@fatma_uygun
|
Tiktok hasabım
@fatma uygun Wattpad takip etmeyi unutmayın
İyi okumalar.
❄️ ❄️ ❄️
Yaşadığın coğrafya kaderindir derler. İnsanın kaderi daha doğmadan yazılırmış. Bazen kaderimize yön vermek elimizde olsa bile en yakınlarımız tarafından boyun eğmek zorunda bırakılırız. Peki yaşadığımız coğrafyamıydı kaderimize yön veren yoksa hayatımızdaki en yakın görüp değer verdiklerimizmiydi ?
Aden ve Barlas için kader bugünden sonra ağlarını örmeye başladı. Onları bir araya getiren kaderin ilerleyen günlerde onlara ne getireceğinden bihaber yaşamlarına devam ediyorlardı.
Bir saat kırk dakikalık yolculukları bitmiş uçaktan inip gerekli işlemleri yaptıktan sonra kendileri için gelen araçlara binip Ade'nin evine doğru yola çıktılar.
İstanbul'un yoğun trafiği ile süren yolculukları genç kadadının yaşadığı iki katlı villanın önünde son buldu . Duran arbayla Aden arabadan inip eve doğru adımladı.
Murat kendilerini havalimanından alan şöförleriyle konuşuyordu.Genç kadın bahçe kapını açıp bahçeye ilk adımını attıktan sonra arkasını dönüp Barlas'a.
"Buyrun eve geçelim . " Dedi
Barlas Ade'nin arkasından ağır adımlarla ilerleyip bahçeyi geçip evin giriş kapısına geldiler.Aden kapıyı açtıktan sonra tam evin içine adım atacaktı ki kapının altından evin içine doğru itilmiş siyah zarfı gördü.
Zarfı eğilip alacağı sırada Murat'ın yanlarına doğru geldiğini fark edince ayağının ucuyla kendine doğru sürükleyip üzerine bastı. Yerdeki zarfı Murat görmeden alâ bilmek için.
" Abi telefonumu arabadamı düşürmüşüm ? Çantamda göremedim sana zahmet bakarmısın ? "
" Sen içeri geç bakıp geliyorum ."
Murat arkasını dönüp bir kaç adım attıktan sonra Aden hızlı bir şekilde yerdeki zarfı alıp çantasına koydu. Yanında duran Barlas'a baktığında çatılmış kaşlarla kendisine baktığını gördü .
Aden ne var dercesine başını salladı. Halâ kendisine çatılmış kaşlarla sert bakışlarını sürdüren Barlas'a.
" Bakma öyle bana . " Diyerek eve girdi.
Aden ve Barlas geniş holü geçip oldukça büyük olan salona girdiler. Karşılıklı bir şekilde oturdular.Odanın çoğunluğu beyazdan oluşuyordu. Renklendirmek adına bazı yerlerde siyah kullanılmış. Bahçeye bakan büyük boydan camın karşı tarafına u şeklinde yerleştirilmiş beyaz geniş koltuklar bulunuyor du. Ortaya büyük siyah cam bir sehpa konulmuş . Odanın bazı yerlerine canlı çiçekler konulmuş salona farklı bir hava katmış. Odanın dekarasyonu oldukça şık ve modern bir görünüme sahipti.
Geçen dakikalar sonra Murat salona girip genç kadının yanına oturdu.
"Telefonun arabada değil"
Aden hafif boynunu kaşıyarak. " Buldum çantamdaymış. Cüzdanımın altındaymış. O yüzden göremedim. "
Murat anldım dercesine başını salladı.Genç kadının gözleri karşısındaki koltukta oturan Barlasla birleştiğinde ifadesiz ve sert bakışlarıyla karşılaştı. Yalan söylemek zorunda kaldığı için o da telefon konusunun yalan olduğunu biliyordu. Yalan söylediği için utançla genç adamdan gözlerini kaçırdı.
Gelen zarftan dolayı tedirgin olmuştu. Bu zarfın aynısı dört buçuk yıl önce de gelmişti. Aden bilemedi dört buçuk yıl önce gelen zarfın içindeki yazılanın peşine düştüğü için amcasını kendisine düşman ettiğini.
Babasının ölümünden sonra amcası değişmişti onlara karşı. Abileri gittikten sonra dahada çok değişmişti genç kadına ve annesine karşı. Yıllar önce gelen ilk zarftan sonra amcasının genç kadına uyguladığı şiddet artmıştı bunun bile farkına varamamıştı hep farklı yönlere çekmişti amcasının hareketlerini . Bazen kendini bile suçlamıştı .
Enson ailesini ziyarete gittiğinin ikinci günü aile avukatıyla görüşmüştü. Avukatla görüştüğü için kendi felaketini hazırladığından bihaber di. Amcası ,Ade'nin attığı her adımdan haberdardı kendisini ilgilendiren konuda.
Daha önce gelen zarfı kimseye söylememişti bunuda kimseye söylemeyecekti. Kendi yarası bile tam kapanmamış ken ailesinin yarasını deşemez di. Yazılan notların doğruluk payı nedir bilinmiyordu. Belkide biri genç kadını farklı yöne yönlendiriyordu .Gelen notun doğruluk payını zaman gösterecek ti.
Bu konuyu araştırıp gerçekleri öğrenecek ti . Anlamadan ortalığı velveleye vermeycekti.
Ailesiyle arası yeni düzelmeye başlamışken artık yanlış yapma gibi bir lüksü yoktu. Annesinden ayrı geçirdiği koca dört yıl vardı. Ondan çalınan koca bir özlem ve mutluluk vardı.
O dört yılın ilk iki yılı genç kadına cehennem di. Özlüyor gidemiyor, arıyor aramalarına çoğunlukla cevap bile alamıyordu. Sırf kendi ayaklarının üzerinde durup kendi hayatına bir yerden başladığı kendi seçtiği yolda ilerlediği için. Amcası tarafından ailesine giden tüm yolları kapatılmıştı. Doğup büyüdüğü şehre bile amcası izin vermeden girişi yasaktı. Amcası ona koca dört yıl borcluydu ve Aden amcasını hiç bir zaman affetmeyecekti.
Bir birinden haz etmeyen iki adam karşılıklı bir şekilde oturmuş bir birlerine ters bakışlar atıyorlardı.Bu durum genç kadının gerilmesine sebep oluyordu. Ortamdaki gergin havayı dağıtmak için Aden sessizliği bozdu.
" Kendime kahve yapacağım siz ne içersiniz ? "
Murat " Bende kahve alırım ."
Genç kadın bakışlarını Barlas'a çevirdiğinde ondan da kahve için onay alınca mutfağa gitti.
Bir yanı Murat ve Barlas'ı yanlız bırakmak istemesede onların gerginliği ve havanın sıcaklığı onu bunaltmıştı.İki adamın arasındaki sorun neydi bilmiyordu ama ikiside bir birinden haz etmediklerini açıkça göre biliyordu.
Bugünü olaysız atlatmak istiyordu. Mezarlık ziyareti ve bunaltıcı sıcaklıta yaptığı yolculuk çok yormuştu genç kadını. Birde olay kaldıramaz dı. Hızlı bir şekilde kahveleri yapıp salona geçti.
Kahveleri ikram ettikten sonra elindeki tepsiyi siyah cam orta sehpanın üzerine koyup kahvesini aldı biraz önce kalktığı yere oturdu.
