18.BÖLÜM-YAŞAM.

iyi okumalar...💙

Okyanusta ölmez de insan gider, bir kaşık sevdada boğulur.

-Cemal Süreya

Orkide kayalıklardan denize düşerken , Demir Afil hiç düşünmeden peşinden atlamıştı. Onun için ölüme bile razıydı. Orkide yuttuğu sularla bedeni denizin dibine çekilirken nefesini tuttu. Kaç saniye sonra ölecekti, yada kaç dakika sonra bilemiyordu. Kalbi göğsüne vururken ciğerleri nefes almak için isyan ediyordu. Her saniye yuttuğu sular onun nefes almasını engelliyordu.

Kendisine dolanan kollar ile soğuk sulardan çekip çıkarıldığında başı yana doğru düştü. Son anda denizden çıkarılmıştı. Ciğerleri aldığı nefes ile bayram ederken gözlerini açamıyor, kolları arasında nefes almak için çırpınıyordu. Demir Afil onun kapanan bilinciyle kucağına alarak karaya doğru yüzdü. Bedenini kumların üstüne bırakırken eliyle Orkide'nin nabzını kontrol etti. Attığını görünce derin bir nefes alarak kendisini onun yanına bıraktı. Az kalsın onu kaybediyordu. Hiç kimse ona bugünü unutturmazdı. Onu tekrar kucağına alarak arabasına doğru yürüdü. Arabanın kapısını açarak onu ön koltuğa oturttu. Arka kapıyı açıp koltuğun üstünde ki ceketine uzanarak üstünü örtüp kemerini taktıktan sonra kapıyı kapattı. Bilincinin kapalı olması Demir Afil için bir avantajdı. Yoksa asla onunla gelmezdi. Kendisi de şoför koltuğuna oturduğunda arabanın ısınması için klimayı açtı. En yüksek ısıya getirerek arabayı çalıştırdı.

***

Araba dış kapıda durduğunda camları kapalı olduğu için arabanın içi gözükmüyordu. Korumalar birbirine baktığında silahlarını çıkararak arabaya doğru yürüdü. Birisi cama vurup açmasını işaret ettiğinde Demir Afil camı indirip korumalara kısa bir bakış attı "Açın kapıyı" dedi. Korumalar geri çekilip kapıyı açtığında içeriye girdi. Kapı ardından kapanırken büyük havuzu geçerek ilerledi. Araba malikanenin önünde durduğunda Ceren koşarak kapıda belirdi. "Abi?" dedi. Demir Afil ardından kapıyı kapattığında "Niye geldin?" diye sordu. Ön kapıyı açıp Orkide'nin emniyet kemerini çıkardığında bütün korumaların bakışları ondaydı. Orkide'yi kucağına alıp eve girmeden önce Celal'e dönerek "Doktor çağırın!" diye bağırdı. "Yarım saat içinde burada olmazsa hepinizin belasını s*kerim!" diyerek eve bir hışımla girdi.

"Bu haliniz ne?" diye sordu Volkan. "Naptın lan kıza?"

"Soru sorma lan benim başımda s*ktirin gidin!" dedi. Merdivenlerden yukarı çıkarken duraksadı. Arkasını dönüp onu izleyen ailesine baktı. Herkesin meraklı bakışları üstündeydi. Orkide'yi daha da göğsüne bastırarak Ceren'e döndü. "Onun için temiz kıyafetler getir" diyerek tekrar odasına yöneldi. Bir eliyle zar zor kapıyı açarak odasına girdi. Orkide'yi yatağa yatırıp dolaptan aldığı yorganı üstüne örttü. Hızlı hareket ediyordu çünkü tekrar hasta olabilirdi.

