Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13. Bölüm

@feyzagns9

3 Gün sonra


Üç gündür mağara da tutuluyorum.Ellerim bağlı bir şekilde yerde oturuyordum.Üç gün içerisinde birçok kez kaçmak kurtulmak istemiştim ama hepsi başarısızlık ile sonuçlanmıştı.Üstelik vücudum da o şerefsizlerden nasibini almıştı.Kemiklerim sızlarken nefes almak zor geliyordu.Yanıma gelen şerefsize baktım.


"Ne oldu asi tavırların son mu buldu hemşire ? Püsük gibi saklanıyor musun ? Korkuyor musun benden bencede korkmalısın."


"Senden korkan senin gibi olsun şerefsiz benim Allah'tan başka kimseden korkum yok.Hele de sizin gibi itlerden.Defol git başımdan senin iğrenç sıfatını görerek gözlerime eziyet edemem."


Sinirle çenemi tutup sıktığınız dişlerimi sıkıp sertçe baktım suratına.


"Dilin çok uzun hemşire o dilini kesersem bir daha benimle böyle konuşamayacağını anlamış olursun.Biraz daha ötersen ötecek bir dilin kalmaz haberin olsun."


Tipine tükürdüğüm şahsiyetin suratına bakıp gözlerimi devirdim.İnsanlıktan nasibini almamış orangutanlar.Abimi Egeyi çok özlemiştim.Keşke gelip bulsalar beni yeter artık bu iğrenç yerde kaldığım dayanamıyorum ağlamak istiyorum korkuyorum ama bunları onlara yansıtıp aciz gösteremem kendimi bu yüzden direniyorum.Ama gücüm tükeniyor tek istediğim abimgilin biran önce beni bulması.


"Sana birşey göstereceğim hemşire hani sen çok hayat kurtarıyorsun ya.Bakalım seyrettiklerin sana ne hissettirecek."


Beni kolumdan tutup dışarıya doğru sürükledi.Mağranın girişne geldiğimizde yere çökmüş bir genç gördüm.Başına silah dayalıydı.Tahmini 18-19 yaşlarında bir delikanlı korkusuzca silahı doğrultan kimseye bakıyordu.Ne yapacaklarını anladığımda bağırdım.


"Durun yapmayın sakın!"


Gencin gözleri benim gözlerimi buldu.Gözlerindeki çaresizlik canımı yakarken yanımdaki şerefsize konuştum.


"Yapmayın onu öldürünce elinize ne geçecek  yeni yetişkin olmuş o daha bıyıkları sakalları bile çıkmamış.Hayata yeni yeni atılıyor kıyamayın ona."


"Bu bizi ilgilendirmiyor hemşire o it bize ihanet etti.Kardeşlerini kurtarabilmek için askerle iş birliği yaptı.Onun hükmü ölümdür."


"Hayır hayır lütfen bir kez insan olamaz misiniz siz ? Kıyamayın ona lütfen."


"İyi bak ona hemşire iyi bak nasıl olduğunu iyi izle.Bize ihanet edenlerin sonunu iyi izle hemşire."


Gence baktığımda yüzündeki gülümseme dikkatimi çekti.Ölüme gülümseyerek gidiyordu.Bana bakıp gülümsedi.


"Üzülme abla ben gözlerim açık gitmiyorum ki ben üzerime düşeni görevi yaptım kardeşlerimin hayatını kurtardım.Onlara gelecek sağladım ben başaramadım ama onlar başaracak ben okuyamadım ama onlar okuyacak  bu bana yeter abla."


"Hayır hayır yapma nolur yapma kıyma ona nolur küçük o daha hayalleri var dokunma ona..."


Duyduğum silah sesi ve çocuğun yere düşmesiyle adeta haykırdım.


"HAYIR HAYIR ALLAH BELANIZI VERSİN.ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN ŞEREFSİZ ADİ PİSLİKLER."


Tepemde dikilen adamı umursamadan yanına koştuğum çocuğun.Yanına gittiğimde can çekişiyordu.


"Lütfen lütfen ölme ablacığım nolur ölme."


Arkamda dikilen adama döndüm.Şerefsiz yüzündeki iğrenç gülümsemeyle izliyordu olup biteni.


"Ne istersen yapacağım bırak onu.Yaşasın hastaneye götürün."


"Sahiden ne istersem yapacak mısın hemşire ?"


Hızlıca başımla onayladım onu.Adamlarına dönüp konuştu.


"Götürün hastane önüne atın.Yaşarsa yaşar gerisi ona kalmış."


Yanımdaki çocuğa baktım.Bayılmamak için direniyordu.


"Adın ne senin ablam ? "


"Y-yiğit A-atabey."


"Yiğit seni hastaneye götürecekler dayan tamam mı kardeşlerin için annen için dayan."


"B-benim için neden kendini r-riske atıyorsun abla ?"