Genç kadının teni solgun görünüyordu. Yorgunluğu yüzünden okunacak kadar belliydi. Genç kadının bu hali Barlas'ın gözünden kaçmadı sürekli gözleri genç kadının üzerinde geziniyordu. Bu durum Murat'ı rahatsız ediyordu. O da farkındaydı Barlas'ın, Aden'e olan bakışlarının normal olmadığını. Barlas'ın bakışlarının Adenden etkilendiğini açıkça belli ediyordu.
Bu defa sessizliği bozan Murat oldu.
" Fermanla konuştu mu bu durumu?"
Deva nın geçici olarak Aden le yaşayacak olmasıydı. Barlas'ın yanında ters bir tepki veremiyordu genç kadın. Aden önce çekingen bir tavırla Barlas'a baktı. Dikkatli bir şekilde kendisini izledigini gördü.
Kendisi istemesede amcası onun adına karar vermişi. Ne kadar amcasının karırı olsa da ailevi konularını Barlas'ın yanında konuşmazdı genç kadın.
" Hayır konuşmadım daha ." Diyerek kısa bir cevap verdi.
"Ne zaman konuşacaksın? Uzatma derim geç öğrenirse tepkisi sert olur ."
Aden " Bili yorum. Yarın konuşurum . Ben konuşmadan sen de birşey söyleme abime olur mu?"
"Sen nasıl istersen öyle olsun . " Murat bilerek bu konuyu Barlas'ın yanında açmıştı o bilsin istedi Aden'in bu konuda onayı olmadığını. Ama Barlas zaten farkındaydı Aden'in bu konuda onayı olmadığının amcasının baskısıyla kabul etmek zorunda kaldığını. O da istemedi genç kadının düzenin bozulmasını ama babası ve genç kadının amcasının kararı üzerine şimdi bu durumdalar dı. Ama Barlas babasının bu kadar ısrarcı olmasının sebebini öğrenecek ti ve şuan sesizliğini koruyordu.
Murat genç kadının yüzünün solgunluğunu fark edince.
" Sen iyimisin? Yüzün kireç gibi olmuş. "
Aden yorgun bakışlarıyla evet anlamında başını salladı. Murat'ın endişeli bakışlarını yüzünü talan ettiğini görünce.
" Gerçekten iyiyim abi biraz yorgunum okadar."
Murat genç kadının iyi olmadığının farkındaydı.
" Sürekli kullandığın bi ilaç vardı senin . Kullanmaya devam ediyor musun? "
Babasının ölümüne şahit olduğu için travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulmuş tu. Bu yüzden yıllarca antidepresan kullanmak zorunda kalmıştı genç kadın. Kullanmadığı zaman kabuslar görüp uyku problemi yaşıyordu. Zor günler geçirmişti. Ama bu durum psikolojik destekle atlacağı bir durumdu. Kalıcı bir psikolojik rahatsızlık değildi.
Ade'nin bugün ki mezarlık ziyaretinden dolayı yine kabus görüp uyuyamayacağın biliyordu.Ne zaman babasının mezarını ziyaret etse böyle olurdu. Onun haricinde de arada kabuslar görürdü ama mezarlık ziyaretinden sonra daha çok kabus görürdü. Murat bu durumun farkında olduğu için ilaçlarını kullanıp kullanmadığını sorma gerekçesi duydu .
" Kullanmıyorum artık.Yaklaşık bir yıldır da hiç kullanmadım . "
" Bu gece ihtiyacın olacak ama "
Aden " Doktorum bir yıldır durumumun iyiye gittiğini söylemisti sende biliyorsun." Murat evet anlamında başını salladı. " Tedavi sürecim bitti . Sağlık durumum gayet normal ve ilaç kullanmamı gerektirecek bir durum yok. Geçici bir durumdu biliyorsun zaten. Tabi yine aynı şeyleri yaşamadığım sürece ."
Barlas konuşan ikiliyi sesiz bir şekilde dinliyor du. Ade'nin rahatsızlığının ne olduğunu merak etsede sormadı. Ama uzun zamandır ilaç kullandığını duyduğu için ciddi bir rahatsızlığı olduğunu düşündü .
"Aden gece uyuyamazsan beni ara gelirim yanına . Yanlız kalınca kötü oluyorsun. En son iyiyim dedikten sonra seni ne halde bulduğumu hatırlatmama gerek yok bence . "
Genç kadın o günü hatırladı. Dalgın bakışlarını yere sabitleyerek Murat'a cevap verdi.
"Merek etme dört yıldır alıştım yalnızlığa ama uyuyamazsam ararım seni . " Diyerek yerdeki bakışlarını Murat'a çevirip buruk ça bir tebessüm etti.
Oysaki bakışlarından bile acısı belli oluyordu. İnsan alışırmıydı yalnızlığa? Genç kadın alışmış gibi yapıyordu alışamamıştı . Alışamazdı da yanlızlığı sevmezdi. Ona göre hiç bir insan yalnızlığa mahkum edilmemeliy di. Çünkü Aden koca bir şehirde yanlızlığa mahkum edilmiş genç bir kadındı . Murat'ın elinden bir şey gelmediğini biliyordu kendisi için çok çırpınmış tı elinden geldiğince ama yinede babasını durdurmaya gücü yetmemişti genç kadın yinede kırgın dı kuzenine de.
Kırgınlığını daha fazla belli etmemek için müsade isteyerek odasına çıktı genç kadın. Odasına girdikten sonra balkon kapısını açıp odasının havalanmasını sağladı. Kendisi mutfaktayken odasına çıkarılan valizi gözüne çarptı. Valizinin yanına gidip fermuarını açıp kıyafetlerini dolabına yerleştirmeye başladı.
Bugün İstanbul'a geri döneceklerini bildiği için Murat dün evi baştan aşağı temizletmişti. Genç kadının temizlik takıntısı olduğunu biliyordu. Hasta ve yorgun dahi olsa en ince ayrıntısına kadar temizlik yapardı.En çokta kafasına birşeyleri takıtıp üzüldüğü zaman yapardı.
İçini boşalttığı valizini yerine koyup duşa girmeden önce giyeceği kıyafetleri yatağın üzerine bırakıp banyoya girdi. Hızlı bir şekilde aldığı duştan sonra banyodan çıktı. Yatağın üzerine bıraktığı iç çamaşırı takımını giydi . Ardından beyaz askılı tişört ve siyah yüksek bel pantolonunu giydi. Tekrardan banyoya girip saçlarını kurulayıp tepeden bir topuz yaptı.
Aynaya baktığımda yansımasıyla göz göze geldi. Teninin solgunluğunu , bugün mezarlıkta çok ağladığı için şişmiş ve kızarmış bitkin bakan gözlerini fark etti.
Bu yansımasını hiç garipsemedi . Alışıktı bu görüntüyü görmeye . Dört yıldır çoğunlukla aynadaki bu yansımasını görüyordu.
Bazı yaptığımız seçimlerin bir bedeli oluyar ve o bedelin ağırlığını taşımak zorunda kalıyoruz yada zorunda bırakılıyoruz.
