Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18. Bölüm

@feyzagns9

Egenin başını yavaşça yatağa bırakıp mutfağa ilerledim. Bulduğum tasa sirkeli su yapıp temiz bezler bulup yatak odasına ilerledim.Yatağın yanındaki komidinin üzerine elimdeki malzemeleri bıraktım.Egeye baktığımda titrediğini fark ettim.Ateşi daha da yükselmişti.Üzerine örttüğü örtüyü açtım.


"S-soğuk üşü-yorum."


"Ateşin var bitanem.Düşürmemiz lazım."


Bezi ıslatıp anlına koydum.Soğukluk ile ilkilip acı içinde inledi.Bu hali içimi sızlatıyordu.Keşke sabah gelseydim yanına bu kadar kötüleşmezdi durumu.


Bezin ısındığı hissettiğimde tekrar ıslatıp anlına koydum.


"Ç-çok soğuk."


Biliyorum ama ateşini düşürmek için buna mecburum sevgilim.Ben canını yakmak ister miyim hiç?Başını sağ sola sallarken titreten sesiyle konuştu.


"A-anne gitme b-bırakma beni.N-nolur bırakmayın b-beni."


Kabus görüyordu muhtemelen onları kaybettiği günü görüyordu.Bitanem benim.Elimle yüzünü sevip konuştum.


"Egem bitanem aç hadi gözlerini kabus görüyorsun."


"Hayır hayır ANNE."


"Yağızım Egem aç gözlerini bitanem.Hadi kabus görüyorsun."


Sıçrayarak uyandı.Yorgun gözleriyle nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu.Elini tutup bana bakmasını sağladım.Gözleri anında beni bulurken konuştum.


"Kabustu bitanem.Geçti yanındayım artık."


"Beni bırakma Ayçiçeği seni de kaybedersem yaşayamam ben."


"ASLA seni ASLA bırakmam bitanem."


Ateşi  çok fazlaydı ve böyle düşmeyecekti.Cebimdeki telefondan abimi aradım.Ikinci çalışta telefonumu açtı.


"Ayperim iyi misin ? "


"Ben iyiyim ama Ege iyi değil abi.Rica etsem Egenin evine gelir misin ? Hemen."


"Tamam güzelim beş dakikaya oradayım."


Telefonu kapatıp Egeye döndüm.Bakışları bendeydi bedeni hala titriyordu.Anlından öpüp konuştum.


"Abim geliyor şimdi Egem.Hemen hastaneye gideceğiz."


Başını tamam anlamında sallamıştı.Çalan zille hemen kapıya koştum.Kapıyı açtığımda abim karşımdaydı.Beraber yatak odasına ilerledik.Abim içeriye girip Egenin halini görünce sıkıntılı bir nefes aldı.


Akın:Abim neden daha önce haber vermedin.Neyse sonra konuşalım biran önce hastaneye götürelim Egeyi.


Abim Egenin koluna girip ayağa kaldırdı.Ege abimden tutunarak zorlukla ayağa kalktı.Onlar asansöre bindiğinde bende kapıyı kitleyip merdivenlerden indim.Abim Egeyi arabaya bindirince ben de yanına gidip oturdum.Abim arabayı çalıştırıp hastaneye sürdü kısa sürede hastaneye geldik.Ben Egeyi alıp acil müdahale alanına girdim.Doktorun isteği üzerine ateş düşürücü ağrı kesici bir serum taktım.Ege serumun etkisiyle uykuya dalmıştı.Bende dışarıda bekleyen abime haber verdim.Abimle oturmuş Egenin başında bekliyorduk.Çok kötü olmuştu sevdiğim.Egenin saçlarını severken Abim bana seslendi.


"Sabah ki olay yüzünden kırgın mısın bana Ayperim.Yüzüme bile bakmıyorsun."


"Sana kırgın da değilim kızgın da değilim abi.Egenin yanına gittiğimde çok kötüydü aklım onda bu yüzden çok konuşmadım."


"Onu ne bu kadar etkilemiş gerçi hersene bugün izin alır ortalıktan kaybolurdu.Birkaç gün sonrada hiçbirşey yokmuş gibi gelirdi yanımıza.Ama o üç günde zayıflardı ne olduğunu sorsak da cevap vermezdi bizde bu yüzden pek üzerine gitmezdik."


