Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9.Bölüm

@fatma_uygun

Tiktok hesabım :fatma.uygun.wattp

 

 

 

İyi okumalar dilerim desteklerinizi eksik etmeyin papatyalarım 🌼

 

Aden bugün sabah Barlas la olan yakınlığından dolayı sürekli adamdan kaçıp duruyor du . Saatler artık akşamı göstermişti . Ve bugün Barlas , Aden den habersiz birşey yapmıştı. Kadının ailesinden daha fazla birşeyler gizlememesi adına. Kadının tepkisi ne olurdu bilmiyordu ama kendi bildiği doğruyu yapmıştı.

 

Barlas'ın beklediği kişi İstanbul'a ayak basmış haberini almış ve evine geliyordu. Deva dan hala kendi odasında olan Aden'i çağırmasını istemişti. Aden hâlâ bulunduğu odanın Barlas'a ait olduğunu bilmiyordu bilse bir dakika o odada durmaz dı sabah olan yakınlıklarından dolayı . Hele birde tüm gün adamdan kaçmış ken onun mahremi olan odada duramaz gerilip rahatsız olurdu.

 

İki genç kadın merdivenleri inip salona giriş yaptı. Tüm gün köşe kapmaca oynarmış gibi kaçtığı adamın kendisne ne söyleyeceğini merak ediyordu.

 

Aden salonun ortasında ayakta durarak Barlas'a bakıp .

 

" Beni çağırmış sın birşey mi oldu . " Diye meraklı bakışlarını adam dikti.

 

Barlas oturduğu koltukta doğrularak karşısında ki koltuğu eliyle işaret edip

 

" Otursana . " Dedi kendisine merakla bakan kadına.

 

Aden adamın sözü üzerine işaret ettiği koltuğa geçip oturarak adam bakmaya devam etti. Ne söyleyecekse söylesin diye ama Barlas bir şey demeyince.

 

" Ne oldu söyleyecek misin artık?" Dedi

 

Barlas eliyle çenesini kaşıyarak.

 

" Biri gelecek senin için . " Dedi

 

Kadının bir anda kaşları çatılarak

 

" Kim gelecek ? " Dedi

 

" Gelince görürsün . Yolda zaten nerdeyse gelir . " Dedi kimin geleceğini kadına söylemedi . Çünkü ne tepki vereceğini bilmiyordu bide bunun için tartışma çıksın istemiyordu hele birde bu sabah ki konuşmaları ve sevdiği kadını göğsünde uyutmuşken. Muhakkak tepki gösterecekti kadın sonuçta onun özel hayatına müdahale de bulunuyordu Barlas . Bu yüzden gelen kişi geldiği zaman kendi gözüyle görsün istedi kadının.

 

Kadının bedeni gerilerek gözlerindeki korku kendini belli etmeye başladı. Sesinin titrememesin özen göstererek aklına gelen kişiyi telaffuz etti .

 

" Amcam mı? " Dedi korktuğunu belli eden bakışları ile.

 

Barlas kadının amcasının adını geçirirken gözlerinde oluşan korkuyu belli etmemeye çalıştığı ama gizlemeyi başaramadığı titreyen sesini gördü.

 

Aden korkuyordu amcasından. Bide Barlas senin için biri gelecek dediğin de dün gece olanları adamın anlattığını ve bunu öğrenen biri diye düşündü. Eğer amcası ise Aden dört yıl önce yaşadığı şeylere tekrar maruz kalacaktı. Namussuzluk la suçlanacak tı . Tıpkı İstanbul'a ilk geldiği gün gibi .

 

Amcası okumak için geldiğini bilmesine rağmen namussuzluk la suçlamıştı kadını. Burda rahat edemedin biz varız görüp duyarız diye okumayı bahane edip orda elin adamlarına daha rahat kuyruk sallamak için kaçtın. Seni şehrin her köşesinde ararken herkes duydu evden kaçtığını namusumuzu iki paralık ettin demişti kadına.

 

Aden endişeli bakışları ile Barlastan bir cevap bekliyordu.

 

Kadının korkusunu belli eden bakışlarına karşılık.

 

" Merak etme amcan değil. " Dedi kadının amcasından korkması canının sıkılmasına sebep olasada.

 

Barlas sözünü bitirmesi ile kapı çaldı. Abisi ve Aden'i film izler gibi izleyen Deva ya Barlas kapıya bakmasını söyledi.

 

Aden oturduğu yerden rahatsızca kıpırdanarak giden Deva nın arkasından meraklı bakışlarını dikti.

 

Deva şuan olanlardan hiç birşey anlamamış bir şekilde kapıyı açtı. Karşısında gördüğü yirmi sekiz,yirmi dokuz yaşlarında 190 boylarında ela gözlü genç bir adamla karşılaştı. Bu adam oldukça tanıdık geliyordu genç kadına ama kim olduğunu hatırlayamadı şuanda. Bunu düşünürken açtığı kapının ağzında durmuş öylece adama bakıyordu.

 

Genç adam kadının kapı ağzından geçmeyip öylece yüzüne bakmasına karşılık.

 

" Barlas la görüşecektim önümden çekilirsen geleceğinden haberi var . " Dedi

 

Deva genç adamın sözleri ile kendine gelip .

 

" Pardon kusura bakmayın. Buyrun geçin ." Diyerek genç adama yolu gösterdi.

 

Aden oturduğu koltukta gergin bir şekilde salonun kapısına gözlerini dikmiş kendisi için kimin geldiğini görebilmek için merakla bakıyordu.

 

Deva ile genç adam salona girince Aden tanıdık sima ile öylece bakakaldı. Salonun girişinde duran adamı görmeyi hiç beklemiyordu. Başını sağa doğru yatırıp gözünde ne ara biriktirdiğini bilmediği yaşların akmasına izin verdi .

 

Aden'in gözyaşlarını gören Ferman EROĞLU salonun girişinde durmayı bırakıp kardeşinin yanına doğru adımladı . Aden abisinin yanına doğru geldiğini görünce affallamış halinden çıkıp oturduğu yerden ayaklandı tüm heybeti ile karşısında duran abisine sarıldı.

 

Babası öldükten sonra kendisine babalık yapan abisine öyle bir sarıldıki . Çok özlemiş ti aylarıdır görmüyordu son zamanlarda abisi çok yoğun çalıştığı için doğru düzgün telefonda bile görüşe miyorlardı .

 

Barlas abisinin kolları arasında kaybolan küçük kadını öylece izledi. Bugün sabaha karşı konuşurken abisini özlediğini söylemişti Barlas'a. Sabah Aden yanından ayrıldıktan sonra ilk işi Ferman'ı aramak olmuştu. Bi abi olarak kardeşinin yaşadığı kötü olaydan haberdar olmaya hakkı olduğunu düşünmüştü Barlas.

 

Aden'in kıza cağını biliyordu Barlas ama kendisinden sonra güvende olacağı tek yer abisinin kanatlarıydı genç kadın için.

 

Aden abisinin kollarının arasından istemeye istemeye çıkıp.

 

" Senin ne işin var burda ? Nezaman geldin bana niye haber vermedin geleceğini? " Diye arka arkaya sorularını sordu.

 

Ferman kardeşine kızgınlık la ." Başına geleni sen haber etseydin geleceğimden de haberin olurdu . " Dedi . Kızıyordu kardeşine ama yinede kıyamıyordu.

 

Barlas oturduğu koltuktan kalkıp Ferman'ın yanına gidip. " Bu kadar kısa sürede geleceğini beklemiyordum. " Dedi Ferman'a elini uzatarak.

 

" Bugün gelecektim zaten Aden le ilgili bir konu vardı sende arayıp olanları anlatınca daha erken geldim . " Dedi Barlas'ın uzattığı eli tutup sıkarak konuşmaya devam etti.

 

"Demek ki sen arayıp söylemesen benim hiç birşey den haberim olmayacak tı. " Dedi sert bakışlarını Aden'e çevirerek.

 

Barlas'ın, Aden den habersiz abisine haber verdi diye genç kadın Barlas'a sinirliydi. Ama kendisi için okadar şey yaptığını bildiği için kızamıyor du da .Abisinin sözleri üzerine Aden bakışlarını Barlas'a çevirip .

 

" Benim için yaptığın onca şey için teşekkür ederim ama abime haber vermeden önce banada bi sorsaydın keşke . Benim özel hayatım ya sonuç ta ." Diyerek kırgınlığını belli etti.

 

Barlas'ın böyle birşey yapacağını hiç beklemiyordu kendisine haber vermeden özel hayatına dahil olması kırılmasına sebep olmuştu.

 

Barlas kadının bakışlarındaki kendisine olan kırgınlığı gördü. Ayakta duran abi kardeşe.

 

" Buyrun oturun . " Diyerek eliyle koltuğu gösterip kendiside kalktığı yerine tekrar oturup sözlerine devam etti.

 

"Sağlıklı düşünecek durumda değildin bu yüzden aradım. Bunu bu sabahta konuştuk seninle . " Dedi Barlas sabah Aden'in duygusal boşluğuna gelip bazı şeyleri anlatmasından dolayı. Genç kadının bazı şeyleri abilerinden gizleyip kendini yıpratıp yanlızlığa ittiğini anllattıklarından ,hal ve hareketlerinden göre biliyordu .

 

Ferman kardeşinin Barlas la derdini anlatacak kadar yakın olduklarını düşünmeye başlamış ve bu durumdan rahatsız olmaya başladı. Barlas'ın kötü biri olduğunu düşündüğü için değil kardeşine olan bağlılığı ve kıskançlığı yüzünden.

 

Ferman kardeşinin Barlas'a cevap vermesine fırsat vermeden.

 

"Başına gelen bu olayı özel hayatım diye üstünümü kapatacaktın Aden! " Dedi sesindeki sinirli hali kendini belli ederek.

 

Aden, abisinin sesinden kızgın ve sinirli olduğunu biliyordu ve sinirlenmekte de haklıydı kardeşinin başına gelenleri bir başkasından öğrenmesi haklılık payını daha da arttırıyor du.

 

Aden hatalı olduğunun farkındaydı sesi içine kaçmış gibi .

 

" Arayacaktım seni ." Dedi

 

Ferman bastırmaya çalıştığı öfkesini konturol altında tutarak .

 

" Ne zaman abim . Başına daha da kötüsü geldiğindemi arayacaktın . " Dedi sinirden çenesi seğirerek.

 

" Abi valla bugün arayıp anlacaktım . Sadece kendimi toparlamak istedim . Olaylar sıcağı sıcağına seni arasaydım bana daha kötü birşey olduğunu düşünüp orda delirecektin. " Dedi gözleri dolu dolu.

 

Aylardır görmediği deli gibi özlediği abisiyle bu şekilde karşılaşmak istememişti Aden.