Ailen var ama yok gibi olması çok ağır bir durumdu genç kadın için. Onun için dünyayı yakacak iki abiye sahipti ama amcalarının kardeşine yaşattıklarından habersizlerdi. Genç kadın İstanbul'a ilk geldiğinde kırgın ve kızgın da olsalar kardeşinin arkasında durmuşlardı.
Herşeyi yoluna koyup Fransa gittiklerinde kardeşine yaşatılanlardan habersizlerdi. Aden hiç bir zaman amcasından öldüresiye dayak yediğini söylememişti söylemezdi de. Aile düzenlerini daha fazla bozmak istemezdi.
Abilerinin herşeyden habersiz olmalarını bildiği halde onlarada kırgın dı. Okadar kötü bir psikolojinin içindeydi.
.Bir çok şeyi yanlız atlatmıştı bu dört yılda . Kabuslar görüp korkuyla uyandığı , uykusuz geçirdiği çok gece olmuştu . Göz yaşlarını yanlız akıtıp , akıttığı göz yaşlarını yanlız sildiği çok zaman olmuştu.
Belkide bir kadının en çaresiz olduğu an kendi göz yaşlarını kendi eliyle silmesiydi. Bunların hiç biri canını acıtmamıştı annesine olan özlemi kadar...
❄️❄️❄️❄️
G.Antep Eroğlu ailesi
İnsan kin ve öfkeyle kendi sonunu getirir miş ama farkında bile olmazmış. Bu ikilem sürekli bir birini tetikleyip kısır bir döngü ye döner. Kin ve öfkeyle yaptığımız hataların bizi nereye sürüklediğinin farkına bile varamazmışız . Taki kendi sonumuzu getirene kadar.
Tıpkı Behram bey ve Eyşan hanım gibi. Şimdilik hiç birşeyin farkında değiller di ama zamanı gelince kurdukları oyun ayaklarına dolanıp onları yok edecekti.
Karı koca evin ikinci katının terasında oturuyorlardı.
" Behram yaptığın şey kesin işe yarayacak mı? " Diye sordu Eyşan hanım bahçede oturan eltisini izleyerek.
"Kesin çözüm bu merak etme Eyşan. "
" En ufak bir açık verirsek Ferman bizi bitirir . Ne amcası der nede yengesi der farkındasın demi. "
"Eyşan konuyu uzatma . " Diyerek şert bir şekilden karısını uyardı . Bu konu oldukça Behram beyi geriyordu.
" Konuyu uzatma diyorsun da olanları üstelemesin diye dört yılını zehir ettin . İki yıl boyunca anasından mahrum edip yersiz yurtsuz koydun . Ama Aden hanım ne yaptı buraya geldiğinin ikinci günü aile avukatıyla görüştü. Elimize ayağımıza dolanacak ne yapacak san elini çabuk tut. "
Behram bey sıkıntılı bir nefes aldı bu konuyu biran önce çözüp kurtulmak istiyordu .
" Sen merak etme bu defa kökten halledeceğim . Kimse Deva nın ,Ade'nin evine niye yerleştiğini bilmeyecek . Herkes Deva yı berdel kararından uzak tutmak için Ade'nin evine yerleâtiğini sanacak . Bu sayede bende bizi ilgilendiren konuyu kökten halledeceğim"
" Beheram bu kız bir ömür o evde kalmayacak biliyorsun demi. Taş çatlasın bir yada iki ay kalır . O tarafta sular durulunca o Barlas kardeşini o evde durduramaz."
" Farkındayım Eyşan zamanımız kısıtlı. Deva o evden ayrılmadan halletmem lazım. Ama biraz zaman geçsin . Hemen harekete geçersek dikkat çekeriz bu defa. "
Eyşan hanım tamam dercesine başını sallayıp bu defa kocasına başka bir soru yönlendirdi.
" Agah ,Ferman'a birşey söylemez demi ? Aden pek tanımaz Karahanları ama Fermen , Agah la görüşüyor babasının yakın dostu diye. "
Behram bey başını herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünen karısına çevirdi.
" Yok söylemez. Aklınca abime olan can borcunu ödediğini düşünüyor. Aden'i kendi koruması altına aldığını düşündüğü gibi. O herşeyi öyle bilmeye devam etsin işim bitine kadar. "
Karı koca genç bir kadının hayatını daha çok nasıl mahvedeceklerinin planını kurmuş ilk adımıda atmışlardı.
Eslem hanım herşeyden habersiz bahçede oturuyordu. Hayatlarının ne hale geldiğini düşüyordu. Canından çok sevdiği kocasını toprağa vermişti.
Kocasından kalan tek şey üç evladıydı. Evlatları birer tarafa dağılmıştı. Hep yanında olsunlar istiyordu ama yoklardı. İki oğlunun gideli beş yıl olmuştu kızı Ade'nin gideli dört yıl olmuştu. Kocasının mezarında çok ağlamıştı Eslem hanım çocuklarımı bir arda tutamadım dağıldık diye . Kendini suçlamıştı. Ama yinede hep şükretmişti Allah'a toprağın altında değiller nefes alıyorlar uzakta olsalarda diye.
Ondört yıl önce evlerine yapılan silahlı saldırıda sadece kocasını kaybetmişti. Yine Allah'a şükretmişti evlatlarını bir arada tutamasada saldırı gecesi üç evladıda sağ çıkmıştı o evden .
O gece evladının biri ağır bir yara almıştı büyük bir hasar bırakmıştı evladında. Aden di ağır yara alan . Bedeninde değildi yarası ruhundaydı.
İnsan bedeninde tek bir çizik almadan ,bir damla kanı akmadan yara alır mıydı ? Aden almıştı tek bir yarası olmadan , bir damla kanı akmadan . Ruhu yara almış oluk oluk kanamıştı.
O gecenin en yakın tanığı Aden di hatta tek tanıktı. Diğer aile fertleri evdeyken babasıyla bahçede sadece Aden vardı. Kaosun tam ortasında kalmış korkudan babasına sım sıkı sarılarak ağlayan sekiz yaşında bir çocuktu.
Eslem hanım düşündükleri ile kendi canını yaktığının farkında bile değil di. O gece silah sesleri kesildiğinde koşarak bahçeye çıkmıştı . Kızıyla kocasını deli gibi bahçede ararken kızının o halini gördü önce. Yüzü , üstü başı kan içindeydi önce kızına birşey olduğunu sandı taki kacasını kanlar içinde yerde görene kadar. Aden'in üzerindeki kan babasına aitti . Babasının kanına bulanmış bir şekilde babasının cansız bedenine bakıyordu korkmuş bir vaziyette.
İşte hayatın acımasız yüzünü ilk tattığı andı Aden'in . O günden sonra hayatı mahvolmuş tu .
Bütün bunlar Eslem hanımın imtihanı idi. O bu imtihandan geçerken hep güçlü bir kadın olmuştu. Onun acısı büyüktü. İnsanın ateşi kendini yakarmış. O ateşin sönüp küllerinin soğuyacağı günü bekliyordu Eslem hanım.
Hep ' bu benim imtihanım içimdeki bu ateş birgün sönecek külleri soğuyacak benim imtihanım o gün bitecek. Allah hiç bir kuluna taşıyamayacağı bir yük vermez miş bir gün bitecek . Senin yükünden ağır yük taşıyan insanlar da var ' diye kendini teskin ediyordu .