Egem acılarını içinde yaşamayı tercih etmişti.Saçlarını okşamaya devam ettim.


"Sana sözüm olsun sevdiğim.Ben nefes aldıkça bu kalp atmaya devam ettikçe heranında yanında olmaya çalışacağım.Artık hiçbir acını yanlız yaşamak zorunda kalmayacaksın."


Aradan geçen zamanda serum bitmiş Egem de gözlerini açmıştı.Hala halsiz olsada saatler öncesine göre iyi durumdaydı.Hastaneden çıkış yapmıştık.Abimle Egeyi eve götürmüştük.Abim Egenin üzerini değiştirip uzanmasına yardım ederken bende mutfakta bulduğum malzemelerle çorba yapmıştım.Mis gibi ezogelin çorbası yapmıştım.Eminim severek yerdi.Abim yanıma geldi.Saçlarımdan öptükten sonra konuştu.


"Beni karargahtan çağırdılar güzelim.Gitmem gerek Egenin üzerini değiştirip uzanmasına yardım ettim.Yatağında uzanıyor yine bir ihtiyacınız olursa hemen ara beni."


"Tamam abi dikkat et kendine görüşürüz."


"Sende meleğim sende dikkatli ol."


Abimi yolladıktan sonra çorbayı kaseye bölüp hazırladığım tespite koyarak Egenin yanına gittim.Kapıyı açtığımda elindeki çerçeveye baktığını gördüm.


"Gelebilir miyim Egem."


Sesimle daldığı fotoğraftan irkilip bana baktı.Başını salladığında içeriye girip kapıyı kapattım.Yanındaki komidinin üzerine tepsiyi bıraktıktan sonra Egenin elindeki fotoğrafa baktım.Baktığımı hissetmiş gibi konuştu.


"Annemle babamı kaybetmeden bir gün önce çekildiğimiz fotoğraf.Çok mutluyduk huzurluyduk o gün hayatımın en güzel günüydü."


Kadını incelediğimde kanser hastası olduğunu anlamam uzun sürmedi.Saçları yoktu muhtemelen kemoterapi yüzünden dökülmüştü.Başında papatya tacı vardı.Yanında babayiğit bir adam vardı.Kahverengi saçları ve kahverengi gözleriyle tıpatıp Egeye benziyordu.Babası olduğu kesindi.Ege ise arkalarına geçmiş ikisine bir sarılmıştı.Hem kadının hem adamın hemde Egenin yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı.


"Çok güzel bir aileymişsiniz.Yüzünüzdeki gülümsemeden belli."


Ege buruk bir tebessümle baktı fotoğrafa.Bu hali benimde kalbimi acıtıyordu.


"Öyleydik Annemle babam lisede tanışıp aşık olmuşlar.İkisi de kimsesizmiş.Birbirlerine eş olmuşlar aile olmuşlar.Annem ev hanımıydı babam ise askerdi tıpkı benim gibi Üsteğmendi.Ben 13 yaşına geldiğimde annemin kanser olduğunu öğrendik.Annem tam üç yıl savaştı Ayçiçeğim hergün biraz daha güçten düşmesini izledim.Babam yanınızda olmaya çalışsa da görevlerden pek fırsat bulamıyordu.Biz babamı 2 ayda bir görüyorduk.Ama bu durumdan ne annem şikayetçiydi nede ben.Çünkü biliyorduk bizim için vatanı için yapıyordu bunları."


Yutkundu bunları biriyle paylaşmak zorluyordu onu.Destek vermek istercesine elini tuttum.Elini tutmakla sanki güç almış gibi tekrardan anlatmaya başladı.


"Bu fotoğrafı onları kaybetmeden bir gün önce çekildik.O gün günümüz çok güzel geçmişti.Beraber piknik yapmaya gitmiştik.Annemle babam şarkı söyleyip dans etmişlerdi.Babam anneme kendi elleriyle yemekler yedirmişti.Annem hiç olmadığı kadar enerjik ve neşeliydi o gün.Babamda annemi mutlu gördükçe mutlu oluyor neşesi artıyordu tabii ki benimde öyle.Güzel geçen günün ardından böyle bir fotoğraf kaldı geriye.Ben ertesi gün hem annemi kaybettim hemde babamı.B-bir günde iki acı çok fazlaydı Ayçiçeğim.Ben ömrümde hiç bu kadar çaresiz kimsesiz hissetmemiştim."


