Yeni Üyelik
32.
Bölüm

32. Bölüm

@feyzagns9

"Işığım benim,


son sözüm,


son hasretim,


son hayalim benim


...


-Nazım Hikmet-


Gözlerimi yeni güne açmıştım.Bugün içimde tarif edemediğim bir heycan vardı.Kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.2 gün su gibi geçmiş nişan günüm gelip  çatmıştı.Ege ile beraber isteme ve nişanı beraber yapma kararı almıştık.Zaten çok uzun süre nişanlı kalmayı da düşünmüyorduk.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim.Abim, Sevda, Ece ve annem kahvaltı masasında beni bekliyorlardı.Hepsinin burada olması şaşırmama neden olmuştu.Ben daha sonra gelirler diye bekliyordum.


"Hoş geldiniz..."


Akın:Hoş bulduk abicim sonunda güzellik uykundan uyanabildin.Kız seni bugün istemeye gelmiyorlar mı senin erkenden kalkman gerekti.


Ece : Zaten sabaha kadar ne beni ne de kendini uyuttu abi evi dip bucak temizledik.Sonra birsürü çay yanı hazırladık.Ne kadar yıkansam da çamaşır suyu korkuyormuş gibi hissediyorum.


Sevda:Hissedersin tabii sabah evinize girdiğimde heryer çamaşır suyu kokuyordu.Kafa yapmış çamaşır suyu alık alık bakıyordun eve girer girmez bütün camları açtırdım.


"Abi gerçekten çok mu kötü kokuyor ? "


Abim alındığımı hissederek konuştu.


Akın:Hayır abicim kötü kokmuyor.Mis gibi kokuyor heryer üzülme sen.Hem beğenmeyen defolup gider.Biz bize yeteriz.


Sevda:AKIN


Akın:Söyle Sevda çiçeğim.


Sevda abimin hitabıyla yanakları kızarırken Eceyle biz çaktırmadan onların bu hallerine gülüyorduk.Annemde bizi mutluluk saçan gözleriyle izliyordu.Aklıma babannem geldi.Beni her daim gülen gözleri ile izler saçlarımı sever bir annenin evladına verdiği sevginin kat be kat fazlasını verirdi bana.Bugün en mutlu günüm olsa da bir yandan da burukluk vardı.Yüzüm düşerken dolan gözlerimi saklamak için bakışlarımı tabağa çevirdim.


Akın:Ayperi neyin var niye doldu o gözler söyle bakayım.


Fark etmesine şaşırmadım.Adam askerdi sonuçta ayrıca bakışları her daim benim üzerimde olduğundan görmesi olağandı.Bakışımı abime çevirip konuştum.


"Ben ben babannemi özledim abi.O benim evlendiğini görmeyi çok istiyordu.Bana hep şey derdi ' ben bu dünyadan göçmeden önce mutlu bir yuvan olduğunu görmeyi çok isterim Ay kızım ' derdi.Bugün o yuvayı kurmak için ilk adımı atıyorum ama o yanımda yok."


Ben pamuk ninemi çok özlemiştim.Boğazımdaki düğüm artarken hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.Abim oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.Bana sıkıca sarılırken bir yandan da saçlarımı okşuyordu.


Akın:O seni izliyordur birtanem.Senin mutluluğun ile mutlu oluyordur.Ağlama meleğim ağlamak sana yakışmıyor.Benim mavişime gülmek çok yakışıyor.Eğer istersen izinimiz bitmeden babaannemin mezarını ziyarete gideriz.


Umutla baktım baktım abime


"Gideriz miyiz gerçekten abi ? Böyle bir imkanın var mı ? Eğer gidersek sana babannem ile büyüdüğüm evide gösteririm."


Akın:Gireriz tabii abim.Hem bende küçük kardeşimin nerede büyüdüğünü merak ediyorum gider görürüz.Ayrıca sen bana İstanbulu da gezdirirsin.Kız kardeşlerim Sevdam ile İstanbul turu yaparız.İsterse annemde gelir.


