Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8.Bölüm

@fatma_uygun

 

 

İyi okumalar canlarım.

 

Bazen geç kalmaktan korkar insan. Herkesin geç kalıpta kaybettiği çok şey vardır bu hayatta . Birde tam yeni bulmuşken kaybetmek vardır geç kaldığımız için . İnsan hiç bir zaman sevdiklerine geç kalmamalıdır. Barlas ta geç kalmak istemiyordu sevdiği kadına. Onu sevdiğini yeni kabullenmişken kaybetmek istemiydu.

 

Aden'in yeri çok farklıydı Barlas ta .Bu kadar kısa sürede aklına ve kalbine yerleşmesi tuhaftı ama sevda kalbe bir saatte de düşer bir asır sonrada . Önemli olan o sevdanın kalbine nezaman düştüğü değil o sevdaya sahip çıka bilmektir. Şuan tek taraflı olsa da duyguları çabalayacak tı belki birgün aşkına karşılık bulur belki bulamaz dı Barlas . Ve genç adam bunu en iyi şekilde yapacaktı hiç şüphesiz kalbine düşen kadını koruyup kollayacak bir bebek gibi sevecekti

 

Barlas son hız Aden'in evine doğru yola çıktı. Okadar hızlı gidiydu ki trafikte makas atarak ilerliyordu. Trafiği bir birine katmıştı ama umrunda bile değildi. Sevdiği kadının bu çaresiz halleri ve korktuğunu bilmesi genç adamı delirtiyordu.

 

Sevdiği kadının saçının teline zarar gelmeden bir an önce yanında olmak istiyordu. Yan tarafında oturan adamına

 

" Cihangir'i ara . " Dedi sert bir şekilde.

 

Adamı Cihangir'i ararken Barlas ta biryandan telefonun diğer ucundaki kadını sakinleştirmeye çalışıyordu.

 

" Az kaldı güzelim geliyorum . Sen sakın telefonu kapatma yanına gelene kadar. "

 

Genç kadın korkudan çaresizce titreyen sesiyle" Korkuyorum. " Dedi.

 

" Korkma geliyorum çok az kaldı . Hiç birşey olmayacak kimsenin sana zarar vermesine izin vermem . "

 

Yan tarafında oturan adamının telefonundan Cihangir'in sesi duyuldu.

 

" Ne oldu Cengiz bu saat- ." Barlas sözünü bitirmesine müsade etmedi.

 

" Aden'in evinin önüne yerleştirdiğin adam Yusuf değilmi Cihangir?". Dedi dinmek bilmeyen öfkesiyle. Aden evine birilerini girdiğini söylediğinden bu yana adamlarına Yusuf'a ulaşmalarını söylemişti üst üste aramalarına rağmen hiç bir şekilde telefonu açmamıştı Yusuf.

 

" Eve abi Yusuf'u yerleştirdim."

 

" Neden telefonları açmıyor şerefini siktiğim ozaman . Sana sağlam birini yerleştir demedim mi lan ben . "

 

" En son aradığımda evin önündeydi . Herşey yolunda dedi. Abi birşey mi oldu? " Dedi Cihangir

 

" Ulan ben Aden'in başına birşey gelmesin diye adam yerleştiriyorum evinin önüne . Benim adamım emanetime sahip çıkamadığı yetmez miş gibi ortadan kayboluyor. "

 

" Ne demek emanetine sahip çıkamadı ortadan kayboldu abi ? "

 

Barlas bağırarak . " Şu demek oluyor Cihangir. Aden'in evine birileri girmiş . Sen le Yusuf'un eceli yaklaşıyor demek oluyor. Ulan sen o kadının benim için ne kadar kıymetli olduğunu bilmiyor musun ? Sana sağlam birini yerleştir dedim bu mu senin güvendiğin adam . Eğer o kadının saçının bir tek teline zarar gelsin bugün ikinizin de eceli olurum . Şimdi hangi cehennem de ne bok yiyorsan bırak Aden'in evine gel ." Diyerek telefonu Cihangir'in yüzüne kapatıp yan tarafında oturan adamının kucağına fırlattı.

 

Genç kadının evine yaklaşmışlardı ve evinin olduğu sokağa süratle girdi.

 

" Korkma güzelim sokağın başındayım. " Demesiyle telefonun diğer ucundan kopan gürültüyle kadının çığlık sesi geldi.

 

Barlas ani fren yaparak arabayı durdurup hızla arabadan indi . Belindeki silahı çıkarıp emniyetini açtı. Arabayı yolun ortasında çalışır bir vaziyet bıraktı yolu kapattığını umursamadan koşarak evin bahçesine girdi.

 

Arkasından gelen beş adamına. " Evin etrafını sarın bir Allah'ın kulu kaçmaya çalışmayacak bu evden ! " Diyerek evin giriş kapısının önüne geldiğinde kapıya attığı tekmeyle kapı gürültüyle açıldı.

 

Zaman kaybetmeden üst kata çıkan merdivenleri çıktı. Kadının odasının olduğu koridora girmeden önce hafif kafasını uzatıp bakmasıyla genç kadının odasından çıkan adamın kendisine doğrulttuğu silahı gördü.

 

Kendisine silah doğrultan adamdan önce davranarak duvarın arkasındaki bedenini çıkarıp karşısındaki adama bir el ateş etti. Karın boşluğubdan vurduğu adam kanlar içinde yere yığıldı.

 

Elindeki silahla hızlı bir şekilde kadının odasına girdi. Gözleri etrafı tararken odanın balkonunun koruma demirlerinden aşağıya sarkan adamı gördü. Geniş odanın içinde ki adımlarını balkona yönlendirmiştiki Aden'in şiddetli ağlama sesini duydu . Banyonun kapısına yönelip önünde durdu. Kaçan adamı kendi adamlarından kaçamayacağını düşünerek.

 

Bir iki defa banyo kapısını çalıp seslendi . Ama içerideki kadın kendisini duyabilecek bir durumda değil di. Ağlama sesleri gelmeye devam ediyor du.

 

Barlas tekrar üst üste kapıyı çaldı. " Aden benim hadi aç kapıyı." Dedi ama kapı açılmak yerine kapının diğer tarafındaki ağlama sesi dahada yükselmeye başladı.

 

" Güzelim hadi aç kapıyı geçti ." Dedi kapıyı kırmayı düşünsede kapının arkasında kadının ola bileceği düşüncesiyle durmak zorunda kaldı.

