Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@feyzagns9

Günler şu gibi geçip gitmişti.Yaşadığım olayın üzerinden iki ay geçmişti.Bu süre içinde Ege biran olsun yanımdan ayrılmamış yaşadığım olayı atlatmam için elinden geleni yapmıştı.Ece ise bana daha çok alışmıştı.Burada okula başlamıştı.Hatta evdeki misafir odasına onun kalacağı genç kız odasına çevirmiştik beraber.Bir diğer gelişme ise Yiğitin uyanıp taburcu olması.Ailesi ile birlikte devletin koruması altında yaşamaya başlamıştı.Bu sene tekrar üniversite sınavına girecekti.Bu haber beni çok mutlu etmişti bende abimde hatta Ege de Yiğite destek vermiş elimizden gelen yardımları yapmıştık.Yapmaya da devam edecektik.


Kahvaltıyı hazırlarken düşündüklerimi çay suyunun kaynama sesiyle ara verdim.Çayı demedikten sonra hazır olan kahvaltı masasına baktım.Herşey hazırdı hazır olmasına ama asıl zor olan uykucu Eceyi uyandırmaktı.Ağır adımlar ile Ecenin odasına gittim.Kapıyı açtığımda hanımefendiyi hala yatakta görmek bütün hayallerimi suya düşürmüştü.Yahu birkez de kendin kalk be kızım.Ece ' nin yanına gidip kolunu dürttüm.


"Ece hadi kalk ablacım geç kalacaksın okula."


"Ya abla  beş dakika daha."


"Yok beş dakika felan kalk hadi kahvaltı hazır.Kahvaltını yapıp hazırlanırsın."


"Tamam sen git ben kalkarım."


Ne zaman bana sen git kalkarım dese kalkmıyordu alışmıştım artık bu hallerine.


"Ece ÜNSAL hemen kalkıyorsun yoksa ben başındaki sürahiyi başından aşağıya dökerek suyun kaldırma gücünden yararlanacağım."


Cümlem biter bitmez ayağa dikilmişti.Aferin adam ol böyle ne sen üzül nede ben yorumlayım canım.


"Aferin asker hadi elini yüzünü yıka doğru sofraya."


"Off abla senin abim ve Ege eniştemle görüşme saatlerini kısıtlamak gerek kendini komutan sanıyorsun."


"Çok konuşma abla terliği geliyor bak."


Ece bana şaşkınlıkla bakarken onun bu haline kıkırdayıp odadan çıktım.Kaynayan çayın altını kapatıp çaydanlığı masaya bıraktım.Ece de bu süre zarfında elini yüzünü yıkayıp gelmişti.Çayları doldurduktan sonra kahvaltımızı yapmaya başladık.Neşeli geçen kahvaltıdan sonra masayı toplayıp hazırlanmak için odalarımıza çekildik.Dişlerimi fırçalayıp saçlarımı at kuyruğu yaptım.Yüzüme nemlendirici sürüp vişneli dudak nemlendiricisi ve hafif bir rimel sürdükten sonra üzerimi giyindim.Beyaz bir etek üzerine de ince askılı mavi bir crop giydim.


Ayağıma beyaz spor ayakkabımı giymeye karar verdim.Cüzdanımı ve telefonumu aldım.Mesajlar bölümüne girdiğimde bugün Egenin hiç mesaj atmadığını fark ettim.Normalde uyanır uyanmaz bana günaydın mesajı gönderirdi.Bu sefer ben yazdım.


Odun Üsteğmen Gönderilen


Günaydın Egem.


Mesajım tek tıkta kalması canımı sıktı acaba göreve mi gitmişlerdi? Ya da hasta mi olmuştu.Belki de uyuyordur canım hemen kötüyü çağırmayalım.Odamdan çıktığımda Ece de çıkmıştı.Beraber kapının önüne geldiğimizde beyaz spor ayakkabılarımı giymek için eğildim.Ayakkabımı giydiğimde karşı dairenin kapısı açıldı.Abim çıkmıştı arkasından da annem.Ece ayakkabısını giyerken annem abimin yanaklarından öpüp sevdi.


"Kendine dikkat et oğlum.Allaha emanet olun."


"Sende kendine dikkat et annem.Ev işleri yapacağım diye yorulma sonra belim ağrıyor."


Bu manzarayı izlemeye daha fazla dayanamayacağım.Ece ' ye dönüp konuştum.


"Ece güzelim ben aşağıda seni bekleyeyim olur mu ? "


Ece bir bana birde arkamdaki abimlere baktı.Benim sesimle abimlerinde bakışı bizi bulmuştu.Dolan gözlerimi fark ettiğinde başını salladı.


