Cihangir sızıp kaldıkları için dünyadan bir haberlerdi .

 

Barlas sert yumruğunu Murat'ın yüzüne geçirerek yere düşmesine sebep oldu . Yere yığılan Murat'ın üstüne oturup bir yandan yüzüne yumruklarını sıralıyordu bir yandanda bağırarak yapacaklarını sırakıyordu.

 

" Sen mi izin vermeyeceksin lan sen kim köpek sinde izin vermiyorsun ha!" Öyle bir bağırıyordu ki boğazı yırtılırcasına.

 

Barlas'ın adamları Barlas'ın öfke problemi olduğunu bildikleri için mutfağın bahçeye açılan açık kapısından eve girdiler . Girdiklerinde gördükleri manzara Barlas üzerinde oturduğu Murat'ın yüzüne yumruklarını bırakıyordu. Barlas'ın adamlarının ardından Murat'ın adamları girdiler.

 

Adamlar Barlas'ı Murat'ın üzerinden kaldırmaya çalışıyorlardı. Deli gücü dedikleri şuanda Barlas'ın vücudunda mevcuttu. Zor belada olsa Barlas'ı yerde yüzü gözü kana bulanmış Murat'ın üzerinden kaldırdılar.

 

Barlas kendisini tutan adamlarının elinden kurtulmak için uğraşıyor du . Dört adamı zor bela tutuyorlardı Barlas'ı.

 

" Sen kimsin lan piç benim olandan uzak durmamı söylüyorsun . Asıl sen Aden den uzak duracaksın bir kere bile bakışlarının ona değdiğini görürsem o nefesini keserim senin. Tek bir defa daha benim adamlığıma laf edersen yeminim olsun ki seni öldürürüm . Duydun mu lan beni şerefini siktiğimin piçi ! " Diye bağırmaya devam etti.

 

Murat kaşı , gözü patlamış burnundan ve dudağının kenarı patlamış kanı yüzünden süzülüyordu. Elmacık kemiği aldığı darbe ile kızarmış yarına moraracağı kesindi . Az önce okadar yumruğu yiyen kendisi değil miş gibi . " Ben bunun altında kalmam Barlas Karahan. Bunu sana ödeteceğim en ağır şekilde . Bu yaptığını yanına bırakırsam şerefsizim. "

 

Barlas hâlâ karşısında konuşan Murat'a saldırmaya çalışıyordu ama adamları bırakmıyordu. Barlas şuanda kontrolden çıkmıştı. Öfkesini konturol altına alamıyor almakta istemiyordu. Kimse Barlas Karahan'ın adamlığını sorgulayamazdı sorgulayan kendini bir avuç toprağın altında bulurdu. Murat hâlâ nefes alıyorsa Aden sayesindeydi. Barlas, Aden'in hatrı için Murat'ın hâlâ nefes almasına müsade etmişti. Kimse Barlas Karahan'ı sevdiği kadından uzakta tutamazdı . Bir defa bana ait dediyse kimse tam tersini iddia edemezdi. Şu saatten sonra önünde dağda dursa Aden'i almak için yıkar geçerdi.

 

" Ödete biliyorsan ödet lan . Birdaha ne adamlığı mı ağzına alacaksın nede Aden ile aramda olanları. Yeminim olsun ki şu dakikadan sonra ne Ferman ne Aras ne baban nede senin gibi bir piç Aden den uzak tuta bilir beni. Benim olan benimdir kimse ne aramıza gire bilir nede beni ondan uzak tuta bilir." Barlas son sözlerini söylemişti. Adamları genç adamı zorda olsa bahçeye çıkarırken.

 

Barlas'ın gözü öyle bir dönmüştü ki ne diğer kızların nede Aden'in kendisinin o vahşi halini görme ihtimalini bile düşünmemişti. Aden görse kesin korkardı Barlas tan. Birde Murat'ın o halini görse yüzüne bakmazdı. Bu günden ise sonra Aden'in hayatı tepe taklak olacak gelişen olaylar hız kesmeyecekti . Aden herşeyin üst üste gelmesinin ağırlığını kaldıra bilir miydi bilinmez ama yıllar sonra abilerinden başka bir adama güvenmişti Barlas ile aralarında birşey olmasada Barlas onu hayal kırıklığına uğratacaktı.

