Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@feyzagns9

Aradan bir hafta geçmişti.Bu süre içerisinde daha çok alışmıştım buraya.Buradaki insanların samimiyeti tebessümü hayır duaları çok mutlu ediyor beni.Heycanla yeni gelen hastaya baktım.Minik bir hastam gelmişti.Serum takmam gerekti.


"Meraba adın ne senin ? "


"Adım Tunahan."


"Memnun oldum Tunahan bende Ayperi şimdi sana serum takalım da ilaçlar seni iyileşirsin olur mu ? "


Tunahan hemen kollarını kendine sakladı.Her çocuk gibi iğneden korkuyordu.Annesi sedyeye oturtunca gözlerini doldurup annesine bakmaya başladı.Bakışlarını yerim ama senin tatlı bıcırığım benim.


"Seninle bir anlaşma yapalım mı Tunahan.Benim cebimde senin için birşeyler var.Eğer serum takmama izin verirsen sana ondan verebilirim.Korkma hiç hissetmeyeceksin bile."


Gözlerime kararsızlıkla baksa da merakı ağır gelmiş olacak ki kafa salladı.Sedyeye uzandığında kolunu açıp damar yolunu bulup iğneyi ayarladım.Daha sonra serumu taktıktan sonra cebimdeki lolipoplardan birini çıkartıp Tunahana verdim.


"Aferin sana çok cesur bir çocukmuşsun sen."


Tunahan şekeri görünce gülümsedi.Mutlu olmuştu onun bu hali benide mutlu etmişti.Annesi bana bakıp gülümsedi.


"Sağolun hemşire hanım Allah razı olsun sizden."


"Cümlemizden razı olsun.Ben görevimi yaptım sadece.Tunahan çok akıllı ve tatlı bir çocuk."


Onların yanından ayrıldıktan sonra mola saatimin geldiğini gördüm.Kendime kahve yapıp dışarıya çıktım.Bugün gece nöbetindeydim.Kahvemi içerken gözlerime bir baba ve kız takıldı.Kız babasının kucağında gülerek birşeyler anlatıyor babası da her sözünü heycanla dinliyordu.Aklıma geçmiş geldi.


Ayperi 9 yaşındayken


Bugün babamın yanına gidecektik babannem ile heycanla odamı gidip babam için yaptığım resimi aldım.Resimde babam ile beni yanyana çizmiştim.Koşarak babaannemin yanına geldim.


"Bak babanne babamla beni çizdim.Babama hediye edeceğim.Sence beğenir mi ? Güzel olmuş mu ?"


Babannem resme baktıktan sonra gülerek başımı okşadı.


"Çok güzel olmuş bebeğim.Eminim baban da çok sevecektir."


Mutluluk ile ellerimi birbirine çarptım.Babannem beğendiyse eğer babam da beğenirdi eminim.


"Hadi babanne hemen gidelim.Biran önce göstermek istiyorum resmimi."


"Dur peri kızım ben senin gibi genç değilim.Yavaş biraz."


Babaannemi dinleyip yavaşladım.Ama içim içime sığmıyordu sanki , sonunda babam gilin oturduğu eve geldiğimizde babamı gördüm.Hemen yanına koştum.Yanına gittiğimde kucağında Ece vardı.Gülümseyerek onu dinliyordu.Elimdeki kağıda ve babama baktım.Ben hiç Ece gibi olmayacaktım.Elimdeki kağıt yere düşerken koşarak babaannemin yanına gittim.Ağlayarak konuşmaya başladım.


"Eve gidelim babanne.Lütfen lütfen geri evimize gidelim."


"Ne oldu birdenbire niye böyle ağlıyorsun Ayperim."


"Lütfen babanne geri gidelim evimize.Vazgeçtim ben."


Herzaman ki gibi heveslerim yine kursağımda kalmıştı.Babaannem ağlamalarıma dayanamamış geldiğimiz gibi kimseye görünmeden geri dönmüştük evimize.


*****


Daldığım yerden çıkıp ılıyan kahvemi içmeye devam ettim.Her kız şanslı olamıyordu maalesef bende o kızlardan biriydim.Baba olmak demek sadece o çocuğun karnını doyurmak değildir.O çocuğun ruhu doymadıktan sonra o çocuk herzaman açtır. Bende açtım sevgiye şefkate açtım.Bu açlık hiç bitmeyecek ölene kadar benimle devam edecekti.


En çokta bana bunu yaşatanlara kırgınım.Annem varken annesiz babam varken babasız büyümek koyuyordu insana. İkiside hayatta ikiside yaşıyor ikisininde kendine ait dünyaları var.Ama sen sen o dünyanın görünmeyen bilinmeyen kısmında kalan enkazsın.


Eğer birgün evlenirsem bebeğime bunu yaşatmayacağım.Ne olursa olsun annem var annem benimle diyecek herzaman.Ben annesizliği bu kadar iyi bilirken çocuğuma bu hissi yaşatmayacağım.