"Tamam abla ben kapıyı kitler gelirim."


Akın:Ayperi


Abimin sesini duysam da duymamış gibi yapıp merdivenlerden aşağıya inmeye başladım.Abimi suçlamıyorum kıskanmıyorum da tamam belki birazcık ben bu kadar kimsesiz büyürken annemin ona çok güzel annelik yapmasını görmek beni mutlu ederken hüzünlendiriyor da.Ben ne yapmıştım da anne sevgisini hak etmemiştim.Bende annemin saçlarımı okşamasını isterdim.Beni okula görüp getirmesini düştüğümde koşarak ona gitmeyi anne diye ağlamayı çok isterdim.


Dolan gözlerime bir kez daha lanet ettim.Apartmandan çıktığımda temiz hava biraz olsun iyi gelmişti.Daha iyi hissediyordum şimdi kendimi.Birkaç adım attığımda abim hızla yanımda bitti.


Akın:Ayperi güzelim kızdın mı bana ? Ben senin orada olduğunu fark etmedim yemin ederim isteyerek yapmadım bitanem.


Muhtemelen bana nispet yapmış gibi hissettiğimi düşünüyordu.Ama ben öyle düşünmüyordum.Sıradan olan birşeydi bir anne oğlunu evladını işe yolluyordu sadece.Abime gülümseyerek yanıt verdim.


"Yanlış anlamadım abi merak etme.Hem her anne ile evladı arasında olan birşeydir.Çocuğunu işe uğurlamak bunda yanlış anlaşılacak birşey yok."


Bir ben çocuk olamamıştım babamda annemde sevecek sahiplenecek evlat bulmuşlardı.Bir bana kör kalmışlardı.Böyle zamanlarda babannemi çok özlüyorum.Onun şefkatle kızım diyişini Ayperim peri kızım gelmiş diye beni kapıda karşılayışlarını çok ama çok özlüyorum.


"Ayperi ağlama lütfen özür dilerim nolur ağlama."


Abimin sesiyle ağladığımı yeni fark etmiştim.Abim gözyaşlarımı silerken canı yanıyormuş gibi bakıyordu bana.


"Ben sadece babannemi özledim.Ondan yani neyse Ece de geldiğine göre biz artık gidelim abi."


"Ben bırakırım sizi."


Benim hastaneye gidene kadar temiz hava alıp kendimi toparlamaya ihtiyacım vardı.Ece de fark etmiş olacak ki ben konuşmadan konuştu.


Ece :Biz bugün yürümeye karar vermiştik abi.Hem hava güzel bize de değişiklik olur.


Abim bana ve Ece ye kararsız baksa da üzerime fazla gelmek istememiş olacak ki başıyla tamam anlamında kafasını salladı.


"İkinizde gideceğiniz yere vardığınız dakika bana mesaj atıyorsunuz.Aklım sizde kalır yoksa."


"Anlaştık."


"Anlaştık "


Abim ilk önce benim anlımı öpüp sarıldı.Daha sonra Eceyi de öpüp sarıldıktan sonra arabasına bindi.Bizde yürüyerek lojmanda çıkmaya başladık.Abimin ne kadar gelmeyeceğim desede geriden bizi takip ettiğini biliyordum.Son olaylardan sonra benim üzerime titriyordu.Ece ile de ilgilenip onunda yanında olmaya çalışıyordu.Hastanenin biraz ilerisinde Ece ' nin üniversitesi vardı.Ece İngilizce öğretmenliği okuyordu.Şuan üniversite ikinci sınıftaydı.


"Abla iyi misin ? "


Ece ' nin sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.İyiydim ben herzaman iyi olmak zorundaydım.


"İyiyim Ece sen beni boşver sen ne yaptın? Bugün vize sınavların vardı."


"Valla iyice çalıştım bakalım nasıl olursa.Umarım yüksek alır geçerim."


"Umarım kardeşim."


Hastaneye yaklaştığımızda başımın dönmesiyle Ecenin kolundan tuttum.Elim ayağım boşalmıştı birden.Gözlerimi kapatıp kendime gelmeye çalıştım.Biraz daha iyi hissettiğimde gözlerimi açtım.Ece endişeli bir şekilde bana bakıyordu.


"Abla iyi misin ? Yine başın mı döndü.Kahvaltı da yapmıştık aslında neyden oldu acaba ? "


"İyiyim Ece biranlık birşeydi zaten.Hadi sen okula geç."


"Bu aralar sürekli oluyor Abla bir doktora görünsene."


"İyiyim ben beni merak etme sen hadi  bakalım doğru okula."