❄️❄️❄️❄️ İstanbul iki hafta sonra
Zaman okadar hızlı geçiyordu ki Deva nın , Aden'in evine yerleşeli iki hafta olmuştu.Bu süreçte iki genç kadın bir birine alışmaya çalışıyordu.
Deva kalabalık bir evden geldiği için evin içerisindeki sessizlik onu biraz zorluyordu. Aden ise yıllardır yanlız yaşadığı için evin içerisinde dolanan Devaya alışmaya çalışıyordu.
Ama şu kısacık zamanda bile iyi anlaşıp bir birlerini sevmeye başlamışlardı. Deva , Aden'e göre daha neşeli kıpır kıpır bir kızdı . Abisinin tam tersiydi.
Geçen bu iki haftada Barlas hiç gelmemişti .Hergün kardeşini sık sık arıyor ve görüntülü konuşuyorlardı. Mardin'de ki meseleyi çözmek için gitmişti.Ama bugün Deva için İstanbul'a geri dönmüştü.
Çalan kapıyla Deva oturduğu koltuktan kalkıp kapıyı açtı. Barlas'ı görünce genişçe gülümsedi. Abisinin bugün geleceğinden haberi vardı.
" Abi hoşgeldin ." Diyerek Barlas'a sıkıcı sarıldı.
" Hoşbuldum abim . " Diyerek beline kollarını dolayan kardeşinin alnını öperek sarılmasına karşılık verdi .Deva abisinin kollarının arasından çıkıp. "Kapıda kaldın içeri geçelim."
Abi kardeş geniş holü geçip salona girdiler aynı koltuğa yanyana oturdular. Barlas günlerdir görmediği kardeşini özlemişti . Deva onun kıymetlisiydi.
" Nasılsın güzelim bir eksiğin ihtiyacın varmı ? " Diye sordu Barlas.
" Sağol abi bi eksiğim yok . İyiyim sen nasılsın . "
" Bende iyiyim. Alışa bildin mi buraya . "
Deva nın bi anda yüzü asıldı . Genç adam bi anda yüzünü asan kardeşine yüzüne sabitledi bakışlarını.
"Aslında pek alışamadım. Ev çok sessiz. Kalabalık bir evden çıkıp ta böyle sessiz bir eve girmek beni bir boşlukta hissetmeme sebep oldu."
Genç adam kardeşine sarılıp saçlarına öpücük kondurdu şefkatle. Kardeşinin başını göğsüne yasladı.
" Senin iyiliğin için aldık bu kararı biraz sabret halledicem güzelim. "
Deva abisinin göğsüne koyduğu başını kaldırıp Barlas'ın yüzüne baktı.
" Bence Aden de bu duruma pek alışamadı. İlk geldiğinde bir kaç gün benim varlığından habersiz miş gibi afallıyordu."
"Normal değilmi Deva onunda hayatına bodoslama girdik. Onun içinde zor bu durum . Alışmış yanlız yaşamaya bir anda dahil olduk hayatına."
" Doğru söylüyorsun ." Dedi Deva
Aklından geçenler le Deva bir anda gülmeye başladı . Barlas anlamaz bakışlarıyla kardeşine baktı..
" Sencede tuhaf değilmi abi . Şu iki haftadır olanlar . Doğunun en büyük aşiretinin kızıyım . Senin gibi psikopat bir abim var Mirza ve Miraç abimi hiç söylememe gerek yok tam bir deliler . Ve beni berdel kararından korumak için sizden uzaktayım. Biri söylese gülerdim trajikomik geliyor içinde bulunduğum durum. "
Barlas kardeşinin gergin olduğunu farketti . Korkuyordu kardeşi aşiretin vereceği karardan bu hallerinin sebebide buydu.
" Deliydin abim dahada delirmişsin . Miraç ve Mirzayla ayrı kalmak sana iyi gelir sanıyordum görüyorumki deli olmak senin ruhunda var diğer ikili gibi .Dakikan dakikanı tutmuyor biraz önce dokunsam ağlayacaktın şimdide deli gibi gülüyorsun "
Barlas kardeşini korkularından uzaklaştırmak için kardeşine takıldı.
"Ya abi ya ayıp ediyon bak . Ne deliliğimi gördün . "
" Anlatmamı ister misin güzelim . Mesela Erva nın üzerine sıcak çay döküp sonrada kendini yaktı bana iftira atıyor diyen sendin yanlış hatırlamıyorsam. Bide hepimizin gözünün önünde yapmana rağmen herkesi inandır dın onu da nasıl becerdiy sen artık ."
Deva yaptığı şey aklına gelince gülmeye başladı. Barlas kardeşinin bu haline tebessüm etti.Deva tekrar başını abisinin göhsüne koydu özlemişti abisini. İki haftadır görüntülü görüşme harici ailesini görmüyordu. Abisinin varlığı kafasındaki düşünceleri atmasını sağlamıştı. Şu an en güvenli yerdi Deva için abisinin kollarının arasında olmak .
Barlas kardeşinin sessizletiğini görünce .
" Aden le anlaşa biliyormusun? " Diye sordu.
" İnanmazsın belki benim gibi herkesle anlaşamayan bir kız şu iki haftadır tanıdığım Aden'i sevdim iyi bir kız. Tam benim kafa dengim . Bazen aşırı sessiz oluyor ama iyi biri . Bide çok güzel."
" Anladım " dedi Barlas kardeşinin ne yapmaya çalıştığını farketti son cümleyi vurgulayarak söylemsinden .
" Maşallahı var kızın taş mübarek . Güzel kız demi abi . "
Barlas kardeşinin söyledikleriyle göğsüne kafasını koyan kardeşine ters bir bakış attı . Abisinin bakışlarına karşılık
" Yalan mı güzel kız işte."
"Deva ne yapmaya çalıştığının farkındayım. Yapma abim . "
Deva , Aden'i abisinin aklına sokmaya çalışıyor du. Aden'i oldukça beğenmişti ve abisiyle de yakıştığını düşünüyordu . Bu düşünceyi de kafasına sokan biraz abisi olmuştu .Daha önce abisi için hiç böyle bir yakıştırma yapmamıştı Aden'i görene kadar . Tanıdıkça yüzü kadar içinin güzel olduğunu fark etti. Birde Ade'nin evine ilk geldiği gün abisinin genç kadına olan bakışlarını görmüştü. Sık sık ta telefon görüşmelerinde Aden'i sorunca abisinin genç kadından hoşlandığını anlamıştı. Barlas'ı bir kadına karşı ilk defa böyle görüyordu Deva nın bilmediği birşey vardı Aden çoktan Barlas'ın kalbinde yer edinmişti ama kendine bile itiraf edemiyordu.
" Ben birşey yapmaya çalışmıyorum . İftira atıyorsun bana abi. Hem gerçek olan birşeyi söyledim güzel kız işte."
" Sen varya Deva felaket bir kızsın . "
Genç adam kardeşinin daha ne yapacaksın dercesine baktı.
Deva abisini delirtme ye yeminli gibi sinsice sırıtarak.Başını abisinin göğüsünden kaldırıp yüzüne baktı.
" Hem Aden karşı komşusuyla da pek samimi . Allah var adam da pek yakışıklı. Fazla uzun sürmez Aden'i o kapa. Bişey yapmaya çalışacak olsam bunu sana söylemezdim demi . "Diyerek ortaya bombayı attı.