Kahvemi bitirip içeriye geçtim.Tunahanın serumu bitmişti. Onun serumunu çıkardıktan sonra sabaha kadar gelen bir iki kişiyle daha ilgilenmiştim.Sonunda nöbetim bitmişti ama bende yorgunluktan ölüyordum ya.


Üst değiştirme odasına geldiğimde Sevdayı gördüm.Gözleri uykusuzluktan kızarmış üzerini değiştiriyordu.Bende dolabıma ilerleyip üzerimi değiştirmek için kıyafetlerimi çıkarttım.


"Uykusuzluktan ölüyorum ya.Eve gidip güzel yatağımda misler gibi uyumak istiyorum."


"Bende valla tek derdim eve yatağıma kavuşmak.Ya buradan eve gitmesi var bide."


"Off hatırlatma yaa ağlayasım geliyor."


Üzerimizi değiştirmiş hastaneden çıkmıştık.Yavaş adımlarla lojmana yürürken basılan kornayla sinirle arkamı döndüm.Tam bağıracaktım ki Akın abiyi görünce yutkunup kızgınca baktım.Akın abi arabayla yan tarafımıza geldiğinde durdu.Pencereyi açıp gülümseyerek konuştu.


"Hadi atlayın da sizi eve bırakayım.Çok yorgun duruyorsunuz."


"Akın abi gelen sen olmasan iyi bir sayıp sövecektim valla.Kaldırımdayız kör müsün diye.Sen çıkınca birşeyde diyemedim.Hayır yani aramak varken neden korna çalıyorsun ki ? "


"Aradım küçük hanım seni tam 5 kere Sevdamı da tam 8 kere aradım."


Telefonu sessize aldığım yeni aklıma gelirken tatlı olduğunu düşündüğüm sırıttışımı takılıp arka kapıyı açıp arabaya bindim.Sevda da ön koltuğa bindikten sonra Akın abi arabayı çalıştırdı.Lojmana girdiğimizde Akın abi arabayı park etti.Beraber arabadan indikten sonra Akın abiye bakıp konuştum.


"Teşekkür ederim abi valla yürümek bile eziyet geliyordu.Ben son gaz hemen eve çıkayım görüşürüz."


"Rica ederim küçük hanım iyi uykular."


Onları arkanda bırakıp apartmana girdim.Gelen asansöre binip yukarı çıktım.Eve geldiğimde anahtarla kapı açıp içeriye girdim.Üzerimdeki kıyafetleri değiştirip pijamalarımı giydikten sonra direk yatağa attım kendimi.Çok geçmeden uykuya daldım...


Kulağıma gelen sesle gözlerimi açtım.Telefonum durmadan çalıyordu.Elimi telefona atıp isme bile bakmadan açıp konuşmaya başladım.


"Efendim neden durmadan arıyorsun kardeşim açmıyorsam eğer müsait değilimdir.Niye zorluyorsun ? "


Atılan kahkaha ile telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.Gördüğüm isimle elimi aklıma vurdum.Bu iki oluyordu sürekli rezil oluyordum Akın abiye.


"Sen yine uyuyordun değil mi küçük hanım.Akşam oldu neredeyse ben uyanmışsındır diye tahmin etmiştim aslında.Neyse hadi kalktı hazırlan biz tim olarak balık-rakı ikilisi yaparız.Sen ve Sevdam da artık timin üyeleri sayılırsınız."


Sözleri hoşuma gitmişti.Aitlik hissi bir yere bir topluluğa ait hissetmek güzel bir histi.Heycanla yataktan kalktım.


"Hemen hazırlanıyorum Abi şey daha demin için özür dilerim."


"Sorun yok küçük hanım.Hazır olduğunda bana mesaj at.Ona göre çıkayım dışarıya."


"Tamam görüşürüz."


"Görüşürüz."


Akın abi telefonu kapatınca hızla lavaboya gidip işlerimi hallettim.Şimdi ise dolabın önüne geçmiş ne giysem diye düşünüyordum.Sonunda gözüme çarpan gömlek ve pantolonu alıp hızla üzerime giydim.Hafif bir makyaj yaptıktan sonra aynada kendime baktığımda görüntüden oldukça memnun kalmıştım.


Telefonu elime alıp Akın abiyi aradım.Hazır olduğumu söylediğimde kendisinin de kapıya çıktığını söyledi.Bende çantama telefonumu koyduktan sonra ayakkabılarımı giymek için dış kapıya çıktım.Ayakkabılarımı giydikten sonra kapıyı kitleyip asansörün oraya ilerledim.Akın abi beni görünce gülümsedi bende aynı gülümseme ile yanıt verdim.Siyah bir gömlek ve siyah pantolon kombini yapmıştı.Üzerine tam oturan gömlek çok yakışıklı göstermişti onu.


"Çok yakışıklı duruyorsun Akın abi gittiğimiz yerde dikkat ette Sevda kıskanmasın seni."


"Teşekkür ederim küçük hanım sende çok güzel duruyorsun.Bu güzelliğin bana annemi anımsatıyor biraz.


Anneme benziyorsun aslında tanışsanız çok iyi anlaşırsınız."