Daha fazla dayanamayıp sarıldım.Onun ellerini de belimde hissettiğimde bana sarıldığını hissettim.


"Artık ben yanındayım bitanem.Biliyorum annenle babanın yerini dolduramam.Ama yanlız değilsin kimsesiz hiç değilsin.Sen benim herşeyimsin Egem bırakta bende senin herşeyin olayım."


"Ben seni herşeyim yapalı uzun zaman oluyor hemşire hanım."


Tatlı tatlı konuşması içimi ısınırken ayrılıp yanaklarından öptüm.Gözlerim getirdiğim çorbayı buldu.


"Üsteğmenim kendinizi şifacınıza bırakıp yaptığı çorbayı içmeniz gerekiyormuş.Yoksa iyileşemezmişsiniz."


"Hmm öyle miymiş o zaman kendimi emin ellere şifacı perimin ellerine bırakıyorum."


Tepsinin içinden çorba kasesini elime alıp kaşıkla karıştırdım.Ardından çorba dolu kaşığı Egenin ağzına doğru uzattım.Sesini çıkarmadan çorbanın hepsini içti.Bitirdikten sonra yüzündeki gülümsemeyle bana bakıp konuştu.


"Annemin çorbalarından sonra hayatımda yediğim en lezzetli çorbaydı.Ellerinden yiyince daha da lezzetli oldu sanki.Teşekkür ederim Ayçiçeğim."


"Afiyet bal şeker olsun Yağız Egem."


Gözlerinde gördüğüm mutluluk parıltılarıyla gülümsedim.Belli ki iki ismini de kullanmam çok hoşuna gitmişti.Çorba kasesini tepsiye koydum.Tepsideki ilaçları ve suyu Egeme uzattım.Alıp içtikten sonra bardağı bana uzattı.Bardağı da tepsiye koyup  mutfağa götürmek için ayağa kalktım.Tepsiyi alıp mutfağa götürdüm.Tepsiyi dezgahın üzerine bıraktıktan sonra Egenin yanına dönecekken yine başım döndü.Dizlerimin bağı çözülünce yere düştüm.Elim başımı bulduğunda masaj yapıp kendime gelmeye çalıştım.Biraz daha iyi hissettiğimde ayağa kalktım.Egenin yanına gittiğimde bakışları benim üzerimde gezindi.Telaşla yatakda doğrulurken bana bakıyordu.


"İyi misin güzelim yüzün bembeyaz kesilmiş."


"İyiyim Yağız Egem merak etme beni.Hasta olan sensin hatırlatayım."


Biraz daha yüzüme baktıktan sonra iyi olduğuma kanaat getirmiş olacak ki gülümseyerek konuştu.


"Bugün yanımda kalsan ya Ayçiçeğim sana ihtiyacım var."


"Pekala kalayım barii zaten gitsem de aklım sende kalacaktı böylesi daha iyi olur.Ben Eceye mesaj atıp gelmeyeceğimi söyleyeyim merak etmesin."


"Teşekkür ederim güzelim."


"Önemli değil yakışıklım."


Telefonumdan Eceye mesaj attım.Bugün Egede yatacağımı haber verdim.Oda tamam yazıp  gönderdi.Egemin yanındaki boş yere yattım.Ege beni kendine çekip sarıldığında kafam göğsünün üzerine gelmişti.Bende ona sarıldım.Günün yorgunluğu üzerime çökerken uykuya daldım.


Yağız Ege


Göğüsümün üzerinde yatan Ayçiçeğim benim şükür sebebimdi.Onun sayesinde bugünü daha kolay atlatmıştım.Ilk defa birine annem ve babamdan bahsetmiştim.Onlar benim kalbimdeki en büyük yaramdı.Her daim kanayan bir yara ama Ayperim sayesinde bu yara sonunda kanamayı kesmişti.Belki kabuk tutması yıllar sürecek olsa da en azından kanaması durmuştu.Rabbim iyiki karşıma çıkardı Ayçiçeğimi .Bir kez daha şükür ettikten sonra simsiyah saçlarını severken gözlerimi kapatıp uykuya daldım...


Bölüm sonu...


Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.


Loading...
0%