Egeyle el ele tutuşmuş konuşarak Egenin arabasına yürürken korna sesiyle olduğumuz yerde durduk.Önümüzde duran araba abime aitti.

"Ben bırakırım seni abicim.Hadi gel sende bin Yağız Ege gittiğimiz yer aynı sonuçta."

Ege sıkıntılı bir nefes alıp bana baktı.

Ege : Ah Ayçiçeğim ah bu adam böyle değildi.Sen bir geldin pamuk gibi adamı huysuz dedelere çevirdin.

Onun tatlı sitemi gülümsememi sağlamıştı.Yüzüne baktığımda onunda dudakları hafif kıvrılmıştı.Bir insana gülmek bu kadar mı yakışırdı yahu ? Korna sesiyle daldığım gülüşünden ayrılıp abime çevirdim yüzümü.

"Ay abi niye sürekli kornaya basıp duruyorsun.Sabah sabah insanları niye rahatsız ediyorsun yaa."

"Kardeşim dalıp gitti beni duymuyor da ondan öyle yapıyorum.Hadi binin artık şu arabaya da daha fazla insanları rahatsız etmeyelim."

"Etmeyelim değil etmeyeyim."

"Aynen abim aynen."

Arabaya geçip oturduğumuzda abimin yüzünde zafer gülüşü oluşmuştu.Romantik anların katili Sevda abime onaylamaz bakışlar atarken telefonuma gelen bildirime baktım.Ege mesaj atmıştı bana.

"Merak etme Ayçiçeğim ben yanına uğrarım öğlen arası.Küçük bir kaçamak yaparız."

Böyle ince düşünmesi beni mutlu ediyordu.Sürekli yan yana gelip birbirimizi daha çok tanımaya çalışıyorduk.Ve her seferinde birbirimiz hakkında daha çok bilgiye sahip oluyorduk.Mesala Ege çay içmeyi çok seviyordu.Çayı da demli ve iki şekerli içiyordu.Sigara içmeyi sevmiyordu hatta kokusuna bile tahammül edemiyordu.Birde karabiberi alerjisi vardı.Geçen yemekte yanlışlıkla yemiş ve vücudu kaşınmaya başlamıştı.Filtre kahveden çok Türk kahvesini seviyordu.

Şerbetli tatlılardan çok sütlü tatlıları seviyordu.Ayrıca tıpkı benim gibi yöresel yemekleri tatmaya çok seviyordu.Biranda çok fazla daldığımı fark edip mesajına cevap yazdım.

"Bekliyor olacağım Üsteğmenim."

"Bu Üsteğmen sana kurban olsun.Hemşire hanım."

Yazdığı mesaj hoşuma giderken gülümseyerek baktım Egeye.Ona bakışımla bakışları anında bana dönerken gülümseyerek göz kırptı.Her hareketi kalbime zarardı bu adamın.

Sonunda hastaneye giriş yaptığımızda Sevda abimin yanağından öperken bende Egenin yanağını öpmek için uzanmıştım ki abim anında olaya müdahale oldu.

"Yoook artık Abinin yanında yabancı bir erkeği öpmeyeceksin değil mi abim ? "

Yabancı bir erkek değildi ki.Hem benim sevdiğim adam hemde kendi timinde askerdi.

"Abi Ege yabancı değil ki ? Bunu sende biliyorsun."

"Yooo bilmiyorum ben kimdi acaba bu adam.Hiç te tanıdık gelmiyor."

Abime göz deviriken Ege bizim halimize gülüyordu.Sevda da Egeye eşlik ediyordu.

"Abiye göz devrilmez taş olursun taş."

"Bugün çok esprilisin abicim.Gel seni öpeyim bari."

Abim yanağını yaklaştığında öpücük kondurup arabadan indim.Ege de benimle inip ön koltuğa oturdu.Sevdayla birlikte onlara el sallayıp içeriye geçtik.

Tempolu bir hastane mesaisi başlamış oldu.Sonunda nihayet öğlen arası saatim gelmişti.Derin bir nefes aldım.Güzel bir yemek ardından da çikolatalı pasta yemek istiyordum.İştahım kabarmıştı resmen.Karnımın guruldaması utanmama sebep olurken etrafıma baktım.Neyse ki herkes kendi işiyle meşguldü ve duymamışlardı.

Telefonumun çalmasıyla telefonumu elime aldım.Ekrana baktığımda gördüğüm yazı gülümsememi sağlamıştı.

Odun Üsteğmen arıyor...

Evet onu böyle kaydetmiştim.Bir ara değiştirmeyi düşünmüştüm ama geri vazgeçtim.Telefon kapanmadan telefonu açıp kulağıma dayadım.

"Biran hiç açmayacaksın sandım hemşire hanım.Müsait misin ? "

"Müsaitim merak etme ayrıca öğlen arasına çıktım.Çok açım ve biran önce yemek yemek istiyorum."

"Bende onun için aramıştım Ayçiçeğim.Hadi çık dışarıya kapının önünde bekliyorum seni."

"Pek geliyorum görüşürüz bitanem."

"Ney ses kesildi duyamadım ne dedin ?"

Sesinden duyduğu anlaşılıyordu ama benimle uğraşmayı sevdiği için yapıyordu.

"Görüşürüz dedim."

"Ondan sonra birşey söyledin sanki ?"

"Bitanem dedim görüşürüz bitanem dedim."

"Görüşelim Ayçiçeğim biran önce görüşelim."

Gülerek telefonu kapatınca karşımda beni izleyen Başak hoca dikkatimi çekti.Yüzümde ciddiyet oluşurken konuştum.

"Buyrun hocam birşey mi diyecektiniz."

"Dikkat et hemşire bu aralar fazla göze batıyorsun.Yazık olmasın sana."