Halbuki genç kadın komşusuyla samimiydi ama adam genç kadının arkadaşıyla nişanlıydı . Deva bunu bilmesine rağmen bildiğini es geçti.
Barlas yerinden rahatsızca kıpırdandı. Kırmızı görmüş boğa gibi kardeşine baktı .
" O nedemek Deva. "
"Şu demek oluyor abi Aden'in karşı komşusu çok yakışıklı bir adam ve Aden de oldukça güzel bir kız aralarında iyi .Oldukçada samimiler . İkiside bekar yani olabilir diyorum sonuçta ."
Barlas kaşlarını çatarak . "Size ne kızım elin adamının yakışıklılığından delirtme beni Deva .Olmaz öyle şey. " Dedi bir anda hiddetle.
Deva doğru yolda olduğunu anladı . Tamda tahmin ettiği gibi abisi Aden'e karşı boş değil di.
Abisine biraz daha sokulup şirinlik yaparak " Güzel kız ama demi ." Diyerek ısrar etmeye devam etti .
" Bir saattir bana Ade'nin güzel bir kadın olduğunu gözüme sokmaya çalışıyorsun farkına varmadım sanma . Ve sen bu konuyu biraz daha konuşmaya devam edersen konuşacak bir dilin olmayacak." Diyerek kardeşine ufak bir tehtitte bulundu .
Barlas içinden ' Hemde haddinden fazla güzel bir kadın.' Diye kendi kendine homurdandı.Deva ağzına fermuar çeker miş gibi yaptı. Kardeşinin ima ettiği şey bile genç adamın kıskanmasına sebep oldu .
Aradan geçen sesiz dakikalar sonra Deva biraz önceki konuşmadan dolayı abisinin sinirli olduğunu gördü sormak istediği birşey vardı ve çekingen bir ses tonuyla.
"Abi "
Barlas bakışlarını kardeşine çevirdi . Bir derdi vardı ve bu yüzden çekingen bir şekilde kendine baktığını gördü. Sesini yumuşak tutarak.
"Söyle güzelim ." Dedi direk biraz önceki tavrı yüzünden çekilmesini istemedi kardeşinin.
" Hal olur demi bu durum. Berdel kararı onaylanmaz demi ."
Küçük bir kız çocuğu gibi masumca abisinin gözlerine baktı.
Barlas kardeşinin bakışlarındaki o masumiyeti görünce kardeşinin bu haline canı sıkıldı. Onun kıymetlisiydi kardeşi ve korkuyordu alınacak olan karardan . O bir Karahan kızıydı ona korkmak yakışmazdı Barlas kardeşini böyle yetiştirmişti ve şuan karşısında tam tersini görüyordu .
Barlas haftalardır bu konu yüzünden delirmiş gibiydi. Öfkesini kusacak yer geziyordu . Böyle birşeye asla müsade etmezdi .
Aşiretin ağası oydu ve o onay vermediği sürece kimse birşey yapamazdı. Diğer aşiret ağaları bile . Çünkü en büyük sayılı aşiretlerden önde geleniydi Karahanlar .
" Deva bana bak abim . "
Deva başını kaldırıp abisine baktı. Abisi müsade etmezdi böyle birşeye ama yinede aşiretin vereceği karardan korkuyordu genç kadın.
" Bak güzelim sana defalarca söyledim yine söylüyorum. Hiç kimse seni istemediğin bir hayata zorlayamaz buna ben de dahil. İstemediğin hiç bir şeyi yaşamayacaksın buna izin vermem . Gerekirse kan dökerim yinede müsade etmem."
Abi kardeşin konuşmasını bölen Aden'in sesi oldu.
" Deva " diyerek seslendi kapının ağzından.
" Salondayım. "
"Yemeğe çıkalım mı akşam ? Geldiğinden beri eve tıkılıp kaldın . İkimizede değişiklik olur."
Aden konuşarak salondan içeri girdi. Salonda oturan Barlas'ı görünce şaşırdı konuşmasının devamını getiremedi. Genç adamı Mardin'de diye biliyordu burda görmeyi hiç beklemiyordu.
Genç adam iki haftadır aklından çıkaramadığı kadını buldu gözleri.İçinde okadar değişik duygular vardı ki kendisi bile ne olduğunu anlamıyordu.
Genç kadını gördüğü ilk günden beri aklı ve kalbi Barlas'a oyun oynuyordu. Karşısında ki kadına karşı içindeki tarifsiz duyguları aşk diye adlandıramıyor du. İki haftadır tanıdığım bir kadına bukadar kısa sürede aşık olamam diye kendi kendine inkar ediyordu. Ama kalbi tam tersini söylüyor du.
Deva kapıyı ilk açtığımda gözleri Aden'i aramıştı ama bulamamış tı. Günlerdir aklından çıkmayan kadın şimdi tam karşısınday dı. Ve bu durum genç adamın kalbinde kıpırtılar hissetmesine sebep oldu .
Bu kadar sorunun içinde birde aklından çıkmayan kadınla boğuşuyordu kendi zihninde.Her gözünü kapattığında kadının güzel yüzünü görür olmuştu. İri kahve gözleri, dolgun dudakları gülümsediği zaman yanağında kendini belli eden gamzesi.
İlk tartışmalarında yakın temasta bulunurken aldığı o kokusu. Adeta adamın aklıyla oynuyordu bu kadının kokusu ve güzelliği . İlk gördüğü gün okadar dikkatli bakmıştı ki bileğinin iç kısmındaki anka kuşu dövmesini bile fark etmişti. Adeta yüzünün her zerresini aklına kazımıştı.
Sadece geleri değil gün içerisinde bile aklını karıştırır olmuştu bu kadın.
Deva " Hep birlikte çıkalım mı abi ? " Diyerek Aden'in yemek teklifine abisinide dahil etmek istedi.
Genç adam izlemeye daldığı kadından gözlerini çekip kardeşine baktı.
" Bana fark etmez isterseniz gideriz . " Diyerek Barlas bakışları tekrar Aden'i buldu ve bir anda kaşları çatıldı.
Kadının üzerindeki göhüs dekolteli dizinin bir karış üzerindeki askılı elbiseyi yeni fark etti . Vücudunu saran elbise vücut hatlarını ortaya çıkarmış kusursuz bir görüntü sunuyordu adeta.
Genç kadın sert bakışlarıyla kendini öldürecek gibibakan adama baktı. Bakışları okadar serttiki yüzüne bakmaya korkarak genç adamdaki bakışlarını çekti. Neye bukadar sinirli bakıyor diye üzerini inceldi.
Elbisesinin askısının hafif omzuna kaydığını fark etti . Rahatsız bir şekilde yerinden kıpırdanarak elbisesinin askısını düzeltti. Barlas'ın elbisesinin askısına kızgın bakışlar attığını düşündü genç kadın ama Barlas elbisesinin tümüne kızmıştı.
Genç kadın Barlas'ın sert bakışlarına daha fazla maruz kalmamak için.
" Bu arada hoş geldin ." Dedi
Barlas , Aden'in duymayacağı bir ses tonuyla " Giydiğin elbise sayesinde hiçte hoş bulmadım. Benim tişörtleri min kumaşı bile üstündekinden daha fazla ." Kendi kendine sinirli bir şekilde homurdandı .