 

Barlas'ın hiç bilmediği, hiç görmediği yüzü ile tanışacaktı.

 

Aradan geçen saatler içerisinde Barlas sigaranın birini söndürüp birini yakmıştı. Bir ara Deva'nın odasına çıkmış biraz oturmuştu duvarlar üstüne üstüne geldiği için odada duramamış kendini bahçeye atmıştı tekrardan . Sık sık Aden ve Deva yı konturol ediyordu. Cihangir'in bünyesi alışık olmasına rağmen arada birde onu konturol ediyordu. Cihangir onun çocukluğu kardeşiydi.

 

Murat ise dağılan yüzüne adamlarının zoru ile pansuman yapmıştı. Oda Barlas gibi sık sık Dila ve Aden'i konturol etmişti. Dila zaten berbat bir psikoloji ile uyumuştu Aden ise sürekli kabuslar gördüğü için sık sık konturol etme gereksinimi duymuştu Murat . Bu gün Barlas'ın yaptığını yanına bırakmayacaktı . Barlas'ın canını alma pahası bile olsa bunu yapacaktı.

 

Geçenin devamı Barlas ve Murat'ın arada bir karşılaşıp ufak tefek kavgaları ile geçmişti. Hava aydınlanmış son baharın şehri tam ısıtmayacak güneşi doğmuştu. Barlas saatin onbir olmasını beklemişti . Kızlar ve Cihangir geceden kalma oldukları için sabahın köründe ayağa dikemezdi uyanamazlardıda zaten .

 

Barlas gece uyumadığı için gözleri kan toplamıştı . Altı yıl önce canının yarısını toprağa vermişti ve o günden sonra gece uykuları haram olmuştu. Vicdanı bir türlü onu rahat bırakmıyordu. Bir iki saat uyku ile gün boyu ayakta olmaya alışıktı . Bazen ise hiç uyumaz vicdanının altında çok ezildiği zamanlar sabaha kadar alkol alırdı. Beynin uyuşmasını o altında ezildiği vicdan azabından kurtulmak için .

 

Oturduğu koltuktan kalkıp üst kata çıktı . Deva'nın kaldığı odanın kapısına geldi bir iki defa kapıyı tıklatıp bekledi. İçeriden ses gelmeyince kapıyı açıp içeri girdi. Deva hâlâ kopacak kıyametten habersiz uyu yordu.

 

Barlas komidinin üzerinde duran içi su dolu sürahiyi alıp hiç acımadan Deva'nın kafasına bocaladı tamamını. Deva kafasından aşağı dökülan su ile korku ile çığlık atarak yataktan sıçradı.

 

" Aaaaaaa. " Yüzünden akan suyu eli dağıtıp gözünü açması ile tam karşısında ayakta dikilmiş Deva yı öldürecekmiş gibi bakan Barlas'ı görmesi ile . " Tövbe bismillah . " Diyerek yerinden sıçradı baş parmağı ile damağına yerleştirip yukarı doğru kaldırdı refleks olarak. " Noluyor abi ." Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu . Hiç birşey hatırlamıyor du hatırlamadığı ile kalmıyor başında şiddetli bir ağrı vardı.

 

Barlas duruşundan ödün vermeden. "Ne olduğunu sen anlatacaksın Deva hanım."

 

" Ne yaptım ben ya bak hala yataktayım yeni uyandım ne yapmış olabilirim acaba? " Diyerek abisinin yüzüne baktı.

 

" Gece alkol içmiş olabilir misin acaba ."Dedi.

 

Deva bir anda aklına gelen ile donup kaldı. Cihangir'e güvenip bir kadeh içecekti . Şuan hiçbir şey hatırlamaması daha fazlasını içtiğini anladı. Susma hakkını kullandı.

 

" Çık şu yataktan kalk Cihangir ve kızları uyandır. Asağıda bekliyorum sizi "

 

Deva yataktan çıkıp dün geldiğinde yere attığı çantasından kıyafetlerini almak için çantaya uzanmıştı ki abisinin sesini duydu.

 

"Deva hadi beni delirtme !"

 

" Üzerimi değiştirseydim ." Diyerek masum masum abisine baktı.

