Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Bölüm 13: 1 ay 23 gün 3. Parça

@fevziceviz

1 ay sonra...

 

New Jersey'deki sığınakta yoğun derecede yeşil ışık parlıyordu. Biraz daha ışığın kaynağına yaklaşıldığında Hex'in o ışığı izlediği bariz bir şekilde belli oluyordu. Hex'in karşınında erkek bir anodite vardı. Ben anodite formundaydı.

 

Görünümü kaslı bir yapıdaydı. Rengi bilinen mor tonlarının aksine yeşil tonlardaydı. Omnitrix göğsünün tam ortasındaydı.

 

...

 

"Artık hazırsın evlat."

 

Ses Hex'ten gelmişti. Belwood'a 1 ay sonra ilk kez saldırı düzenlenecekti.

 

"Uzay karargâhına gidiyorum ben. Siz Gwen ve Hope'un yanında kalın." dedi Ben. Bir an gözü elinde patlamış mısırla ona bakan Kai'a takıldı. "Özellikle sen Kai! Anında haber vermeni istiyorum senden." diyerek Kai'ı uyardı.

 

Kai elindeki mısırı bırakarak Ben'e doğru yaklaştı. "Biliyorsun Ben, biz ayrılmadık. Ben öldüm Ben, ben... öldüm... Yani ilişkimiz hâlâ devam ediyor. Bir aydır sürekli bana karşı sertsin. Bana sert davranman için lütfen bir neden söyle Ben! Ortada hiçbir şey yokken böyle davranmazsın kimseye Ben... N'oldu Ben?" dedi

 

Ben'in kaşları çatıldı ve Kai'ın üzerine üzerine gelmeye başladı. "Ne mi oldu?! Soruyor musun bir de? Seni başkasıyla bastığım geceyi ne çabuk unutmuşsun! O gün senden o kadar çok nefret ettim ki..." Kai bir anda Ben'in sözünü kesti. "Sus!" dedi bağırarak. "Ben seni hiçbir zaman aldatmadım Ben! Seni her zaman sevdim. Hâlâ da seviyorum. Ben seni en son ne zaman görecektim biliyor musun? Sunny'nin beni öldürdüğü gün. O gün beni akşam yemeğine davet etmiştin." dedi gözündeki birkaç damla ile.

 

Ben afallamıştı. "Ben... sizi o akşam..."diyeccekken Hex, Ben'in sözünü kesti. "Senin orada gördüğün kişi Sunny'ydi evlat. Hepsi Sunny'nin Kai'ı öldürme planının bir parçasıydı."

 

Ben'in kafası Hex'in sözleriyle yankılanıyordu. "... Sunny'ydi evlat." Bir an elini sıkarak duvara vurdu. "Hepsinin bedelini ödeyeceksin Sunny!"

 

...

 

3 saat sonra uzay karargâhında...

 

Ben Astrodactyl formunda karargâha giriş yapmıştı. İnsan formuna tekrar döndüğünde Max ve Rook onu karşılamıştı. Rook'un gözünde bir gözbandı vardı.

 

Rook Ben'le tokalaşarak "Hoşgeldin ortak." dedi. Karşılama faslı bittiğinde Ben Albedo'yu görmek istedi.

 

Albedo'yu Ben'in önüne getirdiklerinde Ben'in gözünde bir öfke vardı. Albedo "Demek kurtuldun Tennyson." demesiyle Ben ona sert bir tokat attı.

 

Neye uğradığını şaşıran Albedo kendini topladığında "Üzerine çamur atmak çok eğlenceliydi Tennyson." dedi. Ben bir tokat daha attığında Albedo'nun burnundan kan gelmişti. Albedo "Ama böyle olacağını bilseydim..." dedikten sonra biraz duraksadı. "... Antonio'yu daha büyük bir zevkle öldürürdüm." dedi ve büyük bir kahkaha attı.

 

Rook elindeki kamerayı kapattığında "Kayıt tamamlandı Ben, burası artık sana ait." dedi ve oradan herkesi çıkararak Ben'i yalnız bıraktı.

 

"Artık başbaşayız Albedo." dedi Ben, yüzündeki öfkeyle. Albedoya bir yumruk attı. "Bu hareketinin kaç kişinin ölümüne yol açtığından haberin var mı?!" Yakasından kaldırdığında bir kafa attı. "Hepsinin bedelini ödeyeceksin!"

 

Sonrasında tüm hıncını ondan çıkarmaya başladı. Yumruk, kafa, göz... Albedo'nun dağılmadık hiçbir yeri kalmıyordu.

