Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6.BÖLÜM-ABLAM...

@felaketbiri

İyi okumalar...

 

GEÇMİŞ ZAMAN

 

Elinde kitabıyla evden içeri girdi Demir Afil. Yorgundu, çok yorulmuştu. Sabahları erkenden Volkan la beraber okula gidiyor, kütüphanede ders çalışıyordu. Akşamları da hem ders tekrarı yapıyor hem de öğrendiği yeni konuları ablasına anlatıyordu.

 

Babası kötü biriydi. Hep kazandığından daha fazlasını isterdi. Para için yapamayacağı şey yoktu. Çocukları ile arası iyi değildi. Bazen boş şeyler için kavga eder çocuklarını döverdi. Ablasını okula göndermezdi. Sürekli ablasının okula gitmesi için babasına dil döker vücudunda morluklarla odasına geri dönerdi. Ablası öğretmen olmak isterdi. Annesinin yapamadığı anneliği okulda ki öğrencilerine yapmak isterdi. Bu yüzden ablası yerine de çalışıyordu.

 

Annesi gösterişli biriydi. Sahip olduğu zenginlikle insanlara hava atar, vakıflara katılıp yüklü miktarda bağış yapar iyi kadın rolünü oynardı. Babam bizi dövdüğü zaman sesini çıkarmaz, onunla arasının bozulmasını istemezdi. Sahip olduğu zenginlik için kendi çocuklarından vazgeçen biriydi.

 

Babam beni okuturdu çünkü yerine geçmemi isterdi, beni geleceğe yatırım olarak görürdü. Ama ben bunu istemiyordum. Okulumu bitirdiğim gibi ablamı ve kardeşimi alıp buradan çok uzaklara götürecektim. Onları bu cehennemden kurtarıp istediği hayatı verecektim.

 

Evden içeri girdiğimde ablamın çığlıklarını duydum. Çantamı yere atıp merdivenleri koşarak çıktım. Üst kata geldiğimde babam ablamın boğazını var gücüyle sıkıyor onu boğuyordu. Ablamın suratı mor olmuş burnundan akan kan yanağından süzülüyordu. Koşarak kapının yanında duran sehpada ki çiçek dolu olan vazoyu alıp var gücümle babamın kafasına vurdum. Kafasını tutup yere düştü. Acı içinde inlerken ablamın yanına yere çöküp yüzünde ki saçlarını elimle geriye çekip nefes almasına yardımcı oluyordum

 

"Cevdet iyi misin?" diye topuklu ayakkabısıyla koşarak yanına gelen anneme ters ters bakıp ablamı yerden kaldırıp arkama almıştım. Hala öksüren ablama dönüp "iyi misin?" diye sordum. Öksürürken başını salladı.

 

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye bağırarak üzerime yürüyen anneme döndüm. Elinin tersiyle attığı tokatla geriye doğru sedelendim. Tokadı canımı yakmıştı.Yanağımı tutarak acıyla ona döndüm.

 

Kocası kızını öldürüyordu ve o bana mı bağırıyordu?

 

"Sen nasıl bir annesin?! Kocan az önce benim ablamı öldürüyordu..."

 

"Yine ne yaptı da sinirlendirdi?!" diye bağırdı ablama.

 

"Senin kocan..." dedi ablam arkamdan çıkarken "Kendi şirketi batmasın diye beni başka bir adama satıp borçlarını kapatacakmış" diye bağırdı.

 

Ne?

 

Ablamı başka bir adama satacakmış...

 

Ablamı satacakmış...

 

Satacakmış...

 

"Evleneceksin" dedi babası.

 

"Evlenmeyeceğim duydun mu beni?! Ölürüm de evlenmem ben o herifle! "

 

"Ben ne dersem o evleneceksin dediysem evleneceksin!" diye bağırdı Cevdet Soydan.

 

Demir Afil olduğu yerde durmuştu, bir şey söyleyemiyordu. Bedeni sanki transa geçmiş gibi hareket edemiyordu, gözlerini bile kırpmıyordu. Zihninden sadece şu cümle geçiyordu;

 

Satacakmış...