"Bir anne daha evlat acısı çekmesin diye sen söz ver bana.Ne olursa olsun yaşayacaksın "


"Söz "


Adamlar onu kaldırıp götürürken Tipine tükürdüğüm şahsiyet kolumdan tutup içeriye sürüklemeye başladı.Bana ne yapacağını bilmiyordum bu az önceki cesaretli halimi kırarken korkuyla derin bir nefes aldım.Beni sertçe yere itmesiyle yaralarım bir kez daha sızladı.Sinirle dişlerimi sıkıp konuştum.


"Ne istiyorsun ?"


"Çeneni kapalı tut hemşire.Uslu dur ki canın yanmasın."


Beni bırakıp gittiğinde korkuyla doğruldum.Ne yapacaklardı bana ne isteyecekti benden bilmiyordum ama çok korkuyordum bitsin istiyordum bu kabus evimde olamak istiyorum sıcak yatağımı istiyorum ben buradan kurtulmak istiyorum artık.Gözlerimden yaşlar akarken sesim çıkmasın diye dudaklarımı birbirine bastırıp ağlamaya devam ettim...


Akın 'dan


Kafayı yemek üzereyim üç gündür kardeşimden haber yok yer yarıldı da içine girdi sanki.Aramadığımız yer mekan kalmamıştı hastaneler, karakollar, oteller hatta o hayırsız babamı bile aramıştım belki onun yanına gitmiştir diye.Ama yok hiçbir yerde yok.


Yanıma gelen Arda selam verdikten sonra konuşmaya başladı.


"Komutanım Ayperi hanımla ilgili gelişme oldu.Albayım harekat odasında sizi bekliyor."


"Tamam hemen gidiyorum."


Harekat odasına geldiğimizde Albaya selam verip yerime geçtim.Yağız Ege ile göz göze geldiğimizde şu üç günde ne kadar yıprandığını  fark ettim.Time ilk geldiğinde kimseyle çok konuşmazdı sessizdi gülmezdi çok az katılırdı sohbetlere ama Ayperi geldiğinden beri daha gülümsemeye başlamış daha çok konuşmaya başlamıştı.


Ayperim Kardeşim dediğim adamın hayatına adı gibi girmiş aydınlatmıştı hayatını onsuz bir hayat düşünemiyorum.Kardeşimsiz canımın yarısı olmadan olmaz.


Gözlerimi ekrana çevirip baktım.Ekranda beliren Behzat itiyle dişlerimi sıktım.O şerefsiz kardeşime zarar verdiyse bu sefer yaralamakla bırakmayacaktım.


"Naber Üsteğmen İyi misin duydum ki yeni bulduğun kardeşin kaybolmuş ne tesadüf  bende tam kaybolan kardeşinin yanındayım."


"Ulan şerefsiz eğer kardeşimin kılına zarar gelsin ben sana yapacağı biliyorum."


"Kardeşinin kılına zarar gelmekle kalmadı Üsteğmen kardeşin kötü durumda birçok kez kaçmaya çalıştığı için benden bizzat birçok kez dayak yedi yine de gıkını çıkarmadı ama.Asıl takdir ettiğim olay ne oldu biliyor musun Üsteğmen üç gündür dayak yemesine rağmen bana asice cevap veren kadın sırf 18 -19 yaşlarında bana ihanet eden iti öldürmemeyim diye yalvardı bir ayaklarıma kapanmadığı kaldı.


Ne dedi biliyor musun ne istersem yapacağını söyledi.Aslında yapmak istediğim şey o güzel tenine dokunmak ne dersin Arslan sevgilinle kaçamak yapalım mı ?"


Yağız Ege yumruklarını sıkarken sert bir ses tonuyla konuştu.


Yağız :Eğer ona dokunacak olursan seni kimse elimden alamaz Behzat.Sakın ama sakın dokunma ona.Yoksa asıl Arslan'la tanışırsın.


"Konumu size bırakıyorum Üsteğmenler elinizi çabuk tutun ki biricik kız kardeşiniz ve sevgiliniz yaşasın.Herşey için çok geç kalmadan koşun hemencik."


"Ulan seni elime geçirirsem elimden kimse alamayacak seni Behzat bekle beni ecelin geliyor şerefsiz it."


Ekran karanlıklaşırken Albaya baktım.Emir vermesini bekliyordum.Gelen konumla Albay ayağa kalktı.


"Kılıç timi gidin ve kızımızı alın o şerefsizlerin elinden.Dikkat edin yaralı ya da şehit istemiyorum."


Demir timi :Emredersiniz komutanım.


Mühimmat odasına geçip hazırlıklarımızı yaparken gözlerim Yağızı buldu.Yine soğuk maskesini takmıştı yüzüne kimseyle konuşmuyordu duygularını çözemiyorum.Yanına gidip elimi omzuna koydum.Bakışları bana dönünce konuştum.


"İyi misin kardeşim? "


"İyi olacağım abi Ayçiçeğimi kurtarınca İyi olacağım."