 

Saniyeler sonra banyonun kapısı açıldı. Genç kadın ağlamaktan kızaran gözleri Barlası buldu. Barlas titreyen bedeniyle karşısında ki kadının bedenini üstün körü baştan aşağı inceledi. Korkuyla banyoya girerken bir yerine zarar vermiş olabileceği düşüncesiyle . Kadının dizini yaralamasından hariç birşey yoktu. O ufak yaralanma da odasının kapısı gürültüyle kırıldığında korkuyla duşa kabinin yanında dururken düşmesiyle olmuştu .

 

Aden , Barlas'ın hiç beklemediği bir hareket yaptı bir anda genç adama sımsıkı sarılarak ağlamaya devam etti. Barlas titreyen bedeni ile kendine sarılan kadını kolları arasına alarak daha güçlü sardı kollarını kadının bedenine. Aden kısa bir kadın değil di ama Barlas'ın iri bedeni ile sardığı kolları arasında ufacık kalıyordu.

 

" Şişşş geçti ağlama güzelim ." Dedi kolları arasındaki kadına daha sıkı sarılarak saçlarının arasına bir öpücük kondurdu. Barlas sevdiği kadının saçının teline zarar gelmeden dakika farkı ile yetişmişti zamanında geldiği için birazda olsa rahatladı.

 

Dakikalarca sevdiği kadını kollarının arasından bırakmadı Cihangir'in sesi duyulana kadar.

 

" Abi ." Diyerek kapısında durduğu odaya girdi.

 

Cihangir'in sesini duyunca Barlas'a sardığı kollarını ayırdı genç kadın. Bakışlarını Cihangir'e çevirdiğinde odanın kapısının önünde kanlar içinde yerde yatan adama kaydı Aden'in bakışları.

 

Böyle bir görüntüyle karşılaşmayı beklemiyordu. Silah sesini duymuştu ama odasının kapısının önünde ölügibi kanlar içinde birini göreceğini hiç ummamıştı. Yerde yatan adamın o halini gördukçe aklında parça parça görüntüler belirtmeye başladı.

 

Bir anda aklından geçen görüntüyle bedeni buza kesildi gördüğü kan midesinin bulanmasına sebep oluyordu. Enson böyle bir görüntüyle ondör yıl önce yaşamış tı. Babasının öldüğü gece .

 

Gözünü kırpmadan yerde ki kanlar içinde cansız gibi yatan adam dan bir saniye bile ayırmadan donuk bakışlarla bakıyordu.

 

Hiç tanımadığı adamın o görüntüsü aklı kadına oyun oynuyormuş gibi değişti . Yerde yatan adamın görüntüsü yerine babası yer aldı zihnin kendine oynadığı oyunda . O gece bu gün kadının gözünde tekrar canlandı. Yerde yatan babasının yanı başında sekiz yaşındaki çocukluğu belirdi.

 

Korku ve göz yaşları ile sürekli babasına sesleniyordu baba kalk korkuyorum diye . O sözler kadının kafasının içinde sürekli tekrar ediyordu .' Baba kalk nolur korkuyorum baba baba ... '

 

Babası kapattığı gözlerini açması için küçük bedeni ile babasının koca bedenini sarsmaya çalışıyordu. O gece babası ne gözünü açmıştı nede o küçük kız çocuğu birdaha babasının cansız bedenini ayağa kalkarken görmüştü.

 

Aden'in o gece babasıyla geçirdiği son anlardı. O gece Aden'e babasından kalan tekşey üzerine ve ellerine bulaşan kanıydı. Babası gözlerini açsın diye yanı başına dizleri üzerine çöküp küçük bedeni ile babasının bedenini sarsıp sarılırken üzerine bulaşan kan olmuştu.

 

Genç kadın ellerine birşey bulaşmış gibi üzerine sürüyor du. Bunu bilinçsiz bir şekilde sürekli tekrar ediyordu. Titremeye başlayan elleri ve bacakları kadının ayakta durmasını zorlaştırıyor du.

 

Gözlerini odanın kapısının önündeki görüntüye sabitlemiş elleri kirliymiş gibi sürekli üzerine silen kadının bu hali Barlas'a zorluk çıkarıyordu .

 

" Aden bana bak güzelim . " Diye defalarca kadına seslendi ama kadın hiç birşeyi duymuyordu.

 

Kadının gördüğü görüntüden korktuğu için bukadar kötü olduğunu düşündü Barlas. Ama kadının çocukluktan gelen trvaması vardı bunu bilmiyordu . Ayakta durmakta zorlanan kadının kollarından tutarak destek olmaya çalıştı.

 

Ama Aden'in titreyen bacakları daha fazla kendini taşıyamayacağı için dizlerinin üzerine yere düşmesine sebep oldu . Nefes almayı unutmuş gibi nefes almakta zorlanıyordu. Bu bi sinir krizinin başlangıcıydı.

 

Barlas kolları arasında dizlerinin üzerine yere düşen kadını kendinegetirmek için hafif sarsarak

 

" Güzelim bana bak . " Dedi

 

Kadının yerde kanlar içinde yatan adamı gördükçe daha kötü olduğunu görünce Barlas

 

" Cihangir söyle kaldırsınlar şu adamı burdan yaşıyorsa hastaneye götürün başınada adam koy . Ulan illa bunları benim mi söylemem gerek sana dikilmiş sin orda bostan korkuluğu gibi kızın halini görmüyormusun sen iyice gevşedin Cihangir" dedi dinmek bilmeyen öfkesiyle. Aden kendini iyice kapatmış donuk bir şekilde durması Barlas'ın çevresindekilere daha çok öfkelenmesine sebep oluyordu öfkesinden ilk payını alan da Cihangir olmuştu.

 

Cihangir hızlı bir şekilde yerde yatan adamın yanına giderek nabzına baktı. "Yaşıyor abi ." Diyerek çömeldiği yerden kalkıp aşağıdaki adamlara seslendi yerdeki adamı almaları için .

 

Barlas nefes almakta zorlanan kadının yüzünü avuçları arasına alarak kendine gelmesi için sesini yükseltmek zorunda kaldı.

 

" Bana bak " diye kadına sesini yükseltti.

 

Aden Barlas'ın kendisine bağırmasıyla kafasındaki dönen görüntüyle zihnin kendisine oynadığı oyundan çıkıp kendine geldi.

 

Yüzünü avuçları arasına alan adama yaşlı gözlerle baktı hala nefes almakta zorluk çekiyordu.

 

" Nefes al güzelim ." Dedi bu defa sesini daha yumuşak bir tonda tutarak .Genç kadın nefes almayı unutmuş gibi tuttuğu nefesini usulca verdi.

 

Barlas sevdiği kadının avuçları arasındaki yüzünü parmak uçlarıyla okşayarak. " Sakin ol ve korkma ben burdayım." Dedi sakinleştirici bir ses tonuyla. Sevdiği kadının hareketlerinden her an sinir krizi geçireceğinin farkındaydı ve bunu önlemek için biran önce kadını kendine getirmeli ve bu evden alıp gitmeliydi.

