Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.BÖLÜM-GÖRÜŞELİM

@felaketbiri

Satırlar arası yorum yapmayı ve beni takip etmeyi unutmayın.

İyi okumalar...

ORKİDE'DEN

 

Bu sabahta erkenden kalktım. Her sabah ki rutin işlerimi hallettikten sonra odamdan çıkıp kahvaltı için salonun yolunu tuttum. Salona girdiğimde "Günaydın"dedim amcamlara. Sadece amcam konuştu "günaydın yeğenim."

 

Kendime bir bardak çay doldurup masaya geçtiğimde amcam "Ee anlat bakalım dün etkinliğin nasıl geçti" diye sordu.

 

"İyiydi" diye kısa bir cevap verip yemeğime odaklandım.Amcam da bu sırada televizyondan haber açmıştı.

 

"Evet sayın seyirciler bir son dakika haberi ile karşı karşıyayız. Sınırda bir tır dolusu yakılmış bir biçimde uyuşturucu maddesi bulundu. Ekipler bunun yapanı 'gizemli' isimli kişiden şüpheleniyor. Şimdi o görüntüleri ekranlara getiriyoruz."

 

Ekranda kocaman bir tırın küle dönmüş hali gözüküyordu içinden beyaz beyaz sıvılar küllerle karışmıştı. ekipler yanan tırın üstüne su tutuyor, dumanı azaltmaya çalışıyordu

 

"Kim yapmış acaba"diye sordu yengem. "Kim yapmışsa iyi yapmış sayesinde ülkemizde çoğu kişinin hayatı kurtulmuş oldu" diye bir cevap verdim.

 

"Hayırdır orki? Hemen bir savunmalar falan " dedi kibir kokan bir sesle.

 

"Savunmuyorum. Eğer kötü biri olsaydı sınırdan geçmesine izin verir satardı sonra ülkede katliam çıkar çoğu çocuk zehirlenir ölürdü. Kim bilir kaç çocuğa satarlardı? Kaç kişiyi öldürürlerdi?"

 

"Yeğenim doğru söylüyor. Eğer kötü biri olsaydı izin verirdi sınırdan geçmesine."dedi amcam. Amcamın benim tarafımda olmasını hazmedemeyen ferda da kıskanç gözlerini bana dikmiş çarık kaşlarla bana bakıyordu.

 

Onu umursamayarak yemeğimi bitirip ayağa kalktım bulaşıkları topladıkları sonra odama geçtim. Yatağın üstündeki telefonumu aldım. Sosyal medyada takılacaktım. Telefonu açtığımda ekranda bir fotoğraf vardı.

 

Afil in fotoğrafıydı. Dün gece hiç tanımadığım bir adamın fotoğrafına sarılıp uyumuştum. O zaman açık kalmıştı. Dün gece onunla olan konuşmamız aklıma gelince duraksadım. Kahretsin

 

Afil bana numarasını vermişti aramam için ama ben aramamıştım, unutmuştum.

 

Hemen masamın üstündeki eşyalarıma baktım burada yoktu. Dün gece ki çantamı elime aldım içine baktım işte buradaydı. Çantamın altında ki küçük boşlukta.

 

Hemen kartı elime alarak telefonda numarayı tuşladım. Parmaklarım titriyordu. Çok heyecanlanmıştım.

 

Neden bu kadar heyecanlanmıştım?

 

Sesini duyacağım için mi?

 

Aradım ilk çalışta açmadı bir daha aradım. Telefon ikinci çalışında açılmıştı

 

"Alo!?" dedi sert bir sesle.

 

"Şey... merhaba Afil ben orkide" deyince karşı tarafta bir sessizlik oldu.

 

"Afil orada mısın?"

 

"E-Evet burdayım duyuyorum sesini nasılsın orkide?"

 

"İyiyim sen nasılsın?"

 

"Bende iyiyim sesini duydum daha iyi oldum"dedi güldüm bu dediğine.