"Eyvallah Yağızım Eyvallah."


Hazırlıklarımız bitince demir timiyle birlikte helikoptere bindik.Kimseden ses çıkmazken demir timine baktım.


"Bakın aslanım orada ne olur neyle karşılaşırız bilmiyorum ama sizden istediğim yara almamanız çok dikkatli olun anlaşıldı mı?  "


Demir timi :Emredersiniz komutanım.


Konuma yakın bir yerde bizi indiren helikopterden sonra az bir mesafe kalmıştı.Hep beraber hızlı ve temkinli bir şekilde konuma ilerlemeye başladık...


Konuma geldiğimizde çevrede kimsenin olayışı dikkatimizi çekerken tuzak olma olasılığı sebebiyle güvenlik önlemleri aldık.Bizimkiler etrafı incelerken Yağız bana döndü.


"Komutanım ben mağraya giriyorum."


"Bekle Yağız oradaki senin sevdiğin kadınsa benimde kardeşim ama ne senin canını ne de onun canını riske atamam."


"Bekleyemem komutanım vakit her saniye geçerken ben burada öylece bekleyemem."


Yağız mağraya ilerlerken demir timine bağırdım.


"Bu deliyi korumaya alın."


Yağız mağara girişinde durmuştu.Hepimizin dikkatini çekti.Telsizden konuştum.


"Sorun ne Arslan neden durdun ?"


"Komutanım Ayperi gelme diye bağırıyor ağlıyor."


"Geliyoruz.Demir timi mağraya yaklaşıyoruz içeride ne var bilmiyoruz tetikte olun."


Demir timi :Emredersiniz komutanım.


Ayperi den


Sandalyeye başlamışlardı beni.Üzerimde ise bomba vardı.Bomba mağara duvarlarındaki bombalara bağlıydı.2 dakika kalmıştı abim gilin gelmesini istemiyordum.


"Ayçiçeğim ben geldim."


Duyduğum sesle gözlerimden yaşlar akarken bağırmaya başladım.


"GELME EGEM NOLURSUN GELME GELMEYİN GİDİN BURADAN NOLUR GİDİN."


İstemiyordum gitsin istiyorum ona zarar gelmesin istiyorum neden anlamıyor.


"Ayçiçeğim geliyorum meleğim korkma tamam mı? "


"GELME EGEM BENİ SEVİYORSAN GELME GİDİN BURADAN UZAK DURUN NOLUR GİT ARTIK."


"Seni almadan gitmem Ayçiçeğim sensiz gitmem."


Gözüm dakikaya kaydı 1 dakika 40 saniye sonra patlayacaktı.İçeriye giren abime ve Egeye baktım.Benim yanıma geldiklerinde bağırmaya başladım.


"Abi Ege gidin nolur gidin artık.Çok az kaldı.Lütfen gidin lüt-"


Ege duvardaki bombayı ve üzerimdeki bombayı inceledi.Önüme eğilip anlamda öptü.


"Sorun yok güzelim ben halledeceğim tamam mı?  Sakinleş halledeceğim."


Çıkarttığı kasaturasıyla bombanın üzerimdeki kablolara baktı.Sonra abimle bakıştılar ben olayı çözmeye çalışırken Ege 'nin gözleriyle bana döndü.


"Bana güveniyor musun Ayçiçeği? "


"Güveniyorum."


Biran bile düşünmedim o benim bu hayatta güvendiğim nadir insanlardandı. Öl dese sorgulamadan yapacağım tek insan.Abim timin yanına gidip birşeyler söyledikten sonra yanımıza geldi.Ege bomba üzerindeki kırmızı kabloyu tuttu.Gözlerime bakıp konuştu.


"Seni seviyorum Ayçiçeğim canımı düşmeden feda edecek kadar çok seviyorum."


"Bende seni seviyorum sevgilim.Çok ama çok seviyorum iyi ki tanıdım seni."


Gözlerim abimi buldu.Yüzündeki buruk gülümseme ile konuştum.


"Geç kavuşsakta seni seviyorum abim  hemde çok iyi ki abimsin iyi ki buldum seni.Seni tanıdığım için çok mutlu oldum keşke daha çok vakit geçirebilseydik."


"Bende seni seviyorum güzelim hepte seveceğim."


Gözlerim duvardaki zamanlayıcı yı buldu.00.05 saniye kalmıştı.Egenin kırmızı kabloyu kesmesiyle gözlerimi kapattım.Hiçbirşey olmadığını anladığımda gözlerimi açtım.Abim ellerimi çözerken Ege üzerimdeki bombayı çıkarıyordu.


Bomba patlamamıştı Ege ve abim beni kurtarmıştı.Ege bana sarıldığında hissettiğim güven duygusuyla kendimi Egenin kollarına bıraktım gerisi karanlıktı...


Bölüm sonu...


Loading...
0%