Nikahımız kıyılmış arkadaşlarımızla aramızda kutlama yemeği yapmıştık.Sadece bizi seven insanların dahil olduğu bir nikah ve kutlama yemeği her zaman hayalini kurduğum gibiydi herşey hatta hayalimden bile güzel...Masanın başında güzel sohbetler eşliğinde gülerek yemeklerini yiyen insanlara baktım.Her biri bizim için çok değerliydi.Ben onlara bakmaya devam ederken Arda ayağa kalktı bütün bakışlar onu bulduğunda gülümseyerek konuştu.

Arda :Gitarımı alacağım komutanım nikahınızın şerefine bir şarkı patlatırsınız artık bize.

Gözlerim hevesle Egemi bulduğunda gözlerimdeki heycanı fark etmiş olacak ki tamam anlamda başını salladı.İlk dinlediğimde de hayran olmuştum.Şimdi de dinleyecek olmak beni heyecanlandırıyordu.Arda gitarını getirdiğinde Yağız Ege Ardanın kulağına doğru konuştu.Arda kafasını sallayıp yerine oturdu.Parmakları gitarın üzerinde dans etmeye başladı.Yağız Egem bir süre bekledikten sonra şarkıya giriş yaptı.Gözlerini gözlerimden bir an olsun ayırmadan söylemeye başladı.

Öyle savunmasız bir zamandı

Bulduğunda beni

Sen başlattın boyun eğdim

Kabullendim seni

Bu sözlerim sitem değil

Ama yazık değil mi bana

Çok yalnızdım kaybolmuştum

Sığındım işte sana

Şarkının sözleri sanki hayatımızı özetliyor gibiydi.Yağız Egemde ne hissettiğimi anlamış olacak ki göz kırpıp şarkısına devam etti.

Kaygılarım yeniden uyanıyor

Bu duygular beni ürkütüyor

Yeniden yaşamak mı gerekiyor

Yine acılar yine korkular

Yine aşk

Yanımda kal yanımda kal

Düşlerin yetmezki bana

Yanımda kal yanımda kal

Çok geç rastladım sana

Yanımda kal yanımda kal

Düşlerin yetmezki bana

Yanımda kal yanımda kal

Çok geç rastladım sana

Öyle savunmasız bir zamandı

Bulduğunda beni

Sen başlattın boyun eğdim

Kabullendim seni

Bu sözlerim sitem değil

Ama yazık değil mi bana

Çok yalnızdım kaybolmuştum

Sığındım işte sana

Kaygılarım yeniden uyanıyor

Bu duygular beni ürkütüyor

Yeniden yaşamak mı gerekiyor

Yine acılar yine korkular

Yine aşk

Yanımda kal yanımda kal

Düşlerin yetmezki bana

Yanımda kal yanımda kal

Çok geç rastladım sana

Yanımda kal yanımda kal

Düşlerin yetmezki bana

Yanımda kal yanımda kal

Çok geç rastladım sana

Masadaki atmosferden kopmuş birbirimizin gözlerinde kayboluyorduk.Gözlerimiz sevinci,hüznü,acıyı,ayrılıkları,kavuşmaları anlatıyordu.Şarkı bittiğinde masadan alkış sesleri yükseliyordu.Yağız Egem ise kimseye bakmadan sol elimi elinin arasına alıp dudaklarına yaklaştırdı.Elimin tersine uzun bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Yanımda kal sen her daim benim yanımda kal Ayçiçeğim."

"Ömrümün sonuna kadar yanındayım artık sevgilim."

Gökhanın gür sesiyle utanarak gözlerimi kaçırdım.

"Bunlar yine birbirlerinin gözlerine daldılar.Canım düğün sizin bakışlarınızı sonraya mı saklamanız ! Bütün masa romantik hint dizisi gibi bakışmanızı izliyoruz.Elimizde bir çekirdek eksik."

Yanaklarım kızarırken Gökhana kötü kötü baktım.

"Hiç öyle bakma favori yengem hayır kızmaya çalışıyorsun ama olmuyor daha çok tatlı tatlı bakan kız çocuğuna dönüyorsun."

Utancım arttığında lafa abim girdi.Üzerimdeki bakışların abime dönmesiyle rahat bir nefes aldım.

Akın:Sırada bizim istememiz olacak inşallah.

Sevda :Ay evet söylemeyi unuttum.3 hafta sonra istemem var hepiniz davetlisiniz canlarım.

Aldığım haber beni mutlu etmişti.Sonunda abimde yuvasını kurmak için adım atmıştı.Herkes tebriklerini iletirken gözlerim masada düşünceli biçimde oturan Feyzullaha kaydı.Bir sıkıntısı var gibi duruyordu.Sanki birşey söylemek istiyor ama ortamın atmosferini bozmaktan korkuyor gibiydi.Yerimden kalkıp Feyzullahın yanına geçtim.Bakışları beni bulduğunda ayağa kalktı.

Feyzullah : Bir isteğin mi var yenge ?

"Bir isteğim yokta senin söylemek istediğin birşeyler var sanki ? "

Feyzullah :Ortamın neşesini dağıtmaktan korkuyorum.

