Selaaam uzun bir aradan sonraa. Yazılılardan anca nefes alabiliyorum. Yeni bölüm atmaya geldim. Biraz paslanmışım bu bölüm Arazın ağzından olucak ve oy sınırı daha dolmamış 2 oycuk daha lazımm. Ben bölümü atıcam ama yine oy ve yorum sınırı olucak. Bu sefer biraz daha düşük olucak neyse uzatmadan bölüme.

Yorum:20

Oy:10

...

ARAZ DAN

Ne yemek yemek istiyordum ne de konuşmak. Zeynep hala bana çorba içirmek için zorluyordu. Şartımı kabul etmediği sürece içmiyiceğimi söylemiştim ama o hala ısrarcıydı bana çorbayı içmezsem beni öldürecek gibi bakıyordu.

Ben biraz nazlı bir insanım sanırım.Dışardan öyle görünmediği düşünüyorum sadece sevdiklerimin yanında böyle oluyorum.

"Öööf Zeynep içmiyicem işte ne zorluyorsun" dedim ama ne fayda "Araz bu çorba içilicek dedim sabahtan beri birşey yememişsin zaten" dedi. Yemek yememiş olabilirim ama yemek istemiyorum yani zorlamı. "Zeynep yemek istemiyorum lafından ne anlıyorsun ayrıca şartım hala geçerli" dedim. O içirise içerim. Böyle dememin sebebi ise hem elimin aciyo olması hemde naz yapmak istemem.

"Oof ben içirirsem içicekmisin cidden" dedi. İçicektim ama az biraz daha naz yapsam nolurdu ki.

"Belki içerim" dedim en son hay böyle işe deyip içirmenezlik yapmaz inşallah." İçiricem bak içiyomusun içiyomusun Araz beni delirtme bak bırakır giderim"dedi ciddi görünüyordu o yüzden daha fazla nazlanmayıp içmeye karar verdim.

"Tamam ama sen içiriceksin" dedim. "Tamam ben içiricem." dedi. "Aç ağzını" dedi ağzımı açtım ama pişman oldum. Çorba buz kesmişti. Bu bana biraz daha zaman kazandırırdı.İşimede gelirdi.

Yüzümü ekşittim ve "Aboo buz gibi olmuş bu çorba" dedim. "Neden acaba yarım saattir seni ikna etmeye çalıştığım için olabilirmi" dedi. Haklıydı ama içmek istemiyorum o yüzden yapacak başka birşey yoktu.

"Ben içmem bu çorbayı" dedim zafere yaklaşmış gibi hissediyorum. "Tamam içmezsen içme açlıktan bayılıp kal burda bakmam da sana." dedi ve zafer benimdir. Şimdi açlıktan ölüp bu hayattan kurtulabilirim.

Acaba çok mu kızmıştı ki. Amaan neyse benim istediğim oldu ya orası önemli.

Bana Bi uyku bastı ya azıcık uyusam Nolur ki. Cevap veriyorum hiçbir şey." Ben biraz kestirsem sorun olmaz değil mi" dedim. Ayıp olmasın diye soruyordum. "Yok olmaz sen yat bende gidiyordum zaten." dedi acaba bana kızdığı için mi gidiyordu. "Zeynep bana kızdığın için gidiyor olamazsın değilmi" dedim soru sorar bir tavırla. "Yok hayır işim çıktı ondan gidiyorum." dedi rahatlamıştım.

"Tamam o zaman geldiğin için teşekkür ederim Zeynep" dedim. "Önemli değil ben arkadaşın olarak her zaman yanındayım" dedi."O zaman sonra görüşürüz" dedim. "Görüşürüz" dedi.

Zeynep gittikten sonra yatağıma girip kafamı yastığa koydum gibi gözlerim kapandı.

... 

Uyandığımda başımda dayanılmaz bir ağrı vardı. Susuzluktandır diye düşündüm. Ayağa kalktığım an ağrı daha da keskinleşti. Başımı ovalıya ovalıya aşağı mutfağa indim. Merdivenlerden inerken biraz zorlandım çünkü başım da dönüyordu . Yani tam ananlamıyla ölüm öncesi son dakikalarım gibiydi.