Bakışlarım annem döndüğünde bakışlarını kaçırıp konuştu.


Leyla :Benden geçti çocuklar siz gençler birlikte gidin.Birde benim o şehirde pek hoş anılarım yok bu yüzden istemem.


Anlayışla karşıladım.Sonuçta neler yaşadığını bilemezdim.Abim gözyaşlarımı sildikten sonra konuşmasına devam etti.


Akın : Ayperi bir daha ağlamanı istemiyorum güzel kardeşim.Sana gülmek çok yakışıyor.O gözler yeterince yaş döktü zaten artık hep mutluluk ile parlasın.Ayrıca nişanına şişmiş gözler ile katılmak istemezsin herhalde.Hadi bakalım güzelce kahvaltını yap sonra da hazırlıklara başlarsınız malum siz kadınlar 2-3 saatten önce hazırlanamıyorsunuz.


Sevda :Hayatım?


Akın:Hiç öyle bakma Sevdam bu konuda haklıyım.


Onlar kendi aralarında tatlı atışmasına devam ederken bende kahvaltımı geri döndüm.Sağlıklı kilo almak için düzenli diyetime uymam gerekiyordu.Bu yüzden canım istemese dahî kahvaltımı yapmaya başladım.Kahvaltıdan sonra Ece ve Sevda ile birlikte hazırlanmak için odaya geçtik.Abim ve annemde kahvaltılıkları toplayıp bulaşıkları makineye yerleştiriyorlardı.Kızlar ile saç şekline ve makyaja karar verdikten sonra yüzümüze maske yapıp beklemeye başladık...


Yağız Ege


Sabaha kadar gözlerime uyku girmemişti.Bir yandan kalbim heycanla atsada diğer yandan buruktum.Ayçiçeğimi isterken yanımda ne annem olacaktı ne de babam halbuki ikisinde hayaliydi benim evlendiğimi görmek.Annem herzaman gelini ile yapacağı şeyleri anlatırdı bana sen nasıl babanla baba oğul vakit geçiriyorsun bende gelinim ile anne kız vakit geçireceğim derdi.Şimdi ikisi de yoklar biliyorum beni izliyorlar mutlu olduğumu görüp seviniyorlar ama yine de bencillik yapıp onlarında olmasını istiyorum işte zil sesiyle elimdeki aile fotoğrafımızı yerine bırakıp kapıya ilerledim .Kapıyı açtığımda demir timi gür seste şarkı söyleyerek içeriye girdiler.


Demir timi : Oğlan bizim kız bizim,oğlan bizim kız bizim.Allah beee nişanımız var bu akşam.


Onların keyifli halini bana da bulaşırken gülümseyerek kapıyı kapatıp salona geçtim.Gökhan oturduğu yerden beni süzerken cıklamaya başladı.


Gökhan:Komutanım bu haliniz ne Allah aşkına şu hale bak daha hazırlanmamışsınız bile eminim siz daha kahvaltı bile yapmamışsınızdır.


"Ne varmış halimde ayrıca saat daha 10.00 "


Arda :Ne yok ki kardeşim görende biz nişanlanacağız sanır.Yahu hiçbir hazırlığın yok ayrıca o gözlerinin hali ne kıpkırmızı uyumadın mı sen ?


Ardanın konuşmasıyla gözlerimi kaçırdım.Uyuyamamıştım eksikliğini bir ömür hissettiğim ailemin yokluğu dün gece daha bir ağır gelmişti.Yoklardı işte en mutlu anımda yoklardı.Timden kimse ailem ile ilgili birşey bilmiyordu.


Yusuf :Komutanım anne ile babanız ne zaman gelecekler ?


Boğazımda oluşan düğüm arttı.Bakışlarım Yusuf abiyi bulurken gözlerimdeki acıyı yerli yerindeydi.Bu sefer saklamadım ailem olan kardeşim dediğim insanlardan acımı saklamadım.


