Yeni Üyelik
36.
Bölüm

36. Bölüm

@feyzagns9

İstanbul'dan gelmiştik.Demir timi için tatil bitmiş görev vakti gelmişti.Tim gelir gelmez operasyon emriyle karargaha geçmişti.Biz kadınlara ise yine yollarını gözlemek kalmıştı. Olsun ben beklerim o bana her seferinde geri dönecekse ben onu bir ömür beklerim. Beklerdim ya sonunda kavuşmak vardı.Aklıma mezarlık çıkışı ona söylediğim sözler geldi.Evlenelim demiştim beklemeyelim biran önce evlenelim.


İlk önce duraksadı sonra ise büyük bir sevinçle karşılamıştı sözlerimi gittikleri görevden gelene kadar Yağız Egenin evini evimiz haline getirme kararı aldım.Evlendikten sonra onun evinde kalma kararı almıştık.Evden içeriye girdiğimde dikkatimi çeken ilk şey salonun ortasındaki sehpa da duran aile fotoğraflarıydı.Elime aldığım çerçeveye buruk bir tebessüm ile baktım.


"Teşekkür ederim  Egemin ailesi olarak onu çok güzel yetiştirmişsiniz.Merhametli yiğit bir delikanlı olmuş sayenizde,bende açılan yarayı onda açmadığınız için teşekkür ederim.Aileden alınan yaralar kolay iyileşmiyor Gülbahar anne ona yara olmak yerine anne olduğun için , çocuğuna yiğitlik ve merhamet nedir öğrettiğin için teşekkür ederim Mert baba o sizin gibi bir ailesi olduğu için gurur duyuyor.Bende sevdiğim adamın böyle bir ailesi olduğu için çok şanslı hissediyorum.Sizin gibi değerli insanları hep kalbimde taşıyacağım.Sizi tanımadan çok seven gelininiz."


Fotoğrafa son kez baktıktan sonra yerine bırakıp odaları gezmeye başladım.Aslında Egenin tarzı bana uyuyordu.Salonda ferah mobilyalar vardı.Mutfaktaki masa sandalye de iyi duruyordu.Sadece mutfak eşyası ve yatak odası takımını değiştirmeyi düşünüyordum.Çünkü yatak odası bekar evini göre düzenlenmişti.Bunun en büyük nedeni de çok az eve gelip uyuduğu için  olabilir.Genellikle askeriye de vakit geçirir orada uyurmuş yani benden önce ben hayatına girdikten sonra daha çok lojmanda kalmaya başlamış.Eksikleri not aldıktan sonra evden çıkıp kapayı kitledim. Aynı lojmanda karşılıklı apartmanlarda oturduğumuz için yol sorunum yoktu.Eve geldiğimde Ecenin sesi yükseldi.


"Abla doğru salona gel çok önemli bir sorunumuz var."


Hızlıca salona geçtiğimde televizyonda Ege ile arabada öpüşürken çekildiğimiz bir fotoğraf vardı.Gözlerin büyürken altındaki yazıyı okudum.


"Bir yıldır kendisini ekranlardan uzak tutmayı  sağlayan Fırat Ünsalın büyük kızı Ayperi Ünsal arabada sevgilisiyle kaçamak yaparken yakalandı."


"Ohaa özel hayatın gizliliği diye birşey var.Bunlar ne kadar da saygısız had bilmez insanlar böyle bütün özelimiz milletin dilinde "


Elimle anlıma vurduğumda Ece durmadan devam etti.


"Abla burada Ege abinin bu şekilde görünmesi hiç iyi olmadı.Herşeyden önce kendisi asker ya bu durum işinde sıkıntı çıkartırsa ne yapacağız şimdi."


Telefonumdan direk babamı aradım.Üçüncü çalışta lütfedip açmayı başardı.


"Magazine çıkan haberden haberin var mı baba ? Bu ne densizlik böyle senin haberin olmadan böyle birşey yapacaklarını sanmıyorum.O haberi hemen kaldırır mısın?  "


"Ne haberinden bahsediyorsun Ayperi ben sizi evlatlıktan sileli çok oluyor bir de böyle çocuksu oyunlara mi girişeceğim."