 

Deva ,Aden'in abisinin haklı olmasından dolayı ezilip büzüldüğünü görünce.

 

" Üstüne gitme bu kadar iyi değil kolay birşeyde atlatmadı bunu göz önüne getirerek konuş . " Dedi Ferman'ı tersleyerek.

 

Ferman kardeşindeki sert bakışlarını kendini tersleyen Deva ya çevirip kaşları daha nekadar çatıla bilirse okadar çatıp sert bir şekilde baktı. Deva kendisine ters ters bakan adama aynı şekilde bakarak karşılık verdi. Bakışlarından ödün vermeden . Tamam Ferman haklıydı ama kardeşi iyi değildi bunu görmesine rağmen üstüne gitmektende geri durmuyordu. Bu durumda Deva yı kızmasına sebep oluyordu.

 

Ferman tam ağazını açıp Deva ya birşey söyleyecekti ki. Barlas'ın boğazını temizler gibi çıkarttığı sesle söyleyemedi. Bakışlarını Barlas'a çevirdiğinde kendini öldürecek miş gibi bakan bakışları ile karşılaştı.

 

Barlas,Ferman'ın kardeşine olan ters bakışlarından hiç hoşnut değildi . Kimse kardeşine o şekilde tehdit vari bakamaz dı . Bakanında nefesini keserdi. Şuan Aden'in olduğu durumdan dolayı sesini çıkarmıyor du bir abi olarak bu tepkileri normaldi . Ve Ferman'ın bu halini kardeşinin yaşadığı olayın öfkesine vererek bu defalık sesini çıkarmadı.

 

Ferman, Barlas'ın ne demek istediğini bakışlarından anladı ve dikkatini tekrar kardeşine vererek bakışlarını tekrar Aden'e çevirdi.

 

" Ben başına gelenleri Barlas tan duyup buraya gelene kadar delirmediğimi kim söylüyor Aden? Ulan ben başına gelenleri neden senden değilde bir başkasından duyuyorum beni bu kadarmı yok sayıyorsun ben bu kadarmı kötü abilik ettim sana ." Dedi öfkesini gün yüzüne çıkarıp kardeşine sesini yükselterek .

 

Aden denildiği zaman Ferman için akan sular durur du . Kardeşinin bu tavrı zoruna gidiyordu genç adamın. Kardeşini anlamaya çalışıyordu ama olayın üstünden kaç saat geçmişti . Fransa dan çıkıp buraya kadar gelmişti ama kardeşi o saat diliminde arayıpta tek kelime etmemişti buda zoruna gitmesine sebep oluyordu genç adamın.

 

Bu hayatta değer verdiği iki kişi vardı Ferman'ın biri annesi diğeri kız kardeşiydi . Aras ta vardı ama o sürekli yanındaydı ve kendini en iyi şekilde koruya bileceğini biliyordu.Çevrelerinde dostları olduğu kadar düşmanları da vardı ve hayatta değer verdiği iki kişinin de sonu babası gibi olmasın dan korkuyordu. Onları koruyamamaktan korkuyordu Ferman , kardeşine bu öfkesi ,siniri bu yüzden di .

 

Babalarının ölümünden sonra annesine en çok destek olan Ferman olmuştu. Babaları öldüğünde on dört yaşında bir çocuktu ve tüm ailesinin yükünü sırtlanan da o olmuştu.

 

Hayat Ferman'a da adil davranmamıştı. Babasının ölümünden sonra çocuk olmayı bırakmış koca bir adam gibi ailesinin başında durmuştu. Annesi geceleri sessiz sessiz göz yaşı dökerken annesine dayanak olmuştu . Kardeşi babasının ölüne şahit oldu diye psikolojik sorunlar yaşamıştı yıllarca. Hergece kabus görüp ağlarak uyandığında kardeşini sarıp sarmalamıştı. Babaları evin arka bahçesinde saldırıya uğrayıp öldükten aylar sonra Aden o çocuk aklıyla babasını göre bileceğini düşünerek sürekli arka bahçeye gizli gizli gitmeye çalışıyor diye bir saniye gözünü üzerinden ayırmamıştı.

 

Aden herşeyin bilincine varana kadar . Artık babasının orda olmadığını öldüğü gerçeğiyle yüzleştiği gün arka bahçeye gitmeye çalışmayı bırak arka bahçeye bakan odalara bile girmez olmuştu . On dört yıldır o evin ne arka bahçesine girmiş nede evin arka bahçeye bakan odalarına girmişti hâlâ da öyleydi bu durum. Aden aynı acıyı tekrar yaşayıp kötü olmasın diye Ferman hem abi olmuş hem baba olmuştu baba eksikliği ile büyümesin diye kardeşi . Aden'i toparlayıp ta bu duruma getirene kadar gecesi de gündüzü de kardeşi olmuştu.

 

Yorulmamış mıydı peki? Yorulmuştu hemde çok yorulmuştu ama belli etmemeye çalışmıştı hep .

 

Bazı geceler babasının mezarına gidip ağlamıştı hemde çok kez. 'Senin yerini dolduramıyorum . Senin gibi annemle kardeşlerime sahip çıkamıyorum elimden gelni yapıyorum ama onlara senin gibi yetemiyorum. Ben çok yoruldum baba ."diye . Hâlbuki tıpkı babası gibi koruyup kolluyordu yorulduğu zaman onlara yetemediğini düşünüyordu. Tüm yük onun üzerindey di ama birgün olsun of dememişti ne annesine nede kardeşlerine.

 

Amcalarıyla aynı evde yaşıyorlardı kendini bildi bileli Ferman. Amcası vardı ama sadece adı vardı ötesi yoktu. Bir gün olsun sen kendini çok yoruyosun yeğenim omzundaki yükün altına birazda ben gireyim dememişti. Ferman bir güne birgün amcasından yardım istememişti başında bir büyük olarak var gibi görünmesi yetmişti ona.

 

Bu yüzden Aden Ferman 'ın kırmızı çizgisi göz bebeğiydi . Kendisi çocuk tu ama Aden'i de kendi çocuğu gibi bakıp büyütmüştü. Sesini yükseltme sebebide buydu.

 

Barlas, Ferman'ın ,Aden'e sesini yükseltmesi ile oturduğu yerden rahatsızca kıpırdanıp sesini normal bir düzeyde tutmaya çalışarak .

 

" Bağırma ona ! " Dedi sevdiği kadının incindiğini görüyordu . " Zor toparlan dı zaten. Tepkilerini anlıyorum haklısın da ama daha çok yıpratıyor sun şuanda onu . Kalk bir hava al sigaramı içiyorsun ne yapıyorsan yap o öfkeni frenle öyke gel . Onada birdaha bağırma . " Dedi bir yandan sevdiği kadının bu haline sebep olduğu için üzülüyordu bir yandan Ferman'ın öfkesini dindirmesini söylüyor du.

 

Ferman oturduğu yerden hışımla Barlas'a dönerek .

 

" Farkında mısın o benim kardeşim ve sen benim kardeşimi sahiplenip benden mi koruyor sun . Sağol adamlığı nı gösterdin eyvallah kardeşimin saçının teline zarar gelmeden yanında oldun ama Sen hayırdır . " Dedi ateş saçan gözlerini Barlas'a sabitleyelerek .

 

"Ferman gerginsin haklı olarak. Bizim seninle çocukluğumuzun çoğunluğu bir arada geçti babalarımız sayesinde kızlar ne kadar bir birlerini tanımasada ikimiz bir birimizi çok iyi tanıyoruz. senin şu tavrını anlıyorum ama kardeşini benden değil diğerlerinden koru. " Dedi Ferman'ın ailesi için yaptıklarını çok iyi biliyordu ve bunu bildiği için de bu cümleyi kurmuştu.

 

Çocukluklarının çoğunluğu bir arada geçmişti ikisininde babası sık sık görüşüyorlar dı ve bu sayede ikiside sürekli bir araya geliyordu. Aralarıda kötü değil di iyide anlaşıyorlardı . Ferman Fransa'ya gitmeden önce de bir araya geliyorlardı.

 

Ferman Barlas'ın kurduğu son söze takılarak oturduğu yerden bir hışımla ayaklandı

 

" Ne diyorsan açık açık söyle . " Dedi hiddetle.

 

Barlas ne kadar Aden için kendini tutsada Ferman'ın bu hareketinden sonra kendini tutmayı bırakıp oturduğu yerden ayaklandı.

 

Ortan iyice kızışmış bir durumdaydı ve kızların tedirgin olmasına sebep oluyordu. Aden ayakta olan abisinin kolundan tutup .

 

" Abi yeter artık." Diye sesini yükseltti. "Senin öfken bana ve bunu başkalarından çıkartma." Dedi ortamı sakinleştirmek adına.

 

Aden'in , abisi ve Ferman'ın arasında daha fazla kalmasına göz yumma dı Deva. Bu saçma gerginlik son bulsun diye .Ferman'a dönüp

 

" Sigaramı içiyorsun hava mı alıyorsun çık dışarıya napıyorsan yap sakinleş öyle gel ." Dedi Ferman daki bakışlarını budefa abisine çevip "Abi sende saman alevi gibi alevlenip durma otur . " Dedi iki adamı çocuk azarlar gibi.

 

" Bu ne böyle koca koca adamlarsınız kavga etmek için mi bir araya geldiniz . Aynı saftasınız farkındaysanız bir birinizle didişene kadar olaya yoğunlaş saydınız şimdiye kim olduklarını bulmuştunuz. Siz erkeklerin aklı nasıl çalışıyor hiç anlamıyorum." Dedi

 

Barlas ve Ferman kaşlarını çatmış Deva yı öldürecek gibi bakıyor lardı. Deva o bakışları görünce .

 

" Ne bakıyorsunuz ." Dedi Ferman'a bakarak " sen hadi çık sakinleş . ' dedi sonra bakışlarını abisine çevirip . " Sende otur artık ne dikiliyorsun ayakta . "

 

İki genç adam aynı anda yüzlerini elleri ile sıvazlayarak sabır dilediler. Deva iki adamı umursamadan Aden'in yanına geçip oturtup yanına oturdu .

 

Ferman cebinden çıkardığı sigarasını dudaklarının arasına yerleştirip bahçeye çıktı. Barlas ise kalktığı koltuğa geri oturarak çattı kaşları ile kardeşine bakarak. " Çenenin vidaları gevşemiş Deva ama merak etme en kısa zaman da seve seve o vidalarını sıkacağım. " Kardeşine ters ters bakmaya devam ederek.

 

Deva abisinin ettiği tehtitle sertçe yutkunup ayaklandı.

 

" An- annem aramıştı açamadım şimdi merak eder gidip bi arayayım. " Ayaklandığı gibi koşar adımlarla salonu terk edip merdivenleri ikişerli tırmanıp gözden kayboldu.