Barlas'ın hesaba katmadığı birşey vardı Aden duymamıştı ama kardeşi yanında oturduğu için herşeyi duymuştu. Deva abisinin söylediklerini duyunca Aden'e karşı boş olmadığından emin oldu. Abisi değer vermediği kişileri ne eleştirir nede karıştırdı. Bu zamana kadar abisinin kıskandığı tek kadın kendisiyken şimdi Aden'i de kıskandığını fark etti .
Aden , genç adamın homurdanmalrından birşey anlamayınca " Birşey mi söyledin anlamadım ? " Dedi.
Barlas içinden sabır dileyerek eliyle sakallarını sıvazladı. Sert bakışlarından ödün vermeden . " Hoş buldum dedim . "
Devanın bakışları abisi ve Aden'in arasında gidip geliyordu. Abisi karşısındaki kadın bir suç işlemiş gibi gözünü kırpmadan bakıyordu . Aden ise masum bir şekilde kendisine suç işlemiş gibi sert bakan adama bakıyordu.
Aklından geçenler le sinsice sırıttı Deva. Abisiyle Aden'i yanlız bırakmak için
" Siz oturun benim yukarıda biraz işim var . " Diyerek oturduğu yerden kalktı.
Aden'in rahatsızca kıpırdanışlarından odasına kaçmak için fırsat kolladığını farketti ama genç kadına o fırsatı vermedi Deva.
" Ne işin var ? "
Deva ilk basamakları çıkmaya başlamıştı ki Aden den gelen soruyla .
" İşim var işte sen geç otur . " Diyerek arkasına bakmadan koşarak üst kata çıktı .
" Ne işin varsa bende yardım etseydim sana . " Dedi ama Deva çoktan üst kata çıkmıştı. Barlas la yanlız kalmak istemiyordu . Adamın bakışları korkmasına ve gerilmesine sebep oluyordu.
Barlas giden kardeşinin arkasından bakan kadına . " Oturmayı düşünüyormusun? " Dedi
Genç kadın Barlas'ın sesiyle bakışlarını ona çevirerek " Hııı."
Barlas kendine anlamayan gözlerle bakan kadına " Geldiğinden beri orda dikiliyorsun . " Kadının ayağındaki topuklu ayak kabıları işaret ederek." Ayakların damı ağrımadı. "
Aden genç adamın söylediğiyle yan tarafındaki koltuğa oturdu. Barlas ,Aden'e her baktığında içten içe sabır diliyordu giydiği elbiseden dolayı siniri gittikçe artıyordu.
Bütün gün o elbiseyle dışarıda olduğu düşüncesi bile kıskanmasına sebep oluyordu. Elbisesine sinir olsada kadına birşey diyemiyordu. Tepki göstereceğini biliyordu haklı olarak .
Aden ,Barlas la yanlız kaldığı için gerilmişti . Dakikalar geçtikçe gerginliği artıyordu .Genç adamdan hariç her yere bakıyordu . Sebebi neydi bilmiyordu ama Barlas tan çekiniyordu.
Şuan siyahı anımsatan gözlerin kendini izlediğinin farkındaydı. Yan tarafında oturan adamın sarsılmaz bir duruşu vardı ve Aden'in ilk gördüğü günden beri fark ettiği sert bakısları hep aynıydı. Biraz adamın bakışlarından korkmuyorda değildi .
" Bu arada nasılsın? En son gördüğümde iyi görünmüyordun." Dedi Barlas
Aden bakışlarını yan tarafında dakikalardır kendini izlediği adama çevirdi.
" İyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın? " Dedi Çekingen bir şekilde .
"İdare eder diyelim. İşten mi geliyorsun.?"
Hem genç kadınla konuşa bilmek için hemde gördükçe sinirlerini bozan elbiseyle nerede olduğunu merak etti.
" Evet işten geliyorum ."
Barlas anladım dercesine başını salladı. Barlas konuşmasaydı Aden sessizliği sürdürmeye devam ederdi. Genç kadın günlerdir Deva için verilecek berdel kararının akibiyetini merak ediyordu .
Bu duruma hem kızıyordu hemde Deva için üzülüyordu. Konuşmayı ilk başlatan Barlas olduğu için bunu fırsat bilerek merakına yenilip Barlas'a sormaya karar verdi.
Çekingen bir şekilde "Barlas "
Barlas ilk defa adıyla hitap eden kadına daha dikkatli baktı.
"Efendim."
" Şey ben birşey soracağım ama-" Barlas çekingen bakışlarla kendine bakan kadının sözünü tamamlamasına bile izin vermeden .
" Sor"
"Deva için istenilen berdel kararı ne oldu ? " Diye sordu. Barlas'ın yüzüne baktığında sert olan yüz hatlarının sinirden gerildiğini görünce
"Aile meseleniz bu konuya karışmamam gerek farkındayım. Yanlış anlamanı istemem sadece Deva adına endişeleniyorum oyüzden sordum."
Genç kadın Barlas'ın ne tepki vereceğini bilmiyordu. Yüzüne düşen saç tutamını kulağının arkasına yerleştirdi çekingen bir şekilde. Barlas çekingen bir şekilde hareket eden kadını izledi.
" Yanlış anlamadım. Bu konuyu sormak için bu kadar çekinmene gerek yok. Deva konusuna gelirsek ortalık iyice karıştı . İlk başlarda babama kızmıştım Deva nın burda kalmasına ama o karmaşadan uzak olması iyi oldu ." diyerek genç kadını cevapladı
Aden konuşmaya devam etmeden önce Barlas'a kardeşini istemiyormuş gibi bir izlenim vermek istemedi açtığı kondan dolayı .
" Ben bu konuyu açtım ama yanlış anlama beni . Devayı istemiyormuş gibi bir izlenim vermek istemiyorum. Kardeşinin benimle kalmasından rahatsız değilim. Ban iyi geldi burda olması. Bu konuya açıklık getirmek istedim ." Dedi kendini doğru bir şekilde ifade etmek istedi.
" Sen neden yanlış anlaşılmaktan korkuyorsun ? Herkese karşımı böylesin ? "
" Herkese karşı böyle değilim ama şuan yanlış anlaşılmak istemedim okadar."
Barlas'ın dudağının kenarı kıvrıldı varla yok arası kadının bu haline.
" Beni yanlış anlama deme birdaha bana . Herkesi yanlış anlarım ama sini yanlış anlamam . Gözlerine bakınca ne demek istediğini anlıyorum. "
Aden duyduğu sözlerle genç adamdaki bakışlarını kaçırdı. Niye öyle bir cümle kurmuştu ki ? Daha kadını tanıyalı kaç gün olmuştu.
Konunun farklı yere gittiğini hissetti genç kadın.
"Şey dedin ya ortalık iyice karıştı diye. Nasıl yani ? " Diyerek genç adamın tekrar konuya dönmesini sağladı.
"Deva nın Mardin'de olmadığı duyuldu. Herkes Deva yı sakladığımızı düşünüyor ama öyle birşey yok sadece o kaosun için de bulunmasını istemedik çok yıpranır dı. Mardin'e geri dönmesini istiyorlar. Senin anlayacağın iki haftadır konak aşiret büyükleriyle dolup boşalıyor."