"Yine ne peşindesin bilmiyorum ama bu sefer istediğini sana vermeyeceğim baba.Ya sen kaldırtırsın  yada ben bizzat dava açar mahkeme yoluyla hallederim ve bunu sessizde yapmam.Eminim mahkemelerde dava açan kızını görmek sana iyi gelmez hmm..."


Kısa bir sessizliğin ardından kendine zarar geleceğini anlayan babam sert bir nefes alıp konuştu.


"Pekala ben ilgilenirim sen birşeye burnunu sokma.Yakında bütün sayfalardan kaldırılır haber.Bir daha da böyle birşey için beni rahatsız etme."


Kapatmadan önce en nefret ettiği konuşma tarzını takılıp konuştum.


"Ahh babişim teşekkürler son birşey daha diyeyim çok yakında düğünüm var evleniyorum merak etme seni de çağırırım.Hadi öptüm bay"


Karşılık vermesini beklemeden suratına kapattığımda Eceyle birbirine bakıp aynı anda kahkahayı bastık.Eminim telefonun başında sinir krizi geçiriyordu.Kahkahalarımız durduğunda Ece gülümseyen gözleriyle bana bakıp konuştu.


"Çok fenasın abla insanı nereden vuracağını çok iyi biliyorsun.Hem planı elinde patladı hemde düğün lafını duyunca daha da delirdi.Sen müthişsin."


"Teşekkürler bebeğim hadi kalkta beraber yemek hazırlayalım.Malum nöbetim var.Daha hazırlanmam lazım."


"Haklısın aslında canım pizza istiyordu.Pizza mi sipariş etsek."


"Ayy çok iyi olur valla uğraşmak zorunda kalmayız.Sen siparişleri verende bir duş alıp hazırlanır gelirim."


"Tamamdır hallediyorum hemen sen keyfine bak."


Odama geçtiğimde Egeyi aradım.Uzun süre açan olmayınca kapatmaya karar verdiğimde bir haftadır hasret kaldığım sesini duydum.


"Ayçiçeğim."


Bu ses şükür sebebimdi bekletmemek için hemen konuşmaya başladım.


"Nasılsın Egem iyi misin ? "


"İyiyim iyiyiz merak etme sen nasılsın güzelim nasıl geçiyor günlerin?  "


"Güzel geçiyor bugün evimize gittim.Eksikler neler diye  bakındım.Çok bir eksiğimiz yok sanki bir yatak odası takımını değiştirip birde mutfağa kap kaçak alışverişi yaparsak tamamız."


"Sen evimize ne eksik diye bakmaya mi gittin birtanem.Ne güzel düşünmüşsün istersen bütün evi komple değiştirebiliriz."


"Yok o kadarına gerek yok bence sadece yatak odası ve mutfak alışverişi yaparsak tamamız.Sen gelene kadar bende evimizin eksiklerini halledeyim istiyorum birtanem."


"Olur Ayçiçeğim çok güzel olur.Ben geldiğim de nikah tarihi alırız.Sonra sen kına düğün alışverişi yapmaya çıkarsın."


"Aslında ben kına istemiyorum.Biz kızlar olarak kendi aramızda küçük bir eğlence yaparız olur biter.Zaten pek çevrem de yok burada."


"Tamam birtanem nasıl istersen öyle ayar yaparız abin yanımda sesini duymak istiyormuş ona veriyorum telefonu."


"Tamam...Alo abi ?"


"Abim nasılsın Ayperim,Ece, annemler Sevda nasıl?  "


"Hepimiz çok iyiyiz.Sevda ve annem isteme nişan için hazırlıklara başladı.Ece bir yandan derslerine girip diğer yandan Kpss'ye çalışıyor.Bende hastane Egenin evi ve evim arasında mekik dokuyorum.Siz gelene kadar eksikleri halledelim istiyorum."


