Gözlerimi açtığımda yanımda yatan Egemi gördüm.Gece kabus gördüğümde beni sakinleştirmek için yanıma gelmişti.Tek kalmak istemediğim için yanımda yatmıştı.Benimle ilgilenmesi çok hoşuma gidiyordu.Kalbime ruhuma iyi geliyordu sevdiğim.Yüzünü incelerken içimden yüzünde dokunma isteği geldi.Uyurken bile kaşlarını çatmıştı.İşaret parmağım ile çattığı kaşlarının orasına nazikçe dokundum.Kaşları düz halini alırken nazikçe yanağından öpüp yataktan kalktım.

Muhtemelen beni bulabilmek için gece gündüz çabalamış uyku uyumamıştı.Gözlerinin altındaki morluklarlarda bunları belli ediyordu zaten.Onu biraz daha uyuması için yabliz bırakırken üzerimi giyeceğim takımı alıp banyoya geçtim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi çıkarttım.Sürmem gereken kremleri sürdükten sonra üzerimi giyindim.Lila rengi spor bir takım giyip üzerime ince bir ceket aldım.

Mutfağa geçip çay suyunu koydum.Dolaptan kahvaltılık malzemeleri çıkartırken Egenin sesini duydum.

"Ayçiçeğim ? "

Endişeli sesi kulağıma dolduğunda elimdeki malzemeleri bırakıp yanına ilerledim.Koridorda duran Egenin endişeli yüzünü görünce konuştum.

"Buradayım sevgilim.Çok huzurlu uyuyordun uyandırmak isteme-"

Konuşmamın yarım kalması sağlayan şey Egenin bana sarılmasıydı.Hızlı atan kalbini hissettiğimde içimi bir suçluluk kapladı.

"Egem buradayım."

"Uyanıp yanımda seni bulamayınca çok korktum Ayçiçeğim."

"Özür dilerim sevgilim seni uyandırmak istemedim.Benim yüzümden zaten uyuymamıştın dinlenmesi istedim."

Sesini çıkarmadan sarılmaya devam etti.Biraz zaman geçtikten sonra benden ayrılıp anlımı öptü.

"Özür dilemeye gerek yok meleğim.Ayrıca senin yatıp dinlenmen gerek.Kahvaltıyı ben hazırlarım."

'Yatmak bana göre değil Egem.Hem birşeylerle uğraşmak kafamı dağıtmamı sağlıyor.Tabii istersen o kaslı kollarınla bana yardım edebilirsin."

"Hay hay güzelim.Elimi yüzümü yıkayıp hemen geliyorum."

"Bekliyorum Üsteğmenim."

Ege lavaboya gittiğinde Ece yanıma geldi.Gözlerine baktığımda uyumadığı belli oluyordu.Bu hali canımı sıkmıştı.Her ne kadar anlaşamasakta o bunları hak etmiyordu.Hiçbir genç kızın hak etmediği gibi.

"Ece neden uyumadın? "

"Uyku tutmadı Ayperi.Hadi yardım edeyim de biran önce hazırlayalım kahvaltıyı."

O mutfağa giderken ben çalan zille kapıya yöneldim.Kapıyı açtığımda babamı gördüm.Yine iyi dayanmıştı bende nerede kaldı diyordum.Sinirle yüzüme bakıp konuştu.

"Size yüz verdikçe tepeme çıkıyorsunuz.Çağır Eceyi benimle gelecek sözlüsü aşağıda bekliyor."

Ece mutfağın kapısından korkuyla bana bakarken ona güven vermek için gülümseyip konuştum.

"Ece biryere gelmiyor Fırat bey.O çocuğun ne halt olduğunu bildiğin halde kızını buna zorlayamazsın.Yerin dibine batsın şirketin kızının mutluluğundan önemli mi ? "

"AYPERİ SAKIN BANA KARŞI GELİP HADDİNİ AŞMA.ECE BENİMLE GELECEK O KADAR."

Sinirlerim iyice gerilirken öfkeyle bağırdım.

"SEN BABA OLMAYA LAYIK DEĞİLSİN.SENİN GİBİ BABA OLMAZ OLSUN."

Babam elini havaya kaldırmış bana tokat atacakken abimin sesiyle eli havada kaldı.

"AĞIR OL FIRAT BEY.O ELİNİ ALIP MÜNASİP YERİNE SOKMAMI İSTEMİYORSAN GERİ ÇEKİLİRSİN."

Nasıl geldi bilmiyorum ama Ege hemen yanıma gelip beni arkasına aldı.Sert bakışları babamın üzerinde dolanırken sert sesiyle konuştu.

Ege : Sen bu sıralar haddini fazla aşıyorsun FIRAT BEY.O kaldırdığın el benim sevdiğimin tenine gelseydi bir daha kaldıracak bir elin olmazdı.Kızlarını yargılamadan önce neden senden kaçtıklarını otur düşün.Akın abi ve ben burdayken Eceyi alamazsınız git şimdi sabah sabah belanı benden bulma.

"Gitmiyorum lan Eceyi almadan hiçbir yere gitmiyorum."

Ege ve abim sinirle üzerine yürürken hiç beklemediğim birşey oldu.Annem babamın karşısına dikildi.Babam annemi görmeyi beklemediği için şaşkınlıkla bakarken annem ona tiksinmek bakıyordu.