Aden pür dikkat Barlas'ı dinliyordu. O böyle konulara yabancıydı onlarda böyle şeyler yoktu. Genç kadın oturduğu yerden kalkıp Barlas'ın yanına oturdu arada yok sayılacak kadar bir mesafeyle. Bu konu Aden'i etkiliyordu çünkü kendi hayatı için seçtiği yolda istemediği şeyleri yaşatmıştı amcası. Deva nın da istemediği bir hayatı yaşamasını istemiyordu.
" Peki Deva Mardin'e gerimi dönecek ? Ya döndüğü zaman karar kabul edilmiş olursa? " Dedi üzgün bir şekilde .
Barlas'ın sert yüz hatları öfkeyle iyice gerildi.
" Öyle birşey olmayacak! İstedikleri kadar hüküm versinler umrumda olmaz. Hiç kimse kardeşime istemediği bir hayatı yaşamaya zorlayamaz buna müsade etmem . Gerekirse kan dökerim yinede müsade etmem ! "
Aden duyduğu son cümleyle vücudu kas katı kesildi . Ne demek kan dökerim okadar basit bir şeymiş gibi dile getirmesi ve söylerken okadar soğuk kanlı davranması kadı kadının korkmasına sebep oldu.
Barlas Aden'in korkulu gözlerle kendine baktığını fark edince içinden kendine küfretti . Sanki hergün birini öldürüyormuş gibi izlenim verdiği için de ayrı küfretti. Barlas tekrar konuşmaya başladı.
" O şerefini si- " demiştiki karşısındaki Aden olunca edeceği küfrü yutmak zorunda kaldı . " O kuzenim olacak itin yediği halt yüzünden kardeşimin yanmasına göz yummam. Onların derdi eskiye dayalı bir kan davası berdel konusu üzerenden gidip ters bir hamle yapmamızı bekliyorlar bizi suçlu göstermek için. Elbet onlarında bir zaafı vardır . Elinden geldiğince kimse zarar görmeden halledecem bu konuyu. "
Son söylediği sözleri sırf Aden kendisinden korkmasını istemediği için söylemişti. Oysaki yapardı dediğini kanda dökerdi. O Barlas KARAHAN dı. Doğunun en büyük ağalarındandı. Söz konusu kız kardeşi olunca gözünü kırpmadan can alırdı.
Yanında oturan kadının bu konulara uzak olduğunu biliyordu Barlas. Onların hayatlar bir birine zıttı. Siyah ve beyaz gibi. Barlas törelerle büyümüş büyük bir aşiretin liderliğini yapıyordu. Aden ise varlıklı tanınmış bir aileye sahip olmasına rağmen sade bir hayatı tercih etmiş kendi halinde bir kadın dı.
Aden ilk defa bu tarz bir olayla karşılaştığı için olayın nasıl son bulacağını bilmiyordu.
" Bizim yaşam tarzlarımız çok farklı. Ben böyle bir olayla ilk defa karşılaşıyorum çok katı geliyor bu durum . Bazı örf ve adetlerimiz bire bir ama sizin aşiretleriniz var töreleriniz var . Çok katı ve acımasız kuralları var. Bunu kötü bir amaçla söylemiyorum sizlerin örf ve adetleri ne saygım var . Bana çok katı geliyor kurallarınız belki o bölgede büyümüş olsam normal gelirdi . "
" Bizim törelerimiz var evet. Katı kuralları da var ama biz hiç bir zaman kötülük için kullanmadık bunları. Birlik ve beraberliğin sağlana bilmesi için var bunlar. Öyle olmasa kan davalarının önünü kesemeyiz . Ve herkes durması gerektiği yeri bilmesini sağlıyor."
Barlas'ın söyledikleriyel kafasından geçen şeyler çok farklıydı ve bunu dile getirmekten çekinmedi.
" Bumu sizin birlik ve beraberliği sağlaya bilme anlayışınız ? Birileri hata yapıyor ve hatasının bedelini en masum ödetmeye çalışıyorlar. Rızası olmadan berdel diye bir kadının haytını mahvetmek için tutturmaları mı? "
Barlasta karşıydı aşiret büyüklerinin bir çok konuda insanların hayatları için verdikleri hükümlere. O da bu hayatı yaşamayı istememişti. Ağa olmayıda istememişti kendi aşiretlerinin aldığı bir karar dı. Babasının zoruylada kabul etmişti ağalığı tıpkı yeraltı dünyasına babası ve dedesinin zoruyla girdiği gibi.
" Bizde kadınlar ve çocuklara değer verilir orda bir dur . Berdel kararına bende karşıyım . Ama biz kadınları değersiz kılıyormuşuz hayatlarını mahvediyormuşuz gibi konuşma. Bu düşüncen yanlış . 18 yaşımdan beri asiretimizin ağasıyım ve hiç bir kadının hayatının mahvedilmesine göz yummadım yummam da."
Aden kendi düşüncelerini dile getirmeye çekinmedi.
" Kadınlara verilen değer bu olmamalı. Bir kadın sevdiği adama kaçtı diye namussuz görülüp hüküm verilmemeli. Siz mecbur bıraktığınız için kaçıyorlar. Tüm suç kadının değil bunu görmüyorsunuz . Kaçıran erkektir birşey olmaz diyipte kaçan kadın namussuz diye biliyorsunuz neden çünkü kadın olduğu için. "
Barlas tek kaşını kaldırarak bir anda kendisine çıkışan kadını dinledikten sonra.
" Ulan benmi dedim kaçın diye . Suçlu benmişim gibi söylemediğini bırakmadın bana . Ben geri kafalı bir adam değilim Aden hele bu konularda hiç değilim. "
Aden omuz silkerek " Siz mecbur bırakıyorsunuz. İki genç bir birini sevmiş hata yapmış büyüklük gösterin sizde affedin "
Sanki tüm bu olanların sebebi Barlas mış gibi kadından laf işitiyordu. Ters birşeyde söyleyemiyordu kadına yabancıydı onların hayatlarına ve kıyamıyordu da.
" Kız kaçırmak yerine gelseydi bize söyleseydi. Amcama söyleseydi olmadı mı babama söyleseydi hiç biri birşey yapmıyormu gelip bana söyleseydi. Gider isterdim kızı düşmanım demezdim her yoluda denerdim onlar için . Olayları bu noktaya getirmeden önce bunları yapmış olsaydı dediğin gibi büyüklük gösterirdik her yolu denedik sonra bu haltı yedik diye. Kardeşim de bu durumda olmazdı. Bilmediğin konu hakkında yanlış yorumlar yapıyorsun."
Aden dalga geçer gibi bir tavırla " Sana söyleseydi kuzenin herşey hal olurdu yani " dedi gülerek " Biraz önce eskiye dayalı bizim düşmanlığımız diyen sen değil miydin ?"
Barlas eliyle sakallarını sıvazlayarak sabır diledi . Bu gün bu kız onun imtihanıydı. Onların yaşantısıyla kadının düşünceleri çok farklıydı. Bir yandan genç kadın da haklıydı ilk defa böyle bir olayın içine düşmüştü.
" Evet dedim ama yinede ben bir yolunu bulur sulh olması için çabalardım. Kaçmaları doğru değildi."
" Evet kaçmaları doğru değil ama yinede sizin yüzünüzden . İki aile bir birine düşman olunca kavuşamaycaklarını kafalarına kazımışlar başka çözüm aramak yerine. Çünkü bu düşünceye sizler sebep olmuşsunuz. "
Karşısındaki kadın adeta sabırıyla oynuyordu.