"İyi düşünmüşsün canımın içi ama çok fazla yorma kendini tamam mı?  Olmadı biz geldiğimizde hep bir elden hallederiz kalanını."


"Tamam abi merak etme müsaitsen bekle Eceye vereyim onunla da konuş."


"Çok vaktimiz yok abicim onları çok sevdiğimi hepsini yanaklarından öptüğümü ilet.Müsait olduğum bir vakit ben onları ararım.Allaha emanet ol görüşürüz Ayperim."


"Kendine de oradakilere de dikkat et abi Allaha emanet olun.Rabbim ayağınıza taş değmesin.Su gibi gidip gelin."


Kısa bir hışırtı sesinden sonra telefonda yeniden Egemin sesi yankılandı.


"Güzel gözlüm benim şimdi kapatmam gerek Allaha emanet ol gözlerinden öpüyorum seni."


"Bende seni sevgilim sağ salim geri gel bana olur mu ? Sensiz olmaz Egem beni bir hiçliğin ortasında bırakma olur mu ? "


"Merak etme mavişim elimden geleni yapıp sana geri döneceğim."


Kapanan telefonla yutkunup oturduğum yataktan kalktım.Duşumu alıp hazırlanmam gerekti.Nöbet vaktime az kalmıştı.Kısa bir duş alıp hazırlanmaya başladım.Hava soğumaya başlamıştı.Bu yüzden biraz daha kalın birşeyler bakmaya başladım.Açık mavi kot pantolon ve uzerine beyaz renkli bir tişört giydim üzerime bej rengi ceketimi giydim.Sonunda istediğim kombin oluştuğunda saçlarımı kurutup at kuyruğu yaptım.Yağız Egem varken açık bıraktığım saçlarımı o yokken topluyorum.Yüzüme nemlendiricisi krem sürüp rimel sürdüm.Yüzüm canlı bir görünüm kazandığında odadan çıkıp seslerin geldiği mutfağa geçtim.Ece pizzaları masaya koymuş kola ve bardakları ayarlıyordu.


"Eee güzellik bak bakalım ablan nasıl olmuş."


"Vay ablaların birtanesi baya iyi duruyorsun.Bu arada sesinde ayrı bir neşe var.Enişte beyle mi konuştun?  "


"Nasıl da tanıyor ablasını evet Egemle konuştum.Sadece onunla da değil abimle de konuştum.Hepsi iyiymiş abim sizleri yanaklarınızdan öptüğünü müsait olduğu vakit sizi arayacağım iletmemi istedi."


Ece yarı mutlu yarı buruk sesiyle konuştu.


"Hepsi iyiyse Arda da iyidir değil mi ?  abla biz babam yüzünden kavga ettik.Ben haksız yere Ardaya bağırdım halbuki ki beni koruya çalışıyordu.Bende aslında babamın ona zarar vermesinden korktuğum için bağırdım daha sonra konuşmadık aramadı da beni nasıl olduğunu deli gibi merak ediyorum.Çok pişman oldum abla beni affeder değil mi ?Hemen silmez bizi değil mi? "


"Sakin ol canım benim eminim Arda da düşündüğünde sana hak verir.Ayrıca ufak bir kavga yüzünden sana tavır alıp seni bırakacak bir adam değil Arda sadece vakit bulamamıştır.Korkma müsait olduğu zaman sana dönüş yapacaktır.Hadi daha fazla pizzalarımız soğumadan yiyelim.Bende işe geç kalmadan çıkayım."


Ece başını sallayıp beni onayladı.Ne kadar beni onaylasa da aslında hala aklının Arda da olduğuna eminim.Bu yüzden üzerine gitmeden yemeğimi yedim.Yemekten sonra etrafı toplamaya vaktim kalmamıştı.Ece de anlamış gibi sen git ben toplarım hem kafam da dağılır demişti.Bende üstelemeden lavaboda ellerimi yıkayıp vestiyerden çantamı alarak dışarıya çıktım.Ayakkabımı giydikten sonra hızlı adımlar ile hastaneye doğru yürümeye başladım...