Mutfağa girdim ve ilaç dolabına doğru ilerleyip ilaç dolabından bir ağrı kesici aldım. Buzdolabından su çıkardım ve ağrı kesiciyi içtim. Kafam patlayacakmış gibi hissediyordum. Bu gün dersim var bide bu kafayla nasıl dersi dinleyeceğim bilmiyorum.

Sakin adımlarla tekrardan odama döndüm. Telefonuma mesaj gelmişti. Tahmin edin kimden,Berfudan gelmişti mesajda

Sevgilim :Araz biz erken döndükten beni hava alanından almaya gelirmisin.

Diyordu bide onu hava alanından almamı istiyor, oldu canım başka beni aldattığı çocuk alsın onu hava alanından. Tabikide böyle demedim yüzleşmeye hazır olduğumu düşünmüyorum. Birşey belli etmeyecek şekilde cevap yazdım.

Ben:Malesef sevgilim dersim var ona yetişmem lazım.

Yazdım ama dersime daha 2 saat vardı.Bu 2 saatin 1.30 saatinde de uyumayı planlıyordum. Daha fazla kendimi kullandırtmaya niyetim yoktu.

... 

Uyandığımda baş ağrım biraz daha hafiflemişti.Hızlıca hazırlandım ve aşağı indim tam dışarı çıkacakken babama yakalandım. "Lan nereye gidiyorsun gerizekalı hayvan" dedi. Alıştığım için tepki vermedim bana beni aşalıyarak seslenirdi."Hani ben okuyorum ya baba derse gidiyorum" dedim o ise her zamanki gibi bağırarak"SEN BABANLA NASIL KONUŞUYORSUN LAN HAYVAN HERİF"dedi bu böyle devam ederse ben derse geç kalacaktım o yüzden karşılık vermeden dışarı fırladım ve arabama bindim arkamdan hala bağırıyordu. Anlaşılan ben bu gecede dışarıdaydım.

... 

Kampüse girdiğimde bizim tayfayı gördüm ve yanlarına doğru ilerledim. Kemal "Lan bu halin ne Araz kireç taşına dönmüşsün oğlum." dedi. Cidden o kadar beyaz mıydım acaba, biraz halsizdim ve başım ağrıyordu onun dışında iyi hissediyordum. "Oğlum abartmayın o kadar ya" dedim alaylı bir sesle."Abartıyoruz öylemi sen hiç aynaya baktınmı Araz" dedi bakmamıştım. "Bakmadım" dedim kısaca. Kemal cebinden telefonunu çıkarıp kamerasını açıp bana çevirdi.

Harbiden ölü gibiydim ama neden ki diye düşünmeden edemedim. "Araz sen yemek yedin mi" dedi. Yine aynı soru "Yemedim neden ki" dedim. "O zaman dersi boş ver yemek yemeye gidiyoruz kıyıda köşede bayılıp kalıcan başımıza yürü" dedi. Ben aç değilim niye kimse anlamıyor.

"Aç değilim oğlum bem dün çok yedim" dedim. "O zaman niye beyazsın oğlum sen" dedi Kemal "Bilmem hadi derse geç kalıcaz" diye geçiştirdim.

... 

Kendimi derse veremiyordum. Bir yandan başım ağrıyordu bir yandanda dönüyordu iyice kötü olmuştum. Sabaha nazaran daha da berbattım.

Bakışlarımı etrafta gezdirirken gözüme Zeynep çarptı derslerimiz kesişmişti ve hemen 2 sıra ötede duruyordu. Önüme döndüm ve not almaya devam ettim.

En son hatırladığım şey başımın masaya düşüşüydü.

... 

EVEET biraz değil bayaa paslanmışım yazamadım bölümü neyse oy sınırı hızlı dolarsa yeni bölüm atarım ​​​​​​. Bölüm hiç mi hiç içime sinmedi.

ÖPÜLDÜNÜÜÜZ 😘😘😘