Gözlerimi açtığımda her yerimin ağrıdığını hissediyordum.Ağlayarak uyuyakalmışım kapının ağzında elimi yüzümü yıkamak için ayağa kalktım.Kendimi berbat halde hissediyordum.Banyoya girdiğimde aynadaki yansımama baktım.Kıpkırmızı gözler mosmor göz altları dağınık saçlar anlımın ortasını torpidoya vurduğum için morarmıştı.Bunları fazla umursamadan elimi yüzümü yıkayıp odaya geçtim.Cebimdeki telefonu çıkarttım.Ece aramasın diye kapattığım telefonu geri açtım.Telefon açılır açılmaz bildirimler yağmaya başladı.

Yağız Egem 'den 8 cevapsız arama.

Kardeşim kişisinden 10 cevapsız arama.

Yağız Egem kişisinden 15 okumamış mesaj.

Kardeşim kişisinden 23 okunmamış mesaj.

Arda 'dan 5 cevapsız arama.

Ecenin attığı mesajları okuduğumda benim için ne kadar endişelendiğini görmüştüm.Yağız Egemin iyi olduğunu bilmek beni biraz olsun rahatlatmıştı.Yaralıydı ama çok ciddi birşeyi yoktu.Yağız Egenin mesajlarını açmaya utansam da açıp okumaya

"Ayçiçeğim sana ulaşamadım belki şarjın bitmiştir.Bizi merak etme bende timde gayet iyiyiz."

"Sana ulaşamamak sesini duymamak deli ediyor beni iyisin değil mi ? Sen hiç böyle yapmazdın Ayçiçeğim beni bu kadar habersiz bırakmazdın.Benden haber almadan da duramazdın gerçekten iyisin değil mi ? "

Gözlerim doldu beni böylesine seven adamı bir mektupla bıraktım.Kalbim acıyor ona ihanet ediyor gibi hissediyorum ama mecburdum bencillik yapamazdım.Konu sevdiğim adamdı abimdi ve onca vatanın evladıydı.Özür dilerim Egem seni yine karanlığa hapsettim için özür dilerim.Yine senin için senden vazgeçtiğim için özür dilerim.Affet beni kalbini kırdığım seni yanlız bıraktığım için affet.

Deli gibi mesajlar beklediğim adamın attığı mesajları okumamak için direniyordum.Gözümdeki yaşları silip mesajları okumaya devam ettim.

"Sanırım şifalı ellerini ihtiyacım var peri kızım.İyileşmem için sana ihtiyacım varmış doktor öyle söyledi.Ne zaman görürsün mesajlarımı bilmiyorum ama korkma iyiyim.Yani ufak tefek sorunlar var.Ama seni gördüğüm an onların da yok olacağına eminim."

​​Benimde ona ihtiyacım vardı.Kollarının arasında olmalıydım.Herşey geçti ben burdayım Ayçiçeğim demesine ihtiyacım vardı.Tabii hala Ayçiçeği olarak kaldıysam.

"Arda Eceyle konuşmuş bir mektupla beni bırakmışsın öyle söylediler.İnanmadım İnanamam da benim sevdiğim kadın bana bunu yapmaz dedim.Eğer gerçekten bize dair umudunu yitirmişse çıkar karışma mertçe söyler ​​​​dedim."

Ben en çok sana inandım sana güvendim sevgilim.Ben bu sevdayı ömürlük bildim.Senden vazgeçmezdim sonunda ölüm olsa yine ellerinden tutar yürürdüm ama bu sefer başka bu sefer ölüme gidecek olan ben değil sensin.Ve ben bunu yapamam seni ölüme terk edemem.

"Yazdığın mektubunda başka biriyle olmamı söylüyorsun söylesene karanlık yollarımı aydınlatan kadın bu adam senden başkasını görür mü hiç? "

Görmez tıpkı benim ondan başkasını görmeyeceğim gibi...

"Bana beni affet yazmışsın , beni karanlığa hapsedip gittin be güzelim.Hemde binlerce cevapsız soruyla başbaşa bırakarak ne için yaptın neden yaptın bilmiyorum.Ama bu işin sonunda en ufak zarar aldığını öğrenirsem seni affetmem Ayçiçeğim.Yine kendini ne için feda ettin bilmiyorum ama zarar görüyorsan sana o zararı veren her kim olursa olsun yakarım.Bu kişi baban olsa bile..."

Ne olacak halimiz Egem ben seni bir daha görebilecek miyim mesala uzun uzun sarılıp kokunu içime çekebilecek miyim ? Biz yine hayaller kurup gerçekleştirmek için çabalayacak mıyız ?