"Senin gibi birini büyütmüş kadınla tanışmak isterdim.Seni çok güzel yetiştirmiş o annenin ellerinden öper çocuğuna sahip çıktığı için onunla gurur duyduğumu söylerdim.Her anne çocuğuna sahip çıkamıyor."


Konuşurken arabanın yanına kadar gelmiştik.Sevdanın da gelmesiyle yola çıktık.Timle lokanta da buluşacaktık.Yol çabuk geçmişti.Lokantaya geçtiğimizde masa da oturan tim Akın abiyi görmesiyle ayağa kalktı.Bu halleri gülümsememi sağladı.Şuan sivillerdi isteseler ayağa kalkmazlardı ama saygılarından dolayı ayağa kalkmışlardı.


Balıklar gelmiş güzel bir sohbet ortamı vardı.Benim tam karşımda Yağız Ege vardı.Arada bir gözgöze gelsekte uzun süre bakmıyorduk birbirimize.Telefonumun çalmasıyla telefonuma baktım.Babam arıyordu.Yüzüm düşerken Herkesin bana baktığını fark ettim.Akın abiye dönüp konuştum


"Akın abi ben bir bakayım telefona."


"Sorun mu var abim ? "


"Hayır sadece sizi rahatsız etmek istemedim.Kısa bir konuşma olur zaten."


Akın abinin tamam anlamında başımı sallamasıyla dışarıya çıkıp telefonu açtım.


"Efendim baba ? "


"O telefon neden geç açılıyor Ayperi ? Seni ne kadar merak ediyorum biliyor musun ? "


"Bilmiyorum bilmekte istemiyorum.Beni neden merak ediyorsun baba.Yıllardır merak etmediğin kızını neden şimdi merak ediyorsun derdin ne senin ? "


"Derdim sensin Ayperi senin bu saçma anlamsız inatçılığın orada başına birsürü şey gelebilir.Bunların düşüncesi bile sinirlerimi bozuyor benim."


"Beni yok say baba.Nasıl ben seni yok sayıyorsam sende beni öyle yok say.Yıllarca yok saydığın insan gözünün önünden gerçekten yok oldu işte daha ne istiyorsun karın ve kızınla hayatını yaşa benide bir daha arama."


"Ayperi-"


Devamını dinlemek istemediğim için telefonu kapattım.Neden yapıyordu bunu bana ben onlardan uzaklaşmak nefes almak istiyordum.Neden hala ensemdeydi.Neden huzur vermiyordu bana.Bunca yıl beni görmezden gelirken tek başıma büyümek o zorlukların altından tek başıma kalkmak zorunda kalmışken hala ben senin babanım diye konuşması neydi ? Benim için baba gereksiz bir sözcükten ibaretti.


Arkamı döndüğümde Yağız Üsteğmen ile gözgöze geldim.Nasıl olduğumu inceliyor gibi duruyordu.Ne yani bütün konuşmalarımı duymuş muydu ?


Yanıma gelmesiyle kendimi toparladım.Yüzüme herzaman ki gülümseme maskesini taktım.İçim kan ağlarken yüzüm gülüyordu.Bu herzaman böyle olmuştu.Benim acım gülüşlerimde saklı olurdu.


"Sana sevdiğim bir şairin şiirinden alıntı yapayım hemşire.Tam şuanda onun mısralarını yaşıyorsun çünkü."


Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?


Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı ?


Victor Hugo


"Ağlamak için gözden yaş akmasına gerek yok hemşire.Bir insan bir gülüşle de herşeyi anlatabilir.Tıpkı senin gülüşün gibi."


Beni bir haftadır tanımasına rağmen benim hakkımda yorum yapabiliyor ne hissettiğimi anlıyor görüyordu.Peki ya kendince bunca yıl bana babalık yapan adam niye bendeki bitmişliği tükenmişliği görmüyordu.Gözlerim Yağız Ege' nin gözleriyle buluştu.Gözlerine derince bakarken konuştum.


"Haklısın Üsteğmenim yorgunum ama yıkılamam çünkü yıkılırsam eğer benden geriye kalan birşey olmaz.Bu yüzden dayanağımı gülüşümden alıyorum.Beni kimseye hesap vermek zorunda bıraktırmayan maskemden."


Yağız Egeye daha fazla bakmadan içeriye geçtim.Sevda ve Akın abi endişeyle yüzüme bakınca sorun yok anlamda gülümsedim.Yerime geçtiğimde ortamdaki sohbeti dinlemeye başladım.Ardan bir müddet geçtikten sonra Yağız Ege de masaya geldi.İlk defa birine kendimi net bir şekilde açtığım için utanıyordum.Göz göze gelmemeye çabalıyorum ama o ısrarla bakışlarını çekmiyordu.Zaman ilerlerken mekanda çok bir insan kalmamıştı bizde hesabı ödemiş lokantadan çıkacakken bir anda silah sesleri etrafı sardı.Yağız Ege kendini bana siper ederken korku ve endişeyle gözlerine baktım.


Bölüm sonu....


Beğenip yorum yaparsanız çok mutlu olurum.


Loading...
0%