 

Aden korkudan titreyen sesiyle tekrar başını odasının kapısına çevirmeye çalışarak . " Öldü mü? " Dedi

 

Biraz önce Cihangir'in yaşıyor dediğini duymayacakkadar kendini soyutlamıştı bulunduğu durumdan.

 

Barlas başını odanın kapısına çevirmek isteyen kadına engel olarak .

 

" Hayır . " Diyerek kısa bir cevap verdi

 

Aden hâlâ elini üzerine sürmeye devam ediyor du. Barlas kadının yaptığı harekete bir anlam veremedi ve bu hareket genç adamın tuhafına gitmeye başladı. Kadının yaptığı bu hareketin altında daha önce yaşadığı bir travması olabileceği bilinçsiz bir şekilde yaptığını düşünmesine sebep oldu.

 

Aden , Barlas'ın cevabı ile biraz da olsa rahatladı. Ondört yıl gördüğü kabuslar yetmezmiş gibi budefa da hiç tanımadığı bir adamın kabuslarla görmek istemiyordu. Barlas odanın kapısına kısa bir bakış attı yerdeki adam yoktu . Adamlarının yerdeki adamı nezaman kaldırdıklarını bile görmemişti tüm odağını Aden'e verdiği için.

 

Bakışlarını sevdiği kadına çevirdi.

 

" Gidelim artık." Diye tam kadını kucağına alacaktı ki üzerindeki saten şortlu gecelik takımı nı farketti.

 

"Cihangir şu yatağın üzerindeki pikeyi ver . " Dedi katı bir sesle. Bu kadın delirtecekti Barlas ağayı. Kadının giyim tarzı adamı çıldırtmaya ramak kalmıştı. Kadını ilk gördüğü günden beri kıyafetlerinin bir yerinden bir yeri muhakkak çok açık oluyordu.

 

Cihangir pikeyi Barlas'a verip odadan çıktı. Cihangir'in verdiği pikeyi kadının omuzlarına örtüp ön kısmını kapatıp kucağına alıp odadan çıktı.

 

Aden yerdeki kanı görmemek için yüzünü Barlas'ın boynuna gömdü. Kadının ılık nefesi Barlas'ın boynuna çarptıkça vücudunun gerilmesine sebep oluyordu.

 

Kucağında ki kadınla altkata indi kapının önündeki adamlarının önünden geçip arabasına yöneldi . Cihangir, Barlas'ın geldiğini görünce arabanın arka kapısını açıp kenara geçti.

 

Barlas kucağında ki kadını arabanın arka koltuğuna oturtup geri çekildi. Bu sırada Cihangir tüm adamların arabaya geçmelerini söylemiş yola çıkmak için Barlas'ı bekliyorlardı.

 

" Cihangir arabayı sen kullan . " Diyerek kadının yanına geçip oturdu.

 

Cihangir şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırarak yola çıktılar. Barlas yan tarafında oturan kadının şortunun açıkta bıraktığı bacaklarını kapattı kadının kendisinden çekinmemesi için.

 

Parmakları ile kadının çenesini narin bir şekilde avucunun arasına alarak kendisine bakmasını sağladı.

 

"Ağlama artık. " Diyerek kadının çenesindeki elini yüzüne çıkarıp incitmeye korkar gibi baş parmağı ile gözünden süzülen yaşları sildi.

 

Genç kadın adamın ne sözüne nede şuan yaptığı hareketine hiçbir tepki vermeden öylece adama baktı.

 

Barlas sevdiği kadının bu haline daha fazla dayanamadı gizlemeye çalıştığı öfkesiyle önüne dönmek zorunda kaldı. Kadının gözlerine biraz daha bakıpta o yaşları görürse kendine hakim olamayıp öfkesinin patlamasına sebep olacağını bildiği için.

 

Cihangir ise öfkeden gözü kararan adamla aynadan sık sık göz göze geliyor gözlerini kaçırıyordu . Söylemesi gereken birşey vardı ve bunu Barlas'a nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.

 

Söyleyeceği şey Barlas'ın dinmek bilmeyen öfkesinin daha fazla harlayacağını biliyordu. Duyacağı şey hiç hoşuna gitmeyecekti.

 

Barlas sürekli aynada göz göze gelip gözlerini kendisinden kaçıran Cihangir'in kıvranışlarını görüyordu.

 

" Ne söyleyeceksen söyle Cihangir. Benimle flörtleşiyor gibi aynada bakıp bakıp durma.".

 

Cihangir buğazını temizledi söze girmeden önce.

 

" Abi duyacağın şey pek hoşuna gitmeyecek."

 

" Orası belli kıvranıp durmandan . Ne söyleyeceksen söyle oyalama beni ." Dedi Barlas sert bir ses tonu ile . Sabırsız bir adamdı ve şuan Cihangir sabrını zorluyordu.

 

" Söyleyeyim söylemesine de sen hemen bir anda parlama duyacaklarınla. " Cihangir bilerek lafı uzatıp zaman kazanmaya çalışıyordu. Arka koltukta oturan kadının hâli ortadaydı ve söyleyeceği şeyi Barlas duyunca öfkesine hakim olamayacağını yanındaki kadının daha fazla korkmasına sebebiyet vereceğini biliyordu Cihangir.

 

Eve gidince söylemeyi düşünmüştü ama Barlas'ın radarına birkere girmişti. Şimdi söylemezse Barlas kendisinin kafasını direksiyona vura vura söyleteceğini biliyordu.

 

" Cihangir! " Dedi uyarı dolu sesiyle . " Karı gibi kıvırmayı bırak ne söyleyeceksen söyle . Yoksa kafan tutuğun direksiyon ile birleşsin istemiyorsan uzatma. "

 

" Abi Yusuf ortalıkta yok . Arabası yengenin evinin önünde ama kendine ulaşılamıyor. Bir şey daha var abi ."

 

" Ne Cihangir . " Dedi artık sinirlerini konturol altında tutmakta zorlanarak .

 

" Diğer adamı bizimkiler ellerinden kaçırmış. " Dedi sona bıraktığı bombayı patlatarak .

 

Cihangir'in söylediklerini duymasıyla Barlas'ın bir anda öfkesi gün yüzüne çıktı ve bağırarak ön koltuğa öfkeyle yumruğunu geçirdi.

 

" Ne diyorsun lan sen beş adam bir adamı nasıl elinden kaçırır Cihangir." Diye bağırdı. " Bir adamı elinde tutamayan adamların benim yanımda ne işi var . Canımızı nasıl koruyacaklar ." Diyerek öfkesini sesini daha da yükselterek gün yüzüne çıkardı.