"Pekala eğer birşeye ihtiyacın olursa beni ara tamam mı ? "


"Tamam güzel kardeşim hadi Allah zihin açıklığı versin."


"Amin ablacığım sana da kolay gelsin."


O okula geçerken bende hastaneye giriş yaptım.Sevda da yeni gelmiş soyunma odasında üzerini değiştiriyordu.Beni görünce gülümseyip konuştu.


"Günaydın Ayperi."


"Günaydın Sevdam nasılsın?  "


"İyiyim sen nasılsın?  "


"Bende iyiyim çok şükür."


Ben bugün ameliyatlara girecektim.Sevda ise acilde görev yapacaktı.Onunla vedalaştıktan sonra ben direk ameliyathaneye yöneldim.Anlaşılan bugün yoğun bir gün olacaktı benim için.


Yağız Ege


Bugün 21 Temmuz annemle babamı kaybettiğim gün.Birbirinizi bu kadar sevmeseniz olmaz mıydı?  En azından biriniz benim yanımda kalsa olmaz mıydı? Elimdeki fotoğrafa baktım.16 yaşında babam göreve gitmeden bir gün önce çekilmiş bir fotoğraftı.Annemin durumu ağırlaşmamıştı o gün hatta o gün çok neşeliydi.Babamla anneme makyaj yapmış güzel giysiler giydirip süslemiştik onu.Beraber piknik yapmıştık.Babam papatyalardan annemin başına taç yapmıştı.Annem saçı olmadığını tacı taksa da güzel durmayacağını söylediğinde babam anneme dünyadaki en güzel kadın olduğunu bir saçın bunu değiştirmeyeceğini söyleyip tacı takmıştı.O gün çok mutlu ve huzurlu bir gün geçirmiştik.Babamı güle oynaya göreve göndermiştik.Benim ailem ile geçirdiğim son gündü.Bilemedim bilseydim daha çok sarılır daha çok öperdim ikisini de.


Sonraki gün tam bir cehhennem gibiydi


Annemin ateşi yükselmişti ne yaparlarsa yapsınlar düşürememişler.Saat 16.00'te doktor yanına gelip annemle son kez vedalaşmamı söyledi.İnanamadım dün çok iyiydi gülücükler saçıyordu etrafına nasıl biran da bu kadar kötü olur dedim.Ağlamamak için sıktığım dişlerim ile içeriye girdim.Annem burnunda oksijen kablosu ile nefes alıyordu.Kalp atışları odada yankılanırken vücudunda birsürü kablo vardı.Beni görünce zoraki tebessüm etti.Gülümsemeye bile mecali yoktu.Bu hali içimi parçalarken zorla yutkunup yanına oturdum.


"A-anne beni bırakmayacaksın değil mi ? "


"Z-zamanı g-geldi b-bebeğim."


"Hayır hayır nolur bırakma beni ben sensiz ne yaparım anne.Ne olur bırakma beni.Sen gidersen ben babama ne derim."


"A-ağlama oğlum s-sen artık büyüdün.B-benim oğlum kocaman b-bir delikanlı o-oldu.S-sen b-beni göremesen de ben h-herzaman yanında olacağım bebeğim.S-SENİ SEVİYORUM OĞLUM.BABANI DA ÇOK SEVİYORUM BİRBİRİNİZE SAHİP ÇIKIN."


Annemin gözleri kapandığında bağırdım.İçim öyle çok yanıyordu ki bu yangını söndürecek tek bir insan yoktu.


"HAYIR HAYIR GİDEMEZSİN BENİ ANNESİZ BIRAKAMAZSIN.NOLUR UYAN ANNE SÖZ VERİYORUM BİR DAHA KAVGA YAPMAM.YEMEKLERİMİ EKSİKSİZ YERİM.SÖZ NEFRET ETTİĞİM ISPANAKLI BÖREĞİ BİLE SESİMİ ÇIKARMADAN YERİM.YETER Kİ UYAN GİTME ANNE BIRAKMA BENİ."


Kolumda hissettiğim iğneyle bilincimi kaybetmiştim.Uyanmak istemesem de uyandığımda karşımda bir komutan duruyordu.Yüzünde mahçup bir ifadeyle bana baktığında hayır dedim bir günde iki kayıp veremem.Annemi kaybetmişken babamı da veremem o toprağa diye haykırmak istedim.


"Babam iyi değil mi asker amca.Ben bir bugünde hem annemi hem babamı kaybedemem.Iyi birazdan gelecek bana sarılıp beni teselli edecek değil mi ? "


Asker amca acıyla bakıyordu gözlerime.Tamam belki de yaralıdır.Kesin yaralıdır yoksa yanıma gelirdi.