"Sen söyle dağılmaz ortamın neşesi içinde kalmasın.Belli ki söylemezsen içinde dert olarak kalacak."

Feyzullah:Yusuf abi göreve gitmeden önce hissetmiş gibi bana iki tane emanet bıraktı yenge bir mektup ve bir kuran-ı kerim.Eğer olurda şehadete ermek nasip olursa Yağız gilin düğününde benim yerime sen ver aslanım dedi.

Yusuf abinin bizi düşünmesi duygulanmamı sağlarken dolan gözlerime inat gülümsedim.

"Bizi düşünerek düğün hediyemizi bile hazırlamış bu durum neşemizi kaçırmaz Feyzullah tam tersi mutlu eder bizi sen hediyelerimizi getirir misin ? "

Feyzullah tamam anlamında başını sallayıp müdür odasına doğru ilerledi.Yanımda hissettiğim hareketlilik ile bakışlarım sağ tarafımı buldu.Yağız Egem dolan gözlerime bakıp kaşlarını çatmıştı.

"Bir sorun mu var Ayçiçeğim? "

"Hayır Yusuf abim bizi düşünerek iki tane hediye bırakmış düğünümüz için duyunca duygulandım."

Aynı duygulanma Yağız Egemin gözlerinde de olmuştu.Yusuf abi herkesin kalbinde ayrı yerlere sahipti.Özellikle de Yağız Egem için ailesinden sonra abisi yerine koyduğu insanı da kaybetmişti.Yusuf abinin şehadet haberi en çok onu sarsmıştı.Tam time bağlandığı sevgisini gösterip içini açtığı dönemde kaybetmişti Yusuf abiyi bu yüzden çok üzülmüştü.Sevgisini göstermediğini düşünüyordu.Feyzullah elinde özel bir kırmızı kutu ve üzerinde mektupla içeriye girdiğinde gözler onu buldu.

Masanın baş kısmına geçmişti.Herkesin onu rahat bir şekilde görebileceği konumdaydı.Yağız Egemin elinden tutarak Feyzullahın yanına ilerlettim.Feyzullah yanına geldiğimizde gür çıkan sesiyle konuşmaya başladı.

"Ellerimde gördüğünüz emanetler Şehit Yusuf Demirin emanetidir.Operasyona çıkmadan önce yanıma geldi.Elinde kuran-ı kerim ve bir mektup vardı.Sorgulayan bakışlarımı görünce konuştu.İçimde bir his var aslanım olurda şehadet şerbetini içmek nasip olursa bunları düğün günü Yağız ve Ayperiye sen ver.Abilerinden bir hediye olarak kabul etsinler demişti.Bugün bu mutlu günde onun bana bıraktığı emanetleri sahiplerine verme vaktim geldi."

Feyzullah ay bayraklı kutuyu üç kez öpüp Yağız Egeme uzattı.Yağız Egem de eline aldığı kutuyu üç kez öptükten sonra benim ellerime bıraktı.Bende üç kez öptüm.Feyzullah mektubu Yağız Egenin ellerine bıraktığında Egem gözlerini bana çevirdi.Ne yapmalıyım dercesine ben silah arkadaşlarının da mektubu dinlemek istediğini düşündüğüm için dudaklarımı oynatarak konuştum.

"Oku sevgilim."

Konuşmadan cesaret alan Yağız Egem özenle mektubu açtı.Dörde katlanmış kağıdı açarak okumaya başladı.

"Canımdan öte bildiğim silah arkadaşım kardeşim bu mektubu okuduğuna göre ben çoktan istediğim yerdeyim.Şehadet şerbetini içmiş şimdi cennette sevdiğim ile sizin düğününüzü izliyorum.Gönül isterdi ki düğününde abin olarak bulunayım.Yardıma ihtiyacın olduğu an yardımına koşayım ama nasipte yokmuş.Ben olmasam da yokluğumu aratmayacak kardeşlerimiz var biliyorum.

Abin olarak seninle gurur duyuyorum aslanım.Bu devirde sevdalanmak sevdiğine sahip çıkmak her yiğidin harcı değildir.Sen her zorluğu rağmen sevdiğinin ardında durup destek oldun.Bilirim ki yolun peygamber efendimizin yolu bu yolda sana yoldaş olacak yoluna ışık tutacak bir yoldaşın olsun istedim.Bu yüzden al bayrak içinde kuran-ı kerim hediye etmek istedim.Rabbim yolunu şaşırtmasın.Evinizde bereket,muhabbet eksik olmasın.Her daim birbirinize ilk günki muhabbeti besleyin.Sizi Ayperi ile birbirinize emanet ediyorum.Rabbim ayırmasın.Sizi seven abiniz Yusuf Demir..."

Yağız Egem mektubu bitirdiğinde dolan gözlerini gözlerime dikti.Elimdeki kuran-ı kerimi yanımda duran Ecenin ellerine bırakıp Yağızın yanına gittim.Kollarımı boynuna dolayıp kulağına doğru konuştum.

"Üzülme birtanem o her daim bizimle birlikte olacak.Eminim şuan bile yanımızda bizi izliyordur."