 

Barlas'ın sesini yükselterek koltuğa attığı yumruk kadının korkuyla yerinden sıçramasına sebep oldu. Cihangir aynadan Aden'in korktuğunu görünce .

 

"Abi " dedi kırmızı ışıkta durarak.

 

" Ne var lan . Varmı başka beceriksizliğiniz . " Diye adeta kükredi.

 

Cihangir sağ omzunun üzerinden arka tarafta oturan Barlas'a bakıp Aden'i işaret etti gözleriyle. Barlas öfkeden yanında ki kadının varlığını unuttuğunun yeni farkına vardı.

 

Sol eliyle yüzünü sıvazlayarak yanında oturan kadına döndü. Kadının korktuğunu belli eden bakışlarını görünce içinden kendine küfretti. Korkuttuğu kadına ne diyeceğini bilmeden içinden geçen şeyi söyledi.

 

" Seni korkutmak istemedim . "

 

Barlas'ın bu yüzünü ilk defa görüyordu kadın . Barlas'ın bu hali kadının korkmasına sebep oluyordu. Aden içinden bu gecenin bitmesi için dua ediyordu. Bu gece herşey üst üste gelmişti ve bu durum kadına ağır geliyordu. Bir gecede neler yaşamıştı. Önce Savaş çıkmıştı karşısına sonra evine giren adamlar şimdide Barlas'ın öfkeden ne yaptığını bilmemesiydi.

 

Arabalar Barlas'ın üç katlı evinin bahçesine giriş yaptılar arkalarındaki korumalarla birlikte arabalar durdu. Duran arabadan inen ilk Cihangir oldu. Önce Barlas'ın kapısını açtı. Barlas'ın ne yapacağını tahmin ettiği için kadının kapısını açma gereği duymadı.

 

Barlas arabadan inip kendisiyle gelen beş korumanın sonrada evde olan diğer korumalrın üzerinde ağır ağır göz gezdirip başını sallayarak " Hepinizle tek tek özenle ilgileneceğim . " Dedi sert mizacı ile.

 

Ellerini önünde birleştirmiş başlarını önüne eğen adamlarının önünden ağır adımlarla ilerleyip kadının kapısını açtı. İnmesine izin vermeden üzerindeki ince pikeyi düzeltip kucağına aldı.

 

Adamın kucağına almasıyla bir elini adamın boynuna doladı diğer eliyle de gömleğinin yakasını kavradı bir anda kucağına alınca düşme korkusuyla.

 

" İndirirmisin yürüye bilirim . " Dedi kadın

 

Kadının sözleri ile sert bakışlarını kadına çevirdi. Adamın sert bakışları kadının korkuyla yutkunmasına sebep oldu .

 

"Üzerindeki gecelikle seni bukadar adamın önünde yürütecek kadar gavatamı benziyorum ? Bakmazlar bakmazlar orası ayrı da üst iç çamaşırın bile yok üzerinde." Dedi yürümeye devam ederken .

 

Aden üstün körü yirmi adama baktı hepsinin bakışları yerdeydi ama Barlas'ın kucağında olması ve söylediği sözler kadının utanmasına sebep oldu.

 

Barlas'ın yakasını tuttuğu eliyle sert bir şekilde adamın göğüsüne vurarak utangaç bir şekilde yüzünü adamın boynuna gömerek saklamaya çalıştı.

 

" Utanmaz adam ben bu haldeyken sen orama mı baktın sapık herif ." Dedi kadın

 

Aden'in sığınacağı hiç kimse yoktu şu anda Barlas hariç. Adama kızsada ona sığındı. Yine yalnızlığı kendini belli ediyordu yaşadığı olaydan çok bu durum kadına dahada ağır geldi . Tam alıştım dedikçe hayat hep bir yerden çermesini takıp düşmesine neden oluyordu kadının. Ne kadar güçlü bir kadın gibi görünse de ürkek bir kuş gibiydi ve Barlasta bunun farkındaydı.

 

Aden bugün bir kere daha anladı yalnızlığının kaderi olduğunu. Daha yeni tanıdığı adam sarıp sarmalı yordu kendini bu çok zoruna gidiyordu. Zoruna giden adamın sarıp sarmalaması değildi şuan ailesinden birinin yanında olupta Barlas'ın yaptığı şeyi yapmamaları idi.

 

Bir elini boynuna dolamış diğer eli ile gömleğini sıkıca kavrayıp utandığı için yüzünü boynuna gömen kadına baktı Barlas.

 

" Sapık falan değilim yakın temastan farkettim. Sapık olsam üzerine örttüğüm şeyle sarıp sarmalamazdım seni . "

 

Aden adamın yakasındaki eliyle bir kere daha vurdu adamın göğüsüne.

 

" Sus yoksa kucağında bir saniye bile kalmam adamlarını umursamadan inmek için rezillik çıkarırım ." Dedi Aden konuşuyor du ama yaşadığı olayın hala şokunu atlatamamıştı bedeni hala titremeye devam ediyordu.

 

" Vurup durma canımın acıldığından değil elin acıyacak ."

 

" Belli canının acımadığı taş gibi göğüsün var elim acıdı bile . "

 

" Bide dene bakayım kucağımdan ine biliyormusun . Boynuma utançtan yüzünü gömmüşken . " Dedi Barlas halinden gayet memnun du ama bu şekilde kadının yaşadığı ağır bir gecenin sonunda kucağında olması değilde kadının da kendine ilgi duyup bu hareketleri yapmasını istedi içten içe.

 

Evin kapısı bir anda açıldı kapının önünde Deva belirdi.

 

" Abi ne oluyor bağıra çağıra çıktın evden? Telefonlarıma da bakmıyorsun ." Abisinin kucağında ki Aden'i görünce " Aden'e ne oldu . " Diye üst üste abisine sorularını sıraladı.

 

" Sonra söylrim Deva şimdi geç önümden Aden'i odaya çıkarayım. "

 

Devanın kapının eşiğinden çekilmesiyle üst katın merdivenlerini çıktı . Üçüncü kat sadece Barlas'a ait olduğu için üçüncü katın merdivenlerini de çıkıp odasına girdi. Kucağında ki kadını nazik bir şekilde yatağının üzerine indirdi . Arkasından odaya giren Deva ya .

 

" Aden'e senin kıyafetlerinden getir üzerini değişsin. " Dedi

 

Deva abisinin sözüyle odadan çıktı. Barlas hiç birşey demeden banyoya gidip elindeki ilk yardım çantasıyla geri döndü . Aden'in yaralı olan bacağının yanına çömelip yarasını temizlemeye başladı.