 

Ablasını kendi çıkarları için satacakmış?

 

"Evlenm-"

 

"Yeter!" diye bağırdı annesi. Sesi evde yankılanmıştı. "Baban ne derse o" dedi işaret parmağını Melike'ye doğrultarak. "Evleneceksin dediyse evleneceksin"

 

"Evlenmeyecek" dedi sert bir sesle Demir Afil.

 

Babası tişörtünün yakasını kavrayıp "Sen mi karar vereceksin lan!?" diye bağırdı. Sert bir şekilde yere itip karnına üst üste tekmeler atmaya başladı.

 

Melike kolunu tutan annesinden bileğini çekip babasını Demir Afil'in üstünden çekmişti. Kardeşinin elinden tutup yanına çekti. Gözleri büyük bir nefretle bakıyordu. "Bir daha kardeşlerime dokunma, vurma!" diye bağırdı.

 

Bu yaptığı babasının öfkesini daha beter körüklemişti. Öne atılıp kızının saçlarından tuttuğu gibi sürükleyerek odadan dışarıya çıkarmaya başladı. Annesi kızının çığlıklarına kulaklarını kapatmış odada öylece duruyordu. Demir Afil kendinde bulduğu son güç kırıntılarıyla ayağa kalkmış. Duvara tutunarak hızlı adımlarla ablasının peşinden gidiyordu.

 

"Baba dur!" diye bağırsada babası durmuyordu. Kızını çatı katında ki terasa sürüklüyordu. Melike'nin dizleri parçalanmış, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Babası saçını öyle bir çekiyordu ki saç tellerinin bir kısmı kopmuştu. Canı acıyordu...

 

Terasın kapısını açtığı gibi kızını terasa ittirdi. Belinden silahını çıkarıp kızına doğrulttu. "Atla" dedi babası. Melike ne dediğini anlamayarak kaşlarını çatıp babasına baktı. "Madem benim sözümün bir önemi yok, atla" dedi. "Atlamazsan vururum."

 

Melike bir babasına bir de elinde ki silaha bakıyordu. Başını çevirip arkasında ki boşluğa baktığında korkuyla yutkundu. Bulunduğu yer çok yüksekti. Düştüğü zaman yaşama ihtimali bile yoktu. Parçalara ayrılırdı.

 

Demir Afil terasın merdivenlerini çıkmış ablasına silah doğrultan babasının üstüne atlayıp elinden silahı almaya çalışmıştı. İkisi silah için boğuşurken bir anda elinde ki silah patladı. Melike bir çığlık koparırken, kurşun terasın camını parçalara böldü.Babası Demir Afil'i üstünden itip yüzüne sert bir yumruk geçirerek elinde ki silahı aldı.

 

Bu sırada okuldan gelen Ceren ve Volkan silah sesini duyduğu an birbirlerine bakmış bir şeyler olduğunu anlamışlardı. Hızla evden içeri girip merdivenlere yöneldiklerinde gözleri etrafı tarıyor sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.

 

Cevdet soydan ayağı kalkıp Melike'ye yöneldiğinde Melike korkuyla geri geri gitmeye başladı. Demir Afil yediği yumrukla kendine gelmeye çalışıyordu. Babasının ablasının üstüne gittiğini gördüğünde ağzında ki kanı tükürüp yerden destek alarak zorlukla ayağa kalktı.

 

Cevdet soydan kızının terasın ucuna kadar geldiğini gördüğünde dudakları kıvrıldı. Demir Afil babasının bir şey yapacağını anlamış gibi ablasına yöneldiğinde babası Melike'nin ayak ucuna kurşun sıkmış, geri gidip aşağı düşmesine neden olmuştu. Demir Afil hızlı bir hamle yaparak ablasının elini tutmaya yeltendiğinde elleri birbirine değmiş ama tutamamıştı. Melike korkuyla çığlığı basıp aşağıya düşmüştü. Ablası ellerinden kayıp gitmişti...