Yağız Ege


Olduğumuz yer dağın tepesiydi.Havalar soğumaya başlamıştı.Hatta çoğu zaman yağmurlar yağıyordu ama nedense bugün hava açıktı.Sert esen rüzgarlara rağmen havanın açık olması timi mutlu etmişti.Çamur içinde ilerlemek daha zor oluyordu çünkü , arkadan ilerleyen Gökhan dikkatini çekti.Tatil bitip karargaha döndüğümüz andan berii üzerinde bir durgunluk vardı.Kafası başka yerlerde kalmış gibiydi adımlarımı yavaşlatıp yanına ilerledim.Benim geldiğimi bile fark etmeden yolda ilerlemeye devam edince sert bir sesle seslendim.


"Teğmen Gökhan Altıparmak "


Sesimle ilkilip bakışlarını bana çevirdi.Ardından anında hazır ola geçip konuştu.


"Emredin komutanım  "


"Neyin var aslanım çok dalgınsın biliyorsun bizim meslekte dalgınlığa yer yok.Bir dalgınlık bütün timin ölümüne yol açabilir.Yanına yanaştığımı bile fark edemedin."


"Özür dilerim komutanım."


"Özürünü sonraya bırak ta neyin olduğunu söyle annen gilin yanından geldiğinden berii iyi değilsin yoksa Hayriye teyze mi birşey oldu."


"Yok komutanım Allah korusun.Ona birşey olmadı da olan bana oldu sanırım."


"Buda ne demek ?"


"Komutanım annem benden habersiz benim fotoğrafımı komşu kızına göstermiş kıza ümit vermiş beni de bilirsiniz anlamam aşktan falan geldi yanıma öyle masum ve heycanlıdı ki ne yapacağımı şaşırdım.Konuştuğum hiçbir kız da görmedim onun masumiyetini kurabiye yapmış bana oturdu konuştuk.Çok güzel bir kız görüş olarak demiyorum sadece kalbide çok güzel."


"Eee o seni beğenmiş sen onu beğenmişsin sorun nerede ? "


"Sorun benim, onun yanında olduğum Gökhandan utandım komutanım.O benim yanımda masum kalırken ben sanki çok kirli kalmıştım yanında.Beni biliyorsunuz pek aşk adamı değilim diyordum.Ama yemin ederim karşıma onun gibi bir kızın çıkacağını bilsem tövbe dönüp başka kadına bakmazdım."


"Seni olduğun gibi kabul etmez diye mi korkuyorsun sen ? "


"Evet ya geçmişimi yani ondan önceki hayatımı öğrendiğinde bana bakış açısı değişirse çok üzülürüm komutanım canım çok yanar gerçi böyle de yanıyor ama ne yapacağımı şaşırdım kaldım."


"Ben ne desem boş kalır aslanım bu sorularının cevabı yine onda saklı şimdi kendine çeki düzen verip sadece görevine odaklan.Görev bitiminde sana izin ayarlarız gider derdini anlatırsın kıza onun cevabına göre yoluna bakarsın."


Gökhan aldığı yanıtla biraz da olsa rahatlamıştı.Bükülmüş omuzlarının biraz doğruluğunu fark ettiğimde gülümsedim.


"Merak etme eğer dediğin gibi kalbi güzel bir kızsa derdini anlattığında seni anlayıp destek olacaktır."


"Sağolun Komutanım üzerimdeki yükler biraz da olsa hafifledi.Şuandan itibaren sadece görevimi düşüneceğim."


"Öyle olsa iyi olur Teğmenim aksi takdirde hakkında dilekçe yazmak zorunda kalırım.Beni buna mecubur bırakma."


"Emredersiniz komutanım."


Akın abinin bana seslenmesiyle yanına doğru ilerledim.Hazırlanan planın üzerinden son birkez daha geçtikten sonra bulunduğumuz konuma geldiğimizi fark edip kayalıklara arkasına belirli aralıklarla yerleştik.Akın abinin emriyle çatışma başlayacaktı.Akın abinin silahından çıkan ilk kurşunla çatışma  başladı...