 

"Sonra değiştirirsin ! "

 

Deva masum bakışlar atarak odadan çıkıp Cihangir'in odasına gitti. Kapıyı çalmadan gürültü ile açıp odaya girdi. Abisine olan sinirini Cihangir den çıkaracaktı.

 

Kimidinin üzerinde su dolu sürahi bir anda göz kırptı. Abisinin kendisine yaptığının aynısını kendisi Cihangir'e yapacaktı. Sinsice gülümseyerek kimidinin yanına adımlayıp su dolu sürahiyi eline aldığı gibi uyuyan Cihangir'in yüzüne bocaladı.

 

Cihangir yüzüne bocalanan su ile . "Sikeyim oneydi lan ." Diyerek yattığı yerden oturdu. Yatağın yan tarafında ayakta durup gülen Deva yı gördü.

 

" Manyak mısın kızım ! " Diyerek Deva ya bağırdı.

 

" Kalk abim bekliyor aşağı da ."

 

" Niye ne oldu ? "

 

" Dün gece yediğimiz hurmalar bu sabah kıçımızı abimin gazabı ile tırmalar. "

 

" Kazamız mübarek olsun . "

 

" Hadi düş önüme sana güvendim bir kadeh içecektim ama bir kadehten fazlasını içmişim ." Diyerek Cihangir'i çekiştirerek odadan çıkarttı. Cihangir'in üzerindeki pijama takımını fark edince kahkaha atmaya başladı. Cihangir , Deva'nın deli gibi neye güldüğünü bile anlamadan ters bakış attı. Üzerindeki pijamalardan haberi bile yoktu .

 

Cihangir salona inerken Deva , Dila ve Aden'i uyandırmaya gitti . Cihangir salona indiği gibi koltuğa oturup gözlerini kapatıp başını koltuğun tepesine yasladı tam ayılamamıştı. Yan koltukta oturan Murat'ın varlığını bile farketmemişti.

 

Aradan geçen dakikalar sonrası Dila ve Aden uyuklayarak salona indi . Deva ise tam ayılamamıştı ama durumu diğer kızlara göre gayet iyiydi.

 

Üç kız salona girip geniş koltuğa yan yana oturdular . Onlarda aynı şekilde Murat'ı varlığını bile farketmediler. Aden ve Dila hâlâ uyukluyorlardı oturdukları koltukta . Ortamdaki sessizlik Barlas'ın olmadığını gösteriyordu ve kızlar bunun farkındaydı.

 

Barlas bahçede sigarasından son bir duman alıp sigarasını söndürdü. Ağır adımlar ile eve girip aralık bıraktığı kapıyı kapattı. Cihangir kapanan kapının sesi ile kafasını yasladığı yerden kaldırıp salonun girişine doğru baktı . Barlas'ın görüntüsünü görmesi ile oturduğu yerden hızlıca kalkıp . " Destur Barlas ağa geliyor . " Diye yüksek sesle bağırdı. Bu hallerinin hâlâ dün gece içtiği alkolün de etkisi vardı elbet.

 

Cihangir'in bağırması ile Aden ,Deva ve Dila korku ile oturdukları yerden ayağa fırladı. Hâlâ uyukluyorlardı ve Cihangir'in bağırması ile ne olduğunu bile anlamamışlardı.

 

Askeriyenin iştiması gibi üç genç kız yanyana dizilmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

 

Murat, Cihangir'in yaptığı hareket ile ters ters bakıp . " Ne bir tarafını yırtıyorsun lan kızları korkuttun " dedi.

 

Cihangir yan tarafında oturan Murat'a bakıp . " Sen ne ara geldin . Yüzüne ne oldu lan senin ? " Diyerek dudağı kaşı patlamış çenesi ve elmacık kemiği morarmış Murat'ın yüzünü inceledi ve . "Kim çarpmışsa sağlam çarpmış ha mor renkte sana yakışmış ." Diyerek sırıtmaya başladı.

 

Murat hâlâ Cihangir'e ters bakışlar atıyordu. " Çok beğendiysen yüzümün rengini aynısını sana yapa bilirim. " Diyerek Cihangir'in üzerindeki pijamaya baktı yüzünü buluşturarak. " Babamın pijamaları neden senin üzerinde tipsiz herif. Tipsiz din daha tipsiz olmuşsun. " İğrenç birşeye bakarmış gibi bakıyordu Cihangir'e.