"Biz seninle mutluyduk Ayçiçeğim senin bana bakarken gözlerinin içi gülerdi.Tıpkı annemin babama baktığı gibi bakardın bana.Ben bizde annemle babamı görürdüm Peri kızım."

"Ne olur iyi ol Ayçiçeğim."

"Ne olursun dikkat et kendine."

"Ben sensiz eksiğim sensiz yarımım."

"Sen bana nefes oldun can oldun yâr oldun yarenim oldun."

"Bu can bu bedende durdukça bu kalp atmaya devam ettikçe ben sadece seni seveceğim."

Kendime söz vericesine sesli bir şekilde okudum mesajını.Bu can bu bedende durdukça ben sadece seni seveceğim.Odanın kapısının açılmasıyla telefonumu arkama sakladım.Ne kadar saklasam da bu durum Kağanın gözünden kaçmamıştı.Yanıma yaklaşıp sakladığım telefonu çekip eline aldı.

"Sana hiç yakıştıramadım müstakbel karıcığım.İnsanın hiç müstakbel kocasından gizlisi saklısı mı olurmuş ? "

Sözleriyle yüzümü buruştururken sinirle ayağa kalktım.

"Telefonum benim özelim Kağan ona dokunamazsın ! "

"Hmm şimdilik aramızda özel şeyler var haklısın ama evlendiğimiz gün aramızdaki özellik kavramı tamamen kalkacak biliyorsun değil mi ? Ah seni yatak odamızda hayal ettikçe içim içime sığmıyor."

"Midemi bulandırıyorsun seninle evlenmeyeciğim Kağan buraya sırf abimlerin hayatını kurtarmak için geldim.Bana o imzayı arttırmazsın."

Yanıma gelip saçımı tutmaya kalktığında bileğinden tutup bileğini ters çevirdim.

"Şuan sana boyun eğidiğimi düşünüyorsan yanılıyorsun şerefsiz sende babalıktan nasibini almamış o aşağılık şerefsiz babamda yaptıklarınızın bedelini çok ağır ödeyeceksiniz."

"Bırak kolumu."

"Biraz daha zırla bırakırım belki ."

"Kolumu bırak Ayperi üzerine çeki düzen verip aşağıya gel.Annemle babam geldi babandan seni isteyeceğiz.Gazeteciler de olacak Yüzükler takılırken fotoğraf çekecekler."

Bileğini bırakıp sertçe ittim.Bu saçmalığa göz yumamazdım.

"Ben hiçbir yere gelmiyorum bu kadar saçmalık yeter.Sen salak mısın seni istemiyorum seni görmek midemi bulandırıyor senden tiksiniyorum bunu anlaman için ne yapmam gerek ? "

"Senin benden başka yolun yok Ayperi ya benimsin ya da kara toprağın."

"Seninle geçireceğim zamanı toprak altında çürümeye yeğlerim.Ne duruyorsun madem senin olmuyorum durma o zaman öldür beni hadi yap bunu çek tetiği sık kalbime bitsin bu işkence."

"Saçmalamayı kesip hazırlan ve in aşağıya 1 saate kadar hazır ol."

Odadan çıktığında yanımda duran vazoyu sinirle arkasından fırlattım.Vazo duvara çarpıp parçalara ayrılırken sinirden deliye dönmüş gibiydim.

"ALLAH BELANIZI VERSİN SENİNDE BABAMIN DA ALLAH BELASINI VERSİN.NE YAPTIM BEN SİZE YA BU NEYİN HIRSI NEYİN İNADI SADECE SİZDEN UZAKTA MUTLU OLMAK İSTİYORUM.ÇOK BİRŞEY DEĞİL YAĞIZ EGEMLE ABİMLE ANNEMLE SEVDİĞİM İNSANLARLA MUTLU BİR HAYAT İSTİYORUM."

İsyanlarımı duyan kimse yoktu.Yine koca dünyada yapayalnız kalmıştım.Belki de üvey annem haklıydı.Lanetliydim ben kendimde dahil herkese zarar veriyordum.Madem magazini çağırmışlar bizde onlara güzel bir malzeme sunalım değil mi ?

Üzerimde hiçbir değişiklik yapmadan aşağıya indim.Kağanın dediği gibi magazinciler babamın sosyeteden arkadaşları herkes buradaydı.Bende keyifle yanlarına gidip oturdum.Herkesin gözlerinde gördüğüm şaşkın bakışlar keyfimi yerine getirirken gözlerimi babama diktim.Sinirden burnundan soluyan halleri çok hoşuma gitmişti.

Kağan yanındaki adamla gülerek içeriye girdiğinde bakışları beni buldu.Yüzündeki gülümseme solarken ben sahte bir neşeyle konuştum.