 

" Gerek yok küçük birşey zaten ben yapardım. " Dedi Aden

 

" Sorun değil ben yaparım . Nasıl becerdin bunu ." Diye yarasını işaret etti.

 

O anlar tekrar kadının aklına gelince korkusu tekrar baş gösterdi.

 

" Odanın kapısı bir an gürültüyle kırılınca duşakabinin yanında düştüm kenarındaki metal kesti galiba. " Dedi titrek bir nefes vererek.

 

" Başka bir yerinde ağrı varmı . Varsa hastaneye gidelim . "

 

" Hayır "

 

Barlas botikon ile yarayı temizlerken kadının ağzından acıyla iniltiler duyunca dur du.

 

" Kullandığım botikon mu acıttı ? Yakmaması gerek ti . ?Çok mu acıttım ? " Dedi üst üste kadının canını acıttığı nı düşünerek kadının dizindeki hafif yarayı üfleyerek acısını almaya çalıştı.

 

" Hayır yakmadı . Sadece gazlı bez temas edince biraz acıdı . "

 

Barlas o ufacık yarayı özenle temizleyip kıremide sürdükten sonra gazlı bezle üzerini kapatıp pansumanı bitirdi. Elindeki pijama takımı ile odanın bir kenarında abisi ve Aden'e endişe ile bakıyordu Deva. Abisinin işini bitirdiğini görünce yatağın üzerinde oturan kadının yanına gidip pijama yı yatağın üzerine bırakıp bir anda Aden'e sarıldı.

 

Hiç birşey sormadan sadece sarıldı. Aden'in ne yaşadığını bilmiyordu ama yanında olduğunu hissettirmek istedi Aden'e.

 

" Biz çıkalım sen üzerini değişince seslen kapının önündeyiz ." Dedi Deva

 

Odanın kapısının ağzında duran abisi ile birlikte odadan çıktılar.

 

"Abi ne olduğunu anlatmayacakmısın ? "

 

" Aden le ilgilen uyusun dinlensin sonra salona gel ama şimdi hiç birşey sorma abim ."

 

" Başka birşey soracağım sana ."

 

Barlas sor dercesine başını salladı. Abisinin başıyla onaylamasıyla konuşmasına devam etti genç kadın.

 

"Okadar boş oda varken niye kendi odana çıkardın. Senin odan olduğunu duysa rahat hissetmez kendini."

 

" Olması gerektiği yerde ve bunu sorgulamak ta sana düşmez. " Dedi vakur çıkan ses tonuyla Barlas .

 

" Sorgulamak değil sadece sordum ."

 

" Sorma Deva üstüne vazife olmayan hiç birşeyi sorma ." Diyerek arkasını dönüp merdivenlere yöneldi geç adam.

 

Deva abisinin sözleri ile dumura uğramış gibi olduğu yerde kala kaldı Aden'in seslenmesi ile abisinin odasındaki kadının yanına gitti.

 

Aradan geçen bir saatin ardından Deva abisinin odasından çıkıp salona indi . Aden'in bu halinin sebebini merak ediyordu. Abisinin oturduğu koltuğun tam karşısında duran büyük orta sehpanın üzerine kalçasının bir kısmını koyarak oturdu . Uykusuzluktan kızaran gözleri ile abisine baktı. Barlas'ın da kardeşinden pekbir farkı yoktu yorgunluktan ve sıkıntıdan onunda gözleri kızarmıştı.

 

" Uyudumu ? "

 

" Biraz zorlandı uyumakta ama uyudu. Abi artık ne olduğunu anlayacak mısın. Aden'in bu hali ne ? "

 

Barlas parmaklarının arasındaki sigarayı dudaklarının arasına yerleştirip derin bir şekilde dumanını içine çekti . Sıkıntıyla sigaranın dumanını havaya bırakarak

 

" Evine silahlı iki kişi girdi " dedi sıkıntılı bir şekilde.

 

" Nasıl yani." Dedi Deva şaşkınlığını gizlemeyerek . " Hırsız mı ? "

 

Adam oturduğu koltuktan rahatsız ca yerinden kıpırdan dı.

 

" Hırsız değil."

 

" Kim ozaman . Kim ne isterki kendi hâlinde bu kız ." Aklına gelen ismi abisinden çekinerek dile getirdi. " Abi Fırat Dağhan olabilirmi . İstanbul'da olduğumu biliyorlar o evde yaşadığımı duyupta benim için gelip Aden'e zarar vermeye çalışmış olabilir mi? " Dedi aklından geçen korkunç düşüncelerle.

 

Barlas eliyle yüzünü sıvazlayarak "Bilmiyorum araştırıyorum ." Dedi sıkıntılı bir nefes vererek.

 

Deva sıkıntı ile yüzünü sıvazladığı elini tuttu abisinin kendisine bakması için. Barlas elinin üzerinde hissettiği elle bakışlarını kardeşine çevirdi .

 

" Farkındayım Aden'e olan duygularının hemde o eve ilk girdiğim günden beri farkındayım. Seni ilk defa bir kadına böyle bakarken ilgilenirken gördüm . Gönlüne düşmüş bir kere iyikide düşmüş . " Dedi abisinin gözlerine bakarak konuşmasına devam etti " Ama o bizim gibi değil onun sessiz sakin bir hayatı var bizim yaşam tarzımıza çok uzak . "

 

Barlas çattığı kaşlarıyla kardeşinin sözünü kesti.

 

" Ne demek istiyorsun vaz geçmi diyorsun ? "

 

" Hayır vazgeç demiyorum ama öfkene hakim ol diyorum . Biz senin hayatının karmaşıklığına alışığız senin öfke kontrolünün olmamasına da. Mardin'de doğup büyüdüğümüz için oranın kurallarına da alışığız. Ama Aden değil bizim oralara çok yabancı .Güçlü bir kadın gibi görünüyor ama ürkek bir kuş gibi . Demem o ki senden korkmasın bu işi öfkeni konturol altında tutarak çöz . "

 

 

Barlas kardeşinin doğru olan sözlerini dinledi.

 

" İstesem de vaz geçemem zaten çıkmıyor aklımdan . Oda fark edermi ona olan duygularımı sever mi beni ? " Dedi kafasında günlerdir dönen soruyu kardeşine sordu.

 

" Sen sevilmeyecek bir adam mısın sabırsızsın ama az sabır birayê min. " Deva oturduğu sehpadan kalkıp abisinin yanağına bir öpücük kondurarak "Müsaden varsa ağam odama çıkıp uyuyacağım . "

 

" Git uyu bakalım Deva hanım ."