"Annem ve babam gelemezler Yusuf abi.Onlar cennetler senden ricam bu akşam babam yerine Ayperimi sen ister misin bana ? "


Yusuf abi elini omzuma koyup sıktıktan sonra gözlerime değer verdiğini belli edercesine konuştu.


Yusuf : Başın sağolsun Aslanım. Biliyorum anne babanın yerini tutmaz ama abin burada kardeşlerin burada biz buradayız.Erkek tarafına ne düşerse yapmaya hazır kardeşlerin abin var.Merak etme her gece olduğu gibi bu gecede birbirimizin destekçisi olacağız.


Demir timi bana cesaret ve güven veren gülümseme ile bakarken içimde bir ferahalama oldu.Artık yanlız değildim kardeşlerim vardı.Aynı anne babadan olmasa da bir vatan bayrak uğruna canını hiçe sayıp birbirlerini kardeşten öte gören canlar.Gökhan kolumdan tuttuğu gibi banyoya sürüklemeye başladı.Kaşlarımı çattıp ona bakarken gülümseyerek konuştu.


Gökhan : Hiç boşuna öyle bakmayın komutanım artık aramızdaki mesafe abi kardeş ilişkisine döndü.Ayrıca saçınız başınız dağınık traş olmamışsınız üstünüzde pijama ile mi kız isteyeceksiniz.Doğru banyoya yıkanıp tıraş olun.Yüzünüz gözünüz açılsın.


Ben ağzımı açmadan beni banyoya itip suratıma kapıyı kapatmıştı.Boş boş kapıyı bakmayı kesip aynanın karşısına geçtim.Tıraşımı olup duşumu aldıktan sonra bornozumu giyip banyodan çıktım.Arda odamda giyeceğim takım elbise ve kravatı ayarlıyordu.Saçlarımı havlu ile kurulurken Ardaya bakıp konuştum.


"Kravatı şart mı gerçekten onu takınca boğuluyor gibi hissediyorum."


Arda :Yağız Ege ne zaman kafana dank edecek sana kız istemeye gidiyoruz.Tabii ki kravat takıp takım elbise giyeceksin.Şimdi keloğlandaki huysuz gibi söylenip durana kadar üzerini giyin kahvaltını yap çıkalım.Daha çiçekçiye gidip çiçek seçeceğiz ayrıca çikolata ve birde yüzükleri alacağız.Nişan olacağı için bizimkiler pastaneden büyük bir nişan pastası ve içecekleri alacaklar onlara da bakacağız.Birsürü işimiz var.Kenarda süzülüp durma be.


Yıllardır sakın sessiz bildiğim adamın içinden çirkef Fikret çıkması şok olmamı sağlarken espriyle konuştum.


"Yumuşak davrandık diye komutan kesildiniz başıma bunların acısını eğitimde çıkartırım bak."


Arda :O zaman gelsin bakarız hadi oyalanma bende bizimkilerin yanına geçeyim.


Arda odadan çıktıktan sonra üzerimi giyinip kravatımı bağladım.Aynaya bakarak saçlarımı şekillendirdikten sonra aynaya baktım.aSiyah Takım elbise üzerime tam oturmuş güzel durmuştu.


Odamdan çıktığımda mutfaktan gelen güzel kokular ile mutfağa ilerledim.Bizimkiler güzelce çayı demlemiş çay sıcak simit ve menemen yapmışlardı.Açlığım kendini belli edince hızla boş kalan sandalyeye geçip oturdum.Feyzullah çayımı doldururken bizimkilere teşekkür edip kahvaltıya başladım.Kahvaltıdan sonra ben çiçekçiye giderken Arda Yusuf abi de çikolata ve aylanslar için evden ayrıldı.Gökhan ve Feyzullah ise pastayı halletmek için pastaneye geçtiler.


Birçok çiçekçi gezip istediğim çiçeği bulamamak sinirlerimi oynatırken birde üstüne çalan telefonum ile tepem atmış bakmadan telefonu açmıştım.


"Ne var ulan ne var ? Açmıyorsam meşgulüm demektir değil mi ?"