 

 

Bu sırada kızlar ayakta aynı pozisyonda durup bir Cihangir'e bir Murat'a bakıyorlardı. Hangisi konuşursa ona bakıyorlardı. En son Murat'ın söyledikleri ile bakışları Cihangir'in üzerindeki pijamaya kaydı.

 

Gördükleri görüntü ile üçü de sesli bir şekilde gülmeye başladı. Üzerinde beyaz atlet altındaki pijama ise siyah beyaz dik çizgiler iniyordu. Atketini pijamanın içerisine koymuş pijamayıda göbeğine kadar çekmişti. Behram beyin boyu Cihangir den kısa olduğu için pijaması Cihangir'in ayak bileğinin bir karış üzerine gelmişti pijamanın boyu.

 

Dila gülmeye devam ederken zarzor konuştu. " Babama benzemiş sin. " Diyerek tekrar kahkahaya boğuldu.

 

Cihangir ters bakışları ile . " Allah korusun senin babana benzeyeceğime göldeki kurbağaya benzerim daha iyi." Dedikten sonra aklına gelen soru ile . " Lan kim giydir di bana bu iğrenç pijamayı . " Diyerek bağırıp etrafına bakındı.

 

" Bahçedeki adamlara sor . " Dedi Dila dün geceden az buçuk aklına gelenle.

 

Deva , Cihangir'e bakıp gülerek . "Yanlız gaffur ve orçonun karışımı olmuşsun . " Durduramadığı kahkahalrına devam etti.

 

" Gülmeyin lan . Bu kesin senin başının altından çıktı demi bücür şeytan." Ölümcül bakışlarını Dila ya dikti.

 

Dila zorda olsa gülmesini bastırıp ."Dün kızgın boğa gibi üstüme yürümenin acısını çıkarmayacağımı mı sandın sen ?" Dila gözlerini hafif kısarak Cihangir'in kendisine baktığı gibi bakıyordu.

 

Murat, kardeşinin söyledikleri ile hışımla bakışlarını Cihangir'e çevirdi. " Sen benim kardeşimin üstüne mi yürüdün lan . "Oturduğu yerden hışımla kalkıp Cihangir'in üstüne yürüdü.

 

Dakikalardır sessizliğini koruyan Barlas, Murat'ın, Cihangir'in üzerine yürümesi ile hızlı adımlarla ile ikilinin arasına girdi. Cihangir gözlerini Murat'ın gözlerine kenetlemiş her an üzerine atılmaya hazır duruyordu. Barlas , Cihangir'in ne yapacağını bildiği için.

 

" Cihangir benim canımı sıkma rahat dur ." Bir erkek Deva'nın üzerine yürüse Barlas ta aynı tepkiyi verirdi Murat gibi.

 

İkilinin bir birinden uzaklaşması ile Dila abisinin yüzündeki morlukları yeni farketti . Endişeli bir şekilde Murat'ın yanına gidip. " Sana noldu? Ne bu halin ? Kim yaptı? " Diye arka arkaya sorularını sıraladı. Endişeli ve üzgün bakışları Murat'ın yüzünü talan ediyordu . Yüzündeki morlukları daha yakından görünce içi sızladı.

 

" Yok birşey abim . "

 

" Nasıl yok birşey ya sen aynaya bakıp yüzünün şu halini gördün mü." Diyerek tepki gösterdi.

 

" Dila yok birşey dediysem yok uzatma . " Dila'nın sorusunu kestirip attı.

 

Aden " Abi pansuman yaptın mı mikrop falan kapar . Kaşındaki yara derin . Pansuman yapmamı istermisin . " Diyerek endişe ile Murat'a baktı. Kimin yaptığını sormak istesede sormadı . Az önce Dila darlamıştı ki sorsada söylemeyeceğini biliyordu.

 

Aden'in kurduğu cümle ile Barlas'ın dün geceden beri dinmek bilmeyen öfkesi bir kat daha arttı. Aden'in, Murat'a pansuman yaparken bile temas etmesi rahatsız ederdi Barlas'ı.

