@fevkalbeser
|
Bu ses hem çok tanıdık, hem de çok yabancı. Bana geçmişte bir çok duyguyu tattıran bir ses.
Anıl, Bade'den ayrıldıktan sonra hemen eve gitmişti. Yatağa uzandı. Ellerini kafasının altına koyup öylece tavanı seyrediyordu. Aklında az önce konuştukları vardı. Kendini aciz gibi hissediyordu. Bade'ye karşı hissettikleri düşündüğünden daha derin. Daha can yakıcı. Unutmak istiyordu ama tek bir an bile çıkaramıyordu aklından. Bugün Anıl için 26 yıllık hayatının belkide en güzel günlerinden biriydi. Bu dertten nasıl kurtulacağını bilmiyordu. Haftanın sonundaydılar. İki gün göremeyecekti. Ama o daha şimdiden hasret kalmıştı.
Selim, benim ilk aşkım sandığım insan. Sırf babam istemiyor diye benden vazgeçen, arkasına bile bakmadan giden. Giderken bütün hislerimide yanında götüren, Kalpsiz. -Ne işin var senin burada ? Arkamı dönüp ilerledim Binaya doğru. Arkamdan koşup kolumdan tuttu. Kendine çevirdi. Bana dokunsun istemiyordum. -Ne yaptığını zannediyorsun? Dokunma bana . -Bade ben seni çok özledim. Bir gün bile aklımdan çıkmadın. Üç senedir tek bir gün bile. Bana bi şans vermen için geldim buraya. Mezuniyet faln bahaneydi. Senin için geldim. -Bak Selim, biz ayrılalı yıllar oldu. Seni ben bırakmadım. Beni bırakıp arkasına bile bakmadan çekip giden sendin. Şimdi bana pişmanmış ayakları yapma. Gittikten sonra gayet mutluydun. -Değildim. Hiçbir zaman da olmadım. Sensiz bu imkansızdı zaten. -Tamam neyse ne Selim. Ne istiyorsun? Neden geldin? Bunları söylerken gayet ciddiydi. Son söylediğinin ardından güldü. -Lütfen bana son bi şans ver. Eğer istemezsen hiç canını acıtmadan gideceğim buralardan. Çıkmam karşına bir daha. Ne hissedeceğimi, ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Bu öyle hemen verilecek bi karar değil. Biraz düşünmem gerek. -Bilmiyorum Selim. Ben artık sana güvenebileceğimi sanmıyorum. -Sen unutulacak biri değilsin. Bu delilik olur herhalde. Sana bakmak bile insanın ömrünü uzatır. Sen ne unutmasından bahsediyorsun? Güzel şeyler söylüyordu. Hemen yüz vermeye niyetim yok. Samimi olup olmadığını bilmem gerekiyor. -Anlaşıldı, sen hala aynısın. Hiç değişmemişsin. Ağzın hala iyi laf yapıyor. Ama gerçekten üşüdüm. İyi geceler sana. -Hiç bişey için söz veremem bunu bil. Düşüneceğim ama bu kabul edeceğim anlamına gelmiyor. Kararım hayır olursa bunu asla sorgulama. Güldük ikimizde. Arkamı dönüp Eve geldim. Saat gece yarısı olmuştu bile Çok karışıktı kafam nasıl çıkacağım bu işin içinden bilmiyorum. Biriyle konuşmadan asla kendime gelemem. Kimle konuşacağımı çok iyi biliyorum.. Hemen Gül ablaya mesaj attım. "Müsaitsen bana gelir misin abla saat geç ama uyumamışsındır belki?" On dakika sonra geldi. -Neden gelmedin? Bizde de misafir vardı. Geç gittiler biraz o yüzden arayamadım da . -Gerçekten, bende görünce şoke oldum. -Tekrar birlikte olmak istiyor. Bayağı da kararlı gibi. Konuştuklarımızın hepsini anlattım. O da benim gibi şaşırmıştı. Selim, kendini bu kadar net şekilde ifade ettiği için bi tebriği hak ediyordu. -Neler söylemiş öyle? Helal olsun çocuğa. Kızım ben sana hep söyledim Selim iyi bi çocuktu. Hiç aklıma gelmemişti resmi sormak. Nasıl unuttum. Tam zamanıydı aslında. Ama Gül hoca haklı çıkmıştı. Selimin bıraktığı aşikardı. Sormaya gerek bile yoktu artık. -İnan sormak hiç aklıma bile gelmedi abla. zaten artık gerekte yok gibi. Haklı çıktın Selim bırakmıştır. Artık bende eminim. -Niye kötü anlamadım? -Resmi bırakan kişi çok acı çekecek gibi duruyor da ondan. Gül Doğru söylüyordu. Bade, Selimle yeni bir yola çıkarsa resmini çizecek kadar ona hayran olan kişi çok acı çekecek.
|
0% |