" Yok ben sana boşuna anlatıyorum bunları. Ya sen beni anlamak istemiyorsun yada kulaklarında problem var güzelim. Adamda sabır diye birşey bırakmazsın sen. Ulan ben ne yaptımda bana saydırıyorsun."
Aden gözlerini kısarak Barlas'a baktı.
" Önce gözlerime laf ettin baksanda görmüyormuşsun dedin . Şimdide kulaklarıma mı laf ediyorsun . Hem ben nerden güzelin oluyorum senin. " Diyerek sert bir şekilde Barlas'a çıkıştı. İlk gördüğündeki korkusuda çekingenliğide kalmamıştı şuan.
" Biraz önce okadar şey söyledim duymamazlıktan gelip istediğin yöne çektin . Şimdi son söylediğim iki sözemi takıldın . Bravo sana."
Bir türlü yan tarafında oturan kadına kendini ifade edemiyordu. Ne söylese kadın yanlış anlıyor kafasının estiği yöne çekiyordu genç adamı.
" Evet söylediğin okadar şeyin arasında buna takıldım oldumu. Ve sen biraz önce bana sağır mı dedin."diyerek ters bakışlarını Barlas'a sabitledi.
Biraz önce kendini deli eden kadın şimdi sinirlenmeye başlamıştı ve kadının bu hali keyiflenmesi ne sebep oldu Barlas'ın. Kadının yüz ifadesine gülmemek için kendini zor tutuyordu genç adam.
" Ben öyle birşey demedim ." Diyerek keyifli bir şekilde rahatça arkasına yaslandı.
" İma ettin ama ." Diyerek surat astı küçük bir kız çocuğu gibi göründüğünün farkında bile değildi.
Eline fırsat geçmişken kadınla uğraşmaya devam etti Barlas
"Ne haddime sana imada bulunmak . İnsan sana imada bulunmaya çekinir Sen dilinle adamı döver sin Sen o şekilde duyduysan oda senin problemin. " Diyerek eğlenir bir şekilde kadına baktı.
Aden oturduğu yerden sinirle ayağa kalktı. " Sen varya insanı delirtirsin bende hata daha oturmuş seninle konuşuyorum . "
Gitmek için adım atacaktı ki bileğinde hissettiği sıcaklıla olduğu yerde kaldı. Önce kolunun bileğindeki ele baktı sonra elin sahibine baktı.
Sert bir sestonu ile " Bırakırmısın kolumu" dedi
Barlas kadının gitmesini istemiyordu.Bu yüzden düşünmeden bir anda kolunun bileğini eline hapsetti.
" Tamam birşey demedim otur konuşalım. Bir anda konuyu nerden nereye getirdin . "
" Bırakır mısın ? " Diyerek gitmek için kolunu çekiştirerek gitmek için hamle yapmıştı ki Barlas bir anda kadını kendine doğru çekti .
Barlas'ın yaptığı hamleyle Aden kendini oturan Barlas'ın kucağında buldu. O iri cüssesiyle hafif bir şekilde kadını yan tarafına oturtmak için güç uygulasada kadının narin bedenine göre fazlaydı.
Barlasta böyle olacağını beklemiyordu ama bir kere olmuştu. Olmuşla ölmüşe çare yok derler buda o hesap olmuştu. Yaptığı hamleden dolayı genç kadının saçları yüzüne doğru dağılmış kal gelmiş gibi büyüyen gözlerle kendisine bakıyordu .
Barlas , Aden'in bu halini fırsat bilerek ilk günden beri dokunmak istediği saçlarına dokundu. Kadının yüzüne dağılan saçlarını naif bir şekilde parmak uçlarıyla kulağının arkasına yerleştirdi. Aden bulundukları durumun şokunudan adamın yaptığı temasla kendine geldi. Kalkmak için hamle yaptı ama genç adam izin vermedi.
Aden bu duruma dahada sinirlenmeye başladı. " Bırakır mısın beni ?"dedi öfke dolu sesisiyle.
Barlas genç kadınla olan yakınlığından gayet memnun du . Bilerek yapmamıştı ama olmuştu birkere . Bu fırsatı yakalamışken günlerdir solumak istediği o kokuyu içine çekti kucağında ki kadına çaktırmadan.
" Biraz önce kalktığın yere oturacaksan bırakırım . Hem konunun akibiyetini merak ediyorsun söyleyincede sinirleniyorsun ve beni dinlemeden gitmeni istemiyorum. " Barlas konuşurken gözleri genç kadının gözleri ve dudakları arasında gidip geliyordu.
Aden'i bugün gördüğünden beri o dolgun dudaklarını öpme isteğiyle dolup taşsada kendine hakim oldu . İlk defa böyle bir duruma düşmüştü. Hiç bir kadını öpmek için arzulamamıştı bu kadar.
" Allah'ın cezası bıraksana beni . Ne demek gitmeni istemiyorum ? Kardeşin görecek yanlış anlayacak." Diye kurtulmak için çırpınmaya devam etti.
Genç kadın çırpındıkça Barlas kendine daha çok çekip kolunu beline doladı hareklerini kısıtlamak için. Çok yanlış yerin üzerinde kıpırdanıp duruyordu.
" Kıpırdanmayı bıraksan iyi edersin . Üzerine oturduğun şey senin için tehlikeli. " Dişlerini sıkarak oturduğu yeri işaret etti gözüyle. Kolay tahrik olan bir adam değildi ama genç kadının teması tahrik olmasına sebep olmuştu.
Aden duyduğu sözle bir andavücudu kas katı kesildi. Bir anlık cesaretle bulunduğu pozisyona baktı. Barlas'ın kucağından kalmak için sürekli çırpınmasından dolayı üzerindeki elbisenin eteği yukarı doğru toplanmış ,elbisenin askısının biri umuzindan aşağı kaymış . Gördüğü her ayrıntı da utançtan renkten renge giriyor du genç kadın. Elinin biri Barlas'ın göğsünde diğer elinin bileği Barlas'ın avucunun içindeydi.
Belindeki sıcaklığı hissedince genç adamın diğer kolunu beline doladığını yeni fark etti. Aden ateşe değmişegibi genç adamın göğsünde ki elini hızlıca çekti. Oturduğu yere bakınca adeta vücudun daki kan yüzüne toplanmış gibi utançla kızaran yüzüyle hiç kıpırdanma dan utanç dolu bakışlarla Barlas'a baktı. Oturduğu yerden kalkmayı bile akıl edemedi o utançla.
Barlas kendine öyle bir bakıyorduki daha ne kadar utançtan kızara bilirse okadar çok kızardı yanakları. Kardeşi bu hallerini görse ne düşünür diyede edemedi genç kadın.
Barlas artık kucağında ki kadına olan hislerinden emin oldu . Kadının temasıyla vücudu kas katı kesilmiş ve kalbi maratona çıkmış gibi çarpıyordu. İlk defa bir kadına karşı kalbi tepki vermiyordu.
Barlas birdaha bu kadından uzak durmaycağını aklına yer edin dirdi.
Bir anda kopan gürültüyle anın büyüsünü bozan birşeylerin kırlma sesi oldu.
Bölüm sonu. |
0% |