 

"Özür dilerim dün gece seni aramayı unuttum. Bir an aklımdan çıkmış"

 

"Önemli değil üzme kendini ama eğer telafi etmek istersen bugün bir kahve içebiliriz eğer müsaitsen" olabilirdi aslında gidebilirdim zaten evde kalırsam ferda beni parçalayabilirdi.

 

"Olur" dedim

 

"Ben sana birazdan konum atarım orada buluşuruz"dedi.

 

Tamam"dedim

 

"Görüşmek dileğiyle orkide"

 

"Görüşmek dileğiyle Afil" dedim ve kapattım.

 

Heyecanla yatağımdan zıplayarak kalktım ve dolabıma yöneldim. Siyah bir crop üstüne beyaz bir gömlek ve altına bir pantolon giyindim. Saçlarımı topuz yapıp odamdan çıktım. Tam evden çıkacakken ferda

 

"Nereye orki?" dedi

 

"Sanane"

 

"Ne demek sanane?"

 

"Nereye gideceğim seni ilgilendirmez"

 

"Burası benim evim sen burada sadece babamın misafirisin nereye gideceksen bize hesap vermek zorundasın"

 

"Ben hiç kimseye hesap vermek zorunda değilim" dedikten sonra kapıdan çıkarken kolumu tuttu. Tırnaklarını koluma geçirdi.

 

Bu sırada yengem "ferda bırak gitsin hiç degilse iki saat ondan kurtulmuş oluruz kafamızı dinleriz " dedi.

 

Yengemin bu sözleri karşısında gözlerim doldu. Ferda annesine hak vermişçesine kolumu tiksinerek sert bir şekilde bıraktı ve gitmem için kapımı açtı. Bu 'git' demekti.

 

Hızla kendimi dışarı attım. Dışarı çıktığımda kapıyı suratıma çarptı. Ben de ayakkabımı giyinip Afil in attığı konuma yürüyerek gittim. Taksiye binmek istemiyordum. Yürüyerek gidip kafa dinlemeyi tercih ettim.

 

 

*****

 

 

Afil in attığı konuma geldim. Burası oldukça lüks ve pahallı bir kafeydi. Dışarıda bir sürü siyah son model arabalar vardı. Muhtemelen Afil in korumalarıydı.içeriye girdim.Etrafa göz gezdirdiğimde Afil i yanında bir adamla otururken buldum.

 

Onlara doğru ilerlediğim sırada Afil beni farketti ve ayağa kalktı. Yanında ki adam ona baktığında Afil onu dirseğiyle dürterek beni işaret etti. Adamın gözleri bana çevrildiğinde güldü beni süzdükten sonra Afil e dönüp 'sen ne fenasın' der gibi başını iki yana salladı.

 

Yanlarına gittiğimde Afil " hoş geldin orkide"dedi sandalyemi çekerken

 

"Hoş buldum" dedim Afil e. Afil yanındaki adamı işaret ederek "bu volkan benim kuzenim" dedi. Daha sonra volkan a dönüp beni işaret ederek "Volkan bu da orkide"

 

Volkan a dönerek "memnun oldum volkan"dedim

 

" Bende memnun oldum yeng-orkide"

 

Afil sandalyesine oturup "ne içersin orkide? " diye sordu.

 

"Sade bir kahve alayım" dedim.

 

Afil garsonu çağırarak üç tane sade kahve istedi. Sanırım burası onun mekanlarından biriydi.

 

"Nasılsın orkide?" diye sordu Afil

 

"iyiyim Afil sen nasılsın?" diye sordum

 

Bu sırada volkan söze girdi. "Çok iyi, çok iyi baksana seninle ne kadar mutlu''dedi sırıtarak. Gerçekten de Afil in gözlerinin içi gülüyordu.

 

Benimle olmaktan mutluydu.

 

Afil Volkan a baktığında "öyle" dedi. Garson kahvelerimizi getirdiğinde kahvemi aldım.

 

"Başka bir şey istermisiniz efendim" deyince Afil 'istiyor musun' dercesine bana baktı. Kafamı sallayarak istemediğimi belli ettim.