Yağız Egem başını sallayarak beni onayladı.Egemden ayrılıp neşeli çıkarmaya gayret ettiğim gür sesimle konuştum.

"Evet sırada çiçek atma merasimi var.Girin bakalım sıra gençler bizden sonra hangi çiftimiz evlenecek bulalım."

Kızlar ayaklanırken abimi Ecenin kolunu tutarak yanına oturtmaya çalıştığını gördüm.

Akın:Sen daha küçüksün okulun bitsin ondan sonra girersin sıralara.

Ece :Ya abi okulumun bitmesine yarı yıl kaldı zaten.Banane bende gireceğim sıraya sen çiçek bana gelir siz Sevdayla yine sona kalırsınız diye böyle yapıyorsun değil mi ?

Akın:Ne alakası var kızım sıra zaten bizde o iş bir çiçeğe kalacak şey mi ?

Ece :Batıl inanç diyip geçme abicim çoğu yerde gerçekleştiğine dair duyumlar aldım.

Abim Ecenin sözlerinden sonra bakışlarını bana çevirip konuştu.

Akın:Ayperi çiçeği kesinlikle Sevdaya doğru atıyorsun.Bak sıramızı kimse almasın.

"Nasip abicim kim tutarsa artık? "

Ece abimden kurtulmanın sevinciyle sıraya geçerken onun bu haline gülümsedim.Herkes yerine geçtiğinde arkamı dönüp çiçeği atıyormuş gibi yapıp atmadım.Biraz durup tekrar aynı hareketi yaptım.Retoranda itiraz sesleri yükselirken bu sefer çiçeği havaya kaldırıp attım.Heycanla arkamı dönüp kime gitti diye bakarken çiçek hiç olmadık birine gitmişti.Masasında oturan Feyzullahın kucağına düşmüştü.Herkes şaşkınlıkla Feyzullaha bakarken Feyzullah çiçeği eline alıp ona bakan topluluğa baktı.Onunda yüzünde de şaşkınlık vardı.Eceyle Sevda bu duruma tatlı bir sitem ederken Feyzullah yerinden kalkıp ayakta olan aramıza yeni katılan hemşirenin yanına ilerledi.Gözlerim şaşkınlıkla büyürken çiçeği uzatarak gülümsedi.Yeni hemşiremiz utangaç bir tavırla çiçeği alıp teşekkür etti Feyzullaha , tim ne olduğunu anlamaya çalışırken aklıma Ece ve Sevdayla yaptığımız kız kıza dedikodu geldi.Gizem hemşirenin de adının geçtiği...Feyzullah gilin bir yılın ardından geldikleri gün restoranda yaşanan olayı biz olayın geri kalanını tahmin ettiğimiz için yüzümüzde kocaman bir gülümseme oluştu.Yağız Egem kulağıma doğru eğilip konuştu.

"Ben bu bakışları tanırım Ayçiçeğim sen benden habersiz neler öğrendin bakalım? "

"Gizem ile Feyzullahın daha önce siz 1 yıllık görevden geldiğinizde restoranda karşılaşmışlar. Ece ve Sevdayla bir aradayken konusu geçmişti de ona güldük."

"Hmm anladım şimdi o bakışları...Ayçiçeğim kendini nasıl hissediyorsun ? Daha yeni iyileştin sayılır seni zorlamak yormak istemiyorum.Eğer kendini halsiz hissedersen hemen geceyi sonlandırabiliriz."

"İyiyim Egem kendimi çok mutlu hissediyorum merak etme zaten misafirlerimizde birazdan dağılmaya başlar."

Yağız Egem başını sallayıp beni onayladı.Ardan geçen yarım saatin ardından misafirlerimiz yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı.Bizi tebrik edip restorandan ayrılıyorlardı.Sonunda tüm misafirleri yolcu ettikten sonra bizde restorandan ayrıldık.Bizimkilerle konvoy eşliğinde lojmana gelmiştik.Yağız Ege arabayı park ettikten sonra arabadan indim.Yanıma gelip elimi tuttuğunda birlikte evimize doğru yürümeye başladık.Asansöre bindiğimizde kat numarasına bastı.Asansörün kapısı kapanırken Yağız Ege eğilerek birden beni kucağına aldı.Ani olması sebebiyle dudağımdan kısık sesli bir çığlık yükseldi.

"Ege ne yapıyorsun ? "

"Karımı evimize götürüyorum."

Yanaklarım kızarırken asansör durdu.Kapı açılıp Yağız Ege dışarıya çıktığında evin kapısını doğru ilerledi.Tam kapının önüne geldiğimizde inmek için hareket ettiğim sırada konuştu.

"Anahtar sol ön cebimde anahtarı alıp kapımızı açar mısın güzel karım."

"Hay hay kocacım."

Elimi uzatarak anahtarı aldım.Evimizin kapısını açtığımda Yağız Ege kucağında benimle birlikte evimize girdi.Kapıyı kapattıktan sonra anlımdan öperek konuştu.

"Yuvamıza hoş geldin Ayçiçeğim."

"Hoş buldum sevdiğim."

Bölüm sonu...

Bölümü nasıl buldunuz canlarım?

Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın !!

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...