 

Murat inat edercesine Barlas'a bakarak . " Gerek yok güzelim yaptım pansuman. " Aden'e güzelim dediği için Barlas'ın yüzündeki gördüğü öfke Murat'ın hoşuna gitti.

 

Barlas konuyu dağıtmak adına esas konuya giriş yaptı.

 

" Onu bunu bırakın sizin dün geceki haliniz neydi öyle diyerek. " Bakışları üç kızın üzerinde gezindi.

 

" Ne vardı ki halimiz de " Dedi dün geceye dair hiç bir şey hatırlamıyordu. Ve başı çatlayacak gibi ağrıyordu aynı ağrı gözlerinde de vardı.

 

" Ne mi vardı haliniz de ? Sende haklısın şişenin dibine vurup sarhoş olduğunuz için hatırlamanız imkansız. " Aden ve Deva'nın dün geceki o halleri aklına geldikçe deliriyor du.

 

" Ben alkol almadım ki dün gece . " Aden içtiği meyve kokteylinin içinde alkol olduğundan bile haberi yoktu.

 

Barlas'ın alnında beliren damar ve öfkeden gerilen çenesi kendini belli ediyor du. " O yüzden mi kısacık elbise ile komşularına dans şov yapıyordun ." Aden'in o hali aklına gelince gözlerindeki ateş genç kadını yakmaya hazırdı. " Alkol almadığın halin buysa aldığın halin nasıl olurdu acaba. "

 

Aden sinirlenmeye başlıyordu Barlas'ın sözlerine . Barlas ile kavga etmemek için bakışlarını Murat'a çevirdi.

 

" Abi valla ben alkol almadım ." Dedi

 

Deva , Aden'in kendini savunmaya çalıştığını görünce sessiz kalmadı.

 

" Aden gerçekten alkol almadı Cihangir abi ile Dila'nın hazırladığı meyve kokteylini içti . " Diyerek doğruları söyledi .

 

Dila ve Cihangir'in hangi ara yan yana geldiler bellisizdi Deva'nın söylediklerini hiç duymamış gibi fısıltılı bir şekilde tartışıyorlardı.

 

Dila ile Cihangir ne konuda tartıştılarsa Cihangir dayanamayıp bakışlarını Murat'a çevirdi.

 

" Senin bu kardeşin varya şeytanı bile önünde diz çöktürür o cinsten . "

 

Dila genç adamın sözleri ile bir anda cırladı. " Sensin şeytan . Deccal kılıklı yalı kazığı." Şuanda Cihangir'in üzerine atlayıp yakışıklı yüzünde tırnak izleri bırakmak istiyordu.

 

Murat kardeşinin bu hallerine daha fazla dayanamayıp bir anda yükseldi. "Dila yeter artık! Senin bu hallerine tahammülüm kalmadı ne zaman güvenip arkamı dönsem bir haltlar beceriyorsun." Dila'nın bu tavırlarına gerçek anlamda sabrı kalmamıştı. Babası ve annesinden korumaya çalıştıkça Dila yı Dila yaptıkları ile abisinin koruma çabalarını boşa çıkarıyordu. " Bu günden sonra ya kendine çeki düzen verirsin yada ben artık arkanda durmam . Bu gün babam geliyor onun ile Antep'e dönüyorsun. Ve Antep il sınırı dışına çıkmanda yasak bu saatten sonra. Ne zaman kendine çeki düzen verirsen ozaman yanında olacağım. " Son söylediği sözler yalandı bunuda kendisi biliyordu.

 

Dila gözleri dolu dolu abisine baktı. Abisi ilk defa bu kadar ağır konuşuyordu kendisine . Gözleri dolu abisine baktı. Hatasını farketti şuanda ama iş işten geçmiş kalbi kırılmıştı. Murat içi gitsede Dila'nın o halini umursamıyor gibi yapıp Aden'e döndü.

 

" Sende yaptığının hesabını Ferman'a verirsin bu aralar hal ve hareketlerin hiç hoşuma gitmiyor." Aden'in hatırlamadığı dün gece Barlas'ın göğsünde uyumasını vurguladı ama Aden hiç birşey hatırlamıyor du. Son sözleri söylerken Barlas'a baktı o ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı. Barlas ise Murat'ın sözlerine başını sallayarak gülümsemek ile yetindi. Murat, Barlas'ın gözünde kuru sıkıdan bir farkı yoktu boş boş sallıyor du.