"Üsteğmen ! "


Telefondaki ses ile derince yutkunup telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.İsime baktığımda Albayın aradığını gördüm.İşte şimdi çok güzel sıçmıştım.Hemen konuşmaya başladım.


"Komutanım ben isme bakmadan açmıştım kusura bakmayın."


"Onu fark ettim evlat bir dahaki sefere isme bakmadan açamazsın artık.Ben seni tebrik etmek için aradım.Hayırlı uğurlu olsun aslanım nişanın varmış bugün."


"Sağolun Komutanım."


"Bunlar tatlı telaşlar evlat stres yapıp da gününü kendine zehir etme anlaşıldı mı? "


"Emredersiniz komutanım."


"Ben seni daha fazla tutmayayım.Askeriyeye geldiğinde yanıma uğra."


"Emredersiniz komutanım."


Telefon kapandıktan sonra anlımda biriken terleri sildim.Allahtan halimden anlamıştı gerçi yanıma uğra dedi ama of offf salaklık bende oğlum asker adamsın sen telefona bakmadan niye açıyorsun.Kendime söverek ilerlerken karşımda gördüğüm Ayçiçekleri ile sonunda aradığımı bulmanın verdiği huzur ile gülümsedim.Çiçekçiye girip büyük bir buket Ayçiçeği yaptırdıktan sonra bizimkileri aradım.Onlarda işlerimi halletmişlerdi.Ayperinin evinin önünde toplanma kararı alıp telefonu kapattık.Arabaya binip lojmana doğru yol alırken içimdeki çocuksu heycana engel olamıyordum...


Ayperi'den


Uzun uğraşlar sonucunda artık hazırdım.Kendimi prenses gibi hissediyordum.Ve beyaz atlı prensimin gelip beni istemesine de çok az bir vakit kalmıştı.Aynadaki görüntüle baktığımda memnunca gülümsedim.Çok ağır bir makyaj tercih etmemiştim.Saçım da öyleydi.Kıyafetimde aile arasında yapacağımız nişan için yeterince sade ve güzeldi.Yani hersey tam zevkime göre olmuştu.Kahve tonlarında mat ve sade bir makyaj tercih etmiştim.Elbisem ise kahve tonlarında ki göz makyajıma uygun renkteydi.Straplez modeli belime kadar dar belimden sonra bol ve kabarıktı.


Odamdan çıktık salona geçtiğimde annem ile gözgöze geldik.Gözlerinde beliren pişmanlık ve özür dileyen bakışlar ile bakışlarımı kaçırdım.Ben affettim demiştim ama bazı anlarda o küçük çocuk annesizliğin verdiği acıyı hatırlatıp bütün kırgınlıklarımı gün yüzüne çıkarıyordu.Annemde oyalanmayan bakışlarım abimi buldu.


"Peri kızım çok güzel olmuşsun Ayperim.Masallardaki prensesler gibi ben vazgeçtim gelmesinler vermek istemiyorum seni."


Abim omuz silkeleyerek konuşması dudağımda hafif bir gülümseme oluşturmuştu.O sırada Ece araya dahil oldu.


Ece :Ayy vermeyip ne yapacaksın abi ablamın turşusunu mu kuracaksın? Hem o evlensin de benimde önüm açılsın canım.Sıra bekliyorum burada.


"Ne sırasıymış o hanımefendi okulunu bitirip işinin başına geçmeden evlenmek felan yok.Unut o düşünceyi."


Ece :Ama abii !


"Aması felan yok Ece bu konu tartışmaya kapalı.Ayrıca yaşın kaç kızım senin daha dünki bebesin neyden bahsediyorsun? "


Ece yardım dilercesine Sevdaya baktığında Sevda abimin yanına yaklaşıp başını omzuna koydu.


Sevda :Sen Eceyi bırakta biraz bize bak canım benim.Neredeyse otuz yaşadın biz ne zaman evlenip çoluk çocuğa karışacağız.Kızlar bile senden daha cesur biz neredeyse 4 yıldır sevgiliyiz Akın yeter artık bence !


