@feyzagns9
|
Sabah gözlerimi horoz sesiyle açtım.Köyün temiz havası uykumu almama yetmişti.Özellikle alarm değilde horoz sesiyle uyanmak farklı bir deneyim olmuştu benim için.Sevda uyandığında yaptığımız yatakları toplamaya başladık.Yatakları topladıktan sonra içeriye giren muhtar amcanın hanımı Ayşe teyze gülümseyerek konuştu bize. "Oyy kuzularım niye zahmet ettiniz ben toparlardım ya." "Olur hiç öyle şey Ayşe teyzem.Hem sen bize evini açtın misafir ettin.Bütün yükü senin üstüne yüklerseniz ayıp etmiş oluruz.Hem ne yaptık sanki yattığımız yatağı toparladık." Sevda :Ayperi haklı Ayşe teyzem bu arada evinizi açıp bizi misafir ettiğiniz için teşekkür ederim.Sizin yer yatağı sayesinde eskilere gitti aklım.Çocukken anneannem gilin köyü vardı.Orada hep birlikte toplanır yer yatakları serer ailecek yatardık.Çok severdim.Nicedir özlem duyuyordum iyi oldu. Ayşe teyze ikimize de gülümsedi.Sevgi dolu bakışları bana babaannemi hatırlatırken titrek bir nefes aldım.Biraz daha bu bakışlara maruz kalsam ağlardım.Ayağa kalkıp konuştum. "Ben biraz hava alacağım." Yavaş adımlarla aşağıya indim.Evden çıktığımda sabah soğuğu hafif üşümemi sağlasa da bahçede olan sandalyelerden birine oturdum.Güneş yeni doğduğu için hava çok güzeldi.Gökyüzünü izlerken aklıma Cahit Sıtkı Tarancı ' nın Yanlızlık şiiri geldi.Ezbere bildiğim mısralar dudaklarımdan firar etti. Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan, Omzuma örtülen ceketle irkildim.Bakışlarım omzumdaki ellerin sahibine dönerken Yağız Egeyi gördüm. Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü, Kimsesiz kelimesine vurgu yaparken gözlerime bakıyordu.Tanıdıktı gözlerindeki acı anlıyordu beni.Bende bende senin yollarından geçtim.Bende sevgisizlik kimsesizlik acısıyla yaşadım diyordu.Şiirin son mısralarını birlikte söyledik. Bir ayna parçasından başka beni kim anlar, Cahit Sıtkı Tarancı Odun dağ ayısı dediğim adamın içinden edebiyatçı çıkmıştı.Ama beni en çok etkileyen gözlerindeki acıydı.İlk defa duygusunu saklamadan açıkça göstermişti bana.Bende senin gibiyim demişti. "Sabahları soğuk olur neden ceketini almadan çıktın? " "Hava almak istemiştim bu kadar soğuk olacağını tahmin etmedim.Dışarıya çıkınca geri dönüp almakta istemedim.Bu arada teşekkür ederim ceketini verdiğin için." "Önemli değil hasta olmanı istemem sakar hemşire." Bilerek yapıyordu sırf beni kızdırmak için başarılı da oluyordu.Sinirle kaşlarımı çatıp konuştum. "Ben sakar değilim bir kere dağlarda çok taş var.Ayrıca herkes sizin gibi profesyonel değil Üsteğmenim." Ya ben bu adama tam ısındım diyorum yine yapıyor ayılığını sırıtan suratına baktım. "Dağda taş olur zaten hemşire sen sakar olduğun ve dağda yürümesini bilmediğin için sürekli düşüyorsun." "Düşmedim bi kere." Yüzündeki tebessüm büyürken konuştu. "Doğru düşmedin kollarıma bir teşekkür edersin artık." "Çok beklersin Üsteğmen." Sinirle ayağa kalktım.Ayağımın üzerine sert bir şekilde bastığım için acımıştı.Acıdan suratımı buruşturuken Yağız Ege ayağa kalktı. "Canını yaktın bu kadar sinir bünyeye zararlı sakar hemşire.Ayağını daha kötü yapacaksın.Hadi otur sen bende nöbet yerine gideyim." Kalktığım yere geri oturdum.Yağız Ege giderken arkama yaslanıp gökyüzünü izledim.Babannem hep peygamber efendimizin yaptığını yapardı. Sevinince toprağa üzülendüğünde ise göğe bakarmış. Yerde tevazu Aynen bu sözleri söylerdi babannem.Bana da ondan miras kaldı.Ne zaman üzülsem gökyüzüne bakarım.Ferahlatır içimi.Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama güneş artık doğmuştu.Yanıma Sevda geldi. "Ne kadar hava aldın güzelim merak ettim seni.Iyisin değil mi ? " "İyiyim merak etme Sevda sadece temiz havanın güzelliğinin tadını çıkartıyorum.Gel sende otur." "Hadi kalk geri dönüyoruz.Bu kadar temiz hava yeter.Ayşe teyze ve muhtar amcayla vedalaşacağız." "Tamam kalkıyorum." Ben kalkınca Sevda ile birlikte köyün meydanına ilerledik.Ayşe teyze ve kocası yan yana durmuş Akın abi ve tim ile konuşuyorlardı.Akın abinin gözleri bizi bulunca sert ifadesi yumşamış bize tebessüm etmişti.Sevda da aynı tebessüm ile bakıyordu.Sevda ya bakıp sırıttım. "Sen tam bir aşık keksin biliyorsun değil mi ?" Sevdanın yanakları kızarırken Akın abide genişçe gülümsemişti.Dudaklarımı okuduğunu anlamıştım.Akın abinin yanına ilerledik.Bu sırada gözlerim Yağız ' ı Odun Üsteğmeni arıyordu.Nereye kaybolmuştu acaba ? Ayşe teyze ve Muhtar amcayla vedalaştıktan sonra arabaya binmeye başladık.Bu sefer arabayı süren Feyzullahtı yanında da Arda oturuyordu.Ondan sonraki koltuğa da Akın abi ve Sevda oturdu.Akın abi Sevda ablanın omzuna yatıp gözlerini kapatınca gülümseyerek baktım onlara.Aralardaki sevgi bağı çok güzel ve çok özeldi.İlerde benide böyle seven olur muydu acaba ? En arkaya geçip oturdum.Gökhan yanıma oturacakken arabada oluşan öksürük sesiyle yanıma değil bir ön koltuğa oturmuştu.Öksürük sesini çıkaran kişiye baktığımda Yağız Ege olduğunu gördüm.Herkes şaşkınlıkla bir ona bir bana bakarken o kimseyi umursamadan yanıma gelip oturdu. Araba hareket ederken gözlerimi Yağız Egeye çevirdim.Gözleri uykusuzluktan kızarmış yolu izliyordu.Ona baktığımı hissedince bakışlarını bana çevirdi.Geceden berii uykusuz kaldığı belli oluyordu.Bu hali üzülmeme sebep olurken kısık sesle konuştum. "İstersen eğer başını omzuma yaslanıp uyuyabilirsin." Ahh bu teklifi yaptığıma inanamıyorum.Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.Arkama yaslanıp gözlerimi yola çevirdim.Utancımdan bakamıyorum acaba kabul edecek mi ? Aradan biraz süre geçtikten sonra omzuma koyduğu kafasıyla şaşkınlıkla gözlerim açıldı.Mırıldanarak kurduğu cümle kalbimin ritmini değiştirmişti. "Teşekkür ederim Peri kız." Gözlerini kapatmış uyuyordu.Onu gözlerimi kaçırmadan izleyebileceğim ilk andı.Kaşları uyurken bile çatık duyuyordu.Kahverengi saçları kendini belli ederken saçlarını okşamak gelmişti içimden.Ama öyle birşey yapsam uyanacağımı bildiğim için sadece izlemekle yetindim. O gözlerindeki acının nedeni neydi Üsteğmen.Seni kim kırmıştı yada sen kimler tarafından kırılmıştın ? Keşke sana şifa olabilsem ama benim daha kendime hayrım yokken sana nasıl şifa olabilirim ki ? Yol akım giderken nihayet hastaneye giriş yaptık.Arabanın durmasıyla Yağız Ege başını omzumdan kaldırdı.Ayağa kalkıp arabadan indim.Benden sonra Sevda da indi.Akın abi bana ve Sevdaya bakıp konuştu. "Hadi bakalım birbirinize emanetsiniz.Dikkatli olun." "Sende dikkat et bitanem.Görüşürüz." "Hepiniz dikkatli olun Akın abi sizede kolay gelsin.Görüşürüz." Akın abi ve diğerlerine el sallayıp hastaneden içeriye girdik.Üst değiştirme odasına girip üzerime hemşire kıyafetini giydikten sonra yukarıya çıktık. "Acilde çalışıyoruz bugün." Başımı sallayıp onu onayladım.Yoğun geçen günden sonra çıkış saatimiz geldi.Üzerini değiştirdikten sonra Sevdaya baktım.Sevda da gelmişti.Beraber eve doğru yürümeye başladık.Sevda ile gerçekten iyi bir dost olmuştuk.Eve geldiğimde üzerimi değiştirip akşam yemeği hazırladım yemeğimi yedikten sonra bulaşıkları makineye düzenleyip salona geçtim.Televizyonu açmış kanalları dolaşırken zile basılmıştı.Ayağa kalkıp kapıya gittim.Kapıyı açtığımda Yağız Egeyi görmek şaşırmama sebep olmuştu. "Müsait misin hemşire? " "Müsaitim gel buyur kahve yapayım." "Çok kalmayacağım başka zamana artık ben ayağın için krem getirmiştim.Sabah akşam sürersen birşeyin kalmaz." Kremi elime aldığımda şaşırdım.Bu adam hem odun hem dağ ayısı hemde nasıl bu kadar düşünceli ve kibar oluyordu aklım almıyordu. "Teşekkür ederim iyi geceler Üsteğmenim." Hafifçe gülümseyerek yanıtladı beni. "Eyvallah hemşire." Arkasını dönüp merdivenlerden aşağıya inerken o gidene kadar arkasından bakmıştım.O gittikten sonra kapıyı kapatıp içeriye geçtim.Ne yalan söyleyeyim bu düşünceli hali çok hoşuma gitmişti.Elimdeki kremi bakıp aptal gibi sırıtmaktan alıkoyamıyordum kendimi... Bölüm sonu... Sizce nasıl ilerliyoruz ? Yorumlarınızı bekliyorum. |
0% |