"Hiç değişmemişsin Fırat hala bencilsin.Senin baba olamayacağını Akın'da anlamıştım.Ayperiye farklı davranınca değiştin sanmıştım ama yanılmışım sen hala aynısın.İsteğin olmadığında kuduz köpek gibi etrafa saldırmaktan geri durmuyorsun.Oğlumdan da kızımdan da uzak dur.Daha fazla onların hayatlarını mahvetmene izin vermem.Şimdi geldiğin yere dönüyorsun hemde hemen."

Babam annemin sözlerinden sonra sesini çıkarmadan merdivenlere yönetirken benim kafamda tek bir kelime dönüyordu.Kızım annem bana kızım demişti.Niye böyle davrandığına bir anlam verememiştim aslında.Sonuçta benden nefret ettiğini beni istemediğini söylemişti.Yüzümde hissettiğim eller ile bakışlarım elin sahibini buldu.abim sıcacık bakışlarıyla bana bakıyordu.

"İyi misin abim ? "

"İyim abi herzaman ki babam.Sadece bu kadar ileri gitmesini beklemiyordum."

Abim sinirden dişlerini sıkarken gözlerim Eceyi buldu.Gözleri suçluluk duygusuyla bakıyordu.Onun yanına gidip elini tuttum.Bir zamanlar onunla böyle olacağımı söyleseler bir tarafında gülerdim.

"Senin bir suçun yok Ece.Ağlama artık babam herzaman ki gibi yine kendini düşünüyor.Hadi elini yüzünü yıka kendine gel."

"Teşekkür ederim Abla bana sahip çıktığın için çok teşekkür ederim."

Duyduğum kelime ile gözlerim kocaman açıldı.Abla mi demişti o bana , Ece lavaboya giderken abim ve Egeye döndüm.

"Ben doğru mu duydum ? Ece bana abla mı dedi ? "

Ege :Doğru duydun Ayçiçeğim Ece sana abla dedi.

"Yok ya dememiştir."

Akın:Dedi abicim tıpkı senin bana abi dediğin gibi.

Yüzümdeki tebessüm büyürken konuştum.

"Ablasıyım tabii ki abla diyecek."

Mutfağa ilerlerken arkamdan gelenler kahkaha atıyordu halime.Ne var canım bu kelime duymak için ne kadar bekledim haberleri yok tabii.Yarim bıraktığım işin başına gececekken abim kolumdan tutup sandalyeye oturttu.

Akın:Dinlenmen gerek güzelim.Biz hazırlarız Egeyle.

Gözlerim Egeye döndüğünde göz kırpıp abimi onayladı.

"Pekala mutfağı yakmadan yıkmadan hazırlayın olur mu ? Egeme güvensem de bu konuda sana hiç güvenmiyorum abicim.Neyse bende gideyim Sevdamı arayayım kahvaltıyı beraber yapalım."

Akın:Çok iyi olur abim bende bu sayede sevdiceğimi görmüş olurum.

Telefonu almak için odama geçeceğim sırada Ece 'nin sesiyle olduğum yerde kaldım.

"Bırak diyorum peşimi seninle evlenmek istemiyorum Allahın belası daha ne kadar söylemem gerek anlaman için.Şirkette ortaklıkta umrumda değil.Seninle evlenmektense ölmeyi yeğlerim."

Ece telefonunu kapatıp sinirle koltuğa fırlattı.Sinirle sağ sola giderken beni fark etmesiyle hareketleri durdu.Bitik perişan haldeydi.El bebek gül bebek büyüdüğü için 20 yaşında bunları yaşamak zoruna gidiyordu muhtemelen.

"Hattını değiştirelim bu böyle olmayacak çünkü.Sürekli seni rahatsız etmeleri iyi olmaz.Annen aradı mı hiç?"

"Aradı nasıl olduğumu sordu iyi olduğumu senin yanında olduğumu söyleyince kendime dikkat etmem gerektiğini söyleyip kapattı."

"Anladım sen telefonunu kapat ki ulaşmasın sana.Bu sayede biraz daha rahat edersin.Ayrıca merak etme lojmandasın buraya elini kolunu sallayarak giremez."

Başını salladı.Bende biraz yanlız kalması için odadan çıkıp yatak odama ilerledim.Telefonumu alıp Sevdayı aradım.İkinci çalıştan sonra telefonu açtı.

"Ayperi nasılsın iyi misin canım? Dün zaten halsizsin diye rahatsız etmek istemedim."

"İyiyim canım benim merak etme.Ben bize gelde hep beraber kahvaltı yapalım diyecektim."

"Zahmet olmasın sana."

"Olmaz olmaz hem ben hazırlamıyorum Ege ve abim hazırlıyor kahvaltıyı."

"Tamam o zaman birazdan sizdeyim canım."

"Bekliyorum görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra içeriye geçtim.Abim masaya hazır kahvaltılıkları koyarken Ege de yumurta pişiriyordu.Hazır olan kahvaltıyı Sevda geldikten sonra hep beraber yaptık.Neşeli geçen kahvaltıdan sonra Ege ve abim askeriyeye geçerken Sevdayı da hastaneye bırakmışlardı.Ece ile evde ikimiz kalmıştık.Ece ona verdiğim misafir odasına geçerken bende kendi odama geçtim.Bilgisayarımdan film açıp izlemeye başladım.Filmin sonlarında doğru uykum gelmişti.İzlemeye devam ederken kapanan gözlerimle daha fazla dayanamayıp uykuya daldım...

Bölüm sonu...

Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın.

😊😊🤗🤗