Bu bölüm 'yeni bölüm istiyoruz' diyenlere gelsin. Yazardan Sevgilerle...🖤
&
Yazardan
Eda ile Volkan: X bölümü
Volkan elinde tuttuğu topları Eda'ya atmaktan hiç gocunmuyordu. Eda bu durumdan kesinlikle memnundu. Toplar canını acıtmıyor aksine onu eğlendiriyordu. Kendisini havuzun en dibine bıraktığında bir el onu tutup geriye doğru çekti. El ağzını sıkıca kapatmış geriye doğru çekmişti. Arkasında ki adam onu kucakladığı gibi köşeye çekmeye çalıştığında yerinde çırpındı. Ama güçsüzdü, gücü fayda etmiyordu.
"Şşş" dedi ses. "Benim, sakin ol" dedi elin sahibi. Volkan'dı. Dirseğini karnına geçirdiğinde Volkan yerinden kımıldamadı. Vuruşu sinek ısırığı gibiydi. Omzuna birkez daha yumruğunu geçirdiğinde Volkan kolundan tutup yanına çekti.
"Kız dur" dedi fısıltıyla. "Yakalanacağız"
"Ne?" dedi anlık duraksamayla. "Ne yakalanması?"
Volkan onu kolundan tutup dönürerek yüzünü Orkide'lerin olduğu kısma çevirdi.
"Yakalandık mı?" diye sordu umutsuzlukla.
Volkan yanaklarının içini ısırarak, kahakahasını bastırmaya çalıştı. "Yakalandık"
"Şimdi ne olacak?"
"Kaçacağız" dedi Volkan keyifle. "Gel benimle"
İçten içe yakaladıklarına seviniyordu. Çünkü işin ucunda Eda ile kalacaktı. Belki yakalanmada onun da parmağı olmuş olabilirdi ama sadece birazcık, minicik.
Eda'yı tuttuğu gibi kolundan çekerken hiç şikayetçi değildi. "Onları tek mi bırakacağız?" diye sordu Eda arkasına bakarken.
"Evet, hak ettiler"
"Neyi?"
"Yakalanmayı"
"Neden?"
"Ses çıkarmasalardı, banane" dedi Volkan omuzlarını kaldırıp indirirken.
"Onlar ses çıkarmadı, sen çıkardın"
"Biraz öyle olmuş olabilir ama benimle alakası yok" dedi yine kendisini savunarak. Eda pes etmiş bir şekilde sadece ona ayak uydurdu.
"Aşağı inmeyi nasıl planlıyorsun?" diye sordu Eda.
"Planlamıyorum, ineceğimizin garantisini veriyorum"
"Peki, nasıl ineceğiz o zaman?"
"İzle ve gör" dedi kendinden emin bir ifadeyle. Mağazanın uzun koridorlarında yürümeye başladıklarında kendisini sap gibi hissetmeden edemedi. Mağazalar kilitliydi ve hepsinde alarm vardı. Karanlık koridorda yürürken kısa bir an korkup Volkan'ın yanına sokuldu.
"Volkan" dedi fısıltıyla. "Burası çok karanlık"
Volkan kendisine neredeyse yapışan Eda'ya kısık gözlerle baktığında elinde ki küçük feneri ona uzattı. "Al" dedi. "Önünü görebilirsin"
"Ya sen?"
"Benim gözlerim karanlıkta bile görür" dedi havalı bir edayla.
"Hemende şov yap"
"Ne şovu ben ş-" derken gördüğü şeyle gözleri büyüdü. "Oha!" dedi resmen bağırarak. "Yok artık!"
Eda onun baktığı yere baktığında kısılan gözleri büyüdü. "Demir abi burada mı?" diye sordu şaşkınlıkla. Demir Afil güvenlikle birşey konuşuyordu ama arkası donüktü. Ceren'in üstüne yürüdüğünde Eda hafif kıkırdadı.
"Ceren'e bak kilitlendi"
"Ama işe yarıyor, baksana Demir bıraktı kızı"
"Kıyamıyor kardeşine"
"Ama beyefendi bize çok güzel kıyıyor" diye homurdandı. "Eli de, adı gibi Demir"
Volkan'ın homurdanmasına gülen Eda bu sefer onun elini tutarak ilerlemeye başladı. "Hadi gidelim yoksa yakalanacağız"
"Düşünsene bir de yaklanıyormuşuz" dedi Volkan. Demir arkasını dönüp onlara baktığında ağzına gelen tüm küfürleri saydırdı. Bir insan bu kadar şov ağızlı olamazdı.
"Koş" dedi hızla. "Bizi görecek"
Karanlık koridorda koşmaya başladıklarında herşey için çok geçti çünkü Demir karanlıkta ki hareketliliği fark etmişti. Demir tekrar Ceren ile Orkide' ye döndüğünde Eda'da Volkan'ın koluna tutundu. "Yavaş ol"
"Biraz hızlan, çok yavaşsın" dedi Volkan'da.
"Senin bir adımın benim iki adıma eşit" dedi hızla.
"Ayakların küçük"
"Senin ayakların büyük"
Volkan koşmayı bırakıp ağır adımlarla yürüdüğünde bu sefer sızlanan Eda oldu.
"Hadi, niye gelmiyorsun?"
"Geliyorum ya" dedi Volkan son bir adımını tamamlarken.