 

Afil "Hayır, teşekkürler" diyerek garsonu gönderdi.

 

Garsonun masadan uzaklaşmasıyla "ne iş yapıyorsun orkide?" diye sordu.

 

"Ben işletmeciydim ama artık çalışmıyordum."

 

"Neden?"

 

"Öyle gerekti" diye açık uçlu bir cevap verdim. Yengemin söylenmeleri yüzünden işten ayrılmak zorunda kalmıştım. Neymiş efendim kızlar çalışamazmış. Evde oturmak zorundalarmış. Zaten eğer ben işten ayrılmasaydım kovacaklardı zaten çünkü her sabah yengem yüzünden geç gidiyordum bende bu yüzden işten ayrılma kararı almıştım.

 

"Annen baban var mı yani hayattalar mı?"

 

"Benim annem ve babam bir kazada öldüler. Küçüklükten beri amcamların yanında kalıyorum" deyince Volkan 'ın yüzü düştü.

 

"Özür dilerim, bilmiyordum."

 

"Önemli değil" dedim kahvemi içerken.

 

Volkan kasvetli havayı dağıtmak istercesine " kaç yaşındasın orkide?"

 

"Ben 26 yaşındayım"

 

"Yaa öyle mi? Afil de 28 yaşında ikinizde ne kadar çok y-" derken Afil sözünü kesti.

 

"Volkancım senin işin yok mu?" dedi.

 

Volkan Afil e sanki kendisine küfretmiş gibi bakarak kaşlarını çattı" Volkancım mı?"

 

"Volkan canım kardeşim senin işin yokmuydu gitsene işine"

 

"Ne işi canım benim işim falan yok" dedi Volkan keyifle arkasına yaslanıp kahvesini içerken . Afil kaşlarını tehditkar bir şekilde kaldırdığında " Haa iş mi evet iş vardı doğru unuttum ben onu ya y- aman orkidecim görüşürüz." dedi ve kaçarcasına gitti.

 

Bir süre boyunca sessiz bir şekilde otuduk. Aramızda ki sessizliği ilk o bozdu.

 

"Neden ismin orkide?" diye sordu Afil. Ona tek kaşımı kaldırarak baktığım da "yanlış anlama ismin çok güzel duyduğum en güzel isim ama neden orkide onu merak ettim" diye açıklama yapmaya başladı sanki yanlış bir şey söyleyip beni kırmaktan korkar gibi.

 

"ismim orkide çünkü annemin en sevdiği çiçek orkideydi. ismimi annemin en sevdiği çiçekten almıştım." diyerek gülümsedim.

 

"Çok güzel bir adın var"

 

"Senin de öyle. Afil duyduğum en güzel isim olabilir. " Bu söylediğime dişlerini göstermek suretiyle gülümsedi.

 

Kolumda ki saate baktığım da "Ben artık kalkayım" diyerek çantamı alıp ayağa kalktım. O da benimle beraber ayağı kalktı. Elimi uzatıp "kahve için teşekkür ederim" diyerek elini sıktım. Yine aynı hisler ortaya çıkmıştı. Kalbim yine hızlanmaya başlamıştı.

 

Kalbim yeniden sıcacık olmuştu. Kalbim hızlanmış terlemeye başlamıştım.

 

"Tekrardan görüşmek dileğiyle orkide" dedi.

 

"Tekrardan görüşmek dileğiyle Afil" deyip kafeden çıktım ve eve doğru yürümeye başladım.

Görüşmek dileğiyle' bu bizim aramızda ki sihirli kelimeydi. Sanki bunu söyleyince hep görüşebilirmişiz gibi geliyordu hiç ayrılmayacakmışız gibi...

BÖLÜM SONU

 

Herkese merhaba arkadaşlar.

 

Nasılsınız?

 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Alttaki yıldız butonuna tıklamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

 

İnstagram: @karanliginhakimi (takip ederseniz sevinirim.)

 

Bir sonra ki bölümde görüşmek dileğiyle...

 

 

 

 

 

Loading...
0%