Sevdanın çıkışması abim dahil hepimizi şaşırırken abim hafifçe geri çekilip Sevdayı kendine çevirdi.Sevda utanıp gözlerini kaçırırken abim gülümseyerek konuştu.


"Ben seni bekledim Sevdam hazır olmadığını biliyordum bana hazır olmanı bekledim eğer artık hazırım diyorsan ben seve seve düğün tarihini alırım hemen bugün."


Sevda kahkaha attıktan sonra gülümseyerek abimi yanıtladı.


Sevda : Hayatım artık evlenip aynı evde yaşayalım istiyorum.Ama nikah tarihinden önce gelip bizimkilerden istemen gerek.Biliyorsun değil mi ? Ayrıca bir sürü adetimiz var.Biliyorsun bizim aile geleneklere önem veriyor.Yanii seni zorlu bir sınav bekliyor asıl sen bunlara hazır mısın?


Abim biraz duraksadıktan sonra sonra aklına ne geldiyse derince yutkundu.Onun bu haline kahkaha atmamak için zor dururken çalan zille elim ayağım birine dolaştı.Kapıya koşarcasına ilerlerken arkamdan abimin bağırmasını duyuyordum.


"Dikkat et düşeceksin şimdi.Ne bu telaş anlamıyorum beklesin hıyar başka işi ne ? "


Sevda :AKIN


"Söyle Akının kalbi."


Ayy ben burada ecel terleri dökeyim abimle Sevda orada cilveleşsin.Ah ah annem ve abimgilinde yanıma gelmesiyle kapıyı açtım.Yağız Ege üzerine giydiği takım elbise ve elinde tuttuğu Ayçiçekleri ile kalbimin ritmi hızlanırken ellerindeki buketi bana uzattı.Buketleri elime aldığımda anlımdan öptü.Onun öpüşü ile kalbim sanki hızlı atmıyormuş gibi daha hızlı atmaya başladı.Ege geri çekildikten sonra gülümseyerek konuştum.


"Hoş geldiniz"


"Hoş bulduk Ayçiçeğim."


Demir timi :Hoş bulduk yenge.


Herkes içeriye geçtikten sonra bende içeriye geçip oturdum.Yusuf abi abime hal hatır sorduktan sonra annemin işareti ile kahve yapmak için mutfağa geçtim.Heycandan ellerim titrerken yardım etmeye Sevda yetişti.


Sevda : Ben bizimkilerin kahvesini yaparım sen sadece Yağız Egenin kahvesini yap.


Onu onaylandıktan sonra Egeye kahve yapmak için başka bir fincan çıkardım.Kahveyi cezveye attıktan sonra suyunu koydum.Tam şekeri elime aldığım sırada yanımda birden abim belirdi.


"Yanlış kavanozu almışsın güzel kardeşim al bakalım tuz kavanozunu eline."


Hayır yaa ne gerek var ağzımızın tadını bozmaya ben Egeme güzelce bol şekerli Türk kahvesi yapacaktım.


"Yok abi ya ne gerek var ağzının tadını bozmaya bol şekerli bir Türk kahvesi içer olur biter."


"Bizden kız almak kolay değil Ayperi hanım hem bu test bakalım geçebilecek mi ?"


Abim eline aldığı tuz kavanozundan 3 yemek kaşığı tuz attı kahveye.Daha fazla atacakken engel oldum.Bu kadarı yeter de artardı canım.Durduk yere müstakbel kocamdan olamam.Sevda abimi zorla içeriye yolladıktan sonra olan kahveleri içeriye götürmeye başladı.O bizimkilere dağıtırken bende Yağız Egeme götürdüm kahvesini yüzündeki muhteşem gülümsemesi ile bana bakarken ben özür dilercesine bakıyordum.Kahveyi eline aldıktan sonra tepsiyi sehpaya bırakıp yanındaki boş sandalyeye oturdum.