 

Ben bir süre sonra Albedo'yu yerde yığılı hâlde bırakıp oradan çıktı. Rook'la karşılaştığında "İyi misin ortak?" sorusunu duydu. Yüzüne kararlı bir ifade takınarak "Artık bu iş bir an önce bitecek." dedi.

 

...

 

20 gün sonra...

 

Rook'un telsizinden bir ses geldi. "Yerinizi aldınız mı çocuklar?" Ses Ben'e aitti. Rook "Hadi Belwood'u geri alalım ortak."

 

Ben omnitrixten anodite formunu seçerek ona dönüştü. Etrafta yeşil bir mana dalgalanması oluşmuştu. Bu dalgalanma tüm kaya canavarlarını üzerlerine çekiyordu. "CHARM!" diye bağırdı Ben. Normal bir anodite'ın ancak Ledgerdomain'de ulaşabileceği enerjiye omnitrix sayesinde dünya üzerinde sahipti.

 

Bedeninde akan enerjiyi tek bir defada kullanarak bütün canavarları yok etmeyi planlıyordu. Hex ona Sunny'nin Ruhlar Alemi'nin kapısını açmak için transa geçtiğini söylemişti. Bu onlar için büyük bir karşı saldırı başlatma fırsatıydı. Hope'un bu esnada Ruhlar Alemi'nden Sunny'nin gücünü kırabilecek olması sadece Bellwood'u karanlıktan kurtarmaya yardımcı olmayacak tüm dengenin yeniden sağlanmasına olanak tanıyacaktı.

 

Bir an Rook'tan bir ses geldi. "Ben, arkanda!" Önünü döndüğünde ölmüş olması gereken bir silüet gördü. "Addwaitya!" dedi öfkesine şaşkınlık karışmış bir tonda.

 

Addwaitya konuşmaya başladı. "Dünyayı ele geçirmek en büyük hayallerimden biriydi. Ama ne yazık ki, genç adam, benden daha şeytani biri tarafından öldürüldüm. Sen merak etmeden önce söyleyeyim nasıl böyle bir şeye ortaklık ettiğimi. O gün dünyaya geldiğimizde dördümüz kendi arzularımı dinleyerek ruhumu yok olma tehlikesine attım. Şu beden değiştirmede usta olan kızın beni öldürebiliyorsa benim mirasımı da sürdürebileceğini düşündüm. Ve şimdi gerçekten hayata dönme olasılığım var. Bunu elimden almanıza izin vermeyeceğim."

 

Ben Addwaitya ile büyük bir savaşa girdi. Bir yandan on binlerce kaya canavarı üzerine hücum ediyorken diğer yandan Addwaitya'nın saldırıları Omnitrix'in gücünü hızla tüketiyordu. Anodite formu sıradan bir form olmadığından diğer dönüşümlere kıyasla hızla enerji kaybetmesine yol açıyordu.

 

Omnitrix'in yanıp sönmeye başladığını fark etti. Belwood'u o gün alamayacaklarını anlamıştı. Eğer bir şansı daha varsa buradan canlı çıkarak kullanmalıydı.

 

Yüksekçe bir ses duyuldu kulaklardan. "Geri çekiliyoruz!"

 

Rook Ben'in emrini duyduğunda hızlı bir şekilde Ben'e doğru atılarak onu gemisine aldı. Ben geminin içine girdiği an insan formuna dönüştü. Soluk soluğaydı. Ağzından kesik kesik sözler çıktı. "Bir daha... bu formu... kullanmayacağım. Bir insan için... oldukça tehlikeli. Uzaylı-X'in tam kontrolünü tekrar kazanmak zorundayım..."

 

...

 

Ertesi gün, Hope'un uyanışı...

 

Hope gözlerini açmaya başlamıştı. Elini birinin tuttuğunu hissediyordu. "Ben... Ben, sen misin?"

 

Ben mutlulukla Hope'a bakıyordu. "Geri dönmene çok sevindim, başaracağını biliyordum."

 

Gözleri birbirlerininkine kilitlendiğinde sanki zaman ikisi için durmuştu. Kalpleri birbirlerine bağlanmak istercesine çarpıyordu.

 

Bir an bir ses bu romantik an'ı bozdu. "Öhöm, öhöm... Bunun yeri ve zamanı değil çocuklar!"

 

Hope gelen sese doğru döndüğünde büyük bir şok yaşadı.

 

"AMCA!"

 

 

Loading...
0%