"Ama böyle yaparsan olmaz ki" dedi Eda küskünlükle. Kolunu ondan çekip önden yürümeye başladı.
"Küstün mü?" diye sordu Volkan eğlenir bir ifadeyle.
Eda cevap vermeyince gülümsemesi genişledi. Şeytani bir gülümsemeydi. Görsün bakalım Volkan'a küsmek neydi. Volkan peşinden gitmeyi bırakıp merdivenlerin olduğu kısımdan hızlıca aşağı indi. Eda üst katta kalmıştı, kendisi ise aşağı indi. Volkan aşağıda kendisini izlediğinde gülmemek için zor duruyordu. Bu gece kesinlikle eğlenceli geçecekti.
Eda oluşan sessizlikle bir an arkasına dönmeye tereddüt etsede Volkan'dan hâla ses çıkmayınca dönmek zorunda kaldı. Arkasında kimse olmadığını görünce adım atmayı bıraktı. "Volkan?" dedi etrafında dönerken. Neredeydi? Geldiği yönden ilerlemeye başlayınca hiçbir hareketlilik yoktu. Ne olmuştu ki bir anda?
"Volkan?" dedi yine. Öncekinden biraz daha yüksekti sesi. Geçenlerde bir film izlemiş, sanki gerçekte onu yaşıyormuş gibiydi. Kadın, sevgilisiyle gittiği mekanda adam canavar tarafından bir anda kaçırılıyordu. Kadın ise koskoca karanlığın içinde kalıp çaresizce onu arıyordu. Kadın onu bulduğunda ise yerde kanlar içindeydi. Kadının çığlıkları hala kulaklarında olduğundan gözleri doldu. Hızlı adımlar atarak "Volkan?" dedi yüksek sesle. Yakalanması umurunda değildi. Sadece sağ salim onu bulmak istiyordu.
"Volkan?" dedi yine. Elimde ki fenerin soluk ışığını etrafa tutmaya başladı. Şarjı bitmek üzereydi ve Eda karanlıktan korkardı. Küçüklükten beri karanlıktan korkardı ve Volkan onu hep karanlıktan korumuştu.
Dudakları titrerken,Volkan kendisine içten içe bir küfür savurdu. Eda'nın karanlıktan korktuğunu unutmuştu. Onu daha fazla korkutmamaya dikkat ederek hızlıca merdivenleri çıktı. Eda "Volkan?" derken artık seside titriyordu. Volkan ona adımlarken "Buradayım" dedi. Eda hızla arkasını dönüp derin bir nefes verirken koşup sıkıca sarıldı. Başı Volkan'ın göğsündeyken akan gözyaşı onun gömleğine karıştı.
"Seni göremeyince korktum" dedi. Konuşurken bile sesi titriyordu. "Özür dilerim" dedi Volkan pişmanlık içinde. "Korkutmak istememiştim"
Birkaç dakika öylece kalınca Volkan "çok mu korktun?" diye sordu. Çünkü Eda var gücüyle sarılıyordu. Eda cevap vermeyip onun göğsüne daha da sinince Volkan sadece kolları arasında ki kadına baktı. Böyle masum birini sevmemesi imkansızdı. Onu ilk görüşte sevmişti. Daha tanıştıkları günü dün gibi hatırlıyordu.
Birbirlerini seviyorlardı ama ikisi de açılamıyordu. Eda'nın hareketleri ve yüzü annesine o kadar çok benziyordu ki sanki annesinin genç hali karşısındaydı. Volkan ölen annesine benzeyen kadınla bir ömür geçirmek ister miydi? Eda ise karanlıktan korkarken, karanlığa sığınabilir miydi?
Dudaklarını sevdiği kadının anlına bastırdı. Elini tutup kendisinden ayırdığında yüzünü avuçları arasına alarak gözlerinin içine baktı. "Gitmek ister misin?"
Başını sallayınca sıkıca elinden tutup yangın merdivenlerine yöneldi. Yangın merdiveninin karanlık olduğunu biliyordu. Eda durduğunda kısa bir an arkasına baktı.
"Neden durdun?"
"Orası çok karanlık" dedi yangın merdivenlerini işaret ederken. Girdikleri an geri çıkamayacaklarını biliyordu. "Gitmesek?" diye sordu gözlerini kırpıştırıp.
"Ben varım" dedi Volkan. "Korkar mısın?"
"Biliyorum" dedi Eda. Ama söyleyemediği başka bir şey vardı. O film sahnesi aklından çıkmıyordu. Karanlıktan değil, daha çok ona birşey olmasından korkuyormuş gibiydi. "Korkmam"
Dövüşte iyiydi ama silahı yanında yoktu. Volkan'ın silahı da yanında değildi. Kendisini koruyamazdı. Yangın merdivenlerinden inerken daha sıkı tuttu elini. Volkan sırf Eda korkuyor diye telefonunun ışığını açıp ona uzattı. Eda telefonu alınca yavaş adımlarla indi. Yere düşmesindi, canı hassas olduğundan acırdı.
BÖLÜM SONU
Aaaa ben bu çifti çok sevdim. Kesinlikle yazarken çok eğlendim.
Ne dersiniz artık Eda ile Volkan'ın da bölumleri gelsin mi?
Bölümde en sevdiğiniz sahneyi yazın...
Yorumlarda buluşalım.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
24.32k Okunma |
1.59k Oy |
0 Takip |
29 Bölümlü Kitap |