Egenin tepkisini bakmak için yönümü ona döndürmüştüm.Egem gözlerini gözlerimle buruşturup içten bir gülümseme ile gülümsedikten sonra kahveyi bir yudumda kafasına dikti.Yüzünde en ufak bir değişiklik olmamıştı.Bana hitaben konuştu.


"Ellerine sağlık güzelim hayatımda içtiğim en güzel kahve ve en unutulmazı."


Unutamayacak kadar berbat olmuş kahve.Sinirli bakışlarımı abime çevirdim.O ise keyfi yerinde bir şekilde arkasına yaslanmış sırıtarak Egeyi izliyordu.Yusuf abi ile Egem kısa bir bakıştıktan sonra Yusuf abi söze giriş yaptı.


Yusuf : Evet kahvemizi de içtiğimize göre artık asıl konuya girebiliriz.Komutanım Allahım emri peygamberin kavliyle kardeşiniz Ayperiyi kardeşim Yağız Egeye istiyoruz ?


Abim Egeyi süzdükten sonra bakışlarını anneme çevirdi.


"Sen ne dersin anne ? "


Leyla hanım: İkisinin gönülleri birdir oğlum belli ki rabbim kaderlerini birbirlerine yazmış benim rızam vardır.


Annemin sözlerinden sonra abimin bakışı bana döndü.


"Sen ne dersin Ayperim gönlün var mı? Attığın adımdan emin misin? "


Abimin sözlerinden sonra bakışlarım Egeyi buldu.Her adımımı tereddüt ile atan ben Egeye gelince hiç tereddüt etmeden adım atıyordum.Ben sevdiğime kendimden fazla güveniyorum.


"Attığım adımdan eminim abi Yağız Ege benim için doğru adam.Son söz senindir."


Abim ciddi bakışlarıyla Yağız Egeye bakarken tok sesi salonda yankı yaptı.


"Kardeşim önce Allaha sonra sana emanet Yağız Ege. Evlenmek kolaydır asıl zor olan o evi yuva yapmaktır.İlla ki zor zamanlar geçireceksiniz hayat dört dörtlük değil ama aranızdaki saygı ve sevgiyi hep koruyun.Sana kardeşimi emanet ettim diye sanma ki bu evde artık yeri yok onun canını yakar onu üzersen sana emanet ettiğim gibi geri evine getirmesini de bilirim.Adımlarını ona göre at."


Abimin sözleri ile Yağız Ege yüzündeki tebessümü silmeden ciddi sesiyle konuşmaya başladı.


Yağız Ege : Emanetin emanetimdir Abi onu gözümden sakınırken değil canını yakmak canı yansa yakarım bu dünyayı.Ben Ayçiçeğimden önce nefes almıyordum renklere bile kördüm.O benim siyah beyaz hayatıma bütün renkleriyle geldi.Dipsiz kuyumdaki beyaz ışığım oldu.Umudum oldu yaşama yeniden dört elle sarılmam için sebebim oldu.Onun gülüşü benim hayatım olmuşken nasıl olurda o gülüşe kıyarım.O benden gitmek istemedikçe ben onu ömür boyu kalbimde taşırım.


Abim aferin anlamında Egeme bakarken Ece elindeki aylanslar olan tersiyle geldi.Ayağa kalktığımızda Abimde ayağa kalkmıştı.Yüzüklerimizi abim takacaktı.İçinde adlarımız yazılıydı.Abim yüzükleri parmağımıza taktıktan sonra makası eline aldı.Gözlerimize bakıp gülümsedikten sonra konuştu.


"En kötü gününüz böyle olsun.Rabbim yüzünüzdeki gülümsemeyi söndürmesin.Artık birbirine emanetsiniz."


Kurdele kesildikten sonra Yağız Egem bana dönüp anlımdan öptü.Huzurla kapandı gözlerim.Sevdiğim yanımda ailem yanımda ailem bildiğim arkadaşlarım dostlarım yanımdaydı.Ben daha ne isterdim ki?


Bölüm sonu...


Bölümü nasıl buldunuz?


Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.


🤭🥰😊


Loading...
0%