"Selam millet kusura bakmayın karşınıza böyle çıkmak istemezdim.Ama böyle olmak zorunda kaldı.Tabii siz şimdi merak ediyorsunuzdur KOSKOCA ÜNAL HOLDİNGİN SAHİBİNİN KIZI NİŞANINDA NASIL BU ŞEKİLDE BERBAT GÖRÜNÜR DİYE ben size hemen özetliyorum canlarım merak etmeyin.

Bu karşınızda gördüğünüz adam var ya KAĞAN ARIK KOSKOCA ARIK HOLDİNGİN VELİAHTI dün gece saat 12.00 da evimin önüne geldi.Onunla gelmemi istedi eğer gelmezsem abime zarar vereceğimi söyledi.Beni buna mecubur bıraktığı için kabul ettim.Yolda beni defalarca kez taciz etti.Buna rağmen sesimi çıkaramadım.Ve size asıl bombayı söylüyorum.Bunları babam olacak adama anlattığımda tepkisi ne oldu biliyor musun? Evleneceğin adam zaten ne olacak seni öpmeye kalktıysa dedi !

Ah sevgili davetliler size bunları anlattığım ve huzurunuzu kaçırdığım için çok üzgünüm ama ben zaten nişanlı bir insanım.Bu iki şahsiyet beni abimle tehdit ettiği için buna mecubur kaldım.Ama daha fazla müsemma gösteremem.Sizde göstermeyin bence gösteri bitti dağılabilirsiniz."

Oturduğum yerden kalktım.Arkama bile bakmadan odadan çıkarken salondaki insanların babama ve Kağana ettiği hakaretleri duymak az da olsa içimin rahatlamasını sağlamıştı.Kapıyı açıp dışarıya çıktım.Yavaş adımlarla dış kapıya doğru yürürken kapının önünde elleri cebinde beni bekleyen Egemi gördüm.Adımlarım dururken Egem ellerini cebinden çıkartıp kollarını iki yana açtı.Hiç durmadan koştum Egemin benim için açtığı kolların arasına girip ona kavuşmak için koştum.

Hızlıca kollarımı omzuna dolayıp burnumu boynuna yasladım ve hasret kaldığım kokusunu içime çektim.Onun kollarıda belimi bulmuş sıkıca sarılmıştı bana birbirimizin kollarında dinleniyor hasretimizi gideriyorduk.

Boynundan ayrılmadan kulaklarına doğru fısıldadım.

"Özür dilerim sana o mektubu yazmak zorunda kaldım.Affet beni Egem seni üzdüğüm kalbini kırdığım için affet beni , ben istemedim böyle olsun istemedim..."

"Hşşş geçti yanındayım artık kollarım arasındasın.Sakinleş Ayçiçeğim bu konuyu sonra konuşuruz şimdi sadece sessizliğin tadını çıkartalım olur mu ? "

"Seni seviyorum Yağız Egem bugünde seni sevdim yarında seveceğim öbür günlerde nefes aldığım sürece ben bir tek seni seveceğim.Yüreğine aşık olduğum adam."

Yağız Egenin kolları huzur bulduğum tek andı.Eğer birgün öleceksem bu kolların arasında son nefesimi vermek isterdim.Birden bedenime saplanan acıyla nefesim kesildi.Dengem bozulurken Yağız Ege belimden kavrayıp düşmemi engelledi.Vücudumdaki acı artarken kesilen nefesimle Egenin kucağında uzanıyordum.

"Ayçiçeğim bana bak benimle kal.Kapatma gözlerini benimle kal güzelim."

"S-sen b-bana b-bu dünyada c-cenneti yaşa-ttın."

"Hayır hayır veda etme bana sen gidersen yaşamanın bir anlamı kalmaz Ayçiçeğim."

Nefes almak zorlaştırma uyanık kalmakta zorluk çekiyordum.Yağız Egenin dolu gözlerle bana bakması canımı vücudumdaki kurşundan daha çok yakıyordu.Gözlerimi kapattığımda Yağız Egenin sesini duydum.

"Yapma güzelim olmaz seni kollarımda sonsuzluğa uğurlayamam gitme benden sen gidersen bir saniye düşünmeden bende gelirim arkandan yapma bunu bize aç gözlerini bak hadi bana."

Son bir gayretle açtım gözlerimi gözlerinde gördüğüm acı yüreğime otururken belki de son sözlerimi sıraladım.

"Se-ni sevi-yorum sevgilim."

Bilincimi açık tutamazken karanlığa kapadım gözlerimi...

Bölüm sonu...

Bölümü nasıl buldunuz gençler? Duygularım karma karışık.Sizde durumlar nasıl?

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

🤭🤭🫣🫣