 

Ne cesaretle abisine o sözleri söylemişti hemde Aden'in yanında. Aden ve Ferman evden gittikten sonra ilk işi kendini odaya kitlemek olacaktı yoksa abisinin gazabından kurtulamazdı .

 

Aden ışık hızıyla yanından giden kızın arkasından şaşkınlıkla bakıyordu. Abisinden bu kadarmı korkuyordu. Bakışlarını Barlas'a çevirdiğinde kardeşinin arkasından gazap dolu bakışlarını görünce Devanın korktuğu kadar olduğunu gördü.

 

Barlas kardeşinin arkasından olan bakışlarını Aden'e çevirince genç kadın o bakışlarla rahatsızca yerinden kıpırdan dı. Barlas oturduğu yerden kalkıp ağır adımlarla genç kadının oturduğu yere gelip iri cüssesiyle karşısında durdu.

 

Genç kadın iri cüssesi ile karşısına dikilen adama başını yukarıya kaldırarak ne yapmaya çalıştığına baktı.

 

" Abini ara deseydim aramayacaktın. Aradığımı söylesemde bu evde durmayacaktın bu yüzden söylemedim sana abinin geleceğini."

 

Tepeden kadının güzel yüzüne bakarak durumu açıklama gereği duydu . Çünkü kadının kendisine olan kırgın bakışlarını daha fazla görmek istemedi . Kadına söylemek istemişti ama yahut aklı buna izin vermemişti. Kadının tek başına daha fazla kendini yıpratmasını istememişti. Kadının omuzlarında taşıdı yükleri biri omuzlanması gerekti ve Barla bunu hem kendi üstlenmişti hemde Ferman'ın üstlenmesini sağlamıştı. Ve bu adamın kendi bildiği doğrusuydu doğru bildiğinden şaşmamıştı.

 

Genç kadın tepesinde dikilip gözünü bir saniye kendinden ayırmayan adana gür kipriklerinin arasından kızgıca bakarak.

 

" Keşke söyleseydin . Beni zor duruma sokmadan önce ."

 

" Söyleseydim aramayacaktın ve aramama müsade etmeyecektin. "

 

" Sağol benim için elinden gelini yaptın. Belki şuan nankörlük yapıyor gibi olacağım yaptığın iyiliğe karşı ama benim hayatıma bu denli müdahale edemezsin . Aramak istesem arardım zaten arayacaktımda sadece biraz daha zamana ihtiyacım vardı . Ve sen yaptığınla abimle aramın açılmasına sebep oldun . Abimin kendini sorgulamasına sebep oldun . " Kızgınlık ve kırgın bakışları ile her iki duyguyu birden barındırıyordu gözlerinde.

 

Kadının da kafasında anlamlandıramadığı birşey vardı . İlk defa bir yabancı erkeğin yanında kendini güvende hissediyor du. Barlas la nezaman yan yana gelseler didişiyorlar dı pek anlaşa bildikleri de söylenemezdi ama bu adamın yanında kendini güvende hissediyor ve ona sığınıyor du bunu istemeye istemeye kendi iradesi ile değil de sanki bilinmeyen bir güç yaptırıyor gibiydi. Ve bu durum kadının hiç hoşuna gitmiyor du.

 

" Sen kendini kimsesizliğe iti yorsun. Kendini daha fazla kimsesiz gibi hissetmeni istemedim . Yaptığım şeyden pişmanda değilim. " Dedi sarsılmaz görünen bedenini dikleştirerek .

 

Kadın ateş saçan gözleri ile oturduğu yerden hışımla kalkıp karşısında sarsılmaz duruşu ile dimdik duran adamın karşısına dikilip gözlerinin içine bakarak.

 

" Başkalarına yap pişman olmayacağın şeyleri. Benim hayatıma burnunu sokoma ve benden uzak dur . " Çenesini dikleştirerek kurdu cümlesini .

 

Genç kadının hırçınlık la çenesini dikleştirmesi Barlasın hoşuna gitti. Kadın nekadar farkında olmasada genç adama okadar yaklaşmıştıki yüzlerinin arasında milim fark vardı . Ve ikisinin de alıp verdiği sert soloklar bir birinin yüzünü yalayıp geçiyordu .

 

Barlas tek kaşını kaldırarak melekleri bile kıskandıracak güzel kadının yüzüne doğru eğildi aralarında ki boy farkı yüzünden .

 

" Öylemi Aden hanım ." Tok bir ses tonu ile söyledi.

 

Yakınlıklarından dolayı alıp verdikleri nefes bir birinin ciğerine ulaşıyordu adam bunun farkındaydı kahretsinki kadın bunun farkına varamayacak kadar öfke doluydu Barlas'a . Bu yakınlıktan kadının alıp verdiği her nefes yüzünü yalayıp geçtiğinde ve kadının nefesini ciğerlerine soluduğunda Barlas için baharın gelişi gibi güzeldi .Ve bu durumdan oldukçada memnundu.

 

Aden genç adamın yaptığı gibi tek kaşını kaldırdı. Gür kipriklerinin arasından adamın koyu renkte olan hare lerine bakarak .

 

" Öyle Barlas bey. " Diyerek genç adamın yanından uzaklaşıp salondan çıkmak için ayaklarını yönlendirmiştiki.Barlas tarafından kolundan tutulması ile olduğu yerde kaldı. Biraz daha kadının yüzüne doğru eğilerik çarpık gülümsemesi arasında .

 

" Çok geç kaldın bu uyarıyı yapmak için. Hayatına çoktan dahil oldum ve çıkmaya da hiç niyetim yok. " Kararlılıkla bakan gözleri ile. " Aksine senide hayatıma dahil etmeye karar verdim. " Son cümlesinden sonra genç kadının yüzüne daha dikkatli baktı ne tepki verecek diye. Açık açık kadını hayatında istediğini belirtmişti.Belki çok erkendi ama genç adam kalbinin kurak topraklarından kurtulup yağmurlarla yeşeren baharın gelişini istiyordu yüreğinde bu hırçın güzel kadın çiçek açsın istiyordu.

 

Zamana bırakmayı düşünmüştü duygularını dile getirmeyi ama sabırsız bir adam olduğu için söylediği sözler bir kere dilinden dökülmüştü. Belki erken davranmıştı belki de geç kalmıştı kadına hayatıma dahil olmanı istiyorum diyerek.

 

Bazen erken olupta söylemediğimiz dilimize prangalar vurupta duygularımızı dile getirmeyişimiz bize çok şey kaybettire bilir. Barlas'ın sabırsız davranışı birkaç kelime ile duygularını dile getirmesinin sonucunu zaman gösterecekti erken mi yoksa geçmi kaldığını.

 

Genç adamın kurduğu son cümlesi kadının bir anda afallatarak sertçe yutkunmasına sebep oldu. Aden ateş saçan gözlerini Barlas tan kaçırarak etrafta gezindirmeye başlamıştı ki görüş açısına Ferman girdi.

 

Kahretsinki Barlas la olan yakınlığını görmüştü. Mengene gibi koluna yapışan adamı nasıl açıklayacak tı .Aden abisine bunu nasıl açıklayacağını düşünürken aklına gelen ilk şeyi devreye soktu. Eliyle hafif başını tutarak.

 

" Tansiyonum düştü galiba. O yüzden böyle oldum . " Kendisine anlamayarak bakan adamın yüzüne baktı.

 

Barlas anlamayan bakışlarını kadının yüzünde gezindirdi ne olduğunu anlamak için.

 

" Ne diyorsun kızım sen. Ne tansiyonu? " Çatılmış kaşlarla kadının aralarında milim farkı olan yüzüne baktı.

 

Ferman , Barlas'ın söylediklerini duymamıştı sadece Aden'in söylediği şeyi duymuştu. Bir anda ortama Ferman'ın tok sesi duyuldu.

 

" Ne oluyor burda." Çattığı kaşları Barlas ve Aden'in milim farkı ile olan yakınlığının arasında ateş saçan bakışları git gel yapıyordu. Bakışları cehennemin gazabını aratmayacak kadar sertti.

 

Barlas, Ferman'ın sesini duyunca kadının neden böyle saçmaladığını anladı. Kadının abisinin gazabından kurtulmak için verdiği çabaya dudağının kenarı kıvrıldı.

 

Genç kadın , Barlas'ın mengene gibi tuttuğu kolunu yavaşça parmaklarının arasından kurtarıp.

 

" Şey başım döndü bir anda tansiyonum düştü galiba. " Yalanı sevmeyen kadın bu aralar yalan söylemek durumunda kalıyordu. Şuan abisine söylediği gibi ve bu durum oldukça rahatsız olmasına sebep oluyordu. Eli yine istem dışı yine tam boynuna gidiyordu ki.

 

" Doğru düzgün birşey yemedin o yüzden tansiyonun düşmüştür otur ." Kadının söylediği yalanın üstüne basa basa dile getirerek boynunu kaşımak için giden elini yakalayıp biraz önce kalktığı yerine oturtu . Barlas kadının bir çok hareketini kafasına kazımıştı ve nezaman yalan söylese elinin boynuna gittiğinide fark etmişti. Bu tanıya İstanbul'a ilk geldiği gün varmış tı. Murat'a telefonu çantasında olmasına rağmen telefonumu arabada unuttum diye yalan söylediğinde fark etmişti. Ve şuan genç kadını abisine söylediği yalandan kurtarmıştı.

 

" İyimisin abim hastaneye gidelim mi ? " Kardeşinin yanına oturarak sağ eli ile kardeşinin yüzünü avucunun içine alıp baş parmağı ile okşadı. Biraz önce cehennemi aratmayan bakışları bir anda kaybolmuş ve yerini endişeye bırakmıştı.

 

Aden abisini yalanıyla endişelendirdiği için mahçup olmuştu ne kadar belli etmemeye çalışsada.

 

" Gerek yok iyiyim." Barlas'ın yüzden yalan söylemek zorunda kaldığı için şuan tepesinde dikilmiş abisi ile kendini izleyen adamı boğup öldürmek istedi. Ama el mahkum olunca birşey yapamıyordu.

 

" Emin misin abim ? "

 

" Eminim sadece yorgunum Barlas'ın da dediği gibi pek birşey yiyemedim ondan olmuştur. " Abisi ile göz temasını kesmemeye çalıştı. Gözlerini kaçırsaydı abisi yalan söylediğini anında anlar ortam kıyamet yerine dönerdi . Ferman kardeşini gözünden sakınır ken birde bilse Barlas'ın kardeşinde gözü olduğunu tufan gibi esip gürler geriye Barlasla ne dostluğu kalırdı geriye hiçbir şey bırakmaz kendine yeni bir düşman edinirdi şüphesiz.