 

Bu sırada çatının kapısından giren Ceren korkuyla abisine bakmıştı. Öne atılıp mermerden aşağıya baktığında hiç beklemediği bir manzarayla karşılaştı. Melike ablası çatıdan aşağı uçmuş kanlar içinde yerde yatıyordu. Çığlığı bastığında peşinden gelen Volkan dizlerinin üzerine çökmüş Melike ye bakıyordu.

 

Demir Afil yerde kanlar içinde yatan bedene bakıyordu. Ablasını tutamamıştı..."Abla!" diye bağırdı ancak ablasından ses yoktu. Cansız bedeni öylece yerde yatıyordu. Çatı çok yüksekti yaşama ihtimali bile yoktu ama Demir Afil bunu kabul etmek istemiyordu. Hızla arkasını dönüp kapının önünde seyirci gibi izleyen annesini kenara itip merdivenlerden aşağıya indi.

 

Niye canı acıyordu ki?

 

Belki yaşıyordu ablası...

 

Yani o öyle umut ediyordu

 

Aşağı indiğinde ablasını gördü. Ablasının bedeninin başına geldiğinde yutkunamadı. Yüzü kandı, ablasının her yerinden kan geliyordu. Yüreği acıyla boğuldu... Nefes alamadı...Dizlerinin üzerine çöktüğünde gözünden bir damla yaş yanağına süzüldü. "Abla kalk!" diye bağırdı ablasının bedenini sarsarken. Ağlıyor, sesi titriyor, ruhu acıyordu. "Beni bırakma abla kalk!" Ablasından ses gelmeyince daha fazla ağlıyordu. Ablasının kana bulanmış saçlarının yavaşça okşadı. "Beni bırakma" diye mırıldandı. Artık gücü yoktu bağırmaya, halsiz düşmüştü. Ağlıyor, ablasının saçını okşamaktan başka bir şey yapmıyordu. Biliyordu bir daha ablasının saçını okşayamayacaktı.

 

Volkan durgundu. Annesini kaybettikten sonra en çok Melike ablası yanında olmuştu ona annelik yapmıştı ve şimdi o ölmüştü. Ayağı kalkıp hıçkırarak ağlayan Ceren'i kolundan tutarak ayağı kaldırdı. Ceren buna itiraz etmedi konuşacak hali yoktu ablası gözü önünde babası tarafından öldürülmüştü.

 

Volkan Ceren'i kolundan tutarak terastan çıkardı. Merdivenlerden aşağı indirdi. Odasın götürecekken Ceren adımlarını durdurarak Volkan'a döndü. "Abimin yanına gitmek istiyorum."

 

Volkan bir şey söylemeyip adımlarını kapıya yönlendirdi. Evden çıktıklarında yavaşça adımlarını Melike' nin yanında oturan Demir Afil'e çevirdi. Demir Afil öylece oturmuş ablasının cansız bedenini izliyordu. Olanlar bir film şeridi gibi gözünün önünden geçiyordu. Ceren abisinin kolundan tutarak ayağa kaldırmaya çalıştı. "Abi kalk" dedi. Kalkamıyordu Demir Afil, dizlerinde ayağa kalkacak gücü bulamıyordu. Bir diğer koluna Volkan girip "Demir, kalk kardeşim" deyip kardeşinin kolunun altına girerek ayağa kaldırdı. Hepsinin yaşam enerjisi çekilmişti.

 

Üzerinde bir boşluk, yüreğinde koca bir ateş vardı.

 

Ve

 

Yüreğinde ki ateş sadece kendisini değil, tüm şehri yakabilecek kadar büyüktü...

 

 

BÖLÜM SONU

 

Herkese merhaba arkadaşlar.

 

Nasılsınız?

 

Bu bölüm Demir Afil'in geçmişini okuduk. Bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz?

 

Bölüm biraz ağır olabilir birazcık ağlamış olabiliriz ama Demir'in geçmişini öğrenmemize ihtiyacımız vardı.

 

Alttaki yıldız butonuna tıklamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

 

İnstagram: @karanliginhakimi (takip ederseniz sevinirim.)

 

Bir sonra ki bölümde görüşmek dileğiyle...

 

 

 

 

 

Loading...
0%