 

Deva abisini salonda tek başına bırakıp odasına çıktı. Barla oturduğu yerden kalkıp mutfağa gidip rahatlamak adına kendine viski doldurup tekrar salona döndü.

 

Gün artık yavaş yavaş ağarmaya başlamıştı. Barlas elinde yudumladığı bira bardağını sehpaya koyup oturduğu yerden ayaklanıp odasına çıktı. Odasının kapısının önüne geldiğinde odaya girip girmemekte kararsız kaldı. Ama sonra kapı kolunu indirerek sakin adımlarıyla odaya girdi.

 

Çift kişilik yatağın üzerinde cenin pozisyonu almış kucağına aldığı yastığa sarılan kadına ilişti gözleri. Ağır adımlarla yatağın yanına ilerleyip yatağın boşta kalan kısmı na oturup sevdiği kadını izlemeye başladı.

 

Kadının yastığa dağılan saçlarında parmak uçlarını gezdirip narin bir şeymiş gibi sevdi.

 

Okadar masum uyu yordu ki gözlerini kadının yüzünün her zerresini aklına kazımak istecesine izledi. İzlerken bile kadının incinmesine korkar gibi bakıyordu adam . Onun bakmaya kıyamadığı kadını incitmişlerdi bugün ve bunun hesabını her kim olursa olsun bu işin altından kim çıkarsa çıksın soracaktı.

 

Ne kadar zaman dır izlediğini bilmediği kadının saçlarına dudaklarını bastırıp oturduğu yerden kalktı Barlas. Ağır adımlarla odadan çıkıp salona geçip oturdu.

 

Oturduğu yerde başını koltuğun başlığına yaslayıp gözlerini dinlendirmek adına gözlerini kapadı. Birkaç dakika sonra merdivenlerden gelen ayak seslerini duyunca gözlerini araladı. Salonun girişinde duran kadını buldu gözleri. Oturduğu yerden doğrularak .

 

" Birşey mi oldu? "

 

" Uyuyamadım kabus gördüm " dedi kadın masum masum adama bakarak.

 

Barlas oturduğu koltuğun boşta kalan yerine iki defa elini vurdu yavaşça yanına oturmasını isteyerek. Sanki Aden bunu bekliyor gibi geçip adamın yanına oturdu.

 

Barlas kadından tarafta olan kolunu koltuğun başına koyarak kadının omuzlarına temas etmesini sağladı.

 

" Biraz daha iyimisin? "

 

Adamın sorusuyla gözleri dolan kadın "Bilmiyorum iyimiyim değil miyim."

 

Barla oturduğu yerden biraz daha kadının yamacına kayarak kadına daha yakın bir şekilde oturdu.

 

Kadın iki elini dizlerinin üzerinde birleştirerek bakışlarını ellerine indirip konuşmaya devam etti.

 

" Bi boşluk ta tek başıma kimsesiz gibi süzülüyor gibi hissediyorum. " Dedi sol gözünden akan yaşla.

 

Adam kadının ağladığı nı görünce çenesini parmak uçlarıyla narin bir şekilde kavrayıp kendine bakmasını sağlayarak sol gözünden akan yaşı sildi baş parmağı ile.

 

" Sen yanlız değilsin ki. Annen ve abilerin var . Yanlızım diye döküyorsan o inci tanelerini boşuna döküyorsun . " Dedi hala kadının yanağında parmağını gezdirerek .

 

Aden dört yıldır içinde biriktirdiği duyguların patlamasını yaşıyordu. Bu zamanakadar hiç kimseye söylemediği duygularını dile döküyordu. Bu gecenin verdiği yanlızlığın etkisiyle için de biriktirdiklerini birine anlatıp rahatlamak istiyordu.

 

Küçük bir çocuk gibi burnunu çekerek

 

" Ama yanımda yoklar . Hemde dört yıldır hiç yoklar. " Dedi gözlerinden yaş süzülerek

 

" Senin şuan sinirlerin bozuldu yaşadığın olay yüzünden sana öyle geliyor güzelim . Yoksa o deli Ferman seni hiç yanlız bırakır mı kıskanç herifin teki abin hemde çocukluktan bu yana . " Dedi kadını rahatlatmaya çalışarak.

 

" Sen nerden biliyorsun abimin kıskanç bir adam olduğunu ."

 

" Başka bir gün anlatırım olurmu . " Dedi Barlas yumuşak bir ses tonu ile.

 

" Senin sinirlerin bozulmuş diyorsun ya. " Dedi Aden

 

Barlas evet anlamında başını salladı.

 

" Dört yıldır mı bozuk ozaman benim sinirlerim. Ben dört yıldır kimsesiz gibiyim neler yaşadım neler atlattım hiç birinde yanımda yoklardı. Hadi annemi anlarım benim yüzümden amcam yapmadığını bırakmadı o gelemiyor arayamıyor canı istediğinde amcam yüzünden ya abilerim onlar niye yanlız bırakıyor beni. "

 

Barlas kadının sözleri ile kaşlarını çattı.

 

" Neden senin yüzünden amcan annene yapmadığını bırakmadı naptın ki sen ? "

 

Aden'in gözünden akan yaşlar gittikçe arttı. Kadının gözünden akan her bir yaşı içi gide gide sildi Barlas bu kadının ağlamasına dayanamıyordu.

 

Aden'in dilin deki kilit çözülmüş gibi ilk defa yabancı birine içini döküyordu ama bir boşluğuna geldiği için anlatıyordu.

 

" Benim İstanbul'da okumamı istemedi amcam gözünün önünde olmalıymışım . Ne yaptıysam ikna edemedim .Ben ünüversite sınavını kazanmak için gecemi gündüzüme katıp çalıştım okadar emek verdim ve kazandım. Okadar çaba sarfetmişken amcamın isteğini yerine getirmedim . Dikkat çekmemek için birgün önceden eşyalarımı arabaya yerleştirdim kullanmadığım eşyalarım ihtiyaç sahiplerine vereceğim diye . Birgün sonrada akşam bindim arabama çıktım İstanbul'a geldim kimseye haber vermeden anneme bile söylemeden . Çocukluk arkadaşım Deren biliyordu sadece . Buradaki evinin anahtarını verdi dörtgün orda kaldım abimler Türkiye'ye gelene kadar ."

 

Barlas kadının anlattığı her kelimeyi dikkatle dinliyor du. Duydukları adamın şaşırmasına sebep oluyordu çünkü Aden'in İstanbul'da yaşamasına ailesinin onayı var sanıyordu.

 

Aden derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.

