4. Bölüm: Anadolu vampirleri

Ümitcan: Masada başka ne vardı?”

Ersoy: Meyve vardı galiba.

Yılmaz: Kusacağım şimdi. Ne midesiz insanlarmış bunlar. Şu asyalıların her şeyi karıştırıp her şeyi yemek kültürleri beni benden ediyor.

Ümitcan: Orada bulunan herkes Asyalı değildi değil mi Ersoy?

Ersoy: Hayır, başka ırktan insanlar da vardı.

Yılmaz: Ersoy, kardeşim yalan söylüyorsun demiyorum fakat senin gözlerinde ırk radar mı var? Misal bir Çinli ile bir koreliyi nasıl ayırt ediyorsun, ya da sarışın bir Almanla sarışın bir Rusu nasıl ayırt edebiliyor musun? Hele de bir daha hepsi Türkçeyi Jae sung gibi konuşuyorsa.

Ersoy: Birbirlerinden farklı işte Yılmaz.

Yılmaz: Nasıl farklı ama?

İlkan: Mesele bu mu şimdi Yılmaz. Vampirlerden ırklara ne ara geçtik? dağıtmayın konuyu abi. O zaman bunlar Havari falan değil. Çıkardığımız Sonuç bu.

Yılmaz: Havarilerin bokunu yesinler. Havari falan değiller.

İlk Kan: Kan içiyorlar orayı anladık. Fakat sadece kan içmelerinden vampir olduklarını çıkaramayız Öyle değil mi?

Ümitcan: Sonuçta sen ben kan içmiyoruz. Vampirler içiyor.

İlkkan: Kanı sadece Vampirler mi içiyor oğlum. Satanistte olabilirler. Onlar da kan içiyor.

Yılmaz: Yok ya onlarınki daha farklı kurbanın kanından biraz alıyorlar o kadar.

Ümitcan: Doğru.

Ersoy sinsi bir tebessümle onlara bakarak :

“ Dahası var arkadaşlar.”

Yılmaz: Gönder gelsin.

Ersoy: Lider olan çocuk dedi ki buradan için toplandığımızı biliyorsunuz. Bugünün konuşmayı en büyüğümüzün yapması doğru olur. O yüzden sözü Jae sung’a bırakıyorum. 700. yaşın kutlu olsun Jae sung

Yılmaz: yuh! Ne diyorsun?

Ümit Can: Asyalıların küçük gösterdiğini biliyordum ama bu kadar da küçük gösterdiklerini bilmiyordum.

Yılmaz: Ne kadar da normal bir şey söyler gibi söyledin. Adam 30 yaşındayken 25 göstermiyor 700 yaşındayken 20 gösteriyor farkında mısın?

Ümitcan: Neyse ne işte. Sonuç itibariyle yaşını göstermiyor.

İlkkan: Ersoy, Peki bize anlatacağım başka bir şey var mı?

Ersoy: var tabii ki.

Ümitcan: devamı da mı var?

Yılmaz: Devamı ne amk. Sabahtan beri devamı var devamı var deyip tuhaf tuhaf şeyler anlatıyorsun. Yemin ederim kalp resmim bozuldu. Bir kere de anlat gözünü seveyim. Yoksa şu on iki puşt yüzünden panik atak geçireceğim.

Ümitcan Yılmaz'a bir bardak su verdi.

Yılmaz: Sağ ol kardeşim

Ümit Can: Afiyet olsun

İlkkan: Devam et Ersoy

Ersoy: Neyse işte. jae sung konuşmaya başladı. Dedi ki biliyorsunuz bu topraklarda bulunan insan kanları bizim için önemli. Irkımızın devamı ve güçlenmesi için onların atalarından bugüne taşıdıkları kandaki savaşçılığa ve güce ihtiyacımız var. Onların kanları emeceğiz. Bu bizi güçlendirecek ve varlığımızı devam ettirmemizi sağlayacaktır. Böylelikle soyumuz devam edecek.

O yüzden bir süre buralarda avlanacağız. Tıpkı atalarımızın güç kaybettiğinde buraya gelip avlandığı gibi. Fakat her zaman olduğu gibi biliyorsunuz ki bizi bekleyen büyük bir sorun var.

Anadolu vampirleri!

Yılmaz: ne! Emin misin, Aynen böyle mi söylediler?

Ersoy: Evet abi eminim. Anadolu vampirleri dediler. Kulaklarımla duydum.