"Kusura bakmayın hocam mesai saatim dışımda bana karışma yetkinizin olduğunu düşünmüyorum.İğneleyici laflarınız ile öğlen aramı geçiremem zira sevgilim dışarıda beni bekliyor.Bu konuşmayı öğlen arasından sonra yapalım.İyi günler."

Bu kadın bu aralar çok gözüme batıyor ya.Egeye davranışları olsun mesai saatlerinde ve mesai saati dışında doktor ve hemşirelere davranışları çok kaba ve itici.Böyle tepeden bakmalar felan.Deli gönül diyor git saçını başını yol.Ama ben zeki ve uslu bir kız olduğum için deli gönlümü dinlemeyeceğim.Sabrımın sınırını zorlamadığı sürece katlanabilirim sanırım.

Hastaneden çıktığımda Ege'yi arabasına yaslanmış beni beklerken buldum.Gülümseyerek yanına ilerlerken oda yaslandığı yerden doğrulmuştu.

"Hoşgeldin Ayçiçeği."

"Hoşbuldum Üsteğmen."

"Hadi atlada kaçırayım seni. "

Şoför koltuğunun yanındaki koltuğa geçerken oda şoför koltuğuna geçip oturmuştu.Emniyet kemerlerinizi taktıktan sonra arabayı çalıştırdı.Bir yandan da radyoyu açtı.

AliFiru-İhtilal

Şarkı ' nın sesini açan Egeye gülümsedim.Gerçekten günümü her anımı güzelleştiriyordu.Nakarat kısmına gelince elimi tutup ufak bir buse kondurup eşlik etmeye başladı.

"İyi ki o kuyuya indim.

İyi ki o şiiri sevdim.

İyi ki o sınırı aştım

İyi ki kokuna bulaştım.

İyi ki bana bunu yaptın

Sana şunu anlatmam lazım

İhtilalinden önce yalnızlığa hayrandım."

Saf aşkın masum duyguyla sevmenin ne demek olduğunu öğretiyordu bu adam bana.Sevda 'nın ne büyük ne güzel bir nimet olduğunu onunla öğreniyorum.İyi ki geldim bu şehre İyi ki Rabbim kaderimizi bir yazdı.

Akıp giden yolun ardından bir restoranın önüne arabayı park ettik.Emniyet kemerini açıp arabadan çıktığımızda Ege yanıma gelip elimi tuttu.

Restoranda girdiğimizde manzarası güzel olan bir masaya geçip oturduk.Yemeklerimizi sipariş ettikten sonra manzarayı izlerken Ege ' nin sesiyle ona döndüm.

"Ayçiçeğim bir şiir gördüm beni anlatıyordu.Senin hayatıma girdikten sonra bana kattıklarını, ezberledim.Dilersen sana söylemek istiyorum."

Sözleri şaşkınlığımı arttırırken gülümseyerek konuştum.

"Sesin huzur kaynağım Egem.Sesinden şiir dinlemek mutlu eder beni.Hele ki o şiirde bizi gördüysen."

"Dağda başı yalnızlığı ölümden beter.

Hiç kimse aramasa sormasa beni ,

Sen sorsan yeter..Huzur ellerinin güzelliğidir.

Gözlerim karşında mutluluk denizi.

Her sabah soframızda ekmeğimizi

Sen bölsen yeter..Yüreğim seninle yaylalar kadar serin

Ne bir çizgi hasret , ne bir nokta gam

Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam sen dolsan yeter..Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.

Bende sabır sende naz..

Gündüzden vazgeçtim düşümde biraz

Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,

Sende karar kıldığını...

Ve içimin şerha şerha yarıldığını,

Sen bilsen yeter..Bir gün duysan bittiğini,tükendiğimi..

Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek...

Bir tanecik dal gibi üzerime titreyerek,

Eğilsen yeter..."

Boş yere sevmemişim ben bu adamı.Ruhumun yarısı kalbimin atan diğer kısmı gibi Egeyi sevmek.Onu sevmek nefes almak gibi.Hergün yeniden doğmak gibi.

"Seni kördüğüm gibi seviyorum Egem.Çözülmesi imkansız bir kördüğüm benimkisi.Seni sevmek nefes almak gibi seni sevmek hergün yeniden doğmak gibi.Iyi ki girdin hayatıma."

"Sende Ayçiçeğim iyi ki girdin hayatımı.Kimsesiz bir adamın herşeyi oldun.Ben seninle tam oldum.Diğer yarımı sende buldum."

Bu arkadaş yeminliydi sanırım

kalbimin ritmini her dakika yükseltmeye.Gelen yemekleri yemeklerinizi yemeye başladık...

Gelen görev emriyle apar topar kalkmıştık restorandan Ege beni hastaneye bırakıp direk askeriyeye geçmişti.Ben görevime başlarken aklım abim ve Egedeydi.Umarım sağ salim gidip gelirler.

....

Yoğun bir temponun ardından nihayet nöbetim bitmiş üzerimi değiştirmiştim.Kulağıma kulaklığımı takıp müzik listemden sevdiğim şarkıyı açıp hastaneden çıktım.Havanın yaz ayında bile serin olması içimi titretmişti.Burada akşamlar soğuk oluyordu.

Eve gitmeden önce markete uğrayıp birkaç eksikleri almak istediğim için yolu uzatmayı seçtim.Markete yaklaşmışken önüme aniden siyah bir araba çıktı.Gerginlikle yolumu değiştirmek isterken buna fırsat kalmadan arabadan inen iki adam kolumu tutup arabanın içine soktular beni.Kollarının arasından kurtulmak için çırpınırken ağzıma kapattıları bezle bilincim kapanmaya başladı.Son gördüğüm maskeli bir adamdı...

Bölüm sonu...