 

" Şimdiki yaşadığım eve gitseydim direk amcam beni bulurdu. Ozamanda hiç iyi şeyler olmazdı abimler Fransadan geldikten sonra hem kızdılar hemde düzenimi kurayım diye bir iki hafta yanımda kaldılar devamındada iyi şeyler olmadı ama . " Diyerek göz yaşlarını sildi .

 

" İşte bu yüzden amcam benim yüzümden çok şey yaşattı anneme. "

 

Kadının yanağında dolaşan elini çenesine indirip parmak uçlarıyla nazik bir şekilde çenesini kavradı.

 

" Sana birşey yaptımı amcan ? " Dedi kafasının içinde bin bir düşünce dönerek .

 

.Aden Barlas'a ne anlattığını yeni idrak etti . Duygusal bir boşluğuna denk gelip bazı şeyleri anlatmıştı.

 

Yalan söylemek zorunda kalarak adamdan gözlerini kaçırdı.

 

" Hayır birşey yapmadı . Esip gürledi okadar " Dedi. Ne diyecekti ki amcasının ona evden kaçtın namusumuzu iki parçalık ettin diyip saçlarından tutup yerde sürükleyerek dudağını kaşını patlattı ğını söyleyemezdi.

 

Amcası o gün saçlarını çekiştirdiği aklına gelince sanki saç diplerinde aynı acıyı hissetmiş gibi elinin biri saçlarna gitti farkında olmadan . Adam kadının her hareketini dikkatle izliyordu aklından geçenlerle kadının anlattığı bir mi diye. Nede olsa insan yaptığı mimikler ve yaptığı hareket ve tepkilerden kendini ele verirdi .

 

Kadının saçlarına giden eline dikkatle baktı.

 

" Umarım öyle olmuştur. " Dedi Barlas

 

Aden hâlâ Barlas'ın elinin yanağını okşadığının farkında değil di .

 

" Hani dedin ya dört yıldır nerler yaşadım abimler yanımda yoklardı . Sen yaşadıklarını abilerine söyledin mi ? Haberleri olmasına rağmen mi yanlız bıraktılar seni " dedi kadının birşeyleri anlaması içi Barlas'ın tanıdığı Ferman kardeşini gözünden sakınır sahipsiz bırakmazdı.

 

Aden adamdan olan bakışlarını başka bir yöne çevirdi. Kadının kendisinden gözlerini kaçırdığını görünce.

 

" Bende öyle tahmin etmiştim abinlerin hiç birşey den haberi yok. Haberleri olsaydı seni yanlız bırakmazlardı. Bu yüzden abinleri suçlama . Ne yaşadın bilemem ama içine bukadar atma . "

 

" Tamam çoğu şeyi söylememiş olabilirim . Ama onlara ihtiyacım olduğunu özlediğimi söyledim çocuk oyalar gibi gelip bir iki hafta kalıp giderlerdi. Ben temelli bir arada olmak istedim tıpkı sekiz yaşında ki gibi bir ailem olduğunu tekrar hatırlatmak istedim. Aile sıcaklığını tekrar hissetmek istedim bu kadar . Baş ka hiç birşey istemiyorum ki ne maddiyat ne mal mülk. "

 

" Sen nasıl burda bir hayat kurmak istediyse onlarda orda bir hayat kurmak istemişler empati yap bu konuda onları anlayacaksın güzelim. " Diyerek kadının yüzüne dökülmüş saç tutamlarını kulağının arkasına yerleştirerek konuşmaya devam etti. " Ne zamandır görmüyorsun abilerini? "

 

" Üç ayı geçmiştir yüz yüze görüşmeyeli . Şu bir aydır da işleri çok yoğun telefonla da pek görüşemiyoruz. " Dedi içindeki özlemle

 

"Özlemiş sin belliki. "

 

" Özledim. " Dedi buruk bir ses tonuyla "Bugün abime okadar ihtiyaç duydum ki . Eski günlerdeki gibi korktuğumda sarılsın sarıp sarmalasın istedim . "Dedi kadın

 

" Ben sarılsam olur mu? " Dedi Barlas sevdiği kadının tüm yüklerini alıp sarıp sarmalamak istercesine.

 

Kadın , adamın sözleri ile bakışları tekrar adamı buldu.

 

" Anlamadım. "

 

" Bu gün hissettiğin korkulara ortak olsam. Ben sarılsam olurmu? Kendini iyi hissedeceksen ben sarılırım sana ." Dedi kadına olan tüm merhameti ile.

 

Adamın sözleri ile kadının tekrar gözleri doldu . Dolu dolu gözlerle onaylayarak başkanı salladı.

 

Barlas kadının başı ile onaylaması ile kadını kollarının arasına aldı. Aden bir yabancının ona şefkat göstemesiyle ağlması dahada arttı. Barlas ailesinden değil di yeni tanımaya çalıştığı bir yabancıydı.

 

Adam kadının ağlamasının arttığını görünce.

 

" Bu arada abinin yerine sarılayım dedim ama bi abi olarak sarılmadım . Sakın beni abi olarak göreyim deme. " Dedi kadının ağlamasını durdura bilmek adına . " Benim zaten bir tane zır deli kardeşim var o yeter bana ." Dedi

 

Aden duyduğu sözlerle başını yasladığı adamın göğsünde göz yaşları arasında kıkırtı döküldü dudaklarından.

 

" Ha şöyle gül sen . Akıtma inci tanelerini. "

 

" Teşekkür ederim benim için yaptıkların adına. "

 

" Teşekkür edilecek birşey yok . " Dedi Barlas düz bir sesle.

 

Bir süre konuşmadan öyle durdular.

Aden başını koyduğu göğüste yanlışlığını dindir di . Barlas ise sevdiği kadına olan yakınlığıyla uzaktan değil de daha yakından dokunarak kokusunu soluyarak sevme şansını elde etti.

 

Aden olduğu yerden kıpırdanarak adamın kollarının arasından çıkmaya çalıştı ama Barla engel oldu.

 

" Ne oldu ? "

 

" Daha fazla rahatsız etmiyeyim seni." Dedi Aden.

 

" Rahatsız olduğum falan yok . Şimdi başını kaldırdığın yere geri koy ve uyu . Ne dedim sana bugün tüm korkulara ortak olmak istiyorum dedim."

 

Aden tekrar başını adamın göhsüne koyarak.

 

" Hep böyle misin sen ? Bukadar merhametli ve ilgilimisin herkese karşı? " diye sordu başını yukarıya doğru kaldırıp adamın sert çehresi ne bakarak.

 

" Sevdiklerime karşı hep böyleyim . " Dedi kadının gözlerinin içine bakarak . "Ama şuan yaptığım şeyi kardeşim hariç hiç bir kadına yapmadım . Bu halim de birtek sana ." Dedi kadına göz kırparak . Kardeşi hariç hiç bir kadını göhsüne bastırıp sahiplenmemişti adam ve bunu şuan sadece sevdiği kadına yapıyordu.