 

Murat, Aden'in birşey demesine kalmadan telefonunun çalması ile cebindeki telefonu çıkarıp arayana baktı . Çalan telefonu cevaplayarak salondan çıktı.

 

Dila pişman ve üzgün bir şekilde abisini arkasından bakarken Aden bilinmezlik ile baktı Murat'ın neyi ima ettiğini anlamaya çalışıyordu. Dün gece suçu olmayan tek kişi Aden idi ve Murat abisine söyleyeceğini bellirterek başını yakıyordu.

 

Murat kısa bir sürede tekrar salona döndü. " Acil işim çıktı uçağa yetişmem lazım . Dila sende valizini hazırla bir kaç saat sonra babam gelir sende onun ile Antep'e döneceksin. " Dedi soğuk bir ses tonu ile. " Aden gün içerisinde Ferman seni arar ona ne hesap vereceğini düşün şimdiden . " Diyerek iki kızın moralini altüst edip evden ayrıldı.

 

Murat'ın gittiğini gören Barlas ta idi hesap sorma sırası.

 

" Gelelim dün geceye . " Diyerek bakışlarını kızların ve Cihangir'in üzerinde gezindirdi.

 

Bakışlarını Dila ya çevirdi. " Sana birşey demeye hakkım yok . Abin gerekeni söyledi zaten sen odana çıkabilirsin."

 

Dila zaten abisinin sözlerinin ağırlığının altında ezildiği için hiç birşey demeden göz yaşlarını silerek merdivenlere yönelip üst kata çıktı.

 

Bu defa bakışlarını korku ile kendisine bakan Deva ya çevirdi.

 

" Sende çabuk çık yukarıya eşyalarını toparla adamlar seni eve bırakacak .Mümkünse gözüme gözükme bugün tüm sinirimi senden çıkarmayayım . "

 

Deva abisinin lafını ikilet meden üst kata çıktı. Korkuyordu çünkü abisinin bazen ne kadar acımasız olduğunu biliyordu. Ve çok kez bundan nasibini almıştı. Ne kadar Barlas ağa için kıymetli de olsa kurtulamamıştı.

 

Abisi sinirlendiği zaman abisinden korkuyordu çünkü öfkesini kontrol edemiyordu.

 

Ateş saçan bakışlarını bu defa Cihangir'e çevirdi

 

" Gelelim sana Cihangir efendi. Ben seni kızların başında dur bir terslik çıkmasın diye koymadım mı Cihangir? Sen ki benim adamım değil kardeşim din. Ben arkamı döndüğümü döndüğümde sırtımı gözü kapalı yasladığım tek insandın. Ben sana güvenerek bu evden içim rahat bir şekilde gittim. Sen benim güvenimi yerle bir ettin."

 

Cihangir abisi bildiği adamın güvenini sarstığının farkındaydı. Böyle olacağını oda bilmiyordu. Mahçup bir şekilde abisine bakıp . "Abi ben-" demiştiki Barlas elini havaya kaldırarak susturdu

 

" Dinle Cihangir daha bitmedi.Sen ne yaptın sana emanet ettiğim kızlar ile bir olup sarhoş bir şekilde sapıttın . Böylemi emanetime sahip çıkıyorsun ? " Öfke ile harmanlanmış bakışlarını Cihangir'e sabitledi.

 

Cihangir , Barlas'ın sözleri ile beyninden vurulmuşa dönmüştü adeta.

 

Bu güne kadar Barlas Karahan'a hiç bir yanlış yapmamıştı yapsaydı zaten şuanda Barlas'ın kardeş bildiği adam olamazdı.

 

Barlas kullanacağı sözün ağırlığının farkındaydı ama umursamadı.

 

" Dün gece gördüm emanetlerime nasıl sahip çıktığını. " Cihangir, Barlas'ın söylediği sözle bedeni kas katı kesildi . O hiç bir zaman ihanet etmemişti abisine. Barlas zehir zemberek sözlerini dile getirmeye devam etti. "Dün gece yaptığın şey ile . " Sol elnin işaret parmağı ile bahçeyi işaret etti. "Dışarıdaki adamlarımdan hiç bir farkın kalmadı. "dedi.