 

Bu sırada merdivenleri inip salona Deva girdi.

 

" Ne oldu ? " Aden'in tepesinde dikilen abisi ve yanında oturan Fermanda gezindi bakışları.

 

" Abartılacak bişey yok sadece başım döndü ." Deva dan yardım istercesine gözlerine baktı yoksa bu küçük yalanı daha fazla sürdüremeyecek ortaya çıkacak tı.

 

Deva arkadaşının bakışlarından ne istediğini gayet iyi anladı .

 

" Ak baba gibi tepesine ne üşüştünüz açılın bi hava alsın ." Arkadaşını kurtarmak için sarfettiği sözler işe yaramış olmalıydı ki. Barlas, Aden'in yan tarafında olan tekli koltuğa geçti Ferman ise kardeşine rahat bir alan açmıştı ki çalan telefonu ile arayana bakıp ayaklandı bahçeye bakan boydan camın önüne gidip çalan telefonu açtı.

 

Aden abisinin kendilerinden azda olsa uzaklaşmış olmasını fırsat bilip. Ölümcül bakışlarını Barlas'a dikti. Barlas kendini öldürecek miş gibi bakan kadının konuşmasına bile fırsat vermemişti.

 

" Sen varya çok fena bir kadınsın ." Genç kadını zor durumda bıraktığı yetmiyor muş gibi birde konuşuyordu.

 

Aden az ilerisinde telefonla konuşan abisini göz ucuyla konturol etti.

 

" Asıl sen çok fena bir adamsın. Beni söyleyeceğine dön kendine bak. " Abisini duymayacağı şekilde kısık sesle Barlas'ı payladı.

 

"Senin kadar olamam iki dakika içinde öyle bi yalan uydurdunki yalanına ben bile inanacaktım . "

 

Deva , abisi ile Aden'in fısır fısır olan atışmalarını gülerek izledi . Barlas'ın, Aden'e aşık olma sebeplerinden biride söylediği hiç bir sözün altında kalmayıp genç adamdan çekinmesine rağmen karşılık vermesiydi diye düşünmeden edemedi Deva . Abisi olmasına rağmen kendisi bile karşılık verirken çekiniyordu.

 

" Manyak herif bulduğun her fırsatta beni orda burda sıkıştırıp dibime sokulup durmasaydın şimdi yalan söylemek durumunda kalmayacaktım abime . Hem sen neden sürekli dibime dine sokulup bana temasta bulunuyorsun ? Temas bağımlısı bir sapık olduğunu düşünmeye başladım." Şuan yan tarafında oturan adamın üstüne atlayıp o yakışıklı yüzüne tırnaklarını geçirme isteği ile yanıp tutuşturdu.

 

Barlas'ı tanıdığı ilk günden beri her yanlız kalmalarında fırsat bilip dibine dibine sokulup temasta bulunuyordu. Aden teması seven bir kadın dı ama sevdiklerine karşı şuan söylediği laflar la canını sıkan adama karşı değil.

 

Barlas genç kadını çileden çıkarmak istermiş gibi laflarını hiç esirgemden dile döküyordu. Bunun diğer sebebi ise Ferman var diye Aden esip gürleyemiyirdu buda Barlas'a oldukça zevkli gelmesine sebepti.

 

" Temas bağımlısı sapık ." Öyle mi dercesine tek kaşını kaldırdı. " Göğüsümde kuala gibi sarılıp uyurken temas bağımlısı sapık değildim aksine daha çok sarılıp o küçük burnunu boynuma boynuma daha çok sokuluyordun . " Biraz önceki kısık sesinin aksine bu defa daha duyulur bir ses tonu ile konuştu kimmiş temas bağımlısı sapık diyerek Aden'i, Ferman'ın gözüne sokmaya çalışır gibi.

 

Genç kadın abisinin duya bileceğinden korkarak Ferman'ı konturol etti göz ucuyla kendilerine bakmadığını görünce sırtını yasladığı kırlenti Barlas'ın kafasına fırlattı.

 

" Allah'ın cezası sessiz olsana abim duyacak. " Şuan bu adam için aklından türlü işkenceler geçiyordu ama abisinin varlığı bunu engelliyordu. Öfkesi gözle görülür derecedeydi .

 

Ferman , kardeşinin Barlas'ın göğsünde uyuduğunu duysa kıyamet koparırdı. Kendi cehennemini yaratır önce kardeşini sonra Barlas'ı yakardı o cehennem de . Aden'e çok düşkün olmasına rağmen kimse elinden alamaz dı .

 

"Duyarsa duysun sonuçta sen kendi iraden le yattın göğsümde ben zorlamadım benim için duymasın da bi problem yok zorla yatırmış olsaydım da problem olmazdı. Bu arada sen iyice şiddet bağımlısı oldun önce topuklu ayakkabın , şimdi kırlent bu iki oldu kafama birşeyler fırlatman üçüncü olursa çok kötü olur senin için seni Ferman bile elimden alamaz ." Tehdit vari sözleri ile genç kadının fırlattığı kırlenti tekrar eline tutuşturdu.

 

Ferman arkasında birşeylerin döndüğünün farkındaydı. Fermanın gözleri önce komik bir film izler gibi önündeki tartışan ikiliyi gülerek izleyen Deva ya takıldı bakışları daha sonra sessizce didişen kardeşi ve Barlas'a .

 

Aden tam Barlas'a karşılık vereceği sırada Ferman ağır adımlarla yanlarına doğru gelince sözlerini yutmak zorunda kaldı. Buda Barlas'a daha çok zevk almasına sebep oldu.

 

O gün Aden'in yaşadığı kötü olayla ilgili uzun uzun konuşulmuş iki tarafın düşmanları tek tek dile dökülmüştü. İki tarafın düşmanlarının dile getirilme sebebi Deva nın da o evde geçici olaraktan olsa yaşaması idi.O gece eve kimin girdiğini amaçlarının ne olduğunu öğrene bilecekleri tek bir kişi vardı oda Barlas'ın vurduğu adamdı. Ve oda ölmüştü hatta birileri tarafından infaz edilmişti. Bu işi her kim yapıyorsa arkasında iz bırakmamak adına delilleri yok ediyordu.Barlas bunu öğrenince öfkeden gözü dönmüş önüne gelen herkes gazabından payını almıştı. Adamlarının beceriksizliği bu iki etmişti. Birde ortadan kaybolan Yusuf'u da sayarsa üç etmişti .

 

Ferman eve ilk girdiğinde Barlasla olan ilk konuşmasında Aden ile ilgili bir konu vardı zaten geleceğim demişti. Aden'in evinin önüne yerleştirdiği adamından telefon gelmiş kardeşinin evini gözetleyen biri olduğunu ve o kişiyi yakalayıp depoya götürdüğünü söylemisti ve Ferman bunun üzerine Türkiye ye zaten gelecekti Barlas durumun cittiyetini anlatınca daha çabuk gelmesine sebep olmuştu.

 

İşin komik yanı ise yakaladığı adam bir anda buhar olup uçmuş gibi kaybolan Yusuf'un ta kendisi idi . Barlas bunu duyunca sinirden adeta kudurmuş etrafında kim varsa öfkesinden payına düşenin fazlası ile almışlardı. Ferman bunu öğrendikten sonra Barlas'ın adeta volkan gibi patması ateşi ile önüne geleni yakmasını zevkle izlemiş arada bir laf çarpıp durmuştu. Ve Barlas'ın ateşini daha çok harlamasına sebebiyet vermişti.

 

Deva ve Aden ortadan bir anda yok olan Yusuf'un , Ferman'ın adamı tarafından yakalanmasını duyduklarından beri gülmeletini durduramamış eni sonunda Barlastan iyi bir azar işitmişlerdi.

 

* * *

 

Beş ay sonra

 

Aradan geçen bu beş ay da Deva sayesinde Barlas ve Aden çok sık bir araya gelmeye başlamışlardı. Artık eskisi gibi didişip durmuyor aksine çok iyi anlaşıp bir birlerine uyum sağlıyorlar dı. Barlas en son beş ay önce söylediği söz . 'Çok geç kaldın bu uyarıyı yapmak için. Hayatına çoktan dahil oldum ve çıkmaya da hiç niyetim yok! Aksine senide hayatıma dahil etmeye karar verdim."

 

Aden'in kafasını karıştırıp durmuştu. Apatal bir kadın değil di Barlas'ın kendine olan ilgisini ve azda olsa duygularını görüyor du bu duyguları geçici miydi kalıcı mıydı onu kestiremiyordu genç kadın. Bu yüzden sürekli kafası karışıyordu. Bazen genç adamla bir araya geldiklerinde kendini geri çekiyordu ama Barlas ağa buna müsade etmiyordu Aden ise kendini farkına varmadan o ortama karışmış bir vaziyette buluyor du. Ama Aden yine de aklının karışmasına müsade etmiyor genç adamı bir dost bir arkadaş olarak görmeye devam ediyor du.

 

Aden'in , Barlas'ın duygularını azda olsa göre bilmesi genç adam müsade ediyordu. Çünkü Barlas duygularını çok iyi bastırıp gizleyen bir adamdı ve kadına hissettiği yoğun duyguyu hissetirmek istiyordu hepsini göstemesde kadına karşı boş olmadığının farkına varmasını istiyordu. Aralarında bir ilişki olsun diye emin adımlar atıp hiç birşeye göstermediği sarbrıla ilerliyordu.

 

Barlas kadınla geçirdiği bu beş ay içerisinde duyguları dahada yoğunlaşmış sürekli bu küçük kadını yanında istiyordu. Hayatına daha çok dahil olsun soy adını taşısın istiyordu. İlk başlarda evlilik gibi bir düşüncesi vardı ama bu kadar ağır basan bir düşünce değildi kadını nekadar yanında istesede ama ardan geçen aylar içinde düşüncesi değişmiş bu kadın onun kadını olmalıydı , karısını olmasını istiyordu .

 

Aden'in ona bir adım atmasını bekliyordu. Bu kadar sabretmesinin sebebide bu güzel kadınla bir yola çıkarlarsa eğer ilişkilerinin zemini sağlam olması için di. Bir inşaatın zemini baştan sağlam olmazsa en ufak sarsıntı da ya ağır hasar alır yada yerle bir olur . Bu durum kuralan ilişki içinde aynıydı. Temeli sağlam olmazsa en ufak bir sarsıntı da yerle yeksan olur yada ağır hasar alır. Ve çok can yakar.