"Yaralandı değil mi ? Evet evet kesin yaralandı.Bu yüzden geldiniz değil mi ? Yaralandığını söylemek için ama uyanacak değil mi bırakmayacak beni değil mi ? Gitmeyecek annem gibi değil mi asker amca."


"Evlat baban Mert Arslan dün akşam saatlerinde çıkan çatışmada ağır yaralandı.Tüm müdahaleye rağmen kurtaramadık."


"Hayır hayır b-ben onuda kaybedemem.Şaka yaptık de asker amca babam bu kapının arkasında seni bekliyor de hadi nolur birşey de ama şehit oldu deme."


Bana bunu yapmazlardı.Koca dünyada beni bir başıma bırakıp gidemezlerdi.Bütün neşemi mutluluğumu alıp götüremezlerdi.Beni bu kadar acımasızca terk edemezlerdi.Asker amca beni kendine çekip sarıldığında Boğazımda düğümlenen kelimeler hıçkırıklara çıktı ağzımdan.


"Beni neden almadılar ki yanlarına asker amca.Ben kötü bir çocuk değildim ki ? Ben onları çok seviyordum neden yanlız bıraktılar beni ? "


Cevap yoktu asker amca saçlarımı severken elinin titrediği hissettim.Ertesi gün babam ve annemin cenaze namazı birlikte kılındı.Aynı mezarlığa yanyana defnettiler.Ben ise akşamına devletin koruması altına alınarak çocuk esirgeme kurumlarından birine yerleştirildim.Gözlerim çerçevedeki fotoğrafı buldu tekrar.Bugün benden gidişleri üzerinden tam 11 yıl geçti.Ama bana hala ilk gün gibi geliyor.Sanki daha dün kaybetmiştim gibi.


Çalan kapıyla ayağa kalktım.Bugün izinliydim kimdi acaba kapıya gelen.Kapıyı açtığımda karşımda Ayperim vardı.Bitik halimi görünce endişeyle baktı bana.


"Egem ne oldu sana.Çok kötü görünüyorsun."


"Birşey sormasan sadece sarılsan bana Ayçiçeğim.Kokuna ihtiyacım var."


İçeriye girip kapıyı kapattıktan sonra hemen sarıldı bana.Bende ona sarılıp burnumu boynuna gömdüm.Kokusu biraz olsun rahatlamamı sağlarken Ayperi telaşla benden ayrılıp elini aklıma koydu.


"Egem ateşler içinde yanıyorsun sen.Çok Ateşin var."


"İyiyim sana sarıldım ya kokunu içime çektim ya çok iyiyim Ayçiçeğim."


Ayperi den


İyi değildi ayakta bile zor duruyordu.Farkında değildi onu bu kadar  derinden etkileyen şey neydi bilmiyorum ama gözlerinde gördüğüm acı canımı yakıyordu.Elinden tutup odasına götürdüm.Müsait misin diye gözlerine baktığımda başıyla onayladı.Ilk defa evine gelmiştim.Yatağa oturmasını sağladığımda hala bana bakıyordu.


"Ilık bir duş al sevgilim olur mu ? Sonra da üzerine ince birşeyler giyersin.Bende sana çorba yapayım."


Odadan çıkacakken elimden tuttu.Gözlerine baktığımda gitme der gibi bakıyordu.


"Çorba istemiyorum.Duşta almak istemiyorum sadece seni istiyorum bitanem.Yanımda olmana ihtiyacım var."


Sessizce yatağa oturup dizlerimin gösterdim.Sesini çıkarmadan dizime kafasını koyup uzandı.Gözlerime bakarken bende saçlarını sevmeye başladım.Dolu gözlerini gördüğümde canımdan can gidiyordu.


"Egem ne olduğunu anlatmak ister misin?Ben buradayım yanındayım bitanem."


Yutkunuşlarını gördüm çok zorlanıyor gibiydi.Sorduğuma pişman olurken kısık sesiyle konuşmaya başladı.


"Bugün annemle babamın ölüm yıl dönümü."


Duyduğum cümleyle saçlarındaki elim hareketini kesti.Bu yüzden bu haldeydi.Durdurduğum elimi tekrar harekete geçirdim.


"Özür dilerim bitanem bilseydim bugün biran olsun yanlız bırakmazdım seni."


"Biliyorum Ayçiçeğim."


Halsizdi saçlarını okşamam uykusunu getirmişti.Dinlenmesi için saçlarını okşamaya devam ettim.Çok geçmeden uykuya daldı...


Bölüm sonu...


Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.


🤗🤗😊😊


Loading...
0%