 

" Abi ben senin emanetine nezaman hıyanet ettim . Sana ihanet ettiğimi düşünüyorsan eyvallah. " Diyerek salondan üst kata çıkan merdivenlere yönelip üst kata çıkarken az önce odalarına çıkan Dila ve Deren'in odalarına gitmemiş merdivende durup aşağıdaki olanları dinleyen kızlar ile karşılaştı.

 

Deva öfke ve kırgın bir şekilde yanlarında geçen Cihangir'in arkasından baktı üzgün bir şekilde. Cihangir'in abisine olan bağlılığını biliyordu. Bu ağır sözleri haketmemişti. Deva giden Cihangir'in arkasından biriken göz yaşlarını bıraktı . Cihangir de en az Barlas kadar abilik yapmıştı ona ve abi bildiği adamın küçük düşürülmesine üzülmüştü.

 

Cihangir hızlı bir şekilde üzerini değiştirip alt kata inip kapıya yöneldi . Kapıyı açıp evden ayrıldı.

 

Giden Cihangir'in arkasından Barlas adamının birini çağırmış Cihangir'in peşinden gitmesini söylemişti. Oda biliyordu Cihangir sinirini birilerinden çıkaracağını. Ne kadar ağır konuşsada Cihangir'e onun yeri baskaydı Barlas için. Kardeşim dediği adamın başını belaya sokmasını istemezdi.

 

Barlas Ağa'nın dili bugün bir yılanın zehrinden farkı yoktu. Bugün kimseye acımıyor önüne geleni kırıp döküyor du . Biraz sonra o zehirli dilin nasibini Aden de alacaktı.

 

Öfke ile evin içine sığmayan Barlas'a baktı Aden . Barlas tan böyle bir tepki beklemiyordu. Hele ki Cihangir'e söylediği ağır sözleri hiç beklemiyordu. Barlas'ın öfkesinden çekinsede susmadı.

 

" Bu biraz ağır olmadımı Barlas? " Bakışları salonda öfke ile volta atan Barlas'ı takip ediyordu .

 

Barlas genç kadının sözleri ile adımlarını durdurup alev saçan gözlerini Aden'e çevirdi.

 

" Ne ağırı ulan . " diyerek sesini yükseltti. " Ben ona benim için değerli olan iki kızı emanet ettim . O ne yaptı sahip çıkamadı. Sahip çıkamadığı ile kalmadı dün gece bütün mahalleye şov yapmanızı izledi. " Adımlarını genç kadının oturduğu koltuğun önene ilerletip tam karşısında durup tepeden Aden'e bakmaya başladı.

 

Aden Barlas'ın öfkeden belirginleşen yüz hatları ve sinirden beliren alnındaki ve boynundaki damarları görünce sert bir şekilde yutkunup gözlerini kaçırdı. Barlas'ın bu öfkeden deliye dönmüş halini görmeye bile cesareti yoktu. Ve Barlas'ı ilk defa böyle görüyordu. Bilmediği birşey vardı Aden'in Barlas'ın kendisinden gizlediği yüzü buydu ve Barlas'ın bu yüzü ile daha çok karşılaşacaktı.

 

" Abartıyorsun bence." Diyerek bacaklarının üzerinde birleştirdiği ellerine sabitledi bakışlarını. Barlas'ı bu konuyu abarttığını düşünüyordu şuanda. Barlas'ın bu öfkesinin sebebinin kendisi olduğunu bilmiyordu. Dün gece Barlas, Aden'i o halde görünce kıskançlıktan kudurmuştu. Benim dediği kadının bedenine komşuların ve bahçedeki adamların bakışlarının değdiğini görüncede öfkelenmişti. Öfkesini safa çıkmasının son sebebi ise dün gece Murat ile ettiği kavgaydı.

 

Barlas , Aden'i öyle bir seviyorduki bakmaya bile kıyamıyordu. Aden'e olan aşkının bu dünyada tarifi yoktu bambaşkaydı. Bildiği tek şey cehennemine bir anda gelen cennetti genç kadın tıpkı adı gibi cennet bahçesiydi Barlas Ağa'nın.