Çatışma bitmiş istenilen gizli evrakları almıştık.Feyzullah dinamikleri mağaranın dört bir yanına düzenlerken Akın abi ile evraklara bakıp yapacakları eylemin kordinatlarını bulmaya çalışıyorduk.Yusuf abi de yanımıza  geldiğinde birlikte bir kez daha gözden geçirdik.O sırada Yusuf abiden ses yükseldi.


Yusuf : Burasını biliyorum İstanbul Maramay metro istasyonu hemde en yoğun zamanı saat 18.00 da işlerinden çıkan insanlar metroyu kullanacağı için çok kalabalık oluyor.Eğer eylem gerçekleşirse çok büyük bir katliama sebep olacak.Biran önce durumu komutanlara bildirmemiz gerek.


(İstanbul 'da yaşamıyorum bu yüzden metro saatleri hakkında bilgim yok tahmini bir çıkarım yaptım.Çok takılmayın.)


Akın :Pekala geri dönüş yapıyoruz.Bu konuyu birebir Albay ile konuşup bir operasyon düzenlememiz lazım.


"Umarım bu işi hiçbir sivile zarar gelmeden hallederiz.Aksi takdirde çok kötü sonuçlar doğurabilir."


Akın:Başka çaremiz yok aslanım.Tim burada işimiz bitti gidiyoruz.


Helikopteri isteyeceğiniz güvenli bölgeye doğru yürümeye başladık.Feyzullah yeteri kadar uzaklaştığımızı fark ettiğinde uzaktan kumandalı düğmeye basıp mağarayı patlattı.Arkamından yükselen toz bulutları eşliğinde ilerlemeye devam ettik.Buluşma yerine geldiğimizde helikopter istedim.Gelen helikopter ile karargaha geçiş yaptık.Zaman kaybetmeden toplantı odasına giriş yaptık.


Albayın karşısında hazır ola geçtik.Hepimizin üzerinde görevden  geldiğini belli edercesine toz toprak vardı.Selam verip oturun komutu aldığımızda oturduk.Projeksiyondan tahtaya yansıtılan kordinattları bilen Yusuf abi söz hakkı alarak konuşmaya başladı.


"Komutanım gösterilen konum İstanbul'un en çok kullanılan Marmaray metro istasyonu üstelik saati de 18.00 gösteriliyor.Yani buda demek oluyor ki insanların işlerinden çıkıp evlerine gitmek için kullanacakları metronun en kalabalık olduğu saat."


Albay :Peki aklınızda bir plan var mı ? Bu eylem engellenmezse sonucu büyük bir katliam ile biter.Bu işi halka belli etmeden halletmek gerek.


Bu sefer söze ben girme kararı aldım.


"Komutanım ilk önceliğimiz bu eylemin nasıl gerçekleşeceği öğrenmek olmalı.Canlı bomba şeklinde mi olacak yoksa mertoya önceden yerleştirilip uzaktan mı patlatılacak bunu öğrenmeliyiz.Bunun için de MİT ile birlikte çalışmalıyız."


"Pekala ben gereken görüşmeleri gerçekleştirip sizinle paylaşacağım.Şimdi çekilin üzerinizi temizleyip dinlenin MİT ile ortak bir operasyon düzenleyebiliriz hazır ve dinlenmiş olun."


Demir Timi : Emredersiniz komutanım.


Toplantı odasından çıktığımızda herkes kendi odasına dağıldı.Bende kendi odama geçip üzerimdekileri çıkardım.Duşa girip üzerimdeki ter ve pislikten kurtuldum.Dinlenmeye ihtiyacım vardı.Bu yüzden duşta fazla vakit öldürmeden hızlı bir şekilde duşumu alıp çıktım.Üzerimi giyindikten sonra yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.


Ayperimin güzel yüzü gözlerimin önüne geldiğine yüzümde kocaman bir gülümseme belirdi.Hayaller alemine çoktan dalmıştım...


Bölüm sonu...


Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.


Loading...
0%