Artık zamanı gelmişti.Ama canını sıkan birşey vardı.Kampta 6 nöbetçi tek vardı ve bu iş canını sıkmıştı.Zaman kaybetmek istemiyordu.

Dürbünü ile ortalığı kolaçan etti ve yaklaşık 300 metre ötedeki bir taş saçağının altında sigara içen nöbetçiyi gördü.Nişangahını tam kafasına ayarladı.Rüzgar hesabını ve mermi sapmasınıda hesapladı.Silahının susturucusunuda takmıştı ve artık mükemmel bir atış için herşey hazırdı.Sessizce bir hayalet gibi işini halledecekti .

"Tetik üç hamlede düşer "diye içinden geçirdi.Nefesini tuttu ve silahını tam kontrol altına aldı .Sırıtarak:

"keşke son sigaran olduğunu bilseydin"

"Bismillahirrahmanirrahim ....

Allah'ım şaşırtma "

Artık tetik üstündeki parmağı görevini gerçekleştirdi.Akıllı çekirdek dönerek namluyu terk edip özgürce gökyüzünde uçmaya başladı.Rüzgara kafa tutuyordu.

Saniyeler içinde müthiş bir mesafe katetti ve hızlıca baş kısmındaki kulak hizasının bir kaç parmak yukarısından kafatası kemiğine çarptı.Saçlı dokuyu aşıp kafatası kemiğini darmadağın etti ve beyin alanında bir tünel açıp karşıdan dışarıya çıkarak yeniden özgürce uçtu.

Hedef başına aldığı kurşun ile kısık bir çığlık eşliğinde yere yığılırken o çoktan dürbünün yönünü başka bir hedefe çevirmişti.Yaptığı atıştan kesinlikle emindi.Bunun sonunu görmeyi umursamıyordu.

2 numaralı hedefe kilitlenmesi yaklaşık 30 saniye sürdü.Rakamlarla arası çok iyiydi.2 numaralı hedef bu kez öncekinden 50 metre uzaktaydı.

"Saçma sapan bir nöbet sistemi işte bu kadar acemiler ama canımızı sıkmayı iyi beceriyorlar.

Yeni hedefin düşme süresi bu kez diğerinden kısa sürdü.Bir kaç dakika içinde 6 hedefin işini bitirmişti.

Seyyar ayaklığı 180 derece dönebiliyordu.Etrafı iyice taradı fakat başka hedef göremedi.Ortada bir terslik vardı. 4 günlük zorlu yolculuğun mükafatı 6 değil 36 olmalıydı .

Çadırları yeniden gözden geçirdi ve canı daha fazla sıkıldı.Yanılmamıştı.Kamp boştu.Sadece 6 nöbetçi vardı.

"Kahretsin nöbetçilerin rahat tavırlarından ve sigara içmelerinden anlamalıydım."

Kamptakilerin nereye gittiğini anlamak için eşyalarını çantasına koyup ,yamaçtan aşağıya indi.

Çadırları kontrol etti.Yerdeki izlere baktı.Her iz ona birşeyler anlattı.Bir masanın üzerinde duran planı farketti.Bir yer kırmızı ile yuvarlak içine alınmıştı.Yakından inceledi ve ağzı buz gibi oldu .Yumruğunu sertçe masaya vurdu.

"Olamaz sınırdaki 5 numaralı karakol"

"KARAPINAR JANDARMA KARAKOLU "

diyerek dişlerini gıcırdattı .

Şimdi ne yapacaktı o karakolda ki komando timinin görevde olduğunu biliyordu.Sadece birkaç acemi ile birkaç usta asker vardı orada.

Onlardan önce oraya varması imkansız gibi birşeydi.

Telsiz ile uyarmayı düşürdü ama telsiz mesafesinden çok uzaktaydı.Cep telefonuna baktı.Bulunduğu bölgede şebeke yoktu.

Şimdi ne olacaktı ?

Sevgili okurlarım sizi biraz merakta bırakayım .Sizce ne olacak ?Kahraman askerimiz şimdi ne yapacak ?😊🫡