 

"Ne abartması lan . Sen dün gece nehalde olduğunun neler yaptığının farkında mısın lan. " Öyle bir bağırdı ki sesi ile evi inletti sesi ile. Aden korku ile yerinden sıçramasına rağmen öfkesini durdurmadı aynı şekilde devam etti. " El kadar elbise ile komşuların ve bahçedeki adamların karşısında kendini kaybetmiş gibi dans ediyordu ulan . " Korku ile kendisine bakan Aden'in gözlerine öyle bir bakıyordu ki.

 

Aden kaçırdığı gözleri ile oturduğu yerden ayaklandı. " Yapmış sam ben yapmışım bu seni hiç ilgilendirmiyor Barlas. " Barlas'ın öfkesinden korkmasına rağmen bildiğini yapmaktan geri durmadı. Sağ elinin işaret parmağını sert bir şekilde bir kaç defa Barlas'ın göğsüne vurarak . "Senin benim üzerimde bir hakkın yok . Sen sadece benim arkadaşımın abisisin . Bu yüzden bana karışamazsın ne yaptığımı sorgulayamazsın hesap sorup bana bağıramazsın . " Diyerek Barlas'ın yanından uzaklaşmak için bir adım atmıştı ki . Barlas bir anda kolunu sıkıca kavramış gitmesine izin vermemişti.

 

Gerilen çenesi ile birlikte kaşlarını çatarak genç kadının yüzüne doğru eğilip . " Ben sana karışıp hesap soramam öylemi? " Dedi kırılacakmış gibi sıktığı dişlerinin arasından tıslarcasına konuştu.

 

Mengene gibi kolunu saran Barlas tan kolunu kurtarmaya çalıştı ama nafile. Barlas genç kadının kolunu sıkıca kavramış ne kadar sinirli olsada canını yakmamadan tutuyor du kolunu.

 

Aden kolunu Barlas'ın parmakları arasından kurtaramadığı için sinirlenmeye başlamıştı.

 

" Evet sen bana karışıp hesap soramazsın ! " Dedi sinir ile "Sen kimsin ki bana karışıp hesap sorabilirsin ne hakla . " Patlamaya hazır olan bombanın pimini çekip adeta Barlas ile kendi arasına bırakmıştı. Eğer Barlas genç kadının sözlerinden sonra öfkesine hakim olamaz ise ne Aden den nede kendisinden geriye birşey bırakmazdı.

 

Barlas kolunu sıkıca kavradığı kadını biraz daha kendine doğru çekti. " Ben kimim öylemi? " İçinden ben çok yakında senin kocan olacağım demek geçse de demedi.

 

Aden dikleştirdiği çenesi ile . " Evet sen kimsin ki Barlas. " Kendisini her an yakacakmış gibi bakan koyulaşmış gözlerden bir saniye olsun gözlerini ayırmadı.

 

Barlas boşta kalan eli ile iki defa Aden'in şakağına vurdu. " Kim olduğumu buraya kazıyacağım çok yakında merak etme . O gün geldiğinde kendi ayakların ile bana geleceksin . Senin için kim olacağımı öğreneceksin . " Diyerek genç kadının kolunu bırakıp öfke ile evden ayrıldı. Giderken kapıyı kırarcasına çarptı.

 

Arkasında ne demek istediğini anlamayan Aden'i bıraktı. Barlas çok kısa bir süre sonra Aden'in neyi olacağını öğretecekti ve Aden büyük bir darbe alıp yıkılacaktı. Bugün amcasının söyleyecekleri ile hayatının yönü değişecek ilmek ilmek emek verip bir düzene soktuğu hayatı elinden alınacak istemediği bir hayata mahkum olacaktı.

 

Okuyupta beğeni atmayanlar yıldızları kaydırın lütfen 🌠🌠 boş geçmeyin .

 

Bu bölümde eğlenelim istedim . Önümüzdeki bölümlerde bol bol üzüleceğiz çünkü

 

Yazım hatalarım varsa şimdiden affola canlarım . Okuyanlar hesabımı takibe alabilirim acaba ?

 

Bölüm değerlendirmesi yapalım mı aşklarım?

 

Bölümü nasıl buldunuz?

 

Bölümde en çok beğendiğiniz kısım neresiydi?

 

Loading...
0%