 

Aden duyduğu sözle göz bebekleri titredi aklından geçen şey olsun istemiyordu adamın sözleri. Cevap vermeden tekrar başını kaldırdığı yere yasladı. Kadının söylediği sözlere karşı hiç bir tepki vermeyip kaçması Barlas'ın canını sıksada belli etmedi. Göğüsndeki kadını üsten üstten izleyerek saçlarını okşadı.

 

" Canını yakmak isteyenlere müsade etme kim olursa olsun . Merhamet etme canını yakanın canını yak ki seni değersiz bir varlık gibi görmelerine engel ol çünkü sen değerlisin . Güçlü bir kadın gibi görünmeye çalışıyorsun büründüğün role ayak uydur zaafını kimse bilmesin . İyi birisin kendine yazık etme birşeyleri abilerinden gizleyerek . Bu hayat senin ve birdaha bu hayata sahip olarak dünyaya gelmeyeceksin . " Dedi konuşmalarının başında amcası ile ilgili aklından geçenlerin üzerine kurdu bu sözleri.

 

Kadın adama biraz daha sokulup kollarını beline dolyarak adamın söylediklerini düşünüp uykuya daldı. Uzun zamandır ilk defa huzurlu bir şekilde uykuya teslim olmuştu adamın verdiği güvenle.

 

Kollarını sıkıca beline saran kadını biraz daha kendine çekip rahat bir pozisyon almasını sağlayarak aklından bir an olsun çıkmayan kadını izlemeye başladı. Barlas şuan zaman dursun istedi aşık olduğu kadın bir ömür böyle göğüsünde uyusun kendisi ise izlesin istedi.

 

Aden bir adama karşı uzun zaman sonra ilk defa bukadar yakın yakın olmuştu. Şuanki bu Halide duygusal bir boşluğun içinde olduğu içindi. Erkeklere karşı nerede nasıl duracağını iyi bilen bir kadındı hep mesafesini korur du ama bugün kadın için oldukça kötü bir gündü.

 

Aden uykunun derinliklerine varmış adam ise gözünü bir an kırpmadan izlemişti . Merdivenlerden gelen ayak sesleri ile Barlas başını o yana çevirip elinde ince battaniye ile gelen kardeşine baktı.

 

" Aşağı inerken gördüm geri dönüp bunu getirdim ." Diyerek elindeki ince battaniye yi kadının üzerine öreterek karşısında gördüğü görüntüye tebessüm etti.

 

" Sağol güzelim."

 

" Ben odama çıkayım uyanınca yine benden utanmasın . Bir şey istersen seslenirsin . " Dedi tebessüm ederek.

 

Barlas başıyla onaylayınca kız kardeşini . Deve tekrar odasına çıktı.

 

Aradan kaç saat geçti genç adam bilmiyordu ama sabah çoktan olmuştu. Göğsüne başını koyan kadının saçlarına derin bir öpücük kondurup

 

" Okadar güzelsinki bakmaya kıyamıyorum sana . Şu masum hallerin seni daha çok sevmeme neden oluyo. Kalbime düşerek yaktın beni be kadın. Diye fısıldadı kadının kulağına duymadığını bile sevdasını dile getirerek başını koltuğun başlığına yaslayarak gözlerini kapattı.

 

Hayat iki gence ne getirecekti bilinmez ama bugün ikiside huzurlu bir şekilde gözlerini uykuya yumdular .

 

Barlas göğüsündeki kıpırtı ve fısıltı sesleri ile gözünü araladı.

 

" Ya sen buraya nasıl takıldın . " Diye Barlas'ın gömleğinin düğmesine takılan saçını kurtarmaya çalışıyordu Aden sedece çalışıyordu çünkü saçlarını bir türlü kurtarmayı beceremediği yetmezmiş gibi daha çok dolanmasına sebep oluyordu.

 

" Canın daha çok yakacaksın dur ben hallederim . " Dedi üstten üstten kadına bakarak.

 

Aden , Barlas'ın sesini duyunca bir an afalldı uyanmıştı ve bunu fark edememiş ti. Bakışlarını adamın yüzüne çevirdi. Barlas olduğu yerden kıpırdamıyor hareket eder se kadının canı acır diye . Başını göğsüne doğru eğip kadının saçlarını gömleğinin düğmesinden kurtarmaya çalıştı sürekli kıpır dayan kadınla .

 

" Kızım bi dur saçın kökten kopacak . "

 

" Duruyorum ya." Dedi canın acıldığını belli eden sesiyle . Duruyorum demesine rağmen hâlâ yerinde kıpırdanıp duruyordu.

 

" Durduğun halin bumu. Daha fazla kıpırdanma canın daha çok acıyacak ."

 

Bir türlü yerinde durmayan kadının kedi yavrusu gibi ensesinden yakalayıp durmasını sağladı.

 

" Sana dur demiştim . " Dedi Barlas kadının dudakları arasından aldığı nefes dudaklarına çarparak .

 

Yüzü adamın yüzüne oldukça yakın olan kadın donup kalmıştı dudaklarının arasından bıraktığı nefes adamın nefesi ile bir birine karışmış tı. Gözleri kadının dudaklarına kaydı . Dudakları bir birine okadar yakındıki sertçe yutkunmasına sebep oldu . Birde göğüs kafesinin altında yerinden çıkacakmış gibi dövünen kalbi vardı . Bu ikilem adamın zor durumda kalmasına sebep oluyordu. Bir an o dolgun dudaklara yapışıp suya susamış gibi öpmek istesede son anda kendini tuttu.

 

Gözlerini diktiği dudaklardan zorda olasa ayırıp dikkatini tekrar gömleğinin düğmesindeki saçlara verip kadını acı çekmekten kurtardı.

 

Önce yatağında uyuyan o görüntüsü şimdide dudaklarının bir birine yakın olup nefeslerinin karıştığı anlar Barlas için son noktaydı . Bu saatten sonra bu kadını hayatında , yatağında ve her anında yanında olsun istiyordu .

 

Kadının yeri kendi yanı olsun istiyordu. Yatağında istiyordu ama dokunmak için değil yanı başında olup verdiği huzuru hissetmek için aklından çıkmayan güzel yüzünü sürekli göre bilmek için. Tenleri kavuşmadan önce sevgisini ve ruhunu kazanmak istiyordu bu küçük kadının. Barlasa da bu yakışırdı. Dokunmadan seve bilmekti.

 

 

Bölüm sonu .

 

 

 

Loading...
0%