Aceleyle banyoya girerek temiz bir havlu aldığında Ceren çoktan gelmişti. Orkide'nin başına geldiğinde havluyla saçlarını kurutmaya yeltendi ama Ceren elini tutarak buna engel oldu. "Git üstünü değiştir hasta olacaksın" dedi. Demir Afil'in bakışları tekrar yatakta yatan Orkide'ye çevrildiğinde "Merak etme onunla ben ilgilenirim" diyerek abisini rahatlatmaya çalıştı. Abisinin çıkmayacağını anladığında "Hemen çıkmazsan onun üstünü değiştiremem ve hasta olur" dedi alttan küçük bir tehdit ederek. Demir Afil'in bakışları tekrar onu bulduğunda "Birazdan gelirim" diyerek dışarı çıktı. Ceren hızla Orkide'nin üstünü değiştirirken o da bu fırsatta kendi üstünü değişmişti.

Tekrar odaya döndüğünde Orkide'nin saçlarını kurutan Ceren'e baktı bir süre. Ardından yanına gidip havluyu eline alarak yatağın köşesine oturdu. Her bir tutamını incitmeden kurulayıp yastığın üstüne bıraktı. Çalan kapıyla bakışları oraya dönünce önce Volkan ardından doktor içeri girdi. Ayağa kalkarak doktorun Orkide'yi muayene etmesine izin verdi. Doktorun hemen tepesinde dikildiği için yanlış bir şey yapmamaya dikkat ediyordu.

"Bayağı bir deniz suyu yuttu" dedi Demir Afil. "Neden uyanmıyor?"

"Uyanmaması normal. Biraz dinlenmeli" dedi doktor. "Uyandığında deniz suyu yuttuğundan mide bulantısı veya baş dönmesi olabilir. Terleyerek vücudunda ki suyu çıkaracaktır. Bol bol su içmeli ve vücudunun su ihtiyacını karşılaması gerekiyor" diyerek devam etti. Çantasından çıkardığı kağıda birşeyler yazdıktan sonra "Ateşi çıkarsa bu ilacı içirin" diyerek kağıdı Demir Afil'e uzattı. Demir Afil kısa bir an kağıda baktıktan Celal'i çağırarak ilacı almasını ve doktoru kapıya kadar götürmesini söyledi. Tekrardan odaya döndüğünde Orkide'nin yanı başına oturdu. Onun soluk yüzünü ve kuruyan dudaklarını incelemeden duramadı. Bir ölü gibi olduğu yerde uyuyordu. "Ne oldu?" dedi Volkan sessizliği bölerek. "Deniz suyu falan dedin"

Demir Afil sıkıntıyla alnını ovduğunda bir an için olanlar gözünün önünden geçti. Bakışları Volkan'ı bulduğunda "Canına kıymaya kalktı" dedi herkesin merak ettiği soruyu cevaplayarak. Volkan bir an afalayarak durdu. Ardından söylediği şeyi idrak edip "Ne?!" diye bağırdı istemsizce. Bağırdığını fark edince eliyle hemen ağzını kapattı. Kısık bir sesle "Ne diyorsun lan sen?" dedi. "Canına kıydı ne demek?"

"Bilmiyorum" dedi içi acıyarak. "Hastaneye gidince taksiye bindiğini gördüm, takip ettim" dedi. "Aşağıya atlayınca bende peşinden atladım"

"Hastanede ne işi vardı?" diye sordu Volkan. "Yengesi yine ne yaptı?"

"Yengesi birşey yapmadı" dedi bakışları Orkide'nin yüzünde gezerken. "Amcası kaza yapıp ölmüş"

"O hangi ara öldü?" diye sordu Volkan ikinci bir şok geçirirken. "Lan bir gün yanınızdan ayrıldım başınıza gelmeyen kalmamış" dedi sıkıntıyla. Demir Afil yerinde oflarken Volkan ensesini kaşıdı. "Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Volkan. "Hiçbir şey" dedi Demir Afil. "Uyanmasını bekleyeceğiz"

BÖLÜM SONU

Yorumlarda buluşalım.👉