 

Barlas ağa kafayasına koymuştu melekleri bile güzelliği ile kıskandıracak kadına Karahan soy adını vermeyi ve bu küçük kadının onun kadını olmasını. Genç kadının herşeyi ne sahip olup herşeyi ne sahip olsun istiyordu. Ömrüne ömür katsın , ömrüne ömrünü katmak istiyordu. İçindeki sevda büyüdükçe büyümüş patlamaya hazır bir volkan gibi kadının kendisine yeşil ışık yakmasını bekliyor du.

 

Bu zaman diliminde Mardin'de sular durulmuş Deva için verilen berdel kararı Barlas sayesinde onaylanmamıştı. Barlas karşı taraftaki aşiretin canlarını okumuş geri adım atmalarını sağlamıştı. Aksi takdirde çok kan dökeceğini ve hiç bir şeyin umrunda olmadığını dile getirmişti. Dağhan aşiretinin başlarına getirmedik bela bırakmamış en son pes etmelerine sebep olmuştu. Sürekli İstanbul ve Mardin arası git gel yapmış yorulmuştu ama istediğinde ulaşmıştı. Kafasına birşey koydumu yapardı şüphesiz her istediğini alırdı Barlas ağa .

 

Herşey yoluna girdiği için artık Deva abisinin evinde kalıyordu. Ferman da o olaydan sonra karşinin yanında kalmaya başlamış hatta İstanbul'a yeni bir şirket açıp Türkiye'ye kesin dönüş yapmak için hazırlıklara başlamıştı.

 

Aradan geçen aylar içerisinde Ferman kardeşi ile Barlas'ın bukadar çok sık görüşmesinden ve aralarının iyi olmasından rahatsızlık duymuştu. Kardeşi Barlas'a karşı bir duygu beslemediğini biliyordu ama aynı şeyi Barlas için söyleyemezdi onun kardeşine karşı duyguları olduğunu göre biliyordu elinden geldiğince kardeşinden uzak tutmaya çalışıyordu ama Barlas buna müsade etmiyordu. Ferman , Aden'i ne kadar kendine çekmeye çalışıp Barlastan uzak tutmaya çalışsada Barlas bir yolunu bulup Aden'in burnun dibinde bitiyordu.

 

Ferman önce kendi kendine kuruntu yaptığını düşünüyor du ama sonra kuruntudan ibaret olmadığını gördü. Seri katil gibi acımasız olan Barlas , Aden'in yanında çok farklı oluyordu. Kavgadan ,küfürden, şiddetten kaçınıyordu. Aden'in gözünün ışığını göz ekleyip gözünün değdiği ve genç kadına gözü değeni bile kıskanıyor olduğunu gördü Ferman. Kardeşini kendisinden çok sahiplendiğini görüyordu. Barlası çocukluğundan beri tanırdı huyunuda çok iyi bilirdi . Aden'in yanında Barlas'ın bambaşka bir adama dönüştüğünü görüyor du ve Ferman bu adamı öldürmemek için kendi ile savaşıyordu.

 

Barlas mert ve deli kanlı bir adamdı ailesine karşı olan tutumunu biliyordu. Ama onun hayatı kardeşine göre değildi onun hayatı karanlığın içine işlemiş haliydi . Can almaktan çekinmeyen düşmanı çok olan adamdı . Yer altının karanlık yüzü lideriy di. Ve Ferman bunu biliyorken kardeşini cehennem ateşine kendi eliyle atamazdı. İşin gerçeği Barlas'ın sıradan bir hayatı olsada buna müsade etmezdi Ferman . Bu sadece Barlas için geçerli değildi başkası olsa onada müsade etmezdi daha önce etmediği gibi. Gözünden sakındığı kardeşini kimseyle paylaşamıyordu oda haklıydı abiydi sonuçta . Bu iş gittikçe canınıda sıkmıyor değil di.

 

Gün geçtikçe kardeşi ve Barlas daha çok dip dibe gezmeye başlamıştı . Tıpkı sürekli olduğu gibi Aden yine Barlas'ın evindeydi Deva nın yana gitmişti.

 

Barlas bugün Aden'in kardeşinin yanında kendi evinde olduğunu biliyordu ve bugün şirketten erken çıkmıştı. Yolda giderken bir çiçekçinin vitirindeki kırmızı güller gözüne çarpmış aklına gelende ilk kişi iki gündür yüzünü görmediği sesini duymadığı Aden olmuştu. Kadının neyi sevip sevmediği herşeyi araştırmış aklına kazımıştı bunlardan bir tanesi de kırmızı güldü. Aden'in en sevdiği çiçek .Ne kadar genç kadın kendisi ile olan mesafesini korusada.

 

Hergün biraz biraz o mesafeyi katledecekti genç adam. Hiç kimseye göstermediği sabrını sevdasına gösteriyordu. Sabrın sonu selamettir derler. Bu sabrın sonu selamet mi olacaktı yoksa kıyametmi olacaktı Barlas bilmiyordu. Ama kıyamet olacaktı. Gözünden sakındığı kadının kıyameti olacaktı mecbur kalacaktı.

 

Barlas sevdası için tüm çabalarının boşa gideceğinden habersizdi. İncitmeye kıyamadığı kadını istemediği bir hayata sürükleyecekti . Bundan habersiz çiçekçi de gördüğü kan kırmızı gülleri kadına almıştı.

 

 

 

" Deva ben kalkayım artık bu akşam abim Fransa'ya dönüyor . Sözüm var bu günün geri kalanını onunla geçireceğim." Ferman Fransa daki işlerini kısa sürede toparlayıp Türkiye'ye kesin dönüş yapacaktı.

 

" Biraz daha kal derdim ama elli defa aradı huysuz abin ." Aden geldiğinden yaklaşık yarım saat sonra Ferman ne zaman geleceksin , daha gelmiyor musun, gelip alayım mı? Diye aramaya başlamıştı. Aden'in gelişi daha iki saat olmuştu abisini daha fazla kızdırmamak için gidiyordu.

 

Deva , Aden'e kapıya kadar eşlik edip beraber bahçeye çıktılar . Telefon konuşması yüzünden yanlarından ayrılmak zorunda olan Barlas, Aden'in gittiğini görünce telefonu kapatıp yanlarına gitti.

 

" Gidiyor musun? " Karşısında ki kadının gitmesini hiç istemiyordu. Sürekli yanında yöredinde olsun baktığı heryerde kalbini çalan kadını görmek istiyordu. İçinden elbet o günlerde gelecek diye geçirmekten başka birşey gelmiyordu Barlas'ın elinden .

 

" Evet. "

 

" Kalsaydın yeni geldin daha. "

 

" Abim bir kere daha aramadan gideyim yoksa biraz sonra kapıya dayanır." Abisinin üstüne titremesi hoşuna gidiyordu. Dört yıl sonra şu beş ay da ilk defa yanlız olmadığını hissettir miş ti Ferman . Aden sıkılıyordu bu durumdan aksine mutlu oluyordu.

 

Deva evine ilk geldiğinde Barlas'ın sık sık araması ve gelip gitmesini görüyordu. Kıskanmıyordu ama ailesinin yanında olmaması içini bırakıyordu. Şu beş aydır genç kadın uzun zaman sonra ilk defa bukadar mutluydu. Abisinin gelişi bir çok şeyi değiştirmişti. Annesi bir kaç defa gelip gitmişti huzursuzluk çıkmadan hakaretler işitmeden . Fermanla birkaç defa Antep'e gidip gelmişti. Uzun zaman sonra memleketine gittiğinde ilk defe bukadar keyif almış aile fertleri ile iyi zaman geçirmiş gece başını yastığına rahat koymuştu. Amcasının iğneleyici sözlerini ,hakaretlerini , tehditleri ni duymadan memleketinin tadını çıkarmıştı. En önemlisi de bu zaman diliminde Savaş , Ferman'ın geldiğini duyduğu için karşısına çıkmamıştı.

 

Ne zordu insana evinde yok sayılmak ,aşağılanmak . Yapılan hatanın sürekli dile dökülmesi. İnsanın en güvende olduğu yer evidir ama genç kadının amcası sayesinde en güvenilmez yer olmuştu yuvası bildiği yer.

 

" Sanki yedik seni geldiğinden beri elli defa aradı. Ben abimi söylüyordum Ferman abimden de betermiş. " Memnuniyetsiz yüz ifadesi ile içinden geçenleri dile dökmekte çekinmedi . Fermandan da hiç hoşlanmamıştı Aden'e sürekli çocuk gibi baskı yapmasından dolayı.

 

Barlas kardeşinin kendisine laf çarmasına ters bir bakış attı. Sanki çok baskıcı bir abi kendisi değilmiş gibi. Bakışlarını içini titreten kadına çevirdi tekrar.

 

" Ben bırakırım seni. " Genç kadının aracı bakım da olduğu için taksi ile geldiğini biliyordu. Buda Barlas için bir fırsattı. Kadına aldığı gülleri vere bilecek hemde genç kadınla yanlız kalma fırsatı yakalamış tı. Barlas , Ferman'ın neden bukadar sık aradığını çok iyi biliyordu.

 

Zeki bir adamdı Ferman ve Barlas'ın kardeşine olan duygularını görebiliyordu. Hal böyle olunca Barlas ve Aden'in bir araya gelmesini engellemeye çalışıyordu. Sadece çalışıyordu çünkü Barlas buna müsade etmiyordu kardeşine aşık olduğunu dile getirmesede hareketleri ile Ferman'ın gözüne sokup duruyordu çekinmeden.

 

" Yok ben sana zahmet vermiyeyim taksi ile giderim. " Barlas'ın bırakmasını istemiyordu abisinin bintane laf edeceğini biliyordu. Belli etmiyorlardı ama Aden anlıyordu iki adamın arasında sürekli bir çekişme vardı ve sebebinide anlamış değildi.

 

" Zahmet falan olmaz ben bırakırım seni geç arabaya . " İtiraz kabul etmeyen kızgınlığını belli eden sesi ile birlikte çatılmış kaşları ile genç kadına ters ters baktı. Ne zahmetinden bahsediyordu bu kadın . Onun vereceği tek zahmet Barlas'ın duygularına karşılık verememesi olurdu. Barlas onada razı gelirdi yeterki bu kadını görebilisin. Duygularına şimdilik karşılık bulamasada genç kadının hayatında varlığı bile şükür sebebi idi.

 

Aden ,genç adamın kızgın olan bakışlarından dolayı sesini çıkarmadan sözlerine itat ederek arabaya geçti. Genç kadının arabaya binmesi ile Barlasta şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırarak bahçeden çıkış yaptılar. İstanbul'un yoğun trafiğine girdiklerinde Ferman yine aramış Aden yolda olduğunu söyleyince sesini çıkarmamıştı.

 

Barlas arka koltukta olan güller aklına gelince kırmızı ışığın yanması ile arka koltuğa uzanıp gülleri aldı. Arabaya bindiğinden beri ağzını bıçak açmıyan genç kadına baktı. Okadar güzeldiki ne güzelliğini nede Barlas'ın ona olan duygularını anlatması alfabadeki hatlar yeterdi.

 

Elindeki gülleri usulca yan tarafında ki oturan kadının kucağına bıraktı bakışlarını çekmeden. Aden bir anda kucağına bırakılan güllerle irkilsede kendini toparlası uzun sürmedi. Kucağındaki gülleri görünce dudağında bir gülümseme belirdi . Güllerde olan bakışlarını usulaca kaldırıp yüzündeki gülümseme ile genç adama baktı.

 

" Şirketten çıktığımda eve gelirken çiçekçide gözüme çarptı. Aklıma ilk sen geldin . Kırmızı gül seviyormuşsun seninde bize olduğunu öğrenince sana aldım . " Eşi benzeri olmayan bir varlığa bakar gibi yan tarafında oturan genç kadının güzel yüzündeki gülümsemeyi izledi .

 

" Teşekkür ederim kırmızı güle zaafım var . Aşkın ve tutkunun rengi . " Yan tarafında ki kendisini hayranlıkla izleyen adamın gözlerine baktı. Aklına gelenle soruyu genç adam sordu merakını gizlemeden . Barlastan hala çekiniyordu ama eskisi gibi değildi. Eskisine göre daha rahat davranıyor du genç adamın yanında.

 

" Severim de sen nerden biliyorsun kırmızı gül sevdiğimi? ". Meraklı gözle genç adamın vereceği cevabı bekledi.

 

Gelen soru hiç beklemediği yerden olunca Barlas önce bi duraksadı. Aklına gelen ilk yalanıda söydi.

 

" Deva ile konuşuyordunuz ordan duydum ." Ne diye bilirdi ki başka . Takıntı bir adam gibi seni araştırdım seninle ilgili birçok bilgiye sahibim diyemezdi .

 

" Teşekkür ederim. " Yüzündeki gülümsemesi hala yerinde duruyordu. Aden hiç bir şekilde birşey sormadı Barlas'a. Neden aldın , gülleri görünce aklıma neden ben geldim diye. Duyacağı cevaptan korktuğu için sadece teşekkür etmekle yetindi. Hoşuna gitmedi dese yalan olurdu hoşuna gitmişti ama Barlas'a da bir adım atıyor gibi görünmek istemedi.

 

" Rica ederim. " Oturduğu yerden Aden'in üzerin doğru eğilerek güzelliğini gizleyen bir tutma saçını iki parmağının arasına sıkıştırıp elinin tersini kadının yüzüne temas ettirerek kulağının arkasına sıkıştırdı .

 

Barlas'ın yüzen ettiği temasla genç kadının vücudu kas katı kesildi. Bu arsız adam genç kadına temas etmekten hiç çekinmiyor du. Aden'in kaç defa uyarmasına rağmen . Barlas'ın alıp verdiği nefesinin sıcaklığını yüzünde hissediyor du ve buda daha fazla gerilmesine neden oldu.

 

Barlas genç kadının tedirginlik le titreyen göz bebeklerini görünce usulca geri çekildi. Allah biliyordu ya bir ömür öyle kalmak istediğini.

 

Yeşil ışık yanınca yola devam ettiler. Aden , Barlas'ın bu hareketlerinden tedirgin oluyordu. Barlası bir dost olarak görüyordu genç adamın kendisine beslediği duyguların aksine. Deva ile sağlam bir arkadaşlık kurmuşlardı. Hatta arkadaşlıktan öte iki kız kardeş gibi olmuşlardı tıpkı Dila ile olduğu gibi. Deva ile böyle bir bağ kurmuşken abisi ile yanlış birşey yaşansın istemiyordu aralarında.

 

Yolun geri kalanında sesizlik hüküm sürmüştü. Aden aklındaki düşüncelerden kaçıyordu . Kucağında ki gülleri görüncede gülümsemeden edemiyordu da. Barlas ise sık sık yan tarafında oturan kadına bakışlarını değindiriyor . Arada bi güllere bakıp gülümsemesinide görüyor du. Genç kadının evinin önüne geldiklerinde araba durdu. Aden tekrar güller için teşekkür edip arabadan indi. Genç kadının arabadan inmesi ile Barlasta inip ağır adımlarla arabanın ön tarafından dolanıp genç kadının yanına geldi.

 

" Ferman bu akşam mı gidiyor? "

 

" Evet akşam sekizde gidiyor." Abisinin tekrar Fransa'ya gidecek olmasını bilmek genç kadının yüzünün düşmesine sebep oldu.

 

" Evde tek kala bilecekmisin ? İstersen gelip seni alırım bizde kal . "

 

" Kalırım sorun değil alışkınım zaten. " Aden evine giren o adamlardan sonra birdaha o eve adım atmamaş Ferman'ın evine gelmişlerdi.

 

Ferman kardeşinin yine dibinde biten Barlas'ı görünce yine sinirlenmişti. Bahçeyi geçip kapının önene çıktı.

 

" Geldin mi güzelim ."

 

Aden abisinin sesini duyması ile abisine döndü.

 

" Evet geldim. " Yüzüne yerleştirdiği içten gülümsemesini abisine sundu.

 

" Eve geç hava serin bugün. " Son baharın verdiği hafif bir serinlik vardı ama insanı üşütecek cinsten değildi. Kardeşinin daha fazla Barlas'ın yanında durmasını istemediği için havanın serinliğini de bahane etmişti.

 

Aden'in kucağında ki gülleri görünce bir anda kaşları çatıldı sert bakışlarını kardeşinin yüzüne sabitleyip.

 

" Bunlar nerden çıktı. "

 

Aden gülleri kabul etmişti ama abisini hiç hesaba katmamıştı . Ne açıklama yapacağını bilmiyordu. Barlas aldı dese abisi önce Barlas'ın yakışıklı yüzüne yumruğunu indirir sonrada genç kadına o gülleri tek tek yedirirdi. Abisinin korkusundan birşey diyemedi kimin aldığı yönünde .

 

" Ben üşüdüm eve geçiyorum . Beni eve bıraktığın için teşekkür ederim ." Barlas'ın teşekkürüne karşılık vermesini bile beklemeden koşar adımlarla bahçeden içeri girdi. Abisinin gazabına uğramak istemiyordu.

 

Giden kadının arkasından iki genç adam baka durdu. Ferman öfkeliyken Barlas gayet keyifli idi.

 

" Sana kardeşimden uzak dur demiştim! " Öfeke saçan gözleri ile tok sesi ortamda yankılandı.

 

" Evet uzak dur dedin ve ben sana hiç bir zaman uzak dururum veya durmam demedim . Ama şimdi söyleye bilirim. Bizi yan yana görmeye alış san iyi edersin belki yakında kayınbirader'im olursun. " Sesi gayet kendinden emin çıkan bir tonda idi. Ferman'ı daha fazla öfkelendirmek adına konuşmasına devam etti. " Yarın Antep'e gidiyorum . Belki gitmiş ken hayırlı bir iş için amcanın yanıda uğraya da bilirim . " Fermanın bam teline bilinçli bir şekilde bastı.

 

Ferman duyduğu sözlerle Barlas'ın yüzüne yumruğunu geçirmesi bir oldu. Attığı yumruğun etkisi ile hafif arkaya sendeleyen adamın yakasına yapıştı.

 

" öldürürüm lan seni. Eğer öyle bir şey yap yeminim olsun öldürürüm seni. " Öfkeden ateş saçan gözleri Barlası yakmaya hazır bir ateş topu gibiydi.

 

Barlas yakasına yapışan adamın ellerini tutup yakasından çekerek savurdu. Dudağından akan kanı baş parmağı ile silip parmağına bulaşan kana baktı. Ferman'ın yüzüne bakarak gülümsedi. " Alıştır bu duruma kendini." Keyifle Sözlerini çekinmeden dile getirdi.

 

" Borçlu kalmayı sevmem ben Ferman."

Fermanın birşey söylemesine fırsat vermeden aynı şekilde Ferman'ın yüzüne yumruğunu geçirdi. Böylece Ferman'ın attığı yumruğun borcunu ödemiş oldu.

 

Yediği yumrukla geriye doğru sendeleyen Ferman son anda dengesini sağlayıp düşmekten kurtuldu. Burnuna gelen yumrukle kanayan burnunu kontrol etti.

 

" Bu belki yakın zamanda olmayacak ama birgün olacak birşey sende buna engel olamayacaksın." Ürkütücü bakışları ile erkeksi tok sesi ile Ferman'a, yakın zamanda olmasada ilerleyen zamanda Aden'in karısı olacağını çekinmeden dile getirerek arabasına bindi.

 

Kendini öldürmek isteyen Ferman'ın öfkesini umursamadan öfkesinin ateşini birkere daha fitillemekten de geri durmadı.

 

" Burnuna tampon uygula Aden görüpte endişelenmesin. Hadi selametle kayınço." Yüzündeki gülümsemesi Ferman'ı delirttiğinin keyfinden di. Adamın cevap vermesine bile fırsat vermeden çalıştırdığı arabası ile gaza basarak ordan uzaklaştı. Arkasında küfürler savuran, öfkesinden kuduran bir adet Ferman bırakarak.

 

Ferman kat ve kat artan öfkesi ile eve girip kapıyı gürültü bir şekilde açtı.

 

"Aden ! " Öfkenin kuşattığı sesi adeta evi inletti.

 

Aden evi inleten abisinin sesini duyunca kalbi korkuyla çarpmaya başladı. Bu öfke hayra alamet değil di . Ferman'ın adım sesleri yaklaştıkça genç kadın gazabından kaçamayacağını biliyordu. Odanın kapısı gürültüyle açılması ile Aden'in korkuyla olduğu yerden sıçramasına sebep oldu. Fermanın kanayan burnunu görünce tedirgin bir şekilde oturduğu yerden kalktı.

 

Ferman gazap dolu bakışları ile kardeşinin üzerine yürüdü.

 

" Abi ne oldu sana ." Ürkek sesi ile abisinin burnundan akan kana baktı.

 

Ferman kardeşinin korkusunu umursamadan üstüne yürümeye devam etti. Aden abisini ilk defa bukadar öfkeli görüyordu ve korkusundan bir adım bile geriye gidemedi.

 

" O şerefini siktiğim le aranda ne var . " Bir kere daha sesi ile evi inletti.

 

Genç kadın abisinin sesi ile bir kere daha korku ile irkildi. Aden'in cevap vermemesi Ferman'ın daha çok öfkelenmesine sebep oldu.

 

" Sana Barlas la aranda ne var dedim . Bir kere daha sormayacağım. Senin o şerefsizle aranda ne var. " Odayı inleten tok sesi ve öfkeden dönen gözü kardeşini yakacak kadar gazap doluydu .

 

"Bi-bişey yok aramızda."

 

Aden kaybettiğini sandığı sesini zar zor bulup titreyen sesi ile abisinin sorusunu yanıtladı.

 

" Yalan söyleme bana ." Kendini sakinleştirmek adına gözlerini sımsıkı yumup açtı.

 

" Ya-yalan söylemiyorum . Yemin ederim aramızda birşey yok. " Dolmaya hazır bekleyen yaşları gözlerine akın etti.

 

" Aranızda bir şey yoksa ne sikime gül alıyor sana . " Cehennemin gazabını aratmayan bakışlarını kardeşinin titreyen gözlerinden ayırmadı.

 

" Sana birşey sordum cevap ver . " Kardeşi cevap vermeyince öfkesi dahada artıyordu.

 

" Bilmiyorum. " Gözlerinden süzülen yaşlarla içine kaçmış gibi sesi ile cevapladı.

 

Ferman öfkesini dindirmek adına derin bir nefes alıp kardeşinin kolundan tutup yatağın ucuna oturtup önün çömelip parmak uçları ile kardeşinin canını acıtma dan çenesini kavrayıp kendine bakmasını sağladı.

 

" Abim bana doğruyu söyle ." Sesini sakin bir tonda tutmaya çalışıyordu ne kadar başarılı olabilirse.

 

" Abi yemin ederim aramızda arkadaşlıktan hariç birşey yok." Abisinin öfekisinden çok kendisine inanmaması canını yakıyordu. Gözünden inci tanesi gibi inen yaşlar bu yüzden di.

 

"Tamam ağlama ." Kardeşinin akıttığı göz yaşlarına dayanamayıp kendine doğru çekerek sarıldı. Bir yanı kardeşinin doğru söylediğini söylerken diğer yanı barlasın söyledikleri ve aldığı güller vardı ve buda kafasının karışmasına sebep oluyordu. Şimdilik sesizliğe bürünüp inanmış gibi davranacaktı . Aden'in üç yıl önceki ilişkisine aşırı tepki gösterdiği için şimdide öyle olur diyerek gizlediğini düşündü. Ama Ferman'ın bilmediği birşey vardı Barlas'ın duyguları tek taraflı idi. O duyguların tek taraflı olduğunu hiç bir zamanda öğrenmeyecekti Ferman. Barlas'ın yarın bir anda vereceği karar buna engel olacaktı.

 

Kardeşinin kolları arasından çıkması ile gözü yatağın üzerinde ki güllere takıldı. Çömeldiği yerden kalkıp bir hışım la yatağın üzerinde ki gülleri aldı.

 

" Bunun yeri burası değil. " Diyerek elindeki gülleri Aden'e gösterdi. Çöpe at dese kardeşi kıyamazdı atmaya bu yüzden Ferman atacaktı.

 

Aden'in atmasan bakışlarını görünce.

 

" Ben sana alırım güzelim ." Kardeşinin elinden tutup oturduğu yerden kaldırıp kolunun altına alarak odadan çıkıp mutfağa indiler. Ferman elindeki gülleri mutfaktaki çöp kovasının içine attı.

 

Aden ne kadar Barlas ile neden kavga ettiğini sorsada Ferman hiç bir şekilde cevap vermemişti. Barlas ne demiştide Ferman aralarında birşey olduğunu düşünmesine sebebiyet vermişti genç kadın bunuda düşünmeden edemedi .

 

Günün geri kalanını abi , kardeş dışarıda eğlenerek geçirmişti. Ferman'ın gidiş saatinde beraber havalimanı na geçmişlerdi .

 

* * *

 

G.Antep

 

 

Dün Ferman'a söylediği gibi Barlas bugün Antep'e gelmişti. Aden'in amcası Behram beyle konuşmaya gelmişti artık bu işe son noktayı koyması lazımdı. Buraya gelmeden önce babası ilede konuşmuştu Barlas . Agah ağa ,Behram beye bir söz vermişti sözünüde tutuyordu. Bu oyuna kızı Deva yı bile dahil etmiş Aden'in evine yerleşmesine müsade etmişti.

 

Ama işler iyice rayından çıkmıştı. Aden'in evine silahlı adamlar girdiğinden bu yana boş durmuyor lardı kim olduğunu bilmedikleri düşmanları. Kim olduklarını da öğrenememişti Ferman ve Barlas . Bu işlerin daha da zor bir hal almasına sebep oluyordu. Düşman var ama kim olduğu belli değildi. Ferman ve Barlas kafa kafaya verip güçlerini birleştirmiş Karahan 'ların ve Eroğlu ailesinin düşmanlarını yakın takibe almışlardı ama yinede elleri boş kalmıştı.

 

Aden ,Barlasla bir kaç defa bir araya geldiklerinde saldırı girişiminde bulunmuşlardı başarısız olmuşlardı. Barlas bu defa adamları sağlam seçmiş saldırı da bulunmak isteyen her kimse yakalayamasalarda amaçlarına ulaşamadan müdahale etmişlerdi ve bundan Aden'e kesinlikle bahsetmemişti Barlas. Ama en son iki hafta önce Barlas'ın arabasında Aden ve Deva varken silahlı saldırıya uğramış lardı. Aden sadece uğradıkları silahlı saldırıyı biliyordu.

 

Barlas'ın dikkatini çeken birşey olmuştu Aden yanında iken bu gelişimde bulunuyorlardı. Behram beyle defalarca telefonda görüşmüş verdiği tek isim Aden'in babasının katiliydi. Barlas, Behram bey'in verdiği ismide yoklamış yakın takibe almıştı onlarda değildi bunu çok iyi biliyordu. Ama Behram bey inatla onlar diyordu.

 

Geminin dümenin de kim varsa sağlam kaptanlık yapıyordu gemiyi istediği rotada ilerletip kimseye belli etmiyordu hangi yöne gittiğini oyunu sağlam oynuyor du. Her kimse zekice ilerliyordu ses veriyor ama yerini belli etmiyordu. Birileri Barlas'ı bir oyunun içine sürüklemeye çalışıyordu ve genç adam bunun farkındaydı.

 

Behram bey'in kendini yanlış kişiye yönlendirdiğinin de farkındaydı. Antep'e diğer gelme sebebinden biride Savaş tı. Barlas restoranda ilk karşılaştıklarında Cihangir den araştırmasını istemişti . İstediği bilgiler kısa sürede eline gelmiş ve Cihangir den gözünü Savaş"ın üzerinden ayırmamasını istemişti. Cihangir den aldığı habere göre bu bir haftadır Behram bey ve Savaş sık sık görüşmeye başlamışlardı buda Barlas'ın şüphe duymasına sebep olmuştu.

 

Ve yanında olan Cihangir den aldığı son bilgiye göre Savaş şuanda Behram bey'in galerisindeydi. Cihangir arabayı galerinin yan tarafındaki sokağa arabayı park edince Barlas ve Cihangir arabadan inip galeriye girdiler.

 

" Hala burdamı ? "

 

"Evet abi."

 

Barlas, Cihangir den aldığı cevapla ağır ağır başını sallayarak galerinin içinde ilerlemeye devam etti.

 

" Buyrun beyefendi nasıl yardımcı olabilirim? " Behram bey'in sekreteri Barlas ve Cihangir'in durmasını sağlamıştı.

 

" Behram bey ile görüşecek tim . " Behram beye haber vermek için sekreter yerinden kalkmak için hamle yapmıştı ki Barlas'ın otoriter sesi ile yerine oturdu.

 

" Daha iki dakika önce konuştum bizi bekliyor kalkmana gerek yok ." Diyerek sert bakışları ile kadını yerinden kımıldamasına izin vermedi .

 

Ağır adımlarla Behram bey'in odasının önüne geldiğinde duyduğu isimle adımlarını durdurdu. Behram bey ve Savaş 'ın konuşmaları kapının önünde gayet net bir şekilde duyuluyordu. Barlas , Aden'in ismini duyduktan sonra birde içeride hoşuna gitmeyen şeyleri duyunca kan beynine sıçradı. İçeriye girmek için hamle yapacağı sırada .

 

" Abi şimdi değil." Cihangir'in uyarısı ile Barlas zorda olsa odaya dalıp o iki şerefsizin yüzünü dağıtmayı sonraya bıraktı. Bugün den sonra santırancın tüm taşları yer değistirecek oyun farklı bir hal alacaktı. Bir süre durup içerideki iki adamın konuşmalarına şahitlik etti.

 

Behram bey ve Savaş dışarıda onları dinleyen Barlastan habersiz kendi aralarında pazarlık yapmaya devam ediyorlardı.

 

" Aden'i aldıktan sonra yurtdışına çıkacaksın ve birdaha Türkiye'ye adım atmayacak . Aksi taktirde anlaşmaya sadık kalmam. " Behram bey isteğini acımasızca dile getirdi.

 

" Orası kolay . Sen Aden'i nasıl ikna edeceksin onu düşün . Bide biz burdan gidene kadar Ferman'ı nasıl oyalayacaksın?." Savaş beş yıldır aşık olduğu kadına kavuşmanın planlarını yapıyor du . Bu anlaşmayı yapa bilmek için Behram bey'in zorduruma düşmesini sağlamış şimdide anlaşma karşılığında onu zor durumdan kurtara bileceğini söylemişti.

 

Behram bey oynadığı oyunun içinde oyuna gelmişti hiç farkında bile değildi.

 

" Aden'in işi kolay . Nikah kıyıldıktan sonra Ferman hiç birşey yapamaz . Aden de Ferman dan yardım istemeye cesaret edemez. Gerisi de sende nikahtan sonra."

 

Yeğeni için utanmadan sıkılmadan pazarlığa oturacak kadar düşmüştü Behram bey.

 

" Aden'i ikna etmeye çalışırken tırnağı dahil kırılırsa .O köşe bucak kaçtığın adamlara kendi elimle teslim ederim seni. " Dört buçuk yıl önce bir zarf olayı yaşanmıştı . Aden sırf o zarfın içinde okuduklarının doğruluk payı varmı diye üsteleyip araştırdığı için amcasının şiddetine maruz kalmış sağ elinin iki parmağını kırmıştı Behram bey ve Savaş bunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden Behram beyi sert bir dille uyardı.

 

" Merak etme onun saçının teline bile dokunmadan ikna edeceğim görüntü var elimde . Görüntüdeki kişiye kıyamaz Aden ." Behram bey kendi canının derdine düşmüş ar damarı patlamış kendi canı için abisinin emanetini gözden çıkarmıştı bir saniye bile düşünmeden.

 

" Merak ettiğim birşey var Behram bey. Aden sizden niye bukadar korkutuyor . Onu bukadar çabuk gözden çıkaracak kadar ondan korkuyorsun." Behram bey'in Adenden korktuğunun farkındaydı ama nedenini bilmiyordu. Şüpheli bakışlarını Behram beye sabitledi.

 

" Dünükü çocuğun neyinden korkacağım. Dik başlık yapıp İstanbul'a gitti ve ben sürekli onu takip edemem . Görüyorsun zaten abileride başında durmuyor orda ne bok yediğini de bilmiyorum . Başımı önüme eğmeden evlensin." Kendi içinin kötülüğünü yeğenine namusuna laf ederek dile getiriyordu. Oysa en büyük namussuzluğu kendisi yapıyordu. Yeğenini iğrenç bir pazarlık uğruna gözden çıkarıyordu.

 

" Öyle olsun bakalım. Nikah kıyılır kıyılmaz adamım istediğini sana teslim edecek . " Arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi kapı koluna elini attıp duraksadı." Bu arada Aden deki şerefin yüzde biri bile sende yok . Birdaha o pis dilini onun namusuna uzatırsan zevkle o dilini koparırım senin . " Behram beyi küçümseyen bakışlarının altında ezip odadan çıktı.

 

Savaş odadan çıktığı gibi Barlas ve Cihangir ile karşılaştı.

 

" Ooo Barlas bey sizi buralarda görme şerefini neye borçluyuz." istihzâ dolu sesi Barlas'ı delirtmeye yetecek cinsten di.

 

" Senin olmayan şerefine borçlu olmadığım kesin." İki saniye daha Savaş'ın yüzünü görürse duydukları yüzünden belindeki silahını çıkarıp önce Savaş'ı sonrada Behram beyi öldüre bilme isteği ile kavruluyordu. Savaş'ın tek kelime etmesine fırsat vermeden Behram bey'in odasına girdi. Öfkeden seğiren çenesi işini zorlaştırıyor du. Karşısında ki şeref yoksunu adamı şuan bu odaya gömmek istiyordu.

 

" Barlas geleceğini biliyordum da bu kadar erken beklemiyordum." Yüzündeki iğrenç gülümseme ile Barlas'a bakıyordu.

 

" Mardin'e geçeceğim burdan acil işlerim var . Oyüzden erken geldim . " Mardin'e gitmek gibi bir niyeti yoktu az önce konuşulanları duyana kadar .

 

" Buyur oturun . " Diyerek masanın ön tarafındaki koltuğu işaret etti .

 

Barlas ve Cihangir geçip oturdular ama Barlas her an oturduğu yerden fırlayıp orta yaşlarda olan adamın her an boğazına yapışa bilirdi . Heleki Aden ile ilgili söylediği son sözlerden sonra . Elinden geldiğince öfkesini bastırmaya çalışacaktı tabi becere bilirse.

 

" Lafı uzatmayacağım Behram bey ! Az çok niye geldiğimi tahmin ediyorsun. "

 

" Şu peşinizdeki kim olduğunu bilmediğiniz adamlar için geldin diye düşünüyorum. "

 

" Evet . Ve senin verdiğin hiç bir isim olay saatlerinde orda bulunmayı geçtim İstanbul'da bile değiler. Aden'in babasının katili yapmıştır dedin o adam ogün o saatlerde İzmir'de. Sen şimdi diyeceksin elinin altındaki adamlara yaptırmıştır diye. Ama onunla bağlantısı olan hiç kimsede İstanbul'da değillerdi. " Barlas beş aydır bu işin peşindeydi. Behram bey'in verdiği isimlerin yedi kuşağını birden araştırmış onlardan hiç biri değildi.

 

" Belki senin düşmanlarındır." Rahat tavrını korumaya çalışıyordu çünkü en ufak bir tedirginlik gösterirse Barlas'ın hedefi olacağını çok iyi biliyordu.

 

" Benimkiler değil! Sen babamı altı ay önce aradın durumu izah ettin yardım istedin. Babam ayağına Antep'e kadar geldi ilk başlarda banada söylemedi neyin ne olduğunu. Kardeşimi bile gerek olmamasına rağmen Aden'in evine yerleştirildi planınıza dahil etti. Bana herşeyi sonradan söyledi babamın sözünü emir bildim emanetimdir sana oğlum dedi kızından hiçbir farkı yok benim için dedi koruyup kokladım . Aptal bir adam değilim. Ne hikmetse Aden benim yanımda iken oluyor herşey. Oyunu kuran bu işin ihalesini bana yıkmaya çalışıyor." Behram beyin köşeye sıkıştığını fark etti üzerine gitmekten de geri durmadı.

 

" Şimdi sen söyle Behram bey. Bunlar kim Aden den ne istiyorlar. "Gazap dolu bakışlarını tiksinerek yüzüne baktığı adama sabitledi.

 

" Kim olduğunu bilsem söylerim zaten evlat bilmiyorum." Behram bey soğuk terler dökmeye başlamıştı bile. Barlastan da korkuyordu. Oda biliyordu Barlas'ın yeraltının en güçlü adamı olduğunu. Açık vermemeye gayret ediyordu.

 

Behram bey ve Barlas'ın konuşması yaklaşık bir saat sürmüştü. Barlas'ın aklında birşeyler geçiyordu ve aklımdan geçenlere yönelecekti. Behram beyin gözünü iyice korkutmuştu. Kendini kim böyle iğrenç bir oyunun içine dahil etmek istiyorsa bulduğu dakika başını gövdesinden ayırıp soyunuda kurutacağının yeminini verdi Barlas.

 

* * * 

 

Mardin

 

Behram bey'in yanından ayrıldıktan hemen sonra yola çıkmış Mardin'e gelmişti Barlas. Geleli yaklaşık iki saat oluyordu. Geldiğinden beri konağın avlusunda volta atıp duruyordu .

 

Kafasının içinden geçenler yüreğini darlıyordu. Saçının teline kıyamadığı o masum kadının arkasından ne dolaplar dönüyordu . Duysa kesinlikle yıkılırdı. Ya bu gün amcasının genç kadın için ettiği pazarlığı öğrense şüphesiz canına kıyardı okadar aciz görüldüğü için.

 

Barlas bir karar almıştı sevdiği kadının hayatını mahvedeceğini bildiği halde . O hastalıklı Savaş'a sevdiği kadını vermeyecekti. Hele amca diye gezen aşağılık herifin eline bırakmayacaktı.

 

Sevdiği kadının kendinden nefret edeceğini bildiği halde kararından dönmeyecekti. Biliyordu Barlas sevdiği kadın o iki adamın vicdanına kalırsa toprağına tutunamayan çiçek gibi hergün sararıp solacak yapraklarını dökecekti. Gül tomurcuğunun açmadan ölmesine izin vermeyecekti.

 

Belki gül tomurcuğu kendisinin elinde de solacaktı ama solmasına izin vermeyecek kışın ayazından koruyacaktı. İncitmeyecek dalını kırmayacak tüm sevgisini ilgisini ona verecekti.

 

Aldığı kararı sofrada tüm aile toplandığı zaman söyleyecekti.

 

" Abi sofra hazır babam seni bekliyor. " Barlas yanına gelen kardeşi Mirza'nın sesi ile içine düştüğü düşüncelerden çıktı.

 

" Tamam ." Kardeşini de yanına alıp salona doğru ilerlediler.

 

" Abi sende bir hal var . Kötü birşeymi oldu. "

 

Kendisine en çok benzeyen kardeşine yandan bir bakış attı.

 

" Birazdan öğrenirsin. " Diyerek salona girdi arkasında merakla bıraktığı kardeşiyle.

 

Sofrada her zaman oturduğu yere oturdu düşünceli bir şekilde .

 

Barlas'ın babaannesi Hesna hanım hüküm süren bakışlarını geldiğinden beri düşünceler ile boğuşan torununa dikti.

 

" Nedir bu halin oğul. " Ağır aksanı ile torunun bu denli neyi düşündüğünü merak etti.

 

Barlas babaannesinin sözleri ile bakışlarını yaşlı kadına çevirdi.

 

" Yok birşey . " Lafı uzatmadan kestirip attı.

 

" Vardır sende bir hal . Geldiğinden beri kıvranıp duruyorsun . Kestirip atma söyle hele nedir derdin."

Hasne hanım inatçı bir kadındı torunu anlatana kadar vaz geçmezdi.

 

Barlas babaannesinin istediğini almadan kendini rahat bırakmayacağını biliyordu.

Önce masadaki herkesin üzerinde göz gezdirdi. Masadaki herkes Barlas'ın söyleyeceği şeyi bekliyordu endişe dolu bakışları ile. Barlas'ın bu halleri herkesi korkutuyordu kıyamet öncesi sesiszlik gibi .

 

" Ben evlenmeye karar verdim. " Kararlı bakışlarını babasına çevirdi.

 

" Bu muydu oğul seni kara kara düşündüren kötü birşey var sandık senin bu halini. " Şehnaz hanım oğlunun evlenmek istemesine sevinmişti. Yaşıtları torun torba sahibi olmuştu Barlas evlenmek istemediği için ağzını açıp oğluna evlen dediği vakit gazabına uğruyordu.

 

" Evlenmek istiyorum dediğine göre var biri demek . Kimdir bu kız kimlerdendir." Agah ağa memnuniyetle oğlunun gönlünü çalanın kim olduğunu sordu. Oda istiyordu oğlunun yuva kurmasını. Evine gelin gelsin torunları olsun istiyordu.

 

" Var biri. " Diyerek sevdiği kadının adını söylemeden önce merakla kendine bakan aile bireylerinin tek tek yüzüne baktı. Ne tepki vereceklerini bilmiyordu. Onların adetinde akrabadan kız alınır akrabaya kız verilirdi. Ağalara Aşiretten kız alınırdı. Aden'i kabul ederler miydi bilmiyordu ama sevdiği kadından da vaz geçmeyecekti . İsterki yedi cihan bir araya gelip engel olmaya kalkışsa bile onun kadını olabilecek tek kadın Aden di ondan öteside yoktu.

 

Behram bey ve Savaş 'ın konuşmalarını duymadan öncede düşüncesi böyleydi onun hayatına girebilecek ona kadınlık yapacak tek kadın Aden di. Sadece doğru zamanı bekliyordu ama Behram bey'in ve Savaş'ın konuşmalarını duyduktan sonra doğru zamanı beklemeye vakti yoktu.

 

Merakle gelecek ismi bekleyen ailesini daha fazla bekletmeden bir çırpıda gönlüne taht kuran kadının ismini söyledi.

 

" Evlenmek istediğim kadın Aden . "

 

 

 

 

​​​Bölüm sonu. Hesabımı takibe alırsanız sevinirim. Yazmış olduğum kitap ile birlikte büyüyüp kitappad ailesi olalım